16 Ekim 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

16 Ekim 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Muhabir mektubu Nan e Kn een Biga çok güzel bir şehir Amma! ep — — Bütün imar faaliyetleri içinde , lokantaları bakımsız. Bigadan bir manzara ve yeni kurulan köprü BİGA: Çanakkale vilâyeti- Bin en büyük ve en mühim ka- zası Bigadır. İki nahiyesi ve © 250 den fazla köyü vardır. Bu rasmı geçen seneden daha fark hı buldum. Sahilden kasabaya kadar olan şose kâmilen tamir olunmuş, şehirdeki derenin ü- zerine şık bir köprü yapılmış- tır, Köylerde dokuz mektebin inşasma başlanmış ve merkezi kazada da büyük bir mektep in şasi ve bir de orta mektep açıl ması takarrür eylemiştir. KAYMAKAM ALİ RIZA B. Buraya kudretli bir kayma- kam gönderilmiştir. Askert kaymakamlığnmdan Omütekait bulunan bu zat kazanın mihve- ri icraatı ve e büyük âmili te- rakkiyatı olmuştur. Yukarda zikreylediğim umran ve inşaat hep onun O himmetile vücude gelmiştir. Ali Rıza Bey az söy İler çok iş yapar bir idare ada- mıdır. Umum kaza halkı kendi “sinden sitayişle ( bahsetmekte ve Ali Rıza Beyin kızaya gel- mesini büyük bir talih eseri ol- duğunu söylemektedirler. KÖPRÜ Ali Rıza Bey buraya geleli , 10 ay olduğu halde kasabanın içinden geçen (Kocadere) üze- rine muntazam ve süslü bir köprü yaptırmıştır. Köprünün boyunca iki tararfına elnektrik sütuları rekzettirerek İstanbul ORTA MEKTEP © Kaymakam Beyin merak et Ütiği iki mühim iş vardır: Yol mektep! Buranın nüfusu zi- yade olduğundan bir orta mek “İcbe olanihtiyaç nazarı dikka- “te alınarak açılmasma karar ve Ç rilmiştir. Fakat bundan evvel o tahsil çağında olup ta sokaklar “da dolaşan çocukları bir çatı Çaltında toplamak için büyük bir (ilk mektep binası yapılmak üze redir. Bunun ikmalinde tepede mektep buraya naklolunacak ; mektebe tah- Bey orası da orta “sis olunacaktır. Ali Rıza “mektep ve yol peşinde dolaştı- fmd i ekseriya köy- nektedir. t YOLLAR Biga ile Çanpazarı arasında ki 4,5 kilometrelik yolun inşa- sma kemali faaliyetle devam o | lunmaktadır. Köy yollarda bir taraftan tamir edilmektedir. Otomobil işlemeyen yalnız beş on köy kalmıştır ici bunlar da Arızalı ve dağlık mahallerde ol dukları için yol inşası çok müş küldür. ydilmişu bmsiihgk., BUHRAN YOKTUR Burada yirmi seneden beri görülmeyen bir feyzü bereket vardır. Her şey ucuzdur. Ekme ğin kilosu beş kuruşadır. Bir a raba kavun 1.5 liraya ve bir a- raba karpuz bir liraya, doma- tes yirmi parayadır. Birçok ahlat ve zeytin ağaçları asısı ya pılmış ve geçen sene aşılanan- lar tutmuşaur. Geçiminden zor luk çekenlerin buraya gelip is- kün etmelerini tavsiye ederim. “Aptal suyu” namile maruf gü- zel bir suyu vardır, Havası da zararsızdır. ÇAN NAHİYESİ VE İK- TISAT VEKALETİ Bu nahiye de pazarile meş- hurdur. Her sene burada 'mü- him bir panayır kurulur ve çok alış verişler olur. Burada halr- cılık ve dokumacılık O san'atı pek ilerlemiştir ve ahalisinde bu san'atlara karşı çok istidat ve temayül vardır. Eğer ki bu- ra halkı tenvir edilmiş olsa ya | ni yeni icat ve sanatlara göre hureket edilerek desen ve boya ları tekâmül ettirilmiş olsa memleketin refahı artmış ola- caktır. Buradan bir mikdar talebe alınıp Hereke İspartaya ii İse veyahut bu- raya bir mütehassıs getirilse bu san'atler inkişaf edecektir. | Burada güzel heybeler ve kaba | sedir kilimlerde yapılmakta- dır. Yalnız görgüleri yoktur. İktısat vekiletinin himmet ve muavenetini buraya da ibzal buyurmasını rica ederim. KAPLICALAR Tabiat ve kudreti fatıra bu kazaya her türlü nimetleri ib- zal eylemiştir. Çan pazarında radyo akino tepesi kuvvetli bir çelik kaplıcası ve bir de ote k vardır. Bigaya yeni ilhak edi len (Kırkgeçit) mevkiinde de mühim bir kaplıca varsa da ote Ji yoktur. Bu iki kap i İzmir ve | yer) | Belfast | İsyanları | Bir maktulün cena- | zesini 100 — | | bin kişi kaldırdı BELFAST, 18. A.A ktul Baxler'in cenaze meras bin kişi kadar tabı üşmüş olanla, Mezarlıkta yapılan sonra polis, sabahleyin cena siminde hazir bulunmak üzre gelmiş olan eski komünist reisi Tom Munmr tevkif etmiştir Sebeb imeçhul olan bu tevki şim diye kadar herhangi bir hadise zu- buru sebebiyet vermemiştir. BELFAST, 15. A, A, — Dünden beri hiçbir hadise olmamıştır. Yalnız yece vakti sokaklarda ge zilmesini memeden emirnameye mu- halif hareket eden bir takım kimse- ler tevkif edilmiştir. | Son vakalara sahne olmuş olan bir çok mahalledeki polisler geri alın maşa, İ İngiliz komünistlerinden mürek- | kep bir grupun tredünyonları, işsiz- | İere karşı teveccüh göstermek mak- sadile umumi bir grev ilânma teşvik etmek üzre buraya gelmiş oldukları haber » . y sasında icra edil edilmiş olan muh- 4 menedilmesi mub Musiki şubesi Aksaray C. H. F, gençler mahfi- İ inden: Mahfilimizin musiki şubesi- ne öze kaydına başlanmıştır. Gerek çalışmak isteyenlerin o ve gerekse ders almak arzu ederlerin cuma gün leri 10-12, salı gözü akşamları 20:2230 kadar müracaatları Adres: Cerrahpaşa Hubyar mahallesi lokuş çeşme sokağı Halik fırkası nahiye den kötürümler iyi olarak avdet eylemektedirler. OTEL ve LOKANTALAR Burada otel dedikleri bir han u vardır. Allah kimse- ürmesin! İlk geceyi bura da geçirmek mecburiyetinde kaldım ve yedi ceddime tövbe" ler eyledim. Burası otel değil bir tahtakurusu yuvası, bir ta- affün merkezidir. Simsiyah oda lar, ayakları o örümcek tutmuş bir karyola, kıtıktan kırpıntı. dan doldurulmuş tek bir şilte, ipten örülmüş bir (somya)! kokmuş. rengi değişmiş bir çar saf ve leş gibi bir yasdık! Pem cere perdeleri tutunca ele yapı sır derecede şerbetli! Zindan manzarasını gösteren siyah ve kırk yıldır silinmemiş bir döşe me ve korkunç renkte bir ta- van! Kirden gayri şeffaf bir ha le gelmiş pencereler ve hapisha ne cidarlarını andıran dıvar- lar! İşte ben geceyi çocuğumla burada geçirmek felâketine ma ruz kaldım, Çantamdaki gaze telerden birisini yasdığa geçire erlerini de yatağa se rerek isli şişesinden sarımtırak ve titrek bir ziya neşreden lâm bayı söndürdüm ve gözlerimi kapayarak yatağa (uzandım. Bir müddet sonra vücudüm kızgın şişlerle dağlanır larak uyandım. Ben diyeyim beş yüz siz diyiniz bin beş yüz haşerat! Artık uyumak ne mümkün? Sabahlara kadar san dalya üzerinde pinekledim. Bilhassa o aptesthaneleri bir şaheserdir. Oraya girip te beş dakika durabilenler dünyanm en dayanıklı adamlarıdır!.. Lokantalara gelince: Allah bu aşçılara insaf versin!... Ar tık yaza yaza ben de usandım. Kime söylemiş olsam (belediye bakmıyor) diyorlar. Halbuki her şahıs kendi menfaati namı" na belediye vazifesini bizzat yaparsa bu fenalıklar ortadan kalkar zannediyorum. Buranm İ aşçıları da baş belâsıdir. Ağız tadile bir yerde yemek yeme nin imkânı yoktur. Dükkânları na sinekten girmek ve rahatça oturmak kabil olmadığı gibi İ patlıcan “yemeklerini evvelen pis bir zeytin yağında kızarttık ine et koyarak kar- yörlar ki kokudan ağıza konu- lamayacak derecededir. Diğer yemeklerde de bir lezzet yok- tur. Burada tereyağları ucuz İ ve mebzül olduğu halde aşçıla- İrm hileye kalkışma! nefrettir. Ne olur biraz da bele- İ diyenin adamlerı buralara uğra FALAK | Rapor ve İ MosKOVvA, 15 .cesinden vazgeçmeli 10 KİNİEVVEJ Sovyetler izvestiya da M. Ra- dek'in bir yazısı yor ki: Man katta bulunan Lytton ko yet Rusyanın bugünki şey bilmi k parmağı iğumu gözmemez! geliyor, işte Sovyetlere büyük bir yer M. Radek, Sovyet Rusya wn Mançuride hiçbir o emperyalist siyaset ginedikten başka Japonya ya karşı rakip vaziyetinde bile bu Tunmadığını anlattıktan sonra Sov- İ yet Rusyanın şark demiryollarının bütün emperyalist taraflarını kaldır mak için elinden geleni yapmış oldu ğunu hatırmakta ve ancak bu demir yollarını herhangi bir kimseye bağış İsmağa da lüzum görmüyoruz de- mektedir. M. Radek, Lytton komis- yonunun Mançuriye gizli düşünceler İe gelmiş olduğumu söyliyerek diyor Bu komisye: sındaki geçimsizliği örtbaş ediyor ve Mançuride bir Sovyet teh likesi göstererek hetn Sovyet Rus- ya ile Japonyanın arasmı açmak hem de Sovyetlere karşı bir cephe koru- mak istiyor. Komisyon bir taraftan Japonyayı Sovyet Rusyanın üzerine yörütmek istiyor. Komisyon bir ta- raften da Sovyet Rusyayı Japonya- ya karşı uman cepheye sürüklemeğe galişıyor. Lytton raporu Japon em- peryalizmi ile dünya emperyalizmi arasında bir uzlaşma (projesinden başka bir şey değildir. Bu rapora gö re Tokio hükümeti Mançuriyi bir Japon müstemlekesi yapmak düşün ve burasının beynelmilet bir müstemleke olmasını kabul etmelidir. Japonya, Mançuri. yi ancak Sovyet Rusyaya karşı aske ri bir üs olarak | kullanabilmelidir. Çin komintangı da kendi başına Man çuriyi idare edemediğinden beynel- milel kontrola riza göstermelidir.M. Radek, Amerikanın Mançuri işleri- nin daha başlangıcındanberi diğer emperyalist devletleri Japonyaya kargı sürüklemeğe çalıştığını ve bu çalışmanın her gün biraz daha arttı ğını söylüyor ve diyor ki: «Lytton raporu Japon tezinin te- meli olan müstekil Mançuri devleti- ni kabul etmemesi İngiltere ile Fran sanın bu tezö yâpaşmaktan çekin- diklerini gösterir, Amerika, Fransa ve İngiltere ara- siki koruşmalar, alabildiğine yö rüyor, o Bu devletler, bu konuşma- larm neticesine göre ya Amerika İ- Ie birlikte Japonyaya karşı çıkacak- lar yahut da Lytton raporu çok doğ vu olmakla beraber harpsız Japonya, Mançuriden çıkarılamıyacağı il birşey yapamayız di, Lytton raporu, şimdilik Amerika- nın vaziyetini snğlamlaştırmakta ve dünya efkâr umumiyesini Japonya ya karşı ayakları ', Çin © Orduları Japon cenerallerinden Mateni nin Cemevrede Çine dair Fransız- ca ve İngilizce olarak bir kitabı neşredildi. Japon cenerali bu kitabında Çin ordusunu şöyle tarif ediyor: Çin ordusu ahzrasker daireleri ia rafından, her memlekette olduğu gibi, merkezin emri altında usa- lüne göre devşirilmez. © Bu ordu muhtelif cenerallerin şahsi emir. lerine tabi, mubteliften ordular. dan ibarettir. Ceneraller koskoca meden şeflerdir. Bunların içinde en kuvvetlisi Mareşal Chang kai | Chek'tir ki, ordusu 260:000 nı müzaheretile sekiz vilâyete hük- ferdir. Diğer küçük cenerallerin meder. Bu cenerallerden her bi- rinin de “şahsi, orduları vardır. Meselâ Tehang Chin'in ordusu 100 bin, Ho Chien'in 70.000, | Yang Hoo Chang'in 60,.000, Li Te Ch. ung, Hsie Yen Cheng ve Wang Chin Pao'dan her birinin 50.000 Son Sien Cherg'in 40:000, Chang Kvang, Yin Chang, | Tehang Sİ Chang ve Liu Chin Hon'dn her birinin 30.000 kişiden mürekkep orduları vardır. Hülüsa Mareşal Chang Kai Chek eğer isterse bu ordulardan da asker alablir. Hi- ni bacette şu dakika elinin altın. da bir milyon kişilik ordu var de- ineketir. Kvan Si vilâyeti de iki cene» İ ralin elindedir. Bu iki ceneralin 100.000 kişilik © ordusu vardır. Shantunz vilâyeti ceneral | Han Chich'in elindedir. 70:000 ki- ordusu vardır. Shan Fi vilâ- yeti dört ceneralin elindedir. Baş ka bir vilâyet te altı censralin em rine tal Rütün bunlara o “Komünist denilen yirmi bir ordu daha ve ediniz. Bu orduların yekü: takriben öçyüz bin kişi | vardır. Ya para alan, yahut hiç alma yan fakat yağma ile geçinen bu ordular yekünü iki milyondan ep | İktisatçı ğ | Allâme ş b | ki, hu zat| tısadın mebadisin iyor. Türk iktısi m k - Şunun içind vâ çı ları cem e verdi ran hakkır miyetin ğı zama tarafından, bu kadar vukufsuz- ca karşılanacağını hiç iimit et- emiştim. Daha fazla izah ede Konferansımda yük sermayedarlık o memleketlerin de ve Türkiyede buhran tetkik edilmişti. Yüksek sermayeda” * | eketlerinde, buhranın. inde nasıl patladığr İ nr izah eltim, Yüksek sermaye İ darlık memleketlerinde buhra- İ nm nasıl ilerlediğini, hangi se yirleri takip ettiğini göster dim.Bu buhranın karakterlerini meydana çıkardım. Ve sonra İ Türkiyedeki buhranı izah et- tim. Ve bizdeki buhranın bam İ başka muhiyette olduğunu tas- rih ettim. Halbuki bu genç. benim yük İ sek sermeyedarlık memleketle- İri için verdiğim izahatı ve gös İ terdiğim usulü. derhal Türkiye İ ye de tatbik etmiş ve maküs ne ticeler bulmuş, elbette maküs İ neticeler bulur. İktisat hakkım da karmakarışık ve kulaktan dolma malümatla mücehhez 0 lunca elbette usuller makâs İ kullanılır. Bu cat düşünmemiş ki. Türkiye henüz sermayedar” lık nizamın daha ilk devresin de dahi değildir. Türkiyenin buhranı sermayedarlık nizamı” İnn en son devreside bulunan İ memleketlerin buhranile mü- İkayese olunamaz Türkiyede buh jran sermayedar memeketler- deki buhran gibi sermaye tesi İ satınm artması, istihsalin çoğal İ ması gibi kategorilerle değil, İ benim yaptığım gibi ham mad- İ de satımındaki durgunlukla i- zah olunabilir. Sattığımız hem maddelerin bazılarınm iştirak edilme imkânları nisbeten az mikdarda azaldığı için de Tür- kiyenin cihan buhranmda tees- sür derecesi, başkalarile müka- yese olunursa. çok'daha azdır. — Şu halde size itiraz eden ve İmzasını gizleyen bu zat ikti İ gelmekle çok büyük bir sevinç sattan anlamıyor mu? — Yalnız iktısattan anlamı” yor değil, iktısadı uyduruyor. Alaeddin Cemil B. in bir telgrafı Evvelki günkü nüshamızda arririmiz Mahmut Bey tarafımdan azılan Oo makale münasebetile İstanbul mebusu ve kooperatif cemiyeti umumi kâtibi Alâeddin Cemil Beyden dün şu telgrafı aldıkı -atif mecmuasındaki A.H. imzalı makaleye tam mü kemmel bir cevap teşkil eden muhterem başmuharririniz Si- irt mebusu Mahmut Beyefendi nin cuma günkü beliğ makalesi ne baştan aşağıya kadar iştirak ettiğimi bildirmekten kendimi alamadım. o Kooperatif noktai nazarından (o düşündüklerimiz hiç bir vakit sanayi ve tüccar larla mücadele değildi lâ” kis bütün müstahsil ve müsteh liklere milli iktısadın asası o lan tasarrufu. zenginliği, mülki yeti temin ve teşvik etmektir. Memleketimizde asırlardan be- ri servete tasarrufa karşı baş- lanan fena fikirleri kaldırmak. 'ürk yurttaşın zenginliği ve mülkiyeti sevmesini ve ona ça- lışmasını temenni etmek bizim düşündüğümüz kooperatif sis- temlerinin içerisindedir. Koope ratifçilik cemiyeti — fırkamızın bütün prensiplerine sadık kala rak smıf kavgasma yol açacak her türlü neşriyatı nefretle kar- şılar, diğer cihetten devlete şirket memurlarının da herhan gi bir devlet siyasetini tenkit etmesini hayati prensiplerimiz- den olan inzibata muhalif bulu rum, İstanbul Meb'usu > Alâettin Cemil Doktor Hafız Cemal Dahiliye hastalıkları mütehassısı Cumadan maada hergün öğleden sonra sant (2,30 dan Se; kadar İş- | tanbulda Divanyolunda 118 ruma- İ rah humusi dairesinde | dahili hasta. i hıikları sıwayene ve tedavi eder. Te. İ lefon; İstanbul 2239. Dost Rus Sporcuları Dün geldiler (Başı 1 indi sahifede) iven başında misafirlerimiz istik lenleri karşıladılar. Biribir lerine konsoloshane tercümanı ta Rus kardeşlerimiz yirmi üç kişilik bir kafile ile Bu kafile. nin içinde ve bir de tirmiş olduğu ha- kem bulunuyordu. Güverteye çı- kıldı. Vapur limana doğru yol al- dı. Rus dostluğu spor sahasında da ayni kuvvette idi. Derhal her iki taraf biribirine kaynaştılar. Fo toğraflar çekildi. Güzide Sait, Be- hire Hanımlar tarafından misafirlerin (göğüslerine kol lar takıldı, sözler söylendi. rafından takdim edildiler geliyorlardı. i idareci kendilerinin Girlerimizin kaptanı Türkiyeye çinde olduklarını, bilhassa Anka- ra inkılâp bayramını da görecek- lerinden bir kat daha sevindikle- rini söyledi. Seyrisefain önünde gene motöre binildi, sahile yanaşıl dı. Motör rıhtıma yanaştığı zaman Şehir bandosu Rus milli marşını çalmağa başladı. Hürmetle din- lendi. Bunu Ti marşı ta kip etti. Misafirleri rıhtımda vali ve şehir namma mektupçu Hallâk Nihat Bey, Halk fırkası namma Rükneddin, o Halkevleri namma #por şubesi reisi Fethi Tahsin Bey ler karşıladı dik söz. İlk sözü Fethi Tahsin Bey söy- ledi ve dedi ki... Rus Sovyet spor cularını memleketimizde karşıla- makla bahtiyarız. Rus kardeşleri mizi geçen sene Rusyada sporcu- larımıza karşı yaptıkları kardeş liğe, candan tezahüre ayni suret- le mukabele edememekten ürk- mekteyiz. Dost memleketin dost sporcuları burada Halkevlerinin aziz misafiridirler.” dedi ve Halk evi namına bir buket verdi. Fethi Tahsin Beyden sonra Fenerbahçe kaptanı Zeki Rıza Bey Fenorbah- çe namına bir buket verdi. Daha sonra Galatasaraylılar da bir bu- ket verdiler. En sonra Türkiye futbol federasyonu namma fede- rasyon kâtibi misafirlere hoş gel diniz dedi. ve federasyonun bu- ketini verdi. Salona doğru ileri- lendi, İpek film bu tezahüratı fik e çekiyordu. Salonun önünde bunları İstanbul kulüpleri mina- firlere ayrı ayrı buketlerini verdi- ler. Konsolosun. beyanatı Salona bir kaç dakika istirahat edilmek üzere girildi. Burada da nutuklar teati edildi. Rus konsolo su Türk - Ras dostluğunun çok kuvvetli rabıtalarle yekdiğerine bağlı olduğunu ve onu hiç bir kuv vetin sarsamayacağını, spor saha Arkadaşlar sizleri İstanbul je- meral konsolosluğu ve İstanbul Sovyet kolonisi namına selâmlayo rum. İstanbul erkân, fırka, matbuat, Türk sporcuları tar rafından sizlere gösterilen hara- retli, samimi dostane istikbal ve şimdi dinlediğiniz ve samimiyetle dolu nutuklar Sovyetlerle Türki ye arasında mevcut büyük dost- İuk sayesinde İleri gelmektedir. Bu dostluk müteaddit siyasi ikti sadi ve gayet dostane munhedele- rin akti ile bir çok defalar teyit ve takviye edildiği. gibi ayni za- manda, iki büyük ve komşu mem leketin hükümet ricelleri ve içti mai mümessillerinin bir çok defa- Gazi Mükâfatını harp neticesinde imzalar hedelerden de bahsedil Ayrı ayrı fasıllarda Cümhuri yet devrinde si nlar, E| ni, hukuki inkılâp ve ıslahat, SE arif ve terbiyede inktlâp ve rsla” hat, iktesadi ve mali sahada ink İ lip ve islahat, sıhhat ve içti İ muavenet işlerinde icraat, Tür İ ordusu ve milli müdafaa izah # dilmektedir. Esere konan resimler meyan da Gazi Hz nin hayatlarına çok kıymetli t fotoğrafla İstiklâl barbi, milli inkılâp safhit İ larma ait kıymetli resimler vaf | dr Bundan başka Türk tarihi t&# kik cemiyetinin Gazi Hz, nin #| yasetlerinde çekilen bir resmi Y8f| dır. Yeni hükümet teşkilitna W Türkiye bahri kuvvetlerine dai | de fotoğraflar ilâve edilmiştir. Palamut bolluğu TRABZON, 12 Hstanbulde | olduğu gibi, burada da prlamat bel luğu başlamıştır. Her gün Rize, Süf mene limanlarından, Trabzona kayik kayık palamut gelmektedir İki gün evvel, bir palamut 2 kur pa kadar satılmıştı. Palamutun but dan ucuz olduğunu duyan köylüler; şebre inerek, küfelerle palamut alıpı köylerine götürmektedirler. Köyle” pala tes re giden yollarda sırtlarında mut küfeleri taşıyan kafilclere düf edilmektedir. Trabzonda her aile tenel | palamat tuzlamaktıadır. tenekt ME Sİ TEŞEKKÜR Sevgili refikamın ufulü dolayısil€ ccnafe merasiminde bulunmalı zah- metini esirgemeyn ve gerek bizzat ve gerek bilvasıta beyanı teessür ve taziyet ile büyük kederime işti” Tak buyuran zevatı kirama pek de Tin teşekkürlerimi ayrı ayrı ar?8 imkân olmadığından muhterem ge- zetenizin vesatetini rica fendim. Doktor Necmettin Rifat. m— ———————— yaret olmakla beraber Sovyet fal bolcularının Türk meslektaşları na karşı hararetli dostane ve ar kadaşlık hslerinin tezahürüdür ve Sovyet - Türk münascbatınım daha ziyade takviyesine hizmet edecektir. Yaşasın Büyük Sovyet Türk dost luğu, yaşasın Büyük Türk milleti. Yaşasın Türk Sovyet sporcuları, Bundan sonra Rus misafirleri: nin kaptanı Türk - Rus dostluğu: nun spor sahasmdaki cereyanla- rından bahsetti. Bu kardeşliğin temadisini temenni ederek arka- daşlarını Türk ve Rua dustluğu şerefine selimlamağa davet etti. Otelde.. Ve buradaki merasim de şu su retle bitti. Misafirler otomebille- re bindiler Doğru Bristol oteline getirildi. e Caddelerde bulunan halk sokaklarda Rus dostlarını se Jâmlıyordu. Rus misafirler hazırlanan mu- azzam programla gezdrilecek ve kendilerine her gün Taip Servet Bey, Güzide Sait, Behire Tai, Ha- nımir ve daha bir çok kimseler 16 | #akat edeceklerdir. Önümüzdeki cuma günü Kadıköyünde Türk Rus maçı yapılacaktır. Biz de dost Rusya sporcularına boş geldiniz deriz. Tebliğ ISTANBUL, 15. A. A. — Türki ye Eskrim federasyonundan: İzmir de icra edilecek Türkiye Eskrim bi- rincilik müsabakalarına iştirak ede- cek müsabik hanım ve beyle: . 10.932 pazartesi günü saat öde Galata rıhtımından hareket edecek Bursa vapuruna vakit ve zamanında gelmeleri tebliğ olunur. Muğla'da pehlivar güreşleri MUĞLA, 15. A, A. — Dün öğle den sonra spor meydanmda hayır ce miyetleri menfaatına, büyük pehli- van güreşleri yapılınıştır. Binlerce seyirci meydanı, doldurmuştu. Başa çıkan Dramah Hasan (Opehliyanla Davaş'lı Mustafa pehlivanlar bir ne İmes alamadan göreşi bırakınışlar. re Alafranga — güreşlerde © Dinarlı Mehmet pehlivan Yugoslavyalı Boğ daçel'u dakikada yenmiştir. Yum sal pehlivenla Amerikalı Fani peh ge m ederim &

Bu sayıdan diğer sayfalar: