pr 11 MAYIS 1933 ldarehane : Ankara caddesi, 100 No. Telgraf müresi : İst, Milliyet Teli N darı: . İTABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç için LK LK. ye 7s0 3 eyle Li ” “-— Gelen evrak geri verilmez.— Müddeti gesın müshaler 30 karaştarc. Genetn ve BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merkezinden vari secektir. 10.5.8033 larihinde hava tazyikâ 787 ei- Tmetre on fazla caklek 21 em as 13 de race idi. Yalancının en belig tarifi Dün bir arkadaşla görüşürken üçüncü bir şahsın yalancı oldu- ğundan bahsettik. Arkadaşım ben den daha yanık imiş. Ben: — Allah bir dediğinden başka- sına inanmam, deyince cevap ver- di: — Alimallah aksırdığına inan- mam! dedi. Ben fena bulmadım. Bilmem siz ne dersiniz? Tımarhanede yer açıldı!.. Hayatta kim deli kim akıllı kes- trilmiş değildir. Akliye mütehas- sıslarına sorarsanız kendilerinden akıllı yoktur. Böyle olunca deliler ekseriyet teşkil ederler. Bereket versin vaziyet böyle de- | ğil.. Mazhar Osman B. üstadımız ö- tedenberi deliliğin arttığını ve i- lerlediğini söyler. İlerliyen şeyler arasında delilik yalnız değildir. Akıl tababeti de ona muvazi ola- rak ilerlemektedir. Vaktile güllâ- bicilik şeklinde başlamış olan bu sanatın bugün alimleri var. Tanı- dığım bir akıl doktoru vardır. Ne zaman delilerden bahsetsem: — Allah eksik etmesin!... der. Ya onlar olmasa deli hekimlerinin hali ne olur? Tırmarhanedeki yatak adedinin 300 kadar arttığını gazetelerde o- kuyunca aklıma bu söz geldi. Bağ meselesi Çorapbağı, kasıkbağı, dizbağı değil üzümbağından bahsedece- ğim. Gazetelerde bir kaç ayda bir okuruz : “ İstanbuldaki bağlarım ıslahı için filân falan tedbirler alınmış- tir.” Bizim de bir bağımız vardır. Vaktile bunu tesis ederken topra- ğımızı tahlil ettiler: “Bağ olur” dediler. Ve bize Edirneden, Hal kalıdan, Göztepeden çubuklar ver diler... Diktik. Her sene budattık, ilâçladık, üstüne titredik.. Bir dö- nüm bağdan 10 okka üzüm almak nasip olmadı. Sarfettiğimiz a ile üzüm alsak bütünü pi ze yeterdi. Müracaat ettik. Avru- pada, burada âli tahsil görmüş ziraatçiler geldiler. Baktılar. Tetkik ettiler... Tavsiyelerde biz İundular. Ertesi sene tatbik ettik, Yine olmadı. o Alaydan yetişme bahçevanlara sorduk. Onlar da berikilerin aksine (fikirler beyan ettiler. Bu işokadar uzadr ve Züğürtmen Düşünceli, donuk bir hali vardı, Süklüm püklüm odaya girdi. Onu tanımıyorduk. Yalnız ev hiç birimiz. sahibi kendisine iltifat ettir — Nerelerdesin canım. Görün- mez oldun? b ki — Hayır!.. — İşlerin nasıl gidiyor? Güldü: Dört nala!... yine kendi aramızda konuş- mağa daldık. Silik bir gölge gibi boş bulduğu O kanapenin oObir (kenarına sinen bu mahcup genci, unutmuş gi- bi idik. Esasen ö da bu unutulmuşluktan memnun görünü; Fakat, ev sahibi çocuğu kendi ha- line bırakmadı. Kolundan tutup ayağa kaldırdık- tan sonra; sordu: 57 Beylerle tanişmıyorsun;” değil mi? Yüzü kap kırmızı oldu: Ez Hayır! Henüz müşerref olma- Sonra bize dönerek: "den bir şey anlı. yamadık. Ne demek 0? — Basbuyağı züğürtmen işte. Bun da anlıyamıyacak ne var. gülerek tafsilât va — Buhran terden iril İsim babası benim Düşündüm. Spora idmanlı adama sportmen di- yoruz da, züğürtlüğe idmanlı adima niçin züğürtmen demeyelim! atıldı: — Sanki biz züğürtmen değil mi- yiz? — Hayır! Hiç birimiz bu isimle a- nılmağa lâyık sayılmayız. — Neden? rin hiç birini kabul etmedi. Mesleğine tam manasile bağlı... — Öyle ise ben, yarmdan tezi yok, Küçük Beyle bir maç yapmağa hazı- | rm? Cebinden nikel bir yirmilik çıka- rp fırlatır — Hodri o meydani... Göz göre gö- | başkasına re şampiyonluğu kaptıra- mam azizim... M. SALÂHADDİN Konser 12 Mayıs 1933 cuma günü saat 10da Glorya sinemasında Ma- dam Papelyanın küçük talebeleri bir konser vereceklerdir. İş isteyenler Her türlü iş yaparım. Güçlü kuv- vetliyim. Yeni yazıları okur yazarım. Boğaztokluğuna olsun şimdilik razı yım. İstiyenlerin £ Milliyet İş bürosu vanıtasile Mehmet Abdullah Efendiye — i > Mühürcülük, arsuhalcilik, tabelâ yazıcılığı, avukat kâtipliği yapacak güçlü kuvvetli birisi iş arayor, Şerajt ahvendir. Hüsnü hal erbabından oldu- Kunu kolayca isbat eder. İsteyenlerin Milliyet iş bürosu vasıtasile Eyüp Sul tan Mehmet âdresile müracaat. Şimdi ü mek değil, amli üzümden, bağdan anlayan kimse var mı? Bunu bulmaktır... FELEK üğürtlüğe mu- bakıyor. | Hikâye Ona sorun! Fransızçadan İ İhtiyar zengin bugün çok asabi idi, Köşkündeki geniş koltuğun- da ıhlayıp pufladığı sırada, biz. metçi kız içeriye gir ğe kalacak mı? kalacaksa sofraya bir takım daha koyalım. Ihtiyar gümbürdedi: — Ne bileyim ben? dedi, dek- torun sofradaki yeri ile de ben mi meşgul olacağım? fiyesine bu sene bir parça dinlen. mek, asude bir hayat içinde, asa bina, ruhuna, vücuduna mu! htaç | olduğu istirahati, süküneti vere- bilmek ümitlerile gelmişti. Halbu- ki işte en hoşuna gitmeyen şeyler başma geliyordü. O hastalıktan, ameliyattan, & doktordan ilâçtan hulâsa sihhatsizliği ve tehlikeyi htırlatan her şeyden kaçmak isti- yordu. Bugün de kızmın fena hal. de sancısı tı Maurice Lammel karısı doğur- duğu zaman bile başında bulun- mak istememiş ve bulunmamıştı. Öyle olduğu halde işte bugün ra- sebep olmuştu. Odasinda damadından ve Hu- bert'ten başka kimse yoktu. Hu. bert, Maurice'in kardeşinin çocu- ğudur. Maurice'in büyük kardeşi Yir- mi sene evvel veremden ölmüştü. Küçük yaşında elinde kalmış olan Hubert'i evinde büyütmüştü. Onu evlâdı gibi severdi. Doktor içeride lohuse yanında . hepsinin perişan yüzleri endi- mütemadiyen kapıya gözleri karanlıktı. Nihayet doktor beyaz gömleğini giymiş, kolları dirseklerine kadar sıvalı, Yorgun yüzü ter inde, ellerini alkolle o- ğuşturarak salonun kapısında gö | —Çokfena li. İ Ve âilenin söz söylemek, salâ- hiyetine en fazla sahip olması iti- barile Maurice Lammel'e döndü: — Efendim, dedi, vaziyet'çok tehlikeli! Maalesef ikisini birden kurtarmak imkânı yok. Ancak bir mucize olmalı. Çocuğu kurtarmak anayı öldürmek, anayı kurtarmak tir. — Vaziyet tehlikeli olduğu nis- bette de naziktir. Kabul | ediyo- rum ki, siz de çok müşkül vaziyet- tesiniz. Fakat.. Birisinden - birini tercih etmek lâzım. Hattâ tered- düdünüz uzun surerse, bu tech- hür ikisini birden kaybetmeğe mal olabilir. Çabuk düşünün çabuk ka rar verin. Hangisini kurtalalım? Maurice Lammel bu çok mühim ve hayati mesele hakında karar- vermek hak ve salâhiyeti kendin- de göremedi. Gerçi içeride yatan kendi kızı idi. Fakat onun sahibi meşruu da damadı idi. Binaena- leyh bu hususta damadının fikri nı göstererek: — Ona sorun! Dedi. Doktor bu sefer damada dön- dü: — Tekrar ediyorum, acele bir karar lâzım. Yoksa ikisini birden kaybederiz. gibi ve heykel gibi dimdik e Düşündü, düşündü, üzerinde te- İc Milliyetin edebi Romanı: 100 ————————— MAKEDONYA Metroviçe Cz bir ucu demek- gi. Bunun içindir ki Ferik Şemsi Paşa Hazretleri telgrafı dinleyince Dark le durakalmıştı. e Arnavutların kavgaları, istiklâl çetelerinin Tin faali; Avusturya diplomatları. nın, hafi ajanların elaltından kışkırt- tıkları , filvaki Şemsi Pa- şayı çok ateş üstünde bir halde yaşa tıyorlardı. Fakat bir askeri kuvvetin zabitlerile beraber dağa çıkmış balım. masına paşa bir türlü Metroviçede konsoloslar öldürülüyor. du. Ve ölenleri, öldürenleri göre göre artık bu hâdiseleri pek tabii addetme- ğe başlamıştı. Fakat bir Kolağası da- ğa çıksın — doğrusu ya bir türlü akıl erdiremiyordu bu işe — Genç zabitin suratına bakarak bir şeyler söylemek, Kin, Politiha, ve Kan.. ” Müellifi: Nizamettin Nazif belki de bu hayreti ifade etmek ister. Ten kan vatan: — Gir! Bir başka genç zabit telâşla odaya girdi. — Ne var? AA e Tadi » İki tikardattğı maneple bu rakamları Ma- mastıra ulaştırıyordu.. — Efendim, dedi, doktor yeme- İl MaericerL amal bu saki Ser: i hatsızlığı buradan uzaklaşmasına, | sevmediği bu şeylere tahammül et. mek mecburiyetinde o kalmasma | Sekiz imza İ ründü: : Gi ei — Ne haber doktor? Doktor ümitsiz dudaklarını bük. Liste : (46) | tü. Omuzlarinı : Mahdut: Bitimi belli, / çevrilmiş, çocuğu gözden çıkarmak demek: | alınmak gerekti. Doktora damadı- 57üci liste ANKARA, 16 A, A— T. D. T: Cemi yetinden: Karkılıkları aranacak arapya ve Garsça kelirselerin 57 numaralı listesi yud 1— TEFSİR 7—TERETTÜP —-TEDENNİ —TERMİS 3—TEDRIÇİ 9— TERTİP 4— TERBİYE 10 — TESBİT 5 — Tercümeihal © VW —TEZEKKÜR 6— TERFİM 12 — TEZKERE 13 — TEZELLOL Listelerde çıkan kelimelerden minmale bi wi hangi o kaynaklardan aldık Gelen. karşılıklar Liste: (54) Mahsus aHususiyetten» ; Başkasında olmayan. Mahzen: Yeraltı, karanlık o- da. Medar: Destek, dayak. Medeniyet; Yenilik. Muhabir: Sözarayıcı. Muhale- fet: Ayrılık, Muhatap: Dinleyex. Mu- hatara: Korkunç, Muhtariyet: Kendi | kendine idare. Muhtira: Mudavele: Elden ele. Müddet: Çağ... Müzebzep: Karma karişik. 28 inci ilkmektep . Liste : (48) Şakavet: Soygunculuk, yol kesicilik. İ Şehadet: Tanıklık, <görürlük; Şehir: | Şek: kesdirememek. Şekil: Bensör; | Simi Şenazr: Kötülük, fenalık: Şev Gönülden istek. Şevket: Büyüklük. Şi- kâyet; Dert yanma, sızlanma, Şık, şıkk: Bölük. Şükzan: İyilik bilme. Şümu/: | Kaplama, İçine alma, Şuh: oynak, şak— rk Beyoğlu kirici illkmektep Sekiz imza ».z Liste: (47) Saadet: Kutluluk, mutluluk. Serhoş: Başı dumanlı, Satır: Dizi. Satvet: Yük sek güç. Sefahet: Bayağılık. Sefalet; Düşgünlük, Selim: Selâimet: Kurtuluş: Selâset: Tatlı okumukluk, Semt: Yön, yan, Senet: Serbest: Başıboş. Beyoğlu 1 inci iliemektep Mühdilaplamız yüz Mahyem: Giri, İçlidişli. Mahrum: Eliboş. Mahsul: Ve tim. Mahsur: Bogel, Mecâl: Güç, yanma. Meccanöm: Caba, bedava, bel Meclis: Kurultay, konuşak. Metmus: İ yazı yığını. Mihmet: Üzümü, tam, Mihver: ök Beyoğlu 1 inci ilkmektep Sekiz imza | ss | Liste: (45) Kariha: düşünme gücü. Karine: ipü- | © Kasaba: Kem, Büyük köy, balık, | Hast: Zor, karma, kuruntu. Kasavet> Sıkmtı. Kâza: olacak, Kefalet: Üste | almak, boynuna almak, Kerre: Kez | Kesafet: Sıklık, kalınlık, çokluk. Ke- Şif: Açığa çıkarmak, bulmak. Kejme- keş: Itişme. Kibar: büyüklüğü yerin- de, soyu bellil ibir; Büyüklük sat- imak. Kısım; Bölük. Kısmet: Ayırmak. Beyoğlu 1 inci illamektep Sekiz imza ... Liste: (50) Afv: Bağışlamak. Aht: Kavi söz ver mek. Akar: Gelir. Akıl: bilgi. Akim: egri kalma. Alâka: İlişiklik. Alâmet: Nişan (tanınacak parça). OAll: Kör. Ameli; İşlekle. Asır: Yüzye Aşk: A- teşli sevgi. Avam: (Orta) Halk tabaka si. Miz Utanmak, utangış. Aynen: | Tep Malatya adli ihtisas mahkemesi yazıcısı Filorinal: Ziya ——— hallerinden ziyade, bir rm vardı, hiddetle, hırs ile dolu gözlerini ME Bir kârı itmam ameliyesi . .. Manastır artık bir ihtilâl kaynağı haline (girmişti, Büyük volkanlardan a iii DE ak e » zem) m e işe tal Böyle kal dumana: bil ederek, söyliyemediği şeyleri mii a. Her sie gizi MR seyler döndüğünü hissediyor, fakat ne tale ra üyesi ve EL bedbaht vaki memur edildiğini ve bu işi son süratle başaracağını müjdelemişti ama. . Va- li sabahleyin uyanır uyanmaz beyninden yaralmmapa dönmüştü. Has: retin kafası nasıl altüst olmazdı ki, güneş şehre ilk ışıklarını saçtığı za- man her sokak başına © yapıştırılmış | pit, dişetleri hastalığından meydana | çalışmalı. Ağız kokusu Bir çok sebepleri vardır. Sıhhati tam. Dişleri ve dişetleri hasta olmıyan bir kimsenin ağzı kokmaz. Kokar ise ancak dişlerin arasında kalan yemek- lerin mmüründen, taaffününden dir ki çaresi kolaydır: Sabah, akşam dişleri fırçalamak, | kokuyu alıcı, - mikrobu kırıcı - garga ralar ile haftada üç dört kere ağzı çal kalamak kâfidir. Ağız kokusu nelerden doğar: Diş çürüğü: Ağızda bakımsız ka- lan bir dişin zamanla yemek ve mik- rop yuvası olmasından. Dişlerin te- mizlettirili üzünden biriken “Tartre” lardan. Başka? Dil kanserinden, dil sark- masından, mide kanserinden, hançe- re kanserinden, burun firengisinden. | Burun ve belum nezlesinden... Bunlardan başla: Ciğer gangreninden, şeker, iskor- gelir. l Çaresi: Bütün bu sebeplerden ve | hastalıklardan yol olarak iğrenç bir hal alan < ağız kokusunu gidermek i- çin ne yapmalı? Yol aldığı öz hastalığın tedavisine Bu arada da ağızı tömiz bulundurmalıdır. Meselâ: Şeker hastalığından ise şeker has- talığının, kanserden geliyorsun kanser lerin, mideden, ciğerden, dişlerden, dişetlerinden, geliyor ise midenin, ci. gerlerin, dişlerin, dişetlerin tedavisi. ne koyulmak, bu arada ise bir diştabi- binin çizdiği yol üzerinden ağızın sıh hat muhafazasına dikkat lâzımdır... | Ağız kokusu duyan bir kimse ev- | vel emirde bir diş hekimine koşmalı- dır. Diştabibi kendi sahası içinde bir öz bulamadığı takdirde ise mütehas- yi doktohlara muayene olmak lâzem- lr. Diştabibi Bedri HAKKI İstanbul yedinci icra memurluğun dan: Dairemizin 932-1740 mumaralı dosya sile Hasan çavuştan alacağını takip et mekte olan Edirnekapu kahriye atik A Bpaşa mahallesinde mısır tarlasında bi li numaralı hzmede sakine Ayşe hanım binti Hasan efendi takip mühürünü zayi ve yenisini tatbiki ittihaz ettiğin den öskisinin hükmü olmadığı ilân olu nur, (3175) e memeler | Bugünkü program ISTANBUL : 18 den 1845 kadar Sar (iebil oğlu İamsil J kadar Orkaatra dar Fransızca ders (İlerlemiş 11,30 den 2230 Gramofon, Ajanı, Borsa hn berleri ve saat ayarı, YARSOYA 333. BUDAFEŞTE 550 m. 1S; Sign ERAG 487 m 21,25: Müsahabe 2205: Römamtik müsi kü, 2306 Son kaberler, 2420: Org - konseri, piyano Beşiktaş 2 inci hukuktan: Arnavutköyünde Kireçhane sokağın- da 7 No, du Erefili terekesine ait hane aleni açık arttırma suretile satılığa çı Kârılmiştir. Mezkür hane kâğir ölüp kıymeti mu hamminesi (1400) Hiradır. Halen ipolek ve haczi yoktur. Müzayâdeye iştirak i- si > esin ünde yedi buçuğu depo edilmek lâzımdır. Satıştan mütevellit rüsümu tellâliye müşteriye aittir satışın İ& Haziran 933 tarihine müsadif çarşamba günü sat 15 te Be- gitkaş sulh ikinci hukuk mahkemesin. *» icra edilecektir. Fazla tafsilât al mak isteyenlerin 930-31 No, Ju dosyaya müracaat etmeleri ilân ölünür, (3174) SATILIK HANE Cağaloğlunda kâğir, her katı apar- man tarımda , bütün konforu cami 14 odalı hane © satılıktır. Divanyokunda doktor Emin paşa sokağında Ma numa saya müracaat, Şark Demiryolları İşledi- ci Kumpanyası Türk Anonim Şirketinden: İstanbul'da 27 mart 1933 tar ihinde alelâde hissedaran Heye ti Umumiyesinin 17 i içtima ında hisse başma 10, - (on) İsviçre Frangı'nın tevziine kar ar verilmiştir. İşbu Heyeti Umumiye tara fından müttahaz karar mucibin ce mezkür tevziat, 15 mayıs 1933 tarihinden itibaren hisse se- netlerinin 5İ numaralı kuponu nun tevdii mukabilinde İsviçre" de on İsviçre frangı olarak ve diğer memleketlerde de güni ve mahalli tediyenin kambiyo rayicine göre 10, - İsviçre Frei e bedeli üzerinden icra kılınacaktır, Türkiye'de: günün İstanbul'da Sirkecide Kum panyanm merkezinde. Fransa'da: Paris'te: 16 Bulvar dezitaly en'de Bank Nasyonal pur lö K. mers e Lendüstri ile şube ve ac enteleri, li Avusturya'da; Viyana'da Viner Bank - Fe rayn, Belçika'da: Brüksel'de 3 Montagne dü Parc, Sosyete Jeneral dö Belcik Felemenk'te: Amsterdam'da Mösyö TEİ XEİRA dö MATTOS. İsviçre'de: Bal'de: Bank Komersiyal dö Bal Zurih'te: Kredi Süis. mak için her türlü cebir ve | şiddeti insanlık fatlarından gelen bir haktır, “ rayında mahkemeleri görülen arka- daşlarımızın intikamı alacağız! Ar- Zaptiye kapısı yapacaklardır. “Manastır Valisif “Vezirler, ikbal sarhoşları ve casus- — iğ milletin başmdan çekilmelidir. Derhal beyannamelerin toplattırıl- masını e Lâkin bu emrin töcesi çıkmamıştı. Halk bir çok yer. lerde toplamak istiyen. leri dövmüş, ve bir çok beyannameler de kendiliklerinden kayboluvermişler- di. uçmuş değil Her halde alanlar okumıyan- lara okutmuşlar, kahvelerde, camiler- gün bu gürültüyle i me kadar kuvvetsiz. olduğunu o anda anlamıştı. — Nereye (Devamı var)