“ Tütünde yükseliş devam ediyor asi g dir Stok sahipleri satışlarda ağır davranmaktadırlar ütün fiatlerinde son yükselme sonra yükselme temayülü ge | dir. etmektedir. Bunda bil ö bu seneki tütün rekelieinin | Avusturyaya Gön- 53 olması başlıca amildir. Bu! derilecek armutlar in tütün rekoltesinin 18-22 mil | vi m , Avasturya hükümeti ithal edile- e ea vim kiye maarlakmtts gepadik ems ve m RR MİN ararlar antabikdam eri olduğum , $indan elde pek az kalmıştır. Tü | 277 n i İĞ itoklarına sahip olanlar satışlar | dair menşe memleketinden tastikna- me istemektedir. l alığlığır davranmaktadırlar. Fiatlerin Odada muamele fazla yükseleceği ümidi kuvet- Fazlalaştı | Stok en ziyade Bafra, çarşam- Mmntaknlarındadır. Y ii Ticaret odasında son günlerde faz Kk İsa an 4 te gear İy mec ey) ser lülden evvel yapılan siparişlere ait | gon seneler zar müamelât temamen Odadan geçtiğin den gündüz mesaisi kâfi gelmemek. lunması noktasmda © israr etmekte. : ie dı isi Yunan sanayii İn oldukça in- | ettiğini göstermiştir. Sergiyi | iret edenler. Yunan sanayinin «2 | Tütün Fiatları Gittikçe Yükselmekte Devam Ediyor.. Vilâyette Tahkikat İlerliyor Dün müfettiş ifadeler aldı İskânda meydana çıkarılan su- devam edil- mektedir. Müfettişlik dün de bu 'adeleri- imal tabkikatına işle alâkadar olanların Tahkikat mühim bir irmiştir . İhtikâr komisyonu Vilâyetteki ihtikârı tetkik ko- onu bu hafta toplanacaktır. Bu içtimada komisyona bazı gaz kumpanyaları hakkında karar verilecektir . Nasuhi B. Vilâyet maiyet memurlarından Nasuhi Bey Ankarada muadil me muriyote naklen tayin edilmiştir. Mecidiye köyü Arazisi tedir. Bunun için Ticaret odasında bir ertem memurlar gece mesaisi yap makta ve sant 8,5 ğa kadar çalışmak İ tnderle 1931 toptan eşya Endeksi | Ticaret odası istatistik şubesi 1931 | senesine ait toptan eşya endeksinin bazırlanınasını ikmal etmek üzere. | dür, 15 günlük ihraca- tımızda tezayüt var Gümrükler umum müdürlüğü is tatistik müdiriyeti eylül aymın ilk on beş güni zarfında mühim İhracat | imanlarımızdan başlıen ihraç mad. delerimizin ihraç vaziyetlerini tesbit etmiştir. Yapılan istatistiğe | göre, on beş zarfında ihracatımız 4.051.425 alık bir tymet arzetmektedir. A- | Zustosun ilk on beş günü zarfındaki ihracat 777.289 lirn tutmakta olma- sına göre, eylüldeki ihracatımız 3.274.166 lira fazla olmuştur. Eylülün ilk on beş günlük ihraca- | emi aşağıda gösteriyoruz Anda harice muhtaç olmıyac Vaziyet alacağını söylemektedir. | Yunan sanayiinde Türk mevaddı 3iyesine olan ihtiyacı sarahaten ilmektedir. Bilhassa yün ve ipek | iyiinde :ekseriyetle Türk iptidai | ddeleri kullanılmaktadır İ unan - Yugoslav careti ugoslavya ile Yunanistan arasın iki memleketin yekdiğerine tı hakkında cereyan etmekte o | müzakerat hayli ilerlemiştir. unanlatan Yugoslavyanm mü len ayni miktarda ithalâtta bu BORSA | İş Banimsden olman esiri ) 22 Eylül 1932 Akşam Fiatları ik ikraxlar dakik #8 va la ' 0 Mavebbide 58 Kiymet Lira 233.887 191.464 288.33 49.397 15240 35.200 Eşyanın cinsi İnek ve manda Koyun ve keçi Yumurta Ham deri Av deriler! Yün Tiftik Halı Arpa Ozüm In Fındık (Kabuklu) Fındık (Kabuksuz) Zeytin yağı Tütün Palamut Palamut hülâs: Maden kömürü Afyon A Mekece İste Belediye kam kanka ay emiyor 352118 19.665 875.910 57.052 36.71 135.333 36472 stosun ilk on beş gününe gö- İ re ihracatımızın tezayüt ettiği rak karolar şunlardır | Koyun ve keçi ağustosun ilk on beş iü içinde 9.326 liralık ihraç edildiği halde eykülde 191.463 lira. | hık ihracat vuku bulmuştur. Yurnur | | tada 63.968 liralık tezayüt görülmüş İ tür. Ham deri ihracatı 27 353 av de rileri 14.863 yün 17.276, halı 26.979 iy arpa 264, kabuksuz fındık 375.152, vz | seytin yağı 3231, tütün © 796105 3 Çermerep İ palamut 21.887, © palamut hülâçasi Di 15.103, afyon 61.496, ve maden kö- Mesldişe İ mürü de 30.299 lira fazlalık göster Yankaoç İ mektedir. Buna mukabil tiftik ihracatından 1 66470 liralık noksan vardır. | | | | Heri Vpreeta Mi 1 mark sok pıngv Mira gis, İN Belçika sis, Ne kğ Japonya tam günü gününe | kadderatlarına hâkim olmuş” | İç sene evvel Mançurya'yı isti | lardır. Japonya da yüksek pren 'Ya başlamıştı. Evvelâ Japon | siplere istinat eden hakkı ta- afiinin himayesi. sonra a- | nımıştır. Bu, o mukaddes bir Mvişin muhafazası bahanesile | haktır ve her devlet te tanıma- lanan hareket inkişaf etti. | lıdır. çurya'nın Çinden ayrı bir | © Cemiyeti Akvam da Japon Varlığı olduğu ilân edildi. Man | ya'nın bu hareketile © müşkül Soryada bir hükümet kurul. |bir vaziyette | kalıyor. Çünkü Bunun üzerine © Cemiyeti | Cemiyet Lytton raporunu ak Akvam Mançurya'ya bir ko- | dıktan sonra raporun muhte. Misyon gönderdi. Lord Lyt- | viyatına göre, yeni devleti ta- ton'un riyaseti altında olduğu | nıyıp tanımamak noktası üze Kin Lytton © komisyonu deni- | rinde bir karar verecekti. Şim- İN ba büyet “Aksayı Şürktn | dkbu arar Japdayu terkini. m müddet tetkikattan son- | dan verilmiş bulunuyor. Aksa. | bir rapor hazırladı. Ve ra- | yı Şarka hâkim olan devlet te Poru hamil olarak 25 eylülde | Japonya olduğuna göre. diğer Micilya'ya çıkacaktır. Japon- | devletlerin verecekleri “kararın Ya, L.ytton komisyonunun rapo | ancak Akademik bir kıymeti o- 4 Cemiyeti Akvama tevdi e- | labilir, İlmezden evvel, dünyayı bir | | Bununla riyaki karşısında birakmış- | Şark meselesi daha uzun bir e Vaziyetle en yakından alâ- | zaman halledilmedik — şekilde | dar olan Amerikadır. Ame- | devam edecektir. Amerika'nın | « emri vekii tanımıyacağını | kolay kolay emri vakie boyun | Mwreti kat'iyede © bildirmi eğeceği benzemiyor, Ancak har | ince; bunlar siya- | bi umumiden beri Amerika dip- tarafından | lorüesisinin takip ettiği siya: €snasında ileri (| sürülen | set Amerikayı tecrit etmiştir. nsiplere | istinat ettirerek | Amerika Avrupadan el | beraber. Aksayı Balmumcu arazisinde oldukla rı için Mecidiye köyü ve civarı daki mahallelerde, yapılan inşaa- tı tesbit ve milli emlâke ait olan araziyi tahdit ile Milli emlâk müfettişi Osman Be. yin refakatındeki heyet, faaliyeti- he devam etmektedir. meşgul olan, Milli emlâke ait arazinin tab- didi işi bir haftaya kadar ikmal edilecektir. Diğer kısımlardaki if- | raz muamelât için Vekâleten tah sisat beklenmektedir. Mili Emlâk müfettişi Osman Boy, mezunen İstanbulda | bulu- nan Maliye Vekâleti Emlâki mil liye müdür muavini Münir Beye Vekâlet etmek üzere Ankaraya gitmiştir , Öz dilimiz İle.. Ağır cezada tefhim edilen bir karar Ağır ceza mahkemesi reisi Aziz Bey isticvaplarda öz türkçe kullan. makta idi. İsticvapta suçluya, şahit İ ere isticvap sualleri — Adınız ne? — Doğma büyüme nerelisiniz? — Kaç yaşındasınız? — Ne iş yaparsmız diye sormak- ta, Temyiz nakzma © ittiba için de — Bu bozma kararma uyulum Diye istimzaç yapmakta idi. Dün Aziz Bey sırf türkçe olarak bir de mahleme kararı tefhim etmiş ör: Sahte bordro tanzimi İle 1762 lira ihtilâs etmekten suçlu Kemal ve Vehbi Efendilerin o mühakemesine mm dün ağır ceza mahkemesinde devam | edilmiştir. Dünkü muhakemede iddin maka mi suçluların cezalandırılmasını iste. miştir. Suçlular müdafaa için istimhal e- derlerken, Kemal Bey tahliye tale- | binde bulunmuştur. Bu talep üzeri. ne heyeti hâkime müzakereye çekil miş ve bir müddet sonra salona ge lerek tahliye talebinin reddedildiği. Bi tefhim etmiştir. Okunan karar ay | men söyledir. Suçlunun yol verme kesil sebata bile girişmemiştir. E- | bu defaki intihabatta da tecelli | ğer bu devletlerle sıkı bir teş- riki mesai siyaseti takip etsey- di, şimdi Aksayı Şarkta Japon- ya'ya karşı yalnız kalmazdı. #4 Harici münasebat böyle ka- rışık, dahili vaziyet te hiç mü- it olmadığı bir sırada Ame- rika'da Reisicümhurluk intiha- batı yaklaşmaktadır. Amerika intihabatı, Alman intihabatile ayni günde değilse. her halde ayni hafta içinde yapılacaktır. Binaenaleyb teştinisaninin ilk baftası iki büyük memleketin fırkaları arasındaki mücadele- ye şahit olacağız. Amerika intil ha ehemmiyetlisidir. Amerika da 1933 martını takip edecek olan dört senelik hükümet şek li bu neticeye bağlı olacaktır. Yukarıda işaret ettiğimiz gibi intihabat iktidarda bulunan Re publikan fırkasma hiç te mü- sait olmayan bir zamanda ya- pılmaktadır. Normal zaman- larda daima bu fırka intihabat- ta kazanır. Demokrat fırkası için de buhranlı zamanlar bir Li Manrnveahlar mu. İmistir. Rusya ile siyasi müna- fırsattır. Bu sözün doğruluğu safhaya verilen isteğinin | İ yersizliğine birlik olarak söz | Sahte yaverin davası mamış aklına esen her Şahitler Gazi Hazretleriyle birçok 28- vatı aliyenin imzalarını taklit et- mekten ve kendisine y. süsü vermekten suçlu o Hüseyin Fikri ile arkadaşları Fahrettin efendi- nin ve Fatma Tarçın hanımın mü- hakemelerine dün Ağırceza mah- kemesinde devam edildi. Bu muhakemeden evvel hafi bir davaya bakılmış olduğu içi maznunlar salona © getirildikleri zaman samlin sıraları bom boştu. Fakat koridor sımsıkı denilecek kadar kalabalıktı. Sa ları samiine açıldığı büyük bir gürültü ile ii ye başladı. 3, 5, 10 dakika bu gir me devam etti, samiin yeri İoca- lar ve nihayet hâkimler kürsüsü. kları bile hinca hınç doldu, bir aralık kadınlar locasımın yıkılacağından bile kor kuldu. Gazetecilere mahsus loca da tıklım tıklım dolmuştu, gaze- ler ve larda yer rin kapı- man halk ri girmi İ teciler yerlerine gideme İ avukatlara mahsus aldılar. Mahkeme başlamış, makineleri de sehpalar konulmuştu. Hüseyin Fikri makineleri g rünce bir sarı defterle | yüzünü kapadı ve objektiflerin kendir İ görmesini imkünsiz — bırakmıştı. Maamafih fotografçılar bu şekil- de resmi tesbit ettiler. Fakat poz almak için de makinelerini kurup urarla beklediler. Bu arada mu- harrirlerle fotografçılar arasında bir de münakaşa oldu. Muharrirler maznunun resim çektirmekten imtina ettiğini ha- kimlere söyliyeceğini tahmin et- tiler. Bu talep karşısında mahke- me karar verirse alınan resim de dercedilemezdi, bu endişeyle foto grafçılarmı fotograf | ! ! İ iyidir, başka resim istemez, gidi niz diye fısıldadılar, fakat onlar iyi bir poz almak için bekliyor. lardı, bu sırada mazmun © kalktı, hâkirler: — Efendim dedi emir buyu: Duz, fotografçılar makineleri kapasmlar! Bu bir talepti, heyet keyfiyeti müzakere ve kararını tefhim et- ü — Fotograf alınaiaz. Foto- grafçılar bu karar karşısında mahkemede daha fazla durmadı lar. Şahitlerin çağrılmasına baş- landı. Bu seferki erkekti, birisi ded — Ben kendime iş arayordum, bir gün hafız Kemal Beyin evine gitmiştim, Fileri Beyi orada gör. düm, yaver olarak tenidrm, iş ri ca ettim. ay hay dedi Diğer bir sahi retlerinin maiyetinde siyasi sivil baş memuruyım diye tanıttı, de- di, Şahit hafız Kemal Bey mişti, ifadesi okundu. Hafız Kemal Bey ifsdesind. Ben Fikri Beyi muhafız kı- taatı zal ii dum. Bedri isminde diğer bir & nıdığım kendisine iş arayordu. | edecek mi? Şimdiden bazı emareler bu- İna delâlet etmektedir. Meselâ İ gecen hafta Maine hükümetin. İde valilik için intihabat yapıl- İdi. On sekiz seneden | beri ilk defa olarak Demokratlar kazan mışlardır. Bu, çok ehemmiyet lidir. Çünkü Maine Amerika'- İnn “şüpheli, denilen hükümet lerinden biridir. Amerikada in- tihabat (o noktasından üç nevi hükümet vardır: Bir kısmı dai- ma Republikan fırkasına rey verir, Bir kısmı da dalma De mokrat fırkası taraftarıdır. Ü- çüncü bir kısım da bazan De- mokrat, bazan da diğer fırka- İ ya taraftar olur. o Mainebu çüncü sınıftandır. Ve intiha- batın neticesi üzerine âmil olan İmıntakalar da bunlardır. Bu- nun içindir ki, Maine'deki in- | tihabatın neticesi. gelecek teş- rinisanideki umumi intihabatın i neticesi hakkında bir miyar o- İlarak kabul edilmektedir. İ Diğer taraftan Republikan fırkasma yardım — edecek bir âmil de baş göstermesine ben- Meğer bu adam neler yap- Dolmabahçe sarayında divanı âli toplandığına inandırmış ve hitlerin hepsi | Bana kendisini Gazi Haz- | İ madığı soruldu, | gelme- | ndan olarak tanıyor | | testo olmak üzere açlıktan öl- neler? şeyi yapabilmiş neler anlatıyorlar? Kendisine bir kart vererek sara ya, muhafız kıtaatında Fikri Be- yi aramıya gönderdim. Bedri sa- | raya gitmiş, Fikriyi aramış, | — Burada öyle adam yok de- | mişler ve şüphelenerek (£ Bedriyi | de tutup polis merkezine gönder- | mişler. Bedri orada meseleyi an- latmış, Fikriyi arayıp, bulmuşlar, saraya götürmüşler, fakat bilâha re serbest bırakmışlar diyordu. Fikri efendiye bu ifadeye ne diye ceği soruldu l | Bedri polis olmak istiyordu | | dedi, boy iki santim kısa gek| ben- | | | mişti, tevassutumu rica etti, um dedim. Yoksa sara- demedim. | de uğra | ya İ | Şahitlerden kaptan Mehmet | efendi de gelmemişti onunda ifa- | desi okundu, Mehmet kaptan da | ifadesinde: Ben bu adamı kunduracı i- | ken tanmrdım İ düğüm zaman Gazinin sivil siya. si baş memuru olduğunu söyledi. sonra da yaverliğe terfi etti. Ge- çenlerde oğ! deniz lisesine ka irmeyi vadetti ve elbise s olmak üzere desilk taksit| olarak 30 lira aldı, bu vak'adan gün sonra tevkif edildiğini ga- zetelerde okudum, diyordu. Hüseyin Fikri bu ifadeye karşı da — 30 lirayı ben istemedim, © verdi, ertesi gün tevkif edildim, kendisini göremedim, . görseydim parasını inde edecektim, dedi. Reis sord l Şimdi gene görürsen verir. J misin? — Derhal Şahit Hüseyin kaptan da gel- memişti, onun da ifadesi okuna- | İ caktı, maznunlardan Fahri Beyin | vekili ayağa kalktı. — Efendim bu ifade okunma. | sn çünkü şahit müvekkilimin a- Teyhinde söyliyor, onu buraya ça fırınız, dedi, fakat ifadesinin © kunmasına karar verildi. Hüseyin kaptanın ifadesi çok şayanı dik- kati, diyordu ki: — Başımdan bir kaza hirsizlik töhmeti altımda kk bu işten beni kurtarması için İ ri efendiye yalvardım, o da bana | dedi ki: — Divam ali reisi Fahri Bey benim ahbabımdır, ona söylerim sen akşama havuz başına gel, de di. Havuz başma gittim, bana ora da Fahri Beyi tanıttı ve: Beyefendi hazretleri, Div »ali reisidirler, işini kendisine an t, dedi, ben de kemali hicap ile | anlattım. İ Beş sene evvel gör geçti, dım, — Sen merak etme, icabına bakarız dedi. Sevincimden kabi» ma sığamıyordum.. esi gün Abdullah ef. lokan- | ttik, otomobil gezinti İ yaptık, bana şahitlerim olup ol- | yazdım | Var dedim Yaz ver dediler, verdim. Divamali reisi ertesi gün bunları saraya çağıracak isticvap edecekti. Bütün bunlara o ka ordum ki her gece 100 -| sarfmdan i iyette salâha (doğru hafif bir meyildir. Nevyork borsa- sında bazı esham fiatları yük- seldi. Bazı maddelerin fiatları da tereffü etti. İktidarda bulu- nan fırka erkânu © gözlerini fuklara çevirmişler | böyle ümit yıldızının doğmasını bek- | liyorlardı. o Filhakika fırkayı meğlübiyetten kurtaracak ye- gâne ümit budur. Fakat baka- sm doğan yıldız hakikaten bir ümit yıldızı mu. yoksa bir ha: yalden ibaret mi? » .. Hindistanda Gandi, İngiliz hükümeti tarafından Hint mec lislerinde temsil meselesi hak- kında verilen karara karşı pro- meğe karar vermiştir. İngiliz Başvekili Mac (O Donald'a yaz- dığı bir mektupta kendisini bu kara; sevkeden sebebin. Paryh denilen aşağı tabaka Hintlileri ekalliyet telâkki e- derek diğer Hintlilerden ayır- mak hususundaki teşebbüs ol- duğunu bildirmektedir. Filba: kika İngiliz hükümetinin tem- sil meselesi hakkındaki protes- | mal edilmiştir. Bu esnada | gittim, orada be: İ ladılar ve sordul, Otomatik | Başladı Dün gece de 70 me- | murenin vazife- sine nihayet verildi | Beyoğlu ve Kadıköy telefonla” rı da dün gece saat 23 ten itiba- lemeğe baş Gene bir Tren kazası Sekiz vagon hasara uğradı, insan- ca zayiat yoktur Şark Demiryollarında çarşamba günü sabahleyin bir tren kazası ol muş, bir marşandiz treni hattan çık | muştar. Vak'anın tafsilâtı şudur iğlu ve Kadıköy | santralların | merbut telefonların © otömatiğe | raptı için çalışılmağı başlanmış ve | gece yarısında bu iş temamen ik- şehrin telefon muhaberatı kısmen sekte- ye uğramıştır. Beyoğlu ve Kadıköy santral. lerinde çalışan 70 memurenin de dün gece yarısından itibaren va. zifeleri nihayet bulmuştur. Şirket bu memurlara hizmetlerine göre ikramiyeler vermişi Bevoğlu ve Kadıköy aboneleri nin telefonlarının da otomatik ol masile şehir telefonlarının en bü- yük kısmı otomatik hale getiril- miştir. Bundan sonra yalnız Bakır Yeşilköy, Paşabahçe, Büyük dere, Tarabya, Bebek, Kardilli, Erenköy, Kartal santrallarına merbut telefonlar eskisi gil hşacaktır 17,000 lira İhtilâs mı? ei İ Bir sigorta şirke- | tinin müdürleri kaçmış Şehrimizde uzun senelerden beri iş gören bir sigorta şirketi. nin müdürlerinin 17 bin lira ihti- lâs ederek Avrupaya kaçtıkları | | snlaşılmıştır. Şirketin merkezinden müfettiş ler gelerek meseleyi tetkike baş- lamışlardır. İ | in Avrupada bulunan Muhtelit Mübadele komisyonu Türk | murahhas heyeti veli Şevki Bey bu | ay sonunda şehrimize avdet ede- cektir. l dum, Bir gece Lala birahanesinde oturuyorduk. Orada iki tane de | polis vardı, bifaz sululuk ediyor- lardı. Fikri garsonu çağırdı. — Git söyle şu polislere, bura” | da durmasınlar, çekilip gitsi söyledi ve polisler hemen kalkıp iler. Bu vak'ayı müteakip Fik- ! | — Fahri Beye 800 lira ver, dedi, — Yanımda yek getireyim de- | dim ve 800 lirayı tedarik © edip Fahri Beye verilmek üzere Fikri Beye verdim. O zaman bana: — Divanali reisi hafi tahkikat | apıyor, belki yarın seni saray- 2 gelire dedi. aki ertesi günü yazıhaneye gittiğim zaman | bana: — Seni telefonl radilar, arayan Di miş, gelince hemen gelsin, dedi, dediler. Ben de kalktım / saraya polisler karsı. saraydan a-| sali reisi i- mayan., bu aşağı tabaka Hint- liler. Müslümanlar, Hıristiyan- lar, ve diğer | ekalliyetler gibi ayrı bir zümre olarak telâkki onlara meclislerde ayrı temsil | hakkı verilmekte ve müntehip- ler de ayrılmaktadır. Esasen Londrada Yuvarlak masa kon- feransı bu o ekalliyetlerin tem- silleri meselesi yüzünden akim kalmıştı. Filhakika Hindistan- | daki milli hareket noktai naza | rından bu, birinci derecede e- hemmiyetli bir meseledir. Çün- | kü İngiltere ekalliyet halinde- ki bu zümreleri ele alıp ekseri- yeti teşkil eden zümreye karşı kullanmak ve bu suretle mem- leketi idare etmek istiyor. | Gandi'nin bu kararı ne de: | receye kadar İngiliz hüküme- | tinin siyaseti üzerine müessir olacağı bir o meseledir. Mac Donald Hint peygamberine | mektup yazarak böyle bir te- şebbüsten vazgeçmesini rica et miştir. Diğer taraftan Gandi- nin hapisten © çıkarılarak ser- best bırakılması da mevzuu ba- histir. Fakat telgraf baberle- rine göre, Gandi oruca başla- | xemiyor. Bu da umumi iktisadi İ Losuna göre. “teması caiz ol- | mıştır. Ve hapisten çıkarılsa | | hafif surette Alpullu Şeker fabrikasına ait ma den kömürü yüklü olan bir tren salı günü akşamı saat 22,10 da Sirkeci den hareket etmiş, ve erlesi | sabah saat 8 de Çorlu ile Muratlı arasm- da ve Muratlıya 3 kilometre mesa fede bulunan 177 inci | kilometreye vasıl olmuştur. Burada vagonları biribirine bağ- layan kancalar kopmuş ve arkadaki vagonlar öndekilerin üzerine bindir. diğinden, tren yoldan çıkmıştır Kazadan insanca zayiai yalnız gardifren Kâni Mecit bacağından mış, ve bir olomobile konul davi için Tekirdağı hastan törülmüştür. Kazanm vukuu Şark Demiryollar müdürlüğüne bildirilince Cer dairesi müdürü - M. Deltomb: Hareket dairesi müdürü M. Anteanma, si bir trenle vak maş, efendi, | tahıkikntn başlar Hat üzerinde e lunmakta olan Heyeti fe: rü M. Cbrist'te M De Anteanmar İne yetişmişt İ müz kazanın sebebi ir fikir vermeğe © müsai de, vagonlurdan birinden b nün kurılması bağlayan kanca maktadır. Bu sureti yol inişli olduğ arkada nan İcisim öndeki kesim ü yerek, sekiz vagon hasara maş. bır. Kaza mahallinde alınan tertibat sayesinde yol temizler a ak şam Sirkeciden © hareke pres ve konvansiyone siz yollarına deva Salı akşamı eden trenler de kaza kazanın vukuundan evvel duklarından trenlerin lerinde hiç bir teahhür Yola dökülmüş olan toplanmasına başlan sebebi hakkında idari va teknik teh kikata devam edilmektedir. Ha miktarı henüz mahüm değildir. 'T kikat için kaza mahalline £ Anteanmari ve M. avdet etmişlerdir. bulu. Ermiş, onu görn — Delimisin sen? Neden deli olayım, telef çağırdı beni İsmi ne? Fahri Beyefendi. — Burada öyle adam yok, dön geri!.... Geri döndüm, Fikri yazıhane- de idi, kendisine meseleyi anlat tm bırakmadılar, Beni saraya dedim. Bırakmazlar dedi, siyasi iş de meşgul olduğumuz için pe- lisler bizim yanımıza adam sal vermıye korkarlar. Zararı yok bü gece saraydan gelirler lar ve motörla arka götürürler. Sakm korkmal,. aden Benim korkmama kalmadı, © yakalandı, davacıyım bu dan, İfade bitmişti, Hüseyin ğa kalktı ve Serapa yalandır efendim; dedi. Bu inkâr karşısında da k seyin kaptanm celbine | rüldü. Muhakeme 4 & bırakıldı adam- F nı değiştirmediktee, bir şey y miyeceğini bildirmiştir. Gan di'nin ne derece azim ve u- ler, İngiltere kariırını değiştir- iği takdirde açlıktan öle- ceğini muhakkak (| telâkki et- mektedirler. Yani İngiltere ka rarını terkedebilir amma, Gan- di kararmdan vazgeçemez. İşte Hindistanın — İngiliz imparatorluğile | giriştiği mü- cadelenin son safhası budur. A- caba İngilizler bu mücadelenin manasını anlayabilecekler Belki de bir çok İngilizler Gan- di'nin aç kalmasına karşı güle- cekler. Fakat şu nokta halır- lanmalıdır ki, (o karşılarındaki muarız et ve kemikten (o ibaret bir vücut değildir. Yüzlerce milyona baliğ olan bir milletin, Gandi'nin zayıf ve cılız vücu- dünde ifade bulan azmi ve ira- desidir. Ve İngiltere kararını değiştirir amma. Gandi kara» rından vezgermez denildiğine göre, Hintliler şimdiden dava» larını manen kazanmışlar de. mektir, , Ahmet ŞÜKRÜ