27 Ağustos 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

27 Ağustos 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a MILLIYET CUMARTESİ 277 AĞUSTOS 932. 3 - Sinema Filmleri Bir Komisyonca Kontrol Edilecek... | İstanbul Ekonomi Kavunlarımıza heryer! Konservatu. | varı denrağbet gösteriliyor! Memlekette Şeyhin | Avenesi i l Istanbul Nasıl Eğleniyor? Beylerbeyine kadar bir gezinti Barzan şeyhinin |Otuz dört senedenberi boğaz içinden İstanbul bir kaç avenesi Avrupaya ihraç edilmek Avrupaya kavun ihracatı için teşebbüsler artmaktadır... Şimdiye kadar Parise ihraç edilen kavunları- muz büyük bir rağbet görmüş ve Yüksek bir Fatle satılmıştır. Fransm- Dın daha barı yerlerinden siparişler vaki almaktadır. Dün de yeni ambalaj şeklile Pari- *e bir vagon kavun ihraç edilmiştir. Bugünlerde Uzunköprüden de Pari- 1) ört vagon kavamu sevkedilecek- İhracat ofisinin yaptığı teşebbüs- le yeçen sene başlıyan kavun ib- racatı memlekete eyi bir gelir temin “mektedir. Pomuk fiatları ADANA, 26 A. A. Pamuk fintleri günden güne yükselmekte- dir. Göçen gün ilk pamuk o mahsulü Piyasaya çıktığı zaman batman: 180 | ruştan satılmıştı. Dün pamuk 220 Rıruşa fırlamıştır. Bu fint yükseldi #inin sebebi mahe.ulüp az olmasıdır. Tahminlere nazaran bu seneke Mahsul geçen senekinin dörtte biri nisbetindedir. Afyon kooperatifi Afyon müstahsilleri kooperatifi ö- Bümüzdeki mayıstan itibaren fsaliye te geçecektir. Ticaret borsası umumi kâtibi Zümeddin Âli bey, afyon kooperatifi Bizamname projesini hazırlamakta dr. Bundan borka Nizameddin Ali bey, afyon kooptratifi teşkilâtı ve İstihsal merkezleri hakkında da tet- kikat yapmaktadır. ügiliz mensucat $a-| Bayiimüşkilâtiçinde MAÇESTER, 26. A. A. — İplik Si amelelerin mümessilleri ücretler Üç aylıklar Perşembeye! Bordroların tanzimi- ne devam ediliyor Eytam, Eramil ve mütekaidi- hin ağustos yoklamaları perşem- günü akşamı nihayet bulmuş Bir kısım maaş sahipleri yok- ama mahallerine o müracaat et- Memişlerdir. Müracaat edenlerin Maaş borduraları tanzim edilme- İS başlanmıştır. Bir eylül perşembe gününden aren eylül, teşrinievvel, teşri Bisani, üç aylıklarmın itasına baş Manacaktır. Vefa - Kumkapu yur dunun müsameresi Vefa - Kumkapı İdman yurdu 30 Miustos Zafer bayramı münasebetiy- İS bir müsamere tertip etmiştir. Mü #imerede Boks maçı, güreş müsarca lari yapılacak, orta oyunu oynatıla- taktır, Prens Müinm B. a nın mahdumu dün Ege vapuru ile leriyeden şahrimize gelmiştir. — Mar Türkün senede bankaya Yütracağı hir tek lira ile bir senede lanacak olan 14 milyon lira mer imizde her sene 14 milyon lira- “Bk yeni iş sahası sçmak demektir. — i Bir mü özre kavun yükletilirken den İngiliz Tirası başına 2 şiling | 9 mi talep başka bir içtima derpiş edilmemek- tedir, Bari panayırı BARİ, 26. A. A. — Romanya hü- kümeti Bari'de tertip edilen üçüncü şark sergisine resmen iştirake karar vermiştir. Romanya sanayi ve tica- | ret nezareti o mümessillerinin kendi pavyonlarmın inşa ve tertibi için pek yakında buraya gelmelerine intizar olunmaktadır. Selânik sergisi 11 eylülde Selâinikte beynelmi- el bir sergi açılacaktır. Bu ser- memleketimizden beş altı iştirak edecek ve | milli mamulâtumızdan bazıları U teşhir edilecektir Şehrimizden sergiyi ziyaret et mek üzere Selâniğe gidecek kim seler acenteleri ve şimendifer kumpasiyaları yüzde İ yirmi beş tenzilât yapacaklardır. İ Yunan vapur acentelerile şimen- İ diferlerinin yapacakları tenzilât | yüzde - ellidir. Hükümetimizden | asaport alanlar için Yunan vize- Bi meccanen verilmektedir. Tüc- car malları da meccanen naklolu- nacaktır. | Tüccar sergide satacakları ©3- | ya bedelinden “on bin kontenjana tabi olmaksızın bestçe nakle mezundurlar. giyi ziyaret etmek üzere için vapur lirası, | İ niğe gitmek istiyenler, Karaköy- | de Ada hanmda © 12 numarada | serginin Türkiye mümessili Tev- fik Beye müracaat etmelidirler. Vilâyette i Damızlık I Boğalar İstanbul baytar müdürlüğü 38 Plevne boğası alarak mülhak ka- zalara damızlık olarak dağıtmış- tir. Boğalardan 2 si Yalovaya, onu Kartala, sekizi Boğaza vinil iştir, Beşi de bir kaç güne ka- e lam verilecektir. Vilâyet| tekrar 50 boğa daha almağa ka-| rar vermiştir. Meclis reisimiz bu sabah geliyor B.M. Meclisi Reisi Köz PgHz. nin bu sabah Göl Nihal vapuru ile Bandırmadan şehrimize avdetlerine intizar edilmektedir. Talebe birliği Kongresi kaldı Dün Halk evinde e yapılması mu- karser olan imilli talebe birliği kong resi yapılamamış, tehir edilmiştir. m a. “Aşkı Ef, baloya mukavele imza edildi İstanbul belediyesinin konser- atuvarı ıslah için Viyanadan ge- üreceği profesör M. Josef Marka erilecek ücretin kambiyo müsaa desi Heyeti vekileden çıkmıştır. Konservatuvar mül s1 teşrimi evvel bidayetinde sehrimize gele- cektir. Belediyenin mütehasssla yaptığı mukavele şudur: 1 vatavar derı programlarının te- rakkiyatı hazıraya uygun bir şe- kilde tanzimi, tedrisatm tensiki, muailimlerinin liyakat dereceleri” nin tesbiti ve talebenin müktet batının mürakabesi elhasıl mücs- sesenin san'at noktaj nazarından medeni memleketlerdeki müma- silleri derecesine sevki hususları nın M. Josef Marksa tevdi İstan- bul belediyesince kabul edilmiş- tir. 2 — Mösyö Josef Marks bu va- zifeyi ifayı şeraiti atiye dairesin- de kabul etmiştir. A — Senede iri defa ve her de fasında ikamet ve işga Imüddeti -4 hafta devam etmek üzere İs- tanbula gelecek ve kendisine tev | di olunan vazifeyi ifa edecektir. B — Bu hizmetine mukabil ken dizine her defasında 1500 Türk lirasından senede ceman 3000 li- ra verilecektir. C — Masarifi rahiye ve zaruri- yesi ve İstanbulda ikameti müdde tince inşe ve ibate masrafı tama- men kendisine ait bülâda muhar- rer 3000 liraya dahildir. D — Her defasında müstahak olacağı bedelin nısfı hareketinden evvel Viyanada kendisine teslim olunacak ve msfı diğeri İstanbula geldiğinden sonra tediye edilecek tir. Bu paradan kambiyo istihsa- | ine mühtaç olacağı mikdar için hükümetçe kendisine müsande e- dilecektir. E — Hangi mevsimlerde geslce ği belediye reisi ile arasında bilâ- | hara takarrür ettiri 3. ektir. İşbu mukavelenamenin tem di tarafeynin mutabakatine va- beste olarak şimdilik bir senedir. Filmleri kontrol Dahilde yapılan ve hariçten geti- rilen sinema filimlerinin Okontrola bakkında icra vekilleri heyeti bir ta limatname kabul etmiştir. Bu talimatnameye nazaran kont rol manmelesi bir defaya mahsus ol mak üzere İstanbulda bir komi, tarafından icra edilerek sinde mahzur olmadığı filmin ismi, kaç metro, kaç kısım ol duğunu ve kimin eserinden (iktibas edildiğini bul polis mü dürlüğünden sahibine imzalı ve mü hürlü bir müsade varakası verile- cektir. Bu filmin ayrıca hiç bir yer de kontrola tabi olmaksızın k yenin her tarafında gösterilebil. Be hâzaran böyle o müsadeyi muta zamnun bir Yarıkayi haiz olan fi Ümlerin tekrar muayenesine kalkışıl. maması vilüyetlere tamim edilmiş- tir Taksim abidesinin çatlakları Taksim âbidesini yapan bey- keltraş M. Canonica İstanbul bele diyesine müracaat ederek, âbide- Bin son taksitini istemektedir. Son taksit 10 bin lira kadar tutmaktadır. Fakat bol . taksiti vermeyecektir. Çünkü âbi- denin kaidesinde bir takım çatlak lar peyda olmaktadır. Bu ç. ve oyukların bazıları gösterilme anlaşılırsa, an İsta. İerin âbide için bir tehlike olup ol maycağı tetkik ettirilecek, M. Ca- vonicaya son taksit ondan sonra verilecektir. Bu hususta belediye bir ehli vukuf heyetinin teşekkülü nü ve bü heyet tarafından verile. cek kararın iki tarafça mesmu ol. masını istemektedir. M. Canonica zamanla vukun gelen oyuklar bir tehlike teşkil edemez. İtalyada bir çok heykel ve âbidelerin kaidele- ri bu taşlardan yapılmıştır. Ve ü- zerlerinde müteaddit cesamette ranamanasaiikkaayamemaememeeeeyyyyyse yeeamamekee gitmekten vaz geçiyor.. tehassısla | - İstanbul belediyesi konser | daha iltica etti Şumdan bildiriliyor: Buraya gelen baberlere göre, İrakta bir isyan ha- reketi çıkardıktan sonra gördüğü ta- | kibat üzerin: arazisine iltica | eden Barzan Ş Ahmedin arka» | daşlarından birkaç kişinin yolda fi | il ber 0. | de de bir is | yan hareli “ne ön ayak olmuş ve © zaman gıyaben idama mahküm edil | mişlerdi, Firar eden eşhas İrak hudu dunu geçmeden Türk jandarması ta rafından tekrar o yakalanmışlardır. Bir çoban boğuldu CEYHAN, 26. — Dün sabah yı- kanmak üzere Ceyhan nehrine giren Çil Osmanın çobanı Malatyalı Rıza, yüzme bilmediği için, sularm cere. yanından kendisini kurtaramamış ve ilde boğulmuştur. | Ödemişte bir | yangın İ IZMIR, 26. — Ödemişte'bir yan. gın olmuş. büyük bir tütün deposu yanmıştar, Depe gortalıdır. Halkevleri ve Memurları Halkevlerine devam, siyasi fır kaya intisap etmiş olmağı tazam- mun etmediğinden memurinin de- vam ve İntisabında mahzur olma İ dığı vebu mücssesat içtimai kültür müeseseleri olduğundan memur ve müallimlerin devamınnı teşvik olunması icap edenlere tamim edil paiştir. birçok oyuklar vardır. Belediye M. Canonicanım bu fi- kirlerinin tevsikini istediği için, | taksiti © vermeyecektir. o Esasen | muhtelif şehirlerimizde rekzedi- len heykel ve âbidelerin böyle bir takım anlaşmamazlıklara mey- dan verdiği görüldüğü için, Anka rada fevkalâde bir tetkik komir- yonu teşkil edilmiştir. Bu komiz- yon her şehirde rekzedilecek âbi- de ve heykelleri evvelden tetkik edecek ve raporunu vrdikten son ra, alâkadar belediyeler 'fanliyete | geçecektir. Yeni teşkil #dilen ko- İ misyon Dahiliye vekâletinden Na ci Bey Maarif vekâletin müzeler | müdürü Hümit Zübeyr, Etnoğraf ya müzesi müdürü Osman Ferit ve Nafia vekâletinden yollar umum müdürlüğü köprü işleri şe keptir . İ Valışi hayvanlar hal| Jka gösterilmeyecek| Arasıra memleketimize gelen bazı | Sirk kumpanyaları kafesler içinde vahşi hayvanları da teşhir etmekte dirler Bunların bulundukla, mahalden çocukların duydukları heye- İ can yüzünden sıhbatlerinin de bozul ması muhtemel olduğundan bundan böyle gerek hariçten gelsin, gerekse dahilden tedarik edilsin para muka. bilinde şurnda burada halka v; hayvanlar gösterilmesi menedilmiş- tir. Belediyeler mezat | yerleri açacak Bi; çok şehir ve kasabalarımızda halkım mühim bir kısmınm - seyyar #atıcılık yaptıkları görülmektedir. Halbuki bu tarz satıcılık, hakiki fiyatların malâm sa delayiai. le bir çok vatandaşlar aldanmasını mucip olmakta ve her hangi bir ihti yaç dolayisile mücevherat, mobilya ve sair müstamel eşya satmak iste. yenler de mutazarrır olmaktadırlar. Bu gibi satışları kontrol etmek ve bu suretle halkın Zârar görmesi- ne mani olmak üzere kanuni seli. hiyetlere irjinaden belediyelerin ge- rek müzayede salonları ve gerek açık | mezat mahalleri tesisi için bir an ev | vel faaliyete geçmeleri | ve İdare a- mirlerimizin bu mühim işlerde doğ. rudan doğruya alâkadar olarak alı. nacak tedbirleri ve elde edilâcek ne tceleri peyderpeydakylıye vekâletin ce vilüyetlere tarim edilmiştir. inmeyen seksenlik büyük Hanım.. Ver elini Üsküdar - Bulutlar arkasında gizlenmiş yarım bir ay parçası - Birbirine benzemeyen iki komşu köy... - Koca delikanlı olmuşum ben. Sanki denizde değil, yeni ü- tülenmiş keten bir yatak çar- şafı üzerindeyiz. Vapurumuz, yürümüyor, adeta kayıyor. Ka- bataş iskelesinden epice yolcu aldık. Hani zararm neresinden dönülürse kârdır derler. Kaba- taşlılar da, vapura, bir kaç is- kele evvel binmeği kâr sayıyor- lar, Agustos sıcaklarmda, bir kaç dakika daha fazla süren bir deniz yolculuğu, tramvay s3- hanlıklarında, ecel teri dökmek ten elbette iyidir. Kabataştan sonra Beşiktaş. Vapur, ağır ağır o karşı sahile dümen kırıyor. Ver elini Üskü dar... Üsküdarda biraz boşalaca- İ ğrmızı sanıyordum. Halbuki a- | sıl hamuleyi buradan aldık. Yolcuların, biribirlerinin üzerin den atlayarak, bir saniye geç kalırsa vapur kalkıp gidecek | miş gibi, büyük bir telâş içinde ileri atılışlarını güverteden sey- rediyorum., Aceleden ayağı bir yere ta- kılıp düşenlerin besabı yok. Çı macı, avaz avaz haykırıyor: Ayak! Ayak!.. — Acele etmeyelim. İskele- yi bekleyelim!.. Anadolu Hisardan aktar- ma.. Doğru Tarabyaya gidi- yor Dap bir akektin nebi gi bi, halk, itişe kakışa vapura 2- | deta can atıyor. Nihayet £ yolcuların arkası gelince, vapur da düdüğünü öt- türdü. Kuzguncukla Üsküdar ara- sındaki sahil parçası, benim zev kimi okşayan yerlerden biridir. İstanbul, buradan bulutlar ar- | kasında gizlenmiş yarım bir ay gibi görünür. Sultanahmedin altı minaresi sanki göklere doğ | ru uzamış deften - birer parmaktır. Hal ları akşam olunca, tarihin bu en güzel kızının kulaklarına 1- | şıktan küpeler takar. Boğazın, İâcivert suları; ürpertici bir se- rinlikle tabiatm koynuna dam- la damla süzülürken, ağaçların arasından mehtap, nur yüzünü gösterir. Benim şaştığım bir şey var: İstanbullular, nasıl olup ta bu kadar az şair yetiştirmişler?. “Bu yerlerde doğanların şair olması kadar tal olabi- lir?.. Vapur Kuzguncuğa yana- ne koptu, Aşağıdan öyle sesler ge İiyor ki, bir kaç yüz kişi, boğaz boğaza kavga etse ancak bu ka dar gürültü olur. Dikkat ediyorum: Daha ev- vel yer kapmak için annenin gö zü çocuğunu görmüyor çocuk, babasının elinden kur- tulup vapura atlayor. Karı ko- casını kaybediyor. Bu arada, ağızlar açılıp göz ler yumuluyor türkçe ispanyol- ca karışık küfürlerin bini bir pa raya.. Halbuki m kadar telâşa hiç sebep yok. Vapura girme- yü bir tek kalmadı. De- dim ya, yer kapmak endişesi Kuzguncuğu arkamızda rakıp ıstavroz mahallesini geç- aasssemeserertzszez in bulanık su. | şmca iskelede bir vaveylâdır | sikin sonra Beylerbeyine gel- dik, Kuzguncukla Beylerbeyi... Bu iki komşu köy: biribirinin tam zıttı, Kuzguncuk, ne kadar gürültülü ise, Beylerbeyi o ka- dar sakin ve sessiz. Camiin önünde köy kahve- sinde, bir kaç ( ihtiyar'-iskele meydanında üç beş yolcu.. Baş ka kimseler yok. Başını dinlemek isteyenler, hiç düşünmeden Beylerbeyine gitsinler! Bu yeşil dağm etek- lerinde aman. ne rahat, ne de- liksiz uyku çekilir! Beylerbe- yinde, tanıdıklardan biri var. Senede bir defa olsun mutlaka | ziyaretine giderim, Geçen gün İ de bu nadir ziyaretlerimden bi rini yaptım. Geleceğimi hiç um | muyormuş; amma gözlerini yi ne iskeleden bir türlü ayırma- yormuş. Beni görünce sevindi: — Artık ayağınıza sıcak su e çek su mu? ! en tepeden konuşur- ken hal dım; z — Büyük vwalde, nasıl âfiyet | te ya... — Sorma, dedi. bu seneler i- yiden iyi çoktü. Seksenlik büyük hanımın o- dasma girdiğimiz zaman, hatun cağız, sabah çaymı içiyordu. | Beni evvelâ tanımadı. Sonra ha | trlayarak: — Bak hele.. bak hele.. Ko- ca delikanlı olmuşsun! Demez mi? Sevincimden az kalsın boynuna sarılacaktim. Kırkma merdiven dayadığım halde delikanlıya benzetilmek ten nasıl olur da hoşlanmam efendim. Bu hatuncağız, di sekseni geçkindir. Ve asıl ga- ribi, tamam otuz dört seneden- İstanbula inmeğe tövbe... | beri. İstanbulun yüzünü görme miştir. Buna inanmadınız değil mi? Ben de ilkin inanmamış tum amma, hakikat bu merkez: İde... Kendisi her zaman anlatır! — Senelerden üç yüz on üç « Yunan muharebesi, en civcivli zamanı.. Karadeniz. den vapur doluları asker geli- yor. İşte bugünlerde idi bir sa- bah, İstanbula ineyim. dedim. İnmesine indim amma, o ak. şam, dönmek ne mümkün... İl- İâ ki bırakmayız diye tutturdu- lar, Ertesi sabah ta bir deniz, bir deniz.. Hiç sormayın. Bey. lerbeyine gelinceye kadar akla karayı seçtik. İşte o gün ağzım dan yemin çıktı: — Bir daha İstanbula inme- ğe Nasuh musuh tövbesi olsun dedim. Büyük hanımın en büyük endişesi, İstanbulda ölüvermek, Pek sevdiği kocası, Küçüksuda gömülü olduğu için; onun ya- nında kendine yer ayırtmış. — İstanbullarda ölürsem, beni buralara nasıl getirirler sonra, diyor. Beylerbeyinden çıkarsa, bir daha oraya sağ olarak dön- meyeceğinden korkuyor. Büyük hanıma ara sıra, İs- tanbulda yeni köprü kuruldu. ğunu tramvaylarm kendi ken- dine işlediğini. on katlı binalar yapıldığını, anlattıkları zaman, kadıncağızın ağzı iki karış açık kalıyormuş. Sözün kısası bü- yük hanım, Beylerbeyine ade- ta üşık... Oradan ayrılırsa, bel- Hi ki denizden çıkmış balığa dö necek... Şu dünyada ne tuhaf insan- lar var, değil mi? M. Salâhaddin Poliste Vapurdan çıkınca kahvede 6 Eski bir kinin feci neticesi Dün sabah Tahtakalede bir cina- yet olmuş ve tam polis karakolunun önünde bir adam adeta parçalanırca- sına öldürmüştür. Bu adam dün saat 9,15 te vapur- İn Zafranboludan buraya gelmiş, 9,45 te Tahtakâlede hemşehrilerinin bulunduğu kahveye gelmiş, bir çey- rek saat sonra da, yani saat 10 da öldürülmüştür. Öldüren adam Tophanede Kara- baş mahallesinde Helim çıkmazında 9 numarada oturan simitçi Zafran- bollu Emin İzzettir. Öldürülen a- dan da Zafranbollu Celep oğulların dan Mehmet Emin çavuştur. Meb- met çavuş emanetçidir. Mehmet E- min çavuş her zaman İstanbula ge- Bince, Tahtakalede polis karakolu karşısında İsmail efendinin kahvesi- ne inermiş. Dün de doğruca oraya gitmiş ve bir kahve tur. Mehmet çavuşun İstanbulda Ka- sımpaşada fırında çalışan | Halit is minde bir oğlu vardır. Çavuş ona Zafrunboludan bazı hediyeler getir miş, bu eşyayı kahvenin üstündeki odaya yerleştirip aşağı İnmiştir. Mehmet çavuş kavesini içerken © se- rada Emin görünmüştür. Emin Mehmet çavuşu görünce: — Yakaladım seni hesaplaşacağız. şimdi, diye haykırmış, ve elindeki kamayı çavuşun böğrüne saplamış- bir, Eminin elindeki | kama 40 santim uzunluğunda ve dsantim genişliğin- de idi Emin kamasını yere yıktığı Meh- met çavuşa bilâ merhamet sokup 80- kup çıkarmış, etraftan yetişilip ya- kalanıncıya kadar Mehmet çavuş 8 yerinden yaralanmış ve ölmüştür. Katil Emin vaktiyle bu Mehmet çavuşun emanet eşyasını çalmış ve Zafranboludan Istanbula kaçmış. 1s- k tanbuln geldiği zzman Mehmet al r harsızlıktan. vuşun kendisini İdürdüler mahkemeye verdiğini ymuş ve ki eğime <5 haberdar edil. nöbeteabulenan müddehimumi musvinlerinden tah. kikat bürosu yefi Sabri hey vaz yedetiniştir. Sabri bey cinayeti gö- ren bütün adamları şahit sfatiyla İ celibetmiş, aleti cürm * olan kümayı tahtı muhafazaya almış, katilin ka rısını, maktulün oğlunu getirtmiş ve İ ilk tahkikat fezlekesini hazırlamağa başlamıştır. Dört çocuk babası bir genç öldü Evvelki gece Yenibahçede kan lı bir cinayet oldu, bir sebzeci feci bir şekilde vurularak öldürül dü. Yenibahçede Arnavut Abdür- rahman isminde bir bahçıvan oğ- lunu | evlendiriyormuş, bu müna- sebetle de bir düğün tertip edil miş ve düğünde bulunan davet- ülerden seyyar sebzeci o Rama: zan İsminde birisile Bakırköyün- de Baruthane karşısındaki bahçe de çalışan Arnavut Karanfil kav gaya tutuşmuşlardır. Kavgaya, Karanfijin yanaş malarından Huda da iştirak etmiş tir. Bu sırada hariçten müdahale edenler kavgayı © yatıştırmışlar. dır. Fakat biraz sonra kavga tek rar başlamış, bir aralık Kranfil ile yanaşması tabancaların çe- kerek üç el ateş etmişlerdir. Çr kan kurşunlar Ramazana isabet etmiş, adamcağız derhal ölmüş- tür. Katiller hâdiseyi müteekip z yakalanamamış İ Cinayetten adliye miş ve tahkikata

Bu sayıdan diğer sayfalar: