FELEK Sine, sine! Bir yaşlı bahçıvanımız vardır. Bütün shçıranlar gibi yağmur Aşılıdır. Fakat hiç bir zaman onun bir yağmurdan mer- Dan olduğunu görmüş değilim. Mutla- ka bir kusur bulur. En kuvvetli ve sa #anaklı yağmurlardan sonra sorarım: — Nasıl? Bu seferki yağmura diyecek Yok, değil mi usta? > — İyi ama, ne fayda sel gibi geldi geç- ti.. Sine sine yağmadı ki.. ç , Onun istediği, bir teviye 24 saat sine sine yağmur . Böyle olursa suya kanar, su da boşuna akıp Ben bu yaşlı buhçıvanın yağmur fel- #efesini bazı hayat hadiselerine de tat- ee . Bir hayli dünya şehri gördüm. — Hiç birinde bizim tramvaylara benzer gari- beye tesadüf etmedim.. Hiç hir © yerde EY eN ei mir Maklığına, bizde olduğu gibi, adamlar a- . tramvay görmedim. Bu hareketi İnsan selâmeti yüzünden olun sakatlığını #öyle bir tarafa bıraksak bile intizam ve noktasından » Pariste domuz taşıdıkları kamyonların içi hava dolu lâstik tekerlekleri vardır. Halbuki Paris otobüslerinin tekerlekleri havasız ve talızdr.,, basama- da durmasını ve yürürken inip bin- Metini menettiği halde bu hareketler me- gözleri önünde cayır cayır yapı- du. Uç dört gün var ki; her hal. gelmiş bir emirle memurlar basa- i puna kadar sürüp götüremiyecek isek & hareketlere hiç başlamamak evlâdır. Böyle arada bir verilen sıkıların ikirmah- ru var: Birisi halka istenilen intizam pini verecek yere yasakların süreksiz oduğu üni veriyor ki; maksadın peter. Yeni seyyahlar İngiltereden 300 seyyah, geldi, bugün de 348 zehrimize 300 İngiliz se: e mensup simalar da vardır. İngiliz 300 kişilik bir seyyah grupu ge- yk Bu grup, İstanbula uğrayan ğruca İzmire gidecek, Selçuk ve Çanakaleyi ziyaretten sonra avdet ede- Şklerdir. Ay 17 sinde Alman bandı- Kolumbos vapuru Almanyadan 500, 21 inde Akitanya vapuru, bine ya- **yyahı şehrimize getirecektir. Önümüz. imi beğtelif milletlerden 4000 kadar seyyah Gençleri himaye için Şen genç EKONOM! Satış kooperatifleri Teşkilâtı Kooperatif teşkilâtının merkezi İzmir olacaktır Üzüm incir gibi ihracat mahsulle- rimizin değer fiatle ve müstahsile 4 i menfaat bırakarak satılabilmeleri- temin için satış kooperatifleri teş - kilâtı yapılması etrafında esaslı ve ciddi tedbirler alınmaktadır. Fili semerelerini göreceğimiz bu tın pek yakında faaliyete geçe- ceğine muhakkak nazarile bakılabi - Bir. Harici ticaretimizde mühim bir dö nüm noktası teşkil edecek olan ve ik tsadi vazıyette müstahsil lehine pek müfit semereler vereceği muhakkak bulunan bu teşkilâtm bir an evvel vö- cut bulması cidden temenniye şayan dır. bulunacak elan yeni kooperatif teşki lâ faaliyete geçtikten sonra Manisa bağcılar kooperatifi ile müştereken çalışan diğer kooperatifler de bu teş kilâta ilti edeceklerdir. Bu suret le müstahsillerin o doğrudan doğruya menafiini temsil eden umumi kuvvet lenmesi temin edilmi şolacaktır. Yeni umumi teşkilâtm merkezi İz- mir olacaktır. Umumi teşekkül çalış- mağa başladıktan sonra fiat temev - yüçlerine mâni olunacak, bu teşek - kül piyasada kıymetli bir nazım rolü ifa edecektir. Şüphesizdir ki bu saye- de mahsullerimizin birçok şuursuz ha reketler neticesi günden güne azalmış olan reyaçisırı eski mevkiine yüksele- cektir. Yeni teşekkülün hazırlığı ve anahatları etrafında Ziraat Bankası Iktısat vekâleti ile müştereken çalış - maktadır. Tacirler arasında Geçenlerde patates tacirlerinin ralarnda birilk yaptığından bahset Son günlerde soğan tacirleri itları tanzim etmek maksadile ik yapmışlardır. İktisadi teşkilat ANKARA, 11 — Iktisat vekâleti - de bir bi de bir şube açıla- Yeni ziraf kanunlar Büyük Millet Meclisinin bu seneki içtima devresinde Ziraat vekâletince hazırlanmış dört kanun lâyihası zakere edilecektir. Salâhiyettar zeva tm behemahal kanuniyet kesbedeceği ni kuvvetle ümit ettikleri bu lâyiha - İstanbuldaki teşekki kalacaktır. İzmirde caktır. lar şunlardır: 1 — Çeltik “pirinç” kanunu. 2 — Nebatları koruma kanunu. lecek yumurtala- rın tasnif edilmiş bir halde olması icap ettiğinden martın yarısından sonra kon- tenjandan istifade edilmiyeceği zanno- lunmaktadır. Almanyanın Türlsyeye ya- | batta verdiği yumurta kontenjanından odikenemi, da irtifade edilememiri. Mısır Türk Traversi alacak rethanelere Oda, bu Şin belediye nezdinde teşebbüs yapacak» Sipahi ocağının atlı gezintileri z inkişafını temin için ihtiyaca kâfi at satın almış, ameli ve pazari hini- ereleri açmıştır. : Tedrisat ilerledikçe (et gezintileri de yay ei . her gün saat 17 20 ye kadar pek müsait şerati tahtın. a devam etmektedir. alliml liğini F, ', " : micilik mektebinden mezun “enür) bi Behçet Bey deruhte eylemiştir. Müz sintiler (Şas kur) ilkbaharda başlı Hükümetimizin himayesi altında | caktır. Halkımızdan arzu edenlerin kayıt i edebilerekis her gün Ocağa müracaat Ocağından ri Cüzzamlılar için köy Bir muallimin tedavisi ve isteği mühim bir mesele çıkardı Hükümet bunlar için bir köy tesisi fikrindedir Cemil Paşa ve Mazhar Osman Bey ne diyorlar? Cüzzam yani miskin hastalı müptelâ olduğunu söyliyerek tedavisi ni isteyen muallim Naci Ef, dün mat - Muallim Naci Er. visi burundan gelen kanm ve cerahalin kesilmesile kabildir. Ben bu şekilde te davi edilmemi ve cilt seririyatında to davi atlma alınmamı istiyorum. Hal buki beni Bakırköyündeki cüzamlık rin koğuyuna gönderiyorlar. Onların yaraları kapanmamıştır. Hastalıkları sirayet devresindedir. Benim orada te edilmekliğime imkân yoktur. Hastalığım geçmez, belki nükseder. Beni cüzamlıların koğuşunda değil, cilt seririyatında todavi etmek lâzım dır. Bu hastalık etrafında malümatları- na müracaat edilen maruf doktorlar #u malümatı vermişlerdir. Cemil Paşa demitşir ki: — Bundan 20 - 30 sene evvel, meş- hur Zambarko Paşa, uzun müddet, cüzamı tetkik etti, Kurunu vustadaki kanaatlerin hilâfıma, bu hastalığın sa ri olmadığını iddia etti, Bu hususta kitaplar yazdı, konferanslar verdi ve Avrupada da kendine taraftarlar bul- du, ele beraber, sonradan cüza- mın sari olduğu anlaşıldı. Ancak, “ kin,, illeti, derhal sirayet etmiyor. Beş, on, sene, bazan da daha son- ra meydana çıkıyor. Buna yakalanan ları mutlaka tecrit etmelidir. Hususi koğuşlarda yatırmalıdır. İlletin ne su retle geçtiği, hattâ frengi gibi bilâva- ita temasla mı yoksa bilvasıta mı geç SER. tiği kat'i surette tesbit edilmiş değil - dir, Sokaklarda cüzamlılara tesadüf e dilir ve bunlar çok çirkin manzara ar zettikleri için iktah uyandırır. Behe- mahal tecrit lâzımdır. Tedavisi hak - kında da kat'i bir şey söylenemez. Ken di kendine iyile üzamlılara rast- Oradan çıkar, gezerlerdi. Kadıköyüne gele - rek sötçülerden süt içerlerdi, lokanta larda yemek yerlerdi. Ben, Toptaşında bir cüzamhane açım ve onları tec - EN Cemil Paşa dit ettim, Şimdi, ayni müessese, Ba - kırköyüne geçirilmitşir. 25 - 30 hasta vardır. Yenileri nereden gelirse alıyo ruz. Fakat gelmedikleri, getirilme - dikleri takdirde, biz, bittabi, dolaşa- rak töplyamayız. Hamburg! Pegoyen isimli bir cüzam ili Kk Pahalı olmasına rağmen, ayda beş altı yüz lira vererek bunu ( getirtiyoruz. Bununla yaralar kapanıyor. Sirayet ihtimali önüne geçiliyor. Bu tedaviden sonra hastaları, - yaranız tekrar açı» hırsa gelin! - diyerek bırakıyoruz. Ku runuulâ ve kurunu vüstada cüzamın o derece korkunç telâkki edilmesine se bep, başka hastalıkları ve bu meyan- 'da frengiyi de “miskin,, hastalığı zan- netmeleriydi. Sirayeti, kolay değil dir. Ancak fevkalâde temastan ge - ger. Hattâ kocaları cüzam olan bazı kadınlar tanırım ki, hâlâ sıkr temasta oldukları halde hastalığa yakalanma mışlardır. Hükümet, bir cüzam yapmak ve onları daha ziyade ayır ık istiyor. Para bulı bu Mali, eğ arr ara bulunursa, bu yapı —— ——— - ———— Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? Memleketin her ziraat için muzir olan rı öldürmek hususunda humma. lı bir faaliyet göze çarpmakta. dır. Fühakika şimdi mahsul tam idrak ilmek devresine yaklaş- ir. Bunun en büyük dü: manı ise şüphe yok ki yaban de! muzlarıdır. Geçen gün gazete . mizde Ankara avcılarının bir sü. rek avı tertip ettiklerine ve bu av esnasında bir sürü yaban do- muzlarını öldürdüklerine dair bin havadis vardı, Dün de gazetelerde okudu - Zumuza göre ayni faaliyet Sa - panca havalisinde de göze çarp. maktadır. Memleketin diğer ak- samında da ve bilhassa İzmir civarında da köylülerin boyuna yaban domuzlarını itlâf ettik - lerini okuyoruz. Bu, memleket Ziraati için meşkür bir faaliyet- tir. Fakat işin diğer bir cephe sini de tetkik etmek lâzimdir. Bu öldürülen domuzlar ne o- luyor? Ne yapılıyor, yerinde, ol- duğu gibi tefessih etmeğe mi terkediliyor? Bunun bir çok yer- lerde böyle olduğu maalesef tamamile hakikattir. OÖldürü - tarafında hayvanla len hayvanları: gübre olarak kullanmak bile belki kimsenin aklına gelmemiştir. Bugün domuz eti beynelmi - lel pazarda mühim bir servettir. Alınır, satılır bir metadır, Bunları neden harice sevket- mek lüzumunu O hissetmeyiz? Bu eti yemek memlekette âdet değildir. Fakat bir fabrika vü- cude getirsek te jambon, sosison salam yapsak ve bu eti istih- lâk eden memleketlere gönder- sek , Türkiyeye ne kadar” para ermuş oluruz. Evvelce Avusturyalılar da fes giymezlerdi, fakat fesi imal e - der bizim memleketimize gön - derir paralarımızı o çekerlerdi. lâhmi hınzir mürdardir; peki, anladık parası neden mürdar ol- sun? Meşhur bir fıkra vardır. Vak- tile Fransada umumi helâlara vergi koymuşlar. Buna derhal itirazlar başlamış. Aman nasıl olur; bu ne demektir... Filân di- ye, Vazu kanun şu cevabı ver- mi: Paranın kokusu yoktur? Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba n e dersiniz Altın Madenlerimiz Amerikalı heyet reisinin izahatı Ankarada bulunan — Amerikalı müte- hassrlar heyeti reisi M. Door ile maden mütehassısı M. Vansiklen, zirant müte- hassısı M. Gardner bir kaç gün kalmak üzere şelrimize gelmişlerdir. Heyet aza- sından maden mütehassıs M. Vansiklen dün, gazetecilere beyanatında demiştir ki: — Heyetimiz, faaliyetine devam edi- yor. Kömür madenleri otrafmda tetki- katta balunduk. Türkiye kömür maden- lerinin zenginliği meydandadır. mıntakalarda, altın madeni araştırmaları yapılıyor. Rastgele şurada burada zuhur €den altın madenlerinden istifade g miyeceği gözönünde tutulmalıdır. Tetki: katımız bii altı nmadenleri hak- kaç gün kalmak üzere İstanbula geldik. Tekrar Ankaraya dönerek vazifemize de- vam edeceğiz. POLİSTE :|Bir otomobil kazası Üç kadın yâralandı,. araba dükkâna girdi! Dün Galatada Şişhane yokuşunda müt- hiş bir ötemebil faciası © olmu Remzinin 2355 mer ape dm yaralamış ve bundan sonra da hızı mı alamıyarak i dükkânma gire- rek altüst etmiştir. Vakuyı anlatalım; Şoför Remzinin idaresindeki otomobil dün saat 17 raddelerinde | Şişhaneden boş olarak ve hızlı bir yol ile © aşağıya Bu esnada, söylendiğine göre, cadde- nin bir tarafından öbür tarafına bir adam geçmek istemiştir. Şoför ani olarak 80- la doğru fren yapmak istemiştir; fakat fren tutmamış, otomobil bütün hızile kal dırmın üzerine çıkmıştır. Burada herhangi bir tehlikenin gelece- ğinden habersiz olarak üç kadma otomo- bil çarpıyor ve durmıyarak ekmekçi dük kânma giriyor. Bu esnada kadmlar yere yuvarlanmış, sağlık içindedir. Halk ta toplanıyor. Hemen polis memurları da geliyorlar. Kadınlardan Ayşe Hanım iki ayağı kı- rılmıştır. Derhal hastahaneye gönderili- ğine göre bu şoför esrar gibi maddeler de kullanmaktadır. Tahkikata devam olunmaktadır. Ani bir buhran Lâlelide oturan Telefon Şirketi mü. fettişlerinden Reşit Bey Şehzadebaşında kız lisesi önünden geçmekte iken üzerine olarak fenalık gelmiş, birdenbire dü- ağzından kan gelmiş ve başından yaralanmıştır. Tedavi için Cerrahpa- tar. da şa hastahanesine Hırsız yakalandı. tahsildar Ali Rıza Efendinin evine çal- mak maksadile sabıkalılardan Tophaneli Nazım girmiş, Ali Rıza Efendi tarafından görülerek yakalanmış ve bekçiye teslim edilmiştir. Karışık sütler Yağı alınan sütler boyanacak Ticaret Müdürlüğü Sütçüler Cemiye- tinin yaptığı mühim bir müracaati bele bir hakikattir. Bu hakikat o kadar kuv. vetlidir ki o Sütçüler Cemiyeti de bunu tastik etmektedir. Cemi; maktan iyet halkı aldan- ia ve shhati umuiyeyi grdasız sütlerden gelecek zararlardan ko- rumak için kaymakaltı ve kremalı süt lerin şeker boyası ile boyanarak satılma- 8 için Ticaret Müdürlüğünün, belediye zabıtası talimatnnme projesine bir mad- de ilâve etmesi için müracaat etmiştir. Ticaret Müdürlüğü bu müracaati ehem miyetle belediyenin nazarı dikkatine koy muştur. Fethi Bey geldi Bir müddetler beri tedavi edilmek ü- sere Avrupada bulunan sabık Paris Se firi Fethi Bey, dün şehrimize avdet et miştir. Fethi Bey, bir iki güne kadar Ankaraya gidecektir. Meli. Efika Morini Viyananın manıf Viyolonisti Mat- mazel Erika Morini dün şehrimize gel miştir. Kendisi ya - rın akşam Saray si- nemasında © konser zel Erika Morini Vi doğmuştur. Meşhur Viyana kon servatuvarı o müsiki muallimlerinden pro fesör Oskar Morinin kızıdır, o Matmazel Erika Morini ilk der ini babasından al - uıştır. Bilâhara meş hur musiki alimlerinden Söyçken- in talebesi idi. Ik konserini 1916 da Viyanada ver miştir. Matmazel çok büyük şöhretin sahibidir. Romanya, Maca- ristanda konserler vermiştir. Son Ame Balosuz şefkat cemiyeti —2— Evvelki gün bana T.S.P, hastal hanesini anlatan ve içinden çıkamıs yacağım hesaplar (veren tanıdık, şimdi de şunları söyledi: : — Dediklerimi yazmışsın, Ga. | zetede okudum. Gerçe hesap taraf. larmı pek o kadar sağlam not | edememişsin amma, ne de olsa bir | insaniyete klavuzluğunu esirgeme. / mişsin. Buna da teşekkür. Senden ve gazetenden yüz bulduğum için bu sefer de kendimi dinleteceğim; Nüfus yazıldığı zaman İstanbu- lun sayısını alma. Bugün Istanbul kalabalıktır. Fakat ben gene en azı. nı alıyorum. İstanbulda 600 bin ki- şi var diyorum. Bu 600 binin yarı sını almıyorum. Dörtte birini, altı. da birini, onda bi de almıyo- rum, Tam on ikide birini alıyorum. On ikide biri 50 bin eder. Istanbulda bu elli bini doldura- cak yüz bin kişi, (o iki yüz bin kisi bulabilirsin. Hayır! Sadece elli bi- ni al Bunlar İstanbulda bir (Balosu? şefkat cemiyeti) kurabilirler. — Anlayamadım! — Yani, keçi boynuzu insaniye- tini kabul etmiyenler demek istiyo- rum, — Hele bunu hiç anlayamadım! — Keçi o boynuzundan bir yu- dum şeker almak için bir kaç kilo odun gevelenir ya. İşte bunun ters tarafı demek istiyorum. Yani: Her- hangi bir hayır ve şefkat işine bir kuruş vermek için & doksan dokuz kuruşluk balo keyfi... Aplayıver, ca nım! Bu elli bin“ kişi der ki: — Biz balo melo © istemeyiz. Biz yalnız senede iki lira (gönüllü vergi) ver- meği taahhüt © ediyoruz. Ve bunu Istanbul Belediyesiye (o vereceğiz. Ve her yılım muayyen gününde, ve bir tahtada. Bu iki Okâğıtliranın karşılığı olarak ne balo eceğiz, ne male. Bu yüz bin lira hiç bir de- kor, konfeti, kotiyon masrafı olma- dan santimi santimine belediyenin eline geçecek. Belediye bu parayı en fakir ve en bedavacı bir hasta- hanesinin — daha çok hasta yatıra bilmek — masrafına harcanacak. — Azizim, Benim hesaba aklım ermez. erme» ama bu elli bin aza- hı cemiyetin hesabına da hiç erme- di. — Sen oldumolasıya nikbin bir adamdın, ne diye çar çabık bedbin olmuşsun? Bu koca Istanbul içinde , | her dilde çıkan on beş yirmi gaze- tesiniz, bu gazetelerin patronları ile başmuharrirleri bu o cemiytin müessisleri olsun, belediye re'sle- rini de tabii rı iz, olur mu olmaz mı? Gö; — Bunu da olduğu cağım. gibi yaza, Aha GUNDUZ. A lr Erzurnmun kurtuluşu Dün Erzurum'un kurtuluş günüüdü Bu münasebetle, gece saat (20) de Bes yoğlu Halkevinde Erzurumlu gençler toplanarak bu mes'ut yıldönümünü kutlu bamışlardır. Toplantıda, Erzurumun bir tarihçesi yapılmış, Erzurum havaları ve Errarum marşı çalmmıştır. Nurullah Esat Bey ir müddettenberi hastalığı dolayısile Viper tedavide bulunan Sumer Bark Umum Müdürü Nurullah Esat Bey dün- kü ekspresle şehrimize dönmüştür. Nu- rullah Esat Bey tamamile iyileşmiştir. Kendisi bugün Ankaraya hareket ede- cek ve vazifesine başlıyacaktır. (Iş Bankasından alman cetveldir) 10 Mart 1934 Akşam Fiyatları Tstikrazlar Tahvilât İetikerası dahili | 06 $ T. mekeriye | 078 1053 Tetra. ETE Ş aka ; k D. Yalar 260 nitüri 2s $ Tramvay er. HU BİS İİ Tümel o A Le e ler Mümesil Sap Bağdat os Türkiye Cümkör! e b >, dg İm “ ESHAM — | İş Bankanı Nama 10$ Telefon bei » Hamiline © 10 $ Terkos sm 1288 Rl 280 1925 KE ime 3840 imi Şir. Mayriye .s .— » ASİ Şark m sena EE ÇEK FİATLARI Paris Pnğ 816311 ”. 245625 $ Zicn el 34062 İ Peayo Ameterdam © 11785 $ Bökreşt Solya © €28283 İ Meskeva NUKUT (Satıp) Kuruş? 20 F. Franaz TSO Ot Sille Ar 1 Dolar 24 A Pi 1 beterin © Gİ 1 Mek 0 Lime MAİ 1 Zee 20 F. Belçika NS İf 20 Ley 20 Drahmi 24) 20 Dinar 20 İ Heviçre s5 1 Çi