Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
â : MİLLİYET. PERŞEMBE, 20 KANUNEVVEL — 1934 % i Askerlik bahsi On iki ada kimin olmalıdır? Yunan büyük erkânı harbiyesi- nin eski başkanı (Ceneral Dusma- nis) in on iki ada hakkındaki ya- zısını bugün herkes okudu. Bizşm kendi işimiz olmasına rağmen şim diye kadar ağzımıza almadığımız, basın sütunlarına geçirmediğimiz birçok düşünceleri burada gördük. İş yabancılar tarafından bile bu denlü açığa vurulduktan sonra bu- nun hakkında kendi düşünceleri - mizden birazını olsun ortaya dök- memeği yurt severliğimize ve izze ti nefsimize sığdıramadım. Eskice bir asker olmak, bu göz ve kafa ile ulusumuza biraz deşilmek yükü- münü bana vermiştir. (Dusmanis) in, on iki ada hak- kında yazdıklarının kısacası: “Bu on iki adayı Yunanistana verme - lidir.,, e varıyor. Yani, Akdenizin bu doğu kısmında barış sürdürül- mek isteniyorsa, bu adalarda yal - nız Elenlerin bayrağı dalgalanma- Irdır diyor. Besbelli, ki Ceneral Dusmanis bu adalârı Elenlerden başkasına armağan etmez. Bize gelince, bizim bu yazıdan çıkara - cağımız faydalar büsbütün başka- dır. Biz, (Dusmanis) in, adaları Elenlere vermeği haklı çıkaracak delilleri ve yürüttüğü muhakeme- yi yakalayacağız. Bunları kısaca tekrarlayalım: (İtalik ve tırnak içinde olarak Dusmanisin söz- leridir). (1) “On iki ada, bir toprak par- çası k k için zaptedil! iş tir. Çünkü bu adalar kendi ahalisi- ni bile doyuramıyor. Nerde kaldı ki İtalyarlara fayda getirsin.. Bunun müânası şudur: Bu adala- ra İtalyanlar fazla nüfuslarını yer leştiremezler. Buralardan İtalyaya yiyecek, yakacak tedarik edemez- ler. Pamuk, yün gibi şeylerle mü - him madenler çıkarıp yollayamaz- lar. Bu halde bu adalarda kalma- larındaki ve yerleşmelerindeki a - maçları büsbütün başkadır. (2) “Bu adaların sevkülceyşçe de bir ehemmiyeti yoktur.,, Bunu izah edelim: Bu adalar Malta gibi, yahut hiç olmazsa Kıb- rıs gibi büyük denizlere giden yol- ların üzerinde değildir. Bu adalar, İtalya ile Trablus Garp arasında veya hiç olmazsa İtalya ile Soma- li arasındaki yolun üzerinde veya yakınlarında bile değildir. Yani İtalya ile onun kendi müstemleke- leri arasındaki gidiş geliş yolunu emniye'te bulundurmağa veyahut İtalya ile uzak ve dış denizler ve uzak Acun parçaları arasında bağ lanm2 yapmağa yarar şeyler de de ğildir. Bu adalar, Anadolunun kıyı İarından ancak bir kurşga erimi iraklıktadırlar ve Coğrafyaca A- nadolunun bir parçası sayılırlar. (3) Bu adalar, ancak komşu As- ya kıyılarına asker çıkarmağa ve Türkiyeye karşı bir savaş açmağa yararlar. İşte, eski Elen Ceneralinin te - mel düşünceleri, bunların cevapla- rını da kendisi vermiştir. Onun söz lerinin altını çizeceğim ve ayrıca ben de cevaplar katacağım. (1) “Türkiyenin, bugün, kırv - vetli bir deniz filosu yoksa da, ha- ra ordusunu düzelttikten sonra kuv vetli bir deniz gücü yartabilir. Bu halde, İtalyanların, bu adalardan Anadoluya karşı bir saldırım için Milli tefrika: 49 LTAEMR GÖT EETTEN AA YT istifade etmeleri de suya düşüyor demektir.,, Gazete sütunlarmda bolca yer olsa buna katılacak çok sözler var dı. Biz kısaltarak söyliyelim: Tür- kiye, kara ordusunu düzeltecek de ğil, düzeltmiştir. Hem de, pusad- larmı, kadrolarmı, cephanesini, teknik malzemesini düzelteli ve ta Özcdilinide f Kökü Türkçe olan sözlerimiz... Dilimizin etine yapışmış, öyle ki, koparılmak istense de, kopma- yan, bir takım söz bağlantıları var. O: tıcadan gelme olduğ nu ileri sürerek bunları kullan - ö bözenler Yarlırı düşünü ” yorlar. Osmanlıca, köle bir dildi. Efen- ü Bu En İKİ GÖN akşam OLARK GABLE-CLAUDETTE COLBERT (NEW -YORK MİAMİ) Amerika ve Asrupada hasılat rekorunu kıran bir şiheser, Eşi bulunmaz bir aşk ve zevk filmi Yerlerinizi evelden tutunuz. Tel. 40654 sinemasında Gala suvarei TÜRK güzel Eransızca sözlü filmlerinde : ÜL BİR OLUNCA h k mamlayalı altı yedi yıl olmutşur. | di, kölesini, nasıl, istediği gibi oy- P F 3 Ğ T Tabit her yıl da ayrıca yenilikler na,!ırsa, Arap ve Acem de, eski 08- Öz Turkçe ıle > Bu akş“m' SARAY Sinemasında 4_ h yapmaktadır. Deniz güçlerimiz ise, m“"l'caî“l;îd lîîllîçe_sşdğîî" ,b'_' B_l ği İki meşhur sinema yudızı ü ği yabascıların Bayal bir saldı | çoğunu, kendi dillerinin kalıbı içi- İ yabancıların kıyılarımıza bir saldı | çeaaaa e erinin hamardle y | DİMECEMİZ —— | RONAD GOLMAN ve LORETTA YOUNG B || lecek yöndemde kurulmaktadır. ğgurdular. Ka BĞ KSN SNi yalmAr b (B E b Dostumuz General Dusmanis te | , . Söz gelişi Arap, çu büdisiniz | yz nn lağane) sönderiniz Bümsce || h bilirler, ki bir kıyıya zorla asker çı türkçe “dolab” 1, elendse edip ken- | 3* eee e karınak işi, bundan yirmi yıl evvel di diline sokmuş. Birçoklarımız, | Müddet: Bugün akşama kadardır. GököLör Bir'iş T9i İT Tük îugu; bı:e ( dolab)lı blaar 'a':; Bilmecemiz — Dram, komedi ve esrar romanında ğ : $ 'ar. Nastil sanmasınlar ka, arap h GEr î? z;eı;ıî)ılsrı llî:lıuıı;îtau; hlışîııkîîîi da Eddevalib dolaplar demektir. 12345678 91011 2 > FOX JURNAL < L bc;l topu, ceı;hıneai, köı;ıürü ve folmk, görü sa İm'r'ış:mamış türkçe 1 MEıKLI e) her şeyi bol bir devlet, büyük'sa- | ien, Arap benu diline #okup, Ez- | 4 V— | DI Sinemanın keştedildiği günden beri yapılafi vaş esnasında Ça.nukk;le kıyıları- zekak yapmış. Ezıkhu da m,ıîık,_' 3 ıl ü -Iı J filimleriki enisdünzesini - errshilikaği j na yaptığı çıkarma hareketinde lar Sokak ise, türkçede n Akıllara hayret veren bir film: Hakiki Ö Müyaffale olamadı. O zamandan | 5e sokulunan yer anlamına ge - 4 (B Lij BHE DnERH =<;nra her tarafa öl'üm ya'gmunı' sa lir. Aransa, bu dolap, so_kak "gıbı 5 (| LI l ' D (a ğ Ş aakioli tüfelek gA ŞŞt Araba, Aceme karışmış nice sözle- | 6 j mea - (: S dı;ııîl'ı' il eı î.'_ı'.ıe İ " rimiz bulunur. ıi D mo İ rî: Haa ee ari he on kat ertt.. Ü. | — Bay İbrahim Necmi Dilmen'in | 8 gi ai ama DA l i Teci asl? döld a.k çok yerinde olârak gösterdiği (ve) | 9 HUO T HaHi Bi Himiti Buvvotini anlztabilöcekcümidiği j - â'e',eıi Ce kı: SErR le“ ile (kadar) da, Arabın bizden alıp | 4, - | bulmaktan aciziz. İk söz bağlantılarındandır. kizl l : HEZEEKEZDE 5 artan tehlikelerine bir de havadan ü Bımlînn gelişi güzel, kullanmak SÖLDAR SAÇ | JOSE MO_"CA Bugün matinolerdişi ilböreli Te saldıracak bombardıman uçakları- | 405ru ol dş eli öi 1 — Kenar 3, Para evi 5 Dün akşamdanberi İ b nn yenilmez tehlikesi eklendi. Kı- oğru olmasa da sırası g ;lnce, 2 — Valide 3, dünya 4, Düm, şebeke 2. PEK ve MELEK Ok sacası, karaya sü çıkarmak işi gü- ler;;ıiılı.z ” 9? :dklşt::bl :î“" î ERi gf.î_'î.'.',".î'mı. 3, Nezaket 3. S Ü MER SINEMASİNDA sinemalarında birden ç 15 y y e Hü imize yer eden ekler ar - D Bak2 Şayl tir filmi nümuzce en tehlikeli ve nâzik as- | 4, bizden başka hiç bir dilde bu- | — © — ü heti 3 Tahiraf etmiş 5. Öee aK den ÇARDAŞ FÜRSTİN | : onlarü'niği ll kııllu BE S lunmayan kalıplarından, bizim ol- T D&r:'qs“ Kat ea Si ı Mevcut operetlerin en güzeli senesif | | b Cumlım'iyeteTürkiyeıind l ı;ku.ı- duğunu sezip anladıklarımızı, se - ız ça g::.k. ı;hrııws 4, Nihayeti 4. ı n Ğ Tn ? sik değildir. ve seve kullanmak gerektir. İl ai Esmanzaç t Dernkap. 3: SILVA VARESKU rolünde ha L g İbrahim Necmi gibi (dilmen) le YUKARDAN AŞAĞI A Si i K MARTHA EGGERTH Mi kıoln iki ada hı.lıqh.ttel; î;ı:adolu örtzdeyöntlün Yekiye yapacaklü- 1 — Amır 3 Kalde, kanun 4 Sada 2. şaheserinde lâtif ve muhrik sesi ile en Senenin en büyük muvaffakiyetie | | : yılarına çıkarılacak bir düşman | || oyaştırmalarda kökleri türkçe o- 3 — Ülfet 7. Dem &3 iirnel, İRDANy ! UZE ĞA Dün akşam Melek sinemasında Pf | | * n yiyeceğini, yakacağını | lan pek çok sözler ele geçeceğine | — $ — ÇE Ya aa 3 Müşerrik &. AĞN ERERERE UN fazla kalabalık olmasmna binaen IPE | | 1 k:;” eğe yarar, fakat bug ü bütün tutmalıyız. ö —a bi mikZ ROSİTA MORENO (D si da 'dahi “gösterilmek —it DERA a, deniz ve hava silâhlarıım haddin GÜNGÖR | 1 — İşeret 2 Mecburiyet, cendere, tezyik 8 biriyei HST ölnaştü! l Vei Şaldlran Ve yökdalda Va M. Salâhaddin GÜ, * Büyük ğı.d,y-.ı;,;um.. 6. Lâkap 3. ile beraber düns ediyöt 4 ir gö HDHM 3 Timcah 3 1 Nâ : FOX JURNAL : b zelleme hizmeti vredlade düman | Matbuat Balosu | © —a serikar BN Cai Skeiel | larımızın bir çıkarma baskınını bu TTN ğ ”GİRE) tin (eı:ı Sü ." on iki adaya güvenerek başarma- (Basım Kurumu) B / » Faces ) MAK SİM de Şehzadebaşı Fe ları ihtimali yoktur. Başarırlarsa Basım Kurumunun - balosu bu A VAA CUMARTESİ 29 BIRINCI KANUN rah & h kabahat düşmanların değil, müdaâ- | bene 31 ikincikânunda M“!Ğ’i"' hlağ öi saat 16 dan 19 a kadar çocuklar için Fahri - Gülünç # | £ faacıların olur. onlarında verilecektir. Matbuat Bu günkü program mail Dünbülü bt (2) “Kemal Atatürk, kendi mem balosunun ne derece mükem- ÜKRE Ş, 364 m. N ı A a gece Ş löketine ©i asker çıkarılmasına mel olduğı!nıı söy.lemeğe lüzum %ı.xıhslnn.huıır. çe lı’lik. ;::5 Rs.:ı" sa- oe gacı “ - EÜPPEGİTTİ :. : engel olacak tetbirleri almıştır.,, ğOkh"' Pirçok . Eimseler 'Yâlng bİni Ve eI go.rğo:iıl.îu.ızı;oo?:p;- SURPRİZLER HEDİYELER Operet'3 perde * NL Evet, bu söz çok doğrudur. Ata- “ıbıâloyu belıdemekteârler- Hâ- | ada verilecek temsili nakil, 23,25: Son haber- 4 türk, gelecek bir savaşta başku - S baş amlnfıı;tır.Bıılo .Y—!' l_âıı Khz V AR ŞO V A, 1345 m. B | DOktor Vamık NK « mandanlığı eline alacağı ordunun | "? cemiyet azalarile davetlileri- 16,48: Hafif musiki. — Ders vesaire. 19,15: | £ islecini de #i ek- | Pe mahsusdur. Plâk. — Sözler. 20: Mandolin konseri, 20,301 z ıı Süadiye, Bağdat caddesi, a. 10 - 19 | k ıâ—dm tertip erini de iyi Gğnl*ş, ö H:': musiki 2045: s;:hlı-. '—;lz: lı-,l_ıfıf” ıııısl:H Muhtelif oyunlar. (6030) Ü gaa (4673) T 09576 ; lerimi rd nin devamı. 21,45: Haberler 22: Piyano - ke- Öi Gi . ö ei e man konseri, 3 ns, 23: Reklâ —i bugünkü tertipleri ile gerek ağır VEFA Besler u.ıı:%:î. GaÇiL 23584 Düne eli TEPEBAŞINDA ŞEHİR : y z ağır ve bir plân içinde yayılacak ve Istanbul belediyesi şirketl si. KIİRALIK HANE — y z gerekse ansızn ve ülceyşe u- | *erliğinden mütekait Bay Saim Hüsnü ©6 Ka BELGRAT Ca ., TİYATROSU '| mi sokağında 4 oda 1 mutfak ve Kp 4 " P : Radyo ori a. 19,45; e "i ü H CP | zun erimli bir baskın hareketi ile | Ti a k'."du;dtf"'* vekâleti maden | Sözler. 20,18: Haberler, 20,30: Millt neşriyat. n"f“m Bu akşam âsbmu'îmwürj;"m& L Ode : teşebbüs edilecek bir ktyr zorla - | tası mm müküeebe müdür muavni | MA RE e eT edim — thirTiyatrosu / Saat (20) de — | Mcrkez sezancsine müracaatları / | masını larımızda kötü - | Bay Suadım valdeleri ve Kocacli valili- 545 Khz.BUDAPEŞTE,550m. """ n _ eĞ rüm edebilecek haldedir. Buna kar | ğinden müteksit Bay Eşref ve Istanbul | «0 10ss. Sönler. Z010e Haberler, 20501 HİİHİİ 5 perde l HŞA erPE PABRSE T D seri. * Sözler. 20,10: aberler. » o y A VO şı, en küçük tafsilâtıma varımcaya | Paket gümrüğü muay l Peşte dan nakil. 23,30: Kuarine çin- Yazan: Kar y DA7 Hiğ kadar her şey düşünülmüş ve anık- | dan Bay Nasuhinin kayın ldeleri | — gene orkestrası. 24: Plâk. ç W. ŞEKSPER bi ıye Daşı lanmıştır. K Bayan İhsan ölmüştür. — Bugün öğle | — 15. çarkık konsar. 1658: / Sözler. ve plâk. ; Tercüme eden: ; X K vakti Beyazıt camiinde namazı 21,45: Senfonik komser. 23,30: D ikisi. İ Ertuğrul Muhsin (l Asrm ümdesi “ MİLLİYET” © || , Biz, coğrafyaca, uluslar arası ka | marak Merkezefendi mezarlığma nak- | 24: Son haberler — — SAzeRi ş 9778 İ Ü e —7 )| erce, mani n lar e e ey- Kbz. LEİPZİG,382m dd S Şı:lde olduğu th*ç..ld:im q,.—mmh;i hl!eun' “. B e'rDi Tea aren 18,20: Oda musikisi. 19: Sözlet. 19,35: Eski m" ABONE ÜCRETLERİ! || , sek menfaatleri adma bu yaraları z KO Döner terüyeleri 2 Tekeker. içe! | — Eski Fransız Tiyatrosunda *T Te d kt hep ki kteyi: ı BAN Anton Brückmerin eserlerindem ikinci senfomi Şehir Tiyatrosu Operet kısmı 3 aylığı — e 0 Şimdi, madem ki, bir başkası de- B CG M Delte Köelk aüi Zöş Habeeter 12-12-934 tarihte çarşamba günü ak- Sö aeti < B Kz- ğ : şiyor, şunu söyliyelim, ki on iki a- Osmanlı Bankası P 502 Kha. VİYANA 507 me şamı saat 20 de cuma günü — gündüz z Üa ; 18 Noel neşriyatı, 18,80 Sözler, 20 Haber- | S9ât 14,30 da Gelen evrak geri verilmez— Ai danın kimin olacağı işbaşında bel - Osmanlı | Galata, Yenica- | ter, 2020 Piyano rofakatile şarkılar — ve ha- DELİ DOLU geçen nüshalar 10 küruştur.— | Gazetf 4 DD , Holur. mi ve Beyoğlu daireleri Noel yortusu âı.h;zd"'ânıâıî-go'b;.nuî"n" Önertie Tpekdi ae tbaeağa a dalet.. İşlür AM ĞĞ Cı'noğlıı ('APĞK) ve ; 'l,l:!; îı:;ı:x' 'İk_zşm&""üu Te ;"';:"B;':'â ö f_"_'e lı:';._.ı.—ng- n_ıyıî:ı.&_ Reşit, besteleyen Ce- |Ü liyetini kabul etmez. t ı! ı Mütekait Miralay | yalı ea a şislei kker 3A SÜİT ARAR N ga ; 10104 a A SK ŞT LAT . g7 | 4 külmüş bir zarf çıkardı; masanım | tıktı. müdürünü sağına ve koca göbekli | Calibe, Nazmiye her tabak uzatif | | üstüne silkince bir kaç y’üzlük bank | , Bu işleri gayet süratle yapmıştı .| Rüstem beyi sol almıştı. Şak- | da lüzumundan fazla yaklıid' | i not uçuşarak düştü: Astarı usta bir terzi çabukluğiyle | rak kahkahalar atıyor,krv- | ve çok durduğunu f: iş ” | S l'_l_amallfğı ne lüzum var?.. — | tekrar dikti: rem kıvran kıvrılıyordu. Hanrmlar | caktı ki kıza ters ters baktı: B diye söylendi — — dört tane yüz- — İşte bu kadar! Benim anladı- | ona hasetle bakıyorlardı. Calibe — Ne duruyorsun? gitsene b lük, beş adet te ellilik... Şimdi bun- | ğım banka budur ne koy da- | yaşında bir kızı olduğ söyleme- | tık... d ları bizim ıbanlnyı .te_vdi edelim ba- | ima yerinde bulursun... sine bakılırsa en azdan Calibenin Sonra gencin kulağına fıulM | lnlrmı Enu Arapkirli! Ne de tatlı Sonra paltoyu tekrar çengele as- | anası yaşında olması lâzımdı. Fa- | — Bir iskandal yapmayayımi-” * tatlr söylüyordu! tı. Banknot zarfmı da aldığı yere | kat Calibenin bir ablası kadar genç | yorum fakat kendimi mumıyo" | üzüm... Lâzım mı? Size bulursan durma al mı dedi... İyi öyleyse... kaçırmayalım demek... Merhaba Kirami bey.. Hoplayarak, zıplayarak odnsı'nı çıktı; fesini kapınca tekrar geriye ' döndü ve bir yıldırım gibi verdi- venlerden inerek sokağa fırladı. Türbeden tramvaya binerken sa- atine bir daha bakmıştı. Üç buçu- 'ğu beş geçiyordu. / . . . . . . . . . . Akrebi ile yalkovanr altı rakamı- nın üzerine, üstüste geldikleri Za- man bu saat Nazminin cebinden bir daha çıkmıştı; ve o anda Nazmi Galatasaray yakın sokaklardan bi- rindeki küçücük avartımana henüz girmis bulunuyordu. Kapıyı hizmetci Tereza açmıştı. — Motmazel Mariyi çağıracak mıvımı? N Facu b Deye sorunca; — Hayır.. — dedi — sen işlerini bitirdin mi? — Her tarafı sildim, süpürdüm. Yatak çarşaflarını değiştireceğim. — Bugünlük bu temizlik kâfi... Onları da yarın — yaparsın. Zaten kimse yatmayacak. Kadına beşlik bir banknot tutuş- turdu: — Bunu ikisi senin... Geriye ka- lanile biraz havyar, biraz da reçel, al!_ Yarm getirirsin. prdi git artık evine, Ş Ve Tereza içi kirli çamaşır do'u bir sepeti alıp apartımandan çıkın- ca hemen sokak kapısının zicirini ti_ıktı, yatak odasmna girdi, perdele- ri sıkı sıkı kapayıp elektriği yaktı. — Yaşadık.. — dedi — bu voli ga.ın tam altı yüz elli lira kazandır- ı - Caketinin iç cebinden ikiye bü- Gardirobun kapısmı açtı, bir çen gelde asılı duran paltoyu aldı: Eli- le bir tarttı gülerek; — Banka... Banka... işte benim bankam... — dedi —en sağlam banka... Çömlek bankası. Bu paltonun yakası kahve rengi bir kadifedendi. İyi bir tiftik ku- maştan yapılmıştı. Fakat omuz ta- rafları aşınmıştı. Gardiroptaki küçük bir dolap- tan bir teneke kutu çıkardı. Bunun içinde siyah bir makara iplik ve bir kaç iğne vardı. Uslu akıllı bir ev !(adım gibi yere çömeldi. Tireyi dişile koparıp iğneye geçirdi. Pal- tonun ötesini, berisini yoklayarak küçücük bir makasla astarı bir ye- rinden dikkatli dikkatli söktü. Ma- sanımn üstündeki banknotları, ince bir bez parçasıma sararak bu sökük yerden içeriye soktu. Bir gün evvel bir zarf içinde gardiroba koyduğu paraları karıştırarak — büyüklerini seçti. Onları da bir başka — tarafa koyarken — Bunları da biran evvel büyük paralarla — değiştirmeli... — diye söyleniyordu — Şimdi... bir traş... dooğru Bebek... Bu sefer de yeme- ğe yetişemezsem artık ayıp olur. Abidin beyin sofrası bu gece pek kalabalıktı. Komisyon listesi çıktı mı, iki üç gece sıra ile dostlara bü- yük ziyafetler vermeği hanrmefen- di itiyat edinmişti. Koca göbekli Rüstem bey, Şakir bey namındaki hoca, ticaret neza- reti umumi müdürlerinden gözlüklü bir bey, komisyon kâtibi ve hanıme- fendinin bütün poker dostları bü- yük salonu bir baştan bir başa kap layan sofranım başında toplanmış- lardı. Nazmiyi Calibenin yanına ve Re- fika hanımın tam karşısma oturt- muşlardı. Refika hanrmefendi bu gece bir kat daha güzelleşmişlerdi. Hem koyu yeşil ona ne kadar da ya kışıyordu! Ticaret nezareti umumi artık. Biraksani; herkesin yasıf 0 D ağzına girecek kız... — Hem kabahat bende... Pisili sine kendimi yoruyonnı....ol':; ; gösteriyordu. Arasıra Nazmiye gö- zü bir parça takılrp kalryor, sonra gene bir kahkaha atarak ya Rüstem beye, ya müdürü umumiye bir şey- ler ı_öylüyordu. malını bilmeli. ha bir eksik ,Bir aralık genç onun aşktan, sev- | ha bir fazla... giden bahsettiğini duyar gibi oldu. Nazmi bu sözlere bir mânâ ver” Calibe ile konuşmasıma - devam e- işti. “Zahir bizimkinin ' ' derek kulak kabarttı. Merak etmiş- | kıskançlık damarları kabarmı$ * ti. Acaba Refika hanım aşkı nasıl | cak!,, diye düşündü. , ınlr_yordu? Bu sırada Refika hanımın 'J/, Civelek kadın yüksek sesle; — Calibe kızım.. — demişti ” — .— Erkek... dünkü erkekti... — diyordu — genç te dün gençti. Hem hatırlarsınız değil mi? O zamanın gençlerine delikanlı derlerdi. Haki- katen onlar kanları kaynayan insan lardı... Balık dağıtılryordu; Calibe — Mayonezi çok mu koyayım? Deyince onunla konuşmağa mec- tuzluğu iter misin? — Buyur teyzeciğim. ; ıy , Refika hanrm gene Nazmi ile 7; göze gelmişti. Gene biran ke! daldırır gibi oldu. Sonra tuzüu b tem beyin önüne sürerek yarıdâ raktığı sözüne devam etti: M — Hiç unutmam... Zeynep leri? j konağının önüne, tam tale bur oğşmı - dağılacakları saatlerde bir ka€ 7j — Dmı:n elmasım... kadaş gider, beklerdik. O gent Yemekleri Jale dolaştırıyordu. ;o::ı—gd: ;,—ıkışl eli