© Türkisehe Post gaze- HARİCİ HABERLER tesi ve tütünlerimiz Türk tütüncüleri Almanyadaki tütün vaziyetini bu gazeteden daha çok iyi bilirler Dili ne olursa olsun, Türk ülke- | bit ettikten sonra muazzam bir çıkam gazetelerin gözler emmiyetli bir şey vardır? m de milli iletısat meselelerimiz bileceğini kabul etmek ve bi- im bunlarıtam bir hassasiyetle kip ettiğimizi o bilmek... Tür. kische Post, bumu 20.1X.32 taı sayısında oldukça unutmuş gi görünüy Almanya” da oturan herhangi man menfai tünlerimizin Mi da çıkmış bir makaleyi tenkit ve tahlile çalışıyor. Bu makaleyi 0- k dilenir. Makale sahibinin de bu işi tam bir ciddiyetle tetkik et- mek fırsatın: bulmuş olduğu her satırdan anlaşılıyor. Hakimiyeti Milliye'deki makalenin mevzuu şadur: Almanlar, Türk tütünleri- nin dostudur. Fakat Alman siga- ra trüstü, kurulduğu dakikadan itibaren tütünlerimize menfi bir cephe almıştır.. Bunu gören trüst haricindeki fabrikalar da yavaş yavaş Türk tütünlerinden uzak- İaşmağa başlamışlardır. o Alman mahreci, bu yol devam ederse, bi- zim için kaybolacaktır. Halbuki illet arasındaki samimi ikti. sadi münasebetler, bu vaziyetin ir an önce hallini icabettirmekte dir. Buna karşı Türkisehe Post, yalnız kendi iddialarını çok'tehli- keye düşüren istatistikli büyükçe bir makale neşrediyor. Bu maka- lede yazılan şeyleri dikkatle oku- yan her fert, şu kanaate varmak tan kendisini çok güç kurtarabi- lir: Makale Berlin'deki bürosundan gelmiştir. Çünkü: ma kalede ehemmiyetle (o bahsedilen şeyleri berhangi bir iktısat mu- harririnin bilmesine hemen imkân yoktur, Bizi böyle bir telâkiriye sevkeden sebeplerin tahlilini baş- ka bir makaleye bırakarak Türki- sche Post'un fikirlerini yakından tetkike başlamağı daha (faydalı buluyoruz. Bu gazetenin istatisti- ğine göre geçen seneki tütün mah sulümüz yuvarlak hesapla 40 mil yon kilodur. Bu seneki mahsulü- müz ime tahminlere göre I8milyon kilodur, bu rakam artabilir de, a- zalabilir de. Bu istatistik, kala- cak stokları hasaba katarsak, Ha- kimiyeti Milliye'de çıkmış maka. ii çdişele liği Yahtiz've yali tekit etmektedir. Makale sahibi, trüstün, dört senede Türkiye'den aldığı tütün miktarmı 17,5 mil. yon kila olarak göstermektedir. Biz burada tam bir o salâhiyetle söyliyebiliriz. ki bu alınan tütün ler; ileriye sürülen rakama kendi- mizi kaptırmamak şartı ile, yal- nız İzmir tütünleridir. Trüst, dün yada büyük bir şöhret kazanmış Türk mmtakalarından, o hemen, hiç tütün satın almamıştır. Buna nazaran İzmir mmtakası istisna edilmek şartı ile (Ogeriye kalan muıntakalarımız trüst tari 100 de 100 ihmal edil . nun neticesi de trüstle (o rekabet halinde olan trüst harici fabrika- ların ayni vaziyeti diğer mıntaka- larmıza karşı almak © olmuştur. Trüstün Rusya'dan, Bulgaristan'- dan, Yunanistan'dan ne ayarda tütün aldığını tesbit etmek kolaydır. Bizim Sinop tütünleri- miz bile trüstün kullandığı bir. çok tütünlerden kıyas kabul etmi- yecek kadar yüksektir, Bunu top- Haftalık Edebi Mu: Fikirler ve insanlar Ahmet Kutsi Şair Ahmet Kutsi, edebiyattan bahsedilen meclislerde, ismi en çok geçen adamlardan biri olma- ğa başladı. Bazıları onun yazıla- rının birer harika olduğunu söy- lerlerken bazıları da onun şlrle- © rinde bir fevkalâdelik göremedik © lerini söylemeğe cesaret ediyor. lar. Fakat ekseriyet ne düşünece gini bilmiyor, ve bu pairi tanı" mıyor. bazılı vaktile e iye gazetesinin © edebiyat sayıfasında çıkmıştı; bir © kaç tanesini pek az kimsenin eli- ne geçebilen Görüş mecmuasında “eler gr Kutsi, vaka Şiir- © ler (1) isminde bir kitap çıkardı; - fakst bu kitabı kitapçılarda bul Sel kabil çek m cau okumak için Kutsi ile tanışmanız Ahmet Kutsi il — beri tanışan bahtiyarlardan oldu- (1) Sivasta Kâmil matbaasında tar, tifham işareti jile karşı karşıya i kalmamak Omümkün değildir: Trüst, bizden niçin daha fazla tü- tün almıyor? Türkische Post bu | sene trüstün İzmir'den 5 i; mil- yon kilo tütün satın aldığını bildi- riyor: İlk önce anlatalım ki bu ra- ve takip ettiği harman prensibi ra tibarr ile katiyen ihtiyacı yoktur. Çünkü: trüstün elinde geçen sulden büyük miktarda İzmir tü- tünü mevcuttur. O halde bu, bi- ze karşı gösterilmiş bir cemile mi- dir? Hayır... Biz kendimizi aldat mamalıyız? Trüstün yüksek har- | manlarındaki İzmir tütünü hisse. | si 7, 10 bile değildir. Halbuki bü tün Almanya'nın sigara tütüni sarfiyatı, biraz aşağı yukarı İ mek ve çikmak şartı ile 38 milyon | kilodur. Trüstün bu sene fazla İzmir tütünü almasının sebebi u- cuzluğu ve bu seneki mahsulün | azlığıdır. Trüst evvelki sene kü- çük bir miktar için verdiği para ile bu sene 5 V; milyon kilo tü- tün satın almış demektir. Bunun bizim lehimize iktısadi bir mu- vaffakiyet olduğunu belki - Tür- kische Post zannedebilir. Bu gaze te trüste giden tütün miktarmı kabartmak için Trieste giden ve Orta-Avrupa'da kıyılan tütünleri de hesaba katmak isti yor, ve 25 temmuz tarihli (L'Eco nomiste d'Orient) gazetesini işbat ediyor. Doğrudur. Trieste'ye gi- den tütünler Almanya'ya, Çekos- lovakya'ya, v.s. sevkolunur. Fa- kat Orta-Avrupa çok geniş bir ta- birdir. Biz, Çekoslovakya'ya gön- derilen tütünleri trüst o hesabıma geçiremeyiz. Türkische Post, bi- | Fizy ze, çok çocukça bir tavsiyede bu- İunuyor ve milli bir istihsal mese- lemizi tahlil ederken istatiklerimi | zaruri malümatımızı Alman trüstünden almamızı istiyor. Ca- land işini bildikten sonra böyle | bir tavsiyeye, bilmiyoruz, ihtiyaç var mıdır? Makalede ya Berlin'. deki Ticaret Odamıza, yahut ora- daki Ticaret © mümessilliğimize karşı kaba ve beynelmilel nezake te uymiyan bir hücum vardır. Biz, ülkemizin dışarısında bizim için çalışanların şerefi namına bunu şiddetle reddederiz. Türk tütün sevkiyatı Almanya'da artıyormuş. Nasıl ? Türkische Post'taki yazıyı | yazan efendi, Türkleri bu kadar tetkiksiz mi sanıyor? o Samsun, Bafra, Alaçam, Sinop, Taşova, E- dirne, İzmit, Bursa, Hendek, Düz- çe, ves. kullanan kaç Alman fab. rikası vardır? Kaç tane? Bunu rakamla (bildirmek icabeder. Trüst teşekkül ettikten sonra bü- kapanmıştır. . Türkisehe | Post, Türk tütüncüsüne bir de imalât dersi veriyor. Tütün tcaretimizin beynelmilel şöhreti için fena bir reklam olan böyle sözleri, biz mi- safirlerimizden hiç te işitmek mediğimizi söylemek isteriz: AE manya'daki tütün trüstüne karşı bizim hiç bir husumetimiz yoktur. Bizim milli istihsalimize ait mese leler hiç istemediğimiz hal- ğum için kitabından bana da bir | tane verdi ve ekserisini zaten bil- diğim yirmi bir manzumeyi bir | kaç defa daha okudum. Söyledim ya! Kutsi çok sevdiğim arkadaş- lardandır, Peyami Safa Bey ile bir fikirde olmak da bazı kimsele rin inaana itibar etmenise sebep oluyor; fakat bütün bunlara ve hüsnü niyetime rağmen o şürleri bir türlü sevemedim; hattâ Kutsi” nin bir şair olduğundan şüpheye O, şiiri tabii bir surette söyliyemiyor, bir hissi, bir hazel vezne koyabilmek için sözü yor.bilküyer, anlaşma bir Küle koyuyor. Meselâ şu “Yarasa” manzumesini alalım: “Derdim ki: « Ne olar sen ol- pamcanliğ da — Ardından yıllarla — Durmadan, illa genin insanda — Ardı: dan koşturan derde uğrasam. “Boşlukta işitip her an sesini, ler zannetsem ben nefe sini, — Yadının âlemde gök. M. Titulesco Hariciye nazırlığını kabul etti BÜKREŞ, 10. A. A. — Yeni hari ciye nazırı M. Titulesco, çarşamba günü buraya gelecektir. İyi haber a lan mehafilde söylenildiğine göre hükümet M. Titulesea'dan Sovyet- lerle ademi tecavüz misaki içinde Romanyanın harici siyasetini lütte- fiklerle tam birlik halinde | yörütül mesini ve M. Litvinof ile müzakere- | e başlanmasını istiyecektir. ulezco, bunu kabul etmezse emdi a köln sezenda Heri için çalışma birliği imidinı kalınıya- caktır. BÜKREŞ 10 .A. A, — Universe gazetesi tarafından çıkarılan mahsus bir nüshada M. Titulesconun kabine reisi Vaida tarafından M, Titulesco. ya teklif olunan hariciye nezaretini kabule M. Titulesconun razi olduğu ve mümaileyhin çarşamba günü Bük reş'e geleceği bildirilmektedir. Hiç beklenmiyen bu havadis si mehafilde pek büyük heyecanı mucip olmuştur. Çünkü hükümet er kâmının telâkkilerile | M. Titulesco- nun kanaatları arasında ötedenberi bir takım anlaşamamızlıklar mevcut. tu. Kabine reisi M. Vaida, gazetelere beyanatı sırasında Sovyetlerle mü zakere edilmekte olan ademi tecavüz misaki hakkında kabine ile Titules- co arasmda çıkan nazar ihtilâfların dan dolayi Titelescomun ne gibi se beplere mebni Londra sefaretinden çekildiğini anlattıktan sonra kralın. ti ile M. Titulercoya tek- rar Londra sefaretini deruhte etme- sini teklif ettiğini Romanyanm ana- nelerile menfaatine uygun bir harici siyasetin takip edilebilmesi | için M. Titulesconun bundan böyle dahi ka- bine ile teşriki messi etmesini temin zamnında mümaileyhe nihayerek ha riciye nezaretini tevdie hazır bulun- duğunu bildirdiğini söylemiştir. Musolini cezaya çarpıldı Romadan verilen habere göre M. Mussolini, beş liret para coza- sile cezalandırılmıştır. Düçe, Far- bulunan atış o meydasma iş, orada mükemmel bir atış tecrübesi yaptıktan sonra tüfeği- ni kundağı kapalı olduğu halde yerine brrakmıştır. Bu, ihmal ni zamnameye mugayir olduğundan Düçe 5 liret para cezasma mah- küm olmuştur. dustrie — Harry Levita, Tabak - İndustrie und Tabaksteyer — Dr. | Adolf Fiügler, Ein tüchtiçer Treo hândler, Neve Mannbeimer Zei- tung, 29.X1.19931, ve nihayet, Der Reemtama — Skandal - T.H. Te- tens, bu son eserin sonunda ehem miyetli bir bibliyografi vardır.) Biz bu eserlerde yazılanların hiç biri ile meşgul olmak ve ne dere- ceye kadar hakikat olduklarını t Alman piyasasmdaki ye- rimizi kaybetmek istemeyiz. ba hocusta, vesikalara, Türki «che Post gibi trüst muhitinden İ değil, kendi milli | iletmadımızm vaziyetten alıyoruz. E- sasen milli bir istihsal meselesi münakaşa edilirken de trüstün ne istatistiklerine, ne de onun vertce ği malümata göre hareket etmek imkânı yoktur. Biz öyle zanmedi- Sürekli Erivan sini Ce- CENEVRE, 10. A. A. — Millet ler cemiyeti büyük meclisi şu aşağı- dnki meseleler hakkındaki raporları bemen hiç müzakere etmeden kabul İ 1 — Mülletler cemiyetinin muhte- | Hf heyetlerine kadın aza inti İ retile kadınların sulh teşi erkeklerle birlikte çalışma, 2 — Mülteciler ofisinin bilhassa Suriyeden gelen 20.000 ermeni müf tecinin Erivan cümburiyetine nakli meselesini tetkike davet edilmesi; 3 — Beynelmilel rolünün gün geçtikçe eheramiyetleştiği MİL, Va- caresco tarafından kaydedilen fikri müşareket meselesi; 4 — Münakalâtın ve transit işle- rinin düzeltilmesine mit çalışma Bu hususteki karar suretinde na- Gia işleri ve milli cihazlarına mesele si hakkında tetkikat yapmamağa me mur komitenin vücude getirdiği ese- re pek büyük bir ehemmiyet veril. tir Büyük meeliâ, müzakerenin deva mını yarına bırakmıştır, ler cemiyeti büyü Kia lame silkİeie alla tet kikine başlamıştır. M. Motta, Avrupa (birliği tetkik komisyonunun 1932 senesinde velki yıllara göre daha az ehemini- yetli olan mesaisi hakkında altmc: komisyonun hazırladığı raporu vermiştir. M. Motta, bu komisyonun Stresa konferansında elde edilen neticeleri İ dikkatle müzakere ettiğini chemmi yetle kayde lüzum gördüğünü söy- İedikten sonra demiştir ki “ Bu komisyon, gelecek sene, me- #nisi bakımından daha ziyade alâka yandıracaktır. Bilhassa ilk “Dünya | iktişadiynt konferana”” nin toplan- fesi daha fazla dikkate diğer bir şekil alacak, belki de ehem miyetli olacaktır. Büyük meelis, altıncı komisyonun raporunu müzaksre etmeden kabul etmiştir. Müstakil İrak İngiltere ilk sefirini gönderiyor LONDRA, 19. A. A. — Times ga setesi, İngilterenin Bağdat hülcüme- & nezdinde ilk elçisi olan M. Hudert Young'un itimatnamesini ancak bu- gün takdim edeceğini yazıyor. Bu merasim, İrak istiklâlinin ilâ. nı gününde yapılacaktı fakat veğike” ları Bağdat'a Çiriş olan tay- yarenin adalar denizine inmeğe mec bur kalışı merasimin gecikmesine se bep olünştiir. e Zeplin gene yola çıktı FRİEDRİCHHAFEN, 10. A. A. VolfF ajansından: Kont © Zeplin ev- velki gece saat 2244 te cenubi Ame rikaya sekizinci seyahatini icrn et. mek üzre hareket etmiştir. Yugoslavya deniz iuşaatı tezgâhları SPLİT, 10. A, A. — Bir Yugos yoruz ki Türkische Post ta bu a | Javya sirketi hesabına Loire tezgâh. edecek | çık hakikate karşı bir vaziyette değil larının açılma merasimi yapılmış 20,000 Ermeni nevredegörüşülecek ması dolayisile bu komisyonun vazi- | ve slâkaya | Mac Donald Müşkilâtta! Başvekil iki şık ortasında bulunuyor LONDRA, 10, A, A, — Bazı ga zeteler göre, maliye nazırının büyük bir ehemmiyet vermekte olduğu büt çe tarar müca: başvekili endişeye düşürmekte oldu fu zannolumuyor. Filvaki | M. Mac Donald'ın tasarruf projesinin bazı noktalarının değiştirilmesini arzu et mekte olduğu söylenmektedir. Sun- day Referee'e göre | başvekil, gayet güç bir mevkide bulunmaktadır. Mü imaileyh, pek yakında ya muhafaza kür arkadaşlarının noktai nazarları- nı kabul etmek veya çekilmek imec- bariyetinde kalacaktır. ..—— Gandhi Bırakılacak Bütün Hindistan tahliyesini istiyor SİMLA, 10. A.A — Hindistan umumi valisi Lord Villington, Gan- dinin serbest bırakılması için birçok telgraflar almıştır. Umumi vali silâhsız itaatsizlik mü İ cadeleşinden vazgeçilmek şartile bu olduğu zan İspanyada grevler MADRİT, 10 A A — erene İ we Badajoz komünistleri amele teş- kilâtı, grev ilân etmiştir. Llerena'dan endişeli haberler gel. mektedir. Grev komitesi, belediye da iresine yerleşmiş, bütün mağazaları ve bususi evleri kapatmıştır. Grevciler, ahaliye | mahsus 4.000 gmeği gasbetmeğe teşebbüs etmiş. lerdir. Sivil muhafızlar, ateş etmişler ve fakat grevcilerin tehditkâr vaziyet- leleri karşısında ricata mecbur kal- | mışlardır. Sivil muhafızları takviye için kuv- vet gönderilmiştir. Muhafızlar, grup halinde dısarı çıkmaktadırlar. Çüm- kü, yalnız çıkanlar taarruza uğra maktadır. Fransada fena havalar NİCE, 10, A. A, — Evvelki gece Nicede büyük bir fırtma olmuş, şeh rin birçok mahallerinde foyezanlar vukua gelmiştir. Cimiez payanda dıvarı yıkılmıştır. bir toprak kayarak iki köşkü götürmüştür. Bir kadın ağır surette yı ter. Viyanada Hitler'ci fından Versailles ve Saint-Ger main muahedelerile Lausanne itilâfı aleyhinde yapılan nüma yiş esnasında Viyana Hitlerci- leri reisi M. Frawenfeld. ez- cüml “Bizim için birer kağıt paçav razı olamayız. Bu muahedelere karşı olanca kuvvet ve şiddeti- mizle âmansız bir mücadele ya İngiliz maliyesinin bir kararı İngilterede yeni hazine bonolârı çıkarılıyor LONDRA, 10 (A.A.) — Resmi surette bidirildiğine gö hükümet derhal 150 milyon İngiliz liralık hazine bonoları çıks racaktır. Bonoların bedellerinin ödenmesi muamelesi 1935 sen? sinde başlayacak, 1938 senesine kadar devam edecektir. Bu bö zine bonolarının çıkarılmasından maksat 1932 - 34 tarihli ve yöl! de dört buçuk faizli istikrazla 1925 - 45 tarihli ve yüzde dört bi çuk faizli harp istikrazıni itfa etmektir. 1932 - 34 tarihli bonf larm hâmüilleri bu bonoları kısa vadeli yeni bonolarla değiştirmt ğe davet edilmişlerdir. Bu değiştirmeye teşvik için bu hâmili yüzde bir buçuk nisbetinde bir prim verilecektir, Bu değiştire teklifi 1925 - 45 tarihli harp istikrazına şâmil değildir. 1932 | 34 istikrazı 139.800.000, harı istikrazı ise 12.800.000 İngiliz bi) rasını bulmaktadır. 1 Milli Müdafaa Vekili Zekâi Bey Kayseride İ KAYSERİ, 10 (A.A.) — Milli Müdafaa vekili Zekâi Beni dün geceki trenle şehrimize gelmiş ve merasimle karşılanmıştı Vekil Bey, sabahleyin tayyare fabrikasına giderek üç saat kai fabrika işlerini gözden geçirdikten sonra vilâyet, belediye, k©* lordu kumandanlığını Halk fırkasmı. Halkevini gezmiş ve askf ri hastahaneyi teftiş ederek kolordunun öğle yemeğinde bulum muştur. / Brezilyaya döviz yok! ANKARA. 10 (Telefonla) — Bizden hiç bir şey satın ak mayan Brezilya hükümetinin her sene ihraç ettiği (5) yivli liralık kahve için hükümetimizce döviz verilmemesi ihtimal ; kuvvetli olduğundan bahsedilmektedir. M. Venizelos Lutraki kaplıcalarında ATINA, 10. (Hususi) — Başvekil M. Venizelor, istirahat ve tedefi kaplıcalarına gitmiştir. M. Venizelos Lutrakide 10 gün kadaf| içim Lut kalacaktır. Mesinada bir evin damı çöktü MESİNA, 10. A, A, — Yap'lan bir futbol maçını seytetmek üzere ali imiş kadar çocuğun üstüne çıkıp toplanmış olduğu eski hir evin damı çö” küp yıkılmıştır. Enkaz altından 49 yaralı çıkarılmıştır. Bunlardan altısı | yaraları ağırdır. Sowyet- Terli hudut mukave- ' lesi temdit edildi ANKARA, 10. A, A. — Türkiye ile Sovyetist Sonyalist Cümhurüyetlei ittihadı arasında budutta zuhur eden ihtilâfların tetkik ve halli usulü hek” kında 10 ağusoz 124 tarihinde aktolanmuş olan mukavelenamenin mer yetini altı ay temdit eden yeni bir protokol bugün Hariciye vekiletinde Ha riciye Vekâleti Vekili Şükrü Kaya Beyfendi ile Sovyet Büyük elçisi M Suriç arasında imza edilmiştir. Yunanistana hayvan ithali yasağı kaldırıldı İSTANUBL, 10 (A.A.) — İhracat Ofisinden tebliğ edil miştir: o Trakyadan Yunanistan sevkolunacak canlı hayvan!a" rın meb'i idhali hakkındaki memnuiyet Yunanistan hükümeti 18 Leigh 'deki maden kazasının kurbanları LONDRA, 10 (A A.) — Leigh'daki madenlerden birinde asansör “Nihayet saprağd koydum ba şen, — ( Tatmadan üzümün bu yıl yaşını ) — Öyleyken, kaldırır mezartaşını, — Her gece koynu- da ki “gezsem; ta- (nöolezisme ), urmsuz olduğu için, sırıtıyor. Bu “ta rasam” âwrf kafiye hatırı için kul lanılmış. Üçüncü ve dördüncü mısraların manası pek anlaşılma” yor; zannederim şöyle bir şey ola €sk: “İnsanı durmadan, yıllarca senin arkandan koşturan derde uğrasam.” Bu fazlasile alelâde sö zü şair, sırf “uğrasam” kafiyesi hatırı için kullandığından başka vezne koyabilmek için de türkçe nin nahvini cendereye koymuş. Manzumenin en az kusurlu parçası olan ikinci kıtada öyle ak bir güzellikte değil, Zaten ikinci mrsramdaki “bon” kelimesi, o ufacık «char- me» 1 da bozuveriyor ve belki hoş olacak bir kıtayı, “ Cihan madem ki kaniymiş ve hem giryeyle miz f" musramdaki “ve hem” bayalığını hatırlatacak bir hâle Üçüncü kıtanın ilcinci msram e a yeli ve kafiye hatırı için anadiline Yili e almız -bir takım hisler bu- lanması kâfi değildir; şair. her muharrirden ziyade, dili düşüm meğe mecburdur. “Takdim ve te hir” hürriyetinden, ancak bunun- la sözüne bir güzellik getiriyorsa, istifade edebilir. Vezin ve kafiye zarureti bir mazeret teşkil ede- mez; vezne ve kafiyeye hükmede miyorsa yazmasın, nesirle iktifa etsin. Ahmet Kutsi'nin şiirlerinde “Yarasa” manzumesi bir istisna teşkil etmez. . Her hangi parçayı alırsanız o kusurlarla karşılaşırı nız. Meselâ yine en beğenilen manzumelerinden birini, şu tatsız, kuyu suyu kadar basit “Anneler” i alın; içinde bir tek güzelce mıs aa (Tenimde bir yara işler gibi- sin ) mukabil dördü büsbütün lü zumsuz sekiz mısra var. Şekli bırakıp da yalnız mana- ya bakınca er yine şairi Ahmet Kutsi, arasıra sinema estetiğine başvürmaktan da kas çımmıyor: Meselâ “Kader ve kuyumcu" isimli manzumesi : gör. nişanlandığını Büreniyer. Bu gibi hikâyeleri ötede beride duyar ve bilhasıa sinemada (o görürsünüz. Tesadüfen kızm nişanı, veya ka gecesi, veya düğünü muhakkak ilk İs eyer gp döndüğü güne te- sadüf eder. Niçin evel veya sonra değildir, bir türlü anlaşılmaz. Bu ZI manzumenin bazı par. çalarma, musralarma bakılınca insanın, Ahmet Kutsi'de bir mi- zah şairi kabiliyeti bulunacağı geliyor: “Kaderin yamandır kalple o- yanu, — Gönüldür (oynayan â- İemde bunu... ( Güvercin ) “Geceler onunçün havuzda göklere öy ( Kaplıcada ihtiyar as- dan “Sonra koş terlikle haber ver- meye, — “Kiracım bu sabah can verdi” diye, —— Üç bep, kişi day. da ile bahsetmek hususunda bir François Coppöe'yi geçiyor. Za- ten bütün şiirlerini okurken Fran- çoia Coppöe'yi düşündüm; arasıra da Albert Vi, şiiri elemdem, İ bunların hepsini bulabilirsiniz. Bu boğucu sun'i şiir havasından bir lâhza uzaklaşmak isteyince büs- — > or. “Erirken stcaktan yaz kokula. gibi Ahmet Kutsi de ruhunun, © müstesa ve ince “ene” sinin am laşılmadığından şikâyotçit humun anlaşılma: Bunda Verlaine'i andıran © eda var; o şairi andırmak da! gencin harcı değildir. pi urulla >< ld