MİLLİYET Jp eykozlu eski bir futbolcunun mektubu Spor muharrirlerinin, tenkitlerinde biraz munsif ve biraz da hakşinas olmaları lâzımdır Geçen hafta Galatasaray takımının, Beykoz takımına 2 - 1 yenilmesi üzerine bazı spor maharrirleri Bu İl mazlâbiyeti hakemin tarafkirliğine atfeden tenkitler yazmışlardı. Bu merele hakkında, Beykoz Kileri si eski sol açığı Mehmet Tevfik Beyden bir mektup aldık. Sporumuzun acı" taraflarını bir defa koyan bu mektubu, belki şifakâr bir tesiri olur ümidile dercediyoruz. Son Galatasaray - Beykoz maçı- tenkitlerini hemen & hemen bütün gazetelerde okudum. Bir iki gaze te müstesna, hepsi neticenin gay- ri tabii ve gayrı muntazır. Br şey olduğunu, hakemin maç üzerinde- ki tesirile — görerek veya görme- 'den işitmekle iktifa ederek — Ga. Gil latasarayın bu uğurda haksız yere # yendirilmiş olduğunu yazdılar. Bu hususa da'r mülâhaza ve fi- #İ kirlerin intişarmı bekledikten ve gördükten sonra kanaatimizi yaz- mağı muvafık Oo bulduğumuz için bugüne kadar gec kmek zaruretin- de kaldım. Evet, bazı U gazeteler bu maçın bek İmeyen bir şekilde netice verdiğini ve bu neticenin hudu- sunda Galatasarayın bazı âmillere Pkurban g'ttiğini yazdılar. Biz bu yazıların bitasaflık ve hakikate ay- Kikırı yazıldığını ispat için içlerin- den bir tanesini misal olarak alıyo- Tuz. Maçın hemen akabinde yapılan bu tenkitlerden © biris'nde, altma imzasını koyan yazı sahibi: Oyunu kendi mülâhazasınca altı maddede te his etmiştir. Bu altı maddenin de hülâsasını çıkaracak olursak Gala- tasaray; Beykozun biri haksız pen- altıdan, biri de hendbol ile attığı iki gole mukabil, attığı çok güzel ir gol ile mahak yere mağlâp edil- i miştir. Bu mağlübiyete en mühim ek Galatasarayın eski dostu!, “ puvan ortağı Fenerbahçeden hakem Sait Salâhattin Beyin âşi- te kâ : tarafkirliği ve maçı takip ede. imiyecek, hataları göremiyecek de- eee koşamaması sebep olmuş- ir, Muharrir Beyin maddelerine ay- hen ve birer birer cevap verelim: 1 — Ayni Galatasaray takımını Pek âlâ ve her zaman yenebilecek kudrete olan Beykoz takımı cu- ma günü çok düzgün oynamış ol. Masına rağmen yüksek sayı ile ga- ip gelememiştir. O gün Beykozlu- r fazla oyun gö mayıp her vaziy. #okmuş olsalardı, kendilerinin iki hafta evvel uğradıkları hezime- te karşılarındakini içten bir işti... 2 — Şunu itiraf etmek lâzımdır oyunlarında muayyen b” tem ımayan Beykoz takımı gibi, Ga- atasaray takımı içinde böyle bir istemin mevcudiyetini kabul et- nek biraz hayali olur. O itibarla- & tatbik edilmiş ve nede bozul- bir sistem vardır. uğratmaları ge 4 Çalımda, driblingde, hokkabazlıkta son derece mahir bir muhacim bin bir türlü hüne, ar inceliğe metelik verir mi?, Mahir hasmı Tılsıma inanan bir Jeli bir gol, bir daha, bir daha , *Ke İngilterede bir maç esnâsında ha kaleci... Oyuna başlarken eski lecinin Kem hasımların: harpalayan biz en olduğu üzere etrafı sis basıyor. Maamafih oyun devam edi 3 — Şüphesiz ki ağabeylerinin henüz yerini tutamıyan Galatasa. ray muhacim hattı, ufak tefek ku- surlarına rağmen, karşılarında çok güzel oynayan ve kendilerine naza. ran ağabey vaziyetinde (olan bir müdafaa buldular.. Pek iyi oyna- yamamalarını biraz bu hususa at- fetmek lâzımdır. 4 — Karışık penaltı diye tavsif edilen ve oyun tenkidinde gayet güzel tar'f edilen vaziyet tamamen penaltıdır. Muharriu beyin maçtan sonra giyinme odasındaki bir mu- haverede açılan münakaşada ku- lüp arkadaşlarının o sualine (ilk goldeki penaltıyı doğrusu göreme- dim meşguldüm) demiş olmasma rağmen, yazısındaki tavsifine göre kalecinin, bütün oyunlarda tehlike li bir muhacim olarak tanınmış bu- lunan Rrdvanın yere düşürülmüş bir vaziyette ayaklarına sarılıp kalkmasına ve topa | yetişip gol yapmasına mani olmasını gayri kas ( telâkki etmeği, ancak görmediği balde icat kabiliyetini © gösteren muharrir beye has bir buluş | say. mak icap edecek... $ — İkinci golün hentbolden ya. pılmış olması da bir zühuldür. Çün kü ustalığı canbazlık isnadile tal. tif edilen Rıdvan, bu kadar kompli | ke bir canbazlığı gösteremiyecek | kadar dürüst b'r oyuncudur. Hattö o kadar ki top eğer onun okaza:a koluna değmiş bile olsaydı hile i- le onu kullanmak değil, yapaca- ğını şaşırarak hakemi ikaz ederdi. Onun bütün ustalığı hilesizliğinde ve kulübü için yırtınarak gol çı- karmasındadır. 6 — Muharrir Bey, kendisi de hakemlik yapan heveskârandan o! duğu halde gene bir hakem arkada şını kulüpçülük zihniyetine râm o- | larak haksız yere tenkide kalkmış- tir, Sait Salâhattin Beyin müdafi. | i olmak külfetini ihtiyar etmekli- | ğim abestin. Ancak, muteber, salâ - hiyettar ve fenni bir heyet tarafm- dan itimat edilerek çok yorucu va fedakârlığı icap ettiren bir vazife ile tavzif edilen... Bundan başka senelerce sportmenliği, dürstisi ile tanınmış, hemen hemen bütün şim- dikilerin ağabeyisi sayılan bu ki- bar sporcuya bu şekil isnadatta bu lunmak bir noksandir zannmda- yım.. Sait Salâhattin Bey belki de bütün antrenemansızlığına rağmen muharrir beyden daha fazla kosabi lecek vaziyettedir. Ve hem de koş- muş, oyunu çok güzel takip etmiş, bitarafane ve fenni görüşlerile cid. Biraz da gülelim! ki hasmının ayağını bükeceğine kendi bacağı li nın seksen türlü hareketle kale önüne deriyor, zavallı hokkabaz futbolcuyu da allak tılsma olan hiddetini düşünün... daha ortaya den iyi idare etmiştir. Bu gibi tenkit ve düşünceler, yal nız meselâ © Galatasaray - Fener. bahçe rekabeti zihniyetile ortaya atılmış basit fikirler olmakla kal- saydı, her zamanki'gibi susardık. Fakat cidden himayesiz ve k'mse- siz olan üçüncü bir (o kulübün de hakkına el atmak mevzuubahis 6- lursa bu muharrirlerin kulüpçü- lükleri için hiç kimsenin ve hiç bir kulübün izzeti nefsinden, varlığın. | zevkini yerine getirmek için mi or dan feda etmiyeceğini bildirm'ş ol mak lâzımgelir. Bu itibarla açıktan açığa Galatasaraylı oldukları anla. sılan bazı spor muharriri beylerin son mağlübiyetlerini hazmedemi- yerek tenkit tarzları ile arada bazı sporcuları rencide ve eski hasim- lerine hücum etmeleri, spor terâk- kisi için çırpındıkları iddiasını raz zayıflatır kanaatindeyim, Bu- nunla beraber haftalardan beri her oyuna misal olarak ortaya atılan | İstanbulspor - Beykoz maçtı | ticesini mukabil taraf gençi üzerindeki teessürüne ehemmiyet vermeden ağız dolusu (yazan ve © neticeyi h'ç te gayri tabii görmi. yen gene o muharrir beyler, nasıl oluyor da, son zamanlara kadar en kuvvetli şeklindeki - Galatasaraya ancak kendi attıkları bir gol fark ile mağlüp olan Beykoz kulübünün kendilerinin de icabında iftih; söyledikleri ve genç diye tavsi tikleri bu takımlarına yenilmesini tabii buluyorlar da yenmesini gay rt tabii gösüyorlar. Asıl teessürü mucip cihet: Bütün mahrumiyetlere rağmen ve yal hız nizamata riayet ederek ufa- cık bir hata yapmaktan bile çeki. nen, fakir kulüpleri iç'n spor saha- | larında canla başla uğraşan, sakat. landık'arı zaman bile arkadaşlı. nim gözyşından başka himaye bula- mıyacaklarını bile bile çalışan gençlerin gayret — ve haklarınm be tarafkirlik yüzünden bu hakla- rm ihmal edilmesi Ne iştir ki hasimlerinden bir tanesini mağlüp eden bu gençleri bir gün, — kendi hazlarını temin ettikleri için tak- dir eder görünen o muharrir bey- ler; gene bir gün kendilerini mağ- lâp ettikleri için takbihten veya muvaffakıyetlerinin haksızlığından PERŞEMBE 12 NİSAN 1934 bahsediyorlar. Bu ne haleti ruhiye- dir? Bu ne spor himajesi sistemi- dir? Buna muakabil en mühi Soruyoruz. — | Kaç idareci gidiyor? Mevsuk bir menbadan öğrediği- mize göre güreş federasyonumuz, Romada yapılacak (olan Avrupa şampiyonasına gidecek güreşçileri ve idarecileri tespit etmiş. Biz'm öğrendiğimize göre götü- vülecek güreşçilerin adedi dört ve bu güreşçilerin başında gidecek idarecilerin adedi beşmiş!.. Biz spor seyahatlerinin aleyhin- de değiliz. Bu seyahatler sporcula- rımıza bir temas ve güreş tecrübe- si temin ettikçe memnun bile olu- ruz. Fakat, eğer doğru ise, dört spor- cuya beş idareci ne demektir? Avrupa şampiyonasma iştirâk etmek f kri beş idarecinin seyahat taya atıldı? Federasyonumuzun iyi kötü bir derece almaklığımız en muhtemel görülen sikletlerden yalnız dört güreşçi götürmek kararı ne kadar musipse böyle dört sporcu başında beş idarecin'n seyahatine fırsat ver | & mesi de o kadar gariptir . Avrupa şampiyonasına mı iştirâk edeceğiz, yoksa idareci mi gezdire- ceğiz. İştirâk edeceğ'miz müsaba- ka Avrupa güreş şampiyonasıdır, Yoksa Avrupa idareci şampiyonası değil!.. Çok temenni ediyoruz ki öğren- diğimiz bu havadis yanlış olsun. Fakat bu şayianın hak'kat derece- si ne olursa olsun, o biz şimdiden yazarak buna mani olmak isteriz. Dört güreşçinin £ başında ayni zamanda hakemlik yapabilecek bir idareci ile bir antrenörün seyahat etmesi muvafıktır, lâzımdır ve bu kadarı da fazlasile kâfidir. Güreş federasoynumuzdan 40- ruyoruz, lütfen bize cevap versin: Avrupa şampiyonasma gitmek üzere kaç güreşçi ve kaç (idareci tespit edilmiştir? Sadun GALİP spor terbiyesi noktai nazarından calibi dikkat bir çok cihetleri mes- küt geçtikleri de vardır. Memleket sporu için yazılan ya- | zılar çok isabetli hakikati tebarüz ettirici mahiyette ve spor terbiyesi- ne müessir olmalıdırki bütün memleket gençliği istifade etsin ve spor zihniyeti evvelâ bu noktadan şu veya bu oyuncu itiraz etti diye takbihkâr makaleler yazarken, di- ğer bir gün gene o hakemi verdiği hükümler kulüpçülüklerine uyma- dı diyerek uluorta (o tenkit etmek munsıf bir hareket ve naslrk değildir zannındayım.. Tenkitlerde munsıf ve biraz da hakşinas olma- lıdır. Eski Sporculardan Dr. M.T. Nalı yakmak için her çareye baş ir #utbolcüyü sahadan çıkarıyor. Bir müddet sonra İngilterede ahvali iyor.” Bir aralık hakem bakıyor ki sahadan çıkardığı futbolcü sisten istifade gene oyuna girmiş... i 7 yapıyor, Fakat karşı tarafın iri ve sağlam müdafii ba kadar getirdiği topa bir çakınca topu geldiği yere gön lak ediyor. bir at nalını uğur diye itina ile kale direğinin yanına yerleştiriyor ve bekliyor... Derken kaldırıyor, fırlatıyor, neticeyi resimde görünüz İh bacağını, büker, ktvırırlar, ha - vuruyor, Bir aralık birbirlerine nı büküyor. âdiye - İ 1904 senesinden bugüne kadar yap Kaleci deyip geçmeyiniz! O, telâşa düşmüş bir müdafaanın son kozudur ve Tepo gibi ağır ve vücutlu olan- lar. Harektlerinden tok ve açık, kendilerine emin olan bu kaleciler, takım arkadaşlarına emniyet verir- ler. Tuttukları yer, daima kendile- rine çektiklesi hissini veren topun- seyir hattı üzerinde olmağı temin eder. Kuvvetli ve adaleli elleri topu geçerken yakalar ve A» Top, doğu kaleye uçarak, fır- lamıştır. Orada, çizdiği hat içinde topu yakalamak üzere bir adam ileri atılır: Bu, telâşa düşmüş bir müdafaanın son ü hasimlere karşı koyacak son istihkâm olan ka lecidir. Halk onu gözlerine takip eder: O kendini sıkmadan, bir ye- re çarpmadan, mükemmel bir a- tılışla, vücudü ufki ve elleri teh- | dali kei a çarpışma” likeli topla uzanmış bir vaziyette | ğa mukavemet e havalanmıştır. Öbür nevi kaleciler, Hiden, se Oyuncular pek yakından o ada- | Bessaro gibi i 1 van ar- mın ayak patırdısını, kamponları | dır. Bunlar eyi severler, to- pun seyir hattı üzerinde durmağa üzerinde yaptığı cehti işitirler. uğraşmazlar. Atlayışlarma ve sü şuşlarımı durdururlar. Ani bir sü- küt çökmüştür. Kalpleri atmaz; on ratlerine itimatları vardır. Top fır. lar cebt ve idarenin kalecin'n yö- | ayca atılırlar, havalanırlar, Ka- zünde yarattığı tekallüşü, ayrılan | tedecekleri mesafe büyüktür. Se- ve uzanan parmakları (görürler; | yirciler ürperirler. Ve bunlar topa kalecinin pa'maklarile top arasın- daki mesafenin azaldığını görürlar, Onların gözleri arkadaşlarına son bir enerji, son bir kaç santimetre- yi havada yakalamak için ona lâzım olan son “biraz daha,,yı tel- kin etmek ister gibidir. Parmak ların topu yakaladığını görürler ve top mütekallis parkmak arasında olduğu halde, yerde ezilen uzan- mış vücudun sademesini kendilerin de olmuş gibi hissederler. Kaleciler iki Şayrigez yetişlikleri zaman halk sevinçten çlıdırır. Bunlar temaşa zevkini ok- şarlar. Halk onları, tehlikeyi his- setmeği sevdiği için sever, İki formül, ayni netice: Kaleci. ler gol kurtarırlar. İyi tehlike hakkında daha mek vazifesi bağli güne mek vazil “ sasen müdafilerde, kalecilerin şe sini duymağı, yaşadıklarını ve işa” karıştıklarını hissetmeği severler, Fransızcadan: Marsel Domerg İnsull değil İbret alalım 1930 da (Monte Vidao)da yapı lan dünya kupası ile 1908den beri yapılan muhtelif olimpiyatlarda ki maçları, 1919 da müttefikler a- rasmdaki müsabakalar, B takımı maçları hesaba katılmaksızın, Fran sa milli futbol takımının 1 mayıs eydi tığı beynelmilel maçların adedi 112 dir. Fransa milli takımı bu maçlar- dan 29 nu kazanmış, 14 dünde be- rabere kalmış ve 69 nu kaybetmiş- tir, Fransızların bu maçlarda ğı gollerin adedi 176, yedi; tekiz 5 254 futbolcu mill takıma girmiştir. Devakez 36 defa ile en fazla ( beynelmilel olmuş Fransız futbolcusudur. Bu sene de Fransa milli takımı: na ilk defa dört yeni oyuncu gir- miştir. Fransa milli takımı yaptığı 112 maçtan . fazlasını kay- betiiği halde hâlâ ve mütemadiyen beynelmilel temaslar yapıyor. Uyan ey Türkiye Futbol Fede- vw Bu gördüğünüz adam, benzer &.- ma İnsull değildir. İngiliz kupası tertip heyeti reisi Mak re 73 yaşında olmasına rağmen , den mahir bir futbolcü olduğunu rasyonu! 2 Vembley stadında yaptığı kafa o - Cuma günü yapılâca! Yen eri müsabakalar B. Beşiktaş » İstanbulspor Genç T. saat 10,15 hakem Şazi B., Fener Yılmaz - Ortaköy 1 inci T. saat 11,30 hakem Şük- rü B., Karagümrük - Sümer 1 inci T. sat 13,15 hakem Kemal Halim B. Bakır » Galatasaray | köy - Türk Gücü 1 nci T. saat 15 ha- Malik Bay. a ee Galip B. | kem Kemal Halim B. Hilâl - Altınordu 1 nci T. saat 14,15 ha- 2 kem İzzet Muhiddin B. İstanbulspor - Voleybol ve basketbol heyetinden: e ra örn 13-4.1934 cuma günü Galatasaray le. ti k il resmi maçlar ŞE Feberbabığu Slüdindü etini İenüek ir anak VU ri Necmi B. Fenerbahçe - Beşiktaş | B. | yeamkap; saat 17 hakem Nihat B. Top- TT. saat 12 ok e imei kapı « İstanbulspor saat 17,30 hakem X öl Talat Bey. iy Ea eğ yer ee kül Basketbol : Hilâl - lstanbulapor ahat 0 (Şeref) stadında 18 de hakem Feridun Bey. Galatasaray» İzi api Vefa » Kumkapı saat 19 da hakem Har “ Bey. Hilâl» Altın ordu B. T, saat 9 hakem Halit İbrahim | bip Bey. 1 — Taksim Stadında saha komiseri ir