Para ve kahvesi olmı- | yan idare meclisi Kadınları çalıştırma yurdunun dokuma ve mukavva dairelerinde neler imal ediliyor? Ne buhar ve ne de elektrik Kadınları çalıştırma yurdunun imalâthanelerinden biri — İşte şu karşıdaki büyük bina. | Nazik bir tramvay kontrol memu runun elile gösterdiği binaya doğru ilerledim. Kapı yanma asılan; «C.H. F. Kadmları çalıştırma yurdu» İev- ünce tereddüt etmeden gir olur olmaz, sessiz lik içinde kaldam. Koridorda kimse ler yok, Mahiyeti ni tayin edemedi im bir koku duy dum. Bu kok bu koku?!.. diy hen zihnimi yo yuyor, hem de aşa ön yukarı dolaşı ordum. Nihayet ir zatia harşılaş- Müessese müdürü m: ABDURAHMAN —Müdür Abdu- (NACİ BEY ahman Naci Böy, diye sordum. Meclisi idare odasında buluştuk; müessese mudürü tarafından imalât. hanenin bir tarihçesi yapıldı: — Müessesemiz ilk defa 1928 se- — Müessesenin başlıca gayesi? Bizim gayemiz daha ziyade İş öğretmek ve işçi yetiştirmektir. Bu- Dun için fabrikaya müracaat edenle ve daha ilktem istihfaf o edilmiyecek bir yevmiye veririz. Sonra yaptıkla pe nisbetinde yevmiyeleri arttır». — Burası daha ziyade bir hayır müessesesi olduğuna göre sermayesi ne suretle temin edilmiştir?.. — Müesscsemiz için her sene ida- rei bususiye ve cemiyeti o belediye bütçelerine tahsisat koyarlar. — Fabrikada kaç işçi çalışıyor? — 80 kişi. Bunların hepsi kadın- dır. Yalnız iki ustabaşı müstesna, — Ne gibi işler çıkarıyorsunuz? — Fabrika ili kısımdır. Biri de. kuma, diğeri mukavva kutuculuk. Dokuma dairesinde tüylü havlu, ha- | mam takımı yatak çarşafı, peştemal ince ve kalım emerikan bezleri, bö- esya BAM İeri için zarif kutular imal ediyoruz, Kütalar öneemniyolla elime ürerler öz? — İşçilerimizi şehit ailesi ve kim. esiz kadın ve kızlar arasından seçe Bu evsafı haiz olanlar derhal a. telyelerimizde çalışmağa başlarlar. Sıra imalithaneyi gezmeğe geldi. Kalktık. Fekat fabrikaya girer gir- mez duyduğum koku bir türlü bur- numdan çıkmıyordu. Atelyeye girer ken sabiedemedim, nihayet sordum: — Esatını tayin edemediğim bir koku duyuyorum, bu me, dedim. Müdür o Abdurahman Naci Bey güldü: : ima dedi sizde mi merak et- #iniz, kutu dairesinden geliyor: Tut kal. dedi Me Sanli büyük bir yök © altından kurtulmuş gibi idim. Daha ferah her şeyi görebilecektim. Atelye dairesi sıhhi, geniş, hava dar, Genç, orta yaşlı hanımlar yekne sak iş gömlekleri içinde. Kulaklarım metör, makine sesleri aradı. Yalnız: Şik, şak, şik sak. Başka bir şey duyulmuyor. Ne buhar, ne elektrik kuvveti... Sadese Dokuma tezgâhlarının arasından geçerken müessese müdürü izahat veriyor : — Bu armerikan bezidir, Hatitane ler için yapıyoruz. — Şu tüylü havla; bakın, tüyleri nasıl kabarıp toplanıyor. Yatak çar- şafı dakuyan bir genç hanım önünde durduk, Doğrusu tezgâh bir insan tarafından değil, kuvvetli bir motör tarafından tahrik ediliyor zannettim. Mekik sür'atle gidip geliyor, el ayak mütemadiyen işliyor. «Yavaş, yar vaş» yek. Mukavva kutu dairesir Burada faaliyet daha başka; bir iki makine. Etiketleri basmak için ufak bir de | pedal. Ustabaşı Necmi Bey müşteri ye mahım satmak İsteyen pişkin bir tezgâhtar gibi: — Bu şeker kutusu, — Bakın; eczayı tıbbiye kutuları... — İpekböceği için yapılan kutu- ları gördünüz mü? Ufak, ufak delik leri var; bunlar böceklerin hava al ması içindir. — Kutuculuk gok ilerlemiştir. Müdür Abdurahman Naci Bey de reonede 400 bin hiralık kutu sarfedil diğini söyledi. Ve.. rekabet mesele- sine temas etti — Biz meşru bir rekabet karşın. da değiliz. Neden? Anlatayım: Bir çok ima- Tâthaneler kutularını, parçaları, ba- rırladıktan sonra evlere veriyorlar. Bu işleri de hep musevi kadınları gö rüyorlar. Tabii bu suretle | kutular daha ucuza mal olmaktadır. Bu yüz- den rekabet müşkül oluyor... memleketimizde Bundan sonra fabrikanın deposu- mı gösterdiler. Nefis havlular, muh. telif bezler, tenteler, çarşaflar; top. topu. Fabrikanm nümune eamakânımn. önünde irğildim. Mukavvadan yapı- lan zarif tabüreler, | kutuları insan zevkle seyrediyor. Müdür, hakika- ten san'stkârane yapılmış mukavva- dan bir sandık gösterdi ve hazin ha- sin: — Bumu yapan şimdi evinde aç- tur, dedi. Çikarken gözüm idare meclisi ©- dasıma ilişti. Ve sordum: — İdare meclisiniz? — Evet, Hakkı Şinaşi Paşanım ri- yasetinde bir idare meclisimiz var- dır. Fırka idare reisi aynı zamanda reisi sanisidir. Şehir meclisinden 4, matbuattan 2, Gcaret odasmdan iki âza ile iki de mütehassıs meclise da- hildir, Müdür, derhal ilâve etti: . — Fakat bu meclisi idare, azası diğerleri gibi ücret almaz, fabriyyen çalışırlar. Hattâ içtimalarda kahve bile içmezler.. Tasarruf olsun diye... Nazan NAFİZ 3 üncü Kolordu Iânları K. O. ve birinci fırka kıtaa tı #htiyacı için sovan aleni mü nakasa ile satın almacaktır. İhalesi 6-2-932 tarih cumartesi günü saat 15 te komisyonu mmızda yapılacaktır. Taliplerin şartnamesini almak üzere her gün münakasaya iştirâk ede- ceklerin de vakti muayyende Komisyonumuza müracaatla- rt, (30) 210) Birinci sahifeden geçen yazılar EY YL 7 ZE RE 2 EŞ Balkan konferansı konseyi dün açıldı ve faaliyete başladı (Başı 1 inci sahifede) Konsey içtima için konferan, riyaset odası tahsis edilmiştir. Ol dukça geniş bir salon olan bu oda- nm ortasına müstatil bir masa ko- mulmuştu. Saat 15,30 reis Flasan B. riyaset mevkiini işgal etti. Hasan B. in sağında Vali | ve Re- şit Saffet B. ler, oolunda'da Ru Eşref, Amavutlak © beşmarahhası Mehmet B. Koniçe Bulgar başmu sı M. Sakazof ve alfabe terti- bile diğer murahhaslar oturmuşlar dr, Kâtip Şinasi B. de Hasan B. in| arkasında ahzi mevki | etmişti. Sa emin arasında Darülfünmm müde, rislerinden ve Türk murahhas heye- den' Reşit ve Tah ler, Mübadele | Komisyonu Türk heyeti murahhasası müşavir- lerinden Mitat , Zeki Mesut B. ler Bulgar sefiri M. Pavlof a vıtluk hükümetinin şehri deki mümessili Aşaf OB. ve gazeteciler bulunuyorlardı. € sat 1530 de reis Hasan Be cekİ seyi açtı ve dediki “ — Murahhas efendilere beyanı hoğamedi ederek konferans konse- yinin $ inci celsesimi açıyor ve Va- li B. ye söz veriyorum. Vali Beyin nutku Vali ve Belediye zeisi Muhittin B. ayağa kalkarak türkçe hazırlad. #ı nutku okudu, Bu nutuk E ye Turizm şubesi müdürü Ekrem B tarafından fransızça tercüme €- dildi, Muhittin B. in natku şudur: ” Güzel ve tath hatıralarını halâ zevk ve heyecinla yaddettiğimiz büyük konferansımızım geçen son- Yühara sit içtimalarına dahi yeref verdin muhterem ve ösil şahsiyetle- riniği, ayni büyük ve insani gayeyi eldiliğimeğe matuf bugünkü mütem mii ve ne kıymetli mesainize baş- Jarken stanbul'un © ayni mümessili şıfetile ve bir kere daha eclâmiğ- mak imkân ve farsatı al makla hakikaten balı firperverliği yarlığ ve şiari gibi dalma kıskançlıkla muhafaza eden bu şehrin halkı in sanl asalâtini temsil eden kr messinize yeniden sahne muftehir bulunuyor. Bu mesaiyi tes hil ve muvaffakiye âsâl için lâzım olan her filrlü vesait vö şeraiti mem nuniyetle hizmetinize made kıl- maktadır. Birbirini velyü takip eden bu mümtaz faallat ve gayretlerin henüz nihaf ve kati şeklini bul madan bile yarattığı dostluk ve ma- hadenet havası, milletlerimizi şim- diden müstefit etmekte ve bütün finyayı saran türlü türlü bubranla- sn iztirapları arasında başhea bi Emniyet ve teselli amili olmaktadır. Binaenaleyh (halkımızın bu güzel hislerini takviye ve ümitlerini haki- ki gösteren kati sadık milleri ve fa'al unsurları 0- lan muhterem heyetinizin mesaisine İstanbul şehri namına tam bir mu- vaffakiyet temenni eder ve sözümü muhterem reisinize terkederim." Muhittin B. in alkışlanan bu nut- kundan sonra Hassn B. alkışlanan şu mutku irat etti Has-n Beyin nutka “ Efendiler, Balkan Konferansı meclisinin be- şinci içtimamı açarken evvelki top- Jantılar arasında elde edilen metice- ler hakkımda size izahat vermeği bir vasife addederim. Fakat ber şeyden evvel reisinizin son daveti- we icabet ederek o messi senemizin semerelerini el birliğile toplamak ve gelecek senelere mahsus faali- yet tohumlarını hazırlamak için âza mikdarında beman heman biç bir eksik olmıyarak gelmiş olmanızdan dolayı size teşekkür ile söze başla- mak isterim. Hepimizin uhdesine düşen vazife fövkalâde vehim (iktisadi buhran- Jarla dolu bir devreye tesadüf et- mesi İtibarile bilhassa daha müşkül bir mahiyeti haiz bulunmakta id. Buhranın şiddetile mütenasip bi, vüs'atte gayret sorfetmeğe, mili ve mükellefiyetlerimizi — birlikte mü- dafa ettiğimiz, müşterek ve müte- kabi! menfaatlerimiz için daha kuv vetli bir teminat teşkil edeceği ömi- dinde bulunduğumuz tesanlt pren- siplerile telif ederek — nazarı İti- Bare almak mecburiyetinde bulumu- yordak, Bütün dünyada büküm süren ve memleketimiz gibi zirai teşkilâta sahip diyarlarda daha kuvveti? bir surette hissedilen (iktisadi buhran, hakikatı daha yakmdan takibe bizi adeta mecbur etmiştir. İşte bu kabil düşüncelerin sevkiledir ki ihtiyaç larımıza çok yakından tekabül eden temennileri bir an evvel hakiki ve müsbet bir hale getirmeğe mahsus ameli hey'etler ve teşkilât vüctda getirilmesini tavsiy Meclisinizin gelecek sene topla. nacak Balkan Konferansına Turizm Federasyonu, posta mukavelesi Bal kanlar ticaret ve Sanayi odası teş- kilkta ve mesaimizi milletler baza» rında kanaat bahş hir surette isbat ve teyit edecek daha bir takım ie raat gibi heman heman el ile doku- Dulabilecek kadar hakiki ve müsbet peticeler arzına imkân bulmakla if- tihar edebilir. Atina'da yaptığımız içtimada ara mızda teessüs eden ve son Konfe- ransta bir kar daha kırvvet bulan dü İ rüst ve sadıkane arkadaşlık Benim | mahfuz bulunan tablolar 1926 İ İ nazarımda müşterek teşebbüsüm! zün muvalfakiyetle neticelenmesi için bir zaman hey'etini e Şart i sedakat ve fedakâi celer | dir ki bittabi irdiğimiz | İ şu dakikada s İrğı göstereceği gruba dahi) öz tirak ettiklerini m bu nasaydı Avrupa mu arsızlığı içinde Hfakiyet, dinden şüpheye düşe Pakat zamânen abüşkülüt! ve gi in Bumuz büsnüniyefi daha rüz ettirmek ve kurmağ: m vakitten daha siyade k neticesinden başka bi k peticelenece- Muhterem ( meslektaşımı: kadaşımız M, Papanastassiou" şebbüsâ üzeri erek n Jerimiz hakirında müzakered mak içini iki sened. güclüklerden hiç birinin iktikam e- dilmiyecek bir balde olmadığına ve rdanberi elde edilen Jerden istifade edebilecek kad İaşma ve uzlaşma arzusuna hiç şeyin gerçekten mukavemet edemi- yeceğine kanaat hâsı) edebildik tıp- Her halde şayet günün birinde mazallah bir harp yangi- verecek olursa bu yangını tutuşturacak krerlcımın artık Bal e tüf he- orna beyan etmeği üstüme ki, iki sepedenberi yaptığımız gibi serbest ve samimi | bi ette top- lamp görüş; adet edinmemiş ol- madığımız eski zamanlarda bu ka- dar kat'i heyünatta bulunmak (her halde kolây bir şey olamaz. Hatta tekzibe mâruz ; kolmıyacağımı he- men hemen iddia ederek diyebilir: ki, hükümetlerimiz . ile ayni fikir. lerle, ayni idesile mücehhez olma- salardı bu mülâkm ve İçtimalarımı. « kendiliklerinden bu derecede ko- Taylaştırmazlardı. Her Belde bu fikirlerin ve bu İ- desllerin Gazi Mustafa Kemal Har- getleri tarafından tesis buyrulan Cümhuriyet Ydsresi zamanında şah- siyetini idrak ettiği vakitten beri daha farla sulhperver olanTürk Mil inin de düşünceleri ve mefkâresi olduğunu temin edebi'irim. Son Balkan Konferansının kapa» Bış celsesinde Gazi Hazretlerinin i- sat huyurdukları parlak sutkun #memleketinizde wyandırdığı kuv- vetli ve devamlı akislere ve husule getirdiği sulhperverlik gıbtasma marsran hepinizin de bu kanaste iş- tirak ettiğinizden eminim, Akdettiğimiz Konferanslara işti- zak eden mümessillerinin vatandaş- İsrımn esasen | sulhperverane olan #ilir ve duygularını ifade ettikle- rinden emin olduğum diğer millet Jer hakkında evvelden hiç bir hü- küm vermeksizin ve geçen sene A- tinada ve Selânikte gözlerimizle gördüğümüz ve kulaklarımızla işit- tiğimiz hakikatları | İstinst ederek anladık ki Yunanistanda biri birine en çek mutrz ve muholif bulunan fırkalar Balkan milletleri srasmd. bir yakmlaşma Jüzunninü müttehi- den tasdik etmektedirler. Gelecek senelerde Bükreşte, So- ad'da ve Tiranda ayni ile karşılaşacağımızda şüphem yoktur. Bu suretle ve yüreklerimizde kur vetle yer tutan temennilerimizin tahakkuk nisbetinde tıpkr Bur gibi sulhum da şarktaz doğduğunu kâl- iz olacağız” tirince dedi nat nazarında isbat et Hasan B. metkunü “ Bazi zefikilerimiz. gelememiş- lerdir. Havaların fenalığı dolayisi- We Yunan murahhas heyeti relsi M, Papanastasyu bugünkü içtimaa ye- #işememiştir, yarm vasıl olacaktır. Bazı evrâk vardır, onlar okunacak» tar. Bunun üzeri şen Eşrel B. ovrakı olumağa baş- Tadı, Romanya murahhasları M. Çi- çeopof ve Mİ. Pella gönderdikleri bir mektupta hasta bulundukların- Asm kendilerini M. Clarnet'in tem- sil edeci , M Üzerine Romanyayı yalnız M. Ma- nasku'nun temsil yordu. Bundan sonra Ruçen Eşref B.kon sey rüzüsmesini okudu. Rüziame şudur 1 — Umum içtimam ve komi #yonların dahili nizamına ve takip edecekleri mesal usullerine sit ni- gamnemeyi müzakere, 2 — İkinci yonlar ve komiteler teşkili. 3 Gelecek o konferanen içtima e Türk murahhas | ve orada talebenin ii vazifesini ifa hususunda gözetmeksizin ğın li bir mükâfatını teşkil et | kani bulunan. har ili iyetle iş- asi. zla teba- alıştığı sulh abidesinin güzelliğini har meydana çi- edeceği anlaşın Balkan Konferansı mükarreratımı tatbiki ve tali komis- Milli galeri (Başı 1 inci sahifede) — “Asarı atika müzesinde | ! ! İ da bir emirname ile Güzel San- i | atlar akademi hadim olmak üzere bir galeri İ vücuda getirilmişti. Şimdi bi- zim ressamlarımızın eserleri- İnin bir kısmı bunlar rutubete İmaruzdur. Diğer kısmı da An- İ kara etnoğrafi müzesinde bir İ salonda sandıklar içerisinde hıf İzedilmektedir. Ankara müzesi- İnin rutubeti olmadığı için bun İlarm hüsnü muhafaza edildikle İri muhakkaktır. Sonra bir kı- İsmi tablolar bu müzede talik e İdilmiş teşhir edilmektedir. Ga- | zetenizin bu perakende resimle İri bir araya toplamak teşebbü- İ sü alkışlanacak bir şeydir. Top kapı sarayındaki tablolara ge- | lince, onlar bir takım padişah portreleridir. Bunların etiketle. | rini koyduk. Yakmda da umu- ma teşhir edeceğiz. Şimdilik tas | İnif ve kataloğun tanzimi ile meşgulüz.., Müze müdürü Aziz Beyin İ verdiği izahat tamamile neşriya trmızı teyit etmektedir. Şu hal- | de bu ötede beride - perakende | ve perişan bir halde olan serve ti millimizin bir an evvel bir galeri halinde toplanmasma hiç bir mâni yok demektir. A- Tâkadar makamatın bu hususta | faaliyete geçmesini temenni e- 4 — Gelecek konferansmı rüzma- mesinin tesbiti, 5 —2 Şubatta Cenevre'de top- lanecak tahdidi telihat konferenei- Askeri müzede- | na karşı konseyin muvaffakiyet te- Fikri birleşme komisyonunun raporundaki #cklif ve temennilerin 7 — İktisadi komisyonum, tatbik sahasına varı konseye havale eğil miş olan teklif ve temeninlerinin lar projesinin tetkiki, — Evli kadınların tabi olacağı kavanin meselesi, İ 40 — Bir çocuk “eharte” inin ka İ bulu hakkındaki teklif ile fuhuş me selesini müzakeresi, Rüzname okunduktan sonra veli Hasan B, teşkil ödilecek iki komi- te azasınım intihabı Jâzım geldiğini ve komitelerin bu sabahtan itibaren içtima edeceğini söyledi. Yugoslavya o murahhası M. Yu- vahoviç bu intihabın tehiri kabil olup olmadığını sormuş, Hasan B. de müstacel olmadığı cevabını ver- miştir. Bundan sonra Yunan murahhas larından M. Milonos bazı iktisadi mesail mevcut olduğundan bir ik- tsadi komite teşkil | edilebileceği mutalaasında bulunmuş isede, rüz- namede esasen iktisadi meseleler mevcut olduğundan buna lüzum görülmemiştir. Başka söz istiyen yoktu. Diğer murahhas heyetleri de beklenen nu- tuklarmı irat etmemişlerdi. Bunus 0- zerine açılış celsesi tatil edildi. Bugünkü içtima Konsey bugün saat Hk öğleden sonra 14,30 da birer içtima İ aktedecektir. Komite içtimalarında İ Türk murahbası olarak Reşit Saffet B. den maada Vasfı Raşit, Müderris Ahmet Reşit, Tahir, Muslahittin A- dil, Mübadele komisyonu müşavirle- rinden Mitat Beyler hazır bulunacak tr, Teşkil edilecek iki komite, Bal- kan misaki ve Balkan devletleri te- basın tabi olacakları rejim komite- sidir, Konsey ve komite © içtimaları badema hafi olacaktır. Buyün öğleden sonra Galatasaray sesinde murahhaslar şerefine bir misamere, aksam saat 21 de Hasan B. tarafından Tokatlıyan (otelinde bir ziyafet verilecektir. Arnavut ve Akalliyetler meselesi İkinci Balkan konferansında oldu Ku gibi konsey içtimamda ekalliyet- ler meselesinin bayli hararetli muna- kaşaları mucip olacağı anlaşılmakta dır, Bilbassa Arnavut ve Yugoslav» ya murahhasları arasında bu mescle- nin hararetli müzakere edileceği ha- ber verilmektedir. Dünkü konsey iç- imamdan sonra Arnavut başmurah- hası Mehmet B. Koniçe ile Yugos- lavyr beş murahhası M. Yuvanoviç bu hususta müdavelei efkârda bu- Tunmuşlardır. Mehmet B. Yugoslav- ya'daki Amavat ekalliyetinin fena bir halde bulunduğundan bahisle şi- kâyette bulunmuş, M. Yuvanoviç te, Yugoslavya'daki Arnavutların vari” yeti iddin edildiği kadar fcna olama- dığımı ve iddiaların biraz mubaleğalı olduğunu söylemiştir. Mehmet B. de buna karşı elde vesaik mevcut oldu- ğu cevabını vermiştir. Arnavut mu- rahhasları bugünkü konsey içtimara da bu meseleyi mevzuu bahsedecek- lerdir. < Türkçe Kuran (Başı 1 inci sahifede) | ze nida eden Muhammet aleyhirseli- mı dinledik, bizi iymana davet yordu, rabbinize inanınız diyordu, biz de inandık, yarabbi seyyiatamızı affet, günahlarımızı sil ve bize adil. | lerle bir yolda ölüm nasip et.,, “Bizi kıyamet gününde mahzun etme, sen | yadinde asla hulfetmezsin” denilen | ayetleri okuduğu zaman, kadınlar ağ | kyorlar, hattâ hıçkırıyorlardı. Hafız Rıza Bey surenin en son ayeti olan “Ey müminler! Sabrediniz, biri biri- mizle sabırda musabeka ediniz, me! önolunuz ve Allahtan korkunuz, fe- | İnh bulursunuz” ayetini o okuyarak mukabelesine hitam vermiştir. Ka- dınların: — Aziz ol oğlum, Allah daba alâ! etsin yavrum, temennileri arasmda | mihraptan ayrılmıştır. Hafız Rıza bey yarın Sultanahmet camiinde “Fatır” suresini okuyacak. ter. Fatır suresi “Semavat ve arzın haliki olan ve| embiyaya ikişer, üçer ve dörder ka | natlı meleklerle haberler | gönderen | Allah hamdolsun, hilkati istediği ka dar tezyit ediyor, her şeye kadirdir. | Allahın insanlara mebzulen ihsan ey- leliği rahmeti kimse deriğ edemez, Allah insalk ettiği vakit de kimse ih | san eyliyemez, Allah Aziz ve hakim Balıkpazarı dağbaşı mı? Iki zorba yakalanıp Adliyeye verildi Dün adliyeye şayanı dikk bir müracast vuku bulmuştu Müracaatı yapanlar yemiş isi lesi, meyve hali ve civarı aha sidir. Burada ticarethanele olan esnaf ve tüccar 150 imzı bir istida ile müddeiumumilij İmüracaat etmişler ve kendiler ni ber gün tehdit ederek para lan Haydo ve Yusuf isminde ki kişiden kurtarılmalarını is mişlerdir. Bu yüz elli imza sal binin istidalarında anlattıklar na (o mazaran, (o Haydo il Yusuf her gün bunlardan bir İnin tcarethanesine giderek s lâhla tehdit etmekte, istedikle ri kadar para almakta, haber v renleri de öldüreceklerini söyl mekteymişler. Bu tehdit esnal korkutmakta ve her birisi defi belâ kabilinden istenileni vere rek kimseye birşey söyleme mekteymişler, Fakat son gün lerde bıçak kemiğe dayanmı esnaf ve tüccarda verecek hal takat kalmamış, fakat gene hi biri münferiden müracaata ce di insanlar: Allahım size verdi- ği nimetleri yrdediniz, semavat ve) arzda size rızk ita eden Allahtan | başka halik var mıdır. Andan başka | Allah yöktür, niçin Andan yüz çe- viriyorsunuz?, Eğer seni tekzip edi- yorlarsa senden evvel gelen Rasülle. re dahi ayni muameleyi yaptılar, lâ- ' kin herşey Allaha rücu edecektir. Ey insanlar: Allahım vaitleri haktı bu dünyanm hayatı gözlerinizi kav- raşdırmasın, gurur; Allah hakkında basiretinizi bağlamasın. Şeytan si- zin düşmanmızdır. Ana düşman na- zariyle bakınız, o kendine uyanları cehennem ateşine sevkeder. Küfre denler azabı şedide düçar olacaklar- dır. İyman edenler ve amali saliha: | da bulunanlar mağfirete ve büyük mükâfata nail olacaklardır. Buluta sevkeden rüzgârları Allah gömderi- yer, biz bulutu kurumuş bir beldeye sevk ve ölmüş beldeyi ihya ederiz, sizi de badelmevt ihya edeceğiz. Kim izzet isterse Allaha itaet etsin, çünkü izzet kâmilen Allahtadır. Evvelâ Ak lah sizi topraktan, sonra o meniden yarattı, sizi iki cinse ayırdı, kadınlar Allahın ilmi olmadıkça hâmile ola- şip bir istida ile mü İiğe müracaat etmişlerdir. Müt deiumumilik istidayr Eminönü polis merkezine havale ve bu ki adamın derdestini emreyle. miştir, Esasen uzun zamandan beri bu vukuata müttali olan ve Haydo ile Yusufu cürmü meşhut halinde yakalamak için bekliyen Emiönü “merkezi - bu emri telâkki eder etmez derhal Haydo ile Yusufu tevkif etmiş ve müdde'umumiliğe gönder. miştir. Müddetumumilik ber iki ini de mahfuzen müstantikliğe tevdi etmiştir. Gençler mahfili Cümburiyet gençler mahfili tara fından bugün cemiyetin Beyoğlunda ki merkezinde bir müsamere verile. cektir. ünamerede Selâmi İzzet Beyi “üçüzler., i ve Müçtebm Salihaddin pta yazılı olmak (sızın İudur, her ikisinde taze bahik yersi- süz ve taşıdığınız mü ata istih- edersiniz. Ey insanlar: siz Alla- muhtaç Fulünrasmız, Allah ise ya- ni ve K rbmern | Firuzağa camisinde “ Sultanahmette Firuz ağa camisin de de Hafız Fahri Bey Türkçe Ku- van okumuştur. — İstanbul müddei umumiliği muamelât Şefi olan Hafız Fahri Bey de wegih makamından okumuş ve “Ankebut,, suresini inti- bap etmiştir. Hafız Fahri Beyde Türkçe Kuranı “Arapçası kadar gü- zel okumamıyacağını” idim edenle- ri mahçup edecek bir muvaffakiyet. le ckumuştur. Fabri Bey “Elf, am, mim, insanlar zannediyorlar mı ki iman ettik demekle rahat kalacaklar ve tecrübeye çekilmiyecekler” aye- #nden başlamış ve “Allah iman eden eri de, münafikları da bilir”, ayetiy- le aşrma nihayet vermiştir. Hafız Fahri Bey de bugün Sultanahmette okuyacaktır i Hafız Yeşar Bey İlk defa Türkçe Karan okuyan Hafız Yaşar Bey Türkçe Kurandan | hatim indirmektedir. Mumaileyh cu- | martesi günü Cihangir camisinde 24| üncü, pazar günü de Köprülü cami- sinde 25 inci cüzden Türkçe Kuran tilâvet edecektir. Diğer bir çok hafızlar da Türkçe Kuran okumıya ehemmiyet vermek tedirler. Bumlardan bir çokları düm Ankara endelesinde Cemil Sait Beyin aramışlardır. Bu | meyanda Bursah Hafız Rifat elendi de bugün Yenicarside okumak için Bugün Sultanahmet camisinde) Hafız Yaşar, Sultan Selimi | Rıza, Kemal, Bürhan, Beş Rıza, Fab ri, Nuri, Zeki Beyler öğleden sonra Türkçe Kuran ckuyacaklardır. Fatih, Beyazıt, Yenicami, Ayasof | ya, Aksaray camilerinde de muhte- Hf hafızlar Türkçe Kuran okuyacak izmirde de Türkçe kuran başladı IZMIR, 28 — İstanbul hafızları- nın Kuranı Kerimi türkçe olarak &- | lüvet etmeleri üzerine şehrimizde de | bazı teşebbüsler başlamıştır. Burada ilk türkçe Kuranı Kerim yarın Hisar, caminde Hafız Ömer Bey tarafın. dan ülüvet olunacaktır. Elezher şeyhleri de kuranı üç lisana terceme ettiriyorlar a li ELDA DİR Beyin «Aktör Kin gibi» namındaki eserleri temsil edilecektir. almayacak, belki daha par- Balo Maksim ile balonun mükemmeliyeti- i temin hususunda kıymetli İmüzaheretlerini vadetinişler-İ Bu hediyeler davetlilere hiç bir bedel mukabili olmak ızın tevzi edilecektir. Kot- onlar mükemmeldir, Istanbul icra riyasetinden: tanbulda Büyük Çarşıda Köseciler- de 125 No da Dikran Keşişoğlu ©- fendiye R. Ştokel ve Şeriki'nin zim metinizde elacağı olan 2079 İngiliz lirası ve 9 şölinin man masmrif tah- sili zımnında Üçüncü İcra memur duğuna vuku bulan müracaatı üzeri De tebliğ edilen ödeme emrine kar- $ı tarafınızdan vaki itiraz ref'i ta lebile murmileyh şirket vekili Celâl Hacısofu bey tarafından merciye mesbuk müracanta binaen yeveni eu Yafanda ispatı vucut edilmesi hak- kında tastir olunan davetiye vara” kası rabrma mübeğiri tarafmdan yazılan şerhte ikametgihınizin ei hul bulunduğu muharrer olmasın. binaen, yevmi murafaa olarak tayi olunan 24-2.932 tarihine müsadif çarşamba günü saat 14 de İstanbul İkra Riyaseti itiraz merciinde hazız| bulunmanız lâzım geleceği ve hazı: bulunmadığınız taktirde ademi bur) zurunuzla murafaa icra ve tetkikat ifa olunacağı malumunuz olmak ü #ere keyfiket ilân olunur.