11 Ocak 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

arihi Tefrika: 27... | abatay Zevi| Nakleden:R. N. i Sabatay kendisine o kadar ethedilen Sara ile evleniyor İFakat Saranın Sabatay Zevi hakkında hiç bir İnsanın ruhundaki dindar- lık ve ihtirasat (o biribirine zıt olan kuvvet ve tesirleri Sara bu suretle izah etmek istiyor- du. Ona dair mevcut olan ma lümat Bunu gösteriyor. Yahu dilik âleminin ileri gelen reis- leri, hahamları bu genç ve gü- zel kızın vaziyetini çok merak etmişler, Onun güzelliği ken- dilerine tesir etmiştir. Saı pla kendini beklenen “Mesih,, in zevcesi olacağı hak kındaki (Oömniyet itminanmı o kadar kuvvetliydi ki bundan sonra biribirini — takip edecek vekayi ve hâdisatta genç kızın bu itminanında aldanmamış ol duğunu görmemek kabil olmu. r, e Sara İtalyada iken Sabatay Zevi de Mısırda, Harat başı Ra fail Çelebinin yanında bulunu yordu. Bu, Sabatay'ın Kudüs g teki muhtaç yahudiler içi getirmek üzere Mu tiği zamana tesadüf ediyordu. Sabatay'ın pek samimi taraftar larından o Pinheiro İtalyada o- İup biten şeylerden O Sabatay Zeviyi haberdar ediyordu, Pek taya melümat vermişti, Pi heiro'nın verdiği bu malâmat üzerine Sabatay'ın ce olan zevce olduğunu bildiri- yordu!, < Sabatay'ın ilk iki izdivacı # nasıl bozulduğu (© malümdur. Şimdi ise Sara'nın kendisine tayin edilen zevce olacağını söylemesi bu ise bir fevkalâ- delik süsü veriyordu. Kendisine pek sadık ve $a- mimi bir taraftar (oolan Pen- heiro'nun Sara hakkında verdi- ği bu malâmat Sabatay'ın son derece alâkasını celbetti, U- Zun uzadıya düşünmeğe lüzum görmeksizin bu hakiki hüviye ti kendisince pek meçhul o- İan serseri (o ve maceraperest M kızı kabul etmeğe karar vermişti. Bundan haberdar olan Sar- vafbaşı Rafail Çelebi ise zaten Sabataya karşı hiç bir hususta muhalefet etmediği cihetle 0- nun bu kararını yalnız tasvip etmekle kalmamış, Sarayı Mı- sira getirtmek için İtalya'ya a- danılar o göndermeğe Okadar varmıştı. Sara © alayla gelmiş olacıktı, Sara nası” karşılandı? Rafajl Çelebinin adami» “ın | 7 dan biri, Sarayı Mısra de.ot için, bilhassa © gönderilmi bu kizi bu badaste İlme a? ğe memur edilmişti. Adanan bu vazifesi mazilti, : intizar ettiğini nasıl anl, 117. Mazmafih Sara kı a davete gelenleri pek sade bir surette karşıladı. Bunlarm ni- çin geldiğini anlayınca onlar. ' 11. ci tertip | Bugün çekiliyor müstakbel zevcesi olarak ÜK TAYYARE malümatı yoktu.. la beraber Mısıra gitmekte te- reddüt etinedi. Fakat Sara bittabi Sabatay Zevi hakkında hiç bir m ta malik değildi. Mısıra gel: ği zaman Rafnil Çelebi'ye bü- tün esrarını anlattı. Kendisi- nin nasıl bir kız olduğunu söy- ledi. Sara mukadderatmı ar- tık Sarrafbaşıya teslim etmiş- ti. O ne derse o olacaktı, Sarrafbaşı kendi dostlarına bu kızın kim olduğunu anlat- tığı ozaman, onlar da Sara'yı nikâhlamasını tavsiye ettiler. Doğrusunu söylemek lâzım ge lirse, Rafail (o Çelebi bu güzel serseri kızı zevce olarak alma- ğa çoktan razı idi. Fakat Sara buna mukavemet etti. Zengin Rafail Çelebi'nin karısı olmağı kabul etmedi: — Beni alacak adam bu de ğildi, diyordu. Benim vâraca- ğım adam şimdi şu anda ha- yatla memat arasında çırpımı- yor. Denizde şiddetli bir fırtı- Da var. Onun bindiği (ogemi şimdi dalgalarla mücadele edi- yor. Fakat meyüs ( değilim; günkü babamın ruhu kendisi. ne yardım edecektir, . Bunun © üzerinden on bir “ İ gün geçmişti ki Sabatay Zevi Mısırda Rafail Çelebi'den pa- raları alarak Kudüse gitmiş oluyordu. Fakat Sabatay Ze- vi'nin yol arkadaşları Mısıra döndükleri zaman tehlikeli bir yolculuk geçirdiklerini, yolda şiddetli bir fırtmaya tutulduk- İarımı anlattıkları zaman, bu- nu dinliyenlerin hayreti arttık- ça artmıştı. Fazla olarak bu- Tundukları gemiyi korsanlar ta kip etmiş, bunun üzerine Sa- batay Zevi dun ve niyaza koyul muş, duası müstecap (olarak kendileri tehlikeden kurtulmuş tu, Başka bir rivayete göre, Sa ra Rafail Çelebi'ye Kudüse gi deteğini , kendisini alacak ada mın orada bulunacağını söy- lemiştir. Rafail Çelebi, Sarayı Kudüse göndermekte vakit ge girmedi. Kalabalık bir kafile ile Sarayı yola çıkarttı Yolculuk biterek geldikleri zaman, Sar, olarak Sabatay | Zevi'yi gör. İ müş oluyordu. Sabatay etra- fında kesif bir kalabalık oldu- ğu halde Kudüs şehrinin hari cinde kendini dinliyenlere is- tikbalin esrarmı © anlatıyordu. İ Sara bunu görünce, gayri ihti yari haykırmaktan kendini ala madı: ! ihtiyari şöyle demiş — İşte benim © alacağım Diğer taraftan © Sarrafbaşı da bu izdivaç merasimini mu- tantan bir surette yapmak i- çin hazırlanıyor, Birçok para- lar sarfetmekten çekinmiyor. du. Rafail Çelebi “Mesih, in düğünü © yapılacağını söyle mekte tereddüt etmiyordu. Bu düğün © vesilesile Sabatay “Mesih,, olarak ilin edilecek- ti, (Devamı var) PİYANGOSU R 6.cı keşide İ i l Büyük ikramiye | 200.000 iri. Ayrıca: 50.000, 40.000, 25.000, j 15.000, 10.000ttiralıkii 100,000 Liralık bir m ramiyeler ve — İşte beni alacak olan bü | d gören Sabatay da) ükâfat vardır. İrana İhracatımız (Başı 1 inci sahifede) ithalâtı 1,106,000 — liradır. Bunun 688,583 lirası halı ithalâtıder ki bu çıkarılırsa hakiki ithalât 450,000 lira raddesinde kalmaktadır. İranın memleketimizden — aldığı başlıca mevat şemsiye, © pamuk ve mamulâti, kâğıt ve tatbikatı ve ma- adindir. i Ivanla Türkiye istih eşyaları arasında bir müşabehet vardır. Binaenaleyh İra- na ihracat yapmamız haylı müşkül- dür. Buna rağmen İrana ithal edebi- leceğimiz eşya az değildir. / İranm Fransadan ithal etmekte olduğu sa- bun, memleketimizde inkişaf etmiş olan imalâttan şeker mamulâtı, çiko- lâta şemsiye, itriyat, kimyevi mevat, trikotaj gibi eşya İranda iyi bir mah reg bulabilir, ri münasebalımızda en transit işi tutmaktan dır. Harpten evvel Trabzon İvana ithalat noktai nazarından mühim bir transit merkezi idi, Trabzonun tran- sit faaliyeti harpten (evvel senevi 40,000 ton iken harpten sonra 7 — 8000 tona düşmüştür ve git gide 1929 dn 2600 tona inmiştir. Trabzon tabii kısalığı | hasebile yalnız İrana doğil eskiden beri İra- na mücavir şark memleketlerine de iskelelik yapmıştır. Binaenaleyh İra- na transit faaliy, ihyası memle. ketimizin iktısadi ve tcari menfaat- leri noktai nazardan pek mühim neticeler husule getirebilir. Garip bir İşin Halli (Başı 1 inci sahifede) kâfi gelmediği kani nuyoruz, Bittabi bu mütalea ih racat yapıldıktan sonra memle- kette kalan kısma iptidai maddelerin ihracı-mene- dilirse yerli fabrikalar için dışa rıdan mevaddı iptidaiye getir- mek külfeti de kalmaz, Maama fih her taraf kendi noktai naza rını müdafaa için bir çok müta| lealarda bulunabilir, Acaba han gi iddia daha ziyade hakikate muvafıktır? Biz zannediyoruz ki bu bir istatistik ve hesap me selesidir. Bunun için elde mev- cut devlet istatistikleri en mev- suk bir mehaz olabilir. Ev.elâ yerli o mevaddı iptidaiyelerin mikdarımı tesbit, saniyen mikdardan ihracat mikdarmı tenzil etmi mütebaki kalan mikdarın mevcut müesseselerin bugünkü faaliyetine kifayet &- dip etmeyeceğini tesbit etmeli- dir. Bu suretle elde edilecek ne ticeye göre bu münakaşaların bükmü verilebilir, Ziraat Vekâ- leti memleketin istihsalile ihra catını tesbit edecek en büyük makamdır. Binaenaleyh bu 86- De için şu resmi tetkikat yapıl- madan ve neticesi alınmadan her mütaleanın bir iddia oldu- ğunu kabul etmek zaruridir. Biri evet, öbürü Hâdise (Başı 1 inci sahifede) radan cevap gelmiş ve bu cevaba da 30 İngiliz lirası yol parası İeffedil. miş, Fred Pegnem son Atina seyahatin ranın kendisinde olduğunu, avdet e- derken Ege vapurumun İzmire de uğ rayacağını,işlerini yoluna koyu a pura yetişmesini ve İstanbuldan ha- reket edebileceğini söylemiş. Bunun üzerine Vehap Ege İzmire uğradığı zaman vapura binmiş ve İstanbula muştuk, İşi sorduk. Bize müphem bir tarzdn İngiltereye gideceğini söyledi ise de yaptığımız hususü tah de cereyan ettiğini teyit ediyor. Vuk'anın hakiki mahiyeti beniz tam bir halde malüm değildir, Belki, bu rivayet doğru, belki de Vahabın Avrupaya gitmesine bir mâna vor miş olmak için müsanna bir şeydir. Fakat, ne olursa olsun, muhakkak © lan bir şey varsa, bu rivayetin efkâ rı umumiyeyi ve bilhassa İzmir spor mahafilini son derece alâkadar ve r tahkikat yapıp mesele. ini ortaya koyması lizum için de- gil, Eğer, Fred Pegnem'in bu işte dahli yoksa bu tahkikat masu ketteki itibarı yalan şayinlarla sarsıl miş olmaktan kurtarılır. Şimdilik bahsettiğimiz bu tahkikata intizar ©- | diyoruz. | İki torpido çarpıştı BERLİN, 10 (A.A.) — Bel çika bahriye idaresi, iki torpito nun manevra esnasında müsade me etmiş ve hasara uğramış ol- duğunu haber (o vermektedi Bunlar tamir edilmek üzere Ki- el limanma gelmiştir. Yarala- | nan yoktur. a Resmi İlânlar Tü Türkiyede her lisanda intişar edenbütün gazeteler için bilümum resmi daireler ilânlarını kabul eder de Vehaba bir mektup yazmış ve pa | ekmek! gelmiş . Kondisile dün ayak zeri ko| kim kikat işin yukariki anlattığım şekil. Hayır.. diyor « (Başı 1 inci sahifede) ©” ta, yağmurda bekliyen bu namuskâr lara pek çok hürmet ederim. Bütün şoförleri sarhoşluk ve &: var çekmekle itham ederek halkı lardan soğutmak ve netice itibarile lerine mâni olmak katiyen doğ ru olamaz. , İçlerinde meslektaşlarının şerefle- rini vatandaşlarını haysiyetlerini na zarı dikkate almıyarak çapkınlık e denleri tabii istisna ediyorum. Bütün şoförleri kendi sıhhatları ve vatandaş Den İzer namına bu asi şiddetle kaçmalarını bir im sıfatile acizane tavsiye ederim. ni yoföre keyf için bir kadeh biraya il esrar kullanan şoförlerin elinde bili tereddüt vesika alınmalıdır. Hayatı ir. Burada şoförlerin mevzu bahsolması memlekette sık sık vukun gelen kaza ve facinlardan Yl alel rı tabakaya mensup bir ha- nm veya bir Bey bu gibi zehirlerle yalnız kendine ve kendine benzeyen. İere yarar verir. Fakat o © hanım ve Bey sarhoş olarak bir otomobilin dir reksiyonuna geçerse ona Yeşilay de. Zil, Yesilayın muarızlar; bile taka. Beş Hasta vari! Bütün kitapçılarda vardır.Ciltli 200, cilisiz 175 kuruş. Tevzi merkezi İ Suhu'et kitaphanesi.. Ümmete rna AKAN AA KAMA Muallim Mubahat Bey tarafından J Tercüme edilen Ameli Hayat Alimi (HERBERT N. GASSON) 'un | tEz| İDEAL BÜRO ve BULMAK SAN'ATİ Eserleri gayet güzel bir Bütün İş adamlarına tavsiye ederiz, Tevzi mahalli: Milliyet Matbaası. eee ürk Lt Şirketi Adres : Ankara caddesi Kahraman zade hanı 3 üncü kat Telgraf adresi: Resmilân - Telefon: 20960 Posta kutusu İst. 753 ittir, Eğer, | saade edilemez. Hele eroin ve (Başı 1 inci sahifede) bazı şayinların çıktığını görüyorum. Size bu husustaki filerimisöyliyeyim: | Bence Suriye krallığı meselesi © pek | erken mevzuu bahsediliyor. Çünkü her Şeyden evvel Suriyelilerin istedi- İ i şekli idare ile Cemiyeti Akvam ta- İ rafından Pransm'ya verilmiş olan manda meselesinin balli lüzmdır, hal buki bu meseleler henüz halledilme- miştir. Bu sebeple Suriye krallıği, bu memleketin kendi arzusunu ve Fran- sa ile ittifak edip te istikballerini te min ettikten sonra bahsedilecek bir meseledir. Hattâ Suriye'de bir Cum- huriyet idaresi tesis edilmesi de muh dir, — Suriye tacınm teklif © edildiği söyleniyor? * — Hayır bana hiç bir teklif vaki olmamıştır. Musır'da bulunduğum 23 sene zarfında Suriye'de pek çok 26- vatı tanıdım. Bu itibarla Suriyelile- rin refahını ve memleketlerine müfit sa kabul eder mi: ? — Suriye kralliği pek uzak bir iş- tir. Bu sebeple kendimi öne atmak istemem, Ben 23 sene Mısm'da gör- düm, geçirdim. Bu müddet zarfında pek demokrat bir hayat yaşadım.” Abbas Hilmi Pş. Hz. hem bu söz peri ede Be bir şey değildir. Ben İsviçre'de tab. sil ve terbiye gördüm.. en sağlamı demokrasisi de İsviçre'de dir. — Bir zamanlar Irak kralı Feysal' ın da Suriye kralı olacağından bahse diliyordu?.. — Evet, fakat benim bundan da malâmatım yoktur. Ben | Irak kro” Feysal ile Şarki Erden Emiri Abdül- lah Hiz. ne hep birer ahbap nazari'- arım... Mısr'daki işlerimi yolu koyduktan sonra kendi ölemimde hu susi surette yaşıyorum. Tarzı haya- tum da pek basittir. Böyle olduğu halde her bir hareketime bir mâna veriyorlar... halbuki meselenin haki- kati bundan ibaretti Cn | mmm mül edemez. Fahreddin Kerim Bey ne diyor? | Gene Yeşilaycılardan Dr. Fakret tin Kerim B. şoförler ii * - Şoförler kendi ke te nakuza düşüyorlar, Hercin, - kokain kellanmiyoruz, diy. sonra da biz bunları yüksek tabakaya mensup hanım ve beylerden öğrendik, diyor- Şoförlerin sarhoşlukları hakkında | yin Hanım bir gün Feneryolunda oto büse biniyor fakat şoförün şarloş ol- duğunu anlayınca derhal iniyor ve di ğer müşterilera de inmelerini söylü- yor. Ve hepsi iniyorlar, otobüs de ha reket edemiyor. Daha buna , benzer Suriye İ Krallığı | in müspet vak'alar vardır. Safiye Hüse | Bafra köylüleri bor ve ihtiyaç içinde.. Tütüncülerinişi fena gidiyor,alaci verecek işleri tanzim edilmeli. e İm Batranın umumi BAFRA: Bugün bafra'da nazarı dikkati calip bir vaziyeti iktsadiye ve bir hâleti ruhiye vardır. Bafra aha tütün satışları. nin pek fena gitmesidir! Tütün vaziyeti Burada tütünle meşgul olanlar çok şaşırmışlardır. Köylüler, zengi â a ve tüccarlarda bankalara borçludurlar. Bankalar alackirı için tücerları tazyık ediyorlar tüccarlar ise köylülere dağıttıkları paraları a- lamıyorlar, icra ve iflâ kanunu ise vaziyeti bütün bütün bir çıkmaza sokmuştur. Tediye kebiliyeti Evvelce halkın yekdiğerine olan emniyet ve itimatları şimdi sarsılmış tar! Herkes aldığını vermek istemi- yor ve borcundan kaçıyor. Kendisin de tediye kabiliyeti olanlar dahi ala caklılarına mahkeme kapısını göste- riyorlar! Bu alacaklı mahkeme va sitasile bir şey koparamıyacağı kana atinde bulunduğundan işini allaha havale ederek “Yarabur!,, Çekiyor. Para meselesinde inan oğlu derhal tanımayan ve imkânı yen bir adam esasen ins olamaz. İşte bu emniyetsizlik dola yasiledir ki bugün halk da, esnaf da, | tüccar da durgun bir vaziyete düş- | müşlerdir! | birçek müspet vekalar lebilir” İ kirlere bağlıdır! Zavallı köylü duza pi g YENİ MÜSTER şekilde inti AR i hi İma Köylülerin hali Her yerde olduğu gibi Bafra'da | da öyle insafsız ve muhtekir zengin | ler vardırki köylüler dilme bunlara borçludurlar, Ve bu borçlar, evlâttan ahfada intikal eyler ve asla ödenmek | de bilmez! Zavallı köylü bu muhte. | ğına döştüğü çorbacıdan tuz parası ni isteyince dışarı koğulür ve akça” | kapınm önünde bekler. | Hacı ağa akşam yazıhanesinden karkan onu görür ve & ç İ yorsun diyerek bir çel sonra eline hir bankanot sıkıştır “haydi bu kadar sana yeter git tuz | der! i Kaç alıcı var? | Bafra'da birisi (Geri Amerikan | tabako) ve diğeri de Di Amerikan tabako © namlarmda iki Amerika'lı kurapanya öiüme: i| ve araplarca ıilyon iki yüz bin kilo tütün alır. lar, , m senevi ei Tütün nasıt alırır? İ Amerikalı tücearm önüne bil.) #nrz bir Hacı Ağa düşüyor ve) batmanında yirmi beş kuruş olmak | şartile yola çikiyor ve “köy. ye yanaşarık tutunlerine bakıyor. Fazı ağa evvelen tütünlerin fena ol duğundan bahse fiatleri düşürüyor gü A manzaralarından ve on liralık tütünü beşe alıyo derhal fiatlerde düşüyor! Ameri lar, Hacı ağadan çok memnun yorlar, çünkü hacı ağa Türk old halde kumpanyanın menafiini ee ağanın venk) usulünün aleyhindedir! Denk ve hevenk Samsun ve Bafra'da tütünle satılmaktadır: Bunlarda: eki tü lar köylerden aldıkları tütünleri nk halinde Amerikalılara satarlar ğeri de arada vasıta olmaksızın / rikalılar bizzat köylülerin evlerin tütünleri iplere dizilmiş oldluğu de alırlar, Bu suret köylülerin iş ne pek yaramaktadır. Çünkü bu tünleri işlemek için kaybedecek zamanlarını tütün yetiştirmeğe | retmektedirler . Men'ini tstiyorlar Tüccarlar tütünlerin hevenk finde satılmasını menetmek isti; lar. Bunlar tütünleri köylü! hpta denk yaptıktan sonra kum;l panyalara satmak istiyorlar ki çok halklıdırlar. Zira ötedenberi İsrile meşgul olan ve devlete mühim vergiler veren terem tüccarlarımızı harap eyle, te bir mana yoktur? Bazı köylel denkler ağırca tartsın diye denkl: İ içine tütünleri ıslatarak İ cihetle tüccarlar da bunun fı varmaksızın — olduğu gibi denk) Avrupaya sevketmişlerdir. Bar niyetin münselip olduğunu Faleat şimdi böyle bir hale ti rumuz kal'iyen meydan vermeme! dirler, “ tevzi eylemektedirler, Sonra tünlerin işlenmesi Bafra'da yapıirl tadır. Elyevm mekez kazada (Sİ İ kadın ve erkek ççalışmaktadır . Matka Nikötini fazla, kalın damarlı, rt, kaba tütünlere burada matka yorlar. Bunları Mısırlılar çikn makbuldur. E ce oraya sevkiyat yapılırken den gelen muzlara fazla koyduğumuzdan dolayı ilmisil olarak Misir hükümet fazla gümrük koymasmdan de ihracatı durmuştur! İnhisar remiz bu mai enfiye mak tecrübelerindedir. Ne ya, muzdan alınacak gümrük arası im bir ihemcat mahsulümüz mizde kalmaıştar! Ragıp KEMA! ti Milliyet Matbaası NEFİS VE SERİ SÜRETTE Her nevi evrakımatbua ti ait bilcümle evrak, m muhtara, reçete ve alar ab'ını deruhte eder. Notere tupl il k kâğıt, zari, kartvizit, B renkli olarak el ve duvar & Fiatlar mutedildir. ceddesi dairei mahsusa 310 - 24318 - 24319 Vunmumuz EY