NAAT SESİ Belediye Ve güzellik Yeni san'at anlayışına göre gü- sel iyidir ve çirkin fenadır. Yani rüzellik makuldür, fnidelidir, çirkin lik mantıkaızdır, faidesizdir. Her şe- yin, mahlülun, eşyanın, öletin en güzeli muhassas olduğu işe en çok yarayanı, yani en makul ve en faide Ki olanıdır. Şu kısa mukaddimeden maksa. dım güzeli bulmak için ekseriya ar- tist olmak değil, makul olmak kâfi olduğunu anlatmaktır. Bir misal zik redeyim: Altı kilometrelik bir yolda gidi- yorsunuz, mevsim yaz.. Yolun iki ta rafı bitmez tükenmez duvar, kesme kaya ve gölgesiz. Başmıza bir ce» hennem yağdıran gökten başka bir şey görmezsiniz. Bir nefes hava, bir! esim rüzgâr yoktur. Bu yol neresi- dir? Bu yol dünyanın en serin rüz. görların estiği en güzel denizinin kıyısım takip eden Üsküdar - Kanlı ca yoludur. Şimdi mevcut olmayan başka bir yolu tasavvur edelim: Gene Üsküdar ve Kanlıca arasın da, Fakat sahilden yirmi otuz met- re irtifada sırtları takip eder. Bu yol geniştir, ili taraf fıstık ağacı. MİLLİYET SAN'AT Van Dyek'in hayatı ve eserleri . | 1Başi"geçen cuma günkü bu su- tunlarımızdadır.) Cenevreden tekrar Romaya gel. di. 1626 dn valanma (oavdet etti, Siparişler başladı. yaptığı eserlerin bıraktığı hayranlık şöhretini arttır. İngiltere kralı birinci (Charles) m san'atle olan derin alikasını bilen bir kaç sefer (Van Dyek) e Kia reye geçmesini tavsiye ettiler, Hi katen birinci Charles idm bol bol para verirdi. 1632 de Londra ya muvasalat etti. Zaten İtalyaya hareketinden on beş sene evvel de bir defa daha Londraya gelmiş ve kral birinci Jacgues'ın sarayma da vet edilmiş ve bir çok portre yapmış tir. İkinci seyahati esnasında; bu ta- rihte (Rubens) in tabiri veçhile san atin hamisi clan Kont Arundel bü- ya yanında iptida parlak bir kabule mazhar olamamıştı, ümitleri kırıldığı için bir kaç ay sonra daima (Anvers) te kalmağa karar vererek memleketine döndü. Bu canada İs- panya kraliçesi — (İsabelle) | (Ru- bens) i siyasi vazife ile kral birin- <i Charles'ın yanına kral onu fevkallde bir iliğatla ka bul etmiş ve şövalyelik © unvanını vermiştir. İngilterede bu tarzda kabul edil. mesi ve karalın mizacı ile san'ate ©- Jan zevkik (Ruben) | ÇAmer) e det ettiği zaman Van Dyek'in In İtereye karşı kırgınlık ve soğuklu ğunu izale ettirmeğe sevketti. O sı- ralarda birinci Charles kendi kilise- sinin vâxzı olan (Nicolas Laniöre)in portresini görüp bu eserin güzelliği dır. Her krvrmunda yolcusuna düm- E5 yanın en güzel ve en mütenevvi man zarasını seyrellirir, Her iskeleye &- imi ve her yalıya veeve hususi yollarla merbuttur. Serin eşsiz bir yel... (Nice) de (Canne) de ve dün- yanın her güzel sahilinde olduğu gi bi. Mevcut olmayan bu yol güzeldir. | Çünkü makuldür, ucuzdur. Bu yolu yapmak için boş arazi işlenecek ve istimlâk edilecetkir. Aşağıda yapıl| İmei olan yel çirkindir. Çünkü gay | ri makdl ve pahalıdır. Bu yolu bir metro genişletmek için bezen bir dağ yarmak veya bir yalı istimlâk etmek icap eder, Bu küçük mösalin bir san'at na zariyesinin delili olmaktan başla bir faidesi daha olursa Boğwriçini se. venlere ne mutlu. Çürkü Boğazda! henüz, (sahil yolu) fikrinin katli â. mina kismen öğamamış Mirgön ve Boyacı köyü gibi güzel köyler kal. ** muştır, Hiç şüphesiz dünyann en güzel (Promenade) lerinden ikisini teşkil edecek olanBoğazın yamaç yol | larını yapmak fırsatını gaip etmek çin vaktile belediyenin mühim zaru- setler karşısında kalmış olduğunu! kabul etmek lâzımdır. Bu zaruretler bugün de gayri kabili iktikam değil se hiç olmazsa yerine bir daha yeni leri yapılınak için bir sebep kalman mış olan güzel sahil binalarını kur- tarmak icap eder. Namık İSMAİL Şişirdiğimiz dahiler! Geçenlerde eski © arkadaşlarımı görmek üzere güzel san'atlar akade- misine gitmiştim, Heykeltraş atelye sinde kırklık bir Rus kadını stinatsız burakılır. bei, hiç bir san'at kıymeti olmayan şerler deha mabaileri diye siir imiz Kanonika ve Bia er er EE RAY va atmakta devam ede- milyonlarımızı ceğiz. İşte Türk yavrusunun feci yarası İ almıyarak münhasıran | güzelliklerinden dolayı “Van Dyek” in eserlerinden “ Kardinal Bentivoglio” nun portresi, ile heyecana gelerek © Van Dyek'i tekra İngiltereye davet etti. İngiltere kralının tarihinde birin ci Charles'ın saltanatı zamanındaki kadar sanatkârları Hüfetkâr. bir mektebi ve milliyetini nazarı itibara meziyet ve alâkadar olurdu. Bu keyfiyet ccmet tiği ve bilâhara dağılan kolleksiyonu ) ile isbat idiler. Bu kolleksiyon me- yanında elyevm Louvrs'de ve Avru panın diğer galerilerinde balunan bir çok eserler mevcuttu. Van Dyck ral ve kraliçenin başrossamı oldu. Şövaliye maspedildi ve (Blackiri- arı) mahallesinde bir ev sahibi oldu. Maharetile beraber o derece cazibeli olan konuşmasından çok haz duyan birinci Ckarles Van Dyck'in refalın- tinde bulunmağ Daima a- Li E iri İ ğ Rİ ps FE | zi | Pa Teğmen son derece | : Muallim Bekir Fahri B. ye ihtişam çok az prenslere nasip 0- lurdu. Yavaş yavaş sefahate Ode! kapılmıştı ki bunlar sıhhatini ihlâl ediyordu. Musikiye olan eli dan dolayı birçok profesörleri hi- | maye etti, li meşhurlarımın bilâücret portrelerini yaptı, Âdet edindiği israfatı koru-| mak için messisini arttırdı. Ve işle | rini çoğaltabilmek için (Bubens) in | (Anvers) te muvaffakıyetle başardı fr vasıtaya müracaat etti, Biz sim mektebi açtı ve talebelerini Z — altında çalıştırmağa başla. | O zamanki portrelerde eller ve ki kendini tarafından yapılmış tr; fakat kumaş ve diğer teforrünt i tarzına alıştırdığı kuvvetli mu avinleri tarafındandır. Muavinlerine | desenini çizip bırakır ve onlar resmi | bitirdikten sonra üzerinden hafifçe geçerdi. İngilterede ikameti | esnasında (Charendon), < (Bedford), (Pet- worth), (Both-Castle) galerilerinde olmak üzere takriben (350) tablo ve birinci Cherles'm beş bunların içinde (38) portresi ve kraliçenin tresi ve (Windsor, milli | galeri, Louvre, Dresde, Saint Pölerebowrg Tunir, Berlin) müzelerinde bulunan müteaddit prenslerin portrelerini tarafndan yapılmış olduğunu düşün mek icap eder. Vi Ölür hayal li a taribi o mevzuları bırakıp tinde yazlık bir köşk aldı, 1639 da! Lord Rutben ve Kont de Gowrie- nin hafidesi ve kraliçenin maiyetin- da bulunan (Mary Ruthven) ile ev içodi. Bir kez çocuğu dünyaya geldi.| ona bir drahoma getirmetmi, une €n güzel kadınları. akika bir müddet a seyahat ettikten sonra (Anvers) e gelerek ailesini ve dostlarını ziyaret etmiş- Gir. Karısının güzelliğine nazaran kendisi de Lord (Spencer) i kollek siyonundaki portrede görüldüğü gi- bi gayet yakışıklı bir erkekti, İ Luxembourg sarayının tezyina- tından dolayı (Rubens) in kazandı. ğı muvaffakıyeti hatırlatarak (An- vers) ten Parise gidip mümkün oldu ğu takdirde (Lowvre) sarayının tez yinatıma iştirak etmek tasavvurun- da Fakat geç kalmıştı. Bu nun için İtalyada tahsij etmekte 9- lan ressam Nicolas Poussin çağırtıl mlarım miş ve kartor başlamış. &. İ Buna enn sikin Yan Dye Yön etinin ebedileşmesi meksadile ge” yet mühim bir eser meydana getir- inek arzusunda "olduğuna İngiltere samimi dastu ), anlattı; ve (Whitehali) sa- sayının ziyafet salocuna düzbağ ni- şanmin tarihçesini — tasvir eden bir tablo yapmak arzusunda olduğunu kı İ iş olsaydı bu tekdilin ifasma yâni olmazdı. Bütçe bir ordu ihzarile meşgul olduğu için o an gayet tehlikeli idi. Bu buhranlı devrede portre siparişleri de gittik- çe azalıyordu. Nihayet genç olması. Beğ diği sefahat bayatı nm tesirlerini ia (Nogris) hastalığının ille baş gösterdi. Hastahığı sür'atle ilerle ğe başladı. Birinci Charles kendi ini kurtaracak mükâfat. la vedediyordu, büyük iitimamlara rağmen © Van Dyck 9 kâumevvel 1681 zenesinde. rk iki Mutantan bir cenaze alayı | vak Saint Paul kilisesine bi, İ İ yapılar | il. Ressam if Bedii —iremmmmenisizesenney oan | Milli marş bir marş yaptı Bir milli marşa olan ihtiyacı mız etrafında bazı bestekârları mızın fikirlerini evvelce ve gazetemizde neşretmiştik. Bu defa muallim Bekir Fahri Bey milli marş olarak yazdığı ve bestelediği bir güfteyi gaze. temize göndermiştir. Bu güfte- den bazı parçaları öynen nak. lediyoruz. Bu güftenin bestesi hakkında beyanı mütaleayı alâkadar ze- vata terkediyoruz, Ey Türkeli, şanlı yurdum, Gazi unvanlı hür yurdum, Yolunda aşkını kurdum, Dağında düşmanı vurdum, Sensin bana özke ana, Senden gelir bu kan bağ kama Canım feda senden yana, Bağrım açık daim sana, | si, ancak deruni ve fikri orijinalde | bir hayalin mahsulü olsan. Hakiki CUMA 12 ŞUBAT LECİNDE San'atın hakiki Mahiyeti Her şeyde olduğu gibi, san'atin sahtekârliğı, tabir cnizee, kalpa- 3 rünüşleri altında sakladıkları biçliği | meydana koymak elbette müfit ve meraklı bir şey olaa gerektir. Prensip itibarile san'at, muhak- kak ki ahenkli nağmeler bestelemek muvaffakıyetle bile olsa çamur veya mermer il şekiller ve cisimler yap mak, yahut bir muşamba © üzerine lâtif renkler ve mevzun çizgiler res metmek keyfiyeti değildir. San'atin maksadı, muhtelif teknik ve vasıta larla tebiatin #öceliyatını o kayt ve ifade etmek değildir. Eğer böyle ol muş olsaydı, meselâ | aarımızda fo- toğrafın resim ile rekabet edip, bu san'ati öldürmesi lâzım gelirdi. Bir eseritan'atin şekli harici ve maddi- bir görüşü tasvir etmek itibarile na- zar: itibara almır ve kıymettardır. Binaenaleyh, san'atin hakiki key fiyeti şu suretle izah edilebilir. San'at, karakter ve şahsiyetlerin mahlelif rüyetlerinden geçerek ifa- de edilen dünyanın, tabiatin umumi tecsllileridir, Esasen bu formül san'atin en ba- sit bir izahıdır. ... sevimli, anlayışı, kolay her bangi bir eser umumiyet itiba- rile mütevassıttır, Fikrin, deruni ol meyıp sathi oluduğu bu kabil eser- lerin anlaşılması için, idrak ediş ka- biliyeti, entelektucl seviyenin yükse Bişi hiç te lâzım değildir Resimde olsun, heykelde olsun, veya müzikte, edebiyatta olsun, ms. tavassıt eser, tarif ve tasvir edeceği şey'i yeknazarda anlatır ve yegâne meziyeti, yine mutavassıt his ve an anlayışları, az veya çok muvaffakı- yetle, herkesçe hazmedilebilecek bir . İşte anlaşılma badi, Tölcünin bir “parçası (akademik) ressamların bu meyandadırlar. veya levhaları ip eser — yani aa bir görüşü ifade edemeyen eser kıymetinin mühim bir kısmını te: €den bazı unsurlara müracaat eder, Bunlar sentimentalisşme, (o anecdo- Gsme, yani “hassasiyetçilik,, "hikâ- yecilik”, ayni zamanda da virtucosi- tâ, yani teknikte sahte bir meharet, bir balâpervazlıktır. İşte bu unsurla rin cem ve mezcinden çıkan agrea- bilitâ sevimlilik bazı defa hakiki bir #seri san'at hissini verir, ve umu- miyetle kütlenin anlayış, ve dolayı sile rağbetine mazhar olur. Bu unsurların ilkleri, halk edebi- yat ve serminde en mühim rolleri oynarlar, ve mutavassıt san'at eser lerinin en bariz karakteristikleridir. Lennocvallo, Verdi, Offenbach'ın besteleri, Bougnerau, o Meissonier, 3, P-Lanrens'ın tabloları Alexandre Dumas, Zevaco'nun kitapları bu me yandadır. Derin tahlil edilmiş fikri bir ara- Yışın, ve yahut bir (fantasme) yani eseri san'at daima | Orijinal dereni “ inde eyler. Eserin kıyme san olsun, bizi şekli haricileri itiba insan veya bir ağaç ber gün gördü. ğümüz ve kudreti dimağiyemiz da- hilinde tahlil edebildiğimiz şeyler. dir. Bu şeylerin muayyen bir tek. nik dahilinde fotoğrafik tasvirleri, bizim onlar maklımdaki anlayış ve görüşlerimize yeni bir safha ilâve edemez, Onun içindir o ki bir eseri san'atta evvelâ (o arayacağımız şey, her gün görüp belkide | lâkaydane seyrettiğimiz ecsamı hakkında, san” atkörm kendi his ve o görüşleridir. İ Concept ismi verilen bu his ve gö- rüşte, Iöyetenahi mütebeddil ve mü Tabiat değişmez ve maddi imana sı mahduttur. Eseri san'atin manası gayri rmahduttur, çünkü o, her san Ey Türk eli, şanlar yeri, Aslan dolu her bir yeri, Uğrunda biç dönmem geri, atkâr ile değişen bir anlayış, bir gö ünün, bir Firda mahenildir. | |, Gelecek makalede, £ misaller ile, İ bir eserin haddizatindeki kıymeti i- çalışacağım. temevviçtir. | zaha | N rl & tabintin muhtelif tecellilerinin az| tareke 1932 Birinci sahifeden geçen yazılar (Başı 1 inci sahifede) bire İt kaba imekiedile si'da yeniden bir takım ai çıkmış ve “beynelmilel mental bir müddet alevlerin tehdi- dine maruz kalmıştır. Biraz sonra o Çin mevkilerine > z ya plani li reşmkne lerdir. karşı kul RE za dam yı 'yaelmilel pan ağ düşmekte de ki Japon askeri erkânunın kendi ara larında bir karar ittihaz etmeleri i- Chapsi | cap edeceği kanaati büsbütün kuv- vet Changhai'da yeni bir muharebe | Meclis Reisimiz (Başı 1 inci sahifede) ve erkânı mahalliye tarafından cude getirilmesine matuf projeyi na! teşyi edilmişlerdir. Kâzim Paşa zari dikkate alabileceği © zannolun- maktadır. İngiliz tebaası Kn ILA.A. — Avam ha mütemadi surette nazarı celbetmekte olduğunu ve hükümetin meselenin hiçbir safhasını gözünden kaçırmamakta bulunduğunu söyle- M. Baldwin, diğer bir mebus ta- hendazları tarafından muhafaza edil mekte idi, Beş Çinli ölmüş, 15 Çinli de ağır surette işter. Changhai'daki Amerika konsolo- sunun Japon memurları nezdinde şiddetli bir protestodu — bulunacağı zannokanmak lr. İki Japon fırkası, Chang- hai yolunda LONDRA, 11 A.A, — Changhai dan Reuter Ajansına bildiriliyor: Nankin'deki İngiliz ve Amerikan elçileri, Çin başvekili ile görüşmüş- lerdir, Bunların Changbai'daki vazi. yeti islah hususunu görüşmüş olduk ları em iğer taraftan, selâhiyettar bir ei bildirildiğine göre iki Ja- pon fırkası Changhai'a müteveeci- ben yolda olup bunların verudu ile oradaki Japon kuvvetlerinin miktarı 30,000 e baliğ olacaktır. Topler yerleştiriliyor CHANGHAİ, 11 AA. —Çin kuvvetleri, Woo-Souüg fenerini tah- rip etmişlerdir. Ticari seyrisefain ile Japon harp gemilerinin harekâtı bu vücude getirmişler, oraya tay yerlere Faz allel peri sahra topları yerleştirmişlerdir. Çinli cileler çekiliyortar ŞANGHAİ, 11 ALA. — Verdun muharebesinde bir kolunu kaybet- miş olan bir Fransız papasının teşeb sayesinde Çapey'de dört saat- lik mütareke yapılması tekarrür etmiştir. Yarın sabah ssat sekizden itibaren başlıyacak olan bu mütare- kenin akdinden maksat Çin'li kadın ve çocukların şehirden dışarı çıka- imtiyazlı nuntakaya ye imkân hâsıl etmekten i- hi papas Saint - Francois Xavie lejinin müdürü ve Şanghay'daki gönüllüler kuvvetinin Ki olan Jaeguinot isminde bir Fransiz rahibidir. Bu papas hayırlı birçok işlerde hayatını Sliliye koymuş olmakla tanınmıştır. saian İİ AA — ingiliz general konsolosu da yarın sabahtan itibaren başlamak üzere Çin maka matile dört saatlık bir mütareke ter- tip etmiştir, taraftan Alman ceneral su Woo-Sung'deki | Alman koleğinin talim heyetinin tahliyesi i- gin Woo-Soung hattı harbi boyunca dm sabah başlamak üzere ve dört saatlik devam etmek üzere gerek ge bir mü Bitaraf eundıki yaya yeni Bir sl ekl yapı pon; Changhal mamtakasında Tasvir edilen şey, 6şya olsun, in- | madan evvel 6 olarak cevap vermiştir. Hambourg'taki Japon kon- solosluğu önünde nümayiş BERLİN, 11 A.A, — Hambourg taki Japon ceneral konsolosluğu ö- nünde bir nümayiş icra edilmiştir. 20 kadar komünist konsoloshane bi- ması önünde fesatcüyane bir marş terennüm etmişler ve sonra içlerin- den biri kırmızı bir kumaşa sarılmış kocaman bir taşı, Dion geniş ve taşlamış- tır. Polis, bir nümayişçiyi tevkif et. miştir, Cemiyeti okvamı terkedecek olurlarsa uğurlar olsun CENEVRE, 11 A.A, — Le Jour- mal de Genöve, perşembe akşamki müshasının ecnebi haberlerine vam rai tarafından rel o lan ve bu gazeteye nazaran bütün hazıran üzerinde bir sıkmiı ve keder intibar bırakmış bulunan celse hak- kında gayrimüsait ir takım mütale alar serdeylemektedir. Bütün beynelmilel ahlâka karşı meydan okumaktan ibaret . olan İğir usnyapı gretiğini > görmek” ten ise bizce meclisin, noktai nazarı Bı mübeyyin resmi bir beyanname Beşretmekle iktifa eylemesi mürec- cahtır, Filhakila bu şerefli bir şey olmıyacaktır. Fakat hiçbir şey yap- mamaktan iyidir.Eğer Japonlar, bu- pa cevap olmek üzere Cemiyeti ter- kedecek olurlarsa onlara ar olsun!” deriz. Onlar için inti meklen ise onlarsız erir calar Uşak Şeker Fabrikası Remzi Bey fabrikaya müdür oluyor manlarda ciddi bir salâh ve in- kişaf eseri göstermiştir. OÖnü- müzdeki sene için bu inkişaf da ha ümitli bir vaziyet arzediyor. Şirketin müdürlüğünü; hükü- metin teveccüh ve delâletile Ga ziayntap meb'usu Remzi Bey muvaffakıyetle (yapmaktadır. Haber aldığıma i Bromurat «Knoli» tabletleri dünyada en ziyade mütesmmim #sap müsekkini ve münevvimdir. Bu müslahzar milyon. larca vakada tecrübe edilmiştir ve hergün binlerce doktor. lar tarafından tavsiye olunmaktadır. Alındıktan 20 dakika geçer geçmez, şayanihayret olan müsekkin tesirini göslerir Uzun zaman alınsada hiç bir zararı yoktur. — Eczanelerde 10 veya 20 tabletlik cam tüplerde satılı. — Fabrikası Alman, Hz. teşyide bulunan zevatın ay rı ayrı ellerini sıkarak “Allaha ısmarladık, bugünlerde Ankara da görüşürüz” demişler ve trc. ne Filip olmuşlardır. Meclis re isimizin gittiği trenle Meclisin küşadı yakınlaştığı için şehri mizde bulunan meb'uslardan ba zılarile bayram tatilini şehrimiz de geçiren Ankara'daki bazı de vair erkân: da Ankara'ya hare. ket etmişlerdir. Meclisin bu devresinde, en mühim olarak yeni bütçenin müzakeresi ve yeni adli teşki. lât lâyihaları er. Şehrimizde bulunan Dahi ye ve Sıhhiye vekilleri de bugün lerde Ankaraya avdet edecek. lerdir. semer. — Izmir Rıhtım Şirketinde (Başı 1 inci sahifede) İzmirde tevkif | edilmiş';rdir. Bundan başka da şirketin veki. li olan avukat Gad Franko de görülen lüzum üzerine İzmi- re gönderilmiştir. Bu işte rüşvet vermek, ve hükümtçe şirkete vazryet edil. meden evvel kıymetli evrak ka çırmak meseleleri vardır. Ma- hallince tahkikat tevsi edilmek. tedir. Bu meselede büyük bir suiistimal olduğu anlaşılmakta. ahkikat inkişaf ettikçe Pir İbu karışık hesaplar da meyda Ba çıkarılacaktır. Şirketin ko- miseri Emin Bey Avrupaya fi- rar etmiştir, Kendisinin ten rüşvet aldığı anlaşılmıştır. Halit Ziya Bey rü Halit Ziya B. temsil etmiş- tir, Halit Ziya Bey bu husüsta diyor ki: “Hükümetle alâkadar bir iş- te, aslına hükümetin sahip olup menafiinde de gene onun müte saviyen müşterek bulunduğu İbir işte hileli hesaplar ve hesap İlarda sui istimaller bulunduğu anlastlırsa oradan yapılacak mu amele bu hesapları dikkatli bir kontrolden geçirmekten ibaret. tir. Ben şahsen İzmir Rıhtım şirketinin böyle bir muhasebe- den alnı açık ve dürüst çıkma- termiyerek böyle bir kontrolü bütün bir soğuk kanlılıkla hüs- nü telâkki etmeli idi. Maattecssüf burada böyle olmadı ve hesapların rüyetinde © kadar müşkülüt gösterildi ki, hükümet bu hesapları yakından tetkike imkân bulmak için hes» Da vazyet etmeğe mecbur ol. lu?” Dün Gad Franiro Beyi evin- den sorduk. Bugün İzmire gel- mesinin muhtemel olduğunu söylediler, İnhisarların nakli ! Ankaraya nakli, 1932 bütçesile olan yanl nde m bir bazırlık mahiyetin. tir, Vekil Ankarada ANKARA, 11 (Milliyet) — İnhisarlar vekili ; Gümrük ve