“Duden deres Antalyaya bol su veren bu derenin ba- a A inin başında! | t “© şında gürbüz ve zengin bir ihtiyar & ANTALYA, (Milliyet) — An-| italya bizim en sulak yerlerimiz. | oriden birisi. Portakallıkları sulanır, . meyva bahçeleri, sebze bahçeleri ,, sulanır, geniş pirinç tarlaları sula- hır, değirmenleri döner, elekirik fabrikası işler. Bütün bunları yar esipan sudur. Bunun artanı da deni- bi öze sider hemde güzel şelâleler halinde, Bu bol suyu veren derenin adı- sina Düden deresi diyoriar. Bu ka- dödar gür sulu Düden deresi, akılla kri uzun, boyları kısa insalar gibi, bir karış boylu bir | cüceye enzer. Kaynağından denize dö- , Ükeğine kadar uzunluğu yirmi ki- fs lometreyi gecmez. Sağdan ve sol- h: idan kendisine başka sular karış- | * z. Kaynağından çıktığı gibi a- eri kar, o bollukla bütün işlerini gö- # rür, denize dökülür. İşte (o bunun e kaynak verdiği yere Düdenbaşı Dİ derler. Anadoluda, hep böyle yü- <e dağların içindeki kanallardan ve tunellerden yığın yığın akan sulardan toprağın yüzüne çıkabil- Pİ mek için değik bulabilen ve dere “olan suların fışkırdığı yerlere Dü- #i denbaşı diyorlar, ? Biz, Antalya Düdenini görme İ! ğe gidiyorduk. Yaklaştıkça, dağı- nık ve mahallelerden ibaret kü- çük fakat güzelce ev kümeleri be- liriyordu. Bunlar (Varsakköyü) İİ gün mahalleleri imiş. Bu mahalle erin hepsi yüz elli ev, içinde de nüfus, Köylünün çoğu hısım va. Köyün en zengini, en yaş- ASIN; li eş adına Hacı Mestan diyor- (Düdenba, pen sözlü ık akı i e) Bın bu yetmişlik, ibtiyarınm çenesinden uzun bir de keçi sakalı var, Hacı Mestan, kendisinden bah- sedil değer bir o Türk. 1); yetmiş beş yaşındadır. Fa, Sat yirmi yaşında bir cokey gibi Kaz oatıyor ve koşturuyor, Midi bayi 8 Yürüyor, kösemen, orta İ Şimdiye kadar be miş, karıların dördü bala 7 ugün sağ olarak on sekiz talak $ ye yedi kız çocuğu var. Yani yirmi uk babası, hem de he i sıhhatte, B; ili onizak ve yere, Bunlardan on iki erkek İ Dis Kiz evli. “Kaç torunun var? i bea sordum, Düşündü taşındı, , ea bulamadı, Nihayet yanr- ama akrabalarından birisi İzak baba, evlât ve torun ola mk kafadırlar,, dedi. Oğula z a tepsine ayrı ev yapmış. Hep- şi babalarına çok itaat ederler ve - arlarmış, babalarının yanında sizara içmezler ve konuşmazlar. iŞ, Kuvvetli bir displin. — 13te üç oğlu birden asker ol. Lar üçüne de bedel vermiş. “Fa- saa yeni askerliği gelenlere i pia vermiyorum, çünkü askerlik in merse daha ziyade akıllanıyor- ç di Ve işadamı oluyorlar. diye ir edi. Çoktanberi yol vergisi ver- yasımiş. Büyük Harpte kendisini anlışlıkla askere almışlar, En i zik oğlu 293 doğumlu olarak iye kendisi 291 Krl . uğraşa uğ eee üzelttirmiş. * ii e, lacı Mestan: Büyük Harpten Vvel çok zengin imiş. Sarı lirala- BayaPinlerle sayıyormur. Fakat arp zamanı pöstekisini Şıkarmışlar; “İlk dağa çıkan eşki- Ya bana çatıyor, kim kabarırsa a eyküm bana damlıyor » dedi, Beş defa haydutlar ve hırsızlar teli dan dağa kaldırılmış. mub- zamanlarda canını kurtar- pk için beş altı bin sarı lira ver- düğy attâ bir gün, Tefenniye bir ür he davet etmişler. Adamca- ie rediyesini almış beraber gö: unge Yüzlerce silâh: halkın bü- sak oğu düğün yerinde dört. beş muşlar YÜZ sarı lirasını alıp savuş bari Hacı Mestan on yıldan- kah zaz ve haydutluktan eser ümharei * açıkça ( söyliyer te de rü dua-ediyor. Hakikat- | asayişi mükemmeldir. Meselâ pike kazasında yıllar geçer, bir adliye vükuatı olmazmış. hing ez da Hacı Meslan'ın aley- Ayran ikram etmedi. Fakat biz de ntalya Vilâyeti çok sakin | de bulunayım. Bize bir bardak | 4 4 Hacı Mestan ağa | ayranı içmeden gitmemeğe azmet- | tik. Köyden bir buçuk saat uzak- | ta, orman içinde Hacı Mestan'ın mandrasına uğradık. Keçileri sa- #wyorlardı. Hacı o Mestan'a inat tam bir bakraç ayran diktik. | Orta mektep mezuniyet | | imtihanları MİLAS, (Milliyet) — Bu sene ortamektep mezuniyet imtihanla- rma 9 kişi talebe olarak ve 4 kişi hariçten iştirâk etmiş, ceman 13 kişi, hepsi de muvaffak olmuş ve mektepten 11 efendi ve 3 hanıma sahadetname verilmiştir. Denizlide 101 ; , » | I DENİZLİ, (Milliyet) — Bu sene Şarlak su N AKŞEHİR, (Milliyet) — Bir se- | ne evel şehrimize isalesine başla- nılan Şarlak suyunun şehir dahi- | Jindeki boru ferşiyatı bitmek üze- | redir. Bugün depo yapılacak olan top yeri namındaki dağ eteğinde şehir bandosunun'da iştirâkile bir İ kadını insanı dalâlete EE, — Bir budala Yeni din ve peygamberlik aslıyan birisi tevkif edildi SİVAS, 3. — Zara kazasında | Cavit efendi isminde biri peygam berlik taslayarak etrafına bazı kimseler toplamıştır. Cavit efendi elli yaşlarında bir adamdır. Erzin | canda oturan Bekir efendi ismin- de birini allahım timsali olarak ta nıyor. Halbuki Bekir efendi ken. | disinin ulühiyetle (o alâkası olma. dığını, Cavit efendiyi de peygam- ber tanımadığını söylemektedir. Hattâ bu işin bir serserilikten iba İ yet olduğunu önüne gelene anla- tayor. Yeni dinin esasları şunlarmı: 1 — Allahm bulunduğu Erzin- canda doğru iki rekât namaz, 2 — Kadından nefret (Bunlar sevkeden şeytan makulesi sayıyorlar.) Yeni dine girecekler | karanlık bir odada bir gece bir post üzerin İ de kalıyor. Bir takım korkunç manzaralara tahammül © ederse yeni dine almıyor ve peygambe- rin önünde yemin ediyor. Yeni di | İ de İzmir Meb'usu Halil Beye ne girmek için servet sahibi olmak ve bu serveti peygambere nezret- mek te lâzımdır. Cümhuriyet müddetumumiliği işe vazıyet etmiş ve Cavit efendi ile etrafmdakileri tevkif ettirmiş- tir. Tahkikata devam ediliyor. aş sal Geredede zelzele GEREDE, 8. — Bu sene burada sık sık zelzeleler olmaktadır. Ge- çen ayın 28 inde üç defa, otuzun- da bir defa, temmuzun birinde i- ki defa, zelzele olmuştur. Gerede nin ihtiyarları şimdiye kadar böy- le biribirlerini takip eden zelzele- ler görmediklerini söylemişlerdir. talebe ilkmektebi bitirdi rar Denizli merkez ilkmekteplerinin imtihanlarına 1l haziranda başlan arak 20 haziranda nihayet verildi. Bir hafta sonra da ikmaller yapıldı. Neticede 101 talebe ilkmektebi bi- ! tirme şehadetnamesini almağa mu vaffak oldular. Bu mezun talebele- rin ekserisi ortamektebe devam ed ecekler, bazıları da muallim, sanat ve askeri mekteplerine gideceklerd ir. Yukarıdaki resimde merkez Gazi Mustafa Kemal İlkmektebi mezun- larr, muallimleri ile bir arada görül mektedir. | | İ ları glemiştir. Ti yu Akşehire getiriliyor Deponun temel atma merasimi temelatma merasimi yapılmıştır. | Merasimde kaymakam Lütfü Bey Belediye reisi Halil, Belediye dok- toru Aziz Kâmil Bey ve Müftü Ha- san Hilmi ve Hoca Hacı Süleyman Efendilerle bir çok halk hazır bu- lunmus. kurbanlar kesilmiştir. Bakımsız ağaçlar Portakal ve limon kâr temin etmeyor MILAS, (Miliyet) — Evvleki | mektuplarımda bir çok vesilelerle, bu civarda meyvacılığa fazla €- hemmiyet verilmekte | olduğunu bildir, im. Rizden fidanlar ge- tirilerek külliyetli mikdarda man- darin, portakal dikilmişti. Milâs civarında Gerime havalisinde por- takalar uzun bir maziye malik ve nefaseti itibarile de meşhurdur. | Bursa malüm olduğu vechile, ayni zamanda bir zeytin mıntakasıdır. inleri, tütün zeri- yatı yüzünden ihmale uğrıyan Mi- lâs, şimdi bunlara da fazla ehem- miyet vermeğe başlamıştır. Zeytin | ve portakallarda bazı hastalıklar görülmeğe başladığından, İzmir- den ağaç ve haşarat mütehassıs- lerini Alman- ya'da yapan bu iki kıymetli genci- miz, Nihat ve Kadri Beyler dört gün kadar (O kazamızda kalarak meyva mıntakalarını gezmişler ve tetkikatta bulunmuşlardır. Şimdi de raporlarını tanzim edip, bir nüs hasını kaymakamlığa, bir suretini dermek üzere İzmire gitmişlerdir. Zeytinlerimizde fazla ihmal oldu- ğu anlaşılmıştır. Budanmak, aşr- lanmak ve sulanmak hususu fenni surette hareket edilme: takdirde güzel servetü isinden korkulduğu söylenmiştir. Porta- kal ağaçlarımız da bakımsızdır. | İ Bunlar vaktile muntazam dikilme- | miş, fenni tımar görmemiş oldu- ğundan bugünkü hastalıklara ma- ruz kalmışlardır. Mütehassıs bey- lerin fikirlerine göre bu civarda mandarin ve limon üzerine düşül- mese daha iyi edilmiş olur, Kışım hararetin nakıs 5 derceye düştüğü yerlerde bu açlardan istifade kabil değildir. Rizede bu yüzden portakal ve mandarincilik ( faz- la kazanç temin etmemektedir. İncircilikte muvaffakiyet olacak- tır. Yalnız bunuda fenni- usuller le yapmak lâzımdır. Nihat ve Kad- ri Beyler bu havalide pamuk ya- pılmasını ve bilhassa bağcılığa ve şarapçılığa ehemmiyet verilmesi ni, tavsiye etmişlerdir. Raporları geldikten sonra ne suretle hare- ket edileceği tabii daha iyi tespit edilecektir. Nihat Bey, İzmir Zira- i inde zirai kurslar ter- tip edileceğini, binaenaleyh Milâs- i bu kurslara (iştirak et- ere rençber gönderilmesini | söylemiştir. Mi ei iii ski Adapazarı istasyonundaki bataklık düzeltildi ADAPAZARI, (Milliyet) Şehrimize ayak basan bir yabancı istasyondan çıkınca, bir kaç gün evvelisine kadar feci ve utandırı- cı bir vaziyetle karşılaşıyordu: İstasyon önündeki 100 metre- / murabbaı kaplıyan çamur deryası. Bu saha, kışm ve yağmurlu ha- valarda bir kaç senedenberi geçil- miyecek bir vaziyette idi; o dere- ce ki istasyondan karşı tarafa ya- ni yirmi metre ilerisinden bir eve gitmek için göbeğe kadar çamura batmak lâzımdı. K Yolun bu kısmının sahipsiz ol- ması, yani Demiryollar İdaresine mi, yoksa Belediyeye mi ait oldu- ğunda ihtilâf çıkması burasını ih- male bir sebep teşkil ediyordu. Bu müddet zarfında üç beledi- ye reisi değişti, çamur deryası da, günden güne fecaat kespetmekte devam © ediyordu.Nihayet (o be- ledi; reisimizle istasyon müdürü arasında kâğıt- sız, mürekkepsiz, müzakeresiz ve havalesiz, hattâ, dikkat (o buyrul- sun, masrafsız olarak bu mesele halledildi. Ve meydan düzeltildi. İstasyon idaresi kömür moloz- larını teberrü etti, belediye bir kaç çöp arabasile bir kaç amelesini tahsis eyledi, biraz kum getirildi, çukurlar, hendekler doldu; hayır seven müteahhit te iki gün içi silindirini vakfeyledi, tesviye ya- pıldı. Diyaribekir - Muş yolu açıldı MARDİN, (Milliyet) — İki se- ne evvel açılmasına başlanan Di- yarbekir — Muş yolunun tesviyesi bitmiştir. Diyarbekir - Hanı -genç üzerinden geçen bu yol Diyarbe- İ kir ile Muş arasındaki şimdiki yo- | lun yarısı kadar kısadır. ke Afyon Afyonkarahisarda AFYON, (Milliyet) — Afyon Halkevi şuurlu ve verimli bir plân dahilinde sessizce çalışmaktadır. Zengin ve muntazam bir kütüp. hanesi vardır. Günün her saat ve dakikasında muhakkak büyük sa- londa bir çok gençleri mütalea ile meşgul görürsünüz. Fransızca ve usulümuhasebe ve yeni ölçüler ü- zerinde açtığı kurslardan bir çok vatandaş istifade etmişlerdir. Af- yon gençliği boş vakitlerinde hal- Afyon Lise hocaları, bu seneki Afyon lisesi imtihanlarını bi tirmişlir. Talebe kampa çıktı. senin kıymetli müdürü Sami B.in ve heyeti talimiyenin candan gay- retlerile bu sene Lisenin 1 inci dev resinden 35 ve ikinci devresinden Aydında hakimiyet bayramı AYDIN, (Milliyet) — Milli ha- kimiyet bayramı çok neşeli geçti. Aydın, baştan başa — bayraklarla donatılmıştı. Gece şehir elektrik- lerle tenvir edildi. Belediye ve Halkevi meydanlarında meş'ale- ler yakıldı. Öğleden sonra Halkevinde bay ramlaşıldı. Akşam bir toplantı ya pıldı. Muzika istiklâl marşını ve Cümhuriyet yeminini — çaldıktan sonra Halkevi reisi avukat Nep'et Bey milli hakimiyetin ilânı günü- ne ait hatıralarını anlattı. Güzel sanatlar şubesinden Hü- seyin ef. piyano ile bir konser ver di. Bundan sonra bando zeybek ve milli rakılar çaldı. Gençler geç vakte kadar milli rakıslar oyna- dılar, ve eğlendiler. Milli bayram ve tezahürlere karşı gençlikte görülen şuurlu alâ ka, iftihare değer. Yarınki nesli yetiştiren Cümhü- riyet mekteplerini ve onların feda kâr muallimlerini takdir ve şük- ranla anmağı bir borç sayarım. Sesi Gireson Valisi GİRESON, (Milliyet) — Mezu nen Ankarada bulunan © valimiz Salih Cemal Bey bu haftaki Cüm- huriyet vapurile buraya ( geldi. Valimiz, vapurda Alay kuman- danı, Fırka erkânı, Bele: Ti- caret Odası reis ve © ai ile İş Bankası müdürü ve hükümet er- kânı tarafından karşılandı. Vilâ- yetimizin en verimli kazanç kay- nağı olan fındıkların imari ve has- talıkların iyileştirilmesi için Gi sonda çalışan mücadele teşki na gösterdiği çok kıymetli alâka ve yardımdan dolayi Ziraat Veki- li Muhlis Bey valimiz Salih Ce- mel Beye bir takdirname gönder- li, halkevi çalışıyo! Halkevi çalışıyor. kevi kütüphanesinde mütalea ve spor hareketlerile uğraşıyorlar. Bu meyanda Güzel Sanatlar şü- | besinin sırf halk ve mahalli türkü- lerle uğraşan ayrı bir grupu var- dır. Bu grup sayılı musiki üstadla- rmdan Feyzi Beyin idaresindedir. Bu zat Afyonda ücretsiz elliyi mü- tecaviz gence musiki öğretmiş ve tam yatiştirmiştir. Hâlâ bu uğur- da çalışmak ve yetiştirmekle zevk almaktadır. mezunları Meb'us Ali Bile birlikic 28 efendi mezun olmuştur. İhtiya ca kifayet etmiyen pansiyon teş- kilâtı bu sene tevsi edilecektir. Büyük bir pansiyon yapılması i- çin keşfi yapılmış ve Vekâletten tahsisatı da gelmiştir. Aydın Halkevi kütüphanesinde AYDIN, (iMlliyet) — Halke- vi kütüphanesine Haziran ayı zar fında 932 yürttaş gelmiş ve 30 zu roman, 70 şi edebiyat, 71 i ansik- lopedik eserler, 74 ü ilmi esereler, 79 u sıhhi eserler, 66 tarihi eser- ler, 65 muhtelif eserler ve 486 sı da gazete okumuşlardır. Bunların 171 i muallim, 378 zi talebe, 195 şi memur ve 188 zi sa- ir meslektendir. Haziran ayı içinde Aydm Hal- kevi sıhhi müzesine 112 kadın ve 205 erkek olmak üzere 317 yurt- taş gelmiştir. Andifli doktor isteyor ANDIFLİ, (Milliyet) — Bura- da sıcaklar birden bire yükselerek hararet gölgede 37 dereceye ka- dar çıkmıştır. Kazamızda hükümet doktoru” nun bulunmaması yüzünden has- talananlar Meis adasmdaki İtal- yan doktorlara gitmektedirler. Paramızın ecnebi memleketlere gitmemesi için kazamıza bir de hükümet doktorunun tayinini hal kımız sabırsızlıkla beklemektedir. mi Bir fahişenin ölümü TOKAT, (Hususi) — Tokatta serbes hayat süren âlüfte kör Mü- nevver isminde bir kadın 3 tem- muz gecesi son derece serboş ol- duğu halda elindeki su bardağı i- le gelen geçene sarkıntılık yapar- ken on metre yüksekliğindeki pen cereden ansızın yere düşmüş ve düşer düşmez ölmüştür. Bu kadn şimdiye kadar yedi kişinin başını yemiştir. Beş genç onun yüzün den katil olarak Tokat hapishane sine düşmüştür.