Hergün bir yazı Artık“Adliye yandı.. Ya- şasın adliye!,, diyebiliriz. “Müddeiumumilik ve istintak dairele- rinde bir bakışta neler görülür? Kenan Bey Tevkifhanede j Müddeiumumilik o dairelerinin < yerleştirildiği Tevkifhane binasına, bir kaç gün var ki mevkuflardan fazla serbest insanlar girip çıkıyor. Eğer işiniz düşmezse, sakın içeri girmek merakına kapılmayın... Bü- yük Adliye yangınının acıklı sahne lerini burada bir kere daha yaşa- mış, derdi: yeniden tazelemiş o- Tursunuz. Büyük kapının önü ölü çıkmış bir evin kapısı gibi ardına kadar açık. Sahanlıkta ağzı kapalı bir sepet içinden mevkuflardan birinin be- raber götürmeğe unuttuğu bir ke- di acı acı miyavlıyor. Şurada, bir ot minder.. Beride, ayağı kırık bir masa.. Üstüste yığıl- mış bir sürü muameleli evrak. Bütün gördükleriniz korkunç bir 'dağınıklığın ifadesi! Tanıdık bir avukat, taş merdi- venleri çıkarken: — Ne oldu ise, bana oldu, diyor, bugün gene iki lira otomobil para- sı verdim! Sonra, bir arkadaşının telâşlı te- lâşlı gittiğini görünce | durdurup sordu: — Nereye böyle acele? Öteki güldü: — Yarın duruşmamız var! Ba- kalım, terzi bizim cüppeyi bitirdi mi? Yukarı katta, dağmıklık, daha doğrusu zaruretin icap ettirdiği top İuluk bir kat daha göze çarpıyor. Ateşsiz bir odada yan yana konul. muş, kırık dökük masalara, başla- rmda şapka, sırtlarında palto ile üddeiumümi muavinleri, istidaları, havale etti recek merci arayan eshabımesi hangi masayı hangi memurun işgal ettiğini henüz kestiremedikleri için ayakta şaşkın şaşkın dolaşıyorlar. Fakat Adliye makinesi, bu dağı- mıklık içinde de, durmadan çalışı- yor. Jandarmalar, elleri kelepçeli bir me adamları, getirip götürüyor- lar. Müddeiumumi Kenan Beyin o- 'dasına kapıyı O vurmadan girdim. Köşede, ecişbücüş bir kâtip masası. Dıvara yakın eski çini bir soba., Fa- kat yanıyor mu, yanmı yor mu pek belli değil. Kenan Beyi, on gün içinde on yıl ibtiyarlamış halile ayakta dola- şır buldum. Yanan Adliye binasın- da, ne rahat, ne geniş bir odası yardı. Şimdi bu küçük köşesinde bile onu yalnız bırakmıyorlar. , Yanına girip çıkanların arkası bir parça alınınca bana döndü. Milliyet'in romanı: 89 yerlestiği odada çalışıyor. | — Görüyorsun ya, her şey yavaş yavaş yoluna giriyor... İ Metin adliyecimiz. büyük rstıra- bını yenmeğe ne kadar çalışsa, te- essürü gözlerinden okunuyordu; — Düşünün, diye anlattı, on yedi yaşından bugüne kadar, ömrümün yarısı, hemen hemen bu binada geç ti. Adliye benim âdeta kendi evim- di. Fakat bir kaç evim olsa da hep si bir günde yansa, bu kadar tees- sür duymazdım. Şimdi harabesinin önünden geçerken, bakmamak için başımı çeviriyorum.,, O sırada kendisine bir kâğıt uzat tılar. Kurumuş bir & hokkaya ucu paslanmış kalemi batırarak kâğıdı imzaladı. Kenan Beyi, bu dakikada ordu- ları bir talisizlik neticesi bozguna uğrayan bir kumandana benzettim. Dağılan her şeyi toplamak, karı- şan her şeyi düzeltmek, kaybolan ber şeyi bulmak ona düşüyor. İcra, nereye yerleşecek, ( birinci ikinci istintak bugün hangi işlere baka- cak, postahanebinası Adliyeye ve- rilirse hangi odada, hangi daire iş hep ondan soruluyor. daha fazla rahatsız et- mek istemedim. Müsaadesini ala. rak çıktım. Kapının Ooönünde bir genç, yanmdakine hararetli hara- retli anlatıyordu: — 350 liralık bir icra alacağı için müracaat etmiştim. Daha paran bi- ze gelmedi, dediler. O akşam yan- gın çıktı. Şimdi, borclu, ben para- yı yatırdım, diyor, Parayı yalırdise hani makbuzu? Öyle değil mi ama, hani, nerde makbuzu?... Yanındaki dinledi dinledi de: — Haklısın., Dedi, haklısın ama, Ve ilâve etti: — Amması var! Tevkifhanenin öteki kısmında- yım. İstintak hâkimleri bir man, İm etrafma toplanmış konuşuyor- lardı: — Bugünlerde de az iş çıkmadı. Bu sabah, bir kundakçıyı dinledik. Şimdi de iki mevcutlu daha getir- mişler.- htiyar bir avukat, kapıdan ba- $ını uzatıp çekine çekine sordu: — Sulh ceza değil mi burası?.. gitti, cevabını alınca üphanal. lah... Bu ne iş7,, Diye söylenerek merdivenlere doğru yürüdü. İhtiyar bir odacı, kapının önün- de sigarasını içerken: — Eh.. Ne yapmalı.. Kaderullah böyle imiş. diye dert yanıyordu. Jandarmalar, seslendiler: — Haber ver yukarı. İki mevcut- ESRARSIZ HAYAT Hollywood'da sinema yıldızlarının romanı Yazan: VİCKİ BAUM Elinde tezyinat kabilinden bir kaç giçek tutuyordu. Yürüyüşü emindi; me- ti adımlarla fotoğraf makinelerine doğ ru yürüdü. Bir adama dayanıyordu; bu Zatın ihtiyatkâr tavrı, kırlacak gibi du- tan kadınm bütün elemini bir kat daha tebarüz ettiriyordu. Bu adam İlânat Şu besi müdürü Mac Olehan idi. Kilomet- re Taşların nihayet Rita Mara'nın oy- maması tekarrür ettiğinden onu göze çarptırmak için Mac Olehan'a emir ve- rilmi'şti, Yedi basamağın ortasında iki kadın karşılaştılar: Bu tesadüf fotoğrafçılar için ele geçmez bir fırsat oldu. Rita Ma- ra Moresko'yu kucaklamak ister gihi bir harekette bu'undu. Fakat Donka önün den kaskatı geçip içeri girdi. Tükürmek istedi; fakat halka hürmeten kendini tut Tercsme: KAMKAN ŞERİF ta, . Rita Marayı bekliyen kalabalığı damı, oka surette hazırlıyan bu mmanvranın büsnü hatümesi . Kadı dile ufak bir işaret yine x — Oldü, dedi. 2 manasiyle bir artistti. u büyük dakika geçtikten sonra, taksiden, şapkalı ve eldivenli, vahşi bir hayalet çıktı: Manueli şoförün parası- nı verdi ve hanımını takip — etti, Koltu- ğunün altında Donka'nm teselli yastı- ğı Koko'yu, elinde de Ameli ismindeki bavulu tutuyordu. Rita Mara'nın tam o sırada merdi- vende görünmesi © kadar iyi tertip e- dilmişti, öyle manidardı ki, Madam Moresko, geç kaldığını derhal anla- dı. O zamana kadar haber almamış Bugün maçlar olursa.. Galatasaray - Beşiktaş maçı, Galata- saray için ikinci bir geçit başıdır Eğer bugün hava, dün şu satırları yazdığınız. serada olduğu gibi İstan - bulu bol bir yağmurla . sulumakta do vam ediyorsa veya dünkü yağmur stad- yumları oynatmıyacak bir hale getirmiş ise bugün lik maçları yapılmıyacak de- mekt. Fakat, yağmur! kesilmiş, yahut ta dünkü yağmur stadyomları maç yapıl- mağa mani bir hale getirmemişse bu- gün Fenerbahçe stadyomunda Galata- saray — Beşiktaş, Taksim stadında da Fenerbahçe — Vefa » Kumkapı karşıla” | sacaklardır. Biz gazeteciliğin icabatmı yapalım ve müsait ihtimalleri düşünerek maçlar olacakmış gibi düşündüklerimizi yaza- Fenerbahçe bu sene lik maçlarında birincisi Galatasaray, ikincisi Beykozla olmak üzere (ki maç yaptı, Fenerbahçe, bu maçların ildsini de ancak güçlük- le 1 — O kazanabildi, Istanbulun en kuvvetli takımı sayı- lan Fenerbahçenin, mevsime böyle zihin lerde şüphe uyamdırabilecek neticelere haşlaması neden ileri geliyor? Takım mı fena teşkil ediliyor?.. O- yuncular mı idmansız?. Fertler formla- rmı mı bulamamışlar, yoksa formlarmı ms kaybetmişlerdir?. Kanaatimizce in bu ihtimaller, ikinci derecede kalan farâziyelerdir. Fe- nerbahçenin bu ademi (o muvaffakiyete benziyen güçlükle alınmış galbiyetle- rinde neticenin asgari olmasının bir tek sebebi vardır: Gerek Galatasaraym, gerekse Gala- tasaraydan görerek Beykozun Fenerbah- çeye karşı, aradaki kuvvet farkmı azalt- mak için, çok sela bir müdafaa yapmış olmaları ve bilhassa Fener hücum hat- tınm manivelâsı olan Zekiyi azami d&- recede marke etmiş bulunmalıdır. Bugünkü Fenerbahçe — Vefa - Kum kapı maçında Vefalıların da ayni tarz- sapacallarnı pek zammetmiyoruz. Çün- kü Vefalıların oyun tarzı daha fazla Fe- nerbahçeninkine yaklaşan bir tarzdır. İki takımın tarzı hemen hemen ayni olunca, bir tarafın diğer tarafa karşı yukarıda yazdığımız müdafaa şeklini tat bil etmesine pek ihtimal veremiyoruz. Maamafih düşündüğümüzün aksi tecel- İi ederse, Fenerbahçe hücum hattına, tekerrür eden bu şekil müdafaa karşı sında şunu tavsiye edebiliriz: Zaman zaman umumi bir deplas- manla , yeni oyunun cereyanını durdur. madan merkez muhacimin içlerle, içle- rin kâh merkez muhacim ve kâh açık- içlerle yer değiştirmesi suretile hücüm hattımı müessir bir ha- le getirmek kabildir. ». Geçen sene fena bir mevsim geçiren ve her zaman değişen Galatasaray takı- mn: bu sene yaptığı i& maçta ayni ş€- kilde gördük, Fenerbahçe ve sonra Sü- leymaniye lemanlarla * ir o falihayir olabilir. Temenni edelim ki, bugün karşısına da ayni takımla eskiden olduğu gibi yeni tecrübelere kal kışmasınlar. Geriye kalır, bu takımın Beşiktaş karşısında da muvaffak olup olamıya- cağı meselesi.. Bu hususta şimdiden bir şey söylemek doğru değildir. Fakat şu muhakkaktır ki, Fenerbahçe fırtmasını hafif bir mağlâbiyetle atlattıktan sonra Galatasaray için en kuvvetli tehlikeyi Beşiktaş teşkil etmektedir. Bunun da sebebi, Beşiktaşlıların çete itibarile, Ga- latasarayın Fenerbahçeye karşı olduğu gibi sıkı bir müdafaa yapmasa mey- dan vermiyecek kabiliyette olmaları ve Beşiktaş hücüm hattında da Eşref, $e- ref, Nâzmm, Hakkı gibi her şekilde gol ler yapabilen fırsatçı oyuncular bulun- masıdar, Eğer Galatasaray bugün bu tehlike- yi de atlatabilirse, daha fazla artacek kuvvei maneviyesile , lik maçlarının ilk ——————— lu daha getirdik. Kapıdan çıkarken kendi kendi- me söylendim: — Adliye yandı. Yaşasın Adli- ye! M. SALÂHATTİN tu ihtimal vermemişti. Oliver kendi- sini beklemişti; fakat bu sefer o yeti işti. Koridorda, ağlamaktan bitap bir hale gelen Jerry, bir külçe gibi Don- ir şey söyleme di. Zaten ne yapabilirdi? Jerry'nin çocuk saçı gibi yumuşak saçlarını bir az okşadıktan sonra onu itti. Yatak takımları koltukta, orada bekliyen hemşire sordu: — Görmek ister misiniz? — Rica ederim. ş Kapılar birbirinin ayni idi; yalnız 168 numaranın önünde Zenci Den du- ruyordu. Dürüst bir sofracı kıyafetin. de idi, çehresi mutattan daha az siyah- #. O sarardığı zaman böyle sararırdı. Halinde vakar vardı, Maamafih o gün bile gülümsiyordu, Başka türlü yap- mak elinden gelmiyordu. Hemşire kapıyı açtığı zaman Donka sordu: Yalnız kalabilir miyim? Hemşire bu söze biraz tutunmuş gi- bi omuzlarını silkip koridorda kaldı. Odanm i açıktı; perdeler devresini belki oldukça rahat bitirmeğe muvaffak olur. Atletlere ve teniscilere m federasyonundan: ve lenisçilere 934 senesi başın- dan itibaren Usans tevzi edileceğinden tesçil işinin 933 senesi sonuna kadar bit miş olması İâzm geleceği, bu müddet zarfında sicil evrakını göndermemiş o- lan mıntaka veya küplerin o sene zar- fnda müsabaka hakkin tamamen zayi | edeceği 8 - 11 - 933 tarihli ve 592 nu- maralı tamimle bilümüm muntakalara tebliğ edilmiş ve keyfiyet gâzetelerle de ilân olunmuştu. 31 könunuevvel 933 akşamı atletlerin tesçil işi kapanarak 934 senesi kânunsevveline kadar hiç kimseye lisana verilmiyeceğinden henüz sicil evrakını Federasyorumuza gönder. memiş olan mmtaka veya &lüplerin 31 - 12 - 933 akşamma kadar evrakı lâzimeyi Federasyon sici memurluğuna göndermeleri lüzumu tamimen tebliğ o- Tumur, | Bulgar kralı Sofyaya döndü (Başı 1 inci sahifede) iştirak hülemündedir. » İki mülâkatın ehemiy: PARİS, 14, A.A, — Havas “Belgrat-Kosiçe” bir yazısında rata gitmeleri, M. Benes ile Kosiçe'de görüşmeler ve şarki Avrupada vaziyetin il çin muhtelif suret'erle, fakat ay, recede ehemmiyeti haizdir. “ Sofya ile Belgrat arasındaki yaklaş mada bilhassa dikkate sayan olan cihet yalnız iki memlekete münhasir kalack | ve böyle mahdut bir şekil aldığı takdir. | de diğer Balkan devlet'eri aleyhine mü teveccih olabilecek bir anlaşma zemini arayıp hazırlamanın mevzuu O bahisol madığı noktasıdır. Bugünkü yeni Avrupanın cenubu şarki her tarafında — her devlet kendi miyetini tamamile muhafaza etmek şar- tile — karşılıklı bir anlaşma maksadını gözeten gayretlere isnat etmektedir. “ Fa'an bloka karşı (o falan blok teş- kil gibi birşey düşünülmiyor . Avrupa- nn cenubu şarki İısmmda yaşayan ve büyük nufuzların tesirinden kurtulmak isteyen bütün müşterek & menfeatlerini korumak için — bir araya toplamak mak sadile Balkanlardaki O umumi vaziyetin müstakar bir bale getirilmesine müte- sani surette çalışmak isteniyor, Diğer taraftan Benes - Titulesco ko- Buşmasından sonra da, mevcut muahe- delerin araziye ve hududa ait maddele- rinin değiştirilmesine filen zemin hazır- lamak için milletler cemiyetinin altüst 6- dilmesi bazı hükümet merkezlerinde bâ- lâ düşünülüyorsa Lehistan ve küçi mak için — böyle bir teşebbüse bütün kuvvetelrile karşı duracaklarından şüp- be edilmemelidir . ** Temps, yazısına şöyle miştir : “ M. Benes aramıza karışınca, M.Paul e — evvelce bildirildiğ üzre — Varşova ve Prağ seyahatlerini yapınca Avrupa siyasetinde , hiç kimsenin ku- lak asmamak ve hiçe saymak vaziyetin- de olmadığı bazı âmiller bulunduğu ih- e ki anlaşılacaktır. ulgar gazeteleri ne yazıyor? SOFYA, 14 RA.“ Balgar ağansı bildiriyor. Gazeteler Kral ve Kraliçenin Belgrad seyahati hakkında memnun bir eda ile müt serdetmektedirler. Muhalefet gazelzlerinden Slovo, poli- tikalarının istikametinde mühim bi nihayet ver- küller baş göstermiştir. Fakat kıymeti hiç bir şey müşkülâtez vücuda geti- rilemez, Bu müşkülâl iktiham etmek i- gin heyecana kapılmak değil, maziden ders almak ve bu müşkülâtm zamanla izale edilebileceğini göz önünde tutmak icabeder cereyandan sallanıyor, kapı açılp ka- yandıkça düşüyordu. Donka yatağı der tarafta duvara bitişik bulmuştu. Donka ayaklarının ucuna basarak yaklaştı. Yatakta gördüğü manzara çok gü- #eldi: Mermerden daha nazik, alçıdan daha asil, şaffafiyetten | sararmış bir maddeden yapılmış, ciddi, biraz hadit bir heykel, Sarı ve sevimli bir İsâ saka ağır ve çeneyi örtüyordu. Yastığın Üzerinde bir kaç tane beyaz çiçek duru yordu. Fakat orada Oliver yoktu, amma hiç imi hiç... Madam Moresko ruhu ger gin bir halde, bu acayip heykele bakı- yordu, Orada aşk bile yoktu. Çok sev diği insanın bu dünyadan ne kadar zaklaştığını ancak o zaman anladı. Sadun GALİP | açmadan evvel bir şey ümit etmiş- 8: Eriyip bir göz yaşı irmağı haline lerek derdinden kurtulmak, ölünün üzerine kapanmak, sağumuş omuzları nı sarsmak, donmuş kalbi mefesile 1s1t- mak; hâsılı buna benzer bir takım taş kınlıklar yaparak Hiraz, hafiflemek... Fa kat banlardan hiç b'ri olamadı. Bura- Gedikpaşada Jandarma Satınalma Komisyonundan: İhalesi Jandarma Umum Kumandanlığınca muvafık görülmediğinden yeniden pa zarlığa çıkarılan 736637 adet at nal mıhının pazarlığı 17- 12-933 pazar günü saat 15 ten 16 ya kadar yapılacaktır. Ta lipler şeraiti anlamak için hef gün ve pazarlığa iştirâk için mezkür günün muayyen saa” tinde Komisyonumuza mür acaatları. (6890) Pendik Belediyesinden: Belediyemiz itfaiyesi için “ Halis İngiliz ketenin den, yumuşak ve ıslanıp kuru tulduktan sonra sertleşmi- yecek ve küflenmiyecek cinste n Metapoliten marka ve 2 telli ve 30 atmosfer tazyıka mütehammil ” 150 metre hortum pazarlık lip Pendik Belediye dairesindeki ları lüzumu ilân olunur. suretile satın almacaktır. olanlar 20-12-933 Çar şamba günü saat rekor Ta 14 te kadar Daimi Encümene müracaat (6865) maa Ecnebi memleketlere giden tüccar ve seyyahlara Banka Komerçiyale İtalyana Sermayesi: 700,000,000 (İhtiyat akçesi : 580,000,000 Liret) Travellers (Seyyahin çekleri) satar Liret, Frank, Jagiliz lirası veya Doları Frank olarak satılan bu çekler sayesinde nereye gitseniz paranızı kemali emniyetle ta- şır ve her zaman isterseniz dünyanm her tarafında, şehirde otel- lerde vapurlarda, trenlerde bu çekleri en küçük tediyat için nakit makamında kolayılıkla istimal edebilirsiniz. leri hakiki sahibinden başka kimsenin şekilde tertip ve ihtas edilmiştir. Travellers çek- kullanamayacağı bir (999) 9011 Haydarpaş Eamrazı İstilâiye Hastanesi Baş Tabipliğinden: Hastanede yapılacak olan hava kürü mahalli ve tara- çasının inşası 2 Kânunusani 934 tarihine müsadif Salı gü” nü saat on dörtte Galata'da K ara Mustafa paşa sokağında İs- tanbul limanı sahil si münakasaya iye merkezindeki komisyonda açık konulacağından isteyenlerin i şartnamesini görmek üzere hastane İdaresine veya mezkür merkez Leva* zım memurluğuna müracaatları. (6792) 9356 iST. MR. KUMANDANL.IĞI SA.AL. KO, İLÂNLARI Merkez :Kumandanlığına merbut kıt'at ve müessesat ih- tiyacı için 30,000 kilo yeşil mercimek 23-12-933 cumarte si günü #aat 75,30 da aleni sü nakasa ile satm ( alınacaktır. Şartnamesini göreceklerin her gün ve münakasasına girecek- İerin belli saatinde Merkez Kumandanlığı Satmalma Ko- misyonunda hazır bulunmala- rı, (635) (6633) 9gını ... Merkez Kumandanlığına merbut kıt'at ve müessesat ih- tiyacı için alınacak olan 6000 kilo beyaz Peynire verilen fiat pahalı görüldüğünden 17-12- 933 razar günü saat 14,30 da pazarlıkla satın alınacaktır. Şartnamesini göreceklerin her gün ve pazarlığma gireceklerin belli saatinde Merkez Kuman- danlığı Satınalma Komisyo- nunda hazır bulunmaları. (661) (5838) #ak Merkez o Kumandanlığına merbut kıtaat ve müessesat ih- tiyacı için 1500 çeki odun 14-12-933 perşembe günü saat 14 te pazarlıkla alınacaktır. Ta Hplerin belli saatinde 'Topha- nede Merkez Kumandanlığı Satmalma Komisyonuna mü - racaatları. (662) (6839) im! 9398 9397 ... Kuleli Askeri lisesi ihtiyacı için sipor ve jimnastik malze- mesi 16-12-933 cumartesi gü da böyle rin yapmağa imkân yoktu. Anlaşılan böyle şeyler yalnız filmlerde yapılabiliyordu. O zaman aklına garip bir şey gel- diz — Eisenlohr'un hakkı var: Haki- kat daha az şamatalı. Bizler hüzu- mundan çok fazla aktörlük ediyo- Tuz. Sonra mırıldandı: © — Elveda, Oliver! Fakat daha bu sözler bile tiyarto ya benzemeğe başladı. Arka arka yürüyerek, gözlerini Ölüden çe zaman, yatağın ya- nında, Tobins'ı gölğede yere yatmış gördü. Hayvan yan Yatmış, hareket- siz duruyordu. Daima ipek gibi du- ran tüyleri o kadar renksiz ve karı- şıktı ki, onu tanıyamadı. ği ça- ğrmak yakışıksız olacaktı. Ona doğ ru bir adım attı. Tobias acayip gözle rile ona bakıyordu. Kadın mütered- dit bir halde orada dururken bir nek gelip Tebi: üzerinde hali sonra hayvan açik duran inün tam orlasına o kondu, rada rahat rahat syaklarını temizi nü saat 15 te pazarlıkla satın almacaktır. Taliplerin belli saatinde Merkez Kumandan” lığı Satmalma Komisyonun da hazır bulunmaları. (664) (6837) Hepa 19 Kuleli Askeri Lisesi talebe leri ihtiyacı için alınacak olan 600 çift Jimnastik ayak kobrr sına talip zuhur etmediğinden 16-12-5933 cumartesi günü saat 14,30 da pazarlıkla satım almacaktır. — Taliplerin belli saatinde Merkez Kumandan” lığı Satın alma komisyonunda hazır bulunmaları. (663) (6840) 9420 ##k Kuleli Askeri Lisesi talebe” leri için pazarlıkla alınacak © lira elli kuruşta talibi dir. Daha aşağı talibi vars# 16-12-933 cumartesi günü saat 75te Merkez Kumandanlığ! Satmalma Komisyonuna mü- racaatları. (667) O (6856) 9425 ... Harbiye Mektebi ihtiyacı ! çin almacak olan 287500 kilo odunun beher çekisi 280 ku ruşta talibi üstündedir. Daha aşağı talibi varsa 16-12.933 cumartesi günü saat 14 te Mef kez Kumandanlığı Satmalm? Komisyonunda hazır maları. (670) «68721, meğe başladı. Donka Alelacele dıf*” rı çıktı. Kapıyı gürültü etmeden kö” patabilmek için arka arka yürüyof” du; fakat tokmak elinden kurtuldür kapı şamata ile kapandı. ... Dworsky kliniğinde teşrih asista” larından Doktor Ploughfield. Olive" Dent'in midesini muayene etti ve hs* talığnın, profesörün teşhisi veçhile Linit plâstik olduğunu gördü. Dokte" ayni zamanda küçük köpeğin fethi” meyitini yapmak için müsaade ist€” di. Ölümün, kalp şiryanlarından bir nin kopraasından münbais olduğun" tesbit etti. Hattâ, bu ve buna benz€' vakalara dair, Kalbi kırılarak ölünü" mü? Serlevhalı bir de popüler mak* le yazdı. | Talüin Gecesi filmine gelince, fil iyi iş yapmadı. Hali, vakayı zayif! | Eisenlohr'un vazı sahnesini o mükem” | mel, Madam Moresko'nun oyununU ümit edildiğinden daha fena buldu: Donka hâlâ sinema yapar. Fakat artık yıldız değildir. BİTTİ