Banka mı, değil mi? Ha! İş şimdi çatallaştı. Bakalım nasıl içinden çıkacaklar? Efendim; mühim bir mesele kar $ısında bulunuluyor: Esnaf banka - 8ı, banka mıdır, değil midiir?.. Hemen gözlerinizi faltaşı gibi a- çip: — Alay etme! Demeyiniz. Çünkü © Esnaf ban- kası işi alaylı çağını çoktan geçir- di. Bakınız mesele nediir?. Hükümet bir kanun yaparak mevduat kabul eden banka- İarın — sermayesini bir milyon liraya çıkarmaya karar ver - di. Bunun yakında O bitecek bir mühleti var, Onun sonunda ban halar sermayelerini en aşağı bir milyon lira yapacaklardır. ,, Bizim muharrirlerden biri de * dünyada banka kalmamış gibi, gi- dip.Esnaf bankasına sormuş: mayenizi bir milyon liraya çıkar- manız lâzım. Çünkü mevduat ka » bul ediyorsunuz. Cevap vermişler: — O mecburiyet bize -t değil. Neden? Bize mevduatta bulunan yok- ki! İkraz da etmiyoruz. — Şu halde?. — Şu halde sermayemizi arttır- maya hacet görmüyoruz. — E bu nasıl banka böyle? Esnafa ikrazatta bulunacak de- Zil midiniz? — Evet ama biz banka değiliz.. — Nesiniz?, — Müessesci maliye... 212) Şimdi düşünüyorlar... Esnaf ban- hası hakikaten banka mıdır? deği! midir?.. Vaktile paraları alırken, verir » ken, hisse senetlerini satarken, te- mettü tevzi ederken banka idi. Şim di sermaye meselesi ortaya çıkınca banka değil... Arkadaşlardan bu hikâyeyi dinli yen biyi'si dedi ki: © — Tam devekuşu gibin. “Uç!,, deyince o “ben deveyim,, diyor.. “Yük taşı!,, deyince “kuşum!,, di. yo”, Ve diğer birisi ilâve etti... Uçtuğuna o bakılırsa demek kuşluğu tercih etti... * Bir üçüncüsü dedi ki: — Uçtuğuna (bakmayın! Son amilyatlardan sonra kuşluğu ber- taraf edip deve Ye eee m e Salih Paşa geliyor Bluğanda rahatirlsodiğuar ey Velce teessürle yazdığımız kolordu Salih Paşa tamamen İ- Salih Paşa, yakında şehrimize Belecek ve bir müddet istirahat e- decektir. Salih Paşaya ileride apan disitten ameliyat yapılması muhte- N Adaya gelecek seyyahlar için dülar güzelleştirme cemiyeti tarafından Istanbula gelecek ii - Tistlere bir kolaylık Olmak üzere Büyükada iskele meydanmdaki i- lân kulübesinde bir istihbarat bü- Tosu açılmıştır. Memurluğa Osman Nuri Bey isminde bir zat tayin e - dilmişti “İş Bankasından alınan cetveldir) 12 Mayıs 934 AKŞAM FIYATLARI İSTİKRAZLAR TAHVİLAT İstikrarı dahili 9650 $ T. sakeriye 78 YES Hatikrazı ga $ Elekerik e Onitürk, 3220 $ Tramvay m » MM 3ASEğ Tümel . a. 3155 $ Rahim "3 Seek D. Yolları 200 5 Mümmel, ves < ” “ 4520 kler #8 Kuponsuz “ .—. 3 . go ESHAM İn Bankası Nara 80 $ Şir, Hayriye © (15 » w Hamilina | 880p Ks 415 İz Mücesin EĞ Terken ei Küronsuz Çimente 1305 Türkiye Cümbü- pet Bankanı 5180 $ Gari der AB may 4120 $ Balya 185 sadolu Hinse 28,05 p Şark m ccam 4 İ ÇEK FİYATLARI m çer le Müyesi, 28 ir 5826 307 420 209 v4 422 110059 NUKUT (Satiş) Kuruş, Karot ME Franz TOE 20 1 Teviçre 868 3 Polar 17 $ 1 Pazeta » 24 İMlerlim Gİ 3 Mark “ e Lira zaf 21 Zeleii ) Belçika © 1S Ğ 20 Leş 1 İİ Dram © za $ 20 Diler 5 ; Florin Bİ 1 Çerseviç o —— 2 Pile Av. z Altın .. ax 23 $ 1 Mecidiye 38132 ker. Çek. O 106İ O Baskmet | 237 — Beyler? Kanun mucibince ser. | YON 553,466 ton, antimvan 667,600 sronom Madenlerimizde İstihsalât Bu sene madenlerimiz- den ne çıkardık? Elde ettiğimiz itimada şayan is- tatistiklere göre bu seneki maden istihsalatrmızın muhtelif kalemler üzerinde miktarı şudur: | Kömür geçen seneden fazla ola- rak 1,323,222 ton, linit geçen sene- den fazla olarak 29,561,457 ton, krom kezalik geçen seneden fazla olarak 75,379 ton, zımpara geçen seneden fazla olarak 7,016,500 ton, manganez 7,700 ton, börasit 7 mil- | ton, arsenik 1,906 ton, civa 23 şişe, kükürt 150 ton, o çinko 6,943 ton, kurşun 3,036 ton, amyant 120 ton, lületaşı 241 sandık, magnezit 951 bin 500 ton, kil 4,925 ton. Soğuk hava depoları tarifeleri Ticaret Odasi idare heyeti bu - gün bir içtima yaparak soğuk hava | depolarının konulan eşyadan ye - Gr e e fazla ücret al- ıkları hakkında yapılan şikâyeti tetkike devam edecektir. ?—— Ticaret odasında içtima Ticaret Odası Meclisi çarşamba | günü bir içtima yapacaktır. Bu iç. | timaı en mübim görüşülecek me- seleleri kömürlerin tolerans mesele sile yeni kazanç kanununa göre ya- pılan kıyaslardır. Patates çok ucuz Piyasada en ucuz yiyecek mad. desi yalnız yumurta değildir. Çok ucuz olarak satılan bir madde de patatestir. Ticaret odası piyasa cetvellerine göre, ( orta derecede bir kilo patates toptan kırk paraya satılmaktadır. Perakende olarak gezdirici satıcılar bu patatesin üç kilosunu uz satıyorlar. Maamafih toptan, kilosu 7 bu - çuk kuruşa olan patates bile var - dır. Bütün bu mallar Adapazarın- dan ve Boludan karışık olarak gelmektedir. Toptan muamele ya- pan patates tacirleri, iri, orta, ufak diye patatesi yeniden bir tas- fiyeye tâbi ırlar, — Elektrik ücreti Sure Yeniden 50 para tenzilât yapıldı Elektrik ücretleri nisan 1 den iti- baren (50) para tenzil edilmiştir. Tarife komisyonunun kararını Na- fia Vekâleti tasdik etmiş ve keyfi- yet şirkete bildirilmiştir. Bu tarife 3 ay için muteberdir. Temmuz ba- şında yaziyi tekrar tetkik olun - lacaktır. Bugünkü vaziyete rx e lektrik ücreti kilovat başma 15,5 kuruş olmuştur. Römanyadan gelecek talebe 500 Romanyalı talebeden mü - rekkep bir grup önümüzdeki salr günü şehrimize geleceklerdir. Ro- manyalı talebe, Üniversite gnçleri- | mizle tanışacak, dört beş gün kadar kaldıktan sonra Köstence tarikile memleketlerine döneceklerdir. M. T. T. Birliği umumi kâtipli- iz yy sah günü Romen | li sarı ” İstanbulu ziyaret Dübeller ri kür günde saat 16 da bütün talebe arkadaşların rıhtımda hazır bulun maları rica olunur. Ziraat vekâleti teşkilâtı Ziraat vekâleti yeni ve mühim bir teşkilât kanunu hazırlığına baş lamıştır. Bu kanunla vekâletin fa- aliyet sahaları | genişletilmekte; memleketimizin bütün ihtiyaçları. nı temin edecek esaslar tesbit olun maktadır. Kanun lâyihası Büyük Millet Meclisinin önümüzdeki iç - tima ine tevdi edilecek ve © devrede çıkarılacaktır. İngiliz seyyahları İ Bugün Orantes ismindeki vapur | Ja 350 ingiliz sayyahı şehrimize gelecektir. | Paris Belediye meclisi reisi geliyor Paris belediye meclisi reisi M. Ficguet bugün şehrimize gelecek- tir. M. Ficpuet İstanbul belediyesi hakkında hususi surette tetkikat - ta bulunacak ve şehrimizin şayanı temaşa mahallerini gezecektir. MİLLİYET PAZARTESİ 14 MAYİS 1934 ŞEHİR HABERL Tarı vapuru Yeni vapurlardan Birisi geldi Tarı'nın ad konma mera- simi yapılacak Vapurculuk şirketinin yeni aldığı Pake kumpanyasının (Tad. ) yeni ismile Tarı vapuru dün limanımıza gel - miştir. Yeni va - purun evvelki ge- ce Çanakkale - den geçtiği ma - lüm olduğun - dan vapurculuk şirketi hissedar - ları ve sair ze - vat dün sabah Bartın vapurile yeni vapuru kar- sılamak üzere Marmaraya doğru gitmişlerdi. Saat 11 e doğru yeni vapurla Yeşilköy açıklarında kar- sılaşıldı. İki vapur yekdiğerini düdük - lerle selâmladılar ve limana doğ - ru gelinmeğe başladı. Liman idaresi yeni (o vapura Kabataş önünde yer gösterdiğin - buraya gidildi ve heyet bu - rada vapura çıktı. Tarı, Türk de - niz ticaret en lüks ve en büyük vapurlarından biri bulun - maktadır. Vapur alındıktan son - ra Marsilyada yeniden havuzl mış ve iki yeni salon ilâve miştir. o Vapuru Marsilyadan A- ziz kaptan getirmiştir. Yeni vapura isim koyma mera- simi çarşamba veya perşembe gü- Dü davetlilerin huzurile yapıla - caktır. Deniz ve Hava yolları müs- teşarı Sadullah Bey deniz tica - retimizin yeni aldığı (| şekilden o alman bu yeni vapura nn mma merasimine iştirak için İs- tanbula gelecektir. e Yeni vapur Karadeniz hattı - na tahsis edilmiştir ve pazar gü « nü ilk postasını yapacaktır. Şirketin yeni aldığı Danimika yapuruna Aksu ve Mudanya için alınacak vapura da Güneysu is - mi verilecektir. ' Sadullah Bey 5 N limanımızda i Bir sigorta şirketi Takip ediliyor Muamelâtını hükümet kontrolundan kaçırmış! Ticaret müdürlüğü bir ecnebi sigorta şirketi hakkında yapılması için dün | müddeiumumiliğe İ müracaat etmiştir. Bu , takibat rta ez Ticaret mrüdürlü - ğü Danüp. sigorta şirketini muamelâ- De tını defterlere İ i kaydetmeden gizli 5“ g4. i şekilde yapmak ve Bl mükerrer sigor - © taya ait olan his- Muhsin B. seyi o vermemekle itham etmekte ve hakkında ta « kibat yapılmasını istemektedi Bu hususta Ticaret lüğünün yaptığı tetkikat, sigorta şirketi uzun müddetten - beri yaptığı sigorta muamelele - rinden mühim bir lerine kaydetmemiştir. Banka bu muamelelere ait paraları bir ec - nebi bankada açtığı hesaba mrüte- madiyen yatırmıştır. Bu şekilde mükerrer sigorta ya ait olması lâzmm gelen hisse verilmemiş ve yapılan muamele mütemadiyen hükümetin kon - trolundan kaçırılmıştır. Şimdiye kadar yapılan teftişlerde, defter - Tere bu muameleler | geçmedi ğinden; bir türlü bu işin farkına varılamamıştır. .. ISTANBUL, 13 (A. A.) — Da- müp sigorta şirketi, gizli muamele yaptığı için müddeiumumiliğe ve - rilmiştir.. Şirketin o kaçak olarak yaptığı muamelenin mühim bir ye- kün tuttuğu anlaşılmıştır. Balkan sigorta şirketi Memleketimizde uzun zaman- danberi faaliyette bulunan Bal - sigorta şirketi tatili faali - yet etmiştir. Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? Dilimizin büyük bir tehlike har- şısında bulunduğunun bilmem far. kında mısınız? Bir zamanlar o gü- selim türkçeyi tamamile parça par Şa lekeleyen arapca ve acemce ke- limelerin esareti altında idi, Onun için “osmanlıca, tamamile anlaşıl- maz bir hele gelmiş ve bu Arap, Acem istilâsı altnda ezilmişti. Hat tâ o kadar ki ifad. lenmiş izafetler kollanmayanlerın yazıları ve konuşuşları âdi sayılı « yer, “hâkipayi öliniz bendeniz efen dim, ciler (sertacı ibtihaç) oluyor. du, Bımdan münasebetsiz şey yoktu. Onun için her köhne itikada, tes- müle olduğu gibi bu (osmanlıca) ya karşı da şiddetli bir mücadele açıldı. Ve dilimiz temizlendi. Şim- di de örzü ve fuzuli bir şekilde kalan bir takım tek tük arapça ve acemce kelimelerin de harşılıkları bulunuyor ve Türk dili âdeta yeni- den dünyaya geliyor. Fakat böyle istihale ve neşvüne- ma devreleri gayet naziktir. Bu va- ziyette bulanan bir bünye daima ecnebi mikropların tearrırzuna ma- ruzdur. İşte yeni türkçemizde de va ziyet böyle olmuş ve belâdan kur » tulurken başka bir dert üzerimize çullanmıştır: O da frenkçe kelime- lerdir... Bir zamanlar “Mon cher” i alay mevzuu telâkki ederken, Şimdi ba- şumıza kaç tane Moncher çıkıyor... Bu kelimeleri hiç kimseye danışma- dan ve hattâ bir ternak işareti içi - ne koymadan “Selemehüsselâm,, on” , “rendement”, (Egvipe) ve sa irer ve saire... Hattâ bazan bunları türçe ve arapça kelimelerle ter - kip etmekten bile çekinmiyoraz. Netekim geçenlerde bir gazetede “gayrifedere klüpler!,, diye bir u » ube gördük, Dilimizi ba keşme - keşten kurtarmak için acaba yeni- den “vatandaş türkçe konuş!” lev- halarını her tarafa asmağa mu ihti- yaç vardır? Dil, bütün bir cemiye- yetin malıdır. Ona her isteyen her rastgelen kelime sohamaz. Bugün fransızca bilenler bu kelimeleri 40 kuyorlar. Yarın almanca bilenler, öbür gün rusça bilenler de ayni şekilde hareket ederlerse ne yapa- ri? Herkesin, bütün bunları bil - mesine imkân var mıdır?.. Meselâ bizde cinsi cazibe diye tercüme edilen ingilizce “Sex app- caP” kelimesinin fransızcaya ithali uzun uzun münakaşaları mucip ol- muş, Fransızlar tam bu helimeye tekabül etmese bile bunun için “eharme” kelimesini kullanabili - riz, diye uzun makaleler yazmışlar dı. Bunu ufak bir misal olarak zik- devresinde bizim de cok hassas ol mamsz lâzemdir. Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? ERİ | POLİSTE | Kadın yüzünden ' Bir cinayet N ge » Nişantaşında gene bir genç öldü, öbürü yaralandı Evvelki gece Nişantaşında bir cinayet olmuş, Kunduracı Kemal, Taksim'de İnhi - sarlar idaresinde çalışan Necibi öl. (| ü ve Hava- gazı (o şirketinde müstahdem Ab - dullahı da yara- lamıştır. Vak'a şu | dur: Nişantaşn - da oturan Abdül- lahım yeğeni Kâ - mil ile Kemal bi- ribirlerini bilme - (o Abdullah den o civarda bir rip ge m G | minde bir kızı sevmektedirler. Ge- çenlede bir gür Dünya, uyanan bir milletle yüzyüze! Memlekette şükranlara ve mem- nuniyetlere lâyık © bir sanayi kay- naşması görüyoruz: Bir taraftan malüm bir fabılika- muz en son sistem makinelerle tec- hiz olunurken diğer tarafta bir kâ- ğu fabrikasının temel atme mera- sim; yapılıyor, beride bir cam fab. rikasının era:| si gezilerek yeri tes- pit olunuyor, başka bir mahalde bil mem ne fabrikası harıl harıl höüm- malı bir gayretle inşa olunyor. Bu hareketlerle bundan takriben yatm asır evoelki Japonyanın sil: kinme hareketleri arasında kuvvet- dir müşabehet bulmamak kabil dağildir. Japonya da asırlık ayku- sundan bir harika ile uyandı. Ve o- rada da gözle haş arsnnda denli cek kadar kısa bir zamanda adım başına fabrika binaları sanayi mü- esseseleri | yükselel. O derece ki, sanki hafi bir el Japon topraklarına demi öçme fokal dalma elni kavvetli bir yağmur ve güneşten sonra bu tohumlar çatlayıp filizle- nerek bir bir mucizevi bir kudret- le meydana fışkırmışlardı. İşte bu- Kâmil, Kemal'in İı dükkânı önünden geçerken bir arka daşma şapkasını çıkararak | vermiş, bu sırada içinden sein milin üzerine atı- İp bunu mere- den (o bulduğunu sormuş ve Kâmile de da - yak atmıştır. Kâmil bu dayağı ye- dikten sonra doğruca dayısı Arna- vut Abdullaha meseleyi anlatmış, Abdullah ta Kemale dehşetli kız- mıştır. Evvelki akşam saat yirmi üç buçuk raddelerinde Kemal, Ne <ip isminde bir arkadaşiyle Meş - ye mahallesinde kakyke vla oyununa oturmuş. Biraz #on- ra Abdullah birden bire içeri gire- rek doğruca Kemalin üzerine bü - cum etmiş ve bir tokat atarak: (Bu mahallenin kabadayısı sen - sen dışarı çık ulan.) diye sevağa çağırmıştır. Kemalin Necip isriin « deki arkadaşı ilk önce dışarı fır - layarak Abdullah ile gutlak gırt- lağa gelmiştir. Bu esnada Kemal de elinde bıçak olduğu halde kah veden dışarı çıkmış ve her iki kav- gacmın arasına girip boğuşmağa başlamıştır. Necip kavgada Ke - male çekil, demiş, Kemal kendisi- ne kabadayılık satan Necibin bu sözlerine fena halde kızmış, ken - disini dışarı çağıran Abdullahı ya ralıyacağına evvelâ Netibi sonra da Abdullahı kasığından ağırca bı Necip de kalabalığın arasından kaçmak İsterken polis Basri Efendi tara - fından yakalanmıştır. Ci, müddeiumumi mua - İ vinlerinden Salim Bey vaz'ıyet et - miştir. Kemal cinayeti inkâr et - mektedir. Necip hastahaneye kal - | durılmışsa da ölmüştür. Abdullah hastahanededir. MAHKEMELERDE ie dolayı 18 se- üm olmuş, cina- yette iştiraki olmaktan suçlu Ali Ekber de beraet etmitşi. Temyiz mahkemesi bu kararı nakzetmiş, muayeneye yeniden başlanılmıştır. Müzahereti adliye suretile İsmail İ vekil tayin edilen Mustafa Nail B. İsmajlin bir hatâyi adliye kurban gittiğini, onun katil olmadığını id- dia etmekte ve katilin beraetine karar verilen Ali Ekber olduğunu söylemektedir. Mustafa Nail Bey İsmailin 19 yaşında olduğunu iddia etmektedir. Mahkemenin Bu bap - taki istilâmma cevap gelmediği i - çin mahkeme başka güne bırakıl - mıştır. Arifin muhakemesi Büyükderede Bristol otelinde sevgilisi Mehlika Hanımı öldür - mekten suçlu Arif Efendinin mu - hakemesine dün Ağır ceza mahke - mesinde devam edilmiştir. Dünkü ii inlenmiş, am şahit - leri getirilmesi için mühakeme baş ka güne bırakılmıştır. !Ceneral Kondilisle beraber Yunan Harbiye Nazırı Ceneral Kondilis'le birlikte şehrimize ge - Sterghiopulos, Bin- gün bütün dünyayı tehd't eden Ja- pon sanayiinin ilk temelleri o va- kit atılmıştır. İstikbal hakkında iddialı bir ke- hanette bulunmak niyetinde deği- Üm. Yalnız bugün uzun ve derin uykusundan uyanmış bir millet- de dünyanın yüzyüze bulunduğu ka natindeyim. Bir millet ki, yalnız harp'sahasında temayüz etmekle iktifa etmemiş, sanat sahasında da kalkınıp silkinmeğe © başlamıştır. Hattâ buna #ilkinmek demektense bir hamle bir dev hamlesi demek daha yerindedir. Memleketin. htiyec olan ve her ilyonlarca Türk parasının imis ei sebep teşkil eden belli başlı ithalât (eşyasına karşı müstağni olacağımız günler elle tu tulacak kadar yakındır. Gerçi itha- lât eşyasının azalışı, bir | bakıma devletin ei varidatına mües- sir görünürse de hakikat, hiç te öy- le değildir. Çünkü memlekette ta- addüt edecek fabrikaların vücudu, halkın kazancını arttıracaktır ki bu kazancın artması, halk kadar devletin de kazancı demektir. O takdirde devlet, gümrük varidatı- nın eksilmesinden mütevellit zara- kazanacaktır. Ve nihayet halkın zenginliği, kolaylıkla vergi tediye- sine muktedir bir millete isü'nat etmek gibi devlete hususi ve müs- tesna bir kuvvet verecektir. Bir iddiaya göre Türkiye, iptidai maddeler memleketidir. Türkiye- nin iptidai maddeler memleketi ol- ması demeli, onun sanayi sahasın- da ayaklarını uzatıp oturması de- mek değildir. Ecnebilerin işliyerek gene bize pahalı surette sürdükle- ri iptidai maddelerimizi istihsal et- mek gibi Bir de işlemenin memle- ket için muzaaf bir kazanç olduğun da kimin şüphesi | vardır.? Sonra memlekette sanayi sahasına ehem- miyet vermemiz, bizi iptidai mad. delerimizin ıslah ve iekâmülüne ne sebeple menedebilir?.. Memleketin bellibaşlı ihtiyaçları na cevap veren sekiz on fabrika- nin açılışın, diğerlerinin takip ede- ceği pek zaruri ve tabiidir. Çünkü bu yüzden memlekette kalacak o- lan para, ölü sermaye halinde kal- mıyarak memlekette kendisine ye- ni iş sahaları arayıp bulmak mec- buriyetindedir. Ve bunun pek tabi neticesi olarak bugünkü fabrika- ları, diğer fabrikaların açılışı ta- kip edecektir. Bilhassa bunun müs- pet verimli olması, ve (o kendisine memlekette istihlâk sahası ve im- kân bulması, sermayenin kolay- lıkla ve emniyetle bu işe konulma- sını kolaylastıracaktır. Salâhattin ENİS “Gazi Hazretleri Mütekaidini askeriye cemi- yetine imzalı bir fotografi- lerini hediye ettiler ISTANBUL, 13 (A.A.) — Re- isicümhur Hazretleri, mütekaidini askeri iyetine imzalı bir fo- toğrafilerini hediye buyurmuşlar - dır. Ordumuzun eski askerleri, bü yük kumandan ve şefin arma; mından fevkalâde mütehassis ve memnun olmuşlardır.Fotoğrafi önü müzdeki cuma günü, imle ce merasimle miyetin merkez binasında ihtiram | mevkiine konulacaktır.