i ( ÇOCUK j Fotografın 100 üncü yılı çoklarınız her halde fotoğ- Saypakinası kullanıyorsunuz. Bu |. maş kimi icat ettiğini bili- ba mi Şimdi tam yüz se- di fotoğraf icat edilmiş bu Yor. Geçenlerde Avrupada Page Yıl tes'it edildi. a Nefa prensibini ortaya ko- e se pore Niepce'dir. On bin- li ne insanlar fotoğraf yeri- ğ orlargı 2pılmış resimler kullanı- | al e el işi ressamla- ğa > enzeyişli ve daha sür'at- 7 1 er yapmak çarelerini ara- pa ar deği, ve hatiş bı a için muhtelif aletler kullandı. 18 | 5 E i Aİ and F i i m Niepce ortaya yeni bir e iç çocu Orta halli bir ailenin A alkan en nz idi. Çok | ytandı. Bir aralık yol idi Ni in ein sidiyordu. ye ie re Fotoğrafın mücidi Niepce aka ein elbisesini giyecekti. | “aşka bilâkis günün birinde delir Girip ç ME NE Maherekslize di ve öldü. Bu gı, İbayet tifüse yakalan Ni 1829 ismi: Bp çe abilik ie &€ | eo zamanı maf senraml Svlendi çabaya çekilerek orada | yere a O vakte kadar gemicilik | Fit öden büyü a malak Kardeş Claude'da İstikhy ç itihak etti, İki kardeş adı. Ola leri düşünmeğe baş servetleri de vardı. Öesin zihi İri fikri her iki kar Bul ediy, setini son derece meş- gü Fakat icat ve. ih > er zaman olduğu gil : Yuran bir meslek değil | > myevi cihetlerile uğ- İyad başladı. » X gün dem bil ay isı3 Ğ inl, Sabi manzaların ecza ile litoğrafyaya olmak “p olmayacağını düşündü. Ne a kadar durmadan Muvgçr eden çalıştı ve nihayet Kak oldu, “Mere, 9i Claude da İngiltere gi- riley ge Adamlarını meydana ge- alışı, ifa ile alâkadar etmeğe j Muvaffak“ olamadıktan Küçük borazan dan biri zun müddet bu şirkette kalamadı. 1853 da, yani (bundan yüz sene evvel de öldü gitti. © MEZİYET K. maggı, (Başı 1 inci sahifede) HANIMA: Yılda: rin. hayati değilse bile hiç olmazsa İki odalı apartıman iedanlı at Düzü görmeyim mi? © Siz 240 Tabldot mutfak. a aksız il, eli, halkçı bir adamsı- 60 Hizmetçi | tidar pe times ediniz demiyorum, 12 , Jeletlerden şEliyetime uygun, beni se 24 Elektrik. MZ. Siz hi ği bir tavassutta bu- 12 Su. ört mektubu, fanlı... .. ve söire,, 80 4rop, is basic sapla cevap vermedi. || 100, 1 geni 1 pare, içindedi, “eepleri bu cümleleri- 9 Medi e e Ji iye ları beraber, ve dü Sr eldiven, ralım: in gözleri önünde ey 18 3 iskarpin. ğlünyani bor 44 48 sineme Me vi 6 6 tiyatro, ; mi ii iliyeti o- 20 26 kuvafö i aa Hiç kimseniz yok. 3 emen dey kocanızdızr SAlIMyorsunuz. 6 Ruj, kolonya, pudra. benle e Mete olarak ae ee 5 Bonbon, çikles. Be lira par arak yüz ki yüz on 0 Kitm Gil i, akalay y © her ay elinize geçiyor. RC... lir ve pelarcık or. 1 Nevrozin Celâl iş bu Paracıkla ne yapılabi- et NER lk RA 1. Nevrol Cemal, a b» 14 Ötesi berisi. 880 Topliyalmi. cenin si “eğim Mezi , si eziyet Hanım. Top dr İcenmemel size kalmış bir ii ” Siz ç M yüz seksenden çıkarır: İso- niz bu MüsiniZ. eğ iş Du cebinize tam beş yüz lira kalır. be beş Yüz onbeş lira için değil; | VE bir yılda nasıl yaşadığınızı gö- Gi ifumu beni ale için üç, bet, mi aa Lİ A een N e eğ beş dağ Benç Tük iz ai kale aze İs di E. ii bazların Tüzmeyalzları için yüzen | Ticaret Odas yan bulmuştur: bir ka: bul ye s4 i, | vi bir koca, üç çocuk ancak ve âhım kuruş aylık bil er. ir, a ylak bile diş temizi şe sdeleri, bilgileri, iç | ilan bu az; Bkleryz iş bazi eri yerinde 0- Nesi ve ba | | sahımdan aşa yaşamak için ayda yüz yirmi lira küsur bilmem neye muhtaç- tr. Ve onların zaruri ihtiyaçlarını da anl #ayenleğer kızla. içinde hiç bi İ düşünmeli. söyledik, e Me iy iç bir ta- | lerine öyL Temiyenlere in | o Demek oluyor ki bu para sizin her K sörmüş, lise smiyorlar, i | türlü ihtiyaçlarınızı karşıladığı gü gibi yılda beş yüz lira da cebinize bırakı- yor. Eğer bu ihtiyaçlar yetmez de ayrı- ca bir de kılıbık koca ihtiyacı varsa, ona da Rüfailer karışır. Dünyada hesabını kitabını bilmiyen ben, işte sizin mektuplarınız üzerinde sizin bu hesabımızı gördüğüm smuştum. Sinirle, hiddetle ve size lü- Maya Finn, 7 tı ma topu sekiz dokuz aylık | zumu kadar söverek susmuştum. Bu ia NY on beş Adamcağız ölüyor. Size | yısusumdan da sizin bu hesapları ç- ma in burakıyor; Siz oma, | karacağınızı ummuştum Meziyet Ha- Orun Yıl sonra dı i. mize UZİ Bana de mia ŞAP di | Artık bana vicdansız, faziletsiz, ba zel dansız! Kendi. | miyetsiz demekte tasi sima, © dayağı i ç tamam serbestsi- İnna ayda min ı, kimsesiz, tek bas | BİZ. ; akl Müsiz yüz on beş lira a. | < - Ve artık beni bu toprağm 52 kızları Sema anla ile bırakınız. Eğer zerre kadar müfu- izle pe Attığınız bu vaziyet ve has m, sayılışım varsa, bırakır: Yim me ya > aPabilirmişsiniz? . Söyle | pe ya, Lunları © evler dolum ana, ba pm Pabilirminiz. Hesabı yalı | Büte ele ea Baba besiye. | da hi amir em daha yuvarlak olur. | cayım. şalışan kardeşlerim için har- Bunu Ki? ü 8 yüz on beşten yıl- Hâââ! az kalsın unutayazdım: Sen bana ne milletten olduğunu söyler mi- YÜR seksen tira al Yale a alıyorsunuz. Şimdi sin! O zaman iş ve mütalca değişir. Oyunuz; 1380. winizi gene böylece li ile şirket yaptı. Fakat u. | | Sir John ( Başı 1 inci sahifede ) ayrılmıştır. Arka taraftada ziya- retçiler, Saat tam bir: Gazeteciler birer birer gelerek yerlerini alıyorlar. intihap ettikleri yerlere kartla; İİ ni yapıştırarak bazısı büfeye ini- yor. Bazım koridorda dolaşıyor. Ajanı muhabirleri her dakika te- lefonla hazırlıklardan dünyaya ha ber veriyorlar. Saat bir buçuk: Tek tük samiin gelmeğe başladı. Salonda “her ta- rafta sesin ayni kuvvette işidilmesi için yapılan telefon tertibatı tecrü- be ediliyor. Saat iki: Saminin sıraları be- men hemen dolmuştur. “Yanımda Şarki Brüsyalı olduğunu bildire- rek kendi kendini tanıtan bir ga- zeleci bana uzakta gazeteciler &- rasında oturan şişman bir adamı gösterdi Sabık Şikago Belediye Reisi Gimmy: Walker dedi, Bir Şikago gazetesinin muhabiri olarak konfe- ransa gelmi, Gazeteciler arasmda Lawsanne konfcransımdanberi ( tanıdıklarım var, Bunlardan biri beni tanıdı. İİ Yanıma geldi. On senedenberi gö- İİ rüşemediğimizi, ne yaptığımı Lau- “sarnede yapılan muahedenin nasil yürüd sorduktan sonra: — Müşkül oldu amma iyi ol- du, dedi. Keşke on senedir topla- nan diğer konferanslar da öyle bir semere verse. Sonra gülerek ilâve etti: — On senedir konferansların peşinde dolaşıyorum. Lokarnu, Ce- nevre, Londrada seyyar tulüatçi tiyatro kumpanyaları gibi şehir $e- hir dolaşıyoruz. Saat iki on beş: Murahaslar gelmeğe başladı. Üçer beşer, ayak üzerinde birbirile konuşuyorlar. Saat iki buçuk: o Murahaslarm yarısından fazlası gelmiş bulunu- yor. İşte Alman. Hariciye nazır Von Neurath, ön sıralarda, Fran sız Başvekili Daladier'in etrafıma İİ bir grup toplanmış. İşte Japonlar bir grup halinde dalgın dalın sa- lont tetkik ediyorlar, İşte Sefir Münir Beyin öğle yemeğinde tanı. dığım Küba sefiri. İşte M. Beneş, Murahasların kulaklarıma akse- den sesleri içinde “Paranın istikra- İİ Ee Gümrük tarifeleri”, ,,Mali va- ziyet”, “Buhran”. gibi kelimeler vardır. Ondan bahsettikleri tah- İİ min edilebilir. İçeri iki Arap mu- rahhası girdi. Uzun abalarile ve İ emeşlahlarile herkesin nazarı dik- ka lbetti, Şimdi Yoguslâv Ha- İİ riciye mazırı ile Beneş hararetli bir bahse giriştiler. İngiliz Hariciye İİ nazırı Sir Jolhn Simon ansızın ö- İ nümde peyda oldu. Resimlerden tanıdığım sima. Zihnimde kimin olduğunu araştırırken, yanımdaki gazeteci arkadaşım kulağıma fısıl- | dadı: Sir John Simon, dedi, Hariciye nazırının işi çıkmak için dört taraf tan koşanlar oldu. M. Beneş diğer- lerinden evvel yetişmişti... Bir elile İ işi diğer elile sağ kolunun dirseğin İİ tutarak hararetle sıktı, Bir kaç sa- niye görüştükten sonra ayrıldılar. imon nihayet Japon mu- rahhası Vşii ile takıldı kaldı. Saat 240: — Tevfik Rüştü Bey geldi. M. Litvinof'un sağında yeri- ne oturdu. Tevfik Rüştü Beyin sa- | (Başı 1 inci sahifede) M. Corjin bu suretle hareket edildi Xi takdirde gelecek Pazartesi günü a- sıl meseleye temas imkânı hâsıl olaca- ğını söylemiştir. Komisyon müzakere- lerini Pazartesi gününe bırakmıştır. Maliye komisyonunda da... LONDRA, 16 (A-A.) — Londra konferan maliye komisyonunun bu sabahki açılış celsesinde M, Cox, müm kün olduğu kadar çok çalışılmasını | Londradan mektuplar “Konferans nasıl açıldı? Hiç bir konferans siyasi adamları böyle bir araya toplamış değildi ve imkân görüldüğü derecede az söz ' söylenmesini tavsiye etmiştir. M. Cox, vakitten istifade. hususu- sunda sabrın büyük bir ehemmiyeti ol duğunu, milli vaziyetlerin kavranılma sının da çok değerli bir şey olduğunu kaydetmiştir. Komisyon bu sabahki toplantısın- da lüzum gördüğü tâli komisyonları il içtimamı Pazar- 16 (A.A.) — Para işle- F : Fransız İ miştir. Bu vaziyet Fransız ve Ameri- © sat konferansında söylediği nutukta AA ge e liğe ae LONDRA: Ahmet ŞÜKRÜ ğında da Münir Bey oturmuştu. İl Bir milyar sekiz yüz milyon insanı ve altmış altı milleti temsil eden murahhasların hepsi şimdi hazır- dır. Bütün murahhasların saat iki kırkta Mazır bulunmaları bildiril mişli, Saat 2.50: Mikrofon ile bütün fi murahhasların yerlerine oturmala” rı bildirildi. Herkes yerine otur. muş Bulunuyor. Fısıltıdan başka İİ 4gs yok. Saat tam üçe iki dakika var: | Kapının yanındaki sıralarda kıyam |İ Kral Georges refakatinde İ Başvekili Mac Dönald ile |İ Milletler Cemiyeti umumi kâtibi olduğu halde içeri girdi ve doğru kürsiye çıktı. Hiç oturmadan elinde bulunan bir küğttan okumağa başladı. Kral bonjür giymişti. Nutuk ayak- ta dinlendi. Yavaş yavaş söyliyor ve her kelimenin üstünde duruyor- du. Murahhaslara hoş amadi be- yan etti, Buhrandan bahsetti. Kon- feransı açtığını söyledi. Kenferan- sın mesaisini yakından takip edi- leceği bildirildi. Sonra sağında bu- İuhan Mac Donald'a oturmasını is ğuna oturdu. Bunun üzerine bü murahhaslar da yerlerine oturdu- lar ve kralın nutku Fransızçaya tercüme edildi. Nutuk tercüme edi- lirken kral ve yanmdakiler dim dik oturuyorlardı. Tercüme biter bitmez, beşinci George sağında ©- turmakta olan başvekiline doğ- ru döndü. O da başını sallar sallamaz, kral kıyam etti. Ve mu- rahhaşlara doğru iki büklüm eği- lerek çıktı gitti. Bütün bu mera- sim tam 18 dakika sürdü ve kra- rın girişi çıkışı hakikatten ziyade rüyaya benziyen bir hâdise gibi seçti, Bundan sonra kral ile beraber dışarıya çıkan Mac Donald geri geldi, Kürsüye çıkarak nutkunu “okumaya başladı. Kelimeleri birer birer telâffüz ediyor ve bazılarmı bağıra bağıra söyliyordu. Bilhassa beynelmilel borçlara tomas eden cümleleri bağırarak telâffüz etti. Mac Donald dünyanm vaziyetini çok kara gösterdi. — Medeniyet tehlikededir, dedi. Bütün devlet leri el birliği ile bu vaziyete bir ça- re bulmak için çalışmağı davet et- &. Nutkunun sonlarına doğru Mac | Donald, kilisede dua eden bir pa- pas vaziyetinde konferansın mu vaffakiyetle neticelenmesini diledi. Yirmi dakika kadar söylenmesi ve yirmi dakika da Fransızçaya tercümesi süren bu nutuktan sonra kisa bir teneffüs yapıldı. Celse Mac Dönald'ın tokmağile tekrar a- çıldığı zaman, murahhasların Ye” rm Börlinde yoktu. İsimlerin bi- ret birer okunması ve itimatname- leri tetkik komisyonunun teşkilâ- tmdan ibaret olan bu celsede bu- İunmak İüzümunu hissetmiyenler koridordaki büfeden atıştırıyorlar- İl du. İtimatname komisyonunun inti- habındâri sonra konferansı mütat encümenlere ayrıldı. Ve dünya ik- usadiyatının düzelmesi yolunda yapılan mesai bu günlük kâfi gö- | rüldüğünden heyet dağıldı. aşlıyor “kan murahasları arasında bazı müş- külât baş göstermiştir. Komisyonun ehemiyetli bir çıkmaz la karşılaşması muhtemeldir. Reüter ajansının aldığı malümata göre bu müşkülât para kıymetlerinin tesbiti hakkında bir anlaşma elde et- mek maksadiyle Amerika murabas heyetinin dün yaptığı teşebbüsü Ame- rikan hükümetinin tasvip etmemesin- 'den ileri gelmektedir. M. Hull, Vaşingtondan talimat gel beklediğini söyle- mahfelleri- Bu mahfel mesini sabırsızlıkla ni endişeye düşürmektedir. lerde hâsıl olan Yemen hariciye nazırın natkır LONDRA, 16 (A. A.) — Yunan Ha riciye nazırı M. Maksimos, cihan ikti Dünkü maçt a Fenerbahç 0-0 berabere kaldı Lik maçları bitti ve Fenerbahçenin İN üç takımı şampiyon oldu Muhafız gücü bi siktercitert İzmit. (Başı 1 inci sahifede) B takımı lik maçını itinam ederek kendi ikinin 1933 senesi şampiyonu oldu. Bu takım likteki bütün rakiplerini iyi sayı farkile yenerek yukselmiş ve iyo- mayı kazanmıştır. Oynadığı 12 macın iki İ tanesinde berabere kalmış ve diğerini © hepsini kazanmıştır. Bu muvaffakiyetten dolayı, Fnerbahçe B takımı gençlerini tehrik eler. sz Günün ikinci maçı Altınordu - Anado- lu takımları arasında oynandı. Oyun ilk dakikalarında Altmordu talamı cok can- k oynanmaga başladı Bu sistemin mükâ fatını da görmekte geçikmediler, Bir a- ralık sağ içeri topu kaparak çok soğuk kanlılıkla kaleye kadar virdi ve oyunun 4 üncü dakikasında ilk solu attı, Bunun üzerine Anadolular bir az canlandılar. Fakat Altmordulular iyi oynadılar. An- cak ikinci devrenin sonunda altinordu sa hadan çekildiği için oyun bitmedi ve oyun seremoni ile neticelendi. Günün son maçı Fenerbahee birinci takımı ile Beşiktaş birinci takımı arasın. da oynandı. Bu #enehin en mühim macı olduğu i- gin, dâha örken #satlerde stadyom dol- mağa başlamıştı. Maç <antine daha bir buçuk saat varken tribünlerde oturacak yer kalmamıştı. Yer yer bu büyük macin heyecanı ile toplanmış olan meraklılar, biribirlerile maçın neticesi hakkında münakaşa edi- yorlardı. Stadyomda, büyük maçlarda bâkim olan hava var bütün seyirciler bu büyük maçı düşünüyorlar, Beşiktaşın bu | son günlerde düçar olduğu felâketten sonra nasıl bir oyun oynayacağı herkes tarafından merak edilmekte idi. Nihayet taraftarların çilem? tezahüra- lu arasında her iki takım da sahaya çık tılar. Maçı İstanbulspordan Kemal Ha- lim Bey idere ediyordu. Her ikitakım — dizildikten sonra bir düdük öldü ve merhum Serefin hatırası” na hürmet olmak üzere bütün stadyom | iki dakika sustu, Beşiktaşlılar siyah for- ma İle çıkmışlardı. Buna mukabil fener- lilerin göksunde siyah kokart vardı. Oyun Beşiktaşım hücumu ile başladı. Top soldan kaleye kadar geldi. Muzaf- fer yetişti tutdu. Top ortada dolaştı Fe- nere avut oldu. Beşiktaşlılar cok canlı hücum yapıyorlar. Sağdan gelen bir hü- cum Beşiktaş kalecisi tarafından bloke edildi. Bu arada yine hir Fener hücumü sağdan geldi. Muzaffer topu çok hava. landırdı avut oldu. Hücumlar sarı lâci- vertliler tarafından yapılıyordu. Bu ara- da Fenerliler oldukca büyük bir tehlike atlattı. Eşrefi soldan çektiği sıkı bir şüt kale direğini yalayarak avuta gitti. Her iki takımda çok sinirli ve güzel oy- sıyorlar. Bilhassa sağ açıkları çok iyi, Beşiktaşlılar çok enli oynıyorlar. Fener liler hücum ya, ına rağmen henüz kat'i şekilde bir anlasın tesis edemedi- ler. Oyun mütevazin. Fakat sarı lâcivert- liler hir az ağır Eyniyorlar. : Oyunun zechii bir az Fenerbahçeye döner gibi. leşiktaş forvertinin güzel oynamasma rağmen muavin hattı pek iyi oynayamı- «— ———— Yunanistann mesai iştirakinde bulu nacağını konferansa vadetmiş ve de- Bundi z nistan mali vaziyeti sapi ilâ” takım izahat vermiş ve #9 r ve etmiştir: iatlerinin çöküp yıkılma- fini örizler hakkında kon- bir tesviye sureti aramağa mecbur bı- Yunan hükümeti mali muvazene- sini eski haline getirmek için hiç bir i ihmal etmiyecektir. M. aMksmos, Yunan hükümetinin beynelmilel tesanüde (olan itimadını teyit ederek nutkuna bitirmiştir. M. Mac Donald nikbin ) :diğini bildirerek demiştir kiz — Bu konferansm şimdiye kadar ğim en işe yarar ve en ça konferanslardan biri ol- yor, Fenerbahçe bir an sıkıştı. Beşiktaş. tan Hayati bilhassa çok iyi oynıyor. Bu arada Beşiktaşlılar bir hücum esme sında bir gol attı. Fakat yanlışlığı ha- kem gördü. Beşiktaş hâkim oynamağa başladı. Feneri sıkıştırıyorlar. Oldukça mühim tehlikeler ihdas ediyorlar, Fener bozuldu. Top hep Beşiktaşlılarda. Haf hattı oynamıyor. Bu aradı çek müsait vaziyette çekilen hir sütü Hüsamettin yerinde vurarak kurtardı. Mukabilinde Beşiktaş kalecisi süzel bir alarm durdur- du. Oyun mütevazin. Fenerbahes kor- ner oldu. Gene büyük bir tehliksyi Fe ner şans yüzünden atlattı, Fener bir az oyununu düzeltiyor. Burada - haftaym bitti. Netice 0 — 0. İkinci devre Oyun gene ayni şekilde başladı. Fe- nerbahçe bir tehlike atlattı, Esat müstes. na, Fenerbahce haf hattı hiç oynayama- yor, Oyun Beşiktaşlıların lehinde cere- yan ediyor. Şeref Eşreften gelen güzel bir pası topu havaya atmak suretile he- ba etti Hücumda Beşiktaşlılar ağır ba- sıyorlar, Fikret cok müstesna oynıyor. Beşiktaşlılar cember altma aldılar. Fenerin aleyhine bir korner oldu. Be- şiktaşlılar firsatdan istifade edemiyor Hüsamettin gene bir kafa pasmı kornere aldı. Beşiktaşlılar korneri atamadılar. Derken bir frikik oldu. Hakkı bunu da kalenin üstünden attı. Fenerliler iyi bir hücüm yaptılar. O- yun İehinde... Niyazinin bir hücumu avta gitti. Beşiktaş sağaçığının bir hücumu gene Şeref tarafından yük- sek atılmak suretile kaçırıldı. Fenerbahçe iyi oynamağa başladı. O- yun canlanıyor, Oyunun bitmesine 20 dakika var, Fener canlandı. Beşiktaşlılar da şaşırdılar, Fenere bir frikik oldu. Hakkı cekti, Hüsamettin kurtardı. O a- rada topu kapamıyan Eşref, Hüsamettin gelince vurdu. Kaleci elinden sakatlan- dı. Sakatken gene oynayor. Hüsamettin bugün fevkalâde oynıyor. Oyun Beşik- taşın lehinde... Lâkin Fenerliler iyi ve sıkı bir müdafaa yapıyorlar. Oyun biti. yor. Nihayet bitti Fener şampiyon oldu. Muhrfız gücü bisikletçileri şehrimizde Dün Kadıköyde Fenerbahçe stadına Türkiye turuna başlamış olan muhafiz güçü bisikletçileri geldiler. Saat 10 da Bostancıya ulaşan musabıklar orda Be lediye reis muavini Hamit, mmtaka ikin ci reisi Fethi Tahsin, Halkevleri © spor teşkilâtı reisi Sami Cemal Beylerle, Hi- lâl klübü hüesası ve sporcuları tarafın- dan karşılanmışlardı. Orada bir müddet istirahat ettikten sonra 12 kisinden mü- rekkep olan kafile Fenerbahçe stadına doğru yol almağa başlamıştır. Kafileye mülâzim Rafet Beyle, mülüzim Nüzhet Bey riyaset etmektedirler. . Fenerbahçe klübünde bisikletçiler klüp azaları tara: fından karşılanmışlar ve kendileri izaz ve mi Kafile reisi Refet Beyle seyahat hak. kında konuştuk. Bize unları söyledi: —— 3000 kilometrelik Türkiye turuna Samsundan başladık. Bir haziranda ora 'dan hareket ettik, bugün İstanbuldayiz. Yolda çok mesakkat çektik. Hemen he- men diyebilirim ki bu 15 günü 12 günün yağmur altında geçirdik. Buradan Çatalca - Çerkes köy, Kırk. lar eli - Edirne etaperı ikmal edeceğiz. Ondan sonra Çanakkaleye inip telrar geçerek cenubu takip ederek gideceğiz. Burada Türkiye turün ilemal etmiş olacağiz. Gelecek sene buradan aelimele e m gideceğiz ve tur Türkiye Olimpiyat komitesi umumi kâtipliğinden t ahli 16 AL İyal enten T el olimpiyat komitesi Türkiye. Beynelmi