29 Aralık 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

29 Aralık 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

is EE | | Haftalık Siyasi İcmal | Sir John Simon'un seyahatı: Nosi ve yılbaşı tatilleri her sene si - yasi faaliyette bir durgunluk devresi dir. Bu sene bu sükünet görülmiyor. Çünkü bu seneye kadar beynelmilel hasındaki faaliyet Milletler alleri deği N #usi temaslar şeklinde münasebetlerin tenzimine çalışılıyor. Binaenaleyh tatillere rağmen faaliyet te devam etmektedir. ç İngiliz Hariciye nazarı tatil günle geçirmek üzere İtalyaya gitmiş- &ir. Fakat mezun bulunmasına vrağ- men, siy, aristen geçerken Fransız Baş: ciye nazırını gördü. Mülükattan son- ra bermutat iki devletin nok zarları arasında (o tam bir müşubehet olduğunu bildiren bir tebliğ neşredil- di. Mütabakat bilhassa Mületler Ce- idamesi o noktasında oldu- i Mülletler Cemiyeti- Malümdur ni değiştirmek istiyen Mussolini idi İngiliz Hariciye nazırı, Paristen £© bu tebliği o neşretmekle bu nok- Mini ve kolları bağlı olarak İtal- yaya gidiyor demektir. Günün en mü- him iki meselesi vardır: i — Almanya tarafından teklif edilen silâhsızlanma şartlarının ka- bul veya reddi. 2 — Milletler Cemiyetinin ıslahı, Fransa he: seseleye karşı da kati vaziyet almıştır. Silâhsızlanma şartlarının kabul edilemiyece Mülletler Cemiyeti teşkilâtını gişemiyeceğini bildirmişlerdir. Acaba iristen geçerken neşredilen tebliğ ının Milletler Cemiyeti hakkın- daki noktai nazı ın İngiltere tara- fından kabul edilmesi mahiyetinde âkki Eğer bu yolda şecek pek az i hakika İngiliz Hariciye nazırı bir kaç gündenberi Capri adasmda bulun- #aktadır. Fakat henüz Mussolini ile görüşmemiştir. ... ye Fransa dost arıyor: Silâhsızlanma söylememiştir. Fransızların da bütün telâşları bundan ileri geliyor. teklifine iyet İngilizlerin henüz kati bir noktni nazar dermeyan etmemele- ri, Fransayı Avrupada bir takım mit- almışlardır. müttefikle- tefikler aramağa v. dali 1 — Küçük itilâf ile Fransa ara- sındaki bağları Yağlamlaştırmak. Fil- hakika, M. Beneşin Parisi ziyareti üzerine bu nokta & edilmiştir. Şimdi Fransız Hariciye Nazırı M. Pa: Boncour Küçük İtilâf paytahtlarını zi- yaret ederek bu cereyana yeni bir hız verecektir. 2 — Lehistan ile Fransa arasındaki münasebetleri takviye etmek. Filha- kika bu çok lüzumlu bir iştir. Çünkü son zamanlarda Lehistan Fransadan müstakil set takip (etmeğe başlamıştı. 3 — Rusya ile anlaşmak. Bu, Fran- #a için en nazik bir diplomasi mesele- İki nevi müşkülât vardır: defa Rusya me dereceye ka Fransanın yardımcısı olmağa razr ola- cak? İkinci olarak ta Fransa ne dere- ceye kadar İngiltereyi gücendirmeksi- in ve Lehistan şüpheye düşürmeksi- zin Rusya ile anlaşabilir. Fransa bir taraftan İngiliz, diğer ftan da Le- histan dostluğunu muhafaza ederek Dem ile anlaşmak istiyor. | Fakat il Bir dar ğe hazır mıdır? Fransız diplomasisi- Bin bu ince vaziyeti nasıl idare edece- ğini görmek çok meraklı bir şey ola- cak, mak üzere de Frai anlaşmak i siyasetin tatbiki kullanmaktadır. çük İtilâfı da bu in bir köprü olarak Hülüsa Fransiz siyaseti hummalı bir faaliyet içindedir. ... Fransa'nın askeri faikiyeti: ğer taraftan askeri faikiyetinin de- için de tedbir © alımmaktadır. miktarı 250,000 dir. Ancak bu scne- ki efrat Büyük harbin ilk senesi de- ğumlularına tesadüf ettiğinden şimdi- ki kanunlarla ancak 116,000 asker almabilecekti ları tadil ede- noktainazarda olduğu malâmdur. Diğer (o taraftan barbiyesinin de ayni Daladier kanun lâyihasını | müdafaa etmiştir. Fransanm her ihtimale kar- şı hazırlıklı olduğunu da bildirmiştir. Süâh meselesi yüzünden beynelmi- lel havanın bu derece asabiyet içinde bulunduğu bir zamanda (Fransanın ık derecesi etrafındaki bu mü- hiç te hoş bir tesir brrakma- mıştır. Ancak çıkan netice şudur ki Fransa hakikaten hazırlıklıdır. Silâh- ları faiktir ve bu faikiyeti idame et meğe Fransızlar azmetmişlerdir. Ar- tık silâhsezlanma meselesi mevzuuba- his olmamak gerektir. .s.. Leipzig mahkemesinin kararı: yangını davası hakkındaki iraf etmiş olan Fe- lemenkli Van der Taba idam edile- cek, Ancak diğer maznunlar kurtulu- Diğer maznunlar da iki o zümre 1 — Reichstag Meclisinde Komü- mist a grup reisi Torgler. da üç Bulg; Davanın hemmiyeti, (o Lubbe'nin zümrenin suçlu olup ol- Çünkü bunların suçlu olduğu ispat edilecek olursadır ki yan- gının siyasi maksatla yapıldığı moy- dana çıkacaktı. Mahkemenin karar gerek Torgler'i gerek Bulgarlar tebrie etmektedir. Binizpelayı bu derece gürültüye se- bep ol nunun eseri imiş. Leipziz mahkeme- sinin kararile tarihi dava nihayet bu- luyor. Bu kararla Alman meis'emele- rinin siyasi tesir altnda kalmadıkları da anlaşılmış oluyor ki bu da ayrıca dikkate değer. ... Romanya intihabatt: Romanyada hafta arası yapılan in- tihabat beklenildiği gibi kasının lehine netice vermiştir. manyada intihaplar daima böyle ne- ticelenir. İki ebemmiyetli fırka vardır: Liberaller ve Köylü Fırkası. Geçen mecliste Liberallerin 30 ka- dar meb'usları vardı. Köylü Fırkası- nım 300 kadar azası. Şimdi vaziyet tamamile tersine döndü. Son intiha- batla Liberailer 300 meb'us intihap ettirdiler. Köylü Fırkası da 30 meb'u- sa indi. Bu garip vaziyet iki sebeple meydana geliyor. Evvelâ intihabat hü- kümetin mürakabesi altında yapılıyor ve nüfuz istimal ediliyor. İkinci se- bep te Romanya intihabat kanama nun hususiyetinde © aranmalıdır. Bu kanuna göre intihabatta muayyen bir Bispet kazanan fırka, mecliste ekseri- yeti temin etsin diye ayrıca üste prim de alıyor. Bu suretle ufak bir ekseri- yet kahir ekseriyet şeklini alıyor. Liberal Fırka beş senedir iktidara geçememişti. Şimdi büyük kuvvetle Romanyanın mukadderatını alıyor, Ancak Romanyanın siy; çalıalz: Lü di özle > eladağya bir rolü olduğunu unutmamak lâzım- MİLLİYET CUMA 2 KANUNUEVVFL di yaşmdaki kızile dul olarak almış- tam, Gün görmüş, iyi hayat yaşamış a- sil bir aile evlâdıydı. Ondan hiç çocu ğum olmamıştı, Ölmeden bir kızla ev lenmeği, hayatta bergüzar olarak bir çocuk yapmağı isti Ne çare ki, bu emelin safiyetine kimseyi inan dıramıyordum. Muhitte bir Çerkes kı- 21 bir bilmem hangi kadınla münase bet şayialarım uzayıp giderken bir dişçi muayenehanesinde bu saf arzu- larımı tekrar etmiş bulundum: — Çocuğum olsa... Dişçi, şişman, göbekli. Anadolu- da gezmiş, para kazanmış, kadın sev miş sahtekâr, mürai bir adama hiç benzemiyordu. Bunu eonradan anla- dım. Bilâkis hoca bozması, beş vakit namazında, mutekit, saf bir insan zannolumurdu. Bu arzuma uz acımış gibi şöyle mukabele etmiş! — Benim meliincilerilideri bir kız var, Daha doğrusu kocasından boşan mış bir genç kadın.. Onu sana ala- lm. Çocuğu olur. Bu ne tatlı hayaldi. Bir gün onu bana gösterdi. İlk gördüğüm anda he- men ilânsaşk ettim. Kabul etti. Müte hassis oldu. Sineme bastım, Ve dudak larından iki üç ateşli puse aldım. Bu, lemin üzerine ilk ihânetimdi. Hayır buna vicdanım ihanet demiyordu. Bu saflıkla yapılan bir hüsnü niyet mu- kaddimesiydi. Buluşmalar tekrar etti. Ve ben o- na, çocuğumun mi annesine ateşli bir sevgi ile bağlandım. Bir gün annesi zannettiğim bir ka dınla ve eniştesi sandığım bi pe Ja karşılaştım. Kızlarını sev: sıl olsa onu ellerinden alabileceği söyledim. Bana dürüst çehre gösterdier. Ak sam vakti bir kahve içmek için evle- rine çağırdılar. Gitmedim. Hakikate on ande vâsıl olmuştum. Bunlar haki ki enişte ve anne değildiler. Biri muhabbet tellâlı, diğeri ev sa hibiydi. Benim çocuğumun müstak- be! annesi de gizli bir fahişe idi. Son- radan duydum ki, bir muallimden, bir memurdan, bir bilmem hangi tüccar» dan böyle evlenmek dalaveresile yüz- lerce lira çekmişlerdi. Hiç istifimi boz madım. Gayem uğruna fedakârlık yapmaktan çekinmiyecektim. Kadın velev ki, bir fahişe bile olsa onu bi- çak ve tabanca altında ölmekten kur taracak, doğru yola çekecektim. Teşebbüslerime devam ettim. Di, gi benden bu iş için iki lira rüşvet is- tiyordus Kızın belâlısı da aşağı yuka- rı bin lira kadar bir ta Halbüli bende bu kadar-para ne o Ben yazılarımla müâişetimi te | min eden fakir bir muharrirdim, Bu terzi kizin elinin emeğine istinat et- mek isliyordum. Parasız onu bana vermeğe razı olmadılar. Bir gecelik için yüz lira teklif etmeğe kadar var- dılar. Gayam kafamda kıymetleşiyor, gibi yakıyordu. Üst üste bir çok geceler uyku uyu yamadım, Arzuma vâsıl olmak için zihnimde plânlar hazırladım. Ve ka- rını Anadoluya akrabalarınm yanma gönderdim. Boş evde serilmiş bir ya- tak içinde kıvranmağa başladım. Bir gece, göz yaşlarmdan, kâbuslardan, buhranlardan sonra Hüsniye isminde ki terzi kız yanıma geldi. Tertemiz bir aile yuvası, esans ko kulu bir yatak, hararetli hararetli bir | bir elmas, gibi bu arzu kalbimi ateş aliksan dır, Liberal Fırkann nikbeti kral ile arasının açık olmasından ileri geliyor- du. Köylü Fırkasma müteveccih olan kralın bu fırka ile arasr açıldığı için dir ki şimdi Liberal Fırka da iktidara geçebiliyor. Binaenaleyh bu iktidarın devam etmesi kral ile bu iyi münase- H. betlerin devam etmesine bağlıdır. halde şimdilik hükümetin © vaziyeti kuvvetlidir ve kuvvetli bir hükümet te Balkan sulhü için faydalı bir un- surdur. hmet ŞUKRU Karımı bundan yedi sene evvel ye | sanatkâr vusleti ile i kızı kendime cezbeti dönmedi, Silah! ra etmedi. Yi gün içinde evimin kadını, müstakbel çocuğumun. annesi oldu. Vaziyetim nazikleşiyor, kızımın gelmesi yaklaşıyordu. Bir ge ce Kuranı ve Trabzonda aldığım ucu sivri büyük bir bıçağı yanyana getir- karımla dim. Bundan sonra cağına kitap üzeri yemin ettirdim. Eğer sözünden rse bu bıçağın kalbine saplanacağına inanmasını söy liyerek tehdit ettim. Bu suretle hem na, hem de ruhuna temas tü kadını doğru yola tavsi- yapmıyan iyi geçinmelerini rımla, tenbih ettim. Söz verdi. Bir gece ailemi otomobille evime gatirdim. Bir çok eşyalar ve hediye- çocuğumla içeri girdikleri zaman hayret et ler: Yemekler pişmiş, ortalık süpü- rülmüştü. Etrafta mükemmel bir ter- tip vardı. Yemek yedik, kahvelerimi- zi içtik, Tam yatacağımız zaman karı- beni | ciddiyetle | dinlemesini söyledim. O, beni Kalbimden, idi. Meseleyi dağa gibi ona anlattım. Ve böyle bir kadını kendisine arka- daş getirirsem razı olup olmıyacağını sordum. Memnun oldu ve beni takdir ett. O zaman bodruma sakladığım i- kinci karımı 'dışarı çıkardım. Kesik saçlı, dilber terzi kızımı, üs zerine ortak gelmiş görünce ilk evvel hırslandı. Rengi kırmızı ve sarı oldu. Sonra ona kucağını açtı. Sarıldılar. Kızımla üçü bir arada göz yaşlarile öpüştüler. Ben çok rahat ve mes'uttum. Ka- rim ona gelin hanım diyor, bazan a- dıyla çağırıyor, bazan da terzi hanım diyordu. Kızım da ona abla diye hi- sp ediyordu. Geceleri geç vakitlere kadar otu- rurduk. Ben bir köşede susarak kitap okur, yazı yazar, onlar (o benim meg! lemi ihlâl etmekten çekinerek tek tü konuşurlar, kızım derslerine çalışırdı. Yatma zamanı gelince ortaya bü yük bir yatak sererler ve beni ortala arak yatırırlardı. ünler, seneler bö: temiz bir vicdanm büyük bir mükâfa tını gördüm: imdi ikinci karım İstanbulun en lâsa pek müreffeh bir hayat geçiriyo ruz. Halimize birçok kimseler gıpta ediyor! Kari! Bu hayal malzemesile yoj rulmuş bir hikâyedir; fakat hüsnü ni yetle ve büyük azm ve sebatlar, kuv vetli cesaretler bu gibi hayalleri haki kat sahasma getirir. Bundan emin ol, 0. IRTİHAL Faal İnşaat tacirlerimizden Salih za- de Hakkı Bey müptelâ olduğu hastalık tan kurtulamıyarak Kadıköyündeki evin de dün sabah vefat etmiştir. Cenazesi bugün mühürdar'da Riza Paşa sokağın- daki hanesinden kaldırılarak Namazı Os- man ağa camiinde cumadan sonra kılı narak aile makperine tevdi. edilecektir. Gayyur bir iş adamını kaybettiğimizden dolayi memleket hesabına teessür duyar ken ailesi ve çocuklarıma da sabir ve me- tanet temenni ederiz, (11535) Dr. İHSAN SAMİ Tifo ve Paratifo Aşısı Tifo ve Parstfo hastalıklarına tutul mamak için tesiri çok kati muafiyeti pek emin bir aşıdır. Ecza depolarında bulunur. ga 10563) Bugünkü Program İSTANBUL: 1230 Alaturka plik meşriyata. 1330 Gramofon. 18 Kaman konseri ders. 19 120 - Ekrem Zeki B. 18,40 ransızda Gramofon. 20 Ajans haberleri. VARŞOVA iii m. me konseri, 1740 Mi Solist snn'atkârlar habe, 21,15 Senfonik kon- musikisi, 28 Müsahabe, 24,10 devamı. 13,05 Konsar, 14.30 Sigan mus iyatı, 1830 Mamdite yanii), 23,15 Haberler, 24 Essen Pert Si nin term BPÜKREŞ cini, Nottare kontrast, 20 0: radyosu, 20,9 Plâk, 20:45 Konferans, Zi Senfonik Konser (Alfred Allessardencomun idaresinde ve filharmenik takım tarafından, 21,50 Mütalen, 2205 Kon- serin devamı, 2245 Son haberler. BRESLAU 30 m. milli danslar, 19,10 Müca- baba, 19,30 Keza, 20 Millet iş başında isimli #musikili milli neşriyat. 21,05 Haberler, 21,10 Hafif musiki, 7130 Romantik i Şarkılar Clarikse Stuekart, Dr. Cherlex Cerne, 17,35 18 Meşhir müce, ve bun lar, 1825 Muhtelif 20.0 Saat ayan 205 Haftanın haber ic 2055 Kakımı, 215 Paul Sine , Kurt Kettner, 23,30 Palmhof kahve, sikisi 1934 Snesine mahsus Yazan: Agâh İzzet Yılbaşında forma halinde çıkacak vs (5) kuruşa satılacaktır. İSTANBUL BELEDİYESİ Büyük opereti Yazan: Ekrem ve Cemal Reşit mumâ 9584 FRANSİZ TİYATROSU Viyana Operet heyetinin veda galaları, Bugn birinci matine saat 15,30 te Vik- torla ve Husarı. İkinci matine saat 18,30 20.45 te biter perdelik 2 operet. Skeç- let eğlencelerini havi Söiree de Cafe Chantant. Pazar ve Pazartesi ikişer ve- da matinesi saat 15,5 ve 18,5 te. Keme erde e 1830 Müsahabe, 18,59 Yük | Kadın saati, Davuldan İlhamlar Ayrıca: eril Ele Ka 1 —Paramount dünya haberleri Bu akşam ike sant 19,30 da O) 2 — Mili takımımızın kabir “UKUS HAYAT | bir zaferile neticelenen te Beyaz Beygit Oteli. Yarın akşam saat Bütün artistler tarafından şarkılar ve ba- Bugun candan “gümek eğlenmek isteyenler MELEK sinemasında MAURICE CHEVALİER »fis eseri olan filmini görmelidirler. Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine mmm (| 11563) MÜNİR NURETTİN Bey ve arkadaşlarının 2 nci büyük konseri 3 Könunusani Çarşamba İPEK sinemasında Biletler şimdiden satılmaktadır. Bugün İPEK Sinemasında Çok heyecanlı - Çok güzel KARA YILAN muzzam macera filmi BALKAN GÜREŞ müsabakaları Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine| (11564)! LİAN HAİD SZOEKE SZAKALL GEORG ALEXANDER SENİN GİBİ BİR KADIN sm Filminde W5 (11560) e 21N 2 milliyet Asrın umdesi “ MİLLİYET” ABONE Dener ERle ürkiye için Hür tir. 3 aylığı 8 » — m Gelem evrak geri verilmez Müddeti r.— Gazete ve Milliyet'in edebi romanı: 83 KIR Ç İÇEĞİ BURHAN CAHİT Uinilâp Komanı) İsviçrede | oldu. çok pepee (Kabriyole) tipin- Köşke tamamile yerleştik. Suat de spor bir otomobil geldi. Beyin işleri öğleden sonra yok gibi, Yanyana üç kişi biraz zahmetle | Verandada kahvelerimizi içerken .oturuyor. Fakat zaten fikrimiz di. | program yapıyoruz. reksiyon öğrenmek.. Lydia, çalışkan bir kız. o Aslen Göl kenarında uzun bir tur yap- tık.. Güzel are kuvvetli keçi 'Tam da bizim safir olacak bir şey. Bize on beş gün a ili adam gönderecekler, direksiyon talimi yapacağız. Zaten önümüzdeki ge- işlik talim yeri gibi düz ve boş. Suat Bey istediğim gibi erkek. Gösterişi sevmiyen bir genç.. Her g hesapla yapıyor. Hislerine hâ- Bu otomobil işinde çok düşün- dü. İyi ve güç taraflarını münakaşa ettik. Nihayet almak fikri galebe Zürihli.. Temiz, titiz ve benden çok öğreniyorum. Saat iki buçukta acentenin ada- mı geliyor. Otomobil talimine çıkı- yoruz. Ben Suat Beye sürpriz ha- zırladım. O şehre inince otomobili çıkarıyor, bir saat ekzersiz yapıyo- rum. Öğleden sonra oda serbest kalıyor. Bana: il vitesle ok gibi garajdan çıktım. A- adamı hayretler içinde i- i Yolda süratli bir menvra ile ara- bayı düzelttim ve elimi salladım: gibi geçtim. Asıl caddeye doğru uzaklaştım. Fakat onlarm (halini de görmek istiyordum. Geniş yolda, sapacak bir yer a- ramaya lüzum görmeden manev- ra yaparak döndüm. Ve tam sürat- le köşke doğru geldim. o Onlarin yanında ağırlaştım. Durdum. Suat Bey: — Anlaşıldı, Vr Benden gizli bir şeyler yapmışsın! Memur: — Lâkin madam, size / bir şe; öğretmeğe lüzum yok. Mükemmeli Diyordu. Suat Beye: — Beyefendi, nereye emrediyor. — ihmal ediyorsun sen de öğren! sunuz, şehre mi, dağlara mı? İster- Diyor. Bir hafta sonra idi.Acentenin ada- mı geldi. Garaja ben girdim. Suat Bey: — Çiçek. Yapma bir çıkar! Diye söyleniyordu. şi işlettim, sakatlık seniz Fransaya geçelim, Dedim, güldü: — Şimdilik © direksiyonu bana ver de sana yetişeyim, yeter. Suat Bey çok temkinli, otomobili de işleri gibi düşünerek, - kafasile idare ediyor. Vakıa berker 3 1 değil, fakı ye Sizi süratli karar vermek, ( icap eden yerde kuvvetle ileri, ( geri almâk lâzım. Memur benim kullanışımı çok beğendi ve: — Yarın size ehliyetname alabi- Dedi. Evimden, kocamdan, hayatım- dan, hizmetçimden çok memnu- lir num. Paralarının kuvveti ile beni Av- rupaya götürüp kibar gönüllerini eğlendirmek istiyenlere karşı bu ha yatım. bana Allahın en büyük mü- kâfatı.. Zevklerini borç- lu olan şerefsiz insanlardan Allah beni korudu. Şefik Beyin teklifini nefretle reddetmessydim belki bu- raları görecektim. Fakat bir erke- ğin valizindeki (o çamaşırlarından ne farkım olacaktı. Yetimliğim, kimsesizliğime bak- mıyarak beni bayağı (o emellerine- kurban etmek istiyenlerden bir mu- cize gibi kurtulmuştum.. Bana ba- ba sevgisi ile görünüp hayvani ih- tiraslarını en masum bir zamanım- da belli eden Reşit Beyle tunelde yüzyüze geldiğim zaman bütün gü: rurumla onu ezdim. o Hayatta her şeyden evvel sevgi ve şerefin ye- ri olduğunu eğer anlamışsa umdu- gum zekâsından kedisi a le yüke larm kalplerini o cebindeki bank- notlarile satın alacağını iddia eden ber gittiği yerden ii m alır gibi bana kart gönderen o zengin Şefik Beyle de karşılaşmak istiyor. (Geneve)ye çok alıştım. Her günkü alış verişi kendim- yapıyo- rum. Kırlangıçla şehre, pazar yeri- ne iniyorum ve Suat Beyi de Kon- soloshaneye bırakıyorum. o Sonra eve dönüyorum. Saat bir buçukta öğle yemeğimiz hazır oluyor. Sİ B Bey ancako zaman geliyor. mekten sonra derhal verandaya çi- Havalar soğudu. Kânunlar İsviçreye daha çabuk kış getiriyor. Burası tam istediğim gibi bir yer. Asıl şehir halkı çok sevimli, mütevazi, kendi hallerinde insan- lar. Hem lükse, şatafata bakmıyor- lar. Hemen bütün kadınlar yün ço- raplar, kalın ökçeli iskarpinlerle geziyorlar... Tek tük görünen ecnebiler kıya- fetlerinden, boyalarından belli o- luyorlar, Gece hayatı yok gibi. Sa- at on birde yatıyoruz. Buraya gel- dim geleli Serli topladım, bu Hes tan ziyade endi iMA O KACAK KOĞM : ve sevgi dolu alacaklarımı otomobile dolduruyor, ri ALİ Gönlüm, masum, bakir genç kız-| | “Narin, denherdört gündebir mektup alıyoruz. Haftanın bir gü” nünü ona ayırdım. Mektuplarını9 geldiği gün ona cevap yazıyorum. Hayatımızın her günü Yeniköyde malüm oluyor. Suat Bey otomobil işini babasr- na yazmayı doğru bulmadı. Bu açıktan açığa vandettiğin düğün parasını gönder, demek © lacak, Diyordu. Ben her günkü havadisler arasın” da (Narin)e bundan (o bahsettim. Bir hafta sonra Narinin mektubu ile beraber Kadri Beyin hediyesi geldi.. İnce, zeki adam. Fakat Narin mektubunda kıyâ* metleri koparıyor... Otomobilde bensiz nasıl geziyorsunuz diye iki“ BE de çıkışıyor. Onun mektubundan bir parçay! prime. geçirdim: e Hain Çiçek. Ağabeyimi imi yetmemiş gibi ayağının uğursuzluğu ile onu bizden de ayır” dın... Şimdi Avrupada keyfediyor” sun, Meğer sen . Ne Çiçekmişsin- Bilseydim hastahaneye geldiğim zaman sana ilâç diye zehir verir” dim... Ah yanımda olsanız ikiniz€ de neler bilin meler. Nasıl eğer : beyimle bir olup beni - gardirobu" Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: