İstiklâl mücadelesinde gerillâ (çete harbi) a Kâzım Karabekir Paşa beşinci mek- tabunda Gazi Hazretlerinin 29 mayıs 1919 da Üçüncü, On beşinci ve Yir minci Kolordulara yazmış olduğu di- rektifi on numaralı vesika namı altın- da yazdıktan sonra altına şunu ilâve Debarkmanlara | gelince: Ben İl devletlerinin aleyhimize harekete ge- çeceklerini bugün dahi tahmin etmi- yordum. Aalı esası tahakkuk etmiyen şayialar üzerine kıtaatımı çe- te halinde dağıtmak inhilâlini ve bir Ermeni taarruzuna mukabele edemi- taarruzu hazrılığında çin bu emri mevkii taşıyi v iktidarından da derin bir şüpheye Nasıl düşmiyeyim. .. Geliniz, bir | xere o zamanki vaziyeti / kısaca bir »re daha gözönüne getirelim: ... yettardırlar. Bu cümleden olarak İs- tanbul kuvvetli bir ordu ile işgal edil- miş. İzmire çıkardıkları Yunan or- dusu işgal kolları ile (Manisa) ve (Ay- alay düşmana ilk kurşunu sıkarak Ga- zi Hazretlerinin da buyurdukları üze- re İstiklâl Harbinin ilk kıvılcım tu- tuşturulmuş... (Antalya) daki İtal. yan kuvvetleri Konya isti ii Şimale doğru işgal ve nüfuz mıntaka- larmı büyültmekte. .. Kilikyadan iti baren Cenup hudutlarımızda Fransız kuvvetleri ve Ermeni gönüllüleri (An- Pontos gayesi için hazırlanmış olan Şarki Karadeniz Rumları, bu emelle- rinin tahakkuku peşine müle- madiyen çalışmaktalar. . Bütün de- nizler ve deniz vesaiti hanımların elin- de... Ve memleketin bâtün düğüm ve çözüm yerleri İtilâf devletlerinin birer kuvveti tarafından tutulmuş bu- Tunmakta.. Hilâfet makamı ve İstan- bul Hükümeti İtilâf mümessillerinin esiri bulunmakta... Bütün (bunlar karşısında yegâne maddi kuvvet ola- rak Harbiumumiden yorgun ve — çok zayiatli çıkmış ordumuz. . . Bu ordunun vaziyeti deo zaman söyle idiz A. — İkinci Ordu o Müfettişliği; merkezi Konyada. Bunun 12 nci Ko- lordusu Konya, Afyon, Denizli ve ha- valisinde. Yirminci Kolordusı, Ankara, Niğ- de ve havalisinde. . ordu merkezi Sıvasta ve kıtaatı bu havalide dağınık. . C. — On beşinci Kolordu merkezi Errurumda ve kıtaatı Bayezit - Ha- sankale - Erzurum - Trabzon ve hava- eti, baskın tarzda uğradığı bu ani kurtarmak felâkette ancak azimkâr namuslu ellerin milleti, kısa ve doğru yoldan hukuk ve i müdafanya sevk ile kabil olabileceğine karar ve- ren Mustafa Kemal bu vaziyet karşı” Ermenistanı kur. Hükümetini yaralınak sında, mak, Pontos Milliyetin edebi Romanı: 111 MİLLİYET SALI gin bu emri mevkii tatbika koymadım, demesi de ispat eder... ... Gazi Hazretlerinin 29.8.338 tarihli direktifi bu maksat ve esaslara göre her tarafı iyice düşünülmüş | ve ona göre hazırlanmış bir plân ve tertiba- ta çok veciz bir örnektir. Düşmanlar bizim bu zayıf vaziyeti- miz karşısında galibiyetlerine ve kuv- vetlerine dayanarak hattâ İngiliz nü- fuzu altındaki İran hududu dn dahil ... Böyle bir plân da şu esaslara isti- nat eder; A, — Maksadım nedir? Maksadım: İtilâf devletleri ile ve onun öncü ve faal kuvvetlerile Türkiye, yokedilmek hakikatine karşı, vatanı kurtarmak. . Beni düşmanlar bu maksadımdan nasıl menedebilirler? Bunun için: ne yapabilirler? olunurken düşma- bittabi bizim tarafımıza geçmi saba katılmamış herhangi bir hasım hareketi karşısında kalınmak tehlikesi bertaraf olunmuş olur. Bu, gerek (istrateji) de, (o gerek (taktik) te hiç değişmiyen bir prensip- tir. Düşman en zararlı olarak gördü- üz ve ona göre hazırlandığımız hareketi yapmazsa bundan hiç bir za- rar gelmez, fakat herhangi eksik mülâhaza ve düşünce ile düşman bu- nu yapmaz, binaenaleyh buna karşı tedbir almıya lüzum yoktur o demek sevk ve idarede en büyük Bilhassa bir milletin tarihini kurtar- hatadır. | mak ve yaşaması sebeplerini temin ct- mek mes'uliyetini alan bir kumandan için, bu en büyük bir gaflet olurdu. İşte dünya askerliğinin değişmez bir prensipp olan bu temele dayana- rak diyoruz ki: Közim ir Paşanm, “Debark- manlara gelince; ben İtilâf devletle- rinin aleyhimize hareket edeceklerini bugün dahi tahmin etmiyordum. Aslü esası tahakkuk etmiyen bu gibi sayi- alar üzerine kıtaatımı çete | halinde dağıtmak, inbilâlini ve bir Ermeni ta- arruzuna mukabele (o edemiyecek bir hale gelmesini mucip olurdu. o Ben geldiğimdenberi bir Şark taarruzu ha- zırlığında bulunduğum için bu emri mevkii tatbika koymadım,, demesi bu sebeple Üçüncü Ordu Müfettişliği den almış olduğu direktifi i, aflarma mı söyl mağruren söy- demesi, liyeyim ki, bir Kolordu İ olan Küzm Karabekir Paşa için aske- ri tarihte, askeri ahlâk noktasmdan bir kara ve askeri bilgi noktasından da ters bir mot olarak kalacaktır. MAKEDONYA âşk. Kin, Politika, ve Kan.. Müellifi: Nizamettin Nazif sereeeseaiiseesesanamkk iie 'dı. Artık lâmı cimi kalmamıştı. Tutul. muşlardı. Çünkü süvari Arnavutlar köşeyi dönerken, karşı 80- kakta kalabalık bir halk ve asker kafile si belirmiş ve koşa yanlarına yak- laşmıştı.. Bu ün önünde Kanun yüzbaşısı Mehmet Efendi vardı. Ve Mehmet Efendi Arnavutlara doğru ava- zı çıktığı kadar bağırdı: — Ne duruyorsunuz be herifler! Ar- geliniz! Kaçaklar bu tarafa doğ selbeylemek suretlerile milli bir kıya- mı ve müdafaayı felce uğratmak tiyebilirlerdi; bu hareketler o de ya münferit istikametlerde — tek başına meselâ Şimelde Karadeniz sahillerin. den veya m, Ermenistan, Gür. İ cüstan hattâ İran taraflarından veya Cenup hudutlarımızdan yapılabilirdi. Yahut bize en muzir olmak üzere her üç istikametten birden hareketle mem leket istilâ olunabilir. Her ne pahası- na olursa olsun memlekette milli kı- yam ve müdafaayı temine azmelmiş bir kumandanın bu en fena ihtimali düşünerek ona göre azami tedbir al- ması ilk işlerindendir. Mustafa Kemal On beşinci Kolor- duyu alâkadar edecek düşman hare- ketlerini direktifinin ikinci maddesin. de şu suretle izah ediyorlar: A. — Ya Karadeniz sahilindeki Rum © ahalisi isyan ederek o cüm- huriyet ilân eder ve bir taraftan da kuvvetli dahili ve bilhassa harici çe- teleri vilâyetlerimizi târâç eder. Düşmanın bu gibi bir ( hareketine karşı jandarma ve asker müfrezeleri- le şiddetli takibat yapacağız ve İslâm köylüleri de ellerindeki ( silâhlarile köylerini bizzat müdafaa edecektir. B. — İkinci ihtimal olarak o böyle bir isyanla beraber olsun veya olma- sm, sahile ufak veya büyük ( ecnebi kuvvetleri çıkar, sahile © yerleşir ve belki dabile de sarkar. Böyle bir ihtimale karşı tarzıhare- keti de şöyle izah ediyorlar: Çıkan düşman yalniz Yunan kuv- veti olursa ahali ve kuvvay! askeriye. mizle tardetmek çaresine tevessül o- lunabilir. Yok, çıkan kuvvet diger İtilâf dev- etlerinin kıtaatı olursa bunlara ka, mitingler, türlü türlü (tezahürat ile milli protestolar yapılır. Eğer bu kuv- vetler dahile doğru sarkmak isterlerse buna karşı bittabi halk ve asker yek- vücut olarak filen silâhla o müdafaai istiklâle uğraşırlar. “— C. — Üçüncü ihtimal; Bu ihtimal- lerle beraber bizim için en | #ötü bir ihtimal olarak Şarktan - -Örrenistan ve Cürcüstan cihetlerinden de bir cavüz vukubulursa © zaman başl istikametlerin gerillâ tarzında müda- faası hususunu şimdiden hazırlamalı dır.) Bir kolorduya verilecek bir direktif- te hattâ lüzum olmıyacak kadar taf- bulunan bu direktif en az nsan için bile kâfi dere- anlayışlı ede sarihtir. m O günkü ahval ve çeraitin gösterdi i bu işlerden başka direktifte de izah iği üzere; ecnebi kontrollerinden hariç kalmış mahallerdeki esliha, cep- hane, teçhizat, o malzemcisihhiyenin. içerilere taşınması hattâ kontrola tâbi olanların da kat'i zaruret halinde ka- çırılmaları tertibatının hazırlanması uzun müddet iaşenin emniydile temini esbabının alınması silâh, cephane İ istil i insanlı cesimenin tahriplerinin hazırlanması | gibi hemen başlanması icap eden işler karşısında idik. çıkmış yorgun, maneviyatı bozuk, ya- pılan terhisler dolayısile kısmen kad- re haline gelmiş ealiha, cöphanesinin mühüm bir kurmam zayi etmi, melike, #ehirler düşman eline geçmiş ve hemüz derlenip” toparlana- mamış bir ordu bulunuyordu. Bu ah- val ve şerait içinde vaziyet en isabetli, anarak bu direk- şilte serdiler ve onu yatırdı 23. MAYIS l ihtimale karşı o zaman elde kalabil- 1933 tifin isabetini takdir etmiyecek as ker tasavvur edilemez. ... ir moktaya işare! edelim: Acaba Gazi işaret ettiği en fena ihtimal tahakkuk edip her taraftan taarruza uğrasaydık Kâzım Karabekir (Paşa böyle bir vaziyet karşısında © esasen az olan kuvvetlerini tasarruf ede- ilmek ve muayyen istikametlere mu- ayyen gruplar tahsis edebilmek için (Gerillâ) dan başka nasıl bir savaş sistemi tatbik edebilirlerdi. Kaldı ki; Kâzım Karabekir Paşa Gerillâ siste- mine, Mustafa Kemal Paşa Erzuruma vardıktan sonra başlamış ve gittikçe genişletmiştir. Hattâ bu sayededir ki Küzmm Karabekir Paşanın, o o dediği Ermenistan hareketini yapmak imkânı ancak Gerillâ sayesinde husul bulmuş- ğı yapmış olan Halil Beyin, Gerillâ sis- temi hakkında çıkan yazıları bu yolda gösterilecek kuvvetli misallerin bir ta- nesidir. Malâmdur ki o zaman İngi- Bizler Ermeni ordusundan takviye 6- 'dilmiş bir frrkayı Nahcivan yakmları» na getirmişlerdi. Bundan maksat: Ya T be- (Şahtahti) üzerinden şimendifer yunca Bayezit - kame: veyahut daha Cenuptan Van istikame- ine sarkmak olabilirdi. o Bu kuvvet Van istikametine yürür de hereketini (Malâzgirt) (Muş) hattma veya das ha Gerbe ileriletirse o zaman Şerkte- ki kıtaatımızım yan ve gerilerini mu- hafazaya memur o kıt'alarımızı par çalanmıya sevkeder ve hattâ yeri ata- rak bilhassa Kars - Erzurum istikame- inde ister tedafüi ister taarruzi olsun hareket yapacak olan asıl kuvvetleri- mizin gerilerine düşmüş olurdu. Binbaşı Halil Beyin (Gerillâ) ya- pan kuvvetleri işte bu coğrafi vaziyet- askeri hareketlerile buradaki kuvvetlerini tutmuş ve hattâ bu suretle bu istikamet- mânâ ve hareket bunlardı. ... Buraya kadar söylediklerimiz! rülüyor ki Mustafa Kemal Paşa vazi- yeti gayet geniş ve derin araştırmışlar törlü ihtimslleri, bize olan zararları lamışlar ve bunlardan | hlikeli olabilecek olan | derecesile sır: bizim için e miş olan kuvvetlerimizin azlığını göz- önüne alarak adetçe pek üstün olan düş- manlarımızın saldırı; £ ihtimallerine karşı az ve kifayetsiz kuvvetlerle karşı koyabilmek için halk teşekkül lerinden ve milislerden azami derece- de istifade etmek esasını istihtaf eden (Gerillâ) yı tavsiye buyurmuşlar, Közm Karabekir Paşa bu sistemi tavsiye eden direktiften nasıl oluyor da “kıtaatımı çete halinde dağıtmak inhilâlini ve bir Ermeni taarruzuna yelme- sini mucip olurdu. . ,, diye Gerillâdan kuvretlerini dağıtmak mânâsını çıka- rıyorlar, Bunu anlamak hakikaten kabil olamadı. (Gerillâ) bir kere muntazam kuv- vetlerin dağıtılması demek değildir. Bilâkiz muntazam kuvvetlere düşen bir çok ikinci ve üçüncü derecedeki vazifoleri mahalli ve milli halk teşek- küllerine gördürerek muntazam kuv- vetlerin mümkün olduğu kadar tasar- rufunu ve bu sayede grup grup topla mi ve belli — mmm toplu mıntaka ihtiyatları ve umu- mi ihtiyarlar elde bulundurulmasını ve bu suretle bu kuvvet'eri kat'i neti- ce alınacak zaman ve yerde kullanma imkânı verecek bir sistemdir. Küzm Karabekir Paşa da bilirler ki; (Gerillâ), istiklâllerini tekrar el- i istiklâlleri milletlerinin ilk merika istiklâl in istilelâl gibi...) Bizim de düşmanın İzmire çıktığı ündenberi başlıyarak Gazi Hazret- rini üstümüze yuvarlanmakta olan lerinde — olduğu İttihad Acentası o bulunmayan dar yani asıl muntazam O ordumuzu derleyip düşmana karşı koyacak bir hale getirinciye kadar, (tatbik ettiği Kuvvayı Milliye ü (Gerillâ) dan e O halde bütün dünya (o askerliğine soruyoruz; yukarıda o arzeylediğimiz dahili, harici, umumi vaziyete, düş manlarımızın maksat ve kuvvetlerine, | korumak istediğimiz memleketin coğ- rafi vaziyetine, elimizdeki kuvvetlerin kemiyet ve keyfiyetine, içinde bulun- duğumuz ağır şartlar icaplarına ve düşmanın — bizim için en kötü olan muhtemel hareketlerine göre; bir Or- du Kumandanının Kolordularına yap- tığı bu direktife bu sistemden başka ne gibi bir tedbir düşünüp konulabi- lirdi? | », ? 4 Küzm Karabekir Paşanın bu sa- kat düşüncesi üzerinde fazlaca dur- duk. Mazur görsünler. Çünkü iyi kö- tü on yıldır Harp Akademisinde Harp tarihi yani bir nevi yüksek sevk ve i- dare prensipleri dersi veren naçiz bir hoca olduğumuz için, Cümhuriyet or- dusuna müstakbel kumandanlar ye- tiştiren bu yüksek müessesede telkin etmeğe çalıştığımız (istrateji) nin do- işmez temellerine aykırı bir mütale- anm bilhassa Kâzım Karabekir Paşa gibi Büyük harpte ve İstiklâl harbin- | de bir Kolorduya filen kumanda et- miş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hü- kümetince Şark Cephesi Kumandan- lığına ve Birinci Ordu Müfettişliğine kadar çıkarılmış olan bir zattan çık- mış olmasına gönlümüz kail olamadı. O kadar ki onu okuduğumuz zaman, acaba biz mi yanlış anlamış ve yanlış | anlatmaktayız, yoksa Kâzım Karabe- | kir Paşa mı yanılmışlar, diye bir te- lerinin, büyük tehlike hakkında milleti tenvir için Havzadan yaz 28. Mayıs. 335 tarihli ilk tamimleri üzerine elek trize olan Türk milletinin, ölüm mız Bursa - Uşak hattma gelinciye ka- reddöt dakikası geçirdik. İşte bu dü- gümü halletmek içindir ki bu satırları yazdık. 3 .. Sözlerimizi bitirirken şu mühim nok- © derece o nasıl oldu? Paşa Resneye gitmek üzere arabaya mı biniyordu? Katil başıbozuk mu, yoksan asker miydi? Elde edildi mi? Takibat devam ediyor mu? Ne tedbir Bu katilin derdestindeki ehem- size bildirmeğe lüzum görmiyo- VAKİT YAKLAŞIYOR 50 kuruşluk Fenerbahçe eşya piyangosundan bir deği bir kaç tane alınır. Çünkü kıymetli hediyeler bir değil, tam 3010 tanedir. Kıymetli eşya Türk Sigorta Şirketi | Harik ve hayat üzerine siyortna munmelesi icra eyleriz || Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir Merkezi idaresi Galatada Ünyon Hanında şehirlerde Tel: Beyoğlu : 4887 2362 Seyahatler Mısır Viyana Atina Varna Ev Eşyaları Salon takımı Yatak odası takımı Yazı odası takımı Dikiş makineleri Gramofonlu Radyo Otomobil Daktilo makineleri Motosiklet Gramofon Yüzük E'bise Altın saat Şık lâmbalar Bisiklet Paltolar Z'raat Bankaları, Mil i Spor mağazası ve Milyon gişelerinde satılır. (3500) TN ı Milli acenta aranmaktadır. taya da işaret etmeden geçemiyece- ğin. Eğer On beşinci Kolordumun veri- len direktifteki bu tertibatı yapmış ise yapmış olduğunu, veya yapmakta ise hangilerinin ne dereceye kadar yapıl- dığını ve mütebakisinin ne kadar za- manda yapılacağını mafevkine bildir- mesi pek tabii bir askerlik kaidesi idi... Bunu yapmamıştır. “İtilâf devletlerinin aleyhimize ha- rekete geçeceklerini bugün dahi tah- in etmiyordum,, diyen © Karabekir Paşa bu tahmin ve sakatlığını © gün mafevkine o bildirmiş olsaydı, sanıyoruz ki, lâakal kumandı büyük ya ademiliyakati sebebile kumandan- lıktan kaldırılırdı. Hele bugünkü ifa- desi veçhile bu emri tatbik mevkiine koymadığını gene o gün o mafevkine yazsaydı, o zaman da, ceza kamtınla- rına göre bir hüküm giymek üzere gi- deceği yer Divaniharp olurdu. Yeşilköy: Alâ RIZA Piilliyet Asrın umdesi “MİLLİYET "tr. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy rasat merkerinden verilen ha- bere göre bugün hava ekseriyetle bulut- lu ve sakin ağar. ihtimali 22-5-033 tarihinde hava tasyiki 762 mi- limetre, ç Me e 9 | Ayni saatte Manastır Valisi Musta fa Paşa da saraydan şu kısa telgrafı al- maşa (Devamı var)