POLUSTE Kavgaya Karıştığı için Bir Erineni; sarhoş kav- gacı tarafındau yaralandı Evvelki akşam Beyazıtta Cüm- buriyet caddesinde Memduh efen- dinin meyhanesinde içki içmekte olan mobilyacı Cemal efendiyi ai- lesi dışarıya çağırmıştır. Cemal de dışarıya çıkarak karısına niçin ken disini le sormuş, eve gel- miyeceğini ve kendilerine bakmı- yacağmı söyliyerek bağırıp çağır- maya başlamıştır. Kadın da buna mukabele edin- ce, bütün halk sokağın ağzına top lanmış, bu karı koca kavgasını sey retmekte iken seyircilerden Abra- ham ve Abozer ismindeki şahıslar müdahale etmek istemişlerdir . Bu sefer Cemal ve arkadaşı bu adam- lara : “Bizim işimize ne karışıyorsu- nuz?,, diyerek Abrahamı sokak i- çime çekmişler ve muhtelif yerle- rinden yaralayarak kaçmışlardır. Cemal ile arkadaşı yakalanmış- tır. Rakı vermediği için Ortaköyde şoför Naci ve arka- daşı şoför Nuri Cimonun meyha- nesine geç vekit giderek rakı iste- mişler ve Cimo da vaktin geç ol- duğunu söyliyerek © vermemiştir. İN meni her olun şoförler mey baneciyi dövmüşlerdir. Otomobil altında Şoför Vahit efendinin idaresin- deki otomobil Alâettin a mında bir zatın 180 lira kıymeti; deki köpeğini çiğneyerek öldürmüş tür. iron Avrupa güreş Birincilikleri Gidecek güreşçilerimiz idmanlarına devam ediyor Güreş keş 4 24, 25, 26, gri Romada vapı- ra güreş birincilikleri şam- piyonası için Italyada hümmalr bir fan İiyet devam etmektedir. Haftanın muay. yen günlerinde intişar eden Spor mec- mualarından yanda yevmi gazeteler de Sör tamamen hazırlanmış ve bin- lerce temaşagerin pek rahat seyredebil. mesi için hususi mahaller & yapılmıştır. Son aldığımız malümata nazaran 1934 ması için hususi tertibat yapılmış ve bu tertibat sayesinde her (yerde oturan meraklıların minderi kuvvetli bir aydın hk altında görel edilmiy- tir. Avrupa birinciliklerinin mukaddeme- sini il eden güreş (O şampiyonası u- mum İtalya muhitinde merakla beklen- şampiyonayı bir ehemmiyet atfettikleri anlaşılmakta dır, Dünya spor muhitinde mühim bir Tarihi roman:106 MAHKEMELERDE Müddeiumumilik çok mühim bir dolandırıcılık tahkikatı ile meşgul dur. Vak'anın O faillerinden ikisi mevkuftur. Daha bir kaç kişinin tevkif edilmesi ihtimali de var - Fikri bey (isminde bir adam merhum vilâyet mektupçusu Ziya Beyin Nişantaşmda Hacı Emin e- fendi sokağındaki apartımanmı merhumun zevcesine 13,500 lira ik raz etmek suretile ipotek etmiş, borç ödenememiş, ev müzayedeye çılımış ve 13 bin Birü da Filri be- yin annesi Behiye hanımım üzerin- de kalmıştır. Behiye hanım halen bu apartımanda oturmaktadır. Annesi Behiye ie ha- ciz altına aldırmıştır. Fakat na- sıl olmuş ise olmuş, mahcuz olan ve mahcur olduğu için alım satım yapamayan, vekâlet veremiyen Be- hiye hanım Celâl beyle karısı Me- diha hanım isminde iki kişiye a- parlımanmı satmak üzere bir ve- kâletname vermiştir. Apartıman 10 bin Jiraya vakıf paralar idaresi- ne merhundur. Celâl Bey Ali bey isminde bir müşteri ile uyuşmuş, Ali bey 24 bin muş, Celâl beye 14 bin lirayı say- ne vermiştir. akıf paralar idaresinde tam mu ii bitmek üzere iken Celâl bey şapkasını, bastonunu bırakıp kaç- mış, dışarıda kendisini Obekliyen Fikri beye iltihak etmiştir. Bun. sonra iş alevlenmiş, Ali bey muhtelif makamlara baş vurmuş, iş adli safhaya intikal et- miştir. Fakat bu arada ortaya başka bir mesele çıkmıştır. Mahcur bir ka- dının vekâlet vermesi ve bu ve! letin noterler tarafından tesçili ga rip görülmüş, diğer taraftan Ali tarafından apartrmana haciz ihtiyati vazedilirken, bu işle alâ- Kadar ve nüfuz sahibi resmi bir za tın da 24 bin liraya mahcuz kadı- nm apartımanını ipotek etmek üze re bulunduğu anlaşılmıştır. Yapılan tahkikat © neticesinde Fikri ve Celâl efendiler tevkif edil mişlerdir. Bu tahkikat esnasında üç meterle bir hâkim de dinlenmiş- tir. Tahkikata ehemmiyetle devam edilmektedir ve bu tahkikatın pek mühim safhalar arzedeceği, bazı —— ————-—— hadise teşkil edecek olan bu müsabaka- lara Türk takımının da iştiraki katileş- ie Teşkilât erkânmm müttefikan verdikleri karar mucibince takımımız en kuvvetli edecekler, salonunda Son ayırma muntazaman e 14 nisanda yapılıp 19 nda (Adria) va purile de takım hareket edecektir. liraya apartımanı almağa razı ol- | mış, 10 bin lirayı da vakıf paralar | Karışık bir apartıman hikâyesi aydınlatılacak Mühim bir dolandırıcılık tahkikatı yapılıyor, iki kişi tevkif edildi mübim tevkiflere yol açacağı w- mulmaktadır. Neşriyat davaları Fenerbahçe klübü ikinci reisi Hayri Celât Beyin Cümhuriyet ga- zetesi neşriyat müdürü Abidin Da- ver Bey aleyhine açtığı davayu dün üçüncü ceza mahkemesinde de- vam edilecekti. Fakat mâhkemede müddeiumu- miliğe yazilan tezkerelere cevap gelmediği ve istenilen evrakın gön derilmediği anlaşılmış, muhakeme yeniden müddeiumumiliğe tezkere yazılması kasarile başka güne bi- rakılmıştır. Köprü cinayeti” Köprü üzerinde Matmazel Sü- zanı öldürmekten suçlu telsiz me- muru Ali Fedai beyin muhakeme- sine dün ağır ceza mahkemesinde devam edilmiş ve muhakemede âm me zahidi olen bir komiserle üç po lis dinlenmiştir. Bunlar hödiseye mütcallik tah- kikat safahatını anlatmışlardır. Bundan sonra ajans telsiz me- murlarından. İsmail Hakkı beyle odacı Şükrü ve Hasan efendiler dinlenmiş, bunlar da Ali OFedai efendinin hâdise günü 3 ile 6 a- rasında dairede bulunduğunu söy- lemişlerdir. En nihayet hamal Musa dinlen miştir. Bu da katili tanımadığı nı ve ancak boz paltolu birini ka- çarken gördüğünü söylemiştir. Hamal Musanm ifadesin: müd deiumumi itirazen şunları söyle- miştir: “Polis merkezinde yapılan müvacehe zaptında Müsanm kati- li tanıdığına dair ifade ve imzası yardır. Hangisi.doğrudur?,, Reis Musaya . sorunca Musa: “Paltoyu gördüm, başka bir şey bilmiyorum., demiştir. Gelmiyen iki şahidin celbi için o muhakeme 28 nisan cumarlesi günü saat on buçuğa talik ŞT Tramvay şirketi İle müzâkereler inci sabifede) ki ele İstanbula o hareket et- miştir, M. Veyl İstanbuldan Parise gidecek şirket hissedarlarile temas ederek son karâr aldıktan sonra Ankaraya dönerek müzakereye ye niden başlayacaktır. Vali Beyin beyanatı ANKARA, 7 (Milliyet) — İs- tanbul valisi Muhittin bey temâs- larına devam etmektedir. Buradaki faaliyeti hakkında bana şu beya- natta bulunmuştur: — Vilâyet ve belediyenin bazı işlerini takip ve bu işler hakkında Vekâletlerle temas etmek üzere geldim. Burada daha bir hafta ka- İacağımı tahmin ediyorum. Nafia vekâletile tramvay şirke- MİLLİYET PAZAR 8 NISAN, 1934 MÜTEFERRİK HABERLER l Harington; Gazi (Başi İ inci sahifede) Fransızlarla anlaşma — Geçen derslerimizde Londra konferasnından bahsetmiştim. Bu- gün Londra konferansını takip e- den devreden bahsedeceğim. Bu devrede Fransızlarla aktedilen iti- lâf en mühimmidir. Bunda birçok mühim sebepler vardır. Bu sebep « ler barizdir. Meselâ bizim tarafı - mızı alalım: Anlaşmak istememiz için iki mühim sebep vardı. Şarkta Ermenileri saf harici çıkarmıştık. Fransızlarla da anlaşırsak, Yunan cephesine kuvvetlerimizi toplaya - bilecektik. O vakit, in şimendifer- li iman elimizde yoktu. İstanbul, İz- mir, Mersin hep düşman eği idi. Mersini kurtarırsak nakliyat noktai nazarmdan çok kazanacaktık. Cenup vilâyetlerinde Fransızlar bir harbe gi rişmiş bulunuyorlardı. 65 bin asker - leri vardı. Halbuki Suriyede 15 bin 2 kerleri vardı. Fransa Gazi Ant dıkları vakit müdafiler dışarı çı kabil mişlerdi. Müdafaa ediyorlar, Suriye- ye akınlar Yi Bee a muharebelerden bık - umumi vaziyet idi, Fransızların cihan harbi sonunda te - min edecekleri eri mühim menfaat Al manyayı mahvetmek idi. Binaenaleyh Fransa Cenupta bizimle harbetmek - le bilhassa İngilterenin menfaatlerini, arzularını tatmin etmek için çalışı - yorlardı. Fransa, Ermenilerin, Yunan ” İMların vaziyetine düşmüştü. Lloyd Ge orner Fransayı kendi siyasetine âlet ettiği hi ok memnundu. Fakat Fran- teyecekti. Netekim (attı. Fransızlarla aramızda muharebe yeniden tazelen- medi. Milli hükümet o vakit Münir Beyi Fransız cephesine gönderdi. Ku- mapdanlarla tesisi münasezbi. etli. Fra oni) da Ankaraya gek di. Temaslar başladı. Bu zat Fransa ye encümeni mazbata muharri- ri idi. Bu zatın Ankaraya gelmesile bizim için yeni bir fırsat zuhur etmiş ti. Daha evvel de Londra konferansın da bize böyle bir fırsat çıkmes. Le. z himize propaganda yapmalı idik, vakit bunfırsatı kaçırmıtşık. Büyük ii Garp rüclü Ankareya gelmişti. Bu Fransız murahhaanm kafası birçok efsanelerle dolmuştu. Türkiyeyi esa - üyordu. Halbuki ha. 4 Türk esareti ka - illet değildir. Bowillonu bu işlere inandırmak lâzımdı. M. Franelin Bonillon ile görüşmeler | mi Hattâ, onu Gsrpte, bu fikirlerim propagandacısı yapmak lâzımdı. O, gitsin, Garpte bunları anlatsım.. işte bu fırsat, son fırsat idi. İşin ehemmi- yeti dolayısile meseleyi tesadüfe bı - rakmak doğru olamazdı. Gazi bu işi bizzat üzerine aldı. Bowillon ile temas lara ln Tik e ane Fransız smurahhassı dedi in hükümeti- niz (Padişah Tükümeti kaslediliyor - du) bir Sevres münhedesi imzalamış tr. Buna az çok uygun bir surette Londrada bir mukavele imza edilmiş tir, Siz bu mukaveleyi tasdik etmiyor sunuz. Neleri beğenmiyorsanız, bu noktaları konuşalım.,, — Bu ifade de, evvelâ, Sevres'i kal kanaati veriliyordu. Halbuki bizim için Sevres, diye bir » yoktu. Gazi cevaben dedi ki: — Bizim başlangıç md muaheresi değil, misak wmillidir. Eğer misakı il kabul ediyorsanız, an » le kolaydır. salar deği kk : — Misakı milliyi ben biç işitme » dim, Madem ki sizin böyle bir fikri - niz var, Londrada rmurahhaslarınız ni çin bunu iöylemediler? Gazi dedi ki: — Hariciye vekilimiz, bir hatâ ede rek, Londrada misakı milliyi söylüme mesi mümkündür. Fakat bir hatâdır. Biz cihan harbi gelipelrile yeniden “muharebe ediyoruz. Bu harbin sebebi si kimse soruyor mu?. Bunun cevabı ——————— ti mümessilleri arasında müzake- re devam etmektedir. Vekâlet tram vay şirketine müteallik bazı işler Güneşin Oğlu geye atlıyarak, ağaçların arasmaa kayboldu. Güneş'in oğlu derhal yerinden fırlamıştı.. köylü kadınla kavgaya Eğer bu meçhül el vaktinde ye- tişmeseydi, genç kadının hançeri reisin göğsüne ta. Bora pencereden atlıyan adamı tanıyamadı.. Arkasından muhafız- lar koşturdu. Odanm içinde bo- ğ devam ediyordu. Güneş'in oğlu köylü kadını yere yı : Kadın birden bire tavrmı değiş- tirerek gülmeğe başladı: — Ben sizin cesaretinizi dene- Gri; ietamlğilmi: Bi kadar korkak Ol oyu nü biley! Güneş'in oğlu şaşalamıştı.. Hayretle genç kadının yüzüne baktı: ei i Yazan; İskender FAHREDDİN lâş eseri bile göstermiyordu. — Gebertebilirsin! dedi — Lâ- kin nasıl inanıyorsun ki, o yalnız kuvvete tapan biz suriyeliler, senin gibi sırtı yere gelmiyen bir aslanı öldürmek istiyelim...? Bora biraz yumuşamıştı. Bir adım geriye çekildi. — Ya o hançer ne idi? — Biz köyden şehre inerken, daima yanımızda bir hançer taşı- vi — Onu benim göğsüme atmak istiyen sen değil misin? — Dedim ya.. cesaretini yokla- mak istedim! Hançeri atsam bile, onu sapından tutacak kadar avcı olduğunu biliyordum! Bora, kadının kasten atmadığına inanarak başını salladı. — Ben böyle şakalardan hoşlan- Tini ölüsü dışarıya çıkmıyacak.. xx (Semira) nın evinde — Oşaser'in karısı şimdi Giz bulunuyor, biliyor musun? — Hayır... — Duyduklarınm hepsi doğru air Kraliçe şimdi (Bora) nın sa- — VEN mi..? Baykut elini koynuna götürdü: — Ti. Semira hayretle hançeri tetkik eti: — Evet.. Kral in hi ri. Bunu nereden belimi ii Baykut gülmeğe başladı: — Anlatsam inanmazsın, Semi» ra! Bu hançer sende dursun.. Belki bir gün lâzım olur! Semira merak ve heyecan için- de, delikanlıyı sıkıştırıyordu; — Sen yalan söylemesini bilmez sin, Baykut! Anlat bana.. Nereden buldun bunu? Baykut dudaklarını bükerek: — Oşaser'in karısı Bora'yı vura- cağı sırada elinden kaptım ve kaç- tım... Dedi ve başını önüne © eğerek sustu. Hz. ni bir İngiliz gemisine çağırm misakı millidir. Yani istiklâl istiyoruz. Bunun için harp ediyoruz ve edece » Hizm Fransa ile anlaşma Bu suretle 15 gün müzakereye de- vam edilmiştir. Neticede Franelin Bouw- illon bizim fikirlerimizi kabul etmiş- tir. Ankaraya 9 Haziranda gelmiş, 21 haziranda avdet ir, Halbuki ile aktedinen itilâf 20 teşrini- lir. Aradan bu kadar azman geçmesinin sebebi Fransız murahhas- #ınm kendi hükümetini ikna için ge - çen zamandır. Sakarya muharebesin- den 15 gün sonradır ki mukavele im za edilmiştir. Yani Türklerin Yunan- lara karşı yeni bir zaferi de beklen miştir. Çüniü mağlâp olsaydık. bizim le anlaşmağa artık lüzum kalmazdı. Sakarya i mühim bir hâdi. sedir. Yunan ve İngiliz siyasetleri - nin dönüm naktasıdır. Yunanlılar bu için çok hazırlanmış. çime de bu ye idi. Hazır - yapılmıştı... İki noktadan yürüt. mütşü. Biri Yunanlılar hazırlanırken bizi sulh ümidile avlamak. Bu biraz . Askeri çoc: bir taarru- zun siyasi sahada | nasıl bazırlanabile- heri gönl dikkate şayan ereceği için dir; Bir taraftah İngiliz sekeri ve dip kamatları çalışmışlardır. 13 Haziran - da İngiliz askerinin taarruzu başlar. Çocukça bir tuzak pJeboluya iki İngiliz geldi. der, Bir motör cephaneyi bize verdi - ler ve ilâveten: şayet, Gazi bir torpi- do ile gizlice İstanbula gelir, Haring- tonla görüşürse, sizinle müsast şekilde konuşabiliriz.,, dediler. Bu - nun ne kadar çocukça olduğu meydan dadır. Kat'i zaferin sonuna kadar Ga inin İstanbula | gidemiyeceği cevabı verildi: 'Şayet Harington İneboluya getir, Refet | Paşa ile örüşürse, iyi ©- ! Kayma gütemayil olduklarını bildir Temmuzda | Zonguldağa bir İngiliz torpidosu geldi. Bu torpi doda caki müderris Macit Bey vardı. Macit Bey bir mektup (getiriyordu. (Hikmet Bey mektubu aynen okudı Harington bu mektubunda İneboluda görüşemiyeceğini bildiriyordu. Mülâ - katın bir İngiliz rilemda vukuu lâ zımdır,, deniyordu. Evvelâ: Biz İngi- bizlerle” görüşmek istemedik. Halbuki bu mektup aksi.. Müzakere etmek is- tiyorsanız zırhlıya gelin, diyorlar. Bu mektup telgrafla ayni günde Anka - raya bildirildi. Gazi telgrafla cevap yek Hiemet Bey cevabı okudu) » ui mektubunda o Ancak misakı il ikiinde müzakere edilebilece- ini bildiriyor ve müzakeratım kara « yen ve İneboluda olması şarttır, diyor- lu. Birkaç gün sonra Yunan taarruzu başlayacak olacak ki artık bu oyunun devamma füzem görül iş ve mu - haberat kesilmiştir. 7 Temmuzda İn - giliz maslahatgüzarı İstanbulda Mahmer reisi Hâmit ya müracaat « anı toessü! 9 Ee ayaz AZE bir teb- Tiğ neşrediyor. Bu tebliğde Mustafa Kemal Paşanın fevkalâde komiserler le görüşmek arzusu üzerine bir harp gemisile İneboluya gitmek tasavvu - rundan ve bahsedilir. 10 Temmuzda da Yunan taarruzu iyi tekzibini vermiştir. Hari; Mai Gesi ile mülâkat projesi- nin yalnız esirleri meselesile a- lâkadar olduğunu söyler. Halbuki Ga ziye © vakit yazdığı mektupta esih şartlarmı görüşeceğini söylüyordu. Yeni yeni kar: Gene bu srada Londrada müttefik ler arasmda bir içtima aktedildi. Ba zı kararlar Mei Trakya Yunanis tanda kalaca! İzmir havalisi Ca- miyeti öl tarafından (tayin edile- cek bir valinin idaresinde (olacak, kuvvetler, fi ahaliden teşekkül edecek ve v. emrinde olacak, bu valinin emrettiği vakit, Yunanlılar İz miri tahliye edeceklerdir. Fakat Misi senedir asayiş iade edilmemiş ola- Yunanlılar kabul eder şartları r ka hakkında benden malümat istedi. | ge biz Kabul etmezlek. lede Bu melt bir kaç çüne kadar |, ee ge eek ilan İstanbuldan gelecektir. yeni Yunanistan üzerinde azalmıştı idi. ME Fakat, o, reisinizi bançerle | ii 'delikanlmn koli öldürmiyecek. m ”. Ml Baykut hayretle Semira'nın yü- — Demek ki kralın karısı sara | züne baktı: j N ya kadar girmeğe muvvaffak ok — Hançerle ( öldürmiyecek mi "Bi e K Baykut gördükl. lal Bu denemede mu- Di; yi gör leri- le ya... Bu ni anlattı: vaffak olamadı. Artık bunu bir da- — Akşam üstü reisle beraber saraya güzel bir köylü kadının eği diğini görmüştüm. Bu kadın, se bapa ink verdiğin kadı olcak tı diye şüpheye düştüm. Yüzünü irice teşbi edemedim. Ortalık ka- rarmca arka taraftan tırmanarak oturdukları odanın panceresine çıktım ve dışardan ikisini de sey- rim başladım. Kadının yakın- irünce tanımıştım. Ta ken- imi . Kralın karısıydı. Reisle kar- şı karşıya oturuyorlardı..Kadın bir şeyler anlatıyordu. Birdenbire e- İini koynuna götürdü ve süratle çektiği bu hançeri reisin göğsüne saplayacağı sırada pencereden €- limi uzattım, hançeri (kaptım ve bahçeye atladım. Nöbetçiler ar- kamdan koştular... Yetişemediler. Doğruca karargâha gidip Yak Semira: zi — Reisin —i vini, Hançeri ha tekrarlamak budalalık olmaz mı?! — Zehirleyecek mi demek isti- yorsun? — Tabii. Bizim öyle zehirleri- miz vardır ki, insan zehirlendiği- nin farka bile varmaz. Tatlı bir S8 içinde evvelâ uyuşur, sara- . Sonra mosmor olur ve kıv- LE bir acı duymadan ölür gider. Baykut güldü: Deyi ölümü ben de isterim, Semira bu zehirden sende var mı? — Canından bıktın mı koca ars- lan? Ölümü korkaklar ve zayıflar ister. Sen cesur ve kuvvetle bir er- keksin! Sana göğsünü kabartarak yaşamak yaraşır... » 5 Baykut isteklerini tatmin ede- miyen coşkun bir (erkek tavrile genç kızın ellerini ellerinin içine aldı: miyorum! Bu şartlar gizli tutulacaktı, Fi km bunları ifşa etti. Bu de Kral Kostantinin vaziyeti Yunanistanda umumi sefe: ge mikmie i bir zafer plân ordu. K, nizeletun muvaffak © oldukları ler arasında fark vardı, V. ha fazla menfaat temin ediyı tantin Londra içtü ir ilân etmişlerdir. Yani o lir 25 Ae Sl ir, y barebesi başlar. 13 Eylülde bis mem çi Beticelenir. recbsi Yunan kuvvetinin en diği, bizim de en O tehlikeli mızdır. Samsun cenubunda da pey. Taarruzdan 15 - evvel Samsun cenubundaki R yan ettiler, Yani Sakarya le muharebe dahili, harici her hazırlanılmış bir taarrurndu. muahrebesini kaybettikten man hükümeti artık azfer kaybetmiştir. Anlaşmaya Sakaryanm neticesi olarak d kavele aktedilmiştir. Yeni mukaveleler palmıştır. (20 Teprinereide) | İâfname misakı müllinin za sun Frama tarafımdan kabulü arasmda bir münakaşa oldu. re Fransayı proteso etti. 1 Fransayı itham etmiştir. Fi Çalma değildin mukabil, Rusyanın en çok Garp devleti Fans idi. Ri deki ihtlâllerde Fransız pa duğuna inanırlardı. Fakat bu de Rusları kuşkulandırmamıştı da, Türk - Rus dostluğunun, Fi İngiliz dostluğundan çok duğunu gösterir. Üçüncü muahede esirlerin delesi metelesidir. İstanbulda “ mıştır. İngilizlerle esirleri mü ettik. İneboluda mübadele oldi Dördüncü muahede (2) küm de Ankarada gktedilen Türki şanya muahedesidir. Bu vakitlef bir müracaat vuku buldu, İngil pon münasebatmın mahiyeti p lâm değildi. Japon fevkalâde seri İstanbulda Hâmit Beye ederek Japonyanın Türklerle sebata gireceğini söylemiştir. Fff men bu esnada Ankarada Gene kâ | ve kün nide Ukranya başkumandanı da iken geçen Japon komise! tekhifi tekrar etmiştir. 1921 sonbaharda İtalyı a bir anlaşma 'yapssağı. Şahı sartı şu âdi: müzakerelirinde size yardan Gİ ğiz. Buna intizaren Antalya, ve havalisinde bize müdafani veriniz, detler. Bu yüzden Lausanne'a yanlarla bir şey imza etmek Sofya sefirim aşi Linci sâhifede) Zelatef, “Yüksek rütbeli kâtibi umumisi M. ve nezaretin bütün yüksek # ları tarafmdan hararetle vi mıştır. Kralın O teşrifatmüd Drandar ile başyaveri mü: mof Türkiyenin sabık sefi namına istasyonda selâm lardır. Tevfik Kâmil Beyin Hanıma bir çok çiçek buketi dim edilmiştir. Bu meyan dam Kisyof ve Madam R buket vermişlerdir. di, Baykat! İçimdeki ni kıyor.. Damarlarımın tut duyuyorum. Seni , gördüğü” zünde de bir renksizlik v ta mısın? — Bilmem... Yatalak öyle söyliyor. “Kızım, seni # vurdu?,, Diye sorup du! — Anan doğru söyliyof; ra! Sertelli'den gelen sert gür senin rengini kaçırdı.” ben de hastayım, yavrum! geceleri uyku uyuyamı neşlen önce kalkıp şehre tiyorum. — Bü Kadar erken şe yapacaksın? Güneş yü sonra insen daha iyi olm# — Duramıyorum, Sen ların, mızraklarn kalka sında yatamıyorum. ö meyen bir kuvvet, ayal rılıyor, beni şehre.. ; nin yanma çekiyor! İçim” ezgi beni çok sersemletti, © Ben senin yanından ayrı"