; BELEDİYEDE | Şehir meclisi Bugün mecliste neler görüşülecek? Bugün İstanbul Şehir meclisi fevkalâde içtimama devam ede - cektir. Meclis saat ikide başlıya- caktır. İlk celsede Esnaf banka - $ı işi müzakere edilmiş ve onu ta- kip eden, celsede de Hk celsenin zabıtları tashih edilmişti. Bu seferki içtima ruzname - ye nazaran 931 senesi hesabı kati- sinin tasdik edilmiyen madde - lerinin tasdikine aittir. Bu celsede Esnaf bankesı mev- zuuna avdet edilmesi ihtimali pek azdır. Esnaf bankasına ait ge - çen celseler zabıtları belediye ta- rafından Asleraya göndürümüy > tir. N Hasta otomobili alınacak Belediyenin elinde mevcut bu- lunan hasta nakliye otomobilleri bugünkü ihtiyaca kifayet etmedi- | inden bu sene yeniden bir kaç ctomebil daha alınacak ve bun - dan sonra bu eski sistem sediye - ler tamamile kaldırılacağı gibi a- Telâde taksilerle ağır ve sari has - talklarla malül hastaların nakli de kat'i surette menedilecektir. Gaz depoları mukaveleleri Boğaziçindeki yeni gaz depo ları ve tanklar inşası için Neft Sendikat gaz şirketi ile belediye arasında bir mukavele yapılmış - tı. Şirket eskisi kadar fazla iş ol madığını düşünerek bu depoların daha mahdut bir sabada yapıl — masını buna mukabil belediyeye vereceği aidatı arttırmağı teklif etmiştir. Il Belediye bu teklifi esas itiba- rile muvafık görmüş ve muaddel | mukavelenameyi tasdik edilmek üzere şehir meclisi (o fevkalâde toplantısı devam ederken bu tale- | bi de müzakere edecektir. Türk heyetinin Buda- © rafından tertip edilen Budapeşte seyaha- & büyük bir muvaffakıyetle bitmiştir. Seyahate iştirak edenlerin adedi tah - minlerin fevkinde olmuştur. o 160 Türk. seyyahı Budapeştede kaldıkları müddet zarfında Macarlardan büyük bir misafir. perverlik görmüşler ve hirçok davet ve eğlencelere iştirak etmişlerdir. Macar hududunda “KELEMYA” da sey yoklar kur yöüüiseii a şasın Gazil,. Yaşasın Türkiye!..., diye ba- SEM eki; ve Büyük Milet | ve Bü | İİ Rai Hasan Bey yapılar bu tezahürata teşekkür etmiştir. Peştede seyyahlar birinci sınıf otellere nakledil. Birinci akşam “St, GELERT, ie. | de Peşte Belediyesi tarafından ranza bir ziyafei verilmiştir. Ertesi gününden itibaren şehir, Parlâmento, Saray, muh- telif fabrikalar ve şarap mahzenleri ge - zilmiştir. Bir gece tiyatroda yapılan bir müsamerede milli Macar oyunları göste- rilmiştir. Seyahat idaresinin mes'uliyetini üzeri- ne alan NATTA Milli Türk Seyahat «- centalığı seynhati büyük bir muvaffakı- yetle idare etmiştir. Türkiye Turing ve Otomobil klöbünün daima böyle ucuz ve eğlenceli seyahatler tertip edeceğini ümit eder ve memleket haricinde yapılacak bu gibi propaganda seyahatlerinin devamını temenni ederi: Milliyet'in tefrikası: 8 Tanıdığım i Nalbantlar İ Hakkında kanun Tütün alma Ex Şi İtiyii iel bü- Ankaranın imarı için ANKARA, 13 (Telefonla) — Hü - ü merkezinde o Mukaddem yolile > Hamamönü kısmının bir - İeşmesi ve Bahriye caddesinin halke - vine kadar açılabilmesi için bu kısım - daki övlerin istimlik edilmesine kar - şık olmak üzere Nafia bütçesinden we bin liranın Ankara şehri imar mü- örlüğüne mü km i d e ük suretile verilme Urfa valisi ANKARA, 13 (Telefonla) — Ur - fa valisi Nizamettin Bey vilâyetine sit işler halkında vekületlerie temas et - mek üzere şehrimize ANKARA, 13 (Telefonla) — Hükü- rnet nalbant i ve nalbantlık sa- zati hakkında hazırladığı o bir lâyihayı Meclise tevdi etmiştir. Lâyihaya göre Ziraat Vekâleti memleketin lüzum gör. düğü yerlerinde nalbant mektebi açacak ve mektepli olmıyan nalbanilar tekâmül kursuna tabi olacaklardır. Kanunun neş sinden 10 sene sonra kursa devam etme miş bulunanlar icrayi sanatlen menolu- Nal imalâthaneleri işletmek, nalbant dükkânı açmak istiyenler nizamname ile tayin olunacak vasıf ve şartlara riayet e- deceklerdir. Nalbantlar hayvan tedavi <demiyecekler, tedavi edenler üç ay müd detle sanatten men' ve 50 lira ağır para cezası vereceklerdir. Tesçil edilmemiş nalbantlar sanatten menolunacaklar ve 50 lira para cezasma tabi olacaklardır. tem ea « Adana valiliği ADANA, 12 — Belediyeler Ban- kası umum müdürlüğüne tayini te- karrür eden Valimiz Mümtaz Be. yin tekaütlüğü O hakkındaki emir kendisine tebliğ edilmiştir. Fakat Banka Müdürlüğü için henüz tebli- gat yoktur. Vilâyetimiz valiliğine Emniyet İşleri Umum Müdürü Tevfik Hadi Beyin tayin edileceği söylenmekte. dir. Casuslar (Meli. Knokaeri'in hatıraları ) Tercüme eden: bulunmayan emirnameyi görünce | dalavereyi anlamış lâkin sesimi çı- karmamıştım. Çavuş mahzenden ayrılınca doğ ru hastahaneye giderek asistan (Evandan) ı buldum bu adamın babacan ve cidden iyi yürekli bir adam olduğunu bilmünasebe bun- dan evvel söylemiştim, Kendisini görür görmez: dedim siz Böyle damdan düşmecesine sor- muş olduğum bu sual adamcağızı şaşırtmış olmalı ki hayretle yüzü- me bakarak: — Evet matmazel, dedi, ve cebin 'den bir resim çıkararak bana uzat- tı. Fotoğraf etrafını dört sevimli kızın sarmış olduğu bir kadını gös- teriyordu. Yüzünde tatlı ve şefkat. İi bir tebessümle: : — Zevcem ve kızlarım dedi... — Yavrularmız çok güzel. Allah bağışlasın. Demek ki siz bir aile di ikinin. AHMET CEMALEDDİN babasmız; evlât muhabbeti nedir bilirsiniz. Burada Belçikalı kadın. lar arasında genç bir kız var: Bel. ki hatırlarsınız. (Veronika). A- sistlan başını eğerek: hatırladığını söyledi. — Mösyö (Evaudav) bu yavru- cak bundan iki ay evvel bi ban” bardıman esnasında hem anasını hem de babasını kaybetti... Ve ça- vuş (Şmitten)in bu kıza göz koy- muş olduğunu; on dört kadı bi- ribirinden ayırmak için sabahleyin vermiş olduğu emri ber tafsil an. lattım ve bu emirnamede merkez kumandanının şahsi imzası olmadı ğını da ilâve ettim. Asistan (Evaudav) büyük bir te- essürle anlattıklarımı dinledi. Son- ra büyük ecza kutularından birisin- den bir tabanca çıkarıp cebine yer- leştirdiz Matmazel, dedi, şimdi gidip bu meseleden zabitlere bahsetmiş ol- sam tifo korkusu altında cavusa a m sline İĞ kzn e Pr belki de hak verirler. Binaenaleyh | kapısında patlıyorlarmış gibi hepi: | Kâğıthane Safasındayken... Bir kızı kaçırmak istedi- ler amma olmadı Küâğnthane çayırında da bir kız kaçırma vakası olmuştur. Osman isminde birisi bundan bir müd - det evvel Kasımpaşa civarında o- turan Hayriye Hanım isminde bir genç kızla sevişmiş ve evlenmek istemiştir. Hayriye hanım bu işe muvafa - kat ederek Osmanla evlenmeye ra- zı olmuş, fakat genç kızm ailesi kızlarını Osmana vermeye bir lü razı olmamışlardır. Bunun üze - rine Osman Hayriyeyi kaçırmaya karar vermiş ve kızı takibe başla- mıştır. Bunlardan haberdar olmu - yan Hayriyenin ailesi cuma günü Kâğıthane eğlencesine karar ver - mişler ve kuzu pişirerek Kâğıtha- neye gitmişlerdir. Osman bu gezin tiyi haber alınca fırsatı kaçırma - mak için derhal yanma Süleyman ve Memiş isimlerinde diğer iki ar- kadaşını da alarak bir otomobile binip Kâğıthaneye git ir. Eğ- lence esnasında Hayriye bir aralık ailesinden ayrılarak ötede bulu - nan diğer bir tanıdığının yanına giderken Osmanla arakdaşları bir- den bire kızın üzerine atılıp yaka- lamışlar ve derhal otomobile koy- muşlardır. İş bitince otomobil o - lanca hızile Kemerburgaza doğru yol almağa başlamıştır. Vaziyeti gören Hayriyenin ailesi bağırıp ça ğırmışlarsa da kızlarını kurtara - mı anlayınca jandarma ya müracaat etmişlerdir. Hâdiseyi haber alan zabıta derhal süvari jandarmaları otomobilin arkasın - dan koşturmuştur. Kemerburgaz yolu bozuk olduğundan otomobil burada yavaş gitmek mecburiyetin de kalmıştır. Bu esnada süratle git mekte olan atlı ajndarmalar biraz sonra otomobile yetişmişlerdir. Bu. suretle yakalanan otomobil geriye çevrilmiş ve Hayriye kurtarılarak ilesii lim edilmiştir. Osman - la Süleyman ve Memiş haklarında kanuni muameleye başlanmıştır. Yeni mali yıl için hazırlık 934 mali senesi için maliye teş: kilâtında hazırlıklara başlanmıştır. Kasaların sayılması ile meşgul ola- cak heyetler teşkil edilmektedir. Bu münasebetle vergilerin de be- kaya kalmaması için lüzum görü- len tedbirler alınmıştır. Ele Cevdet Kerim B. geliyor Cümhuriyet Halk Fırkası İstanbul 1- dare heyeti reisi Cevdet Kerim Bey çar- şemba günü Ankara'd i Marsilya Başşehbenderi geldi. — Marsilya Başşehbenderi Kudret B. ik mezuniyetle şehrimize gel « miştir. * Bugünkü konferans, — Türk Fiziki ve Tabii ilimler cemiyetin - den: Bugün saat 18,45 te Fen Fa- kültesi büyük konferans salonunda Üniversite -'eoloji ve tabii coğraf- ya profesi. 4 Mösyü Chaput tara- fından “Avrupanın jeoloji ve coğ- rafi bünyesinde Türkiye” mevzulu umuma mahsus mühim bir konfe- ran verilecektir. ben gelip sizinle beraber bulunaca- ğim başka çare yok. Hastabakıcı neferlere de nerede bulunduğumu haber vereyim ki icabında gelip Karşımdaki bu adam da bir Al mandı, bit düşmandı. Fakat ünifor- masının altında bir baba kalbi çar- pıyor ve beni tamamile anlıyordu. Bu adamla düşman mevkiinde bu- lunmaklığımıza kalben teessüfler ederek kendisinden ayrıldım ve ta- mamile müsterih oldum. Asistan (Evaudav) kendisine itimat edile- bilir mert bir adamdı ve icabında (Veronika) yı, bu biçare yetimeyi müdafaa edebilirdi. Biz mahzeni- mizde kendimize göre hazırlamış olduğum yortu sofrası başına he- müz oturşvuştuk ki iyi kalpli asistan da bize iltihak etti. Kendisine gös- imiz yerde otururken: Buraya gelmeden evvel, dedi, köyü bir dolaştım. (Şmitten) çavuş dört numaralı manga zabit vekili ile adam akıllı kafayı çekiyor. Bir de mükemmel noel ağacı yapmış- lar. Herhalde sofra başmdan kal- kıp ta burada sizi rahatsız etdece- ğe e benzemiyar..... lenüz yemeğe başlamıştık ki müthiş bir infilâk oldu. Ağır çap- lı top mermileri | sanki mahzenin MİLLİYET PAZARTESİ 14 MAYIS 1934 MÜTEFERRİK HABERLER | Demiryolları Tekaüt sandığı Tekaüt kanunu projesi dün Meclise verildi ANKARA, 13 (Telefonla) — Na - fin vekâleti tarafmdan hazırlanarak ie ra vekilleri heyetince tasdik olunan Dev let Demiryolları ve kimanları işletme u- mum idaresi memurlarınm tekaüt kanu mu projesi meclise verilmiştir. Bu lâyihanın csaslarma göre ida - renin dajmi ve sicilline kayıtlı memur- larmdan Türk vatandaşı olanlara mah- sus bir teknüt sandığı teşkil edilecek” tir. Sandık hükmi p cak ve Nafia v tmda umum müdür ve şube ömirle - rinden müteşekkil bir meclis tarafın - dan idare olunacaktır. Bu sandığın gelirini memurlarm tah- sis aylıklarmdan o mecburi olarak ke silecek yüzdesini ve memurlara de - miryolları bütçesi verilen | aylılllarmın senelik miktermm yüzdesini, ilk hiz - mele alınacak memurlarm birinci tam aylık maaşlarının dörtte biri ile terfi eden memurların kazandılar o maaş farkınm bir aylığa mahsus miktarın - dan ve sam, petireceği faiz ve temettü ve müteferrik hasıla - ta ile inzibati mahiyette memurlardan alman cezalarından sandığa tefrik edilecek miktardan ibaret olacaktır. Aylıklar verildiği seda sandığa ait primleri tevkif etmiyen veya tev- bif edip te on gün zarlmda sandı teslim ötmiyen icra âmürlerile muha sibi mesiller geçen günler için yüzde on ile beraber tevkif ve teslim etme - dikleri paraları tamamen ödeyecekler - dir. Vazife başmda ölenlerle malül kala lara bu kanunla haiz oldukları hak - ların fevkinde olmak üzere verilecek tazminatları karşılamak için memur - lara demiryolları bütçesinden verilen aylıklarm senelik miktarın Yüzde ya- ranı nisbetinde bir yardım serma - yesi tesis olunacaktır. 926 senesinde teşkil edilmiş bulu - Dan tasarruf sandığı tekaüt sandığına devrohunacakıtır. Ormanlarımız Ziraat vekâleti yeni tedbirler alıyor Türkiyede mevcut ormanların daha zi- yade istifade edilecek bir hale getirilme- sini ve orman sahiplerile devlet arasın- daki hudut ve dönüm ihtilâfınm hali temin edecek olan “Orman kanuna lâ hasının,, B. M. Meclisinde alâkadar cümence müzakeresine devam olunmakta | Encümen bilhassa orman kanununun üçüncü maddesindeki: “Aksi sabit olun. cıya kadar ormanların devletin olması a- gildir, kaydi üzerinde meşgul olmakta. ir. Bu geniş orman kanununun hazırlı; yirmi, yirmi iki sene evvel v alarak B. M. Meclisine tevdi edilmiş Tahmin edildiğine göre lâyiha önümüz- deki içtima devresinde hehemehal ka - Buniyet kesbedecektir. |. Ziraat Vekâleti orman işine son dere- M Bu kanun x e kıncıya kadar Türki aşağı bir üetkikten geçirilecek Ye ıslahı için tedbirler alınacaktır. Vekâletçe bu iş için Almanya'dan bir mütehassıs celbine karar verilmiştir. Profesör yakında ge- lecektir. Ga Hz. nin Anâdoluya ayak bastığı gün AYDIN, 13 (A. A.) — Gazi Hazretle- rinin Samsun'a ayak bastıklarının on be- şinci yıldönümü şerefine Hallevinde yar pılacak büyük merasim hazırlıkları ikmal edilmiştir. Bir, iki, üç, dört! Mıntaka umumi kâtibi neden istifa etti? Galatasaray futbolcularmdan Muslih cezasının tasdiki üze - rine İstanbul mmtakası umumi kâtipliğinden istifa o eden Naim Cemil Bey, istifasmm sebebini “spor eflkârı umumiyesine,, bil - dirmek üzere bir refikimize bir mektup göndermiş. “Spor efkârı umumiyesi,, bunu fevkalâde'me - rak ettiği için, bu mektubun in - tişarı çok iyi olmuştur. Bir çok ikatlerin meydana vurulma - sma yardım ettiği için de sabık umumi kâtibe teşekkür etmek lâ- zımdır, Naim Cemil Beyin mektubun- dan ve kendi sözlerimlen mey - dana çıkan hakikatler şunlardır: Ortada 17 futbolcuya birden ceza verildiği sırada “klüpler ara- sında çıkan ibtilâfların mümkün olduğu takdirde ve nizamnamele - rin müsaadesi dairesinde dosta - ne bir surette halli,, hiç düşünül- memiş iken ve bunu söyliyenler en şiddetli kararların verilmesi - ne iştirak etmiş bulunurken Mus- lihin cezası işi çıkınca mıntaka u- mumi kâtibi derhal faaliyete geç- miştir; bu bir.. Bu işi halledebilmek © üzere “çok muhterem bir zata,, müra - caat edilmiştir; bu iki.. Bu müracaatı yapan o bizzat mmtaka umumi kâtibidir, bu üç.. Naim Cemil (o Bey için “çok ) muhterem,, olduğuna göre mın - taka reis vekili (o Fethi ve hakem Sait Salâhattin o Beyler için de “çok muhterem, olması lâzım ge- len zat bu işin halline tavassut et miştir; bu dört.. Şimdi bu dört hakikat üze - rinde düşündüklerimizi yazalım: Mıntaka umumi (o kâtibi, her hangi bir futbolcünün veya her hangi bir klübün vekili değildir. Muslihane yollar bulmak için tek başma faaliyete geçemez. Eğer iki klüp arasında mevcut bir ih - tilâfı dostane halletmek istiyor « sa bunu mmtaka heyetinde orta - ya atar ve mmtaka heyeti, yahut beyet namına reis bu emri hay - ra delâlet eder, ne Sait Salâhat tin ve ne de Muslih Beyler mın takanm yabancısı değil, - bilâkis muntaka içinde vazifeleri bulu « nan kimselerdir. Sait Salâhattin Beyin de o - nun uzvunu istilzam edeceği şüp - hesizdir. Eğer mıntaka heyetinin veya reisinin bu delâleti bir ne - tice vermiyecekse esasen diğer şekildeki “tarziye,, nin ve “af,, on dâ hiç bir kıymti yoktur. Zira futbolcü, “tarsiye,. si ve ha - kemin “aff,, 1 sırf “çok muhte - tem,, zatın hatırını kıramadıkia rından ileri gelmiş demektir; bu bir... Bu işihalledebilmek üzere mü- racaat edilen “çok (muhterem, zat kimdir? Spor teşkilâtında bir vazifesi var mıdır? Yoksa spor teşkilâtı o dışmda bir kimse mi- dir? Bu zatın spor (o teşkilâtmda vazifedar olmadığını zannediyo « ruz. Çünkü İstanbul mıntakası İstanbulun en yüksek spor ma - kamıdır. Böyle bir makamın rei - sinin, umumi kâtibinin, hakeminin mıyacakları kimse olsa cisa umu” mi merkez reisleri olabilir. Hal - buki merkezi umumi birinci rei - si Ankarada, ikinci reisi Peşte - dedir. Şu halde bu zat spor teş - kilâtında vazifedar değildir. Böy- le olunca bu zatın bu işte delâ - leti istenmemek lâzım gelir. Çün- ie merkezi umumi: on karar - ları arasında “spor işlerinde ba - rici teşebbüs ve tavassutlarda bu- lunmağı katiyet ve şiddetle mene den,, bir karar vardır; bu iki.. Böyle bir müracaatı merkezi umumi kararma rağmen, ceza gö- ren futbolcünün klübü yapsa belli bir dereceye kadar mazur görü lebilir. Fakat bu müracaatı ya pan, futbolcünün klübüne men - sup olsa dahi nihayet, (İstanbul sporunda en yüksek bir heyetin umumi kâtibidir. Umumi kâtip bu hareketile, içinde vazifedar bu - lunduğu teşkilâtm en son mer - cii tarafından verilmiş kararı çiğ: nemiş demektir; bu üç.. Umumi merkez yukarıda mev zuu bahsettiğimiz kararı verir - ken, hiç şüphesiz spor işlerini ha- rici tavassut, delâlet ve tesirler - den korumak istemişti. Mıntaka içtimamdan o bahsederken “yal - Biz kaldım,, diyen umumi kâtip müracaatile, içinde bulunduğu heyet üzerine harici bir tavassut, delâlet ve tesir celbetmiş olmaz mı? İçinde bulunduğu (| teşkilâtm kararları üstüne çıkan bir teşki - lât adamı için istifa etmekten da- ha doğru, daha tabii bir hareket düşünülebilir mi? İstifası ile en doğru hareketi yapmış olan umu: mi kâtip beyi bu cihetten takdir etmek lâzımdır. Sadun GALİP İbrahim Tali Beyin tetkikleri VİZE, 13 (A. A.) — Ibrahim Tali B. bu sabahı maiyeti erkânı ve Kırklareli va” isi ile beraber İğneada'ya gitmiş ve gef geçtiği yollardaki bütün köylere uğramst köylerin mektep ihtiyaçlarile, köy kanu" nunun tatbikatile yakından alâkadar ol * muştur. Her geçtiği yerde Ibrahim Tali Bey, halk tarafından hararetle karşılanmıştır. Bir tefsir talebi | futbolcüsünün sözünü pek kıra - biyetleri olmadığma ve bu yolda kulis” bi 25 inci ve Brsat kooperatifi " onuncu maddelerinin icra ve — 47 inci maddesile a 3 ledi P, olmadığmın tefsir yol ie tedir. Kidem zammı alacak muallimler Bu sene kodem zammı alacak mak mler İstanbul maarif müdürlüğü ta * mizi ayağa fırlattı. Bir kaç gündür misbi bir süküna alışmış olduğumuz dan bu âni infilâklar sanki beyin. lerimizde ötmüştü. Korkumuzdan, bir mahzende bulunduğumuzu ve binaenaleyh ışığın hariçten görül. mesinin imkân ve ihtimali olmadı. ğını unutarak, mumları üfledik; ko yu karanlık içinde kaldık. Asistan bir kibrit çaktı ve o aralık mahze- nin merdiveninde ayak sesleri du- yuldu. Acaba (Şmitten) çavuş mu geliyordu? Asistan elini beline atarak taban- casını çıkardı. Lâkin gelenin hasta» hane hademesinden birisi olduğu» nu görünce silâhın £ tekrar yerine Ski Hademe âmirini selâmlıya- rak: — Asistan efendi, dedi, yaralı. lar var. Top sesleri âni olarak başlamış- larsa gene o kadar âni olarak ke. silmişti. Asistan kendisini takip et- mekliğimi işaret ederek dışarıya fırladı. Ne olmuştu? o Birdenbire başlıyan ve gene birdenbire susan bu top sesleri fena halde sinirleri- mi bozmuştu. Hastahaneye doğru yürürken bir çoy sediyelerin hastahaneye A ıklarını vardı. gelince hade- melerin yaralılarla meşgul olduk- larını gördüm. Nihayet bir sediye içinde bizim (Şmitten) çavuş ta çıka gelmez mi? Zavallı ümitsiz bir halde idi. Sediyecilerden vaka- yı tahkik ettim. Meğer çavuş ve ar- kadaşı zabit vekili karanlık basın- ca noel ağacın mumlarını yak- mışlar. Binanın pencereleri mütte fikin ine nazır olduğunu söy Temiştim. Çavuş efendi ve arkadas. ları içki keyfi ve acele ile perdeyi ve panjurları kapatmayı unutmuş- lar. Pencereden bir çok mum ışık- ları karşıdaki İngiliz topçusunun iştiha ve merakını celbetmiş olma- lı ki bu mükemmel hedefe nişan alarak bir kaç mermi savurmuş. Tabii noel ağacı, ziyafet sofrası ve sofranın başındaki çavuş efendi.ve manga efradı da bullak ol- muşlar. Zabit iile yedinefer maktul düşmüş. Çavuşla bir kaç kişi de ağır surette yaralanmışlar. Yaralıların hemen (Roulers) hasta- hanesine nakli icap ettiğinden mec Tk Çamaş yaralar ar er timar eder- ken zannedersem kendisi beni ta- nıdı. Müdafaadan mahrum kadın olmaklığımıza rağmen bize elinden gelen eziyeti esirgemiyen bu ada- mın gözleri sanki benden af dile- niyorlarmış gibi gözlerimi aradı. Yaralı ve ölmek üzere bulunan bir adamdan hiç bir kadın affını esir” giyemezdi. Gözlerinin yalvarışma ben de imin affedici ve şef katli bakışlarile mukabele ettim Çavuşun simasmı ölümün korkunç sarılığı kaplarken o affımı eldet ef miş olduğunu düşünerek belki de müsterihane teslimi nefsetmiştir. Çok yorgun ve bitkin bir halde mahzene dönerken köydeki nefer" ler hep bir ağızdan şarkı söyleme” ğe başlamışlardı. Demek ki satf on iki olmuş idi. Yarabbi bu ne 8€' ve felâketli bir yortu idi. kardeşlik ve sükün © tavsiye ede” Hazreti Mesih böyle top gürültül“ ri; yaralı ah ve eninleri arasınd? mı dünyaya gelecekti? Ertesi sabah geç yatmış olma” dolayısile yorgun olmaklığıma rf men mahzenden erkenden çıktı” ve eve geldim son günlerde top V* muharebe gürültülerinin kesilm*” si biz kadınlara bir çok ümitler misti. Denize düşen yılana derler bizler de en miyetsiz şeylerden kendimize hisseleri çıkarıyorduk. o Yenide” canlarımızdan emin olmak, he: gi bir saniye zarfında kör bir m” mi ile parça parça oluvermek t€l” likesinin uzaklaşmış olması bizl** — Bitmedi —