Hergün | bir yazı Eloğlu reklâmı nasıl yapı- yor,reklâm nasıl yapılır? Bu işte de 50 Geçen gün, eski bir almanac'ta okudum: Seksenlik bir ihtiyar, ye- Bi yetişmiş bir genç kızın yardımi- le Paris'te bir otobüse biner. Yol- da giderken, genç kız, ihtiyarın ku- lağına eğilir: — Büyük babacığım.. Hardal alacaktık. Unutmıyalım!.. İhtiyar, işitmez, genç kız sesini perde perde yükseltir: — Hardal alacaktık, hardal... İhtiyar, iki kula; açar ama bir türlü lıyamaz. O zaman genç kız haykı- rırcasına sesleni — Biliyorsun oya.. hardal ıs- marlamışlardı. Ama, (... ) mar- kalı hardal olacaktı! Başka hardal almayın diye rıkı sıkı tembih etti- ler. İhtiyar, başını sallar, . genç kız, hardalm markasını tekrarlı — En iyi hardal, (... ) mar- kalı hardaldır... Bütün kibar sof- ralarda şimdi bu hardalı kullanı- Kızcağız, bağıra bağıra, sesi kı- sılır. Yüzü gözü kıp kırmızı kesilir. | y, Yolculardan biri, onun bu haline acıyarak genç kızın sözlerini il — tekrarlamak işini üzerine &- ar: — Kızınız, hardaldan bahse yor! Hardal alacaktık. Fakat (.. markalı hardal olacakti, bağa! İm... diyor. Büyük baba, hardalı nasılsa du- yar, fakat markası hatırında kal- maz: — Markası o nan gel men bütün mü. le işittirmek için tekrar eder- ler: — En iyi hardal, (<4) markalı hardaldır! Bütün kibar sofralarda şimdi bu hardalı kullanıyorlar. İhtiyar nihayet söylenenleri ta- mamile işitir ve yaptıkları zahmet- ten dolayı etrafındakilere teşekkür | eder. Genç kız ve ihtiyar kü;ük bava, iİk İstasyonda ner ve başka bir o- tobüse binerler. Tabit burada da ayni teranc, Birkaç gün içinde böyle kırk elli otobüs dolaşsalar, ve her otobüste en aşağı yirmi kişiye 6 ) mar- kalı hardalm ismini bağırta bağır. ta tekrar ettirseler, hardal meşhur oldu, Diyeceğim şu ki: başka niğhle- ketlerde, reklâm için istifade etme dik hiç bir vasıta bırakmıyorlar. Gazete ve mecmua sütunları, tap satırları, tiyatro perdeleri, afiş- ler, broşürler, artık kâfi gelmiyor. Canlı reklâmlar, hatıra hayale gel. gir tarzlarda reklâm yapıyorlar. albuki, bizde reklâmcılık ne e iptidaidir! Gazetelerimiz derece derece te- kâmül ettiler. Sayıfalrınm adedi arttı. Şekilleri değişti. Mündere larr şnğaklı ve çeşitlendi. İlân sü- tunları ise — göze çarpan birkaçı müstesna — hep o eski kurulukta gidiyor. Niçin itiraf etmemeli? İlânları- ne idi? zla birlikte, he- | göstermiş i mızm yüzde doksanında bir çeşni- sizilk, bir zevksizlik, bir basmaka- Tarihi roman: 99 Güneşin Oğlu (Oşâser) in sarayında Türkler i | Türk akıncıları sarayın büyük kapısını kırmıya başlamışlardı. > Suriyeli muhariplerin okları ta- | mamile bitmişti. Türkler meydanda serbest do- laştıkları halde saraydan O bir ok bile atan yoktu. Güneşin oğlu: — Çabuk kırın kapıyı..! © Diye bağırıyordu. Artık ne cinlerden, ne de aslan ve yılan hücumundan korkuyorlar- dı. Türk akıncılarınm her biri bi- rer aslan kesilmiş, tılsımlı sarayın demir kapısı çarçabuk pârçalan- mıştı. — Hurrraaaa, . Hurrrranaaa. . Sesleri gökleri titretiyor, herkes biran evvel içeriye girmek istiyor- au. ,Bora akıncılardan yüz kadar dö- — salwavdilten san. | drmaş, kendisi de içeriye girmi: sene geriyiz.. lik, bir “adam sen de...,, lik, kı- sacası bir yavanlık var. Hâlâ “bimennihilkerim” — diye başlayıp “ilân olunur,, cümelsile biten silik ibareli yazılara rastlıyo- ruz. 5 Halbuki © ilân bumu demektir? Okunmıyacak, alâka uyandırmıya- | cak bir yazıya para vermek niçin? | Bundan elli altmış sene | evvel, | sırtmda samur kürk, başında gece- lik takkesi, kahve sedirinde nargi- le tokurdatan kariler vardı.Bunlar, gazetede çıkan haberin doğrulu- ğundan şüphe etmezlerdi. Gazete- nin münderecatı arasına (sıkışan küçük ilânların, okuyuculara bir hizmet olsun diye yazıldığını zan- nedenler az değildi. O devir, çok- | eçli. Zamane karileri, il sine hitap e- ç davranm: lâzım.. İyi bilmeli ki ilân, ok gibi- dir. Hedefine varmazsa, geri tepe- bilir. Tesirini böyle menfi şekilde ları şimdi burada sı-| ralamak istemiyorum. Gazeteye ilân vererek bir mües- sese, ilân vereceği mevsimi, hal- kın anlayış kabiliyetini, satın alma kudretini, gözönünde bulundur- malı, hele kariin sabrını istismar etmeğe hiç kalkışmamalıdır. Nasıl zorla güzellik olmazsa, o zorlada mal'satılmaz. (Her şeyden evvel, müşterinin damarına girmek sana- tini bilmel Kari, gazetede — ilân sütunları arasında olsun — hoşlanacak şey arar. Bu aradığı şeyi bulursa göz | gezdirir. N Yalnız şu da var ki göz gezdir. | mek, okumak değildir. Bir ilân o- kunabilmek için en aşağı elli ke | muhtelif şekiller altında kariin gö- züne çarpmalıdır! Bizde ilân verenlerin en büyük hatası şudur: İlândan derhal bü- yük istifadeler beklerler!. Gazetelere iki defa g miş ilânla bütün zararalrını çıkarabilecekle- ri hülyasma düşerler. Halbuki ilânlar, kariin dikkati ile uzun müddet mücadele halin- dedirler. Galebe, ya ilâncıda kalır, ya karide.. Meşhurdur: birincisin- de kari bakmaz. İkinciside bakar, | fakat görmez. Üçüncüsünde, dör- düncüsünde, beşincisinde © görür, fakat ehemmiyet vermez. Nihayet onuncusunda veya on beşincisinde gözüne çarpar. Yirm'ncisinde göz gezdirir. Otuxuncusunda okur. Kendisinde alâka uyanması daha böyel birçok defalar, ayni lânı, başka başka dekorlar içinde, | seyretmesi lâzımgelir. Klişe ilânların, aylarca hep o sü- | tunda, hep o çerçeve de hep o | nakarat ile tekrar edil arii bık- | tarır. Yüz kere dinlediğiniz bir gra- | mofon plâğını, yüz birinci defa din İemiş, gibi olursunuz! Yakın zamanlara kadar, gazete- lerde kürklü bir hanım resmi gözü- me ilişirdi. Resmin altındaki ilân, hatırımda kalabildiğine göre şöy- le başlıyordu: “Kış mevsimi yaklaşmakta oldu- | ya kânunusani, ya şu- | Yazan: İskender FAHREDDIN Baykut reisin yanında, duruyor ona yol gösteriyordu. Ne yazık ki bütün bu felâketler ve yorgunluklardan sonra, yalnız | kralın sarayı elde edilebilmişti. Oşaser meydanda yoktu. ,Baykut'un verdiği haber teyit et | mişti, Bora kralı sağ olarak elde etmek istediği halde onu elile yakalaya- madığına müteessirdi. Maamafih kralın © taç ve tahtı sarayıle beraber elde edilmişti.. Kendisi de elbet bir gün yakayı ele verecekti. Türk akıncılarının e- linden kurtulmasına imkân yoktu. Güneş'in oğlu sarayı baştan ba- şa gezip dolaştıktan sonra, kralın muhafızlarını esir aldı.. Kollarını bağlayarak krargâha (gönderdi. Bunlardan başka krala yardım e- den ahaliden üç yüz kişinin de kol- larını bağlatarak, diğer esirlerle be- PAZAK | BELEDİYEDE Şehir meclisi Bugün son devre toplan- tısını yapıyor Istanbul umumi meclisi bugün öğ - leden sonra Nisan devresi içtimaları- na başlayacaktır. Bugünkü toplantı da lâğvedilen muhtarlıklara sit harç ve rüsumlar meselesi ve 1934 senesi bütçesi görüşülecektir. Telefon hastanesi için dağıtılan mektuplar Telefon abonelerinin terkedecekle Ti haklarına dair feragatşmektupları belediye tarafından abonelere tevzi edilmektedir. Şimdiye kadar beş bin den fazla mektup dağıtılmıştır. On beş gün sonra bu mektupların abone- ler tarafından imza olunarak beledi- yeye gönderilmesi o beklenmektedir. edilecek mektup adedi on bir yakındır. Elektrik fiatı inebilecek mi? Elektrik tarife komisyonu bugün. lerde toplanarak yeni üç aylık ücret tarifesini tesbit edecektir. Kilovat üc- on altı kuruş otuz para olan in on para daha tenzil ettirilebi leceği ümit olunmaktadır Seyyah getirtmek için film Belediye #eyyahin şubesi İstanbu - Tun güzel manzaralarını bir film yaptırmağa karar vermiştir. için alâkadarlarla temaslar ktadır. Film şehrimizin güzel i panorama halinde göstere i içinde zarif actionlar da bu- lanacaktır. Film memleketimize en fazla seyyah g lerde gösl İstanbul otobüs imtiyazı Aldığımız malümata göre İstan bulda otobüs işletmek imtiyazı Us. küdar Tramvay şirketi alacaktır. Da hiliye vekâleti bu husus için muvafa kat etmitşir. 1934 senesi içinde şirket imtiyazı almış ve faaliyete ge lunacaktır. Lâzımgelen kanu! meleler ikmal edilmek üzere tiyazı evvelâ belediye alacak, şirkete devrolunacaktı Taksim bahçesi kiraya veriliyor Belediye, Taksim bahçesini boş se ne müddetle yeniden aya verecek- tir. Taksim bahçesinin dahâ güzel bir şekle konması için yeni kiracıya bir takım gezinir ileri sürülecektir. len ecnebi memleket - Hava hücumlaandan korunma cemiyeti Hava hücumlarından koruma cen yeli umumi merkez heyeti bugün öğle- den sonra halkevinde ilk defa olarak toplanacaktır. Bu toplantıda cemiyetin faaliyeti ile neşretmekte olduğu (Can Kurtaran) mecmuası vaziyeti görüşülecektir. Cemiyetin umumi merkez beyeti i timaında Nebahat, Fahamet, ye Hanımlara İş Bankası umum mü- dür vekili Muammer, harp imalâtı fab- rikatörü Zümre zade Şakir, cemiyet müessislerind Mahmut Beliğ, Milli Müdafaa vekâleti topçu şubesi reisli- ğinden mütekait kaymakam Cevdet, jan darma kaymakamlığından mütekait İb- Tahim, piyade keymakamlığından mü teknit Akif, avukat İsm ki Cemal, cemiyet mües, Saip, iölmit binbaşı Ar An, asebeci Emin Âli, Abdullah ve müessislerden Naci Beyler- le mirliva Cemil Paşa bulunacaktır Kış mevsimi geçmek üzere bat ayı içindeydik. yaklaşmak değil, i, Gene zeçen yaz, iyi hatırlıyorum bir ihtiyara köşeşinde, aylarca sa- ep içirttiler. Biz buram buram tef dökerken klişedeki ihtiyar, palto- ma bürünmüş, soğuktan tirtir ti Yerliler, esirlerin . Türkler tara- fmdan kesileceğini . umuyorlardı. Güneş'in oğlu (Hamiat)ı işgal etti- ği saaten itibaren şehir halkına canlarından ve mallarından emin olmalarını ilân etmiş O günü korku ve heyecan içinde geçiren yerliler, bir gün sonra, şe- hird ettiğini görünce evlerinden çıkma- ğa ve dükkünlarını açmağa başla. | l dılar, Ertesi günü Hamat çarşısında es- | kisinden çok daha kalabalık bir manzara göze çarpıyordu. Şehir nde karargâh kuran Türk akıncıları birer birer şehrin içini gezmeğe geliyorlardı. Şehrin ön kapıları açılmıştı. dan girip çıkmak daha kolay olu- yordu. Hamatlılar evvelâ sert davran- dıkları halde, Güneş'in oğ adaletle hareket ettiğini Türklere karşı güler yüz gösterme- ğe ve akıncılara muz ve üzüm şer- betleri ikra metmeğe başlamışlardı. Sayısr elli bini geçen akıncılar şehrin sokaklarını dolduruyor, çar- şılar insan kalabalığından taşıyor- | du. Bora akıncılara istirahat etmele- rini ve istedikleri gibi gülüp eğlen- tiva eden | mütekait | Şehre bura- | İONADAN 23 Şehrimizdeki şirketlerin bir çoğu- nun heyeti umumiyeleri de dün ya - pıldı. Bu meyanda Liman şirketi, Şark demiryolları Zingal orman şirketi, Mersin ve Tarsus demiryolalrı şirke t, Haydarpaşa Rıhtım şirketi ve Te- lefon şirketi heyeti umumiyeleri ya - pılmıştır. Liman şirketi toplantısı Liman şirketi heyeti umumiyesi dün saat 17 de şirketin Liman hanmdaki merkezinde yapıldı. Heyeti umumi yede okunan raporda verilen malâ - mata nazaran, şirketin 933 senesinde â iş tonajı 873000 tondur. Bu mik 29 un iş tonajma naza: Kin kille 217,000 liradır. Bu mikdar 929 sen: zaran yüzde 58 dır. Şirke seneki Bu da 9 Rapordan sonra mürakip raporu o k edilmiştir. Şark Demiryolları heyeti umumiyesi Şark Demiryolları işletici kumpan- yası heyeti umumiyesi dün şirketin il armdaki merkezinde yapıl umumiyede okunan ra 3 senesi va kunmuş ve ta pora nazaran şirketin ridatı bir sene evvelkine nazaran 84 bin 934 lira fazlasile 2,098,881 lira dır. Raporda bu fazlalık milli saam; inin inkişafından ileri geldi VİLAYETTE Maliye memurları için açılacak kurs kalıyor ye memurlarmın bilgilerinin n lacak © lan ihtisas kursları, yeni vergi kanun larının bir kısmının çıkması ve diğer- lerinin de çıkmak üzere bulunması do layısile tenhhür etmiştir. Yeni kanun ların tatbikr için talimatnamelerin gelmesi icap etmektedir. Bu sebeple kuraların haziranda açılması muhte - meldir. Tahakkuk müfettişleri Tahakkuk o memurlarmdan Avni, Bedri, Ismail Beylerle hukuk ve yük- sek iktısat mektebi mezunlarmdan Tahsin, Şeref Beyler tahakkuk müfet tişliklerine tayin edilmişlerdir. Aylık bugün Nisan umumi aylığı bugün verile - cektir, Aşim hazırlığı Vilâyet bayter müdüriyetince aşim istasyonlarında yapılmakta olan hazır- lıklar nihayet bulmuştur. Bu ayım on beşinden itibaren vilâyet aygır depo- sunda mevcut aygırlardan 22 si 9 is- tasyona taksim edilecektir. Romen seyyahları geliyor Yarn şehrimize iki yüz kişilik bir Romen seyyah heyeti gelecektir. İriyerek habire salep içti! İ Gazetecilikte, gösterdiğimiz yük sek kabiliyeti, çabuk inkişafı, ilân- cılığımızda ne zaman göslerece- Jim ki, reklâmcılıkta en Ili sene geriyiz ya elli ser A DDIN ve ırzına tecavüz edilmemesini em- retmişti. Siyah saçlı ve uzun kirpikli Ha- mat kızları, iri boylu ve penbe naklı Türk yeğitlerini görünce ev- lerinin bahçe kapılarma çıkarak şarkılar söylemeğe ve delikanlı rı: —— Hoş geldiniz aziz misafirler.. ! Diyerek karşılamağa başlamış- ardı. ... Suriye baştan başa Türklerin eli- ne geçmişti. Akmcılarn reisi on gündenberi Hamat sarayında oturuyor ve &- damları vasıtasile kralı aratıyordu. Baykut.. Yas ar da saray- da ayrı ayrı birer oda işgal etmiş- lerdi. Baykat son defa g tehlikesinden sonra; mış ve zedelenmişti. Bacaklarma vurulan zincir yeri leri hâlâ acıyor.. Ve boynune ası- lan ağır demir parçalarının oydu - ğu yerler hâlâ kapanmıyordu. irdiği ölüm ayli sarsıl- Hitay, dev cüsseli delikanlıya | bir çocuk gibi bakıyor, bacağında ve boynundaki yaraları kendi elile ilâçlayıp sarıyordu. Baykut'tan herkes korkuyordu. Delikanlı güneşle beraber uya- “rm akşam, işletme müdürü Naci Bey- dilmektedir. Yolcu mikdarında geçen seneye nazaran azlık vardır ve 2 mil yon 917 bin 778 kişidir. Zingal heyeti umamiyesi | Zingal ve Çangal ormanları şirketi heyöti umumiyesi de şirketin Taşhan daki merkezinde yapılmıştır. Heyeti umumiyede okunan rapora nazaran geçen sene 1932 senesine nazaran or- mandan indirilen tomruklar yüzde 43 ve sandık sevkiyatı yüzde 70 faz- lalaşmıştır. 1930 senesine nazaran da şirketin hazar imalâtı yüzde 700 ve sevkiyatı yüzde 1,100 fazlalaşmıştır. İzmir - İzmir difer hattı hissedarlar heyeti umumi yesi dün şirketin Galatadaki merke- zinde toplanmıştır. Heyeti umumiye şirketin senelik plânço ve hesabatını tasdik etmiştir. Şirket bu sene hisse - dört nisbetinde temet tü tevzi edecektir. Fakat kambiyo tahdidatı dolayıssle harice para nakli kabil olamadığından bu O meselenin heyeti idareye birakıhnaşma karar verilmiştir. Bundan sonra bükmetin hattı satın almak hususundaki kararı heyeti umumiyeye tebliğ edilmiş ve yakında hükümetle şirket arasmda başlıyacak müzakerat için murahhas lara verilecek salâhiyetler tesbit edil miştir, Şirket murahhasları M. nod, M. Boissiere ve M. Valentin ya a gideceklerdi In birlikte Ankar Zavallı bir çocuk haşlandı Friköyünde oturan Fatma Hanım isminde bir kadın bayramlaşmak üze re babası Ahmet Ağanm evine git - miz, bunlar odada otururalrken F ma Hanımın küçük çocuğu Muhar - rem manganlın yanına sokulmuştur. Çocuk dolaşırken mangala çarpıp düş müş ve ateşte kaynamakta olan ten - cere devrilerek kaynar sular çocuğun üzerine dökülmüştür. Yüzünden ve vücudunun mutelif yerlerinden ya - narak ağır yaralanan çocuk hastaha- neye kaldırılmıştır. Dukkânda hırsız Eyüpte Yenicaddede oturan müs - kirat bayii Ihsan Efendinin dükkânr- na sabıkalı hırsızlardan Serezli İhsan girmiş ve 5 şişe rakı çalarak kaçmak ta iken polisler tarafından yakalan - miştir. Yapılan tahkikat neticesinde bu adamın o civarda şoför Kemal Ef. nin takımlarını da çaldığı anlaşılmış” tar. Sut hirsizi Kasımpaşada oturan Sütçü Mus - | tafa Efendi polise müracaat ederek bir buçuk aydan beri sütlerinin ça - | lındığından ve çalanın kim olduğunu araştırdığı sırada o kardeşi Oo Tozko- paranda oturan Ayşe namında bir ka dınm güğümlerinden süt çalarken gördüğünü söylemitşir. Ayşe cürmü inde yakalanmıştır. Küçük haheri, | A | Tapu ve kadastro müfettişlerin - den olup İstanbula gelmiş bulunan mü- fetiş Lüwi Bey Edirne ve havalisi ta- pu idarelerini teftiş etmek üzere Edir- meye hareket etmişti * İsmir tapu sicil mu- hafızlığı müdürlüğüne tayin edilen ta- pu müfettişlerinden Kavaklı Âhmet Bey İzmire hareket etmi; bir müddet şehri dolaşırdı. O va- kit Baykut'u bahçe kapılarından seyredenler, sokakta önde ve ardım- da birikenler hayretle gözlerini a- çarak, biribirlerine delikanlıyı gös- terirler ve: Bu ne iri boylu adam..! Diye gülüşürlerdi. Baykut gene böyle bir gün $eh- rin kenar mahallerinden yaln şe- çerken, bir evin kapısında kendisi ni karşılayan genç ve uzun kirpikli bir kız gördi Baykut yü: ip geçmek istedi. Hamat dilberi delikanlınm yolu- nu kesmişti. — Benim gibi bir güzel kızın €- İinden bir bardak muz şerbeti iç- mek istemez misin? Diye sordu. Baykut bu kadar güzel gözlü bir kıza ömründe ilk defa rastlamıştı. Yoluna devam edemedi. Durdu... Ve gülerek: — İçeyim.. dedi, zaten nararet- ten dudaklarım da kurumuştu. Baykut bu sokaktan ne vakit gec- se, karşısına uzun kirpikli Hamat dilberi çıkar ve: — Bugünkü muz şerbeti dün- künden daha lezzetlidir. iyerek delikanlıyı lâfa ve riyata | huriyet İ MÜTEFERRİK HABERLER Şirket heyeti umumiyele- rinin sonu geldi Dün de geriye kalan şirketlerin senelik toplantıları yapıldı MAHKEMELERDE Çıkarılan. kasala Emanet kasası daki kıy İmetli eşyaya birşey olma Adliye yangın yerinde adliye na mma yapılan hafriyata devam edil mektedir. Arife günü da enkazdan yi niden alev zuhur etmiş, fakat orada «mele tarafından derhal söndürülmüş tür, Çıkarılan kasalardan açılanların m teviyatımın yanmış olduğu görül tür. Yalnız madeni paralarla mad eşya aynen zuhur etmiştir. Bilhassa emanet kasasındaki Wi eşyalara bir şey olmadığı gi tür. İkinci if Büz açılmamıştır. $ dairesinin kasası b Baro kasası açılın bu İğisa muhteviyatının da tamamel yandığı görülmüştür. Bugün ve yarın da bafriyatm ağ liye namına yapılması ve bundan son ra müteahhit namına hedim ameliye: ne başlanması muhtemeldir. Tahliye talebi * yapmaktan suçll sin are gü edildiğini elen 500 lira kefaletle tahliy mişteke Dün de Zaharya efendinin vekili hi faletle tahliye talebinde bulummuştur! Bu talep henüz tetkik edilmektedir. ilivliği Neşriyat davaları Fenerbahçe klübü w i kât Hayri Cersl bey tarafından Cümhuri 'İ yet gazetesi ne Daver Bey aleyhin, vasına dün üçünci sinde başlanmıştır dur: Cümhuriyet gazetesi döğüşlü maç tan sonra Fenerbahçenin verilen ceza lara itiraz ettiğini yazmış, Ha Celi Bey de Cümhuriyet gazete nes. mukabele olarak bir cevap gön dermiş ve neşrini istemiştir. Cümbu riyet gazetesi bu cevabım bir kısmın neşretmiş, diğer kısmını neşretmemiş ör. Bunun üzer gazeti mektu cevabın tamamen n. verilmesini yazarak göni rini ve ken istemiştir. Bunun üzerine Cümhuriyet gazete: mektubu matbuat kanununa tevfikat müddeivmumiliğe göndererek neşri mu vafik görükniyen kısımların çıkarılma amı talep etmiş ve müddeiumumiliğ te mektubun neşri muvafık olmıyan kısımlarını çıkarmış, mektubu gaze” teyo inde etmiş, gazete de mütebak kısmı tekrar neşretmiştir. Hayri Celâl bey de melitabunun W mam neşredilmediği için dava açımı ve gazeteden 5 bin lira tazminat istemi tr. Reir Daver Beye daya hakkında diyeceğini sormuş, Daver Bey Hayri Celâl beyin mektubunun esas : sele ile alikadar olmadığını ve Cünt huriyet gazetesinde imti; mahiyette olduğu için dercedilmedi ğini ve mektup sahibinin ısrarı üz rine müddelumemilik makamının nsl yeli kanların meşre rini ta diğini Muhakeme mevzuu bahis mektup rn mabkemeye tevdii için başka göf bıralalmıştır. cemiyetin merkezi olan Cağak ki binasında yapılacaktır. * Epi müddettenberi tapu vezneği biğımı fian Eminönü maliye tahsil nedarlığına, topu çıkta bulunan seyyar tah: dan Abdülrazzak Bey tayin edi leri, Uzun kirpikli Hamat di beri neler anlatıyor Baykut, bir sabah her za sibi güneşle beraber uyanmıf sokağa çıkmağa hazırlanmış. O sabah bir tesadüf eseri olsf Güneş'in oğlu da erken kalk Bir kaç muhafızla beraber sok çıkıyordu... Sarayın bahçesinde karşıla Reis d — Erkenden nereye gidiyoff Baykut? Diye sorunca, delikanlı: — Şehri gezmeğe gidiyor Cevabını vermişti... Güneş'in oğlu: O halde benimle berabef, Ben de şehri ve çarşıy! gez Dedi.. Hep birlikte yürüdü sarayın bahçesinden çıkarak eydana girdil y “Oşaser'in firar hüdinesi ref mağını sarmıştı. Bora müt€fj yen Suriye kralını düşünü — Onu sağ olarak yakal semi. Yolda, yatakta, uykuda v yerde bunu düşünen genç rei$i arzusu daha vardı: Hamatl korkak insanlardı.Onlara