23 Ekim 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

(Başı 1 inci sahifede) vekilinin bugün hazırlanan protokolü bu Yada imza etmelerini iki memleket enü - nasebatında en mesut bir hâdise telâkki derim. Mi “Bu protokolün Macar ve Türk mil - etleri arasında mevcut dostluğu ve kar- iği kuyvetlendireceğine şüphe yak tur, Milletlerimizin ebediyen mesut olma) larını temenni eder, ve her. iki tarafı tebrik ederim.” ri Kâzım Paşa Başvekillerle Hariciye vekillerinin ellerini sıkmıştır. © — İmza merasiminde Macar sefiri Mi | Tahy ile Türkiyenin Peşte elçisi Behi ve Hariciye vekâleti kâtibi umumi Numan Fist Beyler ve Jeneral Gömbö- yün refakatindeki diğer zevat ve Hari » tiye vekâleti erkân: hazır bulunmuşlar - dar. Imza edilen protokolun metni ANKARA, 22 (A.A.) — Bugün An- karada imzalanan Türk - Macar proteko | Tünün metni sud: | Türkiye Rei: oburluğu ve faha - mekli Macar Krallığı naibi saltanatı Ha- zeratı, Samimi dostluk münasebetlerini i me ve tarsinin iki memleketin karşılıklı menfaatlerinde uygun olduğu mütalea - sında bulunarak, 1929 da Budapeştede imzalanan tarafık, uzlaşma ve hakem muahedesiy- le buna merbut uzlaşma ve hakem usul- lerini tanzim edici ayni tarihli protoko - lün meriyet müddetini uzatmaya karar vermişler, Bu hususta murahhas olarak: Türkiye Reisicümhuru: Malatya mebusu ve Başvekil İsmet Paşa Hazretlerini, İzmir mebusu ve Ha- riciye vekili Dr. Tevfik Rüştü Beyefen- diyi, Fehametli Macar maibi saltanatı Haz- etleri: Başvekil M. Vitez Yulos Gömböz de Yahfa Hazretlerini; ariciye nazırı M. Coloman Kanya de Canin Cenaplarını tayin etmişlerdi Bu murahhaslar usulü dairesinde tanzim edilmiş olduğu görülen salâhi - yetnamelerini teati ettikten sonra aşağı- daki ahkâmı tesbit eylemişler Madde 1 — 5 Künunusaş Peştede aktolunan bitaraflık, uzlaşma | ve hakem usullerini tanzim eyliyen ayni tarihli protokol, inkizasr tarihinden iti - beren beş sene müddetle uzaltılmıştır. Bununla beraber beş sene müddetin hitamından altı ay evvel akit tan biri diğerini bu muahedeye nihayet vermek arzusundan haberdar etmezse, gerek mezkür muahede , gerek proto: | kol kendiliklerinden daha bir sene müd-| detle uzamış addolunacaklardır. İ dde 2 — Bu protokol tasdikinden mi e Bayern Tasdik io ölsit tari ekdiğeri; tebliğ olunacaktır. o © YO derne , Ankarada 1933 senesinin birinciteş- rinin 22 sinde iki nüsha olarak yapılmış. bar, Macar Başvekilinin nutku ANKARA, 22 (Telefonla) — Ma- car Başvekili bugün Macar Sefaretha- nesinde Macar kolonisini kabu! etmiş- tir. Macar Başvekili onlara | hitaben ina nutuk söyliyerek ezcümle demiştir 1929 da 'Macar milletinin, milli küresinin muhafızı haibihükümet haz- | retleridir. Ben .kendilerinin — birinci | arkadaşı olmak dolayısile Macar | kelonisini memnuniyetle kabul rum. Burada her Macarın acar duygusunu ve kardeşliği daha iyi his- settiklerine eminim “Milletin tarihi meseleleri halletme- #i için milli bir vahdete ihtiyaç oldu- ğuna bütün memleket kanidir. Macar | toprağım ne kadar kıymetli ve ne ka- dar mukaddes olduğunu harice çıktı- | ımız zaman hepimiz daha ziyade his- sediyoruz. Hariçte macarca işittiğim zaman güzel bir musiki dinlemiş gibi mestoluyorum. Macar milli elbiseli bir çocuğu gördüğüm zaman bu çocuklar bana milletimin ebediyetini ispat eden isti veriyor. Bunlar Ma- car goncalarıdır. Renkleri tpkı Ma- Şar çayırlarının renkleri gibi. Macar- lar, Macar toprağı gibi daima tarihten ve iatikbalden' konuşuyorlar, ricam Türkleri rdeşleri olmağa şalışmız. Ve biliniz ki | parçalanmış an kardeşleri. »zami gayret sarfediyorlar. burada mesainizle Macar mil »ymet ve şerefini arttırmağa | yardım ediyorsunuz. mil” »kmeğinizi kazanmak için çalışmanız bizi kedere sevkediyor, Fakat bu me- #ainizde Macarlık kuvvet bulmaktadır genin milletimizin vazifesi daima mü- “Mili hedefimiz olan yeni bir Ma- caristan yaratarak larihi, içtimai şeri itimiz dairesinde herkesin kendi saa- detini bulması gayemizdir. “Tanrı hepinizi takdis etsin ve her ün hiç olmazsa bir defa Macaristan, düşnünüz.,, Ankaradan hareket ANKARA, 22 (A.A.) — Macar baş- vekili 'M. Goemboes ile Hariciye mazı rı M. de Kamya ve refakatlerindeki 26 saat 19 da eksprese bağlanan hu- yagonla Ankaradan ayrılmışlardır. Misafirler istasyonda başvekil İsmet Paşa hazretlerile Hariciye vekili Tev. fik Rüştü Bey, hariciye vekâleti kâtibi umumiş Rifat Bey ve Hariciye vekâ- eti erkânı, Macar sefiri M. de Tahy ve sefaret erkân: ve diğer bir çok ze- vat tarafından selâmlanmışlardır. N Bir asker ve polis müfrezesi resmi 46- lâmi ifa etmiştir. Tren Macar milli marşı ve istasyonu dolduran halen al. kışları. arasmda hareket etmiştir. Misafirler teşyi edilirken ANKARA, 22 (Telefonla) — Macar | Haydarpaşada bir tak İ kım üzerinde “hoş geldi misafirlerimizin teşyi merasimi çok sa - mimi oldu. Başvekillerini selimlamağa gelmiş Macar koloni şe tutmuşlardı. Küçük bir Macar kızı M. Gömböşe bir buket takdim etti. Memle- ketlerinin hasretini içlerinde taşıyan ve aramızda bir kardeş muamelesi gören yüzden fazla Macar bep bir ağızdan mü- tenddit defalar “Yaşa!” diye bağırarak hükümet reislerini urladılar, Başvekilimiz İsmet Paşa kalabalık a- rasında yer alan üç küçük Macar kızını yanma alarak onlarla alâkadar oldu ve görüştü. Senelerden beri Ankarada bulu- nan bu çocuklar pürüzsüz bir türkçe ile İsmet Paşanm suallerine cevap, verdiler. Başvekilimiz bir aralık bunlardan biri - — Siz çok güzelsiniz, diyince, zarif Macar kızı mukabele etti: — Sizin oğlunuz da güzel. Behiç Bey ANKARA, 22 (Telefonla) — Peşte elçimiz Behiç Bey misafirlerle İstanbula hareket etmiştir. li Sof yaya gidecekler ANKARAL 22 (Telefonla) — Macar Başvekili ve Hariciye nazırı İstanbuldan Sofyaya gideceklerdir. Tekirdağında hazırlıklar Bugün Ankaradan hususi trenle dö- necek olan imiz Macar Başve- kili M, Goemb. Hariciye Nazırı M. De Kanya Ceanpları, Haydarpaşa- da merasimle karşılanacaklardır. Ma- car misafirlerimiz, bugün Ertuğrul ya- tile Tekirdağına gidecek ve orada Ma- car vatanperveri Racoski'nin tarihi e- vini ziyaret edeceklerdir. Racotki'nin ziyaret esnasında yapılacak me- bulunmak üzere bugünkü trenle Peşteden 200 kişilik bir heyet şehrimize gelecektir. Macar misafirlerimizin şerefine apılmıştır. Ta- iz kardeşler” ibaresi vardır. Macar gazeteleri ne diyorlar? PEŞTE 22 (A.A.) — Matbuat M: car devlet adamlarının Ankara seyi hatine dair gelen haberlere uzun sü- tunlar tahsi etmektedirler. Gazete - ler bilhassa İsmet Paşa Hazretleri rafından söylenen nutkun fevkalâde dostane ve samimi oluşunu ve Macar misafirlere her tarafta yalnız resmi şahıs laren değil, fakat bütün Türkiye halkına gösterilen hararetli hüsnü ka bulü kaydetmektedirler. ster Lloyd gazetesinin hususi mu- habiri Ankaradan gönderdiği telgraf ta diyor ki: Türkiye cümhariyetinin hükümet merkezinde bulunan halkı Macar misa firlere hararetli resmi kabul gi seti bir çok noktalarda müva; takip etmektedir. Çünkü her iki mem lettte çok sıkı menfaat! iştirakleri ile biribirine bağlıdır.. Macarlar Türkle - rin dostluğuna emniyetle istinat edebi lecekleri gibi Türkler de Macarlarm dostluğuna ayni emniyetle güvenebi - lirler. Türk ve Macar devlet adamla” rı bunu bana temin ettiler. ,a Hazretlerinin sutku Ma carların ümitlerini yerine getirdi. M. Gömböş'ün cevabı uzak vatanda An- hislere terceman oldu. İki milletin dost luğu ve aralarda iyi münasebette bulunmaları iki memleketin hararetle hizmet ettikleri dünya sulhü için ha- kiki bir siyasi kuvvet ve mühim bir âmil teşkil etmektedir. Cihan siyasetinin merkezi Budapeşte Hirlap gazetesi diyor - Nazırlarımıza Türkiyede yapılan kabul ayni surette çarpan iki milletin kalbi duygulerile isınan bir hava için- de cereyan etmektedir. Son çinde Türkiyede her şey dı kaç sene içinde Türkiye bir kaç asır- bk terakkiler elde etti. Ankara cihan siyasetinin en mühim merkezlerinden biri oldu. Fakat Türkiyenin Macaristana o - lan büyük dostluğu değişmedi. Bu dostluk fikri Macar devlet adamları- mn Ankara seyahati ve ziyareti müza- kerelerinde tezahür eylemekte. karada yalnız iki hülrümet de; kat iki millet görüşüyor di iz. Ankarada görüşen devlet adamları tarihin tesis ettiği ve yalnız büyük bir mazisi değil ayni zamanda büyük bir | istikbali olan iki millet arasındaki müt- tehit bir cepheyi teşkil etmektedir - ler. Türk bayrağı önünde eğilmelidir da hiç bir yıldönümünün Türkiyede cümhuriyetin ilânının onuncu yıldö - nümü kadar tesit edilmeye lâyık ol « mamış olduğunu > kaydettikten sonra Gazi Hazretleri hakkında diyor ki Mustafa Kemal katiyen | zayiflemi- yen bir iradenin, divasâ bir kuvvetin ve milli duygularda sarsılmaz bir şuur ve i ir. Yeniden doğan Tür kiye Mustafa Kemalin ve Türk mille. tinin yüksek meziyetleri sayesinde bu mesut yıldönümünü kutlulayabilir. Bu büyük günde bütün dünya Türk bayrağı önünde. hürmetle eğilmeli - ir. Bu onuncu yıldönümü münascbeti- iyeyi bir arkadaş atile selâmlar, inin hususi muhabiri de ayni şekilde bir makale göndermiştir. Macar Başvekili Sofyada bekleniyor SOFYA, 22 (Mihiyet) — Ankara dan avdetlerinde Macar Başvekili M. Goemboes ile hariciye nazırı M. de Kan- ya bu ayın 26 sında Sofyada buluna- caklardır. Macar misafirleri, Türkiye hududun- dan sonra ilk gelen Svilengrad şehrinde Bulgar mümessilleri tarafından istikbal edileceklerdir. Buradan Sofyaya kadar hususi trenle getirileceklerdir. tasyonda bir kö- | Ul MİLLİYET PAZARTESİ 23 TEŞRİNIEVVEL 1933 (Başı 1 inci sahifede) cektir. Bu sene geçit resmi Beyazıtta niversite meydanında başlıyacaktır. ite dışkapısı önüne inşa edile- k hususi daveti Resmig Taksimde nihayet bulacaktır. Ancak mektepler Karaköye gelindiği vakit dağılacaklardır. Şehrin her tarafı olduğu gibi deniz üstünün de fevkalâde bir şekilde ay- 'dmlanması için tedabir alınmıştır. De- Bizde bütün nakil vasıtaları renkli fe- ner ve elektriklerle donanacklardır. — | Yüzlerce sandal ve motor Boğazın | iki sahilini dolaşmak üzere Kavaklara | kadar gidip gelecek ve parlak bir fe- | ner alayı yapılacaktır. İ yüksek tahsil gençliği bayra- | inci gecesi ellerinde meşaleler olduğu halde bütün İstanbul sokakla- rmı dolaşacaklardır. Halk Kürsüleri. .Cümhuriyetin onuncu yıl dönümünü bu yıl dönümünün fevkalâdeliğine ya: kışır surette kutlulamak için Cümhu- riyet Halk Fırkası bütün teşkilât ile verdiği orijinal kararların tatbiki üze rinde büyük gayretler sarfediyor. Bunlar yalnız bir bayram şenliğini göze çarpacak hale getirmekle kalmı yorlar, ayni zamanda Fırkanın tahak kuk ettirmekte olduğu büyük inkılâp hamleleri maksat ve hedeflerine ulaş tırma hizmeti yapacak mahiyettedir ler. Alınan isabetli tedbirler arasında bu bayramda her yerde birer “Halk Kürsüsü, kurulması işini ayrıca kay- da lâyik buluruz. Halk kürsüleri, yurt taşların istiyenlerin Türkiye Cümhuri yetinin, Türk inkılâbının feyiz ve eser leri hakkında gördüklerini, bildikleri ni, duyduklarını halka anlatmaları maksadile kuruluyor. Şehirlerde, ka- sabalarda hattâ köylerde Cümhuriye- tin ve inkılâbın sayısız. eserlerini ve faydalarını anlatmak için yazmaktan ziyade söylemek fırsatını arayan sayı sız ülkülü yurttaşlar vardır. Yeni bir coşkunluğa, yeni ke lüzum görmeden içini taşıran, kafasmı aydınlatıp duyurmak istiyen bu inkılipçi insanlara, bayram havası gibi coşturucu bir hava; Halk kürsüsü gibi çok elverişli bir vesile hazırlanmış oluyor. Memleketine bağ milletini sever bir yurttaş, o gün içinden gelen sonsuz şevk ve gururla şimdiye kadar her yerde konuştuğun- dan daha güzel, daha candan, dal coşkun ve tesirli konuşacaktır. Çünl mevzu, çok geniş ve müsaadeli; hâ se; çok derin ve şumüllüdür yenler çok kalabalık ve heyecanlı ola caktır. Türkiye Cümhuriyetinin onuncu yıl dönümü, yüksek duyğulara sahip olan her hangi bir insana tam bir be lâğat verecek kadar müstesna ve ma- bir zamandır. O gün inkılâba,re- ime, Gaziye, büyüklere duyulan, kalpler ve kafalarda muhafaza edi. len hayranlık, minnet, şükran hisleri- ie geleceği gündür. Bu ve: istemi- yen rejimlerin verdiği sakat terbiye ve telkin & le olarak işlenmeden kale söyleme kabiliyetinin bütün bir millet misakında tazelenmesi “Konuşma, revaçlandırmak için bütün yurttaşları konuşturmalıyız, onlara sık sık konuş mak fırsatları ve vazifeleri vermeli- yiz. Bilhassa yeni yetişen taze unsur- ları her gün, her vesile ile kürsi nuşma cephesine sürmeli; başk içine doğan fikirleri en doğru ve en | isabetli zannederek hodbin olurlar. Onlar bu fikirlerini ber şeyin asıl ve il cemiyetin huzurun leri zaman, cemiyet- ten gelen daha iyi , ve daha doğru ve be mahsulü fikirlerin mu- arşısmda hakikatleri tes- stmeği öğrenirler, pişerler ve ye- tşirler. Yaşamanın, sade yaşamanın de- ğil, hayata istihkakın en büyük meti sestir. Korkanlar, kendilerine ve cemiyete inanmıyanlar konuşmaktan hoşlanmazlar. Hareketsizler ve sessiz | ler ölüye benzerler. Biz yaşıyoruz; ya şayacağız; onun için konuşacağız, ar | kadaşlar konuşunuz ve konuşturu- nuz;* cümlelerini vaktiyle yazmış olan yüksek komisyon reisi, bu isa- betli ve güzel maksada Cüm)iifiyetin onuncu yıl dönümünde açılacak bu “Cümhuriyet Halk Kürsüleri” ni mad di bir örnek olara ktakdim etmiş olu- yor. Bu bayramda, yalnız vilâyet ve ka za merkezlerinde kurulacak olan bu kürsülerde konuşacak olanlar; millete saadet ve inikişaf yollarını m heyecan kata- cak hitabeler irat edeceklerdir. O büyük günlerde memlek. Tan heyecana kendini veren her insa- nın büyük küçük ve cinsi maksatlı dan sıyrılıp yıkanmalar tabii bir hâ se olacaktır. Milletinin heyecaniyle, inkılâbım enerjisiyle konuşan hor in san, o gün inkulâp prensiplerinin yeni ve kuvvetli bir müdafaacısı ve izahçı « olacaktır. Bunlar için bir başka bü- yük müşevvik te hazırlanmıştır. Yüksek komisyonun neşrettiği reh beber Kitap, açık olduğu her saat i- çinde birbirinden başka zümreler kar #ısında kürsüleri dile getirmeğe yete- cek derin ve faydalı bir kaynak teş kil eder. Bu üç bayram bütün güridüz- leri halk ile konuşmak, etrafında hall ile konuşanı kuşatmak için açık dura €ak olan bu kürsöler umarız ki böy fevkalâde günlerde mi eler gi ö ren hayırlı bir müessese olarak kala- cak ve yapılan aydınlatıcı hizmet ya- nında bir çok kabiliyetlerin de daha büyük hizmetlerde bulunmasma yol açacaktır. Halkevinde provalar Cümhuriyet bayramı münasebetile Ankaraya gidecek üniversite talebesi dün akşam Halkevinde cümhuriyet mar- gin prova etmişlerdir. Marş provasından sonra talebe üni- versite meydanında toplanarak yürüyüş talimleri yapmışlardır. Talimler perşem be gününe kadar devam edecektir. Per- tembe günü bayrama iştirak edecek ta- lebenin hepsi hususi iki trenle Ankara- ya hareket edeceklerdir. Fakir çocuklara elbise Cümhuriyet bayramında Himayeiet- fal Alemdar nahiyesi ile Şehremini ma- hiyesi tarafından fakir ve kimsesiz ço- cuklara elbise, kundura, kasket, entari, çorap verilecektir. Bu suretle bu ili nahiyede 110 çocuk cümhuriyet bayra- mında sevindirilmiş olacaktır. Kasımpaşa nahiyesinde de Fukaraper- ver Cemiyeti tarafından 60 fakir çocu- ğa elbise giydirilecektir. 10 uncu yıl için Cümhuriyetin onuncu yıldönümü münasebetile her vilâyet merkezindeki ticaret ve sanayi odaları o vilâyetin 10 senelik iktısadi vaziyeti hakkında birer kitap neşretmişlerdir. Bu kitaplar İk- tısat vekâletinde toplanmaktadır. Adliye binasının tezyini Cümhuriyet Bayramında adliyede gayet şaşaalı tenvirat © yapılacaktır. Binanın Sultanahmet meydanma ba- kan cephesinde yapılacak tenvirattan maada denize nazır cephesine de 15 metre irtifamda bir terazi yapılacak- tır. Terazinin altında bir kitap bulu- nacak, kitap yeşil renkle, terazi ve ke- feler sarı renkle, terazinin ibresi üze- rindeki ay yıldız da kırmızı renkle tenvir edilecektir. Romanyadan gelen Türkler Cümhuriyetin onuncu yılmı kutlu- amak için Romanyanın Silistire Türk- lerinden 125 kişilik bir kafile dün şeh- rimize gelmiştir. Rum patrikhanesinin tamimi Rum Patrikhanesi, cümhuriyetimi- zin onuncu yıldönümünün kutlulanma merasimine idare, daki ortodoks in bütün kiliselere bir tamim göndermiştir. Patrikhane, bu tamimde, bu mes'ut yıldönümü şerefine bütün kiliselerin iç ve dışlarını gündüz bayraklarla sü. ini, gece de ampullerle tenvir et- melerini bildirmiştir. Giresonda Cümhariyet marşı GİRESUN, >* (Milliyet) — Vali Hih Cemal Beyin davetile fırka, bele ye ve bütün devlet memurlarile memle- ket münevverleri ve gençleri bu akşam Halk Evinde böyük bir toplantı yapmış- lardır, Bu toplantıda gece yarısına kadar Cümhuriyet marşı hep bir ağızdan söy- İenerek provaları yapılmış ve muvaffaki yet gösterilmiştir. Bir aralık Vali Bey Cumhuriyet marşını yalnızca | söylemiş ve diğer zevata da ayrı ayrı söyletlirmiş tir. Bu toplantı her akşam devam ede- cek ve pürüzsüz olarak büyük bayram gönü bütün halk © Cünhuriyet marşını hep bir ağızdan söyl Vapurcular ihtilâfı yi (Başı 1 inci sahifede) nı şirkete teslime hazırlanmakta ve mürettebat kadrolarını ikmale çalış- maktadırlar. Şirket ayın birinden larmı işletmeğe başlıyacaktır. Diğer ta raftan şirkete girmiyen vapurcular, noklajnazarlarında israr elmektedir- ler. Şirkete girenler, tezyidisermaye şeklile bu kısım vapurcuların da ken- dilerine iltihak edebileceklerini söyle- mektedirler. Fakat mukabil taraf bu- na razı olmamakta, hakem kararma ve tesçile itiraz etmektedirler. Bu maksatla Ankaraya bir heyet gönderdikleri gibi Temyiz mahkemesi- ne de müracaat etmişlerdir. Bu kısım vapurculardan Yelkenci Zade Lütfü Bey, dün kendisile görüşen muharririmize demiştir ki “— Vaziyette değişiklik yoktur. An- karaya giden heyetimiz. tem. devam etmektedir. İktisat Vekâletinin noktainazarı dahilinde meselenin hal- ibaren vapur- ül eden şirket, © seyrüsefer servislerinin tarafeyn arasında tarife dahilinde taksimi için Devlet Deniz- yolları idaresile temasa girişmiştir. M. Malche geldi (Başı 1 inci sahifede) lecek ecnebi hocalar meyanında kara ti- careti müderrisliğine Frankfurt Üniver» sitesi profesörlerinden OM. Hirş vardır. M. Hirş henüz 32 yaşındadır. Hukuku umumiyei düvel profesörlüğüne beynel- milel bir şöbret olan Kari Struff, Huku- ku esasiyeye Profesör Ordirlaire, 45 ya- şında M. Höning, İktisat profesörlü ne 43 yaşmda bulunan M, Röjhe getiri lecektir. Hukuk fakültesine beş profesör getirilecektir. Maliyeci Profesör M. Neymark İktisadi ve İçtimai ilimler ens- #tüsüne getirilecektir. İktisat profesörü M, Heyman da ayni enstitüye gelecek - tir. Profesör M. Brand da bu enstitü profesörlüğüne tayin edilmiştir. Beykoz - Şile yolundaki cinayet Karakaş Efendinin (Başı 1 inci sahifede) Mali vaziyeti iyidir. Etraf olarak tanımaktadır. Oturduğu evin nısfı o kendisinindir. Söylendiğine göre 2 - 3 bin lira serma- yesi vardır. Evlidir, iki kız, iki erkek çocuğu bulunmaktadır. Akif Efendi ise Pendikte oturmak- tadır. Pendikte bir ticarethanesi de vardır. Evlidir. Çocukları vardır. 30 - 40 bin liralık bir adam olduğu ve apar tımanı bulunduğu söylenmektedir. Şimdi gelelim vakaya : Geçen pazar günü Karakaş Efendi birlikte Eyüp Pazarma gidiyor, orada bir miktar satış yaptıktan sonra yanı- na 600 liralık kadar bir mal alarak akşam üstü Haydarpaşaya geçerek i Akif Efendinin evi- r. Akif ve Karakaş Efendiler pazarte- inü Akif Efendinin atlı arabasına malları yükleterek Şile pazarına gidi- yerlar. Şile pazarında bir kısım mal- larını sattıktan sonra bazı köylere uğ- rlar, satış yapıyorlar ve Ahmetli ünde salı gecesi kalıyorlar. Ertesi günü bu köyden başka diğer köylere uğruyorlar ve salı akşamı — ki gece çarşambaya tesadüf eder — Pendiğe dönmek üzere yola çıkıyor- lar. İki ortak gece saat on bir ile on il raddelerinde Şileden 45 kilometre u- zakta ve Beykoz hududu — civarmda Gindere tepesinde İğridere nam mev- kiine geldikleri vakit meçhül şahısl rın taarruzlarına uğruyorlar. Çok kuv. vetle tahmin edildiğine göre Akif ve Karakaş Efendiler burada bir yollce- ici şebekesi tarafından pusu ya düşü- rüş değildir. Meçhül şahıslar zen- gin ve paralı bildikleri Akif Efendi ile Karakaş efendiyi uzaktan takip etmiş. ler ve tenha buldukları bu yerde ön- lerine çıkmışlardır. Resmi makamattan alınan malüma- ta göre Akif ile Karakaş pusu kuru- İup ani şekilde ateş edilmek su- retile öldürülmemişlerdir. Caniler ile maktuller © arasnda oldukça müce- dele cereyan etmiştir. Karakaş ve Akif efendiler ufak çaplı Bir de Tıp Sergisi açıldı (Başı 1 inci sahifede) ğinde giden heyet azasmdan © Kadri Raşit Paşa kürsüye gelerek müşarüni- leyhin kongrenin me: etrafında maalümat istediklerini ve kongreye me- saisinde muvaffakıyet temenni ettik- lerini bildirmişlerdir. Bu sözler mu- şiddetle alkış t 14 te tekrar toplanacak ve serbest tebliğlerini din- liyecektir. ANKARA, 22 (A. A.) — Tıp kon- gresile birlikte dün Tıp sergisi de açıl- mıştır. Sergide memleketimizde yapıl- matka olan tıbbi müslahzerat ile leva” zımı tıbbiyeye ül teşhir olunmaktadır. Sergiye (iştirak eden firmaların sayısı otuz kadardır. Sergi, teşhir e ü ib, tıp sergilerinin en zengini sayıla- İki sene evvele kadar adedi an- bu seneki sergide 400 Belli başlı bir iki müstahz: dilirse bugün memleketi pada yapılan müstahzeratın — hemen her nevi imal edilmeğe başlanmıştır. Müstahzerat imalinin gösterdi, memleket ihtiyacını kaplıyacak geniş- ik ve inkişaf göstereceğini ümit et- tirmektedir. İkinci celse ANKARA, 22 (A.A.) — Milli Türk Tıp kongresi bugün öğleden sonra yap- tığı celsede, 1-— Kalp echinesöğüe « profesör Tevfik Salim ve Celâl - 2 — Xanthochromie ve barsak tw- feylâti-munllim Abdülkadir - 4 — İzmir ve havalisinde melitokok- si » Dr. Lütfi Sabri - — ilostom hastalığında Gir. sonun mevl doktor Muzaffer « 6 — Felci umumide malarya tedavi- si - profesör Agr. Fahrettin Kerim - , 7 — Lâmblinse « doktor Hasan Fe- rit « 8 — Çocuklarda em'a tüfeylâtınn envaı » dekter Fahri 9 — Verem tedavisinde altın mü- efradı ailesi. . tabanca ve balta gibi kesici aletlerle öl dürülmüşlerdir. Karakaşın cesedinde bir kurşun ve dört balta yarası, A kifin cesedinde de kurşun ve balta o larak beş yara vardır. Katiller bunların yalnız paralarını ve hüviyet varakalarını almışlardır. Esyayı almadan kaçmışlardır. Maktu'- ler çarşamba gü €çen köy- lüler tarafından görülmüş jandarmaya haber verilmiştir. Akifin üzerinde altı buçuk kuruş çıkmıştır. Karakaş oğlu Nesimin an- lattığına göre geçen sene Karakaş © taraflarda on kişi tarafından ayni şe- kilde bir taarruza uğramış, şimdiye kadar o taraflara gitmiyormuş, bu 86 fer nasılsa gitmiş, Maktullerin cesetleri morga & miş, bilâhare ailelerine verilerek def- Diğer taraftan cinayetin bir husu- met yüzünden olması da söylenmektedir. Tahkikat esnasında bir çok kimselerin ifadeleri alınmıştır. Akif Efendinin refikası Fatma Ha- num diyor kiz Biz sekiz sene evvel Pendiğe n edildik. Selânikliyiz, kocamla ben ticaret yapar ve altı çocuğumuzu temiz yedirir, temiz gezdirirdik. Bir yandan da tahsillerine devam etmelerine çalışı. yorduk. Kocam üç senedenberi tek atlı arabasile köy pazarlarına gidip geliyor- du. Gece demez, gündüz demez köy köy dölaşırdı. Şileye gitmeden bir gün evvel mektez » — Çocuklar dedi, yediğiniz ekme Kin ne kadar zor kazanıldığını bir bil seniz... Benim ölümüm dağda ya kurt- ların dişlerinde, yahut ta eşkiyaların kurşunlarından olacak, dedi. , Pazar günü sabahleyin İstanbula indi. Akşam beşte Sabatay Karakasi geldi. Yanlarında hayli mal vardı. Ye- mek yediklen sonra yattı. Sabatay Ka- rakaş ta dışarda arabanın içinde yat. tı. Gece saat ikide kalktılar ve arabaya yüklettikleri eşyanın üzerine binip git- tiler. Ertesi gece yarısı cinayeti haber aldım. Sabah, sabah Şileye koştum. Katilleri aradım. Çocuklarımla beraber göz yaşı döküyorum., , ye- Ordumuza Hediye edilen Tayyareler (Başı 1 inci sahifede) mize gelerek ayni gün hususi Ankaraya gideceklerdir. Ordumuza hediye edilen tayyareler 16 kişilik Rus tayyare heyeti bugün Neva vapuru ile saat 8.30 da İstanbu- la gelecektir. Bu heyet Tayyare Ce- miyeti erkânı tarafından vapurda ka: #ılanarak Perapalas otelinde misafir edilecektir. ' Bu heyetin ordumuza hediye edil mek üzere getirmekte olduğu 3 tayya- re bu hafta zarfında Yeşilköyde uçu- #a ihzar edilecek ve aym 28 inde Ye- şilköyden uçarak Ankaraya gidecek ve orada Cümhuriyet Bayramımıza iş“ tirak edecektir, trenle ... , ANKARA, 22 (Telefonla) — Dost Rusyanın ordumuza hediye ettiği tay- Yareler © Sivastopoldan | İstanbula, o- tadan da “Ankaraya © getirileceklerdir. Bu tyyareler bayram günü uçuşlara iştirak edeceklerdir. —————— eN, rekkebatı - doktor Tevfik İsmail ve Me. sut - 10 — Şahsiyet münhanisi - lie Necati Kemal - 11 — Diş ve çene ve yüz örtopedisi » doktor Orhan Abdullah Beylerin ve Mısırlı mütebassıslardan İsmail Şükrü Beyin göz nezlelerinin sonunda mey- dana çıkan trahum hastalıkları hakkın. daki tebliğlerini di iştir. Kongre yarm saat dokuzda tekrar ak saat 17 de altıncı Türk milli tıp kongresinin * ruznamesini ve toplan- tı yerini tesbit ve rei idare beyetini seçtikten sonra kapanacaktır. Zehirli gazlara karşı ANKARA, 22 — Teşekkül eden Tıp kongresinin yarmki toplantısında kimyager Abdüsselim Bey tarafından aehirli gazların artık adem öldürmiye- ceğini gösteren ve burada büyük alâ- ka uyandıran &on keşfiyattan bahis mühim bir konferans verilecektir.