Yemek ve yutmak! Denirdi ki; ii “— Yemek için yaşamamalı, ya- #amak için İemeiliz Güzel lâf. Takvim yapraklarının altına, çet - Kulata niyet köğutlarına yazılabi - ii m ameli kıymeti nedir?.. İnsan yemek için yaşamama” h... Pekâlâ... Ne için yaşamalı?.. ası malüm değii li Bilmeliyiz ki; ağız tadile, sıh - hatle Sönddk bir nimet, bir saadet- tir. Ve ne kadarımız bu saadete tam olarak maliktir?! Çoğu yer, hazmetmez... Bir saatlik haz için on saat rahatsız olur... Bir kısmı da yiyemez ki hazmetsin iştihasi yoktur... Yiyen, hazmeden ve ra - hatsız olmayanların ise pek çoğu nun yiyebileceği şey ne kadar mah dattar, Hekime giderseniz... a — Her iyebilirsiniz. | alnız Seni Hamur işi yok. Ağır balıklar yasak. Yağlı şeyler olmaz... İstakoz, havyar, balık yu- murtası, sardalya, İâkerda gibi şeyler tamamen memnu... Üst tara feni yiyebilirsiniz? i — Ust tarafını sen ye elendi! Ne kaldı ki yiyeyim!.. diyip vi i yeseniz, üç gün sonra mide ie dolgünleğe, karati- ğer sancısı, ne bileyim bir sürü ğ riza yakanıza yapışır... e şi âyet edersiniz... şeyler tavsi ye eder ki; yapabilene aşkolsun... — Yemeği çok çiğneyin! Alâ zaten çiğnemeden yutulmaz hi... Lâkin haç defa çiğneyeyim? Bizim evlerimizde yemek - garip bir itiyat eseri olarak - çabuk ye- niyor.. Ne kadar ağır yemek iste- sem, gene çabuk oluyor. Saati kar şıma koyuyorum... Çiğnemeye baş İsyorum... Bir, iki, beş, on... Ve'ni- hayet ağzımda çiğneyecek şey kal muyor... Dilimi çiğneyecek deği - limya!, Çok çiğnedikçe geviş ge- tiriyorum sanıyorum. Doktor bir de şunu söylüyor: — Yemeklerden sonra bir saat Raanın!, — Ah doktorcuğum! Bu tetbir kabili tatbik mi?. Öğle yemeğini lokantada yiyen bir adam yazıha- mesinde, mağazasında veya daire - sinde nereye uzansın!.. Ve böylece biz yiyecekleri, yi - vecekler de bizi yiyerek geçinip gi diyoruz... Ha, doktorlar da bu ara da geçiniyorlar, unutmıyalım. Ar laşlarımdan birisi var. O da mi- desinden, barsaklarından ve kara- “iğerinden şikâyetçidir... Doktora gitmiş, derdini anlat - mış... Doktor sormuş... — Çabuk mu yersiniz?. — Evet!.. Adeta yemeği içer gi- bi yerim... — Öyle ise her yemekte bir ta- kım da takma diş yutunuz ki; ağ- #ınızla yapmadığınız vazifeyi mi- deniz yapabilsin!. Onun dediği gi i biz, ağzımız için yani tat için yi- Yoruz, daha doğrusu yatuyoruz, dişlerimizin yapmadığını midemiz Yapmak istiyor, yoruluyor ve has- talanıyor... Bu maalesef bizde bir o derttir. Çiğnememek ve yut- FELEK BORSA “İş Bankasından alman cetveldir) 20T. Evvel 934 AKŞAM FİYATLARI; la TİK RAZLAR TAHVILAT EKONOMİ Maden İstihsalâtımız Son sene içinde mühim farklarla arttı Son sene zarfında Türkiye maden istheallıtı mülvın farklarla o artmışin. istatistikler bu <atmı gösteren son intak zi Elde ettiğimiz bu istatistiklere göre, altı ay 776 bin ton kömür, 17 bin ton knit, 4 bin ton çinleo, 2 bin ton kurşun, 68 bin ton krom, İl bin .on arsenik, 3 bin ton borasit, 47 bin ton amtirmvan, 101 sandık lüle #nşi ihraç © dikmiştir, Bunların içinde en şayam dikkat 0- krom öhracatdır.. ero krom istihialöti son sene - trmda göl bir nisbet — ende artıştır. Buhrandan evvel i 1929 senesinde o memlek a e mar >” - DA la ea çeş. <Alikaderlern fazla bir inkişaf salhasma girmesinde, oynamaktadır. Almanyada yumurlalarımız Berlin Türk ticaret odası, Alman pi- yasasmdaki maflarımızın satış vaziyeti- ni gösteren çok mühim bir rapor neşret- an ; vi Bu raporda yazıldığına göre, geçen hafta içinde Türk yumurtaları üzerin - de bir hayli işler yapılmıştır. Alman larla aramızdaki yumurta mukavelesi mucibince teşrinievvel zarfmda Alman- yaya İm e miktarı kemal kadardır. Sinan 1,850 kenteli doğrudan doğ” 1178 messi) ABS A Taki 10 4560 Mi 4450 225 1030 1925 ği vas Yzet Banka 5750 Hatha der z maz 31,75 $ Sark der. — Şudolu Hisse 2730 $ Balya 650 » Mayriye — 1550 $ Şark m, vera ÇEK FİYATLARI 2 Proğ 19,02,78 Pari —— Belgrat 348525 Müyork 7935 İ Meskora © 168550 Milim, 927 | Berlin we Üünemre 235 İİ Varta Atina, 403025 | Bedapeşte SENE Dren 4050 $ Madrit Mi dari yi —— 421,83 NUKUT (San) Kuruş s8 20 1, Heviçra a 1 IM 2 1 Zet z m Le 20 Dimer 2 Çermevie — Alm Holanda ile ticaretimiz Holünda ile son aktedilen © ticaret yn Eyer saraya vekiller ny mi Siaren oni #utulmalktader Ae Alman fabrika mümessillerinin toplantısı Alman fabrikelarınm şebrimizde be- illeri dün Alman ceneral anan mümessilleri Teephe'nin rlaliği e Şişli - Bayezit ii rm hat üzerinde > başladı. Bunlar da Şişli balarıdır. Şişlide oturanlı balar büyük lar için bu ara bir kolaylık teşkil etmek te ve yolcuları iki defa tramvay de afın « öiştirmek zal ve mas İİ lurtarmaktadır. Belçikadan gelecek heyet Belçika Kralı üçüncü Leopold Hz. in tahta çıkışını Reisicumhur Gazi Hazretlerine resmen tebliğe memur olan heyet 3 Teşrinisanide şehrimize lecek ve ayni sıgün Ankaraya gide- # “tir, Reisicumbur Hazretleri heyeti 4 Teğrinisamide kabul edeceklerdir. Heyet âyandan M. Lucien Die iw'in reisliği altında gene âyandan z e ür Ki e ekeni. Belçika sefiri M. Emsan d da bundan sonra itimatname FAN teisicumhur Hazretlerine takdim Edmond cumhuriyet bayramın - lunmak üzere 27 Teşrinievvelde vE Bu senenin son altı ayık meden ihra- i İktisat vekâletinin himayesi mühim Tol | Cumhariyetin arel Katlama VİLAYETTE Gizli nüfus Ve evlenmeler Biten müddet on beş gün daha uzatıldı Gizli nüfusun, gizli evlenmelerin ve bunlardan doğan çocukların nüfusa ce- | zacız yazılması müddeti bu eyın on be- | şinde bitmişti; fakat son günlerde #nem- İeketin her tarafında bu gibi müracaat. lar fazlalaşmaştır. Bu vaziyet karşısında vatandaşlara kolaylık olmak üzere müracaatların İca bul edilmesi ve 15 teşrimievvelde biten müddetin birincikâmin ayın sonuncu gününe kadar uzatıldığı Dahiliye vekâ. - vilâyetlere ve bu arada İstan. bul vilâyetine de bildirilmiştir, Vilâyet te bumu kaymakamlıklara tamim etmiştir. Vatandaşların bu müd. detten istifade etmeleri kendi menfaat- deri iktizasındandır. Jandarma kumandanı geldi Mülhakatı teftişe giden vilâyet Jan- darma kumandanı İzzet Bey gelmiş tir. Cevdet Kerim Bey Cumhuriyet Halk © Fırkası emumi idare heyeti bürosunun Ankaraya nak. Ki münssebetile İstanbulda bulunan aza da Ankaraya gitmektedirler. Dün akşam umumi idare heyeti a- zasmdan Cevdet Kerim Bey de Ankara» ya gitmiş ve istasyonda kendisi arka - daşları ve dostları tarafından uğurlan» my eg AYAŞ > Polis müdürü muddei- umumilikte İstanbul pos müdürü Febmi Bey dün müddeismumi Kenan Beyi ziyaret etmiş, uzun müddet görüşmüştür. ez Mısır ve Pire yolcuları LE İzmirde yolcu muayenesi işleri kolaylaştırıdi. Pire ve İskenderiyeden gelen yolcu- ların gümrük muamelelerini yolda yap- mak ve imanda kolayca çıkabilmeleri- ni temin etmek için alman son tedbir. ler mmuvaffakıyetle neticelenmiştir. Cuma günü Pireden gelen (İzmir) vapurunun yolcu © muayenesi İzmirde yapılmıştır. Bu yeni şekil, temin etti- #i kolaylıklar dolayısile bundan böyle tatbik sahasında kalacaktır. Gümrük muhafaza başmüdürü Ha san Bey, dün kendisile görüşen bir mu- barririmi; ize bu İvasusta © şunları söyle '— Son iki tecrübe, iyi ve müsbet bir netice temin etmiştir. Verilecek ta- limatla bu, böyle devam edecektir. İz « mirde bulundurulan kalabalık bir kon- trol heyeti Pire ve İskenderiye yoleu - darının gümrük muayenelerini o söratle ır. Bu vaziyet, yolcular için cidden büyük bir kolaylık saysebilir.,, —— — MAARIFTE Fakir talebeya sıcak yemek — Önümüzdeki ay başından itibaren ki fakir talebeye haftada dört gün öğ- le yemeği vermeğe ba yi Bu sene (2) bin tnlebeye yemek ve- gilecektir. Yemek verilen talebe adedi her sene azalmaktadır. İlk zamanlar (7) bin gıdasız talebeye yardım edile biliyordu. Bu sene bir losm talebeye elbise de verilebileceği ümit edilmekte dir. Maarif cemiyeti kongresi Maarif Cemiyeti İstanbul , şubesi bugün Halkevinde fevkalâde bir kongre 7 “Bu kongrede Mamrif © Celhiyetinin talebe yurduna yeni alınacak talebenin vaziyeti görüşülecektir. Kğ Mıntakaları değiştirilen müfettişler Istanbul ilk tedrisat müfettişlerinin bu sene bir kısmının teftiş mntakaları değiştirilmiştir. Mımtakaları © değişen hazırlıklarına devam ediliyor. Resmimiz bir tahın inşasını gösteriyor BELEDİYEDE Açılma saati İki cemiyet sabah saatinin- de tesbitini istedi | Ayakkabıcı sanatkârları cemiyeti ile marangozlar cemiyeti belediyeye müracaat ederek, dükkânların akşam olduğu gibi, sabahları da muayyen bir saatte açılmasının tahdit edilmesi ni istemişlerdir. Bu esnaf cemiyetleri müracaatlarında, bir kısım işçilerin, müessese sahipleri tarafından çok er- ken işe başlattırıldıklarından şikâyet etmişlerdir. Belediye bu meseleyi tet- kik etmiş, dükkânların işe başalma sa | adini tahdit etmeğe salâhiyeti olmadı ğı kararını vermiştir. iz Hususi musiki dersleri Belediye konservatıvar müdürlü - dü, hususi şekilde evlerde musiki der si veren hocalar için bir talimatname yapmak üzere hazırlığa başlamıştır. Bundan sonra, herkes musiki dersi ve remiyecek, bu gibi hususi muallimler den de birtakım evsaf aranacaktır. Yeni azanın mazbataları İstanbul umumi meclisine yeni 8€- çilen azanın mazbataları belediye mat | baasında basılmaktadır. Mazbatalar yarın azaya gönderilecektir. manda , | Teşrinisanidı rak edecek yedi azanm isimleri de şembeye kadar belli olacaktır. Gr. Bu hatta dünden itibaren tramvay işlemeğe başlamışlar. Bu şekilde uzun servisler tesis edil- usulünün önünü aldığı için iyi bir rağ. bet görmektedir. Ruam mücadelesi —— Şimdiye kadar 3617 bey» girden kan alındı Beygirlerin hanları alınıyor si Muzaffer Beylerin nezareti eltmda yapılmakta © olan ruam © mücadelesine devam edilmektedir. Bu hususta bele- diye baytar müdürü Esat Bey bi harririmize şu malümatı vermiştir: 9 Mİ mücadelesinde bugüne ka- 7 baş beygirden kan alınmış - ter. Bunlar günügününe ya gön gerilmiştir. Muayene esnasında yalnız beş baş a rusm görülmüş ve bunlar tazminatı verilmek suretile öl- dürülmüştür. Ayrıca da 1035 baş ka- tır, eşek muayene edilerek bunlara ve , verilmi; Fatih, Eminönü, Ba- kırköy muntı nda muayeneye ge- tirilmiyen hayvan mevcudu az kaldı - ğından Beyoğlu mıntakasmdan dahi hayvan celbine başlanmıştır. On dört gün zarfmda beş bine yakın hayvanım rilmesi halkın bu hu - —————- Eyübe, Maksut Bey Sultanahmede, E- dirneden Kemal Edip Bey Kasımpaşa: ya, Ömer Lütfi Bey Çatalcaya, Tevfik Bey Fatihe, İzzet Bey Çekmece ve Ko- camustafapaşaya, Hürrem Bey Bakır - köyüne verilmiştir MAHKEMELERDE Kolu kopuk Ceset ilini Müsademede boğulan- lardan biri mi? Heybeli açıklarında © vukun gelen facin tahkikatı dün istintak hükimliğine intikal etmiştir. Düne kadar tahkikat idare eden müddelumumi Nurettin sedin kolunu müsudeme esnasında kay- betmiş olması ihtimali olduğu kadar bir cinayete kurban gitmiş olması ihtimali de varit görüldüğünden müddeiumumi muavini Nurettin Bey bu hususta tahlei- kat yapılmasını emretmiştir. Bu kolsuz cesedin muhtelif resimle si çıkarılmış, ve kazada boğulanlardan olup olmadığın teşhisi için Yalovaya gönderilmiştir. Müddelumumilik çıkan cesetlerden hüviyetleri tesbit edilenle - rin defnine enüsaade etmektedir setlerin merasimle gömülüp gömülmi- yeceği hakkında müddeii il ia malümat yoktur. Bir hırsız kafilesi Mustafa, İbrahim, Hayrettin, Ab. dürrahman, Salih, Osman, Tanoş, Üm- mehan, OAnoş O isminde atı er. kek, üç kadın barsizldeten suçlu olarak adliyeye tevdi edilmişlerdir. Bunlar Kumkapıda Nazmi Beyin &- partımanını soymuşlardır. Sulh hâl - wi Salâhattin Bey bunlardan ilk dör - dünün tevkifine karar vermiş, diğerle bırakamıştır. rini serbest e Konışu evine tecavliz Komşularmın evine tecavüz etmek- li igirdiç, o Bogos, Marko Kazaros, Agop, Kalost, Ohanes, Avram, Siranuş, Arisi, Varta- noş isimli kadın ve erkekler dün Sul - tanahmet sulh ilinci ceza mahkemesi « ne tevdi edilmişlerdir . Mahkeme bunları muhakeme etmeyi vazife barici addetmiş ve evrakın asli. ye mahkemesine sevkedilmek üzere müd 'dehimumiliğe iadesine karar vermiştir. Iki hırsız Gedikpaşada Sotiri efendinin evin- yapan Antranik ve Dik- van isminde iki kişi dün müddeiomu - Garip bir volandırıcılık Dün müddeimumiliğe (garip bir dolandırıcılık vak'ası tevdi edi ir. Vak'anın suçlusu Sait efendi isminde bir komisyoncudur. sinde otururken şahsen uzaktan tanı dığı, fakat adını bilmediği bir adam ya- nama gelmiş; $ — Birkaç güne kadar memlekete öm, beş on tane akın almak iş- ya, Sai lendi de bu adamı © tanıdığı ir sarrafa göndermiştir. Dema gezmek ye alimler be- Sine N Adam bundan sonra altınların pa- vasnı mecidiye olarak ödeyeceğini bül. dirmiş ve mecidiyeleri pazarlık ederek beheri 37,5 kuruştan kararlaştırılmış, adamcağız da mecidiyeleri getirmek ür zere kapıya doğru yollanırken, #tendi. sine altınları da beraber götürdüğü ih- tar edilince, adam derhal sağ cebinde ki siyah torbayı çıkarıp Sait efendiye vererek: — Al, sende dursun, ben beş on da- kika sonra mecidiyeleri getiririm demiş ve düldendan çıkmıştır. Aradan beş dakika, on dakika, yar rm saat, bir saat geçmiş, fakat altın müşterisi gelmeyince, Sait efendi ile sarrafın kalbine de kurt girmiştir. ir. Hemen siyah torba sökülmüş, igö- | ne bakılmca ( hayretten de gözler fal taşı gibi açılmıştır. Çünkü torbanın i- çinden çıka çıka nikel yirmi 'paralklar çıkmıştır , Bunun üzerime sarraf polise müra- çaat etmiş, polis te Sait elendiyi yaka yarak müddelumumiliğe tevdi etmiş - ör. * Gayri mühadiller — cemiyeti dün Halkevinde senelik kongrelerini aktede- ceklerdi. Ekseriyet olmadığından kon- gve toplanamamış , başka bir güne kak meştar * Tapu ve kadastro umum müdürü Cemal Beyin bugünlerde İstanbula gel- mesi tedir , * Nafia vekâletinde & bir vazileye oakledilmiş olan elektrik şirketi komi- seri Civanşir Beyin yerine tayin edilen Ihsan Bey şehrimize gelmiş ve dün- den itibaren yeni vazifesine başlamış tar, Tabancadan sonra kötü dil... Marsilyada patlıyan tabanca mın, bütün dünyada top sesleril aksi sada tevlit edebileceğini ta savvur edenler oldu. Evet umumi harptenberi yirm sene geçmişti. Yirmi sene evvel d. ay Bosnada böyle bir silâh pa lamış ve bu silâhın aksi bütün dün yanın üzerine müthiş bir kâbus bi çökmüştü. j Tarih tekerrürden ibarettir, di ye düşünenler bulundu... Kan kokusu, tabanca sesi bütür âsapları germişti. Nereye gidiyo . ruz? Bir harbe mi sürükleniyo . ruz? Dünyada yeni baştan bir kı , tal mi başlıyacak? Evet, hiç şüphesiz Marsilyada kullanan katil, onu kul. landıran teşkilât, boş yere harekel etmiyordu. Bunun şahsi bir kin ol ması ihtimali yoktu onlar silâk. larını doğrudan doğruya dünya sulhüne tevcih etmişlerdi. Mevcul muahedeleri hançerle yırtmak ve barutla yakmak istiyorlardı... Fakat sulhü daima en yüksek bir gaye olarak bilen devletler vaziyeti çabuk havradılar. Ve bu cinayetin müthiş neticeler doğur - masına mâni olmak için bütün hüs nüniyetlerile hareket ettiler, Katilin cürüm ortaklarını bul - mak için bütün Avrupa zabıtanı nan elbirlik olup çalışmaları ve en kısa bir zaman zarfında bütün tet hiş teşkilâtlarının elebaşılarını ya kalamaları bu küsnüniyetin en yük sek bir şekilde tezahür ettiğini gös termez mi? , Fakat buna rağmen, silâhla ış- ieyemeyen bedhahlar, dille çalış - mağa başladılar. Yanlış, yalan şa alar çikardar. Ve bu şayialer halk arasına yayıldıkça, durgun sn, ya atılan bir taş gibi büyüyor, dal galanıyordu! . Yugoslavya Macaristana bir ül- timatom vermiş! Bunun neticesi bakalım ne olacak? Hakikatte ne ültimatom veren, ne de cevap beki liyen vardı. Yainız Yugoslav yanın Peştedeki sefiri tethiş teşkilâtının tamamen meydana çıkarılması i - şin Macar hükümeti nezdinde ba- 31 teşebbüslerde bulunmuştu. Duydukları havadisi günü gü - & stirmek öaioelim'e olan gazeteciler maalesef bu hava disin de tahkikile uğraşmadan he men telgrafhaneye koştular. Ve havadis bütün dünya gazetelerin - de intişar etti. Londrada halk gü zete idarehanelerine koşuştular ve gazeteleri kapışa kapışa aldılar ; — Harp çıkıyormuş! Harp olur yormuş!... Ultimatom verilmiş... ,Diğer taraftan Fransada başkâ bir şayia daha dolaştı: 7 Avustarya Başvekili M, Şuş- nig ve Fransa Bahriye nazırı M, tetri de bir hâdise esnasında kat ledilmişlerdir. Tabi bu havadisin mahiyeti; halk anlamıyor ve herkes telâş i çinde kalıyordu: — Eğer böyle ise, felâket... Evet hakikaten böyle ise felâ - het olabilirdi. Fakat havadis ya - landı..Bunu kötü dilli bazı kimse ler, belki hiç bir kimseye âlet ol - madan, sırf bir şey uydurmak gay wretile, bir şey biliyormuş gibi gö - rünmek için ortaya atmışlardı. Fa kat havadis o kadar heyecanlı idi ki derhal herkesin ağzında doiaş- mağa başladı. Ve Fransa Dahili- ye nazırı meseleyi resmi bir tebliğ ile tekzip etmek mecburiyetini his seti, Kimbilir, bundan sonra daha nasıl havadisler uyduracaklar, da- ha neler icat edeceklerdir. Fakat hakikat gün gibi âşikâr. dır. Bedhahlar ne söylerlerse söy- lesinler Avrupa sulhü en emin bir hüsnü miyet sura ile çevrilmiş ve muhafazaya alınmıştır. Tabanca » dan sonra sulha dille yapılan bu te cibette akamete uğra - mağa mahkümdur, * Mümtaz FAIK M. Hanses müzakerelerin - tehirini istedi