Maaş cüzdanlârı meselesi Ben kendimi bildim bileli bu Maaş cüzdanları, maaş yoklaması, Maaş tevziatı hakkında şikâyetler €dilir durur. Bunların hangisi hak hıdır, hangisi haksızdır, kestirile - mez. Ve her sene maaş işlerinde bir yenilik, bir kolaylık yapıldığı öğrenilir. Bununla anlaşılır ki; bu iş o yenilikten evvel biraz daha | Süç imiş. Ben son günlerde bu maaş işile yakından meşgul olmak zaruretin- de kaldım. Yakınlarımdan birinin Maaş cüzdanını değiştirmek lâzım geldi. O münasebetle bazı müşa - hedelerde bulundum. Evvelâ anlayamadığım nokta şu oldu: Tekaütler, yetimler, ve dul İarm ellermdeki maaş ları iki seneliktir, Bu iki senelik ku - ponlar geçen üç aylık tediyede bit ti. Şimdi yenisi verilecek. Kendi kendime soruyorum : — Acaba biten kuponların son üç aylığı tediye edilirken, ayni za manda iki senelik (yeni kuponlar verilemez miydi? Buna cevap vere- miyorum. Çünkü bu işle meşgul i- dare cihazmın işleme kudreti meç- hulümdür. Şimdi bu yeni kupon - lar verilirken maaş sahibinden ba zı şeyler isteniyor. Evvelen yeni üvi Bunda Maliye hüviyet varakası. müessesatı haklı. viyet varakalarını verecek olan fus idareleri böyle bir tehi ü karşılayacak şekilde değil. Bir iki memurla böyle binlerce adamın nü fus kâğıdını değiştirmek mümkün . Bir kere işin bu tarafım- da maaş sahibi olanlara (gel! git!) oluyor. Ekserisi mukayyet olduğu mahalleden başka yere taşınmış ©- lan bu ihtiyarlar ve dullar bu işten dolayı hayli hırpalanıyorlar, Am - ma başka türlü olmaya da imkân yok. Ne ise, bu bir defalık bir şey- dir, geçer diyelim. Maaş sahibi bu yeni hüviyet va rakasile malmüdürlüklerine biz - zat müracaat etmeye mecbur edili yor. Lâkin bunların içinde hasta - İarı var, alilleri var, oralarda sa - atlerce bekliyemiyecekleri de var. Bence bunlarm şahsan müracaat etmelerinde fayda yok. Mademki; cüzdanlarda, hüviyet varakaların- da ve defterlerde fotoğraflar var- dır ve madem ki; zaten maaş-al - maya maaş sahibi bizzat gelmeye, yahut resimli vekâletname ile biri ni göndermeye mecburdur. O hal- de şimdi bir kere cüzdan için, bir kere de maaş için bu adamları da- irelere, getirmekte pek fayda ol - masa gerek. Esasen sağlık yoklamaları Mayı sa bırakılmış. Demek ki; Mart i - çinde bir kere cüzdan almaya, bir kere maaş almaya gelen bu yorgun adamları iki ay sonra bir kere de için çağıracaklar... Vakra devlet, sujistirmallerin önüne geç - mek için selâmet tedbirleri alma - ya mecburdur. Bir çok ölmüş ma- aş sahiplerinin maaşları alma gel- mekte olduğu meydana çıktığını gazeteler yazdılar. Bunun önüne geçmek için çareler düşünmelidir. Lâkin mademki; maaş sahibini biz zat gelmeye mecbur ediyo'şız. Cüz- dan vermeyi, maaş tevz'ini ve yok lama işini ayni zamanda yapsak ta gelip gitme tekerrür etmese da- ha iyi olmaz Mı? Amma memur - lar biraz fazla yorulacakalrmış. Ne yapalım; bugünkü tekaütler de dünkü memurlar idi. İnsanların #öçen nesle yardım ve hürmeti ge- leceklerin hürmetine istihkak kes- betmesinin ilk şartıdır. FELEK MAARIFTE Me : Ege gecesi İzmir lisesinden yetişenler cemiyeti tarafından dü Tokatlıyan sa - any lam len Ege geceni çok Rk ğe arasına it yemişler ikram edilmiş - Feyziati lisesinin çayı Dün Feyziâti hisesi talebesi tarafın- Can muallimleri ve arkadaşları şere - Perapalas otelinde bir çay Ziya - verilmiştir. EF Seyyahların getirdik- EKONOMI Çikulata Sanayiimiz İhracat yapılamadığı için sıkışık vaziyettedir Ticaret odası çikolata sanayi ve ti- caretimiz hakkında çikolata fabrikatör- lerinin talebi üzerine etraflı bir tetkik yapmış ve vaziyeti İktisat vekâletine bildirmiştir. Çikolata sanayimiz son zamanlarda çok” sıkışık bir vaziyete düşmüştür. Çi- kolata fabrikalarının istihsal kuvveti sg imalâttan dört beş misli faz- Evvelce Suriyeye, Filistine ve diğer e gp mlekatlerine yapılan ihracatla abilen bu sanayi bugün ihracatın Mam Şöebile müşkül vaziyete dü- müştür. Yunanistan çikolatalarımızın es ki mahreçlerini hemen tamamen tut muştur. bazı şeraâi memleke- timiz için iyi gelir temin edem bir ih- raç eşyası olabilir. Fakat şeker, süt ve kakao pahalıya mal olduğundan ha- riçte çikolatalarımız için rekabet im. kün: kalmamaktadır. Çikolatalarımız her cihetten ihraç şeraitini haizdir. Oda çikolatalarımız için mevaddı iptidaiyenin müsalt şerait. le ithalini istemektedir. Dünya ticareti nasıl gidiyor Cemiyeti Akvam iktisadi tetkikler ser visi 1983 senesi dünya ticareti haklım- | da bir rapor neşretmiştir. Şayanı dik- kat gördüğümüz bu raporun mühim kı sımlarını hülâsa ediyoruz: , 1933 senesinde muhtelif devletlerin O RM im umumi miktarı 1929 senesine nisbetle takriben yüzde otuz tenezzül etmiştir. Dünya tücareti- nin umumi miktarında bu derece bir te mezzül ilk defa görülmüştür. Miküar itibariyle görülen ba tenezzül keymette de görülmüştür. Kıymet itibari le tenezzül altın hesabiyle yüzde ellidir. 1929 senesine nisbetle 1933 senesinde dünya ticareti umumi kıymeti hakkın da bir fikir hâsel etmek üzere mikter ve yüzdeleri tevhit edilirse 1933 se nesi umumi ticaret kıymetinin altın he- sabiyle 1929 senesine nazaran üçte biri olduğu görülür. Eğer halen dünya ti- caretinin büyük bir kısmının kâğrt para ile yapıldığı ve beynelmilel borçların ek serinin dolar ve isterlin; ile tesviye e- dildiği nazarı itibare almırsa dünya tica retinin umumi kıymetinin yüzde elliye vardığı neticesine vasıl olunur, Dünda ticaretinde salah olüp olmadı ğı meselesine gelince, Cemiyeti Akvam Meclisi iktisadi telikikat servisi şu nok- tai nazarı serdetmektedir: Dünya tcaretinin salahı meselesinde en doğru noktasi nazar dünya tçaretinin umumi kıymetinde 1933 senesinde di- ğer senelere nisbetle daha büyük bir te- nezzül kaydedilmediğidir. Bununla be raber bu kıymet 1932 senesinin muadil rakamlarına nazaran tenezzül etmiştir Yalnız bir ay zarfında 1933 senesi care tinde 1933 senesine nazaran salah kay dedilmiştir. milel ticarette inkişaf vuku bulr ıdıkça il piyasalrda görülen faaliyet. ne ka İar zaman edeceğini Sarleteli o aram edeceğini keslireme- Para kurlarındaki kararsızlık, büyük mikyasta altın itharı ağla mübadelesindeki tahdidat fiatlerim istik rarına ve beynelmilel ticaretin inkişafı. na mani olan halli müşkül meselelerdir. Bu şerait dahilinde, iktısadi tetkikler ser visinin fikir ve mütaleasma Bazaran, şimdilik beynelmilel ticarette refaha av- deti ihtimali mevcut değildir. Kurban bedelleri Cemiyet merkezinde ri günü bir toplantı yapılacak Kurhan bayramının yaklaşması mü- nasebetile Tayyare cemiyeti İstanbal vi- iâyet merkezinde 18 mart pazar günü saat 16 da Tayyare Cemiyeti müdürü Hasan Fehmi Beyin riyateti altnda u- mumi bir toplantı yapılacaktır. | Toplantıya kaza ve nahiye şubeleri reisleri de iştirak edeceklerdir. Bu toplantıda kurban deri ve bar - sakları ne suretle toplanacağı görüşüle- cektir. Geçen sene muhtelif tayyare şube- lerine 3300 canlı kurban ve ayrıca 2500 lira kadar da, kurban bedeli teberrü © dilmiştir. Canlı kurban teberrü etmek veya bedelini aynen vermek bittabi da ba faydalı olmuştur. Bu sene bu şekildeki canlı kurban ve kurban bedeli teberrüatnm geçen sentkinden e daha fazla olacağı tahmin edilmektedir. Bu suretle toplanan bu Pıyalar Ankarada Tayyarc, Hilâliahmer, imayeietfal cemiyet *dilecek ve bu paralar cemiyetlerin bir gok, hayırlı işlerine sarfedilecektir. arasında pay n kesmek ve ise, bedelini - mış yardım cemiyetleri vasıtasile daha yahtaçlara vermek elbette daha hayır dir. şuna buna dağıt- | m Belediyememurları nın tekaütlük hakkı Tiyatroda sigara içilir mi? Şehir meclisi her iki mesele hak- kındaki kararını dün verdi Şehir Meclisi dün öğleden sonra Sadettin Ferit Beyin riyatetinde top - landı. Konservatuara devam edecek be- lediye memurları ailelerinden tedris üc- reti alınmaması hakkında makamın tek. lifi bütçe en cümenine verildi. Bun- dan sonra, tiyatrolarda yangın ih- tmaline | karşı amma o lâzmge len tedbirlere dair tanzim edilmiş bu- lunan raporun zabıtai belediye tali - matnamesine derci için komisyonu mahsusuna tevdii hakkındaki Mülki - | batada, raporda, yaz gına karşı tiyatrolar ya mal olabileceği kaydedildikten son- ra, raporun bir mad desi müstesna olmak İsmail Şevket B. re ait kısımlarının hiç bir yeri bir suretle sigara içilmemesi Encümen, fazla takyit edici bir madde olduğunu ileri sürüyor; birçok medeni o memleketlerin | tiyatrolarında olduğu gibi hususi, yani zemini ve du- varlarımn yerden itib. i beyaz Çini kaplı sigara içilmeğe mah sus bir oda tefrik edilmesini ve bura- | da içleri su dolu sigara (ablaları ve yan. gm söndürme âleti bulundurulması ve her perde İ geçirilmesi suretile tiyatrolarda sizi ra içilmesine müsaade edilmesini tek- Wi ediyordu. Müzakere netlessinde ka- bul edildi. Müteksit belediye memurları İ o Bundan sonra mütekeit belediye İ memurları bakımda kavanin eşe menince hazırlanan mazi okundu. Kavan)t encümeni, bu farkı tamamen zahiri örerek mazbatasında şöyle di yordu “Bu görüş farkı, maaş ve ücret t birlerine devlet idarelerile | beledi; mülesmesesinde verilen mâna tefavü - tünden doğmaktadır. Filhakika devlet müessesatında müstahdem memurlar- | dan yalnız hakkı tekaüde malik olan- lardır ki, maaş alabilirler. Halbuki belediye mücssesatında memur, maaş | alan dei ili mabsusunda mukay - yet olan müstahdemdir. Maaş alan lediye memurları ise iki zümreye ayrılal 1 — Hakkı tekaüde malik olarak maaş alanlâr, 2 — Hakkı tekaüde malik olmak. sızın maaş alanlar. İkinci zümreye * tekaüt maaşlerma İ halel gelmeksizin istihdam edilen doktor ve sair mütehassıslar dahildir | Bu zümreye dahil mütehassısların aşlarının ücrete kalbi kanuni zarı ve ziyandandır. Bugün bütün dünyada memle- ket sanayini mühtaçı himaye te lâkki eden her devlet hariçten gelen emtea hakkında bi: “Con. tingeanlement” usulü vazetmiş- tir, Her mal istenilen şekilde hu dutlardan içeri sokulamaz.. Bu usul bizde de tatbik edilmekte « dir. Bunun memleket iktısadiya- tı ve sanayii için birçok faidele- ri olduğu inkâr kabul etmez bir hakikattir. Fakat ticari maksat - larla değil belki sırf bir emri ha yır için memlekete ithal edilen eş yalar hakkında bu “Contingeant. ement” listesine bir kayıt koy - mak icap etmez mi?.. Bu hakika ten tetkike değer bir keyfiyettir. Bakın geçen gün Avrupada tahsilde bulunan bir talebemiz - den aldığımız bir mektapta ne deniliyor: “Avrupada tahsildeyim. Bundan üç ay evvel, kendime lüzumu olma- dığını gördüğüm elbiselerimi - her « halde memlekette buna ihüyacı olan ların bulunduğunu düşünerek - bir pa ket halinde posta ile İstanbul Hi Bahmerine göndermiştim. Ve üze ne “fakirler için” kaydını da ilâve et- meği ihmal etmemiştim. Hiç bir ti - cari kıymeti olmıyan bu peket hu. İ Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? Belediye memurları hakkında Meclis- te izahatta bulunan Nakiye Han:m Bunların haricinde kalanlara ge - lince, bu kabil memurlar belediye ka nununun mesrinden sonra belediye hizmetine alınan ve sicili mahsusun - da kayıtlı olan memurlardan ibaret - tir. Bu gibi memurlarm aldığı para maaş ünvanile verilse bile nefsülemir- de hakkı tekaüdü doğurmayan ücret- ten başka bir şey değildir. Bu gibiler ancak tazminata müstahak olabilir - ler. Birinci zümredeki memurlarsa, be lediye kanununun hini meriyetinde hakkı tekaüde malik olarak müstah - dem olan maaşlı memurlardır; ki hak kı tekaütleri mahfuzdur.,, Encümen, netice olarak umumi meclisce mukaddema verilen ve ma - aşın ücrete tahviline dair olan ve ba- derma belediye hizmetine almacakla- rın maaş alsalar bile artık hakkı te - kaüde malik olamıyacaklarma dair bulunan hükmün refine mahal görül- memektedir. Bu mazbata üzerinde mü nakaşalaf olmuştur. o Nakiye Hanım, 930 dan sonra ücretle alman belediye memurlarına mezuniyet ve sair husu - satta meinur muamelesi yapılıp yapıl madığını mevzuu bahsetti ve bu gibi- lere belediyeden ayrı nat verilmesi ü dederek bu işin ne metice verd sordu. İsmail Şevket Bey, evvelce ümmi meclisçe verilen karara tevfikan bele- ii ii ınanların ücret- le istihdam edilmeyi kabul ettikleri - veren belediye bütçesinden tekaüdiye vermek mev - zuu bahsolamıyacağını, bununla be - raber bu gibilere, belediyeden ayrılış larında tazminat itası mevzuu bah - solduğunu söyledi. Belediye memurin müdürü Samih Bey izahat vererek hakkı tekaüde ma lik olmıyan memurların da bazı hu - hakkı tekaüde malik memur- tatbik edilen ahkâmdan istifade ettirilmekte olduğunu izah etti. Neti- cede mazbata aynen kabul edildi. Pazar günü toplaşılmak üzere celse- ye nihayet verildi. be ikin. ci defn bir nakliye ücreti vermeğe mecbur kaldım. Hayret ve taaccübü - mün dercesini bu satırları okuyanla - rın takdirine bırakıyorum. Bilmek is tediğim nokta şudur: Acaba Hilâli - ahmer resmi bir müessesemiz değil midir, Ben mi yanıldım? Bu hususta resmi müracaatta bu- Tunacaktım, Fekat bunun için pul lâ zım ve onu da burada bulmanın im - kini yok. Gayriresmi olan bu istida - mn gazetenizde neşrini rica ederim.,, Kariimizin mektubunu yaka « rt yazdık. Buna fazla ne ilde e delim? Alâkadar makamın na - zarı dikkatini celbederken fikir. lerimizi yazmadan geçemiyece - ğiz: Bu bir küçük misaldir. Mese - lâ günün birinde kalksa da Ame rikada veya Fenlandiyada bulu - nan vatandaşlarımız, Hilâliah - mer veya Himayeietfal için ara. larında toplaşıp birkaç balye eşya gönderirse bunu da hayır, böyle eşya memlekete ithal edilemez diye iade mi edeceğiz? Bu hususta kararnameye der hal bir kayıt koymak lâzemdir. Sinemacılar Ne istiyorlar? Ticaret odasında tetkikat için bir komisyon toplandı we rın taleplerini tetkik ptetmek üzere ticaret 0- dasında bir komisyon seçilmiştir. Sinema sahipleri de bir içtima yapa- m edecek cılardan da Kemal film sahibi Kemal, Yıldızdan Cevat ve İpekçilerden Kahir Beyler bulunmaktadır. Komisyon . için yapılan ihzari tet - kiklere nazaran bir filmin Türkiyeye ithali için vasati 4000 — 4500 lira re- m tedir. raşyme eyi tanda 30, Bulgaristanda 18 — 20 li film ithalâtı el kâfi gelmektedir. İstanbul trik şirketi bütün sana- yi mücsseselerine tenzilât (O yapmakta. dır. Şirketin sinema müesteselerine de ayni şekilde tenzilit yapması tabi görülmektedir. Film itbalâlının kontenjansız olması bilhassa lüzumlu gösterilmektedir. a zan tetkikatına devam etmek- tedir, Çakmak taşı Kaçıran şebeke Bir ermeninin üzerinde 9000 çakmak taşı bulundu Gümrük muhafaza teşkilâi çoktan- beri mevcudiyeti hissedilen ve çok ge- niş bir miktarda çalışan bir çakmak - taşı ana kaçakçı şebekesini nihayet mey çıkarmış ve efradı yakalanmış bır. Bir müddettenberi şehrin muhtelif yerlerinde, o Anadoluya sevkedilirken yakalanan kaçak çakmak taşları İstan- bulda geniş mikyasta çakmak taşı ka- çakçılığı yapan bir şebekenin mevcu- diyetini gösteriyordu. Nihayet delâil toplanarak her ne pa- na olursa olsun Obu şebekenin çıkarılması için direktif ve- Bu iş, muhafaza teşkilâtınm. tecrül memurlarından bir grupa ha- vale edilmiştir. Bu grüp kisa bir tetkik ve araştır. madan sonra taşı kar-kçılığı şebekesinin başınm Ça da elbi. secilikle meşgul Satrak namında bir Ermeni olduğu neticesine varmıştır. Bu netice elde edilince Şatraka bir cürmü meşhut yapabilmeli için plân lar tertip edilmiştir. Satraki bü cür mü meşbut ağının içine düşürmek i çin sarı, sarı altınlar hazırlanmıştır. Muhafaza memurlarından biri uzun uğraşmalardan sonra Setrakla ahbap olmuş ye onu Anadolulu bir iş adamı olduğuna inandırmıştır. Satrak dün sabah nihayet sarı al - tınların yüzüne dayanamamış ve çak- mak taşlarını meydana çıkarmıştır. Dün sabah Sultanahmet meydanında Satrak üzerinde tam 9000 çakmak ta- şı varken yakalanmıştır. Diğer taraf. tan bunun sağ kolu olan Çolak Şükrü namındaki meşhur kaçakçı da yakalan- muştar. Satrak ve Şükrü emniyet müdür - Yüğüne teslim edilmiştir. Muhafaza baş müdürlüğü ve polis müştereken tah - kikatla meşgul olmaktadırlar. İki kilo esrar Akayın Maltepe vapurile İstanbula gelmekte olan Orhangazili Nazmi na- mında birinin üzerinde iki kilo esrar bulunmuş ve müsadere edilmiştir. Eytam ve eramil meydana rilmi Yarından itibaren maaşla-| rın tevziine başlanıyor Eytam, eramil ve müteksidinin ma- diyatı martın onuncu cumartesi günün- den 24 mart cumartesi gününe kadar devam edecektir. Emlâk bankası geçen cumartesi gü- nünden beri bankanın maaş gişesinden an tediyata devam etmekte. ir. Sipahi ocağı sürek avı tertip ediyor Sipahi Ocağında mayıs ayından i - tibaren sürek avları tertip cek» tir. Bu avlara binicilikte mahareti olan kimseler iştirak edecektir. Bu maksatla biniciler uzun bir kon- trol ve tetkikten geçirilecektir. Ehliyeti sabit olan gençler arasım- da ayrıca binicilik müsabakaleri Ya pılacaktır. Adliye intihap encümeni Adliye yangınından sönra adliye in- tihap encümeni ilk içtimamı dün yap- mış, bazı memurların nakil ve tayinle. Fi ile, inzibati kararlar ötthazile meş- gul olmuş, tâli derecedeki münhal me- murluklara talip olanların evraklarını tetkik etmiştir. Encümen bundan son- ra her hafta muntazaman içtimalarını Otobüsler tıraş edilecekişm Dünyanın her tarafında sinema- lar gibi halkın izd ham ve kesafet halinde bulunduğu © yerlerde bir yangın ihtimaline karşı . muhtelif tahaffuz çareleri tatbik olunur, Biz aldırış etmeyiz. Ancak günün birinde bir mus'betle karşılaştığı. mız vakit aklımız başınıza gelir, © zaman sinemalarda operatörle- rin mevkileri betona tahvil olunur ve muhtelif çıkış kapıları açlırılır. Devlet müeseselerinin yangma karşı korunma — çareleri onun en tabii vazifesi olduğu halde bu va- zife ihmal olunur. Maddi kıymeti milyonları bulan “hukuku ibât, gece beki Çemizgezekli Ahmet Efendi ile Siverekli Mehmet Efen- din'n ubtesine terkolunur, Ahmet EF, ile Mehmet EF. haddi zatinde iyi adamlar, dürüst venamuslu kim- selerdir; fakat nihayet sizin gibi, bizim gibi veherkes gibi kış mev- siminde pek tabii üşüyen ve üşüyünce de pek tabii olarak isın- mak çarelerine başvuran insanlar» dır. Sözü uzatmıyalım, o nihayet memlekette bir adliye sarayı haile- si husule gelir. O zaman devlet mü- essesesi harekete geçer. İtfa aletle- ri gözden geçirilir kovalar mevcut değilse kovalar, hortumlar yoksa hortumlar tedarik, mevcutları ta- mir edilir. Kalem odalarına yangın yukuunda evrakın doldu'ulup pen- cereden atılması için ipler, çuvallar tevzi olunur. İ Saydığımız bu hadiselerin hepsi birer nümüne ve misaldir. Günün birinde Maslak yolundar bir hadise olur. Bir otomobil ile bir otobüs carpışır. Bu arada şehrin maruf bir ailesi kurbanlar verir. O zaman belediye kollarını çemrer, paçaları- nı sıvar ve derhal faaliyete geçer. Kapıyı genişletmektense öküzün kafasını kesmeyi daha am, olarak telâkki eden insan ş0- förler ve otomobil kullananlar mu. ayyen süratte harekete icbar oluna» caklarma otobüslerin enleri traş e- dilmeğe, 2,5 metreden 2,30 santi- metreye indirilmeğe kalkışılır ve bu nunla dostlar alışverişte (o görsün kabilinden aklımızca bir icraat yap: tığımız zannedilir, 20 santim farkla kazaların önüne geçileceği teveh- hüm olunur. Eğer otobüslerin (o 2,5 metrelik iği yollarımıza göre bir kaza hudusunda müessirse bu genişliğe bidayette neye müsaade edilmiştir, sormak isteriz. (o Değilse o halde bu acayip tedbire neye müracaat olunuyor bunu da öğrenmeyi arzu ederiz. Acaba bizi sadece felâketler mi mütenebbih edecek, ancak Kaza've" belâların İobutu başımıza indiğt sat man mı aklımız başımıza gelecek? 3 Salâhattin ENİS Alman gençlik teşkilâtı ikinci reisi Memleketimizdeki gençlik teşkilâtı tetkikatta hakkında bulunmak ve şeb- rimizdeki Alman gençlerile temas ci - mek üzere imize gelmiş olan Alman Hitler Rte reisi samisi M. 'Nabersberg bir kaç gün evvel Anka - raya gitmişti. Mösyö Nabersberg dün sabah şehrimize dönmüştür. Bir kaç gün şehrimizde kaldıktan sonra Almanyaya dönecektir. (İş Bankasından alman cetveldir) 8 Mart 1934 Akşam Fiyatları alir gym vaz deki üye 3505 İrtikrmnı oz $ r velerize 88 k D. Yalları 260 —— nitürk 2589 5 A 2ASB Bir MI 205 e Bağla b . Türkiye > Cümküri m yet Bankası ” a. — ESHAM İç Bankası Nama 10 $ Telefon — « Hamiline © 30 $ Ter 2180 Çimento 1255 Hetikat day, © VS Şark dey. 175 Balya 155 Şark m. sema o 288 ÇEK FİATLARI Paris 12,08 12 $ Prağ 190012 Lo &01 34 ğ Viyana .29 7030,14 $ Berlin Madrit sAza7 Atina Belgrat © 344225 Cenevre Zleti 42078 Brükzel Panya 10675 Amsterdam 179 £ Bükreş © 794708 Sotya 648457 Moskova 1089.50 NUKUT (Satış) Kuru m ı. » 210 n 5