45Osma ye İmparatorluğu — ae masıl Hor hakkı mahfuzdar. yıkıldı Yazan: Son Yemen velisi Mahmut NEDİM Hafiyelere asıl kötülük cüret ve cesaretini veren saraydır Hudeyde merkez kumandanının asıl vazifesi hafiyelikmiş - padişaha “oğlunuz,, deye jur- nal veren adam - Cevher ağaya ne dersiniz? Ben sordum: — Merak ettiğim nokta bu jur- nalları verenin kim olduğudur, bu tahmin edilebilir, imzaları göreme- diniz mi, yahut nereden gönderil- diklerini biliyor musunuz? İsmail Hakkı bey de bana sordu: — Siz, Mahmut Nedim bey, kim, yahut kimleri tahmin edersiniz? O. sırada aklıma gelen bir kaç hafiyenin isimlerini saydım, bunla- rın başında — şimdi bile gayet iyi hatırlayorum — Arnavut Bahtiyar paşa vardı. Bu Bahtiyar paşayı Sultan Ha- — Hüdeydeye merkez kumandanı . Fakat asıl vazifesi ha- iyelik idi. Bu mühim sıfatma da- yanarak Yemende hüküm ve nüfuz sahibi olmak hevesine Ben ise onun biribiri ardı sıra pat- lak veren saçma sapan işlerine da- ima mâni olmağa çalışır ve bu se- beple bu adamı gözönünde bulun- dururdum. Böylece bu adamla aramız açıl mış ve bu tinetteki o adamlardan daima beklendiği gibi, şimdi benim aleyhime mephe almış olması pek muhtemeldi. / 4 İsmail Hakkı bey; — Hayır, hayır.. dedi, jurnalları veren meşhur Tayyardır. Biliyorsu- nuz ki Tayyar bugünlerde pek göz- dedir. Ve daha çok göze girmek i- gin de durup dinlenmeden çalışı. yor. Hattâ zalı şahaneye (o verdiği jurnallarm altıana, imzasını atar. ken (oğlunuz) ilâvesini de unutmı- yor. İşte jurnalı veren budur. Fa- kat asıl zatı şahaneyi | aleyhinize tahrik eden, bu jurnalları götürerek bizzat veren ve padişahı O buisnat ve iftiralara inandıran kimdir bili- yor musunuz? Aklime hiç kimse gelmiyordu. İsmail Hakkı bey, — Başmusahip Cevher ağa.. . Deyince şaşırdım. Çünkü Tayya- rı nasıl yalnız ismile tanırsam, bu Cevher ağa ile de hiç bir münase- betim, uzaktan yakıntlan hiç bir a- Mış e im Yıldız sarayında ve e oynanan oyunların eş- kâlini bildiğim için nihayet bu işe de fâzla hayret etmedim ve ilk şaşkınlığım geçtikten sonra, Cev- her ağanın arkasında kimin veya kimlerin bulunduğunu ve asıl mak- satlarının ne olduğunu öğrenmeğe çalıştım. İtiraf ederim ki bu kolay olmadı. Ben hakikate (o ancakbir hayli zaman sonra vakıf olabildim. Bu işlerin ne kadar gizli tutulduğu, jurnalcıların ne kadar çok olduğu ve her şeyin esrar perdesi altında saklaridığı hesap edilirse buna da hayret etmemek lâzrmgelir. Evvelâ öğrendiğim şu oldu: Sul- tan Hamide beni jurnal eden haki katen mahut Tayyar, yani evlâdı manevi Tayyar imiş. “Mahmut Nedim beyin dedesi, meshur Hamdi dede Şehza- de Reşat efendinin muallimidir (1) bu sebeple daima ( beraberdirler, Hamdi dede Reşat efendiye hoş görünmek ve hainane emellerine o. ulabilmek için Mahmut Nedim beyi Yemende istediği gibi kullanı. yor.. Son zamanlarda, (bilhassa Mahmut Nedim Beyin o Yemende nüfuzu arttığı için iş tehlikeli bir safhaya girmiştir, tarzında bir hay li yazdıktan sonra, son jurnalımda da şöyle diyormuş: “Mahmut Ne- dim bey Yemen İmamının hilâfeti. ni ilân ve kabu! etmiş ve bu cuma Yemende hutbe İmam Yahya Ha. midüddin namma okunmuştur., , Diyel iniz ki padişaha bw Gi dar büyük bir yalan söyleyebilmek cüret ve cesaretini (o kendilerinde nasıl buluyorlar? Ben de kısaca cevap vereyim: Çünkü pâdişah bizzat (onlara bu cüret ve cesareti vermiştir. Yalan söylemeyen yetmis köyden değil, fakat evvelâ padişah sarayından, Yıldızdan kovulurdu. Sarayda doğ. di, fakat bunların nasıl tutunabil dikleri, nası! ve niçin mevkilerini meseledir ki, onu ileri de görece- ceğiz. imam Yahya namına hutbe okut- tuğum bir yalandı. (Hattâ İmam Yahya ile hilafet meselesi hakkın- da görüştüğüm bile yoktur.Hamdi dede ismindeki zat ile iğrm şöyle dursun, bu dedeyi ömrümde Reşat efendi ile de hiç bir alâka ve münasebetim yoktu: Görülüyor ki iş baştan sonuna (kadar yasın ve uydurmadır Sultan Hamide jurnal verenlerin asıl marifetleri de zaten böyle ro- manlardaki muhayyel şahıslara i- nanan bazı saflar gibi Sultan Ha- mid de bunlara inanır, inanmadı- ğı zamanlarda bile £tereddüdten vesvese ve şüpheden kurtulamaz- “Bu jurnallar o yüzünden aylarla üründürüldüm. işünüyordum, benim gibi kim- bilir kaç vatandaş böyle birkaç ha- fiyenin, üç beş kuruşa (o tama ve müstebitt bir sultanın vehimleri yü- zünden ıstırap ve eza (o içindedir. Bunlarm çokuk çocukları aç mıdır- lar, hasta mıdırlar, kimsesiz midir- İer, düşünen yoktur. o Sonra, öbür tarafta, gerek sarayda, gerek saray dışında bir sürü heyetler ve komis- yonlarda alay alay paşalar, beyler tahkikat ve muhakeme ile uğraşıp dururlar, bunlar maaşlarından gay- rı bir çok — muhtelif | vesilelerle muhtelif paralar — alırlardı ve dev lete hayırlı işler | görebilecek yer de vakit ve zamanlarını akıntıya kü rek çekmek © kabilinden boş yere bere giderlerdi. İnsan düşündükçe zarar ve ziya- nın hangi cihetine, ne ta acı yacağını bile kestiremiyor. imdi meselenin can alacak noktasına gelelim: Tayyar denen bu hafiye beni niçin jurnal etmiştir? Bu sualin ce- vabı, sizi Osmanlı tarihinin bilhas- sa Arabistana temas eden sahife- lerinin en acıklı fasıllarma götüre- cektir. Sultan Hamidin etrafımda Arap İzzetten başka belli başlı üç Arap baş vardı. Arap İzzetten başka deyişimin ise Sultan Hamidin etrafında res- men hiç bir memuriyet ve vazife- leri olmadığı halde hüküm ve nü- fuzlarmı yürütmüş ve devletin si- yasetine karışmış, zaman zaman Sultan Hamidi arzu ve iradesi hi- lâfma emellerine râm etmiş şahsi- yetlerdir. Bunlardan biri Hadramutlu Se- yit Fazıl Paşadır. Dindar, âlim, ve namuslu olan bu zata Sultan Hamit Hadramut emiri ünvanını vermişti. Halbuki Hadramut İngi- lizlerde idi. Padişah bu hareketi ile Hadramut üzerinde bir hâkimi- yet idia edebileceğini zannediyor- du. Seyit Fazıl Paşa hünkârm he- diyesi olan büyük konağında otu- rurdu. Ikinci baş, Şeyh Zâfer idi. As- len Trablusgarplı olan bu namus- lu adamda Şazeli tarikatı post nişini idi, Sultan Hamit te Şazeli tarikatına mensup olduğundan Şeyh Zâfere fazla itibar ederdi. Yıldız civarındaki Şazeli tek- kesi de Zâfere Sultan Hamidin bir hediyesi idi. Medineli feraşet vekili Şeyh Ahmet Esat Efendiye gelince, bu zat ta haddinden ziyade fazla saf, fakat o nispette nüfuz sahibi idi. yg Ciddede mutasarrıf idim. 1310 senesinde altı ay mezuniyetle İs- tanbula gelmiştim. Bir cuma günü selâmlık resmin- den sonra feraşet vekili Seyit Ah- met Efendi beni öğle yemeğine da- vet etmişti, Kalktık gittik. Seyit Ahmet Efendi ve oğulla- rı Seyit İbrahim ve Seyit Ebussuut Efendilerle sofraya oturmak üzere idik ki, şişman, orta boylu, yuvar- lak yüzlü, burunlu upuzun, © elli yaşlarında, sarıklı cübbeli biri odaya girdi ve | HARİCİ HABERLER| Birleşik Amerikanın kalkınması Rozvelt soysal bir proğ- ram teklif etti VAŞİNGTON, 18.A.A. — Reisi- cumhur Bay Ruzvelt kongraya bir tezere göndererek geniş bir soysal proğramı kabulünü tavsiye etmiş- tir, Bu proğram, işsizliğe karşisi: gorta, ihtiyarlara tekaütlük, fakir çocuklara yardım ve genel sıhhat işlerinin genişletilmesi için tahsisat verilmesi hakkındadır. Proğramın tatbiki mahalli hü- kümetlere ait olmakla beraber mer kezi hükümetin direktifleri ve ma- Ni murakabası altımda yapılacak. tır. Reisicumhur'un tavsiyesine gö re Nevyork demokrat ayan âzası Loyit Corç emi Yeni ökonomik plânını bir söylevle anl ttı LONDRA, 18.A.A. — 72 inci yıl dö. nümü dolayisiyle intihap idaresi olan Bocgrda yapılan büyük toplantıda B. Loit Corç, bir söylev söylemiş ve büyük Britanyanın ökanemik meselelerini hal. letmek için kurduğu büyük planı anlat- mıştır * Plânımn ana hatları şunlardır : Dünya barışının İngiltere ve Birleşik Amerika devle'leri arasında bir hare ket birliğiyle temini, Büyük Britanya ta- er tedbirlerin şidde ıyesinde uluslar aras; ti- €arete engellerin kaldırılması. Işsizlerin ziraatte daha fazla adam kullanılmak suretiyle çalıştırılması. Plânm tatbikine bakmak ve erp düzeltmek üzere fırkalar dışında selâ- biyeti büyük bir konsey teskii, Harb kabinesinde olduğu gibi mü- temadiyen dış siyasa meselelerini tetkik edecek beş üyelik bir kabine (komitesi kurulması. B, Lloyd George söylevinde Ingiltere mm da şiddetle tenkid ederek de- miştir kö evel bankasının geçmişde verdiği tavsiyeler bizi hataya düşü tür. Çünkü bu tavsiyeler, çok kua - göfüşlü lerle dolu bulunmakta i B. Lloyd George bankaların ulusak laştırılmasına aleyhtar olduğunu, bildir. miş ve sözünü tekliflerinin biç bir frka zihniyeti ile münasebeti olmadığını söy- leyerek bitirmiştir. Kübada örfi idare için larında ve şeker fabrikalarında yapıla. cak bozum hareketleri çok ağır ceza ile karşılanacaktır. Oldukça mühim mikdarda çeker ka- mışı tarlaları yanmaktadır. Amerikaya giden altınlar NEVYORK, 18.A.A. — Bir'eşik A- merikaya, Ingiltere, Fransa ve Holanda- dan gönderilecek olan 17 milyon elim doların gelmesi için hazırlıklar yapılmış» tır. Bununla son 24 sent içinde gelen altın miktarı 30 milyon olmuş olu yar, Harici ik haberler; * Amerika ayan meclisi, silâh ticare- ti tahkikatı ile uğraşan ayan komisyo- nuna tahsisat olarak yeniden 50 bin do- lar onaylamıştır. 21 - 1 tarihinde komis- yon soruşturmalarına yeniden başlaya * Seçim dairesinde söz söyliyen Bay Mak Donald, hükümetin girer girmez, selâmdan sonra etra- fıma şöyle bir göz gezdirdi, Seyit Ahmet Efendiye döndü: — Baba, dedi, daha ne vakte kadar sabredeceğiz? Ve hiç bir ce- vap alamayınca; — Bunlar, bizi eziyorlar valla- hi... diye adeta bağırdı. Seyit Ah- met Efendi sordu: — Kimler? — Şeyh Zâferle, Seyit Fazıl Paşa.. Kim olacak?.. Bu isimleri işitince merakım art- tı.. Ezen bunlar.. Fakat bu ezilen kimdi?. Yanımdaki Seyit Ibrahime sor- imdir bu ? — Bu mu, işte meşhur Ebulhüda budur.. Ebulküdanm ismini çok işitmiş- tim. Onun ismi zaten © sıralarda her kesçe artık malüm, meşhur ol- muştu, Fakat kendisini ilk defa gö- rüyordum. Hakikaten zeki, kurmaz, şeytan bir adam olduğu ilk bakış- ta göze çarpıyordu. » Bitmedi — Vagner verdiği bir soysal emniyet lâyihasmda 1937 ikinci kânunun bi rinden başlamak üzere mecburi te- kaütlük usulü kurulacak ve mukta- zi para da işçilerin ücretlerinden kesilecek yüzde bir ile temin o'u- nacaktır. Bunun yarısını patronlar verecektir. Bu suretle 65 yaşmı geçecek her isçi ayda 22.5 dolar tekaütlüğe hak kazanacaktır. İş- sizliğe karşı sigorta sermayesi de ücretlerden kesilecek yüzde üç i- le temin olunacaktır. Bu proğramın tatbiki, her yıl tekaütlük için 150, işsizlik için 50 ve fakır çocuklara yardm icin de 28 milyon dolara malolacaktır. Lindbergin çocuğu Mahkeme şahitleri din- lemeğe devam ediyor FLEMINGTON, 18.A.A. Lind- berg'in çocuğunun ölüsünü bulan şahit ler, salonu dolduranlar teessürleri ara- sında şehadet etmişlerdir. muayene etmiş olan doktor ölünün ka- fa tasında bir yara gördüğünü ve bu- Bun bir kurşun yarası olınadığını söyle- miştir. Sisk isimli hükümet memuru Haupt- man'n garajında Fidye paramın bulun- duğunu anlatırken Hauptman birdenbire ayağa kalkarak — Mösyö, demiştir, yalan söylüyor. sunuz. Hâkim, Hauptman'ı susturmuştur. Bir demir damarı tedkik edilecek FATSA, 15 — Fatsadan bir buçuk pal üzekaki Tepeköyünde ye yanımda. ki köylerde demir madeni damarlarına raslanmı; gtr. Ikiieat vekâletinin mahallinde tetkö- kat yaptırmak için yakında buraya bir maden mülehastısı göndereceği urulu yor. Gemlikte sun'i ipek fabrikası GEMLİK, (Milliyet) — Gemlikte Sümer Bank parasile yaptırılacak © İnn sun'i ipek fabrikası için tersane yanları pek uygun görülmüştür. Fa- kir işçiler, aşçılar, bakkallar, kala balıktan hoşlanan herkes sonsuz se- vinç içindedir. Gemlikte yüz kadın fırkaya yazıldı GEMLİK, (Milliyet) — Gemlikte yüz kadın Halk fırkasna yazılmış. tır. Merkezden 50, Umurbeyden 20 ve kalan 30 kadın da öteki köyler dendir. 7 kadm ikinci seçen sıfatile ayrılmıştır. Bazı kadınların muhtarlık» lara seçilecekleri anlaşılıyor. Yeni 38- şim işlerine erkeklerden ziyade ka- dınlar bağlantı göstermektedirler. Değerli bir örnek MANİSA, 15. (H. M.) — Ma- nisada keresteci Bay o Maksudun ölmüş, kardeşi değerli Doktor Bay Servet Tuzün ocağı okulunda okuyan 300 yoksul yavruyu her yıl olduğu gibi bu yıl da bütün ta- kımile giydirmiştir. Ahmet Mitat mektebinde oku- yan 50 yoksul yavrunun beş ay sıcak yemekleri de muhasebci hu- susiye müdürü Bay Nafiz, Haşim zade Tevfik, alay kâtibi Zühtü, o- tomobilci Sabri ve İbrahim tara- fından temin edilmiştir. Ekime zararlı hayvanlar SINOP, 18. A.A. — Zararlı hayvan- arm öldürülmesine esaslı bir. proğram içinde devem edilmektedir. Muhtelif kok larda tertibedilen sürek avlarmdan ayi. ir. Vilâyet ziraat müdürü köylerde tertibat ıtakip etmek tedir. Aydın fırka kongresi AYDIN, 18.A.A. — Vilâyet fırka kongrası bugün aydın saylavı Bay Ad. man'n başkanlığı altında toplanızak Reisicumhur Atatürk'e | ve Firkamız büyüklerine tel yazılariyle | saygılarını yanduktan sonra çalışmasma alm İlki ticaret odasında yeni idare heyeti bugün 935 yılenm nit ilk toplantısını yapmıştır. Ticaret odası binasında il kolan bu toplantıda odanın 934 yılına ait hesab ve muamelâtını gös- teren rapor okunmuş ve kabul edilerek odamın 935 yılı bütçesi ve yeni yıl ça ışmaları hakkında bazi mühim konusma lar olmuştur. Memleketin ökonomi ihti. yaçları vesair bazı işler o konuşularak bunlar üzerinde söz birliği | edilmiş ve toplantıya son verilmiştir. Sivas - Erzurum tahvilleri MARAŞ, 18.A.A, — Srvas.Er- zürum demiryolu tahvillerinden bu raya gönderilen 239 aded iki gün içinde satılmıştır. Yunanistanda Bü Ki Aha fırkasından çekildi mi? ATINA, 18 (Milliyet) — Atina gazeteleri Başbakan Çaldarisi hali fırkasından ileri gelen bazı meb'usların çekildiklerini ve şii sonra müstakil meb'us olarak hareket edeceklerini yazıyorlar. Ba çehilenler Bay Rallis, Yorgi Şvatoy, Komodorus ve Pas bi fırkanın ileri gelen ve fakat daima ihtilâfgiriz bulunan kü Kültür bakanı Edirnede EDİRNE, 18 (Telefonla) — saat 19,30 da Kırkağaç istasyonuna vasıl olmuştur. Kültür tasyonda #mumi müfettiş Bay Ibrahim Tal: Öngören, vekili Bay Osman, Vali Bay Salim Özdemir, Belediye reisi Bayi rem, fırka veisi Bay Akıncı o7'u Ibrahim taraflarından karşıla Bay Âbidin Özmen şerefine umumi müfettişlik tarafından b yafet verilmiştir. Bakan, bu sabahtan itibaren teftişlerine ba tar, Yunanistanın askeri vaziyeti ATINA, 18 (Milliyet) — Fırka reislerinin dünkü toplantısı” Harbiye Bakanı Yunanistanın askerlik vaziyetine ve techizatına W lâk eden ihtiyaçlarını anlatmıştır. Bundan sonra deniz işleri Bakanı da deniz kavvetlerinin ü larını söylemiştir. Konuşmalara yarın devam edilecektir. Aynştayn'ın evi BERLİN, 18. Prusya devleti A.A. — Profesör Aynştayn'ın evi ve top hesabına müsadere olunmuştur. Uluslar kurumu konseyi CENEVRE, 18. A.A.— Uluslar kurumu konseyi dün akşam 21 de yaptığı fevkalâde toplantıda dır ki Sarre'ın akıbetini tayin Konsey ittihaz ettiği kararda Sarre'sn Almanya ile birleştirili ni kestirmekte, bu birleşmenin and laşmalara derpişedilen şartlar tında ve bilhassa Versay andlamas ın askerlikten tecrid hâl dahilinde yapıldığını tasrih etmekte ve muallakta bulunan 15 ubata kadar halledilemezse üçler komitesinin bunu konseye vereceğini ve konseyin de icabeden kararları alacağını zikreti Luzumunda konsey fevkalâde içiimaa davet olanabilağabii Pamuk fiatları yükseldi tir. ADANA, I8.A.A. — Pamuk fiyatları Dün piyasa parlağı makine malı p amuklarımızın kilosu 51-52 malı pamuklarımızın kilosu 52.54 ve kozalarımızın kilosu 10 satılmıştır. Bu yükseliş yurdumuza n her yerinde sevinçler uya: ve yeni yıl için büyük ümitler doğ urmuştar, . Habeş notası CENEVRE, 18.A.A. — İtalya. Habeşistan ihtilâfı hakkındaki beş notasının bugün metni nesrolur müştur, Uluslar kurumuna verilen bu notada hadisenin nasıl çıktığı tılmakta ve İtalya - Habeşistan münasebetleri ve bu iki meml, karşılıklı hakları tasrih olunmaktadır. Nota, İtalyanın yeni hiç bir tecavüzde bulunmamağa davet mesini konseyden istemektedir. : : Bay Laval diyor ki: (Başı İinci sahifede) ne kadar minnettar kalsa azdır.,, Bu beyanattan sonra, konsey Sarre hakkındaki raporu dinlemiş- tir. Raporun kırsatini müteski bil. hassa Bay Laval ve Litvinof söz almışlardır. Bay Litvinof beyanatında mil İet'erin kendi mukadderatlarında sahib olmaları hakkın tecellisini Sarre reyiâmmda görmüş olmakla fevkalâde memnun olduğunu söy- lemiştir. Bay Laval demiştir ki : “ Fransa antlaşmalara hürmet ederek reyiâmı kabul etmiş, ancak şurasını hatırlatmak isterim ki kon- seyin vazifesi Sarre'da reylerini vermiş olanları emniyet altımda bu- lundurmaktır. Fransa Sarre'dan ge- lecek mültecileri kontrol ettikten sonra kabul edecektir. Yalnız bu mesele uluslar arası meselesi şekli- ni muhafaza etmektedir. Alman devlet reisi Bay Hitler'in “Almanyanm Fransada toprağa ait hiç bir isteği yoktur,, sözlerini se- net ittihaz ediyorum. Fransız manya yakınlaşması Avrupa sulhu- Bun temini için esaslı bir şarttır. Mütekabil zaruri teminat için ya- pılacak antlaşmalara hiç bir mem- leket katılmakta şüphe göstere- mez Fransa hükümeti Roma an- laşmasını bütün memleketlere teş- mili esbabmı araştıracak ve sulh eserine uluslar kurumu çerçevesi i- çinde devam edecektir.,, Berlinde memnuniyet BERLİN, 18.A.A. — Resmi ma. hafil uluslar kurumu konseyinin Sarre işini halletmiş olmasını bü- yük bir memnuniyetle kaydeyle- mektedir, Gazetelerin bir çoğu Fransanın gösterdiği hüsnüniyeti teslim etmekte ve Sarre meselesi. nin halledilmiş olmasının pek ya- kmda yapılacak müzakereler ve onbeş şubaftan evvel halledilmesi lâzım gelen meseleler üzerinde müessir olacağı kanaatındadır. Hava rapor Bütün yurtta yağış n darı sükünet der ANKARA, 18. A.A. — 18-1-193 kiye hava vaziyeti : Ziraat teoroloji enstitüründen alınan göre, son 2â saat içinde hava, Çanakkale, İzmir ve Kars mada yerleri tamamiyle yağışlı Yağış Akdeniz kıyılariyle kayılarında yağmur, diğer yerlerde! karla karışık yağmer şeklind çok yağış 38 milimetre olarak ölçülmüştür. Diğer yerlerde yağıt 20 milimetre arasında değişmiştir. Bugün en düşük suhunet Karsi# rm altında 12 ve en yüksek suhuf siferın üstünde Antalyada, Rize v8 sunda 14 derecededir. Sinop-Boyabat yolu açı SINOP, 18.A.A, — Geçenlerde kardan kapanmış vlan Sinop - yolundaki diramaz mevkii aç munakalât başlamıştır. Bir buçuk metre kar ANKARA, 17.— Buraya gelen lere göre Plamerde karın bir buçuk metreyi bulmuştur. kar üç metredir, Gidib geliş durn Uşakta yağmurlar UŞAK, (Milliyet) — gecesinden beri burada kar mur yağmaktadır. Zür Ta gindedir. Mahalle ve desi çamurdan geçilmiyecek bi i ziyettedir. Eski belediye başkanı Bay” dinin yaptırdığı asfalt şimdiye kadar hiç tamir ğinden çok bozuk bir hale tir. Halk yeni belediye reisi” yol ve temizlik işlerile alâk masını dilemektedir. TA MLLİYET'in adı olacaktır. Kültür bakanı Bay Abidin Öf birdenbire | yülkselmi ; DE YE a NM yay eg EE YUK SE ei