amm a A — ( > Haftalık Siyasi İcmal | Almanyanın Avusturyaya karşı ta- kip ettiği siyaset Fransa ile İngiltere- nin müdahalesini davet etti. Malüm- dur ki Hitler iktidara geçeli, Alman- yanın Avusturyaya ari takip ettiği siyaset müstakil bir devlet muamele- sinden ziyade kardeş millet muame- lesidir. Hitler ye Mili Sosyalist For- kası Avusturyada da Milli Sosyaliz- min muvaffak olmasını istiyor. Ve bu fırkanın Avusturyada muvaffakıye- tini temin için elden geleni yapıyor. Dollfus Hükümetinin vaziyetini işkâl etmek için Alman seyyahlarınm A- yusturyaya seyahatleri öyle ağır şart- İara tâbi tutulmuştur. ki Almanlar A- vusturyaya gidemiyorlar. Bu, dolayı- sile Avusturyadaki buhranı şiddetlen- direrek memnuniyetsizliği | tenmiye ediyor. İki memleket arasındaki tica - ret münasebetleri kesilmiş vaziyette- dir. Bir kaç hafta evvelisine kadar bu sahalara inhisar eden husumet hare- ketleri son zamanlarda daha müspet ve daha kat'i şekiller aldı. Avusturya üzerinden Alman tayyareleri uçarak Dollfus Hükümeti aleyhine beyanna- meler attılar. Mümich radyo istasyo- nundan Avusturya Hükümeti aleyhi- ne propaganda yapılmıya başlandı. Hattâ Avusturya - Alman hudut bo- yundan Hitler Fırkasına mensup bazı kıtanın Avusturyaya geçmeğe hazır- oldukları bildirildi. te Avusturya iki yol ta- lanmakti Bu va: kip edebili 1 — Milletler Cemiyetine müraca- at ederek Almanya tarafından takip edilen siyasetin sulh ve müsalemeti tehdit ettiğini binaenaleyh misakım 11 nci maddesi mucibince meselenin Mil- iyeti Meclisi tarafından tet- 2 — Büyük dayakla müracaat ©- derek istiklâlinin Almanya tarafmdan tehdit edildiğini binaenaleyh Almanya nezdinde teşebbüsatta bulunmalarını talep etmek. Avusturya ikinci yolu | takip etti. Milletler Cemiyetine müracaat işi daha ziyade alevlendirmek demek alacaktı. Binaenaleyh İngiltere, Fran sa ve İtalyaya müracaat ederek Al- manyanın bu tecavüzlerine mani ol- malarını talep etti. Malümdur ki bu devletlerin Almanyaya karşı vaziyet- leri biribirine Mela İla AL manyaya müteveccihtir, Fransa Alman yaya karşı şiddet siyaseti takip edilme- sine taraftardır. İngiltere de ikisi ara- sında bir yerde geliyor. Üç büyük dev- İletin Almanya nezdinde müşterek te- şebbüsatta bulunamıyacakları derhal anlaşıldı. İtalya, © Almanyaya karşı yapılacak teşebbüsün Fransa ve İn- giltere ile beraber olmaşını iltizam et- medi. Ayrıca Berlin nezdinde dosta- ne teşebbüste bulunacağını bildirdi. İngilizler de teşebbüsün müşterek ol- masını muvafık bulmadılar. Maama- ih her halde ayrı olarak bu teşebbü. vet üç gün evvel, teşebbüs Fransa ve İngiltere Sefirleri tarafndan yapılma. Alman Hariciye pim ni görerek Almanyanın Avusturyaya karşı takip ettiği siyasetin üç nokta- dan hukukudüvel ve muahedelere mu- arız olduğunu bildirdiler. 1 — Hukukudüvel kavaidine mu- gayir olduğunu söylediler. 2 — Versailles muahedesinin Avus- turya istiklâlinin tanmacağına dair o- lan hükmüne mugayir olduğunu bil- dirdiler. 3 — Dörtler misakının ruhuna uy- gun olmadığını bildirdiler, Alman Hariciye Nazırı Almanya- Bn Avusturyaya karşı takip ettiği si- yasette bu üç noktadan hiç ( birinin mevzuubahis olmadığı cevabımı ver- miştir, Dörtler misakı hakkında da şunu ştir ki bu misakın hük- müne göre dört devletten birinin be- şinci bir devlet ile olan münasebeti diger üç devlet tarafmdan mevzuuba- his edilemez. Filhakika Dörtler misa- kı müzakere ve imza edilirken bu sir Fransa tarafından ısrarla ileri sü- rülmüş ve İtalya ile Almanya tarafın- dan kabul edilmişti. Şimdi Almanya Fransayı kendi kabul ettirdiği bir hükme tâbi olmıya davet ediyor. Ya- ai gariptir ki, Dörtler mizakı, Alman- yanın bu meselede işine karışılmasına mâni teşkil ediyor. Bu hâdiselerin ehemmiyeti şurada- dır ki Dörtler misakına rağmen hâlâ Avrupa devletleri hiç bir mesele hak- kında anlaşmış vaziyette değillerdir. Dört büyük devletin her meselede ay- rı ayrı dört siyaseti vardır. Anschluss yani Avusturyanm Almanyaya iltiha- kı, Almanyadan maada diger üç dev- letin anlaşabilecekleri yegâne mesele- dir. Halbuki bu mesele de çıkar çık- üç devlet — İngiltere, Fransa, — takip edilecek yolda birleşe- mmemişlerdir. Almanya ile Avusturya arasındaki ittihat meselesine gelince; bunun bir zaman tahakkuk edeceği mul olarak kabul edilebili Hükümeti hariçten zi tehdit altında bulunuyor. Dollfus Hü- kümeti, Hitlerin Almanyadaki tazyik meğe aşladi Bilki ayrılış manasını tazammun ettiğinden her gün zayıflıyor. Esasen Almanlar, Alman Almanları ile Avusturya Al- manları arasında bir ayrılık gayrılık görmüyorlar. Binaenaley beynelmilel vaziyetin müsait oldüğu bir zamanda bu Avusturya Almanya ittihadının ta- hakkuk edeceğine inanmak lâzımdır. ... Amerikadaki kalkınma prograrr bütün teferrüatına kadar tatbik edili- yor. Herkesin gözleri Amerika tara- İımdan girişilen bu teşebbüsün ne de- rece muvaffak olacağını o öğrenmek merakile Yenidünyaya | dönmüştür. geek iki is yapmak Klan ie “ “Amerikayı . kurtaracağım” nun için iş saatlerini azaltmıştır. Bu suretle muayyen bir işi yapmak için sekiz ameleye ihtiyaç görülürken, on amele çalışacaktır. Ve bu suretle şim- di işsiz olan bir takım amele iş bula caktır. İkinçisi amele ücretlerini o artırdı. Bundan maksat amelenin satın alma kabiliyetini artırmak. Amelenin sa- tn alma Içabiliyeti artarsa, daha faz- Ta eşya alacak. Eşya alınca istihsal artacak ve bu suretle bir kısım İşsiz daha istihdam edilerek işsizlerin mik- tarı azalacak. Roosevelt Meclis dağılmazdan ev. vel çok büyük salâhiyetler ile teçhiz edilmişti. Fakat son yaptığı işleri bu salâhiyetlere istinaden © yapmıyor. diye sermayedarın, fabrikatörün ve işçi- nin vatanperverliğine dayanıyor. As- gari amele ücreti ve azami — iş saati hakkındaki emrini kabul eden mücs- sese sahiplerine (madalya takmak hakkını vermiştir. Bunlar memleketin ve vatanın kurtarıcıları ünvanmı al- mışlardır. Her şehir ve kasabada kal- kmma projesini tatbik etmek için as- keri mahiyette teşkilât yapılmıştır.Ce- neraller, miralaylar, binbaşılar, yüz- başılar, çavuşlar, onbaşılar ve nefer- ler askeri bir disiplin ile hareket ede- rek kalkınma proğramını tatbik edi- yorlar. Hepsinin başında da bulunan Başkumandan Ceneral Johmson bü- tün hareketi idare etmektedir. Bu kalkınma hareketinin ne dere- ce muvaffak olacağı & halkında söz söylemek mümkün değildir. İktısat nazariyelerine göre böyle bir teşebbü- sün muvaffak olmasına ihtimal yok- tur. Diger taraftan Amerikalılar da her halde ne yaptıklarını bilir adam- lardır. Bunun için metiğeyi beklemek lâzımdır. Şimdiye kadar takip 3dilen usulün gerek kuvvetini ve gerek zafı- ni tebarüz ettirecek emareler gö- rülmüştür. Fiatler hayli yükselmiştir. Ticaret hacmi artmşıtır. İşsiz kil de azacık azalmıştır. Fakat bu da ki fi değildir. Sonra henüz tecrübe bit- memiştir. Daha yüksek amele ücreti veren ve daha çok amele kullanan müesseseler mutlaka eşya fiatleri üze- rine zamlar yapmıya başlıyacaklardır. Acaba bu satın alma kabiliyetini tek- rar azaltacak mı? Aksülâmel henüz başlamadı. Diger taraftan Pcniylvan- ilerin ve New - York'ta işçilerin grevleri gibi disiplin- izlikler de görülmeğe basladı ki eğer büyüyecek olursa, bütün projenin #u- ya düşmesine sebep olabilir. Hülâsa Roosevelt'in giriştiği tehlikeli fakat çok enteresan bir tecrübedi ... Hindistanda Gandhi tekrar tevkif edildi. Ve bu defa bir seneye mahküm oldu. Bundan anlaşılıyor ki İngiltere için Hindistanda tekrar tehlikeli bir vaziyet zuhur etmeğe başladı. Hintli ler iki şekilde mücadele ediyorlar: 1 — Silâhla. 2 — Hükümete karşı boykotla. Gandhi ikinci şekil © mücadelenin taraftarıdır. Ve hükümete karşı ta- kip edilen boykot siyasetine “Silâh- &z mukavemet” ismi verilmiştir: Si- lâhsız mukavemet, bükümet ile bütün asebatı kesmek demektir. Hükü- mesine gidilmez, polisine müracaat edilmez, vergi verilmez, İn- giliz mahı satn alınmaz. Yani hem «i- yasi, hem idari hem de & iktmadi ve Ucari cepheleri vardır. Bu silâhsrz mukavemet İngiltere için silâhla mücadeleden daha tehlike bir mahiyet almıya başlayınca; İni MN tıktı, Silâhsiz mukavemet aza- cık tavsayınca Gandhi gene (serbest bırakıldı. Geçenlerde Poona'da toplanan bir kongrede bu silâhsız mukavemet me- selesi müzakere edildi. Bir kısım Hint liler bundan vazgeçilmesini, bir kıs- mı da buna daha büyük şiddetle de- vam edilmesini iltizam etti, Nihayet &i ve bu teklifi kabul edildi, Gandhi'- nin teklifine göre silâhsız mukavemet kütle tarafımdan değil münferit vatan- daşlar tarafından yapılacaktı. Herkes din gibi buna tâbi olacak ve hattıha- reketini ona uyduracaktı. Gandhi bu yeni şekil mukavemeti halka öğrei- | mek için yola çıkarken tevkif edilmiş | ve derhal hapse mahküm olmuştur. Bundan anlıyoruz ki İngiliz Hükü- meli yeni mukavemet hareketini çok ciddi telâkki ediyor. Filhakika Hin- distan başka memlekete ve Hintliler de başka milletlere benzemezler. Şimdi acaba Gandhi'nin hapsi yeni mukavemet hareketini o durduracak mı? Çok şüpheli. Çok defa söylenmiş- | #ir ki hapiste olan Gandhi İngiltere için serbest dolaşan Gandhi'den daha tehlikelidir. Meselenin ip bi ciheti de şudur ki Gandhi hapiste yat- mayı serbest olmıya (tercih eder. Gandhi ile İngiliz Hükümeti arasın. daki telâkki farkları o kadar ayrıdır. ki birinin cez: geri ideal hay: ediyor. Bu görüş ve telâkki farkları genişletile- rek bütün İngiliz ve bütün Hintlilere teşmil edilebilir. Ahmet ŞUKRU Bugünkü proğram İSTANBUL ir Türkçe gramofon Eği Normal hayat Doğru ve tabii bir yolda yaşamak usulünü bilmek en büyük marifet ve hünerdir. Bu da ne kadar talim edi- lirse o derece istifadeli bir şekilde icrasına imkân hâsıl olur. Tabii her iş ve sarinite olduğu gibi idman ve a- meliyat muvaffakıyeti temin eden ye- güne âmildir. Maalesef halkım büyük bir kısmı böyle bir yaşamak fenninin mevcul bulunduğundan bile haberdar değillerdir. Ancak bunlar hilkatleri ve vücutlarınm yapılış ve teşekkülleri dolayınile haberleri olmaksızın ve bil. miyerek bilfiil ondan istifade ederler ve sanatkâr tabiatin kendi böyle hazırlamış olduğu bir pek çek zarar görmeksizin ya Hayat sanatkkârının o kendisi inşa etmiş olduğu binanın istinat ettiği başlıca mesnetler yoluyla basli ve nefes almaktır. İnsanın vücudü için lâzım olan gıda ile hava ne kadar yo- lunda ve hakiki miktarında alınırsa © nisbette hayat için hizmet faydala- rı iyi ve çok olur. Bundan evvel gıda hakkında bahis geçmişti. Şimdi de ha- va ile teneffüsten bahsedelim. Herkes için malüm bir hakikattir ki teneffüs ettiğimiz hava ne kadar saf ve temiz olursa o nispette ha ve sıhhatimize faydası çok olur. çok kimseler elân bugün yatakodal rının pencerelerini geceleri açık bi rakmaktaki pek büyük faydayı bil mezler ve onları sıkı sıkıya kaparlar. Halbuki yatakodasınm pencereleri yaz ve kış geceleri az çok hem aşağı dJan.ve hem de yukarı taraftan açık bırakılmalı; gündüzleri ise hem pen- cere ve kapı açık bulundurulmalıdır. Her hangi bir sebepten naşi buna im- kün yoksa her halde ve hiç olmazsa bir elektrik (vantilâtör) vasıtasile 0- 'danm havasını harekete getirmek resini bulmalı, Zira râki ATİ. müteharrik hava çok tehlikeli ve sıh- hate çok muzirdir. O derecede ki sa- kin ve hareketsiz bir hava (nispeten lunan bir havadan daha K Nefes almanı ehemmiyeti büyük- tür. Ağız o kapal olduğu balde bu- run deliklerile.nefes alınır ve | derin yavaş yavaş havayı içeri çi nunda karına dışarıya doğru bir ha- reket verilir. Bu suretle havanın milen sadra girmesine hizmet edilmiş olur. Vaktin bazı zamanlarında böy- le teneffüs talimleri yapanlar meselâ gezerken purda bir kimse ile manlarda çok istifadeli olur. Ayni za- manda vücudun diger (o adalatınıda gevşek bir halde bulundurmak müm. kün olur. Bu suretle teneffüsten iati- ane etmeksizin adale kuvvetlerinden” istifade etmek idmanı elde edilmiş o- lur. Sıhhat ve vücudun kuvvetlenmez İ «i için hayati bir mesele olan doğru, nefes almak bilindikten sonra ciğerle” rin neşrüneması ve elâstikiyet derece: lerinin müvazenesi temin edilmiş olur ki bu vasıta ile doğru şarkı söylemek” te mümkün olur. Şarkı söylemek enbü yük sanat ve marifettir. Musiki sada- ları içinde en tabii olanı şarkı söyle- mektir. Ancak medeni bir hayat as- rında yaşadığımız için tabiilikten w- zaklaşıyoruz. doğrusu teneffü- sümüz noksan ve kusurlu oluyor. Bi- naenaleyh muvazenemiz o bozuk ve lıştır. Doğru şarkı söylemek e dar bir insanın bütün adalelerinin ha: rekete getiren ve sıhhati üzerine pek nâfi tesir yapan hiç bir şey yoktur. Doğru nefes alması bilip te usulile şarkı söyliyen bir kimsenin vücudunu arka tarafa doğru vererek mütewi bir surette nefes alıp vermekle göğsü- ne giren bol havanın kanımı tasfiye et- mesi itibarile sıhhati üzerine ne güzel | tesir eder. Rengi pembeleşir, siması ismen ve ruhan ve bütün yetile gençleşmiye sebep ©- Tar. Nutuk söylemek te ayni suretle tesir yapar, Yalnız burada şarkı gibi nota kaidelerine riayete — ihtiyaç ve lüzum yoktur. Dr. ŞUKRU Büyükada Asrın umdesi “MİLLİYE T” tir. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye içim Hariç için LK LK Gelen evrak geri verilmez.— geçen nüshalar 10 kuruştur— Gazı it işler çin müdiriyete BUGUNKU HAVA ay enlkiz. meki verot erimeden ve. lümata göre bugün hava açık ve tikametlerden hafif rüzgür devam edecektir. 108.053 tarihinde hava tazyiki 762 mi- Himetredir. En fazla hararet 28, em sx ba arat 23 derece idi. — 22 Anadolu Ajansı, Borsa haberi ANKARA, 1538 m. 1230 : Gramefen; 18, : Piyane konseri. 18,45 » Fransrzen det 19,45 « Gramefen. 20,15 » Ajans haberleri. VARŞOVA, 1441 m. 20,10: Plâk. 2105: Senfonik Devamı. 23: Dani m m konser. 22,15: 20,45. iye lg VİYANA, 518 m. konser. e Ma- fantaziler. © 2248: Som haberler. kaam konseri. Mİ 14: Plâk ile orkestra 207457 Verin Müfliş Eczayı Tıbbiye ve Kimyeviy& “Türk Asionim Şirked alacaklılar sıra öötveli'i Necmettin Bey Soma Efendi a b Vasil Conyas EĞ a b € d Ali İhsan Paşa Kazez ve şürekâsı — a . b € Zakhar Roman İt. Elektrik şirketi Hava gazı şirketi Ma. Virjini Dontyan. Nadir Bey Ali Rıza Bey 10300,64 Reddolunan miktar 30 Mira 3000 İngiliz L. 19680 İsviçre Er, 1 öğe | j ş Alcan kab olunduğu sıra a 1000 Türk L. 35200 ,, 16836 İsviçre Fr. 1000 İngiliz L 419,11 Türk 1. 1600 » 167948 o, 239947 1679,48 856,02. 1543,85 6 — v6 6 6 43880 43880 1417,77 — 10300,64 — — 6 ©. 1 5000 141777 225 420 225 480 000 12 Seyfettin HümüB: LI b 1203,04 600 . TL. Yunus Nadi Beyden b ni, Salamon Eskinazi Rf. Hüsrev Sâmi Bey Devincaı müessesesi Sosyete Endüstüryel dö şimi organik Adriyet Bilyeli Ef. a b (e Cevat Tahsin Bey Alâiyeli Zade Halim ve Cevdet Şirketi Halil Haşim Bey Keron Efendi Gatenko Efendi Ömer Lütfi Bey Hüseyin Sadettin B. Hasan Tahsin Bey Cafer Ağa Hasan Ağa Hüseyin Ali Ağa Mustafa Ağa İhsan Kendi Ahmet Ağa Münir Ahmet Bey G.B. Kön İsa Sages Elendi Müflis Mehmet Emin Efendi masası Tarnapol Efendi 37 Ziraat Batikası İstanbul Birinci İflis temliken 1000 Türk L. 300 ” İbrahim Süreyya Beyden temliken 1000 Türk L. 452111 ” 452111 1376,10 1376,10 — 600 ” 7569178 Fransız Pr, 71155,50 Pransız Pr, 1500 Türk 1. 1300 “ 480 . 2104,96 Türk L. 600 » 1660 936 ” 1628,31 Türk 3000 150 250 550 3400 " 25 hisse senedi mu- kabili 2750 Türk 1, 700 4380 “ ti 1 34380 6 Ret sebepleri Şayanı ihticaç vesaiki olmadığındas Ciro tarikile ecnehi dövizini natık senede temellük edilemiyeceği cihetle Şirket defatirine nazaran borç ödenmiş olduğundan Poliçeler ibraz edilmediğinden Müflisin defterlerinde böyle bir borç bulunmadı- ğından Müflisin defterlerinde yalnız 858,52 Ilralık bir borç bulunduğundan « Müflisin defterlerinde Roman efendi amma bir alacak bulunmadığından Vesaik ibraz edilmediği cihetle Üç buçuk aylık istihkakı olduğundan Hiese senedatı hakkında benliz ittihazı karara ma- halolmadığından Metliği idare azasna maaş namile bir para verile- miyeceği cihetle Müflisin defatirine nazaran böyle bir borç bulun mamasına binaen Meclisi idare âzasına maaş nemile bir para verilemi. yeceği cihetle . bal olmadığıma Muflisin defatirine nazaran böyle bir borç bulun- mamasına binaen Müflisin defterlerinde bu yolda bir borç bulunma- dığından Meclisi idare âzalarına maaş namile bir para veri- emiyeceğinden Müflis şirketin defterlerinde böyle bir borç bülun- mamasına binaen Blançoda Devineau o mücssesatma (yalnız 1862,68 lira borç bulunmasına binaen Muhasipler tarafıdan verilen raporda bu yolda bir alacak mütehakkak bulunmamasına Hissei temettüün suret ve veçhi tevzi hakkında bir karar olmamasına binaen Blançoda böyle bir alacak olmamasma Hisse senetleri hakkında henüz ittihazr karara ma- hal olmamasına Hissci temettü tevziine iflâs memurluğunun selâ- hiyeti olmamasma Bilânçoda böyle bir-borç bulunmamasına binaen Koriturat zirindeki imza şirketi ilzam edemiyeceği- ne binden Bilânçoda böyle bir alacak bulunmamasına binsen Mukavele zirindeki imza şirketi ilzam edemiyece- ğine binaen OX Bilânçoda böyle bir borç mütehakkak bulunma masma birsen Şirket tasfiye edilmediği cihetle hisse senetle £i hakkında henüz ittihazı karara mahal olmadığma Bilânçoda bu yolda bir alacak bulunmamasına Vesaik olmadığı cihetle Meclisi idare tarafıtulan girketin bali faaliyetinde maaş almak kaydile tayin edildiği cihetle Konturat ibraz edilmediği cihetle . "» ” $ 1321163 2012,08 Müm- İbraz oluman mukavelelere binaen tazen memurluğun danı Müflis cezayı tabbiye ve kimyeviye Türk Anonim Şirketinin muamelâtr iflösiyesi hitam bulmuş ve masaya vaki mü- racaatlar tetkik edilmiştir. Masaya müra cast ve esen tetkiki içebederi alacaklılar ın adedi 37 olup kayıt ve kabulünü talep eyledikleri meblâğ 159,937,76 Türk Lira s1, 4000 İngiliz Tirası 36516 İsviçre frangı, 153447 Fransız frangıdır. Bundan 31 şahsa ait ve kısmen veya tamamen olmak üzre 13134859 Türle Lâra sı, 4000 İngiliz dirası 36516 İsviçre frangı ve 25691,78 Franarz frangı her birinin hi zalarmda, muhtazaren ve iflâs defterinde mufassalan gösterilen eshabı mücibeye binen et ve 15 şahsa ait 3046185 Türk Lirası ile 77755,50 Fransız İrangı kabul edilmiştir Kabul edilen © bu mebliğdan 13211,63 Türk lirası mümtaz olup müte bakiden 420 lirası birinci sıra ve 16830,22'ira ile 77/755,50 Fransız Sırayı teşkil etmiştir. frangı altıncı Binacnaleh bu suretle tahakkuk ede n düyunatı mübeyyin işbu sıra cetveli tan zim olunmuştur. İkinci alacaklılar toplanması 4 Ey Iül 933 tarihine müsadif pazartesi gününe tayin edilmiş olmakla alacakları ismen veya tamamen kabul edilen alacaklıların yevmi mezkürda saat onbeşte huzurunuzla icra kılmacak toplanmada hazır bulun. maları için keyfiyetin ilân: ve İşli sıra cetvelinin birer nüshasının bü: İflâs memurluğuna tevdi kılındı. İflâs idare azası avukat : Necati ş Leyli ve Nehari alacaklı lara tebliği zımnında aslı İstanbul Birinci ln Kal (6281) Fevziati Liseleri Arnavutköy'de - Çiftesaraylarda Ana sınıfımı, ilk kısmı orta ve lise sınıflarını havidir. Tedris ve terbiye usullerinin ciddiyet ve mükemmeliyeti ile tanmmış olan müessese İstanbul'un en gürel yerinde kâin ve her türlü sıhhi şartları haizdir. Gayret ve muvaffakıyeti görülen talebeler için mektep bütün tahsil “devrelerine ait kolaylıklar ve imtiyazlar temin eylemiştir. Leyli ücretlerinde çok esaslı tenzilât vardır. Kayıt ve yeniden kayıt muamelesine başlanmıştır. Cumartesi, Pazartesi, ve günleri saat 10 dan 18 e kadar müracaat olunabilir. İsteyenlere mektep tarifnamesi ve Telefon: 36.210 aramama (5166)