15 Nisan 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

“milliye "Asrın umdesi “Milliyetlir” 15 NISAN 1931 İJAREHANE — Ankara caddei| 3 Milliyet, Ts.' ” Telefon numaraları: 24311 — 24312 — 24313 Nas: oldu bilmem, bir yaz Ki kırda gezerken uzaklaştıkça u- ENNE ÜCRETLERİ ( |zaklaşmış, büsbütün tenha bir Türkiye için Hariç içis| yere gelmiştim. Gece dönerim 100 kuruş 800 kurun | deye bu gezintiye devam eder- 20> *, İken artık bacaklarımın yorul- dı şunu duymağa basladırı. Bt- ARŞAYMA MEYE) 15 | Neşriyat Hayatı | Neşriyat Hayatı | Fransada neşredi- j len mühim eserler Umumi'harp biteli beri ge- ka zaman az deği'dir. Harbin İtahribatı tamir edilmiş olmak- tan çok uzaktır, fakat gene in- kâr edilmez artık mületler Devrisi sabahı kalkuğum 28-| arasında silâh mücadelesi bite- pin Saran marea Ni on sehederi fazla hir zaman dere kim Dai e ildim. D-İgeçti. Hülâsa bu, kanli ve İri N İvekayiden “uzaklaşıyoruz leşi yteğordiğm. İçin gu var ki bu acı ve kanlı ve . İkayiin hatıralarını tazelemek — Ftansaçıday — NİSAN © Müddeti geçen tur içim w.üdiriyete müracani edilir. © Gazetemiz ilknisrem “ix enli 10 enaz Bugür rözgür mütehavvii Futbol İkomisyonul © Gazetelerde okudum: Bulga-| İristanın Leviski takımına bizimi memleketin en kuvvetli iki a) mi yenilince hemen bir müta- islar encümeni teşkil edil- Temenni edelim ki bu en- Meni teşkil eden arkadşlar 3u işe çare bulsunlar, futbolu #üikseltsinler de her menfi ne- ice veren maçtan sonra: © — Eh canım! Bulgarlara da Jenilmeli miydik... Eh canım, anyalılara da yenilmeli mi- . Suallere muttasıl ma- £ kalmıyalım. Güya sair e sahalar da bep birinciy 3eri kalan yalnız şu kalp spor- lari: — Ben bu mağlübiyet akabinde oplanan mütahassıslar komis- | onunu eskiden her yangından Gelen evrak geri verilmes - |rafımda oturacak kamımı do- nüshalar 10 kuruş! vuracak bir yer araştırdım, Fa- Gazete ve matbaaya ait işleriie.; beyhude... Bir değirmen- den başka bir şey yoktu. Şim- diye kadar şehirde geçen haya- trmın intizamınadın. bikmıştım: — Ne olur, deyordum, bu ge- ce şu değirmende yatsam... Şu değirmencinin verceği ekmeği yesem... Yürüdüm. Değirmene gir- dim, Değirmenci, karısı ve bil- hassa kızı ne kadar misafirper- ver insanlarmış... Beni çok iyi karşıladılar. Kız on sekiz yaşlarında vardı. Son derece güzeldi. Acık havada, bol güneşte yetişmiş bir kız ki, daha ilk bakışımda bende derin bir intiba hasıl etti. Anasının, babasının yanında ona dikkat bakamayordum.. Fakaf onun güzel yüzüne, güzel gözlerine bakmak için hiç bir fırsatı ka- çırmadığımı kendisi farketme- di değil, Estesi gün şiddetli bir yağ- mur beni oradan çıkıp gitmek- ten menetmiş oldu. Ah bu yağ- mur... Gideceği yoldan beni â- koyduğu için ben bu yağmura hiddet eder gibiydim. Fakat benim şü güzel değirmenci ki- zı ile daha iyi görüşmem için bundan'büyük fırsat mı olur- du.? Yağmura sevinmem lâzım geliyordu. Hakikaten hem yağ mürü seviyor, hem de genç kı- “onra toplanan harik komisyo-|2t* a benzetiyorum. O zaman-| . — Benim talihime hava böy- ar, her yangından sonra yan- | le oldu deyordum. işınların şehri harap etmemesi) — Sizin talihinize mi.? De m gelen tedbir çİmek burada canınız sıkılıyor.. bu k da görüşülür! — Hayır.. Bilâkis pek mem- ii 'mâşhur İtfaiye komandanı | nun oluyorum. Fakat “içni Paşa tarafından bir yapar | varı da... Saleme almarak makama taktim) o Bunlar bir takum sözlerdi ki ilunurdu, Şimd' de futbol için|hiç bir mânası yoktu. Fakat; rin Ps. bulunup raporlar | bence öylemiydi..? Genç kızm e alınm Janacağı anlaşılıyor... Te-| benim oradançıkıp gitmemi is- | İlenni edelim kt bu raporlar es-|temediğine | hükmediyordum. /i yangın raporlarının akibetine Nihayet yağmur dindi. Fakat o ğramasın! gece de ey ade e NN İmla | Igitırmış oldum. Muvaffakiye Bir adama ne lâzım AMIŞİ tim arttıkça artıyordu, Güzel ik Amerika gazetelerine maza-İ kızın bana lâkayt olmadığını lan cidden şik bir erkeğe şun-| görüyordum. Fakat nasıl cesa- lift kundura, 20 şapka, 12 pal-| cesaretini bulacaktim..? Kizı l5, 50 gömlek, 100 çift çorap... İşiddetle sevmeğe (o başlamığ- | “Rufekadan biri ben bunları um, Fakat anası babası tarafın prn okudu ve de dan fena tefsir edilecek her | — Sen galiba debboy mevcu-| hengi bir harekette bulunaca- wi yazıyorsun! ğım deye korkuyordüm. Fakat P FELEK | | güzel kızın bâkışları, sözleri ba â na cesaret vermiyor değildi. leri Müruri an atılmasına karâr ves Asiheuz ve ilmiş Şb ve işlemeli ması ütüsü 8- 4431 tarihine smüsadi cumaktesi Rün #öaf (9 dön hilbarer Tozküpa: 109 smimerolu antikacı“ dük“ 1 önüşde bilmözseede sanlacağı misafir olarak geçirdim: — Artık, gidiyordüni ,hen piuhtelif vesileler bulur, bura- ya gelirim, Her haldı bu kıza kendisini ni ihraz edeli beriİna oturmaktan bıkmış, ik defa olarak sarayın bu ser | muştu. iHiye dairesine girmiş oluyor-; Hiç bir tarafta bir ses yok- , Padişah bir bahane ile adam | vu. Fakat bu derin süküt ve sü-| m aylığını vermeden ken- ine yo! verebilirdi. Fakat yorul- ses, sanki sonbaharda kuru- m Bey kâtipliğe tayin e İmuş bir yaprağın ağacından en kendisine tevdi edilen |düşmesinden çıkan sese ben yi iyi ifa edip etmiyeceği| yen bir ses duydu. Etrafına ba imcıya kadar hükümet-İkemdi. Bir şey farkedemiyordu. | En pura verilmiyeceği söylen- | Fakat arkasındaki ipekli, uzun ti. İbrahim Bey. simdi bu| perdelerden birinin sanki kr e gördüğü halılara, di-İmuldar gibi olduğuna ihtimal süslü eşyaya bakıyor, bun- | verdi, Gayri ihtiyari olarak a- ir: beğeniyordu. yağa kalktı, Bakındı. Sonra * geçiyor, fakat * kimse | tekrar oturdu. İbrahim Bey ar- du. Padişahın ira-İtık hükmetmişti: Burada ken- işlerim! ar lâzim imiş: 30 kat csbap, 40| ret edip te kendisine söylemek | İkinci geceyi de değirmende |! künun arasında pek hafif bir|,,. İt. Fakat ben daha cabuk; da randım, Bu kara, sevimsiz ku su yakaladım ve boğdum. Ölü- sünü de güzel kıza göstererek geçirdiğim kazayı anlatmağa hazırlanırken kız bir feryat ko- pardı: adam. Benim kuşumu dün hal, Anasr, babası da son derece müteessirdi. Meğer her kese âşık bir. hayvanmış. Gelir, insanım omuzlarına ko İnar, oyun -yaparmış.. Ben yan- ış anlamışım. Yoksa hayvanca Bız bana hiç bir fenalık etme- yecekmis,. — Ben ne bilirdim?. kız ağlayarak: — Bu adam buradan gitsin Şimdi gitsin, diye bağırıyordu, zaten bana gü Mekleplier müsabakası Amele meb'uslar 99 uncu haftanm dördüncü- Yüğünü Darüşsfaka lisesinden 827 numrolu Asım Bey kazan- mıştır. Yazısı şudur: Bu haftanın en mühim ha- berini meğlise amele meb'us almması karar: teşkil etmekte- dir, Yeni mecliş teşekkül etmek üzeredir, Esasen şimdiy kadar namzetlik için vukubulan mü- racaatlar 1500 ü bulmuştur. Ta bii bunların içinden müktedir labilenler ve bilhassa ziraat ve sanayiin inkişafma hadim olabilecekler tercih olunacak- İ tir. Bundan başka bütün vatan | (daşlarm hukukunu temin için öldür- Fakat İyeni meclise amele meb'us da| alınacaktır. Muhtelif vilâyetler İdeki o ameleden, arkadaşları: mış, iktidar sahibi, okuma vaz- us olarak ayrılacağından, suretle memleket dahilindeki amelemizin her türlü hukuku İtemin ve muhafaza edilecek- tir. Şimdiden anlaşılıyor ki yeni | teşekkül edecek B. M. meclisi | daha ziyade memlekette ziraat ve sanayiin sür'atle terakki ve inkişafı için faaliyette buluna. caktır. Binaenaleyh bu mec se birçok çifçi ve amele meb'us | alınması kararlaşmış ve bu ka- ri olduğu aşikârdır. nba gününden itibaren Kadıköy Süreyya; sihemasında Mavi : Melek Esil Yan igen sesli; sözlü, şar kik ma hücum etti. Gözümü oyacak | ten hususi bir zevk alınmıyor Ah, hâin adam, ah katil) karga fh nin hüsnü teveccühünü kazan- |1 ma bilenlerden birer kişi meb'' bu| rarın haftanın en-mühim hate * Halâ da çikiyor, Ööyle ki muhtelif dil İlerde neşredilen harp eserleri- nin sayısmı tayin etmek imkân sız denebilir, gılan ve şimdiye kadar yöhret kazanan, çok satılan, çok oku- İnan kitapların en mühim kıs- mmı bu yolda yazılan roman- lar teşkil ediyor. Fakat harbi İyakından gören, daha doğru su onu idare etmiş olan mühim jadamların yazdıkları, bıraktık- ları hatırat da az derin bir alâ- ka ile olunmuş değildir lar ciddi malümata, vesika ve rakama istinat eden eserlerdir. | lâzımgeldiği kadar sabır ve s€-| batla okuyamaz. Fakat bünla- rm kiymeti azalmış olur mu? şayani dikkat ve kaydedilmeğe | İdeğer bir nokta da şudur ki har bi tasvir eden bu kalemler esa- sen edip ve muharriri olma- dıkları halde yazdıkları yazı- larda az muvaffak olmuş değil- lerdir. Askerlerin anlatmak is- tedikleri Şeyi ifâde ve tasvir ne kadar iyi muvaffak oldukla- rını bu eserler ispat eder. l Bu bahsi daha Ziyade uzat- mağa mahal yok. Son zaman- | iyat âleminin gene hir ta- ir teşkil edi- İ ci Tarad Frapaıg mühim, kım batik a yor.“ eli biri de Gelibolu İ seferine aittfil! M. Albert tara- fmdan yAğılan bu? eserin adı;| “Nous.progeressons vers Ga- İilipoli,, dir Çanakkale muhare- belerini tasvir eden muharrir İbu harbin. müttefikler için ne js r eziyetli olduğunu anlatı- yor. Siperler içinde geçen gece ik bir sicak, sarılık nek ve. sivrisinek . . İşte ordu müttefiklerin şark ordusunu bekleyen şeyler. .Fa kat dahâsr var top atteşi ve ö- Tüm, Fransız muhatriri bu şark ordusunâ katılarak Geliboluya İ gelmiş eski bir askerdir. Son zamanlarda Fransada harbe da ir neşredilen “bir hayli kitap| vardır... Bünlar ya doğrudan | doğruya hatırat, yahut da için- İde yaşanmış olan harp vekayi- İinin az çok romtan şekline kor- muş olanlarıdır. Bunlârın için- de Fransız münelekitlerince tek dir ile bahşsedilenler de vardır, iu satırlara nihayet verirken İ harpten sonra neşredilen bu sr- İnıf eserler hakkında bir muhar- ririn söylediği mutalaa hatıra İ geliyor. Bu muharrir aşağı yu- karı şöyle'diyordu: Eski. muharebelere dair ül ! ! İ i | İde 5 “ Harp mevzuu üzerinde Ya- İ Belki de her okuyucu bunları! Bittabi hayır. Diğer taraftan |” Mizahı, Edebiyat Sar at 4 GKAYL Fena gözle bakan misafir... Bilmecemiz 24 4$ 67 s9 1011 bümecemizin hatledilmiş gekii (23 4567 89101 Bugüzkimbisscimei Soldan sağa: I — Mermer temizleyen ilâç (©) Farenin arkadaşı (4) 2 İyi (3). Mektup (4). 3 — Kaldırmak (3). Mümtecir (6) damları (5). 5 — Kederler (4). Köpek (2). & — Beddun (5). Etbine diken(5) — Şişe kapağı (9). 8 2 Kiyam donmeş Yağınıru (9). Vagon (5). 9 — İdamet (2). İstikbal (3), Nefi edatı (2). 10 — Çif değil (8), Bir ölçü (5) 14 Merhaba (5). Bir gör. rerigi 6.) Yukardan aşağı: 1 — Zulmet (8). Uzak nidası (2)| — Kalbur (4). 3 — Zerdeye konan şey (6). Dans (4). 4 — İsleyen Şey (4). 5 — Zaman (2). Hamanicı (3). 6 — Temiz (3). İyi (3). 7 — Efendi (3). Vermek (6). 8 — Kız çocuk (6). Ona mahsts (0). 9 —Tok değil (2). lâde (3). No- ta (2). 11 Enin (6) Nota (2). z Dr. Taşçiyan Belsoğukluğa Frengi ve elektrik tedavihanesi, önü Mi e “N aaa aa olan hatırat ile son cihan harbi nin mubtelif safhalarına ait ha- tırat biribirine -hiç benzemez. Eski hatıratı okurken bizden pek uzak bir zamana ait olan bu vekayii uzaktan düşünmüş oluruz. Halbuki 914—18 harbi safhalarını bizzat gördük, yaşa dık. Onun için bu sonuncu eser ler harbin “dehşeti hakkında müstakbel nesillere bir ihtar ve tenbih olacaktır. 4 — Ayni yaşta (5). Hükümet â-) böye! değildir. Bunun muhtelif |(ğ! Hamiş — Bu film, Nisan ay bü onda ikiilak Güzel” musiki ve melodi | şarkılı MERAKLILARI: Ba akşamdan itibar OPERA Sinemasına gidip sevimli HARRY LIEDTKEx en gözel rolü olan AŞK KAPTANI bile i görüp. dinleyiniz. PAUDLER MARİA ve dölin diger mümessilleridir. İlâveten: MEÂHLARIN Başan ARTİSTİK AŞK ve Ş #ilminin Hemişş ARTİSTİK som Jçğ saraikanın EN İYE filmi olduğunu ötmeyi bie vazife sldediyor. EHİR Kale el İ i i CHARLES F stkâranes bir filmde Fransızca sözlü büyük ASRİ Yarın akşam fevlesl REİSİN Yahut (FİR Bütün Istanbul halkım memnun san'atkir JEAN DAX ve sehbar roiletinde yörecek olanla teshir | Galetide Ünyon İn Yaptı Türkiyede bilâ fasıla icra hil yle birdenbire meyd: na çikıverince duvardaki bi yük bir perdenin arkasmda giz Ji bir kapı bulunduğunu İbra- him Bey anlamıştı. Davut Bey kendisini takip etmesini işaret etti. Perdenin arkasındaki açık kapıdan içeri geçtikleri zaman İbrahim Bey kendisini Osman- İr #nparatorluğu © padişahınm karşısında buldu!.. Davut Bey efendisinin yüzü- cesaret etmeksizin yere doğru eğilerek padişahm istiyordu. İbrahim Beye gelince; Padi- şahin huzurunda yere kapanı ken korkusundan (dizlerinin titrediğini hissediyordu. Ortalığı derin bir süküt kap- lamıştı. Bu sükütu padişahın sesi ihlâl etti. İbrahim Beye di yordu ki: — Sizin zeki bir adam oldu- ne vakit tebliğ /disini gözetliyorlardı. eğini bilmiyordu. Vakit İrahim Bey de kendi- İiçeri girdi. İbrahim Beye doğ- Zumuzu söylediler. Bilhassa sü- ye iradesini beklediğini anlatmak | İstiyoruz. — Kulunuz daima sadık ola- cak ve efendimizin uğrunda ha- yatını feda etmeğe bazır bulu- nacaktır. Kâtibinin bu cevabı karşısı- da padişahın ne hissettiğini an | lamak kahil değildi. Çünkü pa- dişah zihninde geçen şeyleri | gizliyebildiği için çehri İhalini bir şey anlaşıalmıyordu. Dedi ki: — Sizi bugün çağırtmamızın | sebebi işte bu meziyetlerinizi isbata başlamanız içindir. Çarşılarda, pazarlarda bir ta “kım fena lâkırdılar döndüğü! 'benim kulağıma kadar geldi. i Bunları duymuıyacak kadar sa- ğir mıydmız?.. Bunları arzetmi! yecek kadar dilsiz miydi İbrahim Bey gayri ihtiyari yerinden sıçrar gibibir hare- . İradan oraya mişti. Orvun için şimdiye kadar görüştüğü adamların ya kendi- sine hiç bir şey söylememeğe karar vermiş oldi , ya hut ta hakikatte hiç bir mediklerine hükmi İbrahim Bey müşkül bir mev İkide kalmıştı. Önüne bakıyor, bir sey söylemiyordu. Onun bu alini gören padişah hiç belli etmeden kâtibini göz ucuile tet | kik ediyor, onun bu perişan ha- Tini zevk duyu- yordu. Padişahm bu eğlencesi | biraz devam etti. Sonra anlat- tı: — Öğrendiğime göre bir ta- km eşhas türlü türlü dilenci fesat ve tertibat çevirmekte, 0-| gitmektedirler. Şimdi size söyliyeceklerimizi dikkatle dinleyiniz. Sür'atle ha kette bulundu. Çünkü padişahın lar dönüyordü. İbrahim Bey reket etmelisiniz. o Ramazan söylediği gibi bir takım şayia- | yaklaştı. Bu ayda kendini bilen | olmak lâzımdır. Bir de Yusuf hiç kimse yola çrkmaz!.. Onun Cok geçmeden Davut Bey | küt etmesini bilen bir adam di- şimdiye kadar bir takım kim-| için oradan oraya gidenler hak| O size lâzem gelen yardımı gös etiler. in için sizin) selerin ğe Mirim ara-| kında uyanık bulunmak lâzım- | eretcekir, 2 takım 1 İ siniz. | kıyafetlerine girerek hir takım | bes haftalık müsaade vardır. Bu müddet zarfmda çalışınız, bayram nihayetinde bizim öğ- renmek istediğimizi arzedecek- — Fenman efendimizindir. tebliğ ettik. Bu irademiz saye- sinde herşeyi yapmağa hak ka- zanmış oluyorsumüz. İstediği- niz yere gidersiniz. İstediğiniz yerde taharriyat e l İ Cemal Paşaya size baml kadar par: dilmiştir, Siz sarlettiğiniz para yı bir “kâğıda yazarsınız. icenei- sine hesap verirsiniz. “Tekrar ediyorum! Uyanık olunuz. Her tarafı, her şeyi dik kırdılar geliyor. Bunlara mâni keyfiyeti söylersiniz. SEDEŞ' 1. MELFK ve ELHAMRA ihe tale HENRY GARAT YL RİSE BLLANCİE MONTEL # ULAN HARVEN # tersinden Al “ ELNARECHER ) ç EH ACMOR Avda c MWE MEŞHUT muazzam operesi takdim ediyorlar, Avrupa münakkitleri bu şabeserin FRZ KAMPRES ba'huş komedi - Vo IZDİVACI - eğlenceli İVAN PETROVITCH şerefine olarak gala müsameresi İİ... Avr 09099 Bu akşam GLORYA'da Sahnede: HUDADAY ŞAKİ Garba git şarkılar taganni edecektir. Perdede: HUDADAT ŞAKIR HANIM MİLLETLER SİNEMADA LOLAR - FEVKALADE MİZAN MUHTEŞEM VARYETE. NUMEROLARI Harik, hayat, kaza ve otomohil sizortalarımız; gi # kâin ÜNVON SİGORTASINA ÜNYON © kumpanyasına bir kere uğramadan siçore yapccmayınız map» 70/0fon: Beyoğlu - ibm hoşuna yök filmler serisinin CENNET YOLU ) ediyorlar, r en Tobis filmi SİNEMASINDA AMPANYA messi ası müdüriyeti işbu film İstanbul halkına harıcetle tavsiye Aİ MURNAU' min: tekemii > dehası MARY “DUNCAN im tekni! vazibesi N ai ELLin “tekmil miehareti sas gg wn her tarafında takdirsedilen * R HANIM sahsen bazı Türk ve ŞARKISI filminde görünecektir iade GALA olarak KARISI ARİLER) edecek cazip bir eserdir. > vildiz VİVİAN GİBSON eceklerdir. MUAZZAM AB. - PERDE ARALARINDA rant, yı muamele etmekte olan 2003 nıkk olmanız iktiza eder, Bum! rn ne yaptıklarını anlamak M- zumdır, Bizim zabitlerden bazı- Tarının böyle bir takım ecnebi- derel dost oldukları söyleniyor. Bunların hepsine dikkat ede- ceksiniz İbrahim Bey aldığı emri ifa önüne eğdi. Hiç bir şey söyle- meğe cesaret edemiyordu. Söy- liyeceği bir söz belki padişa- hoşuna gitmiyebilirdi; Ba- gın önüne eğerek süküt etme- Zi muvafık buldu. Padişah zâhiren sakin görü- nüyordu. Fakat İbrahim Bey çok iyi anlamıştı ki padişahm bu zâhiri sükünetine rağmen kendisi bir takım meçhul ve gizli kuvvetlerle mücadele e- den bir adamın duyduğu korku ve heyecanı besliyordü. Böyle bir adam kendi em- niyeti için hiç kimseyi ve hiç