b AYSE tA ERAY a alk e a er Beyoğlunda müs Ekonomi MİLLİYET CUMARTESİ 1 KANUNUSANI Ruslar 120 bin sandık portakal Getirdikleri 220 kereste kontenjan Ruslar her sene olduğu gi- bi bu sene de Dörtyol portakal- larımızdan külliyetli mikdarda mübayaatta bulunacakları ve hattâ bu münasebetle ora tüc- carlarmdan bazılarile beher san dığı 310 kuruştan olmak üzere 120 bin sandık için mukavele akdettikleri malümdur. , Geçenlerde yanlarında tercü manları bulunan iki kişilik bir Rus heyeti mukavelename mü- cibince portakalları teslim al mak üzere Dörtyola gittiler, amabalaja muktezi olup Rusya dan getirttikleri ve Payas manında mevcut 90 bin parça kerestenin kontenjan li cibince ihracına mi memesinden heyet, toplattırıla- rak depolara konulan ve çürü- meğe (o mahküm (milyonlar- portakallarımızı satm almaktan Oimtina (o eylemiş- ti. Dörtyol ticaret odasmca Ha ca de teşebbüsatta bulunmak için murahhas olarak gönderilmiş- ıntaka iktısat müdiriyeti- nin, İktisat vekâleti nezdinde Yapmış olduğu teşebbüsat neti- cesinde, gerek Rusyadan getir- ülip Payas İimanmda mevcut 90 bin ve gerekse gelmekte o- lan 130 bin parça kerestenin e harici olaral rma mü- «ade edildiği ve gümrüklere © surette tebligat yapıldığı ve kadar tüccarlara i bildirilmiştir. Bu suretle | ısların depolarda mevcut pi yaya sevketmelerine bir mâni <almamış oluyor, Mahkemelerde Postanın Paraları Üç genç kasa soymakla maznunen muhakeme ediliyor Samatya Postahanesi kasasından para çalmakla © mazmun üç gencin mühakemesine ağır ceza mahkeme tnde devam edilmektedir. Hâdise şudur; Bundan bir müddet evvel Samat- Postahanesi kasasından bir mik- . ra çalmnıştır. Samatya porta müdürü Çapa yangın yerinden ge- bakam > öne i dei İken önüne üç gencin çıktığ den çalındığını iddia etmiş- |; İsrafettin, Naci, Şevki isminde- bu Zençlerin muhakemesi nihayet tur. Yalnız bidisenin gece er biti için muhakeme başka bir gü ne bırakılmıştır. Süleyman tahliye edildi Geçenlerde Papağan (barında cki yüzünden ölen en Sofinin cesedine Morg İA otopsi yapılmıştır. Bu hâdisede Maznun ve mevkuf bulunan Süley Mân tahliye edilmiştir. Himayeietfal Fatih kongresi Himayeistfal Fatih şubesi- hin senelik kongresi dün F tihte belediye dairesi salonun- da Yapılmıştır. Kongreyi reis| omal Bey açmış, bir senelik mesai ve hesabat hakkında iza çg vermiş, müteakıben heyeti are intihabına geçilmiş, neti- Sede geçen seneki heyeti Yeniden intihap olunarak içti- Man nihayet verilmiştir. Bütçe encümeni reisi dün geldi Millet Meclisi bütçe encüme- “A, isi Hasan Fehmi Bey, dün ha, “adan gelmiştir. anahtarmı cebren kendisinden | ni, Bu suretle paraların pos- | bar ar- | alıyorlar bin parça sandık a tabi olmıyacak Yunan milli bankası altın karşılığını azalttı ATINA, 15 (A.A.) — Milli banka altın karşılığını yüzde kırktan ibaret olan şimdiki se viyesinden aşağı indirmiştir. İsviçrenin ticaret blânçosu BERNE 15 (A.A.) — Tica- ret blânçosu 900 milyon altın franklık bir açık göstermekte- dir. Ingiliz lirası yükseliyor LONDRA, 15 (A.A.) — Londra mali merkezinde İngi- liz lirasının kıymeti diğer mü- him ecnebi paralarına nisbetle yükselip düzelmiştir. Bu teref- fü en ziyade beri avrupadan de vamlı surette talep vukuundan ve tamirat tediyatı meselesi hak kında evvelkinden daha fazla nikbinlik gösterilmekte olma- sından ileri gelmiştir. Nevyork üzerine isterlin lirası daha baş- langıçta 3,50 dolar olarak kay- dedilmiştir. Bu fiatta dün ak- şamkine nazaran I—İ—3 peni lik bir tereffü vardır. Geçen teş rinisani sonundan beri İngiliz li rasının bu kadar yükseldiği gö rülmemiştir. Amerika Federal bankasınde.. NEVYORK, 15 (A.A york'taki Federal Reserv Bankası Bin mükerrer iskonto fiatı değişme mis Vilâyette Kaçakçılığa Karşı Sabıkalıların fotograf- ları tamim edilecek İstanbul Vilâyeti kaçakçılıkla mü eadele için ösaslı tedbirler almış- tr , Kaçakçılık yapanların mufasal leri | tutulacak ve fotoğrafları teksir edilecektir. Teksir o olunan fotoğraflarla şüpheli yerlerde dola- şan kaçakçıları teşhis kolaylaşmcak- tar. Pamzı varis buldular Istanbul Vilâyeti geçenlerde va- rissiz vefat ederek mühim miktar. dn emlâk bırakan Papas Löbirinin emlâkine mahkemeden vaz'iyet ka- tarı almıştır. Fakat papazlar Vilk protesto ederek papazın varisı eti * söyle olduğunu ispat edeceki mişlerdir. | Mürettiplerin kongresi | kaldı Dün saat 13 te Mürettipler Cemiyetinin kongresi yapılma- sı mukarferdi. Fakat dün kong- rede ekseriyet temin edilmemiş İ olduğundan bizzarur kongre başka güne kalmıştır. —eme— Diş tabipleri bir müsamere verdiler İ Türk diş tabipleri cemiyeti dün Halk evinde fenni bir müsa mere vermişlerdir. Müsamere de mesleğe ait bahisler etrafın de hasbübalde bulunulmuştur. Afyoncular için kooperatif İktısat Vekâleti afyon müs- tahsilleri arasında bir. koopera- tif teşkiline teşebbüs etmiştir. Bu kooperaife Ziraat bankası- nın da yardımı temin edilecek- tir, - Nee-| Belediyede Hamallığa Talip çok! Bunlardan Türkçe i » obilmiyenlere iş verilmiyecek Belediye İktisat İşleri Müdürlü- ğü kadrolarında açık bulunan iske- İelere yeni hamallar tayin etmekle meşgul olmaktadır. Son zamanlarda hamallık için müracaat edenlerin miktarı çok artmıştır. İstanbuldan birçok müracaatlar olduğu gibi, A- nadoludan da gelenler pek fazladır. İktısat müdürlüğü bunların istida- larını ser koymakta ve açık yer bulundukça tayin etmektedir. Ha mallık İçin müracaat edenlerin için- de Türkçe bilmiyenler de pek çok olduğu için bunları Türkçe öğre ninceye kadar iş verilmemesi karar- laştırmıştır. Evvelki gün muhtelif İskelelere 20 hamal tayin edilmiştir. Beynelmilel şehirler kongresi Önümüzdeki | Mayısın 23 ünde Londra'da toplanacak olun “— Şe- hirler ve Mahalli idareler, kongre- belediyesi de davet Kongrenin Brüksel büro müdü- ründen belediyeye 72 suali ihtiva eden bir mektup gelmiştir. Beledi- yemiz suailere cevap hazırlıyacak | ve kongreye iştirak edecektir. Arabacılar için yeni talimatname Şimdiye kadar arabacıların idare memurları ve değnekçileri Arabacı lar Cemiyeti tarafından tayin edili- yordu. Belediye, arabacılar için ye- ni bir talimatname (hazırlamıştır. İ Bin talimatızmeye göre, bundan son ra bu memurlar belediye tarafın. dan tayin edileceklerdir. Talimat name tasdik için daimi (o encümene| verilmiştir. i Enkazı kim kaldıracak? İ Ortaköy Feridiye sarayları kar. şısındaki | divar İli sene evvel bi yıkılmış, dıvarın cakazı caddeyi kapatmış, tram- yaylar bir müddet — işliyememişti. Hâlâ bu enkaz oradan kalkımamış- tar, Bunun sebebi şudur: Belediye, duvar emlâki İ den olmak itibarile enkazı kaldır. İ mak için bin lira masrafı göze alama mış, bunu defterdarlığa yazmıştır. Defterdarlık enkazın kaldırılması be. lediyeye sit olduğunu ileri sürmüş tür. “Her iki daire arasında mühabe rat ve ihtilâf yüzünden enakz hâlâ İ ortada yatıp durmaktadır. Turing klüp Belediye- den yardım istiyor Şehir meclisi bu sene birçok yer- lere yaptığı munvenet tahsisatını kermiştir. Bu meyanda Turing klü- | be de yardım yapılmamıştır. Tu- ring klüp belediyeye müracaat et- miş, klübün tekâmülü için belediye nin muavenet etmesini rica etmiş” | den bire günlerce Türk-Yunan mahkeme- sindeki davalar Mubtelit Türk - Yunan hakem mahkemesi tatil müddetini bitmiş, İ ve hükümetimiz aleyhine ikame edi İ len 18 davaya bakmıştır. Bunlar. İ dan bir kısmının müdafaası yapıl. muş, “biri karara kalmıştır. On da yanın da reddine karar verilmiş tir, Ayın yirmi birinde rüyet edile. | cek dokuz dava moyanmda Seyrise- fainin Yunan hükümeti aleyhine ve Pinelüpi isminde birinin Evkaf i resi aleyhine açtığı davalar görüle- cektir. Cerrahi başmuavinliği Tıp fakültesinde cerrahi başmua- vinlik imtihanı yapılmış ve birçok maruf operatörlerimizin o Hamidi- ye Etfal hastanesi | operatörü iken hükümet tarafından Fransada tah. sile gönderilen Kâzum İsmail Bey şayanı takdir bir muvaffakıyet gös tererek © profesör tur. ağreje olmuş- İsimleri benziyen kasabalar Dahiliye Vekâleti isimlerile merkezlerinin isimleri ayrı olan vilâyet ve kazaların bir listesi. iştir. Bunda vilâyetin u mumi ismile merkez kasaba- nın ismi de yazılacaktır. Me: lâ Kocaeli vilâyeti ve merkezi İzmit gibi imil vilâyetler esamisinde tevhit yapılarak lâyete ve merkezine tek bir i- sim konması düşünülmektedir. Muamelâtın selâmeti bunu icap milliye. | | Beyoğlu ettirmektedir. Maarifte Ecnebi | Mekteplerinde Vekâlet Türkçeye büyük bir ehemmiyet veriyor Maarif Vekâleti ecnebi ve ekalli yet mekteplerindeki Türkçe, tarih ve coğrafya derslerimi — kuvvetli ve ehliyetli İcimselere vermeyi prensip itibarile kabul © etmiştir. Şimdiki halde bu muallimliklerde bulunan fakat meslekleri © muallimlik olme- yan kimseler sıla bir teftişe © tâbi tutulacaklar, muvaffak olamadıkla- rı takdirde vekâletin emrile vazife- lerinden ayrılacaklardır. Bu suret- le ecnebi mekteplerindeki munllimleri arasında esaslı bir tas fiye yapılmış olacaktır. Lise muallimliği Maarif Vekâleti “üstlere çok ©- hemmiyet vermektedir. .. Liselerde kuvvetli talebe yetiştirmek için lise muallimliği bir takım kayıt ve şart- lara tâbi tutulmuştur. Ancak, mu- ayyen bir müddet zarfında vazife lerinde muvaffak oldukları müfettiş raporları ile tahakkuk eden (orta mektep muallimleri de lise muallim- lilderine tayin edileceklerdir. Kasketler Fransadan getirilmemiş Bir müddet evvel, Notrodame de Sion Fransız lisesinde talebe kasket- lerinin Fransadan getirildiği yolun- da bir ihbar vaki olmuş ve bunun üzerine İstanbulda ecnebi ve akalli yet mekteplerini — idareye memur başmüfettişlik tahkikata ; başlamış” tx Başmüfettiş Akımet diyor ki: — Yaptığımız tahkikattan elde miz neticeye göre, ( böyle bir 8 vuku bulmadığı anlaşılmış. tır. Ancak ortaya böyle bir şayia gıkmasınım sebebi de bir kısım kas ketlerin vaktinde yetiştirilemeyişi yüzünden bazı hademelerin talebe- İeri oyalamak için: “— Kasketleri- niz gümrüktedir. Henüz çıkmadı. dinde sözler söylemleridi mafih daha tahkikat tâmamile bit miş değildir. Vaziyeti gümrük idare sinden de sorduk: Öradlın alacağı- mız cevabı bekliyoruz. Müsakkafatı Yakında tahrire başlanıyor Maliye vekâleti Beyoğlu kazası dahilindeki binaların tahririne karar verdiği “cihetle, Fatih kazasmın tah- ririni ikmal eden komisyonlardan al tası Beyoğluna, 14 komisyon da Emi pönü kazasma tayin edilmişlerdir. Bunlardan İbrahim Etem Beyin ri- yasetindeki 6 numaralı komisyon Ga İata nahiyesine, Nafiz Beyin riyase- tindeki 9 numaralı komisyon Beyoğ- lu merkez nahiyesine, Nazif Beyin setindeki 13 numaralı İkomisyon iy nahiyesine, Şerif Beyin ri tindeki 18 numaralı komisyon Taksim nahiyesine, Ahmet Sait Be- yân riyasetindeki 24 numaralı komis yon Kasımpaşa nahiyesine, “Tahsin Beyin riyasetindeki 26 numaralı ko- misyon Şişli nahiyesine tayin edil mişlerdi, Eminönü kazasında: Bekir Be- yin 32, İzzet | Beyin 38 numaralı komisyonları Küçükpazar nahiyesin- de, (1) mumaralı Hasan ve 35 nu- maral Şevket, 8 numaralı Halis, 34 numaralı Aziz Beylerin komisyonla- rı, Alemdarenahiyesinde 40 numara lı Ziya, 3i numaralı Nafiz, 8 numa- ralı Hakkı Beylerin komisyonları, Kumkapı nahiyesinde, 39 numaralı Cevat, 19 numaralı Reşat, 25 numa ralı Sakir, 36 numaralı İhsan Beyle tin komisyonları da Beyazıt nahiye sine tayin edilmişlerdir. Bu komis yonlar belediye azası muhallâttan ü âzalar tayin o edildikten feye başlıyacaklardır. — — Vapurlarda yapılan kaçakçılık Bir müddettenberi şehrimiz , de- niz tarikile yapılan kaçakçılık son zamanlarda (alınan şiddetli tedbir ler sayesinde bir hayli azalmıştır. Kaçakçılık; en ziyade, vapurlarla yapılmaktadır. Karadeniz ve Akde- hizden gelen vapurlar kaçak siyara kâğıdı ve tütünleri iyice kapalı gaz| denize atmakta ve ka- tenekelerile çakçılar tarafından alınan tertibat sayesinde bu tenekeler sandallar va sıtasile karaya çıkarılmaktadır. Gümrük muhafaza teşkilâtı ya- kında limanımıza gelecek olan ecne arından birinde memleke timize ihraç edilmek üzere mühim miktarda kaçak eşya olduğünü ha- ber alarak şimdiden icap eden ted birleri almıştır. , KA | Hilmi Bey | Bu haftaki yazımda Rama- zandan bahsetmek lüzrm. İyi amma, a benim canım efendim, Ramazana dair ne yazabilirim ben?.. Ağzı mühürlüler o kadar azaldı ki, sözlerim sahur davul sesi gibi gümbürtüye gidecek!, Yalnız şu var ki: Bizde Rama- zan, sade ibadet edenlerin ayı değildir, Bir az da eğlenenlerin, eğlence yerlerinde sabahlayan- ların ayıdır. Ramazanı gelince: Camilerden fazla, sinema ve ti- yatrolar dolar, Radyolu kahve- hanelerde tavla, iskambil gırla gider, Bu seneki Ramazan, Şeh zadebaşımın manzarasını eh. göyle böyle bir parça değiştir di: Raşit Rıza tiyatrosu çok gü zel temsiller veriyor Fereh ti- yatrosunda cambazlar her gece türlü perendebazlıklar yapıyor- lar, Sinemalar, iki film birden gösteriyorlar. Darüttalim salo. nunda, incesaz takımı geç vak İ te kadar “icrayı âbenk,, ediyor. | San'atkâr Naşit Beyin tiyatro. | su, hıncahınç... Varyete mi, | dans mı, düet mi, kuaret mi, | komedi mi, ne arasanız var... Yalnız şu ismi yadigâr kalan| direksiz direkler arasında, eski | piyasalardan eser kalma celeri, herkes birer tarafa diği için ortada kimseler görün müyor, kğ ».. — Haydi efendim. Akşam İ pideleri... — Ramazan simidi J efendi... | Küranfil var, tearçın var... | verelim — Hu... Baksana, oğlum. Güllâçlarm demeti kaça? — Pastırman da pek kuru is İmiş ayol., Ağza alınır gibi de- pil. j | — Kız. Unutturma, emi, İ efendiye Yenice tütünü alacak- tık. — Peynir değil kaymak... Bilmem, gidip gördünüz mü? Beyazıttaki sergi pek ömür, bu | sene... Kuş sütünden gayri ne ararsanız bulursunuz. Çoraba, | mendile, sakıza kadar... Tene- kesini omuzlayan, zembilini sır tına vuran, camiin avlusunda bir köşe bulup yerleşmiş... Ka- | şer peyniri satan bir adam, her geçene sesleniyor: — Günahı boyn: » Çeşmisi helâl bu malın.. Tat ta öyle al... Siyah çarşaflı altmışlık ha- nım, bu teklife kızdı: — Herife bak.. İnsana zorli orucunu sakatlatacak... — Çocukları eğlendiriyor dü dük? Şimdi siz, Ramazaı rulan bir sergide düdüğün ne i- şi var, diyeceksiniz. Onu de merak ettim. Belki de “pa: yı veren düdüğü çalar,, demek istiyor. Sergiyi ziyaret edenler içinde, alış veriş edenleri par- makla sayacak olsanız, bir elini | zin parmakları kâfi gelir, Am- me, dolaşanları sorarsaniz tü- men, tümen... İkindi namazı çı kışı, vakit geçirmek için şura- ya, buraya sarkmak, oruçlula” rın hoşlandığı sey olmalı... İşte ihtiyar tesbihçi bile, dük künin: bırakmış dolaşıyor. O| sırada bir kadın yanına yaklaş- tez | — Efendi baba.. Sizde amber | kabuğu bulunur mu? Adamcağız, hayretle baktı; — Amber kabuğundan tes- bih olur mu hanım? Ben tesbih istemedim ki. | — Ya, ne istedin? — Hani, kökçülerde bulur | nur.. Karın ağrısına iyi gelir... Tezbihçi, yüzünü buruştur. | — Burasını Masırçarşisı mı din a hanım? Kadın cekildikten lâhavle çekerek: s sonra bir | miş... Karın ağrısı kadının ken disi Karşısında beni görünce dert angaryeci mi aradın, is- ğin kadar.. Dün akşam da gelmiş, kaloş potin var mı, diye soruyordu. Allahın gü nü, tesbih elde “yâ sabur,, çeki hane parkından tım. Askeri müzenin mübalâğasız yüz kişiden fazla adam toplanmıştı. Kendi ken- dime: Galiba bir hâdise oldu? de dim, belki de bir otomobil ka- Yaklaşınca birine sordum: — Kuzum ne oldu?. Bu ka- Yüzüme müânalı mânalı bak- — Bilmiyor musunuz, bugün Mehter var... Günlerden cuma değil miy ya? Zaten, davulun gümbürtüsü. nü, zurnaların âhengini düyun- ca işi anlamıştım: Mehter takı- mı, çaliyordu., O sırada, Askeri müze müdü rü Şükrü Beyle karşılaştık: — Müzemizi gezmez m diye sordu. — Hay, hay.. dedim nuniyetle... Fakat Askeri müze, öyl - şesi bucağı bir çırpıda dolaşı- İabilen yerlerden değil ki... İn- san, saatlerce dolaşsa, gene bir çok tefariki görmeden dönmüş | yanındakiler de, böcek ba olur. Burada, acaba neler yok? Bizansın son imperatoru Jüsti- yanos'un mızrağından tutun da, Türk Anadoluyu istilâya ge len Yunan ordusunun son cene rali Trikopisin kılmcıa ve ni- şanlarma, kadar, yedi asırlık as keri tarihimizin en kıymetli hâ tıraları, bu küf kokan, rutubet. Ii dıvarların içinde saklı... Şükrü Beyin nazikâne delâ- leti ile müzeyi dolaşırken g me bir camekân ilişti: İçinde, teberler, asalar, taçlar, kemer- ler... — Kuzum Beyfendi nedir? Şükrü Bey gülerek cevap ver iz - Kuyruğu titreten Bektaşi ğin son enkazı... bunlar Sonra size birer birer göste | riyorlar: — Mimar Sinanın pergeri Köse Mihalin kılıncı.. Fatihin gömleği... Her tarafta, altın, gümüş kak | mal: bir sürü harp alâtı, kabze- , kabzesiz yüzlerce binlerce kı lmç., Fitilli, çakmaklı tüfenk- ler.. Tokmaklar, gürzler, nakka reler, davullar, çalparalar, miğ ferler... Sonra, her tarafta tatlı acı bir çok hâtıraları canlandı- ran tablolar; Cezair emiri Ab- dülkadirin Fransızlara teslimi. 1075 tarihinde Viyana civarin- da Nemçelo ile yaptığımız mu- harebeden bir sahne... Preveze deniz cengi... Çaldıran seferi. Viyananın muhasarasına ait kabartma bir resim... Alemdar Mustafa Paşalar, Gazi Muhtar Paşalar, Plevne kahramanı Os- man Paşalı Şurada bir zencir görüp 60- Tuyorsunuz: — Halici kapayan Bizans zin ciri.., diyorlar, Ötede harap bir otomobil gö zünüze çarpıyor. İzahat veri. yorla — Mahmut Şevket Paşa bu otomobilde şehit edilmişti. Şükrü Bey bir aralık dedi ki: — Yeniçerileri görmek ister misiniz? — Hay hay... — Karın ağrısına iyi gelir. Vakıa, Askeri müzeye ilk zi- İ mem. | le: — Askeri müzede k ! J ayakta akkafatın tahririne başlanıyor Istanbul Nasıl Eğleniyor? Direksiz Direkler arasında eski piyasalardan eser kalmadı Askeri müzede Mehter dinlemeğe gelenler arasında.. Beyazıt sergisinde ne var ne yok?— Zorla orucumu bozduracak! — Ya sabur çeken tespihç üçük bir ziyaret yaretim değil, Bundan evvel birkaç defa daha gelmiştim. Fa kat, aradan epeyce zaman geç- tiği için, yeniçeri kıyafetlerin. den hiç biri hatırımda kalma- mıştı, Müzenin yukarı katına çıkıp ta kendimi, tabii insan ce sametinde bir sürü korkunç kı- yafetli mankenlerin karşısında bulunca, doğrusu içime bir ür- küntü geldi. Sandım ki, bu alçı dan yapılmış heykeller, birden dirilerek, yolumu kesecekler!... Şükrü Bey, izahat veriyor: — İşte şu falakacı... Şu, sal- ma baş çuhadarı, öteki vezir baştebdili... Kul oğlu baş çuha darı da şu eli sopalı... Önde gi- den klavuz ağa... Koca kavukluyu gördünüz mü? Kapıdanı derya... Mankenlerin üzerinde bir çok isimler daha var: Alay baş çavuşu... Çavuş başı ağa, beylik çi efendi, Rumeli Kazaskeri.... Nakibüleşraf.. İstanbul kadısı, Ve nihayet ülislim., Sad- razamın ekipi de oldukça dik- kate değer; İki çavuş önde, iki çavuş arkada, en arkada da Şa- tır dedikleri raubafız.. Kapıcı- lar kethüdası, Çavuşbaşı... Sad razam, bu haşmetli alayın orta- sında, gadubane etrafına bakı- yor. Şükrü Bey, az ilerde duran üç mankene doğru, ağır ağir yürüdü, Ancak hissedilir bir ses Takdim ederim! dedi. Başımı kaldırınca, tüylerim diken diken oldu. Dünyada, bundan daha korkunç insanlar olamaz, Etiketi okudum:;Cellât! ile ases başı ağıya indik. Şükrü Bey camekânlardan birinin ö- nünde horul horul uyuyan kül renkli bir kediyi gösterdi: — Müzenin antika eşyasm- dan biri de bu kedidir. 'Yı bilen yok! Gayet te vahşidir hal... Boynundan tutulunca, he- men tırnaklarını gösteren ihti- yar kedinin müzede mühim bir vazifesi var: Akşama kadar, u- yumak! Müzeyi kuşbaşı bir nazarla dolaşmış sayılırdık. Aşağıya in iz zaman, Mehter takımı da âhenge başlamıştı. Bir kaç yüz kişiye varan ziyaretçiler, Mehteri dinliyorlardı. Çıt yoktu. Yalnız bir aralık, üç yaşında bir çocuk annesinin ku cağında, biraz vızıldamak iste- di. Annesi, hemen yukarı sahan birak koca kavukluları göster li: —- Ağlayım, deme.. şimdi ummacıya veririm! Çocuk korkusundan kesti, Doğrusunu ararsanız, koca kavuklu, samur kürklü, çedik papuçlu ccdadımızin kıyafeti sade memedeki çocuklara değil bizim bile içimize ürküntü veri- yor... Seni, sesini M.S. m Ni ” Adana'da iki gazeteci mahküm oldu Adanada iki gazeteci o mahküm oldu. (Türk Sözü) ve (Yeni Ade- na) gazeteleri evvelce biribirleri hak kında bazı neşriyatta © bulunmuş” lar, sonra mütekabil davalar açmış” ardı. Bu davalar © meticelenmiş ve (Türk Sözü) nün sabık mes'ul mü dürü Baki Bey 15 ay hapis 300 li- | ra para cezasına tur. (Yeni Adana) ve başmuharrir Tevfi birer sene hapis, İ mahküm edilmişler zarfında feragat ederlerse davalar sakit olacaktır YENİ RUSYA Yasan: FALİH RIFKI ÇIKTI bi