Milliyet Asrın umdesi “MİLLİYET” tir. 23K. SANİ 1932 İdarekane: Ankara caddesi, 100 No, Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon: 24310,9,8 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için aylığı elen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku- Gazete ve matbaaya ait için müdiriyete müracaat ilir. Gazetemiz ilânların mes'u- liyetini kabul etmez. BUSUÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merke- İzinden verilen malümata göre bugün hava kapalı ve karlı ola- cek, rüğür şimali istikemetler- ruştur. işl DS 749 12,26 14,59 174 18,49 5,35 Haftanın Yazısı Vecde geldim Erenler! Vakit olsa da tanıdıklarım- dan muhtelif tiplerin bana an- Jattıkları tuhaf maceraları bir araya toplasam. Öyle (Oriji- nal) parçalar var ki; insan gül meden çatlar. Masmafih bun- ları yazmaya yalnız vakit değil kudret telâzım, Hüner bunle- rı, onların anlattıkları gibi, o kuvvette ve tesirde nakledebil. Her biri başka bir nümune olan bu adamların o umumunu bir isim altında toplamak lö- Zım gelse bunlara (Şehir uşa- ğı) diyebiliriz. Bu tabiri bilen ler ifadesinin vüs'atini takdir ederler. Şehir uşağı, zeki, kur- maz, müstehzi, & sırasına göre kabadayı ve kanaatkârdir. A- fi ye tahammül edemez, müra- yi değildir. Zayifa acır. Man- tıksız şeylerin Mümkün olursa ben ii (Şe hir uşağı) nın geçen bir seri vak'a yazacağım.. Ba- kalım olacak mı?.. 4 Şehir uşağı anlatıyordu: — Sofularda otururduk, Bü yük babamdan kalma ahşap bir evimiz vardı. Cunbalı ve iğri direklere dayanmış birçok şah- nişli garip bir evdi. . Rahmetli babam sofu bir adam idi. Fa- kat tekyelerm, şeyhlerin der- vişlerin aleyhinde idi, Ben de aksi gibi dervişliğe heves etmiştim. O zamanlar Haddehaneliler, Tophaneliler gibi külhanbeyi yetiştiren ocak larda dervişlik moda idi. Biz İde oldukça külhan geçinenler. den idik, Valideye bir hayderi yaptırmıştım. Ayağımda hafif arkası basık yemenilerle arka» ima takıverdiğim bu hayderi en çok sevdiğim iki malımdı. İ Sofularda bir tekke vardı "amma, orada oturarak zikreder O da benim pek hoşu-| ma gitmezdi, o kadar fiyakalı değildi. İnsan oturduğu yerde istediği gibi vaziyet alamaz.. Dere için ben oraya gitmez- Me ln benimle beraber kin en çok sevdiğim Bedri minde bir arkadaşım vardı ki; görünüşte son derece uslu idi amma, hakikatte bütün beni kış kırtan hep o idi. İ Biz zikretmek için uzaklara gidiyorduk. Üsküdarda Vali- de tekkesine kadar gittiğimiz İ oluyordu. O zamanlar varta | yok. Yaya gitmek zor. Düşün | ,dük taşındık. lçimizde tekke "açmaya elverişli birini aradık. ! Şeyh Ali Efendi / isminde bir " zat vardı. Onu kandırdık.. Komşulardan Hasibe Ha- inim isminde bir de dul kadın bulduk. Onun evinin selâmlik | milletlerde İ dairesini tekke yaptık. Tekke- nin tarikati, halveti idi.. Resmi küşat gecesi ben se- vincimden yere basmıyordum.. , Hep tanıdıkları, tekke muhiple rini, eşi dostu topladık. roz kesildi... Ve biz zikre ba-! mil bir adamdı. Rahat rahat zikrediyorduk.. İçimizde Eşref | isminde sesi gok güzel bir arka | münte daş vardı. Zakirliği o ediyor. du. Fakat çocuk akşamcı oldu Zundan rakı şişesini abasmın iç cebine indirmiş, ara sıra kür sü gibi bir şeyin arkasma gi- dip birkaç yudum çekiyor ve gelip mait okumaya başlıyor. du.. Rakı elli dirhemi geçtik ten ve zikir de biraz hızlandık- | yor. tan sonra Eşref ipin ucunu ka çırdı, başladı okumaya: “Bana çapkın diyorlar ifti- radır ya resul allah,, “Yola gelmez diyorlar ifti- radır ya resul allah,, Zikrin harareti ile bu sözle- ri belki başkaları anlamıyordu amına, ben ve Bedri opek âlâ anlıyorduk.. Eşref (o kürsünün ardma gidip gelmeyi sıklaştır- dı.. Gözleri dö: İ sıcak ve zikrin verdiği ateş oğla nı adamakıllı sarhoş etti. Oku yordu: diyorlar iftira “Bana dır ya resul “Adam olmaz diyorlar ifti- radır ya resul allah,, O böyle okurken, Bedri ba- i arakiyeyi, canbazhane- i palyaçolar gibi sıçra- tıp tekrar tekrar giymek talimi yapıyordu. Bir aralık arakiyeyi fazlaca fırlattı ve arakiye hava- lanıp şeyhin önüne düştü. Bed ri hiç bozmadan Zzikrede ede şeyhin önüne kadar gitti, arakı- yeyi aldı.. Öptü ve başma giydi İyine zikrederek geri geri geldi.. İ Hep zikre başladık... Zikir e dar sürat peyda etti ki; miz Lâz oyunu oynar gibi el rayorduk. Ben dayanamadım eti adasi) Bu balık la Milliyet'in Edebi Romanı :20 Güzellik Oraya varışınm daha ertesi günü, Santral Parkta, akşam üstü, nişanlısının o masum izi heniz dudaklarından silinme- mişken, onları, © yabancı bir genç kadınm yüzünde gezdir. memiş mi idi? Evet.. Gölgeler arasmdan ince ahenkli bir ses: — Yalnız mısın genç adam? diye seslenmiş, son yaklaşan zarif bi ce: — Başını kaldır bakayım.. Kalben de yalnız mısın? Sualle rile sokulmuştu.. Nasıl olmuş- tu?.. Birden aralarından çekilen Belkisin hayali, iki gencin bir birine daha yaklaşmasına mü- saade etmiş, ve akşamın gen İu füsununda sevimli genç mühlik bir arzu ile kollarmın arasına almıştı.. Bu hâdiseler, Kraliçesi Nezihe Muhiddin bir ölüm cezası!.. Hem Belkis, öyle âciz, makhur, biçare bir mah'âk yerlerde sürünme ğe hiç te yık değildi. Arala- rında ne fark vardı? O da, ken disi gibi cesaretle ata binen, dalgalı denizlerde yüzen, yo- rulmadan yol (yürüyen, ayni maharetle ni yapan, di mağı, kendi dimağı kadar anla yış kabiliyetine yükselmiş bir du. Eğilerek onun resmini yerlerden larken, ona duyduğu © hürmeti meği medeni ve insani erkekli. | daha birkaç meraklı vardı.. Lâ-| © Tek- | Bu keye gittik. Dualar oldu.. Ho-| öm. Inek... Şeyh Ahi Efendi kâ- | Tmeir Anne sütünden mahrum olan çocukların Milletlerin hayatı mahdut bir za- mania mukayyet olsaydı, o vakit ne insanlar, ne hükümetler © yalnız ve yalnız iştikbel için çalışmış olmazlar dı. Fakat mademki milletlerin yaşa mak kabiliyetleri, ancak istikballeri- nin emniyet ve kudreti derecesi ile| kesimdir, tabiidir ki fertler olsun bü kümetler olsun bibakkin yalnız bir gaye'rin çabalamak mecburiyetinde bali Harbi urumide Almanlar olsun, Fransızlar oltun, milyonlarca insan kaybetmişlerdir, buğün bu milletler: ba kryvotliyiz, eüricü daba kareli daha faziletli çocuk yetiştiriyoruz..,, diyorlar. Ailelerde de öyle | değil mi? Bir aile bin bir felâkete maruz kalabilir. Fakat Peygamber gibi beklenen ve babalarımız tarafından diye tesmiye edilen “melek” çocuk yetişince o aile yalnız kurtulmuş ci- —. yeniden refah ve saadete de na , Demek m fertlerde glinin kadn kadar mesnedi Demli Fakat © ba mesnedin marifeti de çocuk yetiştirmektedir. Şuna nazaran hepimizin çocuk yetiş tirmesini bilmemiz şarttır. Çocuk nasıl yetiştirilir Ve bilhas sa suni gıda ile çocuk nasıl beslenir? makalemde banu izaba çalışaca- mek, sem ö'tihabı, müntelâ olmak, çocuğun zafiyeti ha sebile memevi ivice ünden dolayı sütü kesilmek, veya bilâvebep sütü olmamak gibi arızalardan dola yı çocuklar anne sütünden mahrum | kalmaktadırlar, Bundan başka hayata vazife alan hanımlarda vazife santle- | mecburiyetinde kalıyor lar, Bu itibarla sun'i gıda ihtiyacı ar Muavenehanemde veya hastanc- de poliklinik yaparken hiç bir gün balık! Yanımdakiler şaşaladılar . Şeyhe baktım aldırmadı. Sağ tarafımda Hüsnü Efendi ismin de bir tüfekçi mütekaidi vardı. Bana dedi ki: — Oğlum ne oluyorsun?. — Vecde geldim Efendi aın- ca.. Üstüme varma dünyayı ye şil görüyorum.. ! Adamcağız sustu. Eşref bir| taraftan na'ti semai, koşmaya çevirdi. Bedri arakıyeyi ters giy meğe başladı. Ben naralara de- vam ettim. Nihayet dua oldu, zikir bitti, eve döndük... O akşamki kadar eğlendiği: mizi hatırlamıyorum. Lâkin er tesi günü Şeyh Ali Efendi bize nakiplerinden bir kör arap vardı onunla haber göndermiş. — Artık gelmesinler.. diye. İleri gittiğimizi anlamıştım.. Biz bir daha gitmedik, sarsma i- l ki hafta sonra tekkeye kimse gitmediği için müşterisizlikten dolayı kapandı. Ne zaman rast gelsem, Şeyh Ali Efendi güler ve bana: — Nasıl bu balık başka ba- hik m1?.. diye sorardı. Son za- manlarda öldü. FELEK MİLLİYET CUMARTESİ 23 KANUNUSANI atılan ve | €i beslenmesi Dr. Ali Şükrü | geçmiyor ki bir muallime, bir kâtibe hanıma veya her hangi bir fabrika da çalışan bir | hanıma, o yahutta saydığım sebeplerden — dolayı sütü kesilmiş bir kadıncağıza tesadüf et- meyeyim. Derhi eri “çocu. ğum hasta Sütüm yok 0- mun için geldim.., Ve yahut: Çalış mak meeburiyetinde olduğum içim çocuğuma ancak sabah ve ukşam me me verebiliyorum, oluyor. Hatti bazıları: Bir kaç defa mahalleden inek sütü alıp verdim. ishal oldu, Avru- panin kuru sütlerini tavsiye ediyor- ardı onlardan da verdim, Yine isbal oldu, Hem de bu sütler pahalı geli- yor. Bu sebepten size müracaat edi- yorum, Çocuğuma © bir gıda tayin iri. diyorlar. İşte böyle vak'alar timizde satılan mahalle © kadar canı yanmış ki, nek sütü tavsiye edilince ölüm der- bal ökla geliyor. Öyle | smneler var ki çocuğa inek sütü verilmekten kor karak mütemadiyen bir iki ay yal nız prinç suyu veriyor, o Bunu ter. zütlerinden 1952 Komşu manileri) Suriyedeki Talebe grevi Fransızlar mektepleri kapatmışlar Adana gazetelerine yazılıyor: Li-| geden tardedlem on iki tlebeden başka darülmuallima! de iki kız tard Tİ Tal lerin grevi çok vahim bir şekil ğindan bütün mektepler Hükümetin &mrile bila müddet kapatılmış ve mektepler Fransız askerleri tarafın- dan işgal ediliniştir. Bu münasebet le Şamdaki çarşılar yeniden kapan- mış ve muazzam nümayişler yapıl maştır. Halepte çarşılar kısmen açılmış i- sede, halktaki heyecan — ve öaleyan el'ân devam etmektedir. Askeri | te- 'dabir refedilmemiştir. Her nerede ©- ursa olsun toplama da sureti kat'iy ser M. Bonsot hakkında çok şiddet- 2g a ve ağır meşriyatta bulunmaktadır. “ Elmudhik Elmühki" sanundaki Mizah gezel Hümmet | aralı dan bila müddet tar, Fran sızlarm matbuata karşı çok şiddetli bir siyaset takip edecekleri bu snret- le daha bazı gazeteleri kapatacakları ye hatta matbuata sansör vazedecek leri kuvvetle söylenmektedir. Lübnanda tahriri nüfus ik me arr emmi Bu cüm- | <ih edişinin sebebi evvelki çocukları | ma mahalle sütü verdiği zaman onla» rin bir hafta içerisinde ishalden sem- mi bir şekle girerek ölüp gitmiş ol- > malarıdır. Halbuki zavallı anne bil- miyor ki bu çocuğunuü da ölümdür. Yalnız aradaki cisi ani ölüm, ikincisi tedrici ölüm tevlit eder. Şu bilinmelidir ki çocuk sıdesınm en birincisi o süttür, sütte İ çocuğun tekmil büceyrelerini besleyi maddeler olduğu gibi vitaminler de mevcuttu. o Yaptığımız hususi tecr izde görüyoruz ki, yeni doğmuş bir çocuğa sütün terkibine yakın fakat sütten hariç bir da ter tip edip beslediğimiz çocul kların sıh- çocuklara veri ve bu süt te çoruk sütü olsan? Bunun içitdir ki iyi bir çocuk sütünün çocuğa , , nasıl yı hangi aylarda mamalara başlanıımaz İünü, ve iyi bir çocuk sütünün ne ev safta olmasını rin iyi bilmesi lâzımdır. Bunları sra ile diğer yazı larımda izah edeceğim. Çocuk hastalıkları mütehassıs Ali SUKRU Müessit bir irtihal Türkiye anonim İastik şirketi müesala ve müdürü (Hacı Mürteza Efendi irtihalidarı beka eylemiştir. Cenazesi bugün öğle tamazından sonra Fatih camiinden kaldırılarak makberi maheusuna defnedilecek- tir, Mevlâ rahmet eyleye Yeni neşriyat İ İzmirin romanı Bürhan Cahit B. ba işimle, büyük zalerie nihayet bulan İzmir muha. robesinin heycanlı levhalarını ifade eden bir kitap neşretti. Bürhan Ca- hit B. bu kitaba yazarken €n doğru vesikalara müracaat etmiş ve kitabı. na Kâzun Paşa'Hiz. ile İş Bankası müdürü Celâj destam gibidir, akabeti | kişi leden olmak üzere bu ayın 31 inci pazar sünü bükün Lübmanda uememi tahrir nüfus yapılacaktır. Halepten alınan bir haberde Babül birde yeniden vuku bulan bir arbe-. dede ahaliden üç kişi ölmüş ve otuz geleceğini dikkate alan Franızlar sekeri tetbir İleri artırmışlardır. , l Sinema “Tiyatro | BUGÜN AKŞAM Saat 2130 da SUT KAR- DESLER İlk musikili komedi —ea— RAŞİT RIZA Tiyatrosu Şehzadebaşında Bu akşam saat 21,30 da AKTÖR KİN 4 Perde 1 Tablo Pazar günü akşamı SEKİZİNCİ Vodvil 4 Perde Nakleden: İbnirrefik Ahmet Nuri Bey reyya sinemasında RİYORİTA İL LİU LALE KİKİ LEE İTİ YE ». Bu | lük ve biniciliğin tehlikelerin. | sevku tabiiyeler, manalarmı vu | du erek yerlere © yakeılmışt. dehşetli sille kendi lehinde ol: | des, işi şakaya dökerek kurtar | zuhlarmı kaybederek bir kıya- se bile; elile yaptığı bir gurur | mamış mı idi?. Deminden köh | met ölemi gibi beynini bir mah abidesini mümahil akideleri, yıkınış, et mişti. Va rm kız, şahsiyetinin bir kısmını olsun Nedim Münire medyundu. Fa- ne ahlâk , diye istih- faf ettiği o nazariyelerin, asri telâkkiden daha ağır bastığını hissediyordu. Yalnız şu fark. şer haline getiriyordu. Fakat içinde, hepsini mağ- | lüp ederek, kendini duyduran bir his verdi: Kırgınlık ve ü- kat genç adam nişanlısma bu la; Eski ahlâk, âczi, ölümle ha mitsizlik?.. Bu, kızgın bir de avlatma gülümsedi; kendi kendini anlattığını tes- lim ediyordu. Evet kendi kem dini anlatıyordu. Belkisla ma- | ri devam eden deruni mücade- | bir kadın elile kırılan kalbi, şim nen de maddeten de müsavi ol- | lelerle bitap bir hale gelmişti. | di en aziz bir kadın elinin se- a yil madığını pek âlâ bilmiyor mu idi?, Derslerinde istiyerek ge- ri kalan, yüzerken bililtizam . Ha yemiyor... evet te, diye- miyor... İN bir karar veremi- yordu.. Nedim Münir saatlerden be Done şiddetle ağırıyor, damar- ları kopacak e ağırıyordu, humma içinde idi. Soyunma ein zavallı ih- nen ve maddeten müsavi olduk Nedim Münir, genç ve mü- fiyar annesi. Bu serin ve müş- tmağa çalışmıştı, İnevver tabib, ruhan hastala | fik tem, derin derin çine in yelerin, çürük perileri kat muhakemelerin | Bütün reiliyini yükü yalnız duyan İyalnız histeden bir mahlüktu.. saat (o evvel en sevgili rin temasile yumuşamıştı, Ka- palı gözlerinden akan iri göz yaşları, cildinin alevleri üstün | İktibaslar Yeni Nankin nasıl bir şehirdir? Çin idare merkezinin Pekinden Nankine nakledilişi coğrafi ve - Stokholmde çıkan Beş sene oluyor ki Nankin şehri Çinin merkezi ve milli hükümetin makarrı oldu. Pekin sarayları ve ta- rihi kaymeti İle Çinin merkezi olma. £a daha müsait Baş arzedi- Si yen e in ei ziyade ziyade Diğer taraftan Nankin geçen asırlar içinde iki defn muazzam Çin impera torluğunun merkezi olmuştur. Bügük kabirler Nankin'in eskiden âdi. Bu kelime yalin ii mektir. Bu kabirlerde meşhur Ming biler gözeler e bükün” daye, tü, han salar hayr ve taki eslef Nankini ilk defa Çin paytahtı ilân edenler de Ming hane- - İ danı idi. Meşhur Kubilây Han ile yaptıkları maharebeden sonra, böy- şörmüşlerdi. A ing hanedanının o banisi olan Haiz Öle Hatila peki emi barada iz siyasi sebeplerdenileri gelmiştir DAGENS EZEN ge - ke geyim Yeni Gamak nk Darülfünunu da bu dde inşa edilecektir. Bir çok ne ie bu meyanda Kusmüntag ka rargâhı urumisi de ii ER edilmiştir. Bu inşaat daha de teşmil edi- lecekti, Fakaş hükümet parasının ve mimarlarının en mühim kısmını çok €ski Çinin ıslahatçisı Sun Yat Sen namına inşa edilecek mabede hasret eğe karar vermiştir. Zaten bu inkı- lâpçının muhteşem mezarı yanında Ming imperatorlarının mezarı pek fakir kalıyor. Kızıldağda kademe ka deme açılan merdivenlerin fevkinde yükselen ve Sun Yat Sen'in kemikk” rini muhafaza sarsya vatana hizmet etmiş büyük adamların da e setleri görülecektir. e Maamafih bu gibiler ancak sarayın alt kısımlarına defnedileceklerdir. Asıl saray sarf Sun Yat Sen için yapılmıştır. Nevyorka rakip Yeni Nankin en modern şehir ol. makla iftihar edebilir. Hangi payi tahtta tam şehir ortasında bir tayya re istasyonu vardır. Bu istasyonun ımı tayyare iş yapıldığı için, Nankin YeeERa Çinin idari ve as- > istasyonunun ehemmiyeti aslahatı ile meşgul diliğinden âşikârdir. Söylemeğe Hi e a yen hacet yok ki, şehrin bir ucundan ö- tndadır. Bu kabirler Kızıldağın ete. | bör ucuna kadar ber istikamette &- e yamvaylar ve otobüsler lardır. Nankinin eski haşmetinden | yaya saldırıları, inşaat mabsemesi hemen hiç bir şey kalmamış gibidir. | 4e doludur. O kadar ki arsalar Nev- “yanlar Ming hanedanın | yoktakinden daha pahalıdır. Üç sene vüöcude getirdiği bir kaç eserleri si- | evvel eli ne yapacaklarını rikan usulünde açılan — bu enddeler GLORYA gayet mühim islimlik | maserifini Bu ak rk ama de a z iyolonisi güel ee el ani İİ DANY BRUNSCHWİG dan kallanıştır. Hiç bir inkdâp Nan (Viyolonselist) Tnde olduğu ei eş ANDRE HUVELİN tı di ivan mr MİLİ GPiyanin) Fakat bu binaların fakir ve eski Nankin ki, yıkılan bir çok bine arr hakiki birer gehesendi. İrşaat faaliyeti Sun Yat Sen caddesinin boyunca, bir çok hükümet daireleri el'an hali —— Onu seviyorsun Nedim - diğim.. O hain kızı | tehlikeli bir aşkla Meyer Nedim Münür © cehennemi Gülterin sesile Küçük bir kartvizit uzat ret etti. “Vedat Naci!,, Bu kim di?. Hiç tanımıyordu!.. Birden | yorum. hatırasında yavaş yavaş bu isim belirmeğe başladı.. Bu bir kere daha Fe kof | kat nerede? Ve kimden? Evet, değildi. | evet.. Belkis son mektuplarının | di birinde bu isimden bahsetmişti mediği arazisi olanlar, şimdi bir defa milyoner olmuşlardır. Viziyei bülâ da bu şekilde berdevamdır. bir civarında eskiden pirinç sahibi olanlar yağlı müşteri bekle mekte ve bulmaktadırlar. tiyazlı mıntakalar da rr Gin hen ez eline gönül bağl er. Madam A. HUVELİN yegâne konserlerini verecek: lerdir. Mevkiler: 75-100- Jan 19 arasında sinema gişe- sinde satılmaktadır. GM. Geri dönmeği haysiyetine yediremedi.. Ağır bir vekarla içeri doğru ilerledi. Ne istedi. ğini sorar gibi barit bir nazar- İa gözlerini kaldırdı. Karşısın- daki adamın gözlerinde ne küs tah, ne müstehzi, nede riya- kâr bir kavılcım parlıyordu. Kalbinin tâ içini © aydınlatan mert, temiz ve aydınlık bakış- h gözlerini Münirin yüzünde okşeyicı o lem'alarla ÜL sümende ei imi ismi | affediniz.. dedi. E elm iie GİREN ler pürüzsüz bir lisanla devam et- — Size, evvelâ kendimi ta-