25 Eylül 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

25 Eylül 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rALAK 25 EYLÜL 1932 7 inci sene No. 2380 NUSHASI $ KURUŞTUR Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Uzmusal Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET Kayseri ve Nazillide Pamuk mensucat fabrikaları tesis ediliyor.. EE A EK MM NM AD ZA 7 RA 7 GA SEZA Son kararlar bilhassa | 9 şeker taciri Müddei umumiliğe verildi emniyet kıri- zinin önüne geçmiştir Hem sanayiciler, hem müstah- ANKARA, (Telefonla; Baş- muharririmizden) — Heyeti ve- kilemizin son içtimalarında mü him kararlar alınmıştır. Bu ka- rarlar. muhitte ve bazı işler üze- rinde biriken şüphe ve emniyet- sizliği gidermiştir. Bundan baş- ka öyle basit tedbirler var ki, devlete hiç bir ağırlık yükletmi- yor. hazineye dokunmuyor, yal- nız alâkadarlara kalaylık veri- yor. Hükümet. bu gibi tedbir- İeri de aramaktan, bu tedbirleri | bulunca da tatbikten geri kal- | mayacaktır. Bu araştırmada e sa; nezariyelere bağlanmak değil, pratik sahadan ayrılma- maktır Sanayiimize kolaylık göste- rildiği doğrudur. Fakat bu ko- | aylıklar. hiç bir zaman norma- | lin ve zaruretin hududunu geç | miş değildir. Hele müstahsilin, tarlada çalışanların aleyhinde bir hareket olduğu asla nülemez. En nihayet sanayii zi korumak mecburiyeti de var- dır, Çünkü bunları kurmak i devletçe. halkça büyük fedakâr- lıklar göze aldık. Yeni doğan ve inkişaf yolunu tutan bir ese- ri körletmek yoluna elbette gi- remeyiz. Sanayi politikasında düşünü- len şey; fabrik; ımızın reka- bet yüzünden biribirini kırma- larma meydan vermemektir. Hükümetin, teşvik ve teshilâtı, memleket 'acının icap ettir. diği mikdardan öt: | Girişeceğimiz sa Yalnız memleketimizin ihtiyacı- »: düşünüyoruz. Bu sahada ih- racatı ve başka memleketlerin *mai mahsulâtile hariçte re- kabeti bugünkü şersit içinde | kişünemeyiz. | Hükümetin sanayi politika | tında düşündüğü esaslı bir nok- ta daha: Sı ide muhtaç oldu- #umuz iptidai maddeler, eğer memleket dahilinde tedarik e- dilebiliyorsa, bunu kullanmak ii denemez. Bu münasebetle yeni bir tetkik ve karar mevzuu or- taya çıkıyor! Türkiyede hangi sanayii kur | mak ve korumak doğru olur? Elbette bunun da kat'i olarak tesbit ve ifade edileceği gün w- zak değildir. Vesika us 8 sanki müsti Satçılar aleyhinde bir karar miş gibi bazı dillerde ve yazı- alar var. Halbukibu müstahsillerin de lebin- ir, Bir defa şunu bilmeli ki, Verilecek prim. tarlalara, tarla- da çalışanlara kadar gitmiyor. esika ticaretinden en çok şi- yet edenler. ciddi ihracatçı » En büyük ihracat mer- iz olan İzmirden gelen ve işlerde çok alâkadar ve sal& tar olan bir zat dediki: — «Vesika usulü büsbütün tete bir netice vermiştir. Bir defa formalite yüzünden ihra- Sat güçleşmiştir. En büyük ih- Yacat tacirleri, kendilerine prim nün kaldırılma- bu Ni siller korunuyor ve bu esas her kararda hâkim bulunuyor Son kârarlar- İktısadi tedbirler üzerinde bir tahlil -Makine mi, toprak mu? temin eden bu usulü kaldırma- ğa taraftar oldular. Çünkü Av- rupaya yapılan tekliflerde istik rar kalmamıştır. Bazı hesapsız. ve zayıf tacirler» sırf, vesika ti- caretinin kârına İstinat ederek Hamburga pek düşük fiyatlar teklif etmişlerdir. Bu teklifle- i üzümün düşmesin- de büyük tesiri olmuştur. Yok- sa İzmirde, üzüm fiyatını bey- nelmilel rekabet kırmamıştır.» Bütün bu cihetler düşünü- lönce, vesika usulünün ilgasm- da yalnız müstehliklerin düşü- nülmediği anlaşılır. Bu usul müdafaa edenler diyorlar ki: «Fabrikatörler. ufak bir prim verecekler. Kendi mamül mad. | delerinin alıcısı olan müstahsil- lere bu suretle biraz yardım ede cekler, Bu yardım köylünün iş- tira kabiliyetini arttıracak, Bu suretle de fabrikatörlerin satı- şı çoğalacak.» Tatbikatm te- cellilerini görmeden ve duyma- dan böyle düşünmek mümkün- dür, Fakat filiyattaki tesirleri anlaşıldıktan sonra hatâlr yol- da ısrar etmek elbette doğru ol. mazdı. Bir de şu nokta var: İdhalât emtiasının kontenjanda biraz geniş tutulması, yalnız müsteh- liklerin © menfaatine değildir. rin de bunda büyük menfaati vardır, Biz, işi daima kendi cephemizden, bir taraflı olarak mütalea ediyoruz. Türk ihracat mallarını satın alan memleketleri o düşünmüyoruz. Halbuki bunları gücendirme- mek, onları mukabil tedbirler al mağa mecbur etmemek te lâzım dir. Nasıl ki bugün bize müşkü- lât çıkaran, mallarımızı sat almayan. memleketimize döviz vermeyen memleketlere karşı bir tedbir almak zaruretini his- sediyoruz, Herhalde bu işi kar- şılıklı teessürler ve münasebet- ler düşünülerek idareye çalış- mahıyız. Her işin yalnız tek cepheden mütalea edilmemesi zarureti, bize bile bile bazı zaruret ve za- rarları bile kabul ettiriyor. Baş- ka bir yazımızda da ifade etti- ğimiz gibi. bugün yerli olsun, ecnebi olsun. bazı tacirler, mem leketten mal çıkarabilirler ve bu mal mukabili olan dövizi memlekete getirmeden hariçte bırakabilirler. Bu suretle para kaçakçılığına, döviz na karşı açık bir kapı duruyor. Bu, böyledir; Fakat buna karşı şiddetli bir tedbir almak çok müşküldür. İhracatımızı müte- essir edebilir, mukabil tedbirle- davet edebilir. Onun içindir bu zarureti kaydederken işin işkülâtını ve nezaketini de söylemekten geri kalmamış- tık, İşin hülâsası şu: İsmet Paşa em m —ğ—ğ—ğ—ğ—ğ—ğ Umumi vaziyeti- | susi müesseseler ve bütün va- | hükümeti, iktisadi meseleleri. olmak Dokuz şeker tacirini Müddelumumiliğe veren Ticaret müdürü Muhsin B. Ticaret müdürü Muhsin Bey ve alâkadar komiserlerle memur- lar dün piyasada büyük bir tef-| tiş yapmışlardır. Muhtelif mınta- kalarda v kaç koldan yapı- Jan bu teftiş neticesinde şeker ve kahveyi bi sebep yokken yüksek fiatle satan © veya fazla Yermek istemeyen bir çok mü 0m | söse sahipleri Ticaret müdürlüğü Şeker fazlasile vardır. Fiatlar ihtikâr kastile yükseltiliyor Mürakabede daha şedit ve müessir lâzım.. tarafından 1913 numaralı iktısa- diyatı koruma kanumı hükümle rine muhalif hareket etmek töh- metile cümhuriyet müddei umumi iğine tevdi edilmiştir. Bu mücs- sese sahipleri şunlardır: Nur, Trakyalılar pazarı sahibi Hüseyin, Savantur oğlu ve şüre- küs. Ticaret müdürlüğü fiat yük- selmesinde topdancılnra dair he- müz kat'i bir delil elde edememiş- tir. Maamafih vaziyet iyet la ve yakından takip edilmekte- dir. Bir çok bakkallar şeker ve kahve bulamamak endişesile yüz dirhem veya yarım okkadan faz- la şeker satmamaktadırlar. Tic. ret müdürlüğü böyle münasız ha- | rekette bulunanları da mahkeme- ye verecektir. Fiat tereffüünde & mutavastıt tüccarın mühim rol oynadıkları anlaşılmaktadır. Bunlar bir malı çekmekte ve ellerinde saklıyarak piyasaya çıkarmamaktadırlar. Bu suretle piy. şeker ve kahve azlığı baş göstermektedir. Alpullu şeker fabrikaamın İs tanbuldaki depolarında büyük şe ker stoku mevcuttur. Fabrika fa- aliyet devresinde olduğu için her gün külliyetli şeker gelmektedir. | 500 bin liralık seccade ve hırka nerede? Tetkikat bitti, zede olmadığı anlaşıldı Konyadan gönderilen bu hırka ve secca- bunların mü. de bir yere mi atıldı, çalındı mı? Dünkü akşam gazetelerinden birisi Muhiddini Arabiye ait bir bir seccadenin Sadret. tini Kunevi türbesinden Türk ve islâm asarı müzesine nakir- dilirken kaybolduğunu ve bu eşyanm milyonlar değerinde ol duğunu yazıyordu. Bu hususta Müzeler müdürü Aziz Beyle Türk ve İslâm asari müzesi mü dürü İbnülemin Mahmut Ke- mal Beye müracaat ederek key fiyeti tahkik ettik. Aziz Bey de di kiz — Bundan yirmi sene evvel Konyada Sadrettini Kunevi kü tüphanesinden bu söylediğiniz eserleri Evkaf nezâreti o zaman Evkaf müzesi olan şimdiki Türk ve İslâm asarı müzesine gönderilmek üzere aldırmıştır. Fakat bizim müzede yaptığımız tahkikat ve tetkikat neticesinde | bu bu eserlerin müzeye getirilmedi ği anlaşılmıştır. Bizim bu husus ta tahkikatımız bitmiştir. Türk ve İslâm asarı müzesine ne hır ka, ne de seccade gelmemiştir. Alâkadarların tahmin ettiği ne göre, o zaman Evkaf neza- reti bu hırka ile seccadeyi mü- sait bir türbe veya cami teber- rükâtı meyanına ilâve etmiş ola koru ar. Aziz Bey caktır. Henüz Evkafa müraca- at vâki olmadığı için Evkaf te- berrükât meyanmda bir tetkik yapmış değildir. Bir ihtimal de eserlerin o © Ozaman Muhiddini Arabinin türbesine gönderilmiş ve orada kalmış bu lunmsıdır. Fakat bu ihtimal gok müsteb'attir. Topkapı sa- rayı müzesi müdürü Tahsin B. bu hırkayla seccade hakkında şu malümatı vermiştir; — Müzemizde böyle bir sec- cade ve hirka yoktur. Yalnız es (Devamı 6 er sahifede) miz üzerinde çok dikkatli ve | miz iyidir. Hele döviz vaziye- | tandaşlar elele vererek bu bü- çok hassas davranıyor. Müstah | timiz çok iyidir. Vatandaşların | yük mücadeleden de en kuvvet | silleri de. müstehlikleri de ko- | emniyet ve mesaisini ihlâl ede- |li ve muzaffer çıkmağa çalışma cek gayritabii hiç bir şey yek- | lıyız, ruyacak tedbirleri mütemadi- yen arayor. Onun gayesi, umu- mun. memleketin menfaatini tur. Gazinin dediği gibi, bütün devlet müesseseleri, bütün hu- Siirt Meb'usu MAHMUT | la hareket etmiştir. Vekil Bey Gazi Fiz. Reisicümhur Hz. dün motörle Boğaziçinde bir tenezzühte bulunmuş- lar ve saraya avdet et- mişlerdir. , Maarif vekili Geliyor İ Muallimlerin maaş- ları munta- zaman verilecektir a l 2; Reşit Galip Bey ANKARA, 24 (Milliyet) — Maarif vekili Dr. Reşit Galip Bey bu akşamki trenle İstanbu İstanbulda dil kurultayına işti- rak edecektir. Ayni trenle ku- | Maarif vekilinin beyanatı ANKARA. 24 (A.A.) — Ma arif vekili Dr. Reşit Galip Bey (Devamı “6 ıncı sahifede) Yeni Fabrikalar Pamuklu mensucat Yeni fabrikalar Kayseri ve Nazillide tesis edilecek ANKARA, 24 (Milliyet) — tır. Kayseri fabrikasının pamuk» lari Adanadan tedarik edilecek- tir. Basma gibi ince mallar için de ücüncü f kurulacaktir. Ye- i arrür etmemiştir. Fab mütehassıs amele ye- (Devamı 6 ner sahifede) İİ Falih Rıfkı Beyin Milliyet,, için hazır ladığı son tefrika Muharrir diyor ki: “Eğer kitabıma eski usulde bir isim takmak isteseydim, ROMAN Yahut bugünkü cemi- | yete bir nazar derdim. ,, Teşrinievvelde Tefrikaya Başlıyoruz. İ rultaya işti miyeti tarafın len programa göre bazı tet- kik © eserleri Bunları taya arzedece “Benginiltutaolurta çı sen Türk budun.,, Manası: “Ey Türk milleti! sen ebedi bir impara- torluğu muhafaza edeceksin..,, Agop Martayan Ef. dün Sofyadan geldi ve Türk dili hakkında şayanı dikkat beyanatta bulundu.. Dil kurul- tayında bu - Tunmak üzere şehrimize ge- İeceğini yazdı Ham gür sanları müte- hasarı A &0p © Mar“ tayan EF. dün sabah konvan siyonel treni- le Sofya'dan şehrimize gel miştir. Agop Martayan Ef. bir muharriri mize şu beya natta bulun. muştur; « Sofyadan ku- rak etmek ü- zere geliyo - rum. Türk Di Hi Tetkik Ce- dan neşredi- hazırladım Kurul Agop Marlayan Ef, refihasile birlikte Sirkeci istasyonunda.. #im, Benler kanasiisct TTü | Martayan /Ef, nis: hazırladığı tezler şunlardır: Y3D0:R TERAS EYE YAS İlk Türk yazısı. Manasi ve dilinin kökleri gayet zengindir. ve Türk dili, medeni bir mille- tin bütün . düşüncelerini kendi e ab ei gar | asıl okunuşu serlevkamız. kâfidir. Fikirlerimi kurultaya da izah edilmiştir. etrafile arzedeceğim için şimdi 1 — Türk ve Alp dilleri ara lik fazla bir şey söylemeği doğ | sındaki rabrtaler. 2 — Türk ve ra orum.” Suner dillerinin benzer noktala Agop Beyin tetkikatı rr, 3 — Hindu - Avrupat diller- Öğrendiğimize göre Agop (Devami 6 ıncı sahifede) Başvekil ve vekiller Elmadağında: İsmet Pş. yolı höylülerle konuşuy: n memurlarından hafriyat hahhında izahat alıyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: