Spor Cevap veriyorlar Memleket sporculuğunu öteden beri azami derecede himayeyi ken. diline gaye edinmiş olan matbuatı mızdan Y: gazetesinin 17-12 831 tarihli nüshasında Ahmet İhsan, Bey bir yazı üzerine efkârı tenvir sade- inde berveçhi ati malümatı arz ve lüzum gördük: ppi ulunmakla ye runun dünyan almakta olduğu ye ye- ni veçhesini nazar itibara alarak ve Türk güreşçilerinin şimdiye ka- dar sarfettikleri gayret ve mesai me- tcesinde, cihan güreş sahaşmda al- dığı mevkü göz önünde bulundura: rak, bundan sonra memleketimizde sporun bu şubesine yeni bir ve istikamet vermpeği faideli gör müş ve bu suretle memleket güreş- ine yeni bir saha, çok sağlam rk gençlerinin istidatlarmı, kuv- vet ve maharetlerini tamamen inki- şaf ettirebilecek bir zemin ihzarına azmetmiştir. Bu karar ve azmimizde muvaffak olabilirsek klübümüz için ne mutlu. z Geçen sene, muhterem Cümhuri. yet gazetesince tertip edilen teşvik müsabakalarının ve bu defa da gene muhterem Yeni Gün gazetesinin, yaptığı aynı mahiyetteki himayekâr ve teşvikkâr müsabakaların ebemin yetini, bilhassa bu memlekette inki şafa en ziyade müsteit olduğu halde en az rağbet ve himaye gören bir spor şubesinin tercih edilme: bile kıymetini en ziyade ti lerdendir. Ancak bu arada çok mü- him gördüğümüz bir noktayı da tavzih etmeden geçmiyeceğiz, ki o da, bu gibi mürabalın ve teşvik edi- il il yanın her tarafın- ie de her sene mu ihlerde yapılarak imanları tanzime im lânlerla yakın tarihlerde müsabaka- a atılırsa, beklenilen faide pil reşçilerin bu istifade ve ir mahrum bırakılması gibi menfi neti celer zuhuru pek muhtemeldir. Biz “Yeni Gün,, ün güreş müsa- bakalarından, müsabakanın © icrası tarihinden ancak on boş gün evvel, İstanbul güreş hey'cti vasıtasile har idik. O tarihte kl binasının tamiri dolayısile idmanla- va fasıla vermiş olduğumuz gibi bir kısım güreşçilerimiz de hasta bulun duğundan bu müsabakanm © yirmi gün kadar tehir edilmesini, müsaha- yonu kzasından klübümüze mensup olan bir zat vasıtasile mozkür fede. rasyondan rica etmiştik. o Ricamız. mevzuu bahsedilmediği gibi o gün- lerde klöbümüze gelen ve güreş sa- lonumuzun mühtaçı tamir vaziyeti. ni gören, federasyonun çok muhte- meg gesinin de bu meseleye sit küğ- çük bir ikazına veya küçük bir irşa- dına bile mazhar olamadık © Büyük külfetlerle bu müsabakayı tertip eden Yeni Gün gazetesinin, bu faaliyetler arasında | klübümüzü ve güreyçilerimizi — görememekten mütevellit tsessürünü samimi olarak |. kabul ederken, hâdisenin zaruri ica- bından olarak, bilhassa bu işin idare sini deruhte etmiş olan © zevatın bu hâdisede kâfi derecede ihata ve ic- ranita bulunmaktan görmi mütevellit gayrimüsait ahval ve şera it karşısında, Haliç idman klübünün kendi şerefini ve sporcularının mane ı vikaye ve muhafaza ve bin rukarıda bertafsil arzedildi ip için değil, memleket gü. reşçiliği için atmakta olduğu yeni temelin sağlamlığına son derecede itina etmek mülâhazası ve endişesi tahtı tesirinde aldığı ihtiyatkâr vazi yetten dolayı, onu munhaze değil, takdir etmek daha haklı olurdu. Muhterem Yeni Gün gazetesinin bu hoktada bizimle tamamen hem fikir olduğuna kaniiz ve biz bu ka. nanti taşırken bu işlerde üçüncü be şinci derecede hir vukuf ve görüşe malık olabilen bazı imza sahiplerinin hakikatle alâkadar olmayan yazıları bizes aynı derecede bir cheminiyeti haiz olmak lâzım gelir. Biz dalma ve bilhasen bundan sonraki çok çe tin ve ve ei Yeni Gün güzetesinden kiymetli himaş vik ve müzaheretten öy şey beklemiyoruz. Ve bunu bizden esirgemiyeceklerinden eminiz, “Ahmet 1 iki yerinde “profesyonellik, kelime- İeri göze çarpıyor ve “klübümüzün profesyonel gayeler peşinde koştu. yolda para kazanmak sev. si İn ne olduğumu, bu işe ha; hedi bakm emdiğini pek İL alaya | de öyle oldu. Maalesef o zaman da Haliç idman kulübü yapılan güreş , müsabakalarına neden girmedi? dünyada kıymet bulduğu kaç mem- leket kalmıştır?Pek malüm bir hali kattir ki bugün tekmil Amerika ve Avrupanm mühim bir kısmında ya şayan güreş, “serbest o güreş tir. “Greko - Romen,, ci güreşçilerimi- zin bugünkü vaziyetleri dünden da- ha mı kuvvetlidir ve yarın me ola- caktır?.. Bizim için bundan başka çalışa- cak saha yok mudur. Bu suallerin cevabı gayet basittir ve bu cevap- lar bu işlerden hakikaten anlayan, güreş spo| gür tarafından eriş İcap ettikçe de verilecektir. 928 olimpiyadına 100 milyon mü- faslu Amerika müttehit hükümetle ri sporcularından bir tek güreşçinin ereko - romenci olarak iştirak etme miş olması ve bu usul güreşin Av- rupnm bir kısmında olduğu gibi A- merikada da rağbet gö te bu lanması, aynı zamanda 1932 olimpi yadının Amerikada © yapılacağının muhakkak bulnması itiberile bu olimpiyatlara memleketimizden bir de “serbest güreş, ekipinin gönde rilmesi büzum ve ihüysemi (acaba Taşkin her hangi bir makamı duy mu ve ba uğurda hangi ie hap mutavazı bir iftiharla diyebilece- ğiz ki, Haliçidman klübü bu lüzum e ihtiyacı duymuş, bünye, zekâları ve kabiliyetleri çok © müsait olan genç unsurlarımız vasıtasile serbest güreşin en çok taammüm ettiği Ame rikada serbest güreş ile memlek: mizi tanıtarak, Türk güreşçiliğine yeni şerefler kazandıracak eleman. ları hazırlamağa başlamıştır.. 1928 olimpiyadmda memleketi temsil eden Çoban Mehmetle, mem- leketin bu genec çok değerli birer eş olarak yetiştirdiği bir kaç tanın- mış Türk genci bugün klübün sine- sinde yer bulmuş ve emsallerine dün yada pek az tesadüf edilen bu genç İerin çalışabilmelerini temin için, sporu hakikaten seven ve himaye e- den yüksek zevatın lütüflerile bala nakilleri ve idmanları te edilebilmitşir. Bugün en büyük azim ve arzularile çalışan bu çocukların her biri, ya rinki dünya imtihanma Türk sporu | serefinin harsı olarak çıkacaklardır. Alafranga ve serbest güreş pro- fesyonelliği atfedilmek istenen genç ler kimlerdir? 928 Olimpiyadıma — iştirak eden ve 927 Avrupa | birinciliklerinde memleketi temliş eden gene Çoban Mehmet hakiki bir amatör güreşçi değil mi idi? Türkiyede alafranga güreş ve serbest güreş profesyoneli olarak merbum Kızılcıklı Mahmut, Silivrili Emin ile Kurtdereli Meh- met pehlivandan başka kim gösteri lehilvi?, Diğer bir nokta; (o Haliçidman klübünün, — kullanılan tabiri veç- bile — ermeydanından çekimnekte oluduğu nokta; burada temasları- mızdaki bir inkıtadan sonra 931 baş langıcında, karşımızdaki hasmm o zamana kadar hiç tecrübe edilmemiş olan kuvvetindeki tehlikeyi de göze alarak, bin türlü fedakârlıklarla Yu- nan güreş ekipini memlekete girmiş ve bu müazzam İşi, şerefi ne lâyık surötte zu iktifa kayıtla edeceğiz. Sebebi itap olduğumuz bir cihet te, göçen sene Cümhuriyet gazetesi nin tertip (ettiği müsabakaya da girmemiş olmamızdır. Evet o zaman şereften mahrum kaldık. kü sene aym on dördüncü günü için ilân edilen Cümhuriyet müsaba iğ gireceğimizi bildirdiğimiz ve aynı ayın on birinde klübümüzün bir müsameresini bir evelden tertip ve ber hazırlığı ikmal götiğimiz hal dalde .Cümhuriyet güreşleri eni yın en birine tehir iş ve o za- man da hiç olmazsa bu müsabakanın on birinden sonraya tehir edilmesi hakkındaki ricamız sem'i itibara alın mamıştı.. Bu irahati verdikten ve klübümü zün Ferah sinemasında tertip ede- ceği müsamereye karşı makale sahi binin attığı taşları manasız bir gay- retkeşlik addettikten sonra (o arze- deriz ki; Biz kendi köşemizdesbize düşen hizmeti ifa edebilmek için çalışıyo- vaz. Bir çok makamlar, sporu se ven müesseseler, ellerinden. geldiği kadar himmet ve yardımlarını esir. gemiyorlar.. Muhterem £ Yeni Gün güzeleri de bunlardan biridir. Biz bu gibi yardımlara, bu gibi | tertip ve teşviklere daima mühtacız.. Mün ferit şahıslar, şuradan buradan faz- la yayretkeşlik etmemeli ve havayı ifsada çalı dırlar, Haliç İdman Klübü Ikinci kros İSTANBUL, 21 A.A. — TAC. 1. Riyasetinden tebliğ edilmiştir: 15/1/932 tarihine müsadif Cuma günü saat 11,30 da Beşiktaş'ta ökin- ci kros yapılacaktır. smaralarını müş'ir listeyi 5/1/9832 tax Atletizm heyetine gön- taledirdn müsabaka MİLLİYET SALI Sabık Hidivin Bir tekzibi Ahmet Azmi Beyle yapılan mülâkat tahrif mi edilmiş? Sabık Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa, Kudüs kongresine bir murahhas göndermiş oldu- ğuna dair Son Posta gazetesin- de çıkan haberi, yolda tesadüf ettiği bir gazete muharriri va- sıtasile tekzip etmiş ve Fransa nın Suriye fevkalâde komiseri M. Ponso'nun şahsi dostu oldu ğunu, bu zat tarafından çerefi- ne resmi ziyafetler verileceğin den haberi olmadığını söyledik ten sonra demiştir ki: — Mahmut Azmi Beyi Ku- düs Kongresine murahhas ola- rak göndermemin manasını an layamadığım gibi, böyle bir $6- ye de hiç sebep yoktur, Esasen Mahmut Azmi Bey, Son Posta ya müşahit olarak gittiğini söy lemiş. 5 halde benim murah- hasım değil demektir. Kudüs kongresi, üçüncü islim kongre sidir. Bundan evvelkilerin n. cesini biliyorum, Bu seferkinin de aynı âkıbete uğrayacağını bildiğinden bittabi iştirake lü- zum görmedim, Gazetenin yaz- dığına göre kendisine tarihsiz imzamı atarak bir mektup verdiğini söylemiş. Mahmut Azmi Beyin böyle bir şey söy- liyebileceğine aklım ermiyor. Müddeti ömrümde kimseye imzasız bir mektup vermedi. ğim gibi, herhangi bir mektu- ba imzamı koymak için kimse- ye salâhiyet vermedim. Maale- sef Sonposta gazetesinin mak- sadı ne olduğunu birtürlü an- lamıyorum, Ümit ederim ki bundan sonraki neşriyatı için bizi tekzip zahmetinden kurta- re” Sonposta muharririnin mü- | lâkat olmak üzere Mahmut Az mi Beyle görüştüğü sırada, 0- rada hazır bulunan Sait Hay- dar Beyden de şu mektubu al- dık. “Son Postada Elsiyasete ga zetesinin sabık muharrirlerin- den Mahmut Azmi Beye atfen intişar eden beyanat esnasında ben de bulundum. Mahmut Az mi Bey kongreye Hidivi tara- fından gönderildiğini, ve imza sız bir mektup alıp kendisi im za koyduğunu ve Hidivin Suri- ye seyahatini ihzar eylediğini ve saireyi hiç söylememiştir. Mahmut Azmi Bey yalnız Ku- düs kongresi hakkımdaki malâ matı vermiş, kongrenin müs- mir ve muvaffak bir neticeye varmadığını ve bu şerait dahi. linde de varamayacağını #öyle miştir, Bir hakikat ve namus borcu olarak bunları tashih et meği vazife bildiğimden gazete nizin vesatetini rica eylerim &- fendim.,, Sait HAYDAR İşler şubatta Bitecek Muhtelit eğin io iğ reisi M. m ve diğer bitaraf aza M. Holştad ile Türk ve Yunan mus hazır bulurmuştur.Bu içtimam sebebi, M. Rüvas'in mezu- nen Şili'de bulunduğu osnada görü- mayi işler hakkında kendisine izahat vermekti. İçtimsın. itamında NM. Rivas, gazetecilere şu izahatı ver- miştir: — Bugün, burada bulunmadığım esnada yapılan işleri gözden geçir. dik, elde edilen neticeler mncibi memnuniyettir. Büro işlerinin şü- bat nihayetine kadar bitirileceği an laşılmıştır. Şili'nin Peru sefirliğine tayin e- dildiğim için kânunusaninin 15 ine kadar burada kalacak, ve Ankara'ya giderek Türk hükümetine arzı veda edeceğim. İstanbul'dan müfareka- de Atina'ya da uğrıyarak Yunan hükümetine de veda edeceğim.” M. Rivas geçenlerde bir gazeteye vaki olan beyanatında riyaseti altın da bulunan ikinci büroda gaybube- ti esnasında görülen işleri tenkit et- mişti, Dün içtimada bu mesele de mevzuu bahsolmuş ve o bunun bir #ui tefehhümden ileri geldiği anlaşı- larak M, Rivas tarafından bir tebliğ nesri tekarrür etmişti Cuma Taa a haklarını kaybederler. Bilhassa spor cularımız bu hususta çok itina etme Midirler, Semen! Beşiktaş, Dolmabahçe Taşkışla o kapısı ine ği Maçka mezarlığı tarikile > “KAN UNUEVVEL 1031 “ Nasıl Para Kazandınız? Vefa bozacısı Sadık Ef.nin oğlu anlatıyor Sadık Ef., Pizren'den on yaşında Istanbula geliyor, seyyar şerbet- çilikle işe başlıyor ve nibayet... Bazen yolum düşer, bir bar dak boza içmek için Hacı Sa- dık Efendinin Vefadaki meş» hur bozacı dükkânma uğrar- dım, İki büyük mermer boza kü- ünün ü tülbezden tutunuz da, dükkân taş ze ine kadar, her yerde insanı imrendiren (titiz bir temizlik ve çarpardı. nım, o tezgâh başın pi ak sakallı, nür Zel yarın sakız gömleği, bir gün ei bileni mez mi idi? Masaların üstünde bir par- ça boza bulaşığı olsun görül- » Burasının temizlik Şehzadebaşındaki rahmetli Mersinin çayhanesin- den geri kalır yeri yoktu. Aradan seneler geçti. Ve- fa, bizim yol uğrağı olmaktan çıktı. Uzun zaman var ki ö- nünden geçmek kismet olma- mıştı, Anket iyi bir vesile ol- du. Dükkâna uğradım. Seyyar (o şerbetçilikten işe başlayıp İstanbulda en kuvvet | li firmalardan birini tesi: İ dana eder, her sene içini, dışı Vefadaki bozacı dükkânr ğe muvaffak olan Vefa bozacı sr Sadık Efendiyi aradım, — Yoktur, dediler. — Niçin, "gelmez mi? Diye sordum, | — Bu yazın sonlarına kadar ara sıra uğrardı. Şimdi rahat #ızdır, gelemiyor.. Cevabmı al dım, Tam o sırada; kapıdan içe- riye giren uzun boylu, bir gen ci gösterdiler: — İşte, dediler, Hacı Sa dık Efendinin oğlu geldi. Selâmlaştık, tanıştık, Hacı | Sadık Efendinin oğlu İsmail Hakkı Bey, İstanbulun tanm- maş sporcularındandır. “İstan- bul mıntakası güreş heyetinin ve müttehit Kumkapı — Vefa kulübünün reisidir. Pederile görüşmek için gel diğimi söyledi — Çok iyi olurdu, dedi, fa- kat evde yatıyor. Zatürrie fi- lân da çektiği için, bu yakm- larda dükkâna inemiyor, Sonra ilâve et! — İbtiyarlık ta var serde... Maşallah yaş, doksanı buldı İsmail Beyi söylet. mek için, bahsi bozacılığa nak lederek m: .— Peder, nasıl işe başlamış acaba? Bir saniye düşündükten son ra, vir başladı: Bizim peder, bundan ta: mam m seksen sene evvel, Piz- ren'den İstanbula gelmiş, yaşında bir (o çocukmuş, o za- manlar. Cebinde de tamam çeyrei Bu para ile bir şerbet güğü | mağ alınış. Ve mahalle mahal le dolaşarak şerbet | satmağa başlamış. Çocukluğundan beri temiz- liğe meraklı olduğu için yaptı ği ei pek çabuk rağ- bet bulmuş. Tabii kazandığı paranın mühim bir kısmını sak İ bir daha geleyim dermi | Taksime giderlermi; İ bir anılırmış. Öğünmek gibi Vefa bozacısı Haci Sadık Et. lamağı da bilirmiş. Az yer, az uyur, ve çok çalışırmış. Bu | sayede, birkaç sene içinde, Ve fada küçük bir dükkân açma. | ğa muvaffak olmuş. Dükkünr | açtığı tarih (93) muharebesi günlerine tesadüf ediyor. Fa. | kat çok geçmeden Vefada bir yangın oluyor, pederin tezgâh | ! çılardaki dükkân; yanıyor. Bu nun üzerine, topladığı parala- | rın bir kısmı ile yine Vefada, | Vefa meydanmın kerşısında | ikinci bir dükkân açıyor. | Peder, dediğim gibi çok ti- | tiz adamdır. Bu dükkânın da temizliği ile kendisi meşgul 0©- lurmuş. Sık sık dıvarlarını ba nı boyatırmış. Öyle ki bir gelen müşteri, O tarihlerde boza tiryakile- | ri, bozanın âlâsını içmek * çin | Taksim bozası ee kaktalda | olmasm amma, o bugün Vefa bozasının aldığı şöhiet, o za- man Taksim bozasında imiş. | Bu bozayı yapan da Tevfik B. | isminde biri imiş. Peder, gidip bozayı kendisinden © alırmış. Fakat Tevfik Bey, piyasada kuvvetli mevki yaptı ğmı görünce, gitgide işi piş- kinliğe vurmuş. Başlamış, kâh bozasının | askeri vazifemi bitirip tanba la döndüğüm zaman, ve imalâthanenin yerinde — Mk bir harabeden başka bir şey bulmadım. Fakat, “Vefa boza | İ s1, nı öldürmemek lâzımdı. Kolları sıvayarak yeni baş- tan fazliyete koyulduk , Uzat- mayalım, eski mevkii bulun caya kadar, tamam on beş se- ne geceli gündüzlü çalışmak lâ zım geldi. Darmın nasıl | emekler, ve zahmetlerle, kaç makineden ge gerek boza haline geldiğini bil miyenler, bozacılığı kolay bir iş sanırlar, Bakmız size anla- tayım; — Darı, evvelâ elek maki- nesinde güzelce elenir, kabuk- ları çıkar, kırması ayırılır, ir- miği ayrılır. İşte boza hamu- runu teşkil eden bu irmiktir. Vefa bozasının reza yapı- elekten çıktıktan sonra kazan- da pişirilir. Hamur teknesin- de soğutulur. o Tekrar tekrar büyük itinalarla süzgeç maki nelerinden geçirilir. Sonra, o- tomatik © tokmaklarla, hiç el dokunmadan, saatlerce döğü- lür. İptidai şekilde çalışan bo- zacılar, hâlâ bu hamuru yum- rukla döğerler. Hamur, bun. dan sonra tahammüre terkedi- lir ve nihayet” bildiğiniz boza olur, Surasını da söyleyeyim ki in makinelerimiz yerlidir. Hattâ değirmenimiz bile.. Ya: pan da dayım Toçhane fabrika smın eski © ustabaşılarından Davut ustadır. Bozahanemizin Türkiye'de bir eşi daha bulunmadığını söy liyebilirim. Pederim Hacı Sa- dık Efendi, “Vefa boza ve şira ve sirke fabri mucit ve mü essisi,, dir. Firmamızı bu su- retle tescil ettik. Amcam Ha- cı İbrahim Efendi de, evvelce İ kendisinin şeriki idi. Bozahanenin tesisinde bü- yük hizmetleri dokunmuştur pedere... Boza, ispirtosuz yerli | içkilerin en faydalısı halde sarfiyatı, sekisine nispet | | le azdır. Ismail Hakkı Beye sordum: Eskiden dükkânda gük ibrikleriniz vard: Bazıla- rr bozayı bu ibriklerle içerler- di. Ne oldu bunlar? Dedi ki: — Ben kaldırdım. İhtiyaç İ kalmadı artık. Peder, bu ibrik leri uzun bıyıklı müşteriler için dükkânda bulundururdu. Boza içerken bıyıkları bulaşmasın di ye. sulu, kâh ekşi boza çıkarma- ğa... Peder, bu bozaları (o tekrar | tülbentten geçirir, fazla suyu- | nu atar, müşteriye öyle verir- | miş, | Nihayet, bir gün gelmiş ki "Taksim bozasının şöhreti göl- gede kalmış. Bi onun yerine Vefa bozası “Vek bozasının asl şöhreti i kılar? Şimdi nerede o uzun bıyık- ile boza içilmesi- nin hikmeti nedir? İsmail Hakkı Bey, bunu da cevapsız bırakmadı: — Şikemperverlik.. o Dedi, malüm ya, leblebi, harareti art tırır.. Hararet arttıkça da bo- za fazla içilir! M. Salâhaddin İstanbul 3 üncü icra memurlu- ğundan: Tamamına * 4500 lira kıy- Haci Sadık efendinin biraderi Haci İbrahım Ef, 313 — 314 tarihinden itibaren başlar. Peder, bir bozahane tesis ederek işi tevsi | ediyor. Ve girne iki dükkânın bulundu- ğu yerin arkasında bir arsa satın alıyor. o * 323 te de bir fabrika açma- ğa muvaffak (o oluyor. Fakat 334 senesindeki büyük © Vefa yangınmda ne imalâthane kalı yor, ne dükkân. Bütün tesisat ve mâlzeme hepsi yanıp kül oluyor. Hası- lı bu yangın pederi tekrar ipti dai ai avdet ve mec berlikt met takdir edilen Boğaziçinde Var niköyünde Vaniköy caddesinde es- ki 48,73 yeni 88, 90,70 No. larla mürakkam ve tahminen 750 metre mürübal sarp ve taşlık eraziden mü rekep dağ mahallini havi maa- bahçe ve miüştemilât bir bap sahil- hançnin tamamı açık arttırmıya va zedilmiş olup 2-1-932 tarihinde şart namesi divanhaneye talik edilerek 20-4-832 tarihine müsadif çarşamba | günü saat 14 ten 16 oya kadar 1 | —— tanbul üçüncü icra dairesinde açık arttırma ile satılacaktır. Arttarmı- ya iştirak için yüzde yedi teminat akçesi alınır, müterakim vergiler ile tapu sicillerile sabit ve vakıf icaresi smüşteriye gittir. Hakları ta | pu sicillerile sabit olmıyan ipotekli | alacaklılar © ile diğer alâkadarann | ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masa- rife ait olan iddialarını tarihinden itibaren 20 gün içinde evrâkı miis- betlerile bildirmeleri dizendir. Ak- si halde hakları tapu sicillerile sa- bit olmıyanlar satış bedelinin pay- daşmasımdan hariç kalırlar. Alâkadaranın icra ve iflis kanu nunun 119 uncu maddesi hükmüne göre tevfiki hareket etmeleri | ve daha fazla malümet almak isteyen- | lerin 930-3080 No.lu dosye ile memuriyetimize ma ilân olunur, / ve v dan: | öun olduğu | 5 A YELKENCİ Gm KARADENİZ POSTASI Erzurum vapuru 23 K. evvel Çarşamba günü akşamı Sirkeciden ha- ceketle (Zonguldak, İnebo- tu, Samsun, Ordu, Kireson, Trabzon, Stirmene ve Rize- ye gidecektir. Fazla tafsilât için Sirkeci Yelkenci anındaki acente- liğine müracaat, Tel. 21515. SEYRİSEFAİN Merkez acema: Galata Köpri İbasr B. 2362. Şube A. Sirkeci Mühürdarzade han 2. 3740. TRABZON POSTASI (KARADENİZ) 24 Kâmun MERSİN POSTASI (MAHMUTŞEVKET- PAŞA ) 25 Kânunevvel Cu- İma 10 da Galata Rihtımın- lan kalkarlar. 22 Kânunevvelden itiba- en Haydarpaşa Kadıköy atının 2 numarak seleri ?erşembe, Cuma, Pazar gün .erini takip eden gece yapı- lacak ve 59 numaralı seferi de Perşembe, Cuma, Pazar, günleri icra olunacaktır. Bundan hariç günlerde bu seferler yapılmaz. Ayvalık sür'at postası iş rr ahire kadar yapılmayacak tır. Istanbul birinci iflâs siçmurlu- Adres: Topkapıda Melek- mahallesinde Lalezar sokağın da 10 No. ir ahırda İnekçi Niyazi P : Balâda ismi ve adresi yazılı olan | zatın iflâsı açılıp tasfiyenin adi şe kilde yapılmasa karar verilmiş ol duğundan; 1 — Müllisden alacsğı olan veya mallarında - istihkak id- diasında bulunanların alacak ve id dialarını işbu ilândan bir ay içinde eyyamı resmiye müstesna olmak üzere her gün saat 9 dan İZ ye ka- dar Sultanahmette vaki adliye bi- Basında icrayi vazife eden birinci iflâs dairesine gelerek alacaklarını © kayt ettirmeleri, ve senet ve defter gibi delilleri her ne ise bunların asıl veya musaddak suretlerini ver- meleri, 2 — Müflise borçlu olanla- rm yukarıda yazılı olm müddetle borçları mikdarını yazdırmaları hi- Jâfına hareketin ceza kanunu mü- cibince takibat ve mesuliyete yacaklarını bilmeleri, 3 — Müflisin mallarını nakıt ve tahvilitı ve bu- a mümasil kıymetli evrakını her ne suretile olunsa olsun eilerinde bulunduranlar ister şahıs ister ban- ka ve sair müessise olsun bunların üzerindeki hakları mahfuz kalmak Şartile o malları ayni müddet için- de daireye vermeleri, vermezlerse cemi takibt ve mesuliyete uğra yacakları o mazeret bulunmadıkça rüchen haklarından mahrum kala. caklarıun bilinmesi,, 4 — 31-12.931 tarihine müsadif perşembe günü saat 13 te alacaklıların ilk içtima da hazır bulunmaları ve müflisin müşterek borçlulari ile kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimse derin içtimada hazir bulunmağa hakları olduğu ilân okunur, BONO j Gayri mübadil bonoları 2 lır satar. Balıkpazar Maksu Biye Han No 35M Dervişi Han No. 35, M. De: Na; öl lar EZ Sulh Hakk Hülimir İ günden: 1-12-031 tarihli nüabanı- zm beşinci sahifesinde Yeşilkö- yünde Şevketiye mahallesinde An- bar sokağında 85 numaralarile mü takkam iki bap hane maa müştemi- Mâtrnım 13-1-932 pazar günü saat 15 de satılacağı ilin edilmiş olup 13-1-982 müsadif çarşamba günü aleni arttırma ile satılacağı teshi- ben ilân olunur, ZAYİ — Almakta olduğum tekaüt maaşımın cüzdan ve mühürünü kay betüm, Yenileri alınacağından zayi lerin bükmü kalmadığı ilâa olunur. Evkaftan mütekait Avni,