Vilâyet istenen Cevabı verdi (Başı 1 inci sahifede) de her iki vekâletin, şehrimize i mahsusada birer müfettiş göndermesi beklenmektedir. il in tahkikatı ir Müddeiumumiliğin tahkikatı i - ilemiştir. Bugün banka defter - leri üzerinde tetkikat yapılacak ve hukuki vaziyet bugün taayyün ede cektir. Müddeiumumilik bankanın vaziyeti hakkında vilâyetten bazı malümat istemişti. yet istenen nalümat: dün akşam geç vakit müddeiumumiliğe bildirmiştir. Vi- lâyet gösterdiği tezkerede Bankasının bir devlet müessesesi olmadığını, bir anonim şirket ol - duğunu ve en büyük aksiyonerinin de belediye bulunduğunu yazmak- ta ve merbuten de samnamesini göndermektedir. Esnaf un bir devlet mü - <ssesesi olmadığı anlaşıldıktan sonra, paraların kaybolmasına meydan ve - venler suiistimal | maddesi ruucibines lâzım gelen takibat değil dolandırıcılık maddesinin icap ettir - diği takibat yapılacaktır. Aldığımız malümata göre İktisat vekâlobi, bilhassa tahkikatı tamik et- mektedir. Çünkü tasfiye edilen Milli Iktisat Bankası hesaplarından dolayı, İktımat vekâleti Esnaf Bankasından 3- lacaklı vaziyettedir. Yeni dava dosyaları hazırlanıyor Esmaf Bankas da diğer taraftan birçok borçlulardan parasını tahsil i- çin müteaddit dava dosyaları hazır latmaktadır. Emaf Bankasından aldı ata göre dava dosyaları isarlar erknmdan bazı 76 vatın isimleri de vardır. Bankanın vaziyetini tetkik eden ko- #nisyonun raporu Ankarada bulunan vali ve belediye reisi Muhittin Bey tarafından istenmiş ve rapor Anka - raya gönderilmiştir. Raporun ili $u - reti çıkarılmıştır. Biri iktisat, diğeri de Dahiliye vekâletlerine ve ö tir. Bu meseleyi tahkik için ve rapor Üzerinde tetkikatta bulunmak üzere lediyede de yeni bir komisyon t€ - tekkül ettiğini bazı refiklerimiz Ya * ri mele muavini Hâ- » böyle bir komisyonun mev » © olmadığını dün bir muharrimize e e Galip Bahtiyar B. diyor ki- si, Şehir Meclisi nammi bankanın va etini tahkik eden komisyonun va vi meclisin tatil gününden iki gün Sel belediye riyasetine verildiği mu böyiç idin ediliyordu. Muhittin Bey söylemişti. Evvelki günkü Düs miz gibi, komisyon tatil gününden tam belediye riyasetine Komisyon reisi Şehir mecli- an Galip Bahtiyar Bey bu mta dün bir muharririmize demiş Tini Biz makama, mec- ver, atilinden tam bir hafta evvel Dermiştik. Bu bir hafta zarfında ra - 2. tetkik edilerek metice: ik Erzedilebileceği kanaatinde i Bel, EE sahsen gene bu hanaatteyim. *diyenin şimdi yaptığı tetkikatın çin yapıldığını bilmiyorum. Belki vekâlete vermek için belki de vali be Ye bir rapor verebilmek içindir. Biz, Sehir meclisi namına tahkikatımızı Yaptık ve verdik. Üst ta rafile alâkadar değiliz. Bizim tetki- katımız Bankanın vaziyetini meydana ırmak, hesaplari ortaya dökmek Mesuliyet ve mesullerin tetyi - salâhiyetimiz ve vazifemiz “özi Dün öğrendiğimize göre bankada ki 400502 lira sermayenin yolsuz ve teminatsız bir takım sarfiyatla orta - dan yol olması hâdisesi , zannedil 8i kadar yeni bir hâdise değildir. Ti caret ve Borsa muhitinde Esnaf Ban- kasının vazi aha çok evvel anla- pilmuş ve mali müesseseler Emaf Ban kasına karşı senelerden beri cephe bulunuyorlardı. Bu cümleden Şimal üzere bundan tam iki buçuk se imleri Maliye Vekâleti resmi da - e bir tamim yaparak Esnaf Ban edilmemesini seipai mektup ŞA gen ber rami da na i Gökal etmiyorlar ent mektuplarını Ye ya Ber günları söylemektedir: — Ben, mesguliyetimin çoklu; layısile daha ilk intihap edildi uğu do istifa etmek diğim za- kat idare meclisindeli m Ea "İçtimalarda muhakkak seni N maklığın lizem değildir. Raja) çuin- ie meclisi idare toplanabili yapılır. Binaenaleyh istifi ie yoktur. Vaktin müsait olduğu 7 ine toplantıları gelirsin. diye mar derek isti mâni oldular: O sura Inrda meclisi idare ikinci reisi Reşi Saffet Bey ve banka işlerile en Ziya, de meşgul olan murahhas aza Sezai evdi > Ben * bankanın, maksadı teşekkü Yünden gayri izler yapmasına hattâ, ; Bayri isler yapm idare meclisi azalarına bakkı huzur “E karar verildiğini ve bankanın bir alem işlere giriştiğini duydum. BU iplerin me olduğunu bilmiyorum. Mü- snlit defalar istifa etmek teşsbbü- e bulundum, Nihayet bir istifa - dim“ Böndererek bankadan çekil - 72 bii çil lira da kayıplar arasında » » semi müshalarmmızda, bankanın in belediyenin a verdiği ştık. Dün bu para; diğini yazmıştı! ööremdik. yaşbiyetinin ze olduğunu MİLLİYET PAZAR 22 NİSAN 1934 bankanın ni - | lağına bir şeyler söylüyordu. Lord e — — —— ———— İ dönmemişlerdir. Bu para, belediye . Lozan müzakereleri ne safhalar geçirmişti? (Başı i inci sahifede) | sonra davet edilmeleri kabul edil di. Bulgaristan Nöyyi muahedesi - ni imzaladığı vakit kendisine Ada- lar denizinde bir mahreç verilme « si takarrür etmişti. Şark meseleleri umumi surette hal- ledildiği esnada, onların da birer mu rahhasları bulunuyordu. Amerikanın haiz olduğu büyük nüfuz. ve harbi müttefiklere kazandırmış olmanın ver diği salâhiyet, ona da konferansta müşahit bulundurmak hakkını v yordu. Fakat, hakikatte bir tarafta biz, bir tarafta da İngiltere, İtalya, Fransa ve Yunanistan vardı. Diğerle ri sadece konferasısa murahhas gön- dermişlerdi. 4 anana Meterinne SE Üşkimeiez 21 Teşrinisani İe yaptı ve 2 Şu - batta dağıldı. 23 Nisanda Di? toplandı, 24 Temmuzda munhede im zalandı. Bu konferans, kendisi birin - si derecede ehemmiyeti haiz addeden üç devlet vardı: Türkiye, İngiltere ve Yunanistan. Murahhaslar , Sair devletler için konferans ikin - ci derece ehemmiyette idi, Bu üç dev let menfaatlerini tayine candan ça - ışmışlardır. Türk baş raurahhası baş yekil Paşa idi. evvel Garp cephesi kumandanı. Gazinin en yakın, itimat ettiği arkadaşı idi, Kuv» vetli bir mevki sahibi idi, Ankara ile teması daimi idi. Gazi Hz., müzake - ratla yakından müstemirren meşgul - dü. Lausanne'dan herhangi saatte bir telgraf gelse, kendisi uykuda bile ol sa uyandırılması emretmişti. Bu tel- graflara derhal cevap verirdi. İsviçre hükümeti de telgraflarn süratle çekilmesi icin emir vermisti. Her hangi meselede Türk baş murahhas- sı hükümetle hemfikir olarak söz söy liyebilecek vaziyette idi. Bir murah - has üç gün talimat bel:lerse olmaz Durgunluk hâsıl olur. Diğer murahhaslarımız Sıhhat ve - kili Rıza Nur Beyle, Balkan birliği reisi Trabzon mebusu Hasan Beydi. Kalabalık bir müşavir höeyti de mu. rahbaslarımıza refakat ediyordu. İn. gilere hükümetini Hariciye nazırı Gürzen temsil etmekte idi, Gü; zonun memleketinde büyük nüfuzu vardı. Başvekili düşürmüş, Yeni baş- vekili o mevkie getirmişti. İngiltere - nin Şark işlerinin en büyük mütehas- sısı tanınmıştı. 6 - 7 sene Hindistandı umumi valilikte bulunmuştu. Tema yüz etmiş bir zattr. Türkiyeden Çine kadar bütün Şarkı dolaşıp bircok e - serler yazmıştı. Mütehaasıs sıfatile kim seye fikir danışmağa ihtiyacı yoktu. Yunan başmurahhası M. Venize - lostu. Venizelos, yüksek salâhiyetna meyi haizdi. Herhangi bir devlet , iç timaa bir murahhas gönderdi mi, ona bir salâhiyetname verir. Bu zat her ne söylerse, her ne taahhüde girişir - se bize danıştıktan sonra tasdik ede- zeğiz diye taahhüt eder. Her murah- basm elindeki salâhiyeti de böyledir. Venizelosun itimatnamesi böyle de öildi. erse, hükümet tasdik edecek ; - ve inn Şahsi mevkii itibari » murahhas o idi, Türkiye ile İngiltere Hariciye ve * ermişlerd tir, le en kuvvetli killerimi yönde i. Fakat Yuna- nistanın murahhas hepsinden fazla salâhiyetki Fransa hükümeti Roma büyük el- çiliğinde bulunan M. Barer'i, ikinci mu rahhas olarak ta İstanbul sefiri Bom - pari göndermişti. Bunların Fransadaki mevkilerile, İngiliz Hariciye nazırmın mevkileri arasında fark vardı. Siyasi münakaşa larda vekil ve nazırlar, daha kuvve lidir. Halbuki öteki murahhaslar, tali i merkezden 40 - M, Framclin Bowil'on”; Z 'on'u göndermedi. Çanakkaleye yürüdüğümüz. zaman İzmire “Sulh konferanıma Fransız 4 w olarak ban geleceğim dedi “BEZ de bunu isterdik. Nokta nazarımızı anlamış bir adamdı. Halbuki diğer iki murahhas geldi. Franclin Bowillen gel i. “Barer” ailevi vaziyetine göre Türk muhibbi addedilemezdi. Zira, zevcesi Ermeni idi. Biz hoş görmemek te haklı idik. Bompar ise, Osmanlı imperatorluğunu tanımıştı. Yeni Tü kiye ile imperatorluk arasındaki far- kı sevmezdi. Osmanlı nâzırlarını dal kavuk vaziyette görmeğe alışmışlı. Karşısında böyle adam arıyordu. Bu lamayınca kendini hakarete uğramış zannediyordu. Ankara itilâfında M. Franclin Bouillon'un bir mektubu var dı. Müstakbel sulh muahedesinde Türk. hukukunu tanıtmak için kendi hü « kümetim nezdinde teşebbüste bulu - nacağım,, diyordu. Fakat © gelmedi. Bülün mühim me #elelerde çörüldü ki Pransiz ve İtalyan #nurabhasları, İngiliz murahhaslarını takip ediyorlardı. Müstakil fikir ser - | detmiyorlardı ,, Gürzon müttefik murahhasların re İsi vaziyetini takınmıştı. Barer yanın fa idi. Hattâ bir gün konferansta ransız başmurahhaaı arkdaaşının ku yardım sandığı vücude e, aaaşlarından yüzde . ie bu sandığa terketmi lerdir. Ba yüzde beşler nilnyet 72 bin iraya çıkımıştır. Esnaf ının ser va Sai tezyidi mevzuu b: i i bu 72 bin liranm bankaya verilmesi kararlaştırılımıt. Çünkü harbi #mursiden sona tanzifat a. melesi yardım sandığı dağılmış tanzifar amelesinin hemen hiç biri harpten amelesi bir > ” ye varidat da kaydedilmemiş, bilâ - hara bu amelenin ailelerinin müraca, at edebilmesi için nazarı dikkate alı. Barak, Esnaf Bankasına mevduat ola Tak verilmesi daha muvafık görülmüş tür, Şi i bu 72 bin ilra da 400502 türe Şi ia otada yakar o Gürzon elini masaya vurdu. “Ben ko nüşurken, kimse öz söyliyemez” de mek istiyordu. Sulh aktedildiği vakit İngiltereyi alâkadar eden bütün me - seleler halledilmişti. Fransayı alâka- dar eden meselâ Düyunu umumiye, sulhtan on sene sonraya talik edilmiş ti, İngiltere, bundan anlaşılır ki, kon- feransta çok çalışmış, müttefiklerini peşinden sürüklemiştir. talya, harekâtı milliye esasında, İngiltereden © ayrılmamıştı.. Fransa, meden ikinci derecede rolü kabul et - i v Gi lin 1 meselelerin - ingiltereye muhalefet değil, mü - zaheret edecekti. İngiltere de Alman meselelerinde Fransanın harekâtma İş vanaya Böyle bir anlaşma nâ sıl yapıldı, i değildir. Çünkü ve - sikalar pese ei Üç komisyon Konferansta üç komisyon teşkil e - dildi. Birinci komisyona Lord Gür - zon riyaset ediyordu. İkinci komisyon adli kapitülâsyonlarla meşzul olacak tu. Reis Garoni idi. Ücüncü komisyonun reisi Barerdi. Bu üç komisyona riyaset edenlerin büyük devletler murahhasları olma » ları konferans içtimaa davet eden dev Alman, sulh munhedeleri arasında büvük fark çin yalnız bir mühlet vermişlerdi. İtirazların binde birini kabul etmiş, 999 ünü reddetmişlerdi. Galip mağlüp yok Müzakere . Türk sulbü bunlardan büsbütün başkadır. Müza - kereli, münaakşah idi. Hattâ bir ara- lık inkota olmuştu. Yeniden münaka - #a, uzun münakaşa. Nihayet anlaş - maya varılmıştır. İtilâf devletleri, gerçi bize başkaları gibi yapmağa kalk mamışlardır, fakat meseleleri ikiye a- yırmağa çalışmışlardır. 1 — Türk Yunan müzakeresi. 2 — Türk müttefikler i Birincisinde bi: biz mağlüp. Yani böyl Vükın açıkça söylenmiş dei kat böyle hissettiriyorlardı. Biz memleektimize kim gelirse yen dik. Hak üzerine konuşmak isterdik. 1920 de misakı milliyi ilân ettik. Ka- bul ederseniz konuşuruz. Galibiyet, venilübiyet yolar, dedik. eler teklif etmişlerdi? Lausanne müzakerelerinde miş elan mesafeleri göstermek zemanki düşmanların — tekli! rafatn denize gelmiş, Fransa ile anlaşmıştık. Açıkta kalan Musul meselesi mü * zakereleri ilerde anlatılacaktır. Hu - dutlardan Türk, Bulgar, hududu huduttu, Edirne istasyonu Karaağı bizde kalmıştı. 30 kilemetrelik bi i ei. Düşmanım donatan Yalnız İmre ve Tonüret bize inde 6? dildi. Diğerleri Midilli, Sakız, Yanana kal dı. Biz de, Yunan Si Memi tah * m otm ği deruhte ettik. Mİ siye holudo, Ankara itlâh hu dududur. Boğazlar meselesi. ; Bundan sonra boğazlar. meselesi elli. Em şiddetli çarpışmaları mucip Bilharşa İngiltere ve Rusya için ba yati ehemmiyeti haizdi. Şayet Rusya, tedafüi vaziyette iken, isteyeceği me- dir Boğazlara hiçbir harp gemisi girmesin, kendi de çıkmasın. İngiltere ise, Boğazlar açık olsun, kendisi Ka- radenize girsin. Şayet, Rusya, Hindis- etsin. Rusya o kadar kuvvetli ki cihan si- yasetinde mulaarrız vaziyette olur - sa, boğazlar acık olsun, harp gemi- leri çıksın, Hint yollarını tehdit etsin. Lausanne konferansında İngilteernin vaziyeti mütcarrız idi. Yani boğazla - rın açı kolmasını istiyordı. Rusya İse kapalı kalmasına taraftardı. Boğazlarla alâkadar Romanya ve Bulgaristan vardı. Romanya kendin - den 20 - 30 misli büyük komşuya ma İ Nik. Bu komşu tarafından tehdit edi. lebilir. Binaenaleyh, o boğazların a - çı kolmasını ve Karadenizin gayri as- keri olmasını ister. Türkiye bitarafsa mutlak serbesti. İs tedikleri kadar gemi girer ve çıkar. Türkiye harpte ise bitaraf gemiler serbest değil Harp olursa boğazları kısmen kapa yabileceğiz. F, ş taret gemil dor bırakacağız. Harp gemileri için sulh zamanında Türkiyenin bitaraff olduğu, h. milerin serbestçe geçmeleri du, Türkiye harbediyorsa bitaraf ge miler geçsin denilmişti. Boğazlarda istasyon bulundurmak hakkımı istemişlerdi. Sefaretin vakti « le küçü kbir harp gemisi vardr. Bun - lar, sefirin emrinde idi, Ufak, fakat şeref meselesi. Bir de boğazlarda gay ri askeri mıntaka istemişlerdi. Bir bo İar komisyonu teşekkül edecektir. icaret ve harp gemilerinin girip çık masmı mürakabe edecektir. Konferansm sonlarında bir teklif daha yaptılar: Türkiye Trakyada 20 binden ha asker bulundurmasın. loktai nazarımz K ra noktai na ifade ettik. Denizden baskı - İstanbulun emniyeti temin e- dilmelidir. Sulhta dahi Karadenize geçecek gemilerinin mikdarı tahdit edil Bizimle harbe niyet eden bir devlet sulh zamanında istediği kadar harp gemisi geçirebilir. Herhangi bir limanı üssü bahri ittihaz edebilir. Bi naenaleyh, istendiği kadar gemi geçe memesini talep ettik, Ticaret gemileri için de kontrol hakeriz olmasını ileri sürdük. « iki zıt noktai mazarların telifi ak di. Karadenize geçecek harp gemile- ri, Karadenizde en büyük devlet bah riye kuvvetinden fazla olamayacak - #. En büyük devlet bahriyede, kuv - vetleri müsavi olan Rusya ve biziz. 10 bin tonluk harp gemisi geçebi - lir. Bizim yavuzdan çok daha az. Cid di tehlike teşkil etmez. Biz ayni za - manda munhede mucibince boğazlar mıntakaamda 12 bin kişi bulundura - biliriz. Hiç kimse bizi kontrol edemez. Ne Fransa, ne İngiltere, bize topumuzu nereye koydunuz? diyemez. “Biz sö- zümüze sadıkız, koymayacağız., de- dil yetler meselesi de gergin vaziyetler il iştir, İtilâf devletleri, bi: Nisan ve din eki masını istediler. Münakaşalardan son ra vazgeçtiler, Ermeni yarda Gayri müslimler, bedel versinler, as ker olmasınlar. Bu da reddedilmiş - tir. Türkiyede bir Ermeni yurdu tesisi istenmiştir. İngilizler, bunun Türkiye ile Suriye arasmda olmasmı arzu et- mişlerdir. Maksat, ilerde Türkiye or - Şark vilâyetlerinde olmasam sistemiş - ti, Bundan ilerde Rusyayı izaç edebilmek ümidi idi. Biz, bunun lâfını bile dinlemedik. Patrikhanelerin haiz oldukları imti yazların kuvvetlendirilmesi istenmiş - tir, Biz bunu da bertaraf ettik. Patriki de göndermek istedik. Fa - kat gayrisiyasi olarak kalmasını iste diler. Bir de buna'göz yumduk. Yal- nız kayda geçirmedik. Patrik, ırken Rum, lisanen Rum, ruhan Rumdur, Patrik, Yunanistana giderse, diğer ortodokslar üzerindeki mânevi nüfuzu kalamaz. Halbuki is tanbul bitaraf bir yerdir. Hepsi bura da kalmasmı terviç ederler. Bilhassa Yunanlılar isterler. Hıristiyanların be del vermeleri istenirken bunlardan ay rca İçıt'n teşkil edilmesi istendi. Er - meni, Rum, Musevi kıtaları teşkil edil sin denmişti. Tabii bunlardan da vaz- müştir. Garbi Trakya Türkleri ve İs - tanbul Rumları müstesna tutulmuş - tur, Yerinden sökülen bir adamı, başka yerde dikmek güç olur. man arada o kazlar büyük düşmanlık vardı ki, biz Rumların iadelerine ra- zı olamazdı! asi zaruret vardı. E- sas itibarile iyi olmuştur. İstanbul Rumlarma gelince bunlar şehir hal - kıdır, Tebaa hukuku ve hapitülâsyenler Düşmanlarımız, esksinden ağır bir teklif yaptılar, Bu teklifte, kısmen in kıta sebenlerinden birini teşkil etmiş tir, İstemişlerdi ki memleketimize bü yük devlet tebaalarından muhaceret sun. İsteyen o ec - nebi tebaa, memleektimize gel- #in, yer alsın ve yerleşsin. Bu teklif, memleketimize kesif bir muhaceret kütlesi solmak imkânlarını hazırla « mağa matuftu. Reddedildi. Bu hak, hiç kimseye ve rilmemişti Ecnebi devlet konsoloslarınm vere ceği vesikalar, ber hangi bir adamın o tâbiiyete geçmesine kâfi gelsin, de- mişlerdi. Tabii bertaraf Calle Bene. bilerin ber -işi yapmalarına müsaade istenmiş, reddedilmiştir. Bazı mahkemelerimize , ecnebi bâ kimler ilkamesini istediler. Harplen evvel, adli kapitülüsyonlar vardı. Ec- nebi ve Türk arasında, yahut cürmü meşbutlarda, ecnebiyi konsoloshane- sine mensup bir memur mahkemede Yeni şekle göre, bâkim mahke - mede bulunacaktı. Bu daha yedit Adeta meclisin salâhiyetine tecavüz dü. Birçok münakaşalar oldu. Netice de, bej sene için müşavir hâkimler almak esasi kabul edildi. Onlara adli işlerimizde istişari mahiyeti haiz ş0y ler sorulacaktı. Müddetleri hitam buldu, Gümrük meöâleleri Gümrük meselelerine gelince; beş sene gümrükler simdiği gibi olsn de #nişlerdi M m hülkümet, istediği gibi eki rük tarifesi yapmışlardı. Şimdiki ol dedik ri nbul gümrük tari- yüzde 15 m 1 i at bazı şeyler i- Sine lb yizmde 25 ten fazlaya çıka - ramayacağız. Bu, iktmadi kapitülâs- yanların lah edilmiş şekli idi. Tabii reddedi İdi. Tebas işlerin ittiler. ve sairede, her dev let, diğer devlete verdiği hukuku biz de verdik. Fazla bir şey vermedik. Her devletin, her devlet için tanıdığı hakları biz de kabul ettik, Düyunu umumiye meselesi de büyük münaka- ip olmuş, konferansına in- Çocuk bayramı yarın Bu bir haftanın dolgun programı var Çocuk bayramı haftası varm bâşlı- yor. Bu seneki çocuk haftası için de zengin bir program hazırlanmıştır. Programın tatbikatında Halkevi, Ma- arif idaresi, Himayeietfal cemiyeti ça lışacaklardır. 23 Nisan ayni zaman - da Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk açıldığı güne tesadüf fettiğinden yarm, bütün resmi daireler ve mek - tepler tatildir. Çocuk bayramı programın: aşağıya 3 — Türkiye Büyük Millet Medlisi- nün ilk açılma günü olan 23 Nisan aynı zamanda çocuk bayramı olarak kabsl 6- dildiğinden resmi (daireler ve hususi | müesseseler Türk bayraklarile beraber Himayei Etfal bayraklarile de donatıla- caktır. 2 — 23 Nisan pazar günü saat (15) de Halikevinde merasim ( yapılacaktır. Merasime İstiklâl marşı ie tr, Haliç Fırkası stanbul Vilâyot Ida- parçaları dan Köprülü zade Fuat Bey okuyacak» tar. 3 — 23 Nisan günü çocuklar Fatih parlkında saat 10 da (toplanacaklardır. Himayci Etalin bayraklarile süslenmiş illerine bi sim abidesi önüne gideceklerdir. Bu sırada abide önünde muhtelif mek- teplerin izcileri Maarif v: Emniyet mü- dürlüklerinin selâhiyetli memurları tara» | fından (Kroki üzerinde) gösterilecek yer lerde yerlerini almış bulunacaklardır. Saat 12 de Şehir bandosu tarafmdan Tatikiâl marşı bu sırada mey» dandâ hazırlanan direğe Türk bayrağı şekilecektir. Abideye çocukların ve telif müesseselerin getireceği çelenkler konacak bundan sonra Halkevi namma, çocukların bayramları kutlunanacak on. dan sonra hep bir ağızdan Cümhuriyet marşı merasime nihayet ve- rilecektir. 4 — Çocuk alayı köprüden vapenler banılankln — GEMe rak selâmlanacaktır. 5 — Himayeietfal cemiyeti tarafından şehrin muhtelif mahallerine vecizeler ya zılı levhalar asılacaktır. 6 — 23 Nisan günü Tayyare ile şehrin muhtelif semtlerine Himayeietfalin ha- zırladığı vecizeli kâğıtlar atılacaktır. 7 — 23 Nisan günü öğleden sonra muhtelif tikimelere hareket edecek traravaylarla çocuklar rn $ — Hor kaza mıntakasının, Himayei Etfal ve Fırka reislerinin yardimile 23 Nisan günü kutlulanacak ve eğlenceler | geçerken çalıma. tertip edilecektir. 9 — Himayei Etfal cömiyeti tarafın ül da Himaysi çocuklara ve v- edilecektir. Birlikeçi mar, sim barda bir çocuk eğlencesi caktır. Mekteplerde 1i — 23 Nisan gür ve Orta mek- teplerde konferanslar verilecek ve 7lima» yeietfal cemiyetinin yardımile eğlence- ler tertip olunacaktır. 12 — Himayeictfal cemiyeti tarafın dan hazırlanacak kartlar mekteplere da. intılacak ve çocuklar bunlarla birbirle- rini tebrike teşiik edilecektir. Gazetelerde 13 — Çocuk haftasi içinde çocuk mev- zularma dair gazetelerle neşriyat yapı" lacaktır. Halkevinde 14 — 24 Nisan salı günü saat 18 de Halkevinde çocuk mevzuu üzerinde bir konferans verilecektir. (Kadri Raşit Pr şa tarafından). ıs —25 günü sat 17 de Halkevinde gürbüz çocuk müsa- bakası yapılacak, ve kazanan çocuklara hediyeler verilecektir. Ve bir heyet tarafından saat İd de Darülacezedeki yavrular hediyelerle zi- yapıla dan). — 27 Nisan cuma günü Halkevi temsil komitesi tarafından Alayköşkün- de çocuklara bir mütamere verilecektir. 18 — 28 Nisan cumartesi günü saat 18 de Halkevinde bir konferans verile» cektir. (Bedriye Necmi Hanım tarafın- dan). 19 — 29 Nisan pazar günü Halkevin- de dil, tarih ve edebiyat komitesi tara, fından ilk talebeleri arasında gü- zel okuma ve söyleme yarışı yapilacak» radyo tertibatı olduğu! içi müssmereler, radyo ile Sinemalarda 21 — Çocukların istifade edecekleri bilmler gösterilecektir. Davet MT.T. B. V. Kütipliğinden : 1 — 23 Nisan milli bayramımızı pa zartesi günü saat 10 da Üniversite kön- ferans salonunda tesid edeceğiz. Bütün mkedaşların orada toplanmaları rica olunur. 2 — 244-934 salı gün ü saat 18 de İs- tanbul Halkevi konferan: salonunda köycülük konferansları serisine Pr. Hirş tarafmdan (Beynelmilel köyhefzıssihası) mevzuu etrafında devam edilecektir. örlikçi arkadaşların gelmeleri rica olu. Uzak Şarkta, Japonyanın Çine hâkim olmak arzusu sulhu tehdit ediyor! (Başı 1 inci sahifede) tinden izahat alması için o Tokyo sefirine talimat vermiştir. muh ki, uzak şarkta sulh zamanları Çinin garp devletleriy- | le dostane ve semereli bir şekilde bir teşriki mesaiden imtina etme- sinde değil, fakat Japonyann A- syadaki gemsiz emperyalist siyase- tinin terkinde ve muahedelere kar- şı mecburiyetlerine itina ile riayet etmesinde mündemiçtir. Cemiyeti akvamda CENEVRE, 21, A.A. — Havas ajansı bildiriyor : zim üzerimizde idi. 500 milyon borçlu olacak, faiz 30 milyon tuttu - Kunu farzedelim. Bunun bir kısmı, Suriye, Fransa, Yunanistan, İrak ve - recekti. Fakat ne olacaktı? Türk borçları- i ödenmiyor denilecekti. K mayenin de tâksimine razı idik. "Cavit Bey, bunun taksimine mua - rızdı. Sermaye taksim edilemez, di yordu. Kendi tebaamızdan ve kendi- mizden zannettiğimiz adamlarla da uğraşılmıştar. Tazminat Tazminat meselesi: Evvelâ Türkiye ile itilâf devletleri arasında saniyen irkiye ile Yunanistan arasında. duğunu iddia etmişlerdi. Sonra bunu Sk milyona indirmişlerdi. Münaka - salardan sonra vazgeçtiler. Almanya- da altınlarımız vardı. Bunları dev etler Türkiye ile Yunanistna arasındaki tazminata gelince, Yunandan yaptı- ğı hasarın tazminini isti ik, İsrar ettik. Harp olacâktı. Neticede Yunan lıları söpürürdük. Yunanin mevcut or dusu imha edilmişti. Yalnız farzede - lim ki, tamamile ezdik. Neticede ne olacaktı? Hali harbi idame etmek lâ zumdı. Bunun sonu ne olacaktı? Fay - dası yoktu. Bu mülâhazalara binaen, Karaağaçtaki mıntaka o mukabilinde tazminattan vazgeçilmiştir. (Hikmet Bey dersine bu akşam da devam edecektir) Tokyoda Çine yardım meselesi hakkında yapılan heyecan verici beyanat, Cenevrede milletler ce- miyeti mahafilinde şu suretle izah edilmektedir : Japonyanın Çine karşı aldığı bu vaziyet, Çin ile beynelmilel teşri- ki mesai meselesini tetkik o etmek üzre tayin edilen yeillerler camiye: inin 15 mayıs ta- rihindeki içtimamın ie alâkadardır. Çünkü Zoe le seleye dair mühim karar suretleri kabul edecektir. |. N Milletler Cemiyetinin selâhiyettar bir şahsiyeti Havas ajansına beyanatında demiştir ki » Japonyamın boyeslinils Gö, DERİ i ici biz leği . feti hayret verici bir şey değil gir yaklaşmış olmasile izah edilebilir. Muhtıranın metni — Japon ükümetin Nankindeki ğini bildirmiştir. Sefir, bu muhtıranın Çine Amerika tayyarelerinin satılması ve Çin pilotları. nın Amerikalılar tarafından talim edil mesi aleyhinde biç bir protestayu ihtiva ii lemiştir inler, geze” telerin temayüllerine göre değişmek Mister King ne diyor VAŞINGTON, 24 KR Rem hafil, Japon beyanatı hakkında mütalaa yürükmebiner izi rağ Ayan azasından King bir beyanatın. da Si miyetle takip olunacak bir harekettir. Ve açıktan açığı uzak şark sulbunu ih- Bile matuftur, yoluna döneceği, vik gayesile bütün milletlerle siye avdet ini ümit dar,