A AŞA A A MA Fransız parlamentosunun feshi değil, fakat uzun MİLLİYET CUMA 9 müddet tatili düşünülüyor (Başi Lindi öahifede) dm, Eski Başvekil bugün de şu sözleri söyledi: *.— Asayişin şiddetli tedbirler al - mak suretile kabil olacağı fikir ve ka naatindeydim. Fakat, maalesef kan ak mıştır. Bu sebeptendir ki hükümet faz la kan dökülmesine meydan verme - istifası verdi.” 'M. Dowmergue'in kabinenin teşki- li vazifesini kabul etmesi elektrikli M. Doumergue'in kuvvetli şahsiyetini thü sena etmekte ve vaziyeti men- sup oldukları fırkalarm siyasetlerine göre tahlil ve tefsir eylemektedirler. Bazı gazeteler de gerçi hükümetin çe kildiğini, fakat ölenlerin geri gelmiye <eklerini yazıyorlar. Ve bu işteki me- > ne olacağını (o soruşturuyor- lar, M. Doumergucin kuvvetli zevattan mürekkep bir kabine teşkiline çalışa- tağı anlaşılıyor. Herhalde Fransa mü him günler yaşıyor. Evvelki akşam 80 kaklarda vukua gelen arbedelerde ta arruza uğrayan âyan ve mebusan aza ları da vardır. PARIS, 8 (A.A.) — M. Dowmergue Elize sarayında Rei imhur M. Leb- run ile görüştükten sonra kon'ban - tal oteline dönmüş ve ne yapacağını öğrenmek üzere kendisine müracaat eden gazetecilere şu beyanatta bulun mustur? “Ben Paris'e harikalar yaratmak fikrile gelmedim. Ben de herki t bi bir insanım. Memleketimi rim. Bunun içindir ki, İnziva e: kederek kendimi memleket hizmetine koymayı bir vazife telâkki ettim. Kabineyi nasıl teşkil edeceğimi he nöz bilmiyorum, Birçok gençelr var « dır ki, ihtiyardırlar. Birçok ihtiyar - lar ise en gençlerden bile daha zinde dirler, Bunun için yaşına, mevkiine , partisine bakmadan etrafıma en muk tedir adamları toplamaya çalışaca - ğım. Mili birlik husule gelecektir. Çün kü, memleket ona mühtaçtır. Bu ka- nunun tadilini düşünmek lâzem gele- cektir. Fakat bu çabuk yapılır bir iş değil- dir. Uzun uzadıya tetkikata mühtaç- tır. Fakat bir kere yapılır, teşri ve icrat kuvvetler arasında bir muvaze- ne husule gelirse kuvvetli bri hükü - metin Fransayı bütün müşkülâttan har taracağına şüphe etmemelidir.” (Mukaddes Birlik) : PARİS, 8 (A.A.) — Havas Ajan- sından: M. Doumergue dün sanat on beşi çeyrek geçe M. Caillaux'ı kabul etmiş, uni ve milli vaziyet hakkın- da kendisile yarım saat konuşmuştur. Anlaşıldığına göre M. Doumergue bir “Mukaddes birlik” kabinesi teş - kiline çalı bunun için de fırka- lar arasında bir mütareke yapılması- Ba tavsiye i ğ Yeni kabine gi beşvekil. ün yani M. Barthou, M. Herriot ve M. Tardiecu- nun yeni kabineye (girecekleri şimdi- den adeta muhakkak görünüyor. M. Doumerşwe sabık o nazırlardan M. Barety ile M, Malvy'yi de kabul et- miştir. İstişareler PARİS, 8 (A.A) — M. Demergve reisicümbur M. Lebrun yarım sani er mey omer başlamıştır. M. Dowmergue-serbestii hareket © PARİS, 8 (A.A.) — Havas ajans bildiriyor: Eski reisicümhur M. Dowmerguo « kabine başvekili vazifesini bidayette ka- bul cümemiş ise de nihayet bir taraftan M. Lebrunun ve diğer taraftan birçok parlamento azasının ve bu meyanda bij- bassa Lavalin ve mebusan ve âyan mec lisleri reislerinin rica ve ısrarlarına dayanamıyarak bu vazifeyi kabul etmiş- M. Doumergue, ber fırkaya mensuj İyan ve mebusan azası bütün caki başvekilleri ve bu meyanda radikal fr kasın kendisile teşriki ii san kılmış olduğu M. Herriot'nun mü- taheretine malik olduğundan fırkalar arasındaki nizaa nihayet verecek olan kabinesini | teşkilde müşkülâta tesadüf etmiyecektir. Dün akşam Riyascicümhur dairesin- den neşrolunan bir tebliğde M. Dow- mergue'in sırf umumun hayır ve men- faatine hadim olmaktan ibaret olan mutlak ifas hissine tabi olarak M. Leb- runun mublisane davetine lütfen ica- bet etmiş olduğu beyan olunmakta - Bundan başka Lüksemburg ve Bur- saraylarında parlamento azasının va eski keşvekillerin saraylarında ol - dukları bir içtimam sonunda matbu - ata verilen bir tebliğde bu içtimada ha- xr bulunanların cümlesinin bu nazik dakikalarda memleketin beklemekte ol- duğu hizmeti görebilecek yegâne şah- siyet olan M. Doumergue'e kendisine müttefikan müzahir bulunduklarını ib- lâğ eylemiş oldukları beyan ve fakat bu müzaharetlerinin biç bir e çi şarünileyhin g tanzim edeceği pro- ve intihap edeceği ar- gramın pey a reketini tahdit etmiyeceği ilâve olun- maktadır. 5 Halk M. Doumergwe'i alkışlıyor PARİS, 8 (A.A.) — Esbk Reisi - cümhur M. Caston Doumergue Turne föy'deki . malikânesinden, bu sabah sekiz otuzda Parise gelmiştir. İstas - yonda büyü kalabalık “Yaşasın Yaşasm Fransa!) ni- dalarile kendisini alikışlamışlardır. Takriben iki saat sonra, M. Doumer - guc Elize sarayma giderek, kabineyi teşkil vazifesini resmen kabul etmiş bulunuyordu. Müşarünileyh, siyasi ri- cal ile derhal temasa girişmiş ve ez - cümle âyan ve mebusan reislerini zi- yaret etmiştir. Şu kadar ki gazeteci - lere her türlü beyanattan içtinap etti- ği cihetle, kabinesine kimleri almak tasavvurunda bulunduğu henüz meç - huldür. M. Doumergue, her nereye gi dip pgeldi ise kendisine bu suretle iti madını izhar eden Paris halkının ha * raretli alkışlarile selâmlamışlardır. Yeni kabine hakkında mütalealar PARIS, 8 (A.A.) — Gazteler, ka- bineyi artık teşkil edeceğinden şüp - he edilmemekte olan M. Doumergue- in parlamentoda hakiki bir plebisit yaptıktan sonra ya eski başvekillerden mürekkep veya içinde parlamentoya dahil olmıyan bir takım nazırlar bu - Tunacak bir kabine teşkil edeceği mü talcasmdadırlar, PARIS, 8 (A.A.) — İstifa eden na zırlara göre, M. Lebrun'ün ısrarı üze rine kabineyi teşkil etmeyi kabul eden eski cümhürreisi M. Doumergue, bu- gün, sayıları az ve Fransada sükünu iadeye kadir otoriteye sahip şahsiyet lerden bir hükümet teşkil edecektir. M. Doumergue'in beyanatı PARIS, 8 (A.A.) — Dün, “İntran- sigennt” gazetesi tarafmdan telefon- la kendisine müracaat edilen M. Dow- mergue, henüz her şeyin pekâlâ hal - ledilebileceğini zannetmekte olduğunu söylemiştir. M. Doumergue'e göre şa- yet bizzat meclis büyük (fırkalarn reislerini ve eski başvekilleri bir ara- ya toplanmaya ve aralarındaki kav - gaları larmağa ve onlra istinatgâh olmağı vadetti intizam sür'atle avdet edecektir. M. Doumergue demiştir ki: — Fakat, bu teşebbüste bulunmak meclise aittir. Meselâ tene sonuna kadar bir mü tarekeden istifade edecek ve büyük fır kalar reisleriyle bir sabık başvekilden teşekkül ederek, bir kelime ile, hakiki bir milli ittihat kabinesi olacak bir ka binenin vazifesi sadece bütçeyi yap - mak, vaziyeti düzeltmek ve harici va. ziyeti, ehemmiyetinin icap ettireceği bütün dikkatle tetkikten ibaret olma- hıdır, Halkı süküna davet eden beyannameler PARIS, 8 (A.A) — Dün akşam Pariss halkını süküna davet eden bir beyannameler neşredilmiştir. Bu yannamelerin ekseriyeti Paristen © gilmiş dört âyan azasınm, Seine Vilâ- yetinden otuz mebus ve sekiz umumi müşavir ile 56 Paris belediye müşa. virinin imzalarını taşımaktadır. Bu ze vat dün öğleden sonra Elize Da gi reisicümhura D. binesinin istifasınm ve fırkalar üzeri- ne değil, fakat millete istinat eden bir selâmeti umumiye kabinesinin sü lüzumunu hürmetle bildir aha - kabinenin istifa - tından sonra, eski muharipleri sükü- hete davet etmiştir. Buna benzer bir hitabe bütün te - mayülleri temsil eden on dört eski mu barip mebus tarafından da imzalan - teş haçlılar birliği azal rına hiç bir tezahürde bulunmamala- rını emretmiştir. Yeniden kanlı arbedeelr oldu PARIS, 18 (A.A.) — Havas Ajan sı bildiriyor: Salı günkü kargaşal lara nazaran daha az vahim olan in akşmki prtırdılar saat birde durmuş” | tar. Bir vey iki kişi ölmüş, yüzlerce adam yaralanmış ve birçok kişi tev « kif olunmuştur. Gazeteler, dünkü nümayişlere bil- hassa komünistlerin iştirak etmiş ol - duklarmı, polislerle | çarpışmalarınm daha ziyade mevzii kalmış ve kendi- lerinin süratle ve fakat daha az şid - detle hezimete uğratılmış oldukları - nı yazmaktadır. Humanite gazete, imeleyi yarın bir nümayiş icrasma davet ediyor. Matin gazetesine göre, dün akşamki arbedeler estasisida iki veya üç kişi ölmüştür. » Fransız gazeteleri ne diyorlar PARIS; 8 (A:A) — Gazetelerin çoğu, salı günkünün aksine olarak çar şamba akşamı yapılan tezahörlere hal İn heyeti umumiyesinden , gelmiye - rek muayyen gruplar tarafından pıldığı, tezahürcüler arasında tâlân 4 birçok şi çi — bulunduğunu kaydetmektedir - ler, Gazeteler efkârım teheyyücü karşı çekilmesini ii izale ettiğini yaz- makta müttefiktirler, Bu cümleden ©- larak, Petit Patisien gazetesi, şunları yazıyor; iş “Vatandaşların — katliâm: önünde şekilmek bir zaaf eseri değildir. Bu en iptidai bir namuskârlık dir! M. Daladier'yi mürtecilerin teh- didine mağlüp olmakla ittihsm eden sosyalist Populaire müstesna olmak üzere bütün , çekilişini tav - vip etmek, Sağ gazeteler ise M. Daladier ile M. Frot'ya karşı, ef- kârı umumiye tarafından koğuldukla rms söyliyerek şiddetle hücum etmek tedirler. “Populaire”, süküneti iade i- şni yexâne çare olarak, M, Domergue in iktidarı ele alması karşısında eğilmi yen yeğâne gazete gibidir. (Exelcior) şunlârı yazmaktadır: “Herkes tarafından takdir edilen sabık cümhurreisinden başka geçir - mekte olduğumuz bu facinlı saatlerde bütün hüsnü niyet sahibi insanlar ara srmda tesanüdü tesis teşebbüsünde kim bahnabilirdir” “Le Jour” gazetesi şöyle diyor! *Clemançedi” dap beri hiç bir siya si şahsiyet bu kadâr büyük bir itimat ve samimiyet kazinmamiştı. Yalnız is mi, mecliste yapılan ve Fransayı bu - gün açman vaziyete sok - muş ol kavgaları durdur. mağa kâfidir.” Radikal (Oewvre) gazetesi ise şöy le söylüyor: iv 'gue, meclisisn dağılma & gibi İngilizlerin müracaat ettiği hal çaresine müracaata mecbur olmıyaca- ğa benziyor.” Sağ gazetelerinden (Echo de Paris) Penil ve cm , iş bir milli ve cümhuriyetçi it- tihada ve hâdisenin tesiri ile efkârı u- mumiyeyi teskin ilecek müstacel dahili, mali , hı vaziyetlere cevap verebilecek bir selâmeti umumiye ka binesine doğru gidiyoruz. M. Doumer gue'in vaziyetini bütün vazivetlerden tetkikten sonra yapmak teşebbüsün - de olduğu esere bütün yolları açık bul maktan emin olarak, ilk işi bütçeyi ka bul ettirmek olacak bir kabine teşki- li Wzun zamana ihtiyacı olmıya - caktır. z Bir pc“ paniği olabilir mi? VAİNGTON, 8 (A.A) — Ajansı muhabirinden: Resmi maliye mahafili, bugünkü karışıklıklar dola» yisile Fransanm altın mikyasmı ter - ketmek mecburiyetinde kalması ihti- fi İ bir hayır cemiyeti olan birlik iş a- Söke kaza kongresi SÖKE, (Milliyet) — C. H. F. Söke kaza kongresi Konrgede vilâyet idare heyeti tem Kadri Beyle vilâyet idare h den Dr. Ziya daimi encümen azasndan İsmail hakkı ve Germencik incir müs- tahsillerinden Dr. Sabri Beylerde bulum- dalar. Etem Kadri Bey, kongre azalarma fırka birliği ve tesanüdü esasları üze rinde sözler söyleyerek bundan elde © dilen büyük ve kıymetli neticeleri izah etti, Nahiyelerden gelen dilekler hsap ve bütçe işleri konuşuldu. Yeni idare heyeti seçilerek kongreye gece yarısı dan sonra nihayet verildi. Balıkesirde yoksulları gözetms birliği BALIKESİR, (Milliyet) — 1 Şubat akşamı Halkevinde kongre sini aktetmiştir, Riyasete Cümhu- riyet Halk Fırkası vilâyet idare he yeti reisi kongre müzakerelerini idare etmiş, bütçe müzakere ve bu sene için 2360 lira varidat, 1960 lira da masraf olarak tesbit olun- muştur. sik Müzakereler sırasında birliğin kurulmasında kıymetli himayesi görülen Kolordu kumandanı Ali Hikmet Paşaya teşekkür edilmesi ittifakla kabul edilmiştir. Briliğin mürakabe heyetine Dr. Ali Riza, kimyager Abdi, avukat Tevfik Beyler seçilmişlerdir. Memleket muhitinde ırka salonunda toplandı. E- dalı rayanlara ve işçi istiyenlere mec- canen vasıtalık yapmağa da başla dı. Sivasta köylü siğarası SİVAS, Ya za si- garasnın son günlerde bütün şe- hirlerde faal bir surette kaçak ola rak satılışı Sivasta da başladı. Çar şıda kahvede otururken, yanmız- da bir ses: — Yassı.. Köylü... Yeşil.. çok isimlerle halk arasma $i mek istenen bu sigara kaçakçılığı İnhisar idaresinin ve Sivas poliri- nin gayretli çalışmaları ile akim bırakılmaktadır. Bandırmada icra kadrosu genişleti'di BANDIRMA, (Milliyet) — İş- lerinin fazlalığı dolayısile Bandır ma İcra dairesinin kadrosu 14 li- ra maaşlı bir muavinlik ilâvesi su- retile genişletilmiş ve memuriyet maaşına on lira zam ile yirmi lira- dan otuz liraya arttırılmıştır. İki ay evvel Lâpseki müddeiu- mumiliğine terfian tayin olunan İcra memurumuz Ruhi Beyin yeri ne bu defa Hukuk mezunlarından Hasan Bey, muavinliğe Ayvacık icra memuru Hulki Bey tayin edil- miştir. Hasan Bey şehrimize gele- rek vazifesine başlamıştır. Mus- vin Hulki Beyin de bugünlerde gelmesine intizar edilmektedir. Bir malinin mevcut olduğu fikrindedir. Eğer bu karışıklıklar balk e da ciddi bir endişe yandın. Tan- sızlarm, saklarşak içim altın isteme - leri muhtemeldir. Bu suretle Ameri - kanm bundan bir sene evvel maruz kal dığı vaziyete benzer bir vaziyet olur. Bu mahafile göre böyle bir inkişaf o- up ta büyük bir mikyasta tezahür ©- derse Fransa altın mikyasmı terke mecbur olup Yeni bir para karışıklığı meydana getirecektir, MEMLEKET“ daş HABERLERİ Memlekette tayyare şehitleri ihtifal Çankırıda ve Mardinde MARDİN, (Milliyet) — Bu yıl imizde tayare şehitleri ihtifa- li çok canlı bir surette ve binlerce halkın iştirakiyle yapıldı. Hava- nın ılık ve güneşli olması ihtifalin daha ziyade canlanmasına yardım etti Merasime iştirak edecek bütün zabitan, kıtaatı askeriye ve mektepliler ellerinde bayrak - ları bulunan Esnaf cemiyetleri ve kesif bir halk kitlesi saat ona doğ ru Belediye önündeki meydanlık- ta toplanmışlardı. Vali Beyefendi- le mevki kumandanı, rüesayi mü kiye ve askeriye de merasim yeri. ne gelmiş bulunuyorlardı. 'Tam saat onda kaleden atılan bir topla merasime başlandı. Hu- dut alayımdan Binbaşı Kemal Be- yin umuma hitaben verdiği dikkat kumandası üzerine şapkalar çıka- rıldı, zabitan, kıtaatı askeriye, mektepliler selâm vaziyeti aldı. Kışlanın bayrağı ağır ağır inmeğe, her tarafı hazin bir süküt kapla. mağa başladı. tayyare şehitleri ihtifali başlıyan geçit resmi çok gü parlak oldu. Tayyare Cemiyeti Şehrimiz Tayyare cemiysi i fragatkâr bir gaye ile £ “maktadır. Memlekelteki bi yardım müesseseleri içinde çalışan ve muvaffak olun #0” zin reisliği memleketin genç larından Vilâyet umumi zasından Rifat Emin Bey y? yi terdiği faöliyet cidden t; yıktır. enli Balıkesir kaza kongre$i BALIKESİR, (Milliyet) lıkesir vilâyeti Halk Fırkasf kongresi bilmiş, neticede “4 seneki idare heyeti aynen i£ dilmiştir. Bu heyet aşağıda vattan mürekkeptir: Kaplan zade Hasan Bej Avukat Ömer edip Bey, il İki saniye süren bu süküt , | dan Şerementli oğlu Hilgii Mi laber ya mez lp ei tüccardan Keskin oğlu Zü uş, beri elbiseci Ali Bey, muş, şehit tayyarecilerimizin aziz Kongrede mahalli rl ruhları önünde saygı ile eğilmişti. | , Ko» mahalli Rahat kumandasını müteakip mu e es edilmiş v s Bütçe ve dilek encümet sinde matem hava: rsi ir li raporları üzerinde cereyaf e münakaşalar ciddi ve al şarttı. Yatı mektebi talebesinden oldu. Elâzizde bir efendinin okuduğu Tayyare adl şiir, Gazi mektebi muallimle- rinden Yaşar Zeki Beyin söyledi heyecanlı nutuk çok alkışlan- . Bir manga asker tarafından ha vaya üç el ateş edildikten sonra soğuklar j iyet) Tarihi roman: 52 Güneşin Oğlu sokulmamız kabil değildi. Yanım- ikm gbi kanlı OR lan gibi kaydı.. ların © ve sokuldu. Mersâ'nin bu tehlike; nasıl ve kiminle kaçtığını sordu. Hitay, göçebe kızını kendisinin kaçırdığını, onun o suçsuz ve ma- sum olduğunu söyledi.. Ben uzak- tan çoban kızının dediklerini tiyordum. Adamım Mersâ'yı olma- ğa geldiğini söyledi.. Fakat Hitay: “Biz bundan sonra onunla beraber dağda yaşamağa ahdettik.. Reisine söyle, yakamızı bıraksın!,, de: Bu sırada çalıların arasından fır- yan bir kaplan, yanımdaki ada- mm karnına pençesini atarak bağır saklarımı dışarıya dökmüştü. Ora- da daha fazla kalamadım. Yavaş yavaş geriye çekilerek atıma bin- dim.. Yola çıkmışken | şehre boş dönmek istemiyordum. (Sarısu)la- ra kadar uzandım.. Onlarla anlaş- tım, geldim. Halkın hayreti gittikçe artıyor- du. ki Yazan: İskender FAHREDDİN Hitay imiş... Herkesi bu sözü tekrarlıyarak biribirine bakışıyordu. Bora atını sürdü, Ve önünde duranlardan birine: — Anam sağ mı? Diye sordu. Sağl Ala gönd ir » Altı gündür gözya- #£ dökmekten bunaldı. Güneş'in oğlu kalabalıktan sıy- rılarak rüzgâr gibi uçup gitti. Mabetten çıkanlardan hiç kim- se, Bora'ya: — Biz Mersâ'yı öldürmeğe ka- rar verdik.. O meş'um kızın kanı- nı mabet kapısında akıtacağız. Diyememişti, Bora'nm uyuşturucu gözleri hal- kın yüzünde dolaşırken, herkesin yüreği çarpıyordu. Güneş'in oğlu insanlarm üstün- de bambaşka bir şahsiyet olmağa başlamıştı. Ana - Vatana hasret yerle Ti günden beri yatakta yatıyordu. Bora'nın anası oğlunun altı gün ortadan kayboluşuna çok üzülmüş derdinden yatağa; düşmüştü, Göz- lerini açmak için başı ucunda her- gün yeni bir ilâç (yapan ihtiyar Asu, Ulun hatunun yanımdan ay- rmıyordu. Güneş'in oğlu, anasının hastalı- ğından çok müteessirdi. İhtiyar ka- dıncağızm zaten gözleri görmüyor: du. Yatağa düşünce büsbütün za - yıflamış, dermansız kalmıştı. Ulun hatunun bir kaygusu vardı: Dün- > gözile oğlunu görebilecek miy « i? — Ah, bir defa gözlerim açılsa, Boracığım... Seni gözlerimle göre bilsem..! Bundan © başka dileğim yok. Diyordu. Ulun batun yatağa © düştükten sonra Ana - Vatan nın hasretini şekmeğe başlamıştı. Orta Asya yaylâsmda — doğduğu, büyüdüğü yerleri hatırlıyordu. Büyük Kıngan dağlarından Bay- kal havzasına, oradan Altay dağla- rı boyunca İtil havzasma vararak, Hazar denizini, Hindikuş, Pemir, Karakurum, Karanlık dağlar yolu ile Sarı İrmakla tekrar ren İşte bu mıntakaya (Orta Asya yay- lâsı) diyorlardı. Ulun hatun bu yaylânın kızıydı. Orta Asyanın cenubunda yükse- len Himalaya dağları, Çin içnerin- den başlıyarak şarktan garba uza- nan ve Kafkaslardan Kırım'n iç ne kadar varan (o büyük bir idi. Bu silsilenin (göklere dokuz bin metreye uzanmış ehram- ları aşılarak şimale, Baykal istika- metine ilerlendikçe, Karakurum, Altın, Üstün, (Arka ve Karanlık dağların sıra gövdeleri ile karşı- laşılırdı. Bunlardan sonra Pamir kökünden ayrılıp Çin Türk kiye bölerek ( Turfan ileri (Gobi) ye saplanan (Tanrı rı)na varıldı. Daha şimalde Sibi: doğru cephe almış Altaylar gelir- di. Balkaç ve Aral gölleri şimalin- de ucu bucağı belirsiz otlaklar w- zanırdı. (Orta Asya)nın cenubun- da Çinin, Hindin sulak ovaları ve İranın yaylâları vardı. Ulun hatun Dicle - Fırat kıyıla- rını oralara benzetmek, Türkün kudret ve nüfuzunu buralarda d: kaybetmemi lerinin birleşti büyük kabilelerin önünde halkın, mabut. tapa kıyılarından biraz içerilere “ii ca, oralarda (yaşayan İ* bakımsız kaldıklarını söyP” (Zenginler ve fakirler ye yurdumuzun ikiye bölü” istemem. o Onlarıda doğ”. yoksulluk içinde ve bi halde kalmalarına meyda meli, İşte ben bunları yâ a başaracak bir baş istiyoru” gi , dünya (e gözile seni bir | Arasıra seni aldatan ve 70, X ğinden başka bir | saptıran aykırı duygul şey düşünmüyorum!, olmaktan kurtulursan, sefi, Ana yurdu niçin özlediğimi bili. | dumuza böyle bir baş © yor musun, oğul? Oralarda yaşa. | ne inanacağım! ege yan Türk kabilelerinin, herkesi | , Bora başınıönüne ©. İ kendine boyun — eydiren bir başı | Kulağile anasını dinliyo”“ alli vardı. Kabileler arasında, hiç bir | ( Ulun batun sağ eli o kuvvetin koparamıyacağı ( kadar | omuzunu okşıyarak sö: 4 sağlam kardeşlik bağları yurdumu- | ©tti: yü zu ve yurttaşlarımızı yoksulluktan — Geçen gün (Nipur) > kurtarmıştı. O günleri hatırladık. | daki oğlunu görmeğe ça, burada da kabilelerimiz önün. | adamın sokaktan geçerkfi; de gidecek böyle bir baş arıyorum, | fındakileri ne derin bir oğul! Sen birleşik Türk kabileleri- | şaşkınlık içinde seyrek id nin reisi oldun! Fakat, baban gibi, | Hlar.. İhtiyar Nipurlu, za Nİ herkesin boynunu eydiren bir baş | halkının kolları ve bat iy olamadın! Sertelli'de olduğu gibi | netlerle süslenmiş olduki js Ur ve Nipur şehirlerinde yoksullu- | <e. Nipur a REN / ğu unutan halk seni herkesten faz- kacak bakır bir halka, İa seviyor. Lâkin — yeni kurduğu. | dığını hatırlıyarak imiz b yün yarlşlarmız öç | Sokaklarda, zk Ulun hatun oğlunda bu kudreti görmüştü. > Bir sabah Bora'yı yanına çağır- dı: — Oğul, dedi, ana - yurda has- retim gittikçe artıyor. Eğer oralar. i kuraklık (o yurdumuzu harap etmeseydi, Altındağ yamaçlarındı doğduğum ve büyüdüğüm yerleri bir daha görmek isteğini yenemi- . Zaten gözlerim de kapa- 5 ı ! 1 N i , I