Uçku savma (1) işinde günden güne terakki var. Bellidir, ki uçkulara karşı İl sıtası vardır: Biri makineli tüfek. Makineli tüfek- ler, 1000 metre yüksekliğe kadar uçan uçkulara ateş edebilirler. Bu yüksekliğin yukarısında uçan- lara karşı ise uçku savma toplları kullanılır. yerden havadaki Gelecek bir savaşta, havadan saldıracak yağı(2) uçkularınm çok büyük tesirler yapacağını da- ha şimdiden kestiren bütün me deni milletler, yerden havaya kar şı koyacak güçlü bir pusat yarat- mak için geceli ve gündüzlü uğ- raşmaktadırlar. Uçkular, çok hız- lı gider, istediği zamanda ve yer- de havanm içinde dört bucağa doğru manevra yapabilirler. Bu yüzden onlara atilan her atığı(3) isabet ettirmek güç bir iştir. İsa- bet etse de, can alacak bir yerine rastlamadıkça uçkuyu düşürmek wümkün olamaz. Bu güçlüğü da- ha canlı olarak anlatmak şu hesapları yapalım: Büyük Avrupa savaşının ilk devrelerinde, 1917 yılında, İngi- liz topçusu tek bir yağı uçkusunu havadan düşürmek için ortalama 8,000 atık yakmağa mecbur olu- yordu. 1918 yılında bu işi daha az ile yani 4500 atıkla başarabil- miş, 1918 yılı unda ise ortala- ma 1500 atık kâfi gelmiştir. Fransız topçusunun hesabına göre ise, savaş başında, tek bir Alman O uçkusu düşürmek için 11,000 atık yakmak lâzım gelmiş- ken savaş sonunda bu iş 4,000 a- tıkla görülebilmiştir. Hattâ 1918 yılında, Fransızlar, ellerindeki 800 uçku savma topu ile 220 Alman uçkusunu yere. indirmişler, o Al- manlar ise 2758 uçkusavma topu ilemüttefiklerin 758 uçkusunu o düşürmüşlerdir. Gö- tülüyor ki, büyük (savaşın 80- nuna doğru yerdeki üçku savma pusatmın tesiri gittikçe artmış ise | de ortalama hesap ile gene tek bir uçkuyu indirmek için 1500 a- | * tık sarfetmek lâzım gelmiştir. Her atığın paraca değerini beş Türk lirası kabul etsek 1500 bir | uçkuyu vurmak için 7500 lira ha- | vaya atmak gerek oluyordu. | Savaştan sonra ise uçkuların hızları ve yükselme kabiliyetleri | çok artmış olup bu keyfiyet onla- ra yerden atılan silâhlarla isabet ettirmek ihtimalini (azaltmıştır. Fakat öte taraftan da uçku sav. ma topları gittikçe ilerlemiştir. 1930 yılında, 75 milimetrelik bir İngiliz Vikers uçku savma topu ile bir sinema ateşi yapıldı. Amaç olarak altr metre uzunluğunda bir kumaş parçası kullanıldı. ve bu amaç bir uçkuya bağlanarak çe- kildi. Elde edilen neticeler şun. | lardır: İ (1) 2000 metre yükseklikte, | 3,000 metre uzaklıkta, saatte 160 kilometre hızla uçan amaca 70 a- | tık atıldı. Bunlardan 54 ünün ya- (1) Uçku savma — Tayyare | def'i İ (2) Yağı — Düşman. | ki, yağı uçkularıma karşı | cetveller ni yüzde 77 sinin tesir ettiği ka- bul edildi. (2) 1500 metre yükseklikte, 5,000 metre uzakta, saatte 300 ki- lometre hizla uçan bir amaca atı- lan 24 atıktan yalnız yedisinin ya ni yüzde 29 unun tesirli olduğu görüldü. Bu İngiliz uçku samva topları çok mükemmel uzaklık ölçer âlet- lerle donatılmışlardı.. Iraklık ölç- me, nişan alma, ve ateşleme işleri hep elektrik ve otomatik hesapla yapılıyordu. Bu topun başlangıç hızları saniyede . 880 metre," atış erimi (3) 14,000 metre, yüksekli- ğe atış kabiliyeti 10,000 metre idi. Bu toplar İngiliz ve Amerikan or- dularında vardır. Türk ordusu da böyle pek yüksek evsaflı uçku sav | ma toplarile donatılmıştır. İleri- de bir savaş halinde bu toplarla yağı uçkularma karşı muvaffaki- yetli dögüşler yapabileceğiz. Fakat bunu da unutmamalıdır en vuruşku vasıtası yerdeki uçku sav ma topu değildir, uçkunun kendi- sidir. CİNOĞLU F Harp malüllerini davet Askeri tebilgat Eminönü askerlik şubesi reisliğin. lesinin 27-6-933 tatih ve 1443-21109 No. İı emirlerine at fen şubemizde kayıtlı malâlin askeriye 10-5-933 mü akşamına kadar her gün saat 13,30 dan 1730'a kadar acilen şubemize mü racaatları. Bu tarihten sonra müracaat kabul edilmeyeceği gibi 933 sene miyasini dahi müracaat etmeyenler a. lamayacaklardır. müsadif perşömbe gü ikra istida lâlü olduklarına dai; ye müracaatları mecburi kâleti celilece tanzim edilecek esnayı tetkikinde harp ma lâlü olmadıkları tebeyyün edecek kim selerin almış oldukları: ikramiyeleri tekalit maaşlarından kat'edileceğinden ında harp cephezin e, dahilt tedibat » b darp olup # müsade. rde vazife esnasında #nalı etmeleri mecburidi kaldıkla | ealüller çahıslarma ait | ı huviyet vara- amma | ait raporları ile birlikte mü- racaatları mecburi olduğundan noksan vesaikle müracaat edilmemesi, 4.— Şehit yetimlerinin ikramiye def terleri her nekadar tasdiki vekâlet pe- nabi iktiran etmiş isede Zir nüz havaleleri gelmediğinden | nin geldiği zaman tevızat günleri ayrr | €a gâretelerle bildirileceği ilân olunur, Harik Hayat Sigortalarınızı Galstada ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiye fasıla icrayı ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon: Beyoğlu 4.4888 (3) Erim — Menzil, Milliyet'in edebi roman: YAYLA KIZI. — YAZAN: Aka Gündüz. — yor musun? Yaz gelince elbise a- İsyor, kış gelince kışlık alıyor, ki- taplarını bize kadar gönderiyor. Vekilin rüyasından bile geçmi. yen şeyler ana kız arasında olmuş bitmiş işler sayılı Ablası onun için Benzigül'ün vakit vakit baş kaldırışlarına göz yumuyordu. Darıltmak işine gel miyordu. Vekil karısı olunca dir- sek çevirmesin diye. — Benzigül! Koş! bırak enişte- ni. Kedi minderin köşesine çiş et- ti. Benzigül ilk defa apaçık isyan etti: — Gitmiyeceğim! Bıktım artık! Enişte! size haber veriyorum işte: Öksüzsem öksüzlüğümü, fakirsem fakirliğimi bileyim. Abla ana ka- | pısında çektiklerim yeter. Vallahi billahi kaçar giderim. İnsaflı bir efendinin çocuklarıma dadılık et- sem bir entari ile iki lokma ek- | laka bir adam bulmalı, 27 yım? Kedi çişi mi kürutayım? Ya bir adam bulursunuz ya ben yok o- lurum. Ve hüngür hüngür ağlamağa başladı. Annesi Benzigül'den yana çıka- madı. Rüküş çok hırçındı, ikisini birden kovuverirse nerelere gider- erdi? Abla da düşündü. Ağız da- aşını ileri götürmedi. Beye, eve, çocuklara kim bakacak? Müdür Beyin bu öğle yemeği de zehir zemberek olmuştu. Hangi gün olmazdı ki. Cesaretini topladı: — E..y! Dedi. Ne oluyorsunuz? Derdiniz ne? Karısı başladı: — Benzigül'ün hakkı var. Mut- — Ben üste bir de hizmetçi pa- rası veremem. <6 İ merhemlerle oya! İder. L37, GÜTLE Sinirlendiren ve sıkıntı veren rahatsızlıklar Sinir rahatsızlıklarından bahse- derken bunların ekseri bir uzvi se- bep tesiri altında bulunduğunu söy. lemiş idik. Her vakit değilse bile çok defa bu sebep hazım borusunun son parçasını teşkil eden kalın bağır- sağın nihayetindeki meni müstakimde- | dir. Şayanı dikkat olarak bu rahatsrza tutulanlar ekseri asabi merkezlerine aksi tesir netcesi sinirden muzlarıp olurlar. İşte en ziyade tutulanların sinir rahatsızlığına sebebiyet veren ve vücüdümüzün aşağı kısmında zu- bur eden bu münasebelsiz haller iki tanedir. Bunlar esasen o kadar ehem miyetli olmamakla beraber vaktinde i ed ve yoliyle teda ez ve çaresine balılmazlar ise sirleri dolayısile sıhhatımızın pek bü yük düşkünlük ve nluğuna s6 bebiyet verirler. Bu münasebetsiz hal | ve illetlerden biri fistül, diğeri | ba- sur memeleridir, Bunla zaman görülür ve herkes tutulabilir ve her ikisi de kolay tedavi edilebilir. . Bu Bunla beraber aylar ve hattâ sene- lerce bunların srkıntınını çekerler ve ıstraplarına katlanırlar da çaresine bakmak için bir hekime müracaat et miyenler çoktur Bir takım sular ve rlar ve daha zi- örine aka te- fenalaşmasma meydan verir- ler. Fistüller kalın bağırsak deffüha- cet esnasında harekete kit pek şiddetli ağrılara sebep oldukları | gibi istirrbat halinde dahi ağrılar vakit vak't nöbetle teşennüci (şel de ldan muztarıp ol kadar bağırsak- o kismını faaliyete getirmek- ten çekinirler. Bu suretle inkibaza meydan verirler. Zaten fistülün asl sebebi inkıbaz olduğu için daha yade rahatsız bep olurlar ve bu veçhile içinden çıkil- maz bir hal olur. Basur memeleri ekseri o kadar şiddetli ağrılar yapmazsa da buna mukabil ziyadesile sıkıntılı. ve zah- metli bir ağırlık his ve ıstrabını rirler. Bununla beraber bu illeti çe- | kenlerin ekseri teessür ve heyecanını mucip olan. kan dökmelerine sebep | alur. Bu illetlere pek çok tesadüf olu- nur. İhtimal insanların o kanındaki iç âzası ufki bir vaziyet için tertip ©- dilmişken onların kaim vaziyet almaları bu hale sebep olmuştur. İn- san kısmı diğer hayvanlar gibi dört ayak yerine iki ayak üzerine yürümek imtiyazma malik olmasının cezası- yade ların ir Emorroit denilen basur memele- rinden ısırap ve zahmet çekmeğe değmez. Bunların bazıları şırmgalar ile tedavi edilmekte, şayet bu suret- le tedavisi mümkün değilse ameliy. la çaresine bakılmalıdır. Güzel ya- pılırsa bu ameliyat kadar muvaffa- kıyet ve memruniyetle neticelenen hiç bir ameliyat olamaz. Esasen bü- yük ve ehemmiyetli bir ameliyat ta değildir. Her halde neticesi güzel ve parlak olur. Ve dert dal deha baş göstermez. Büyük ada — Dr. ŞÜKRU ir Kaza ve Otomobil Ünyon Hanında Kâin muamele etmekte olan sa 4030 — Ne amması? Aması maması yok. Bak bakkalımız olacak esnaf parçası Nuri ağalar bile besleme tutmuşlar tepetepe kullanıyorlar. Hem onlar bir karı bir koca. Bak- kal parçası kadarda mı olamiyor- sn? fir hanım büzüldükçe bü- zülüyordu. Bakkal parçası, esnaf bozması lâflarını işidince kendi kocasının da marangoz kalfası ol- duğunu hatırladı. Halbuki bakk Nuri ağakiller çok daha mallı, var- lıklı idiler. Onlara böyleler derler- se acap kendisi, kocası için neler demezler. Esnaf karısı olmakta ne kötü şeymiş! İşte böyle herke- sin ağzında çürük sakız oluyor a- dam. Müdür Bey artık içini döküyor- du. Kimseyi gözü görmiyordu: — Bakkal, bakkal ama, Nuri ağaya borç iki yüze yaklaştı. Es- naf parçası dedikleriniz. evlâtlık aldıkları Petek kızı okutmak için Benzigül'e ayda beş lira muallim- lik parası veriyorlar. İ gün, gün alınca ay sonu altı 9 Temmuz pazar İSTANBUL : | ; Ajanı, Borsa haberleri ve saat ayarı ANKARA, 1538 m 1230 4G 18 « arkestramı Marart Silla Gersswin Fantasia © in Melodi $ £ orkestra müikisi. 2308: Dane me- VİYANA, 518 m Askeri kontur. 21,88: Leonkavalla'men derinden (Baljaçe) operesi (pisi 7 m: Sign musikisi MİLÂNO - 21,48: Ferray'n 2148: (Bambi) inimli opera temsili BUKREŞ, 394 m. 12: Komser, 1 t Hafif slâk parça 45: Dans plâkları radyo orkeatras, 2 10 Temmuz pazartesi ISTANBUL : » der» (Müptedilere mahsu: Ro- kn Dip- Orkestra: Keler Bala ouvertüri mantişoe Lespold Fantasie Polonin Ci Sörünnde İtalirnne Sovea Marrhe The lomat 19, 2 Alaturka'maz. 20,15 » Ajans haberleri VARŞOVA, 1411 e. 21: İki opera temi bum Nebile) 23; BUDAPEŞTE, (Lefioteur) ve (Var : Dans mueikini fersmar. VİYANA; 518 m. 204 Opera parçaları 21,48: Akide neşri yat, 72; Tazannili Viyana musil | Bilizre konferans, 23,25: Siçan musikas, MİLÂNO - TORİNO » FLORANSI 2): Haberler. — Plâk. 22: ver, 2â: Temsil, 23,16; PRAG, 463 2030: İşlav 3: Operet parçaları. 23,15: ılk maariyat, 23: Hafif messiki 34. Hafi musiki. Radyo orkesh Radyo orkestram, 20,25: plâk, 2) i. 21,30: Çift piyano ile konser 10 Temmuz salı İSTANBUL $ Gramofon, Franarzca ders (ilerlemiş olanlara) (Cennet Hanım.) 32, Ajans, Borsa haberleri ve sant ayarı ANKARA, 3538 m. 1230 : Grame'an : Besthovan ouvar- 0,15 : Ajana hal VARŞOVA, 141 m. 31: Senlomik konser. 23: Dans musildsi Temsil (5tüd- Sigam muhiköni. MİLANO - TORINO - FLORANSA 2): Haberler. — Plâk. 21,5: Oparet PRAG, 488 m . 2045: Sele harpa konseri 21: Mizahi meşe riyat, 2420: Ga Ş, Bem. 1$ı Plâk. 1348: Karışık konser. 18: metçi parası verecek... Bu sefer karısı hüngürdemeğe başladı. Yalandan ama. İşi kapa- tıp misafir hanıma duyurmamak i- çin. Nitekim istediği de oldu. Ko- | câsı yemeğini yarıda bırakıp gitti. Misafir hanım da gitti. Üçü başbaşa verdi Hep ablası söyliyordu: — Mutlaka, Petek kız kadar ol- sun birisini buldurmalı. Kız Behzi- gül! Sen ders © verirken Petek'i kandırsana bize kaçsın. — Nasıl olur abla? — Anladım, anladım. İçindeki ni söylemek istemiyorsun. Hani, ayda beş liradan olacaksın da.. — Ne yalan söyliyeyim? orası öyle, Hiç olmazsa ötemeberime yardımı dokunuyor. — Ben sana o parayı enişten- den de alırım. - Verir mi hiç? — Vermesin, ne çıkar. | İşten baş kaldırdığı,dünyayı gördüğü yok ki. Yelek cebindeki ya ri ira bile olur. — Ben elin öksüzünü kandırıp — Gösteriş! Gösteriş! - Ne olursa olsun. Halbuki ben ta buraya atamam. — Ay! Burası zindan mı? Ce- 12 Temmuz çarşamba — | İSTANBUL ; i e e Karaçor (lazım taranan) 18, 5. 1945 : en oüvertere The Stndent iagve Strate valsş ra parçalarından mürekkep BÜKREŞ, 3904'in. 13: Habürler. — Plâk. 13,45: kestra 19.201 20451 lük 71,35: Viyolonsel. 22: Flüt. 277 sikimi, pi 13 Temmuz perşembe İSTANBUL : Hahkkı Bey. Reşat B. ve arkadaşalr. Ajanı, Bor iğ haberleri ve saat ayarı ANKARA, 1538 m, Eğlen | Amsterdamı'dan naklen Asker St sek tazannili komser. 23, dans musikisi LÂNO » ORİNO - FLORANSAT ennile , ksberler. — plâk Zi; İse — Kanser: 2iJ45e Puceini'nin (Ter eandet) isimli operası Halk . anı. 23,20: Orkestra k BÜKREŞ, 194 m 13: Haberler — Plâk. 1345: Plâk. 17,30: çe: | cuk programı. — Ib: orkestrayı 1020 ker | 20 gerin (Walküre) operası Çplâk ile) | 14 Temmuz cuma İSTANBUL : $ Gramoten. i, Sar ÇHamdân Hanım ve Fayda Hanım) $ Oren Hamtmlar he l yanikim BUDAPEŞTE, 589 m. 20,45: Keman konseri. 2125; yodan). 2335: Orkestra Kom VİYANA, Sim, 2025: Opera parçaları. 2205: Propaganda konferansı 23: Plâk konseri, NO - TORİNO - FLORANSA bir temsil, 23 ROMA, 441 m. 2250, Karışık konur. BÜK 3 ik, VAS: Mafif siki, nem maşriyat 2120 meer. 2: Fransız © 15 Temmuz cumartesi İSTANBUL ; $ Gramefen. Fransrzen ders (Müptedil hennem mi? ş — Bilmem orasını. Bize mek- tepte böyle marifetler öğretmiyor. lar. Biz inkılâp nesliyiz! — Hele hele şuna bak. o Ayol bunları git te nutuk verilen mey- e bayram yerlerinde söy- e. — İşte bu kadar. Benim ders günüm. Ben Petek'lere gidiyorum. Eniştesinin fötr şapkasından bozup diktiği bir kenarİr şapkası- nı taktı, çantasını aldı. Topukları- nı tahtalara vura çarpa çıktı gitti. Sokak kapısı gümbürdiyerek ka- panırken ablası homurdanıyordu: — Yezit aşifte! Kızgın şıllık! beş lira gibi beş yüz parça olasın yarı orospu! — Kızım! O da sehin. —Sus sen de! Hep sen şımartıyorsun. Eniştesi o ola- cak hımbılla birlik o İuyorsunuz, bir başımıza etmedi- ği kalıyor kaltağın! Eğer bir daha terbiyesizlik ederse evlâtlarımı ka- ra topraklara gömeyim ki yapaca- ğımı ben bilirim. Saygı, terbiye nedir bildiği yok kahpenin! Ca- | nım çıksın eğer bir daha taham- mül edersem. Sinirlerimi boşan- lüğünü bil. mn yank pim — mn a mi Otomobil idaresinden Caddede, tanınmış maj yepyeni bir otomobil gördük. sonu öttürerek (o önümüzden ağır geçti. Sağımdaki ahbap, © oto hayran kalmıştı: Benim için de ideal, işte dedi. Bir otomobil sahibi olu, Solumdaki ahbap güldü A — Sen de bizim hanım gil | tomebilomani,,ye tutulmuşsuf dini tedavi ettir. — Ne yapayım, kardeşim & * de değil. İnsan malik olamsita! seylere karşı çok haris oluyofitler Bizim hanım da öyle,. âfme sılgıncasına otomobile âşık,. ($u! Kendisile sokağa çıktığımı" man, bir garaja rastiryacağıffat ye ödüm kopar. Uzaktan yeniPa! otomobil görünce hemen yol ğZ tiririm. Otomobile karşı müthüh zâfi var. Görünce âdeta kef kaybediyor. Param olmadığısna den iyi bildiği halde kaç aydildar ri başımın etini yer: İlle küçülr: spor otomobili al diye. İsi — Peki, sen şoförlük bilmelben — Anlamadın mı canım. €keğ mobili kendisi idare edecek!s lom Ben, artık dayanamadım; |dan - Azizim, dedim; bizim bina: lar, evvelâ bizi idare etsinler) kar ondan sonra otomobil idarfrür, kalkışsınlar!.. ay M. SALAHADİ der! ——ceç gilalliyeiz meli olar Arm umdesi “MZLLEYETİ ABONE ÜCRETLERİ! > Türkiye için Hariç iğ NU LK. LK çük 3 oşlığı e 2 Hiyetini kabul etmen. BUGÜNKÜ HAVİ öt B. ve arkadaffi Riza hanım) a ikiye heyeti, haberleri ve sant 20,15 » Aja VARŞOVA, 1441 21: Hafif musiki. 225: Şopenin eseri konser, 231 Dans musikisi. eserlerinden (Feledermanı) opereti VİYANA, 818 m. 'nun hazinesi) isimli Skeş 23: Senfonik konser. MİLANO - TORİNO - FLORANSA Bir Haberler — Plök, haberler 2145: PRAG, 448 m. 20,30: Şarkılı bir temsil, 2140; Banda fi ka, 218: Karışık neşriyat, 23.20: osb BÜKREŞ, 394 m. 13: Haberler — Plâk. 13,45: Plak, 184 # orkestrası 20,25: Plâk. 2045: Ders. 24 sannili konser. 2130: Menoloğ. 22; MÜ vasikisi, rme. Mekteplerde okut. Vekil re gelin etmeğe uğraş. Sonra M sın Petek diye elin piçi için ad# ağız dolusu küfür etsin! Görür sen terbiyesi orospu! Vekile # zasız bir mektup yazarsam avf nu yaladığın gündür. -— Kızım! Yavrum Perihan — Sus dedik ya! Nerede befi mavi dekoltelerim? Sabahleyif şıllığa ütületmiştim. Saat ikide! Zire hanımlara pokere dave vin i Annesi hemen fırladı. Günü ikide giyeceği mavi dekoltelef bulmak için yardıma koştu. 7 başından gitsin diye. Küçük oğlu mangaln kensf da uykuya dalmıştı. Ağlamalaf se işitmemişti. Büyük kız tepten yemeğe gelmemişti. Nef kaldığını soran olmamıştı. Bö anne bir sahan plavın üstüne kuru köfte koyup mangalın allf sürdü, gelince yer. Kızı dekoltelerini giydi. Kr ni podrasını sürdü. Dud. boyadı. Kenarı yapma çiçekli $ kasını taktı. Kolları, yakası bö) ma kürklü mantosunu sırtladı. zire Hanımlara pokere gitti. Annesi yalnız. kalınca ari bıraktığı çorabı aldı, — yamsfi tekrar başladı. (Arkası