3 K Kemal şeftir; dikte r ve krizlerde, u bozguna uğ inden bir şef n htiyardırlar. Bir şef, | İemokrasiler için de $ Buhran ve tehlike bön ileri demokrasiler- Tâmentoları, fırkala- mani #e Eri, fikir ve politika e şaşkınlığa uğrata Mer a, “büyük a- inü gelmiştir. Büyük tolkargaşalık sırasında iklından üstün bir a- in enerjisinden üstün teşhis olunur; irgür; şefin başlıca haş- —ilwmaletır. Hatör her zaman uydu- 3ie korkunç tedhiş si $ üstünde bir baş ola. ! fulabilir. Hattâ bu dik. Zâlığa bir müddet nizam Gida verebilir, Fakat hiç Zğcılığı olmadığı için, a karşı boş ve heye- 2iduğu için, altindan si- 94 dağıldığı vakit; bütün si dalgaları içinde bo- er, ie yeni fikir cereyanla- 'Sahatsız olanların para, anun direkleri üstüne bir korkuluktur, Halk en uzaktır; diktatör larını, ayak basar bas r boğazına kadar çe- kara bir bataklık gi- in en büyük korkusu st sevgilerden, serbest dan mahrum kalmak- şef, kuvvet aradığı za- pala çıkar, halka gider, saray ve surlara kapa: Avrupa şef arayan mil doludur. harbi karşı milletlere üyük, her ne ise, ancak zandırdı. Poincâre'nin rında şefsizlik günleri- unu görüyoruz. Rei- » Başvekil ve Başku- toplanmışlar, Ik zaferden harpten ü- i,ne yapacağız? Diye hektedirler, aba arasıra kümandan- seniz, bir arada konuş e halk bunu bilse... metoda ayni düşkünlük iyle bir kaç ay daha geç- izlik siperlere kadar gi- Fransız harbini bir şef ıştır. £, Mustafa Kemalin bin kadar zorluk içinde değil Sakar İnönünlerin- ttâ Sakaryadan sonraki zgununu hatırlamaktan edehhüş eder. nanılmayan şeyi, zaferi ıktan Sonra, şahsi ikti- e açık olmamıştır. Ne bütün millet: “ — Hak- ,, demeğe hazırdı. rdenbire, kendi üstüne lete medeniyetini değiş- vazifesini ve mes'uliyeti Bu yeni işin İzmire gir- bi yakın seneler içinde yaştırıcı bir semere ver- > imkân yoktu. Medeni- gistirmek, kafa değiştir. nir değiştirmek, görüşü uşu değiştirmek, yaşayı. ştirmektir. Bu uzun, çok süren bir rahatsizliktir. İleti böyle bir rahatsızlı. ir müstebit kılıç ve ateş- ut bir şef, şan ve şerefleri “ ve Terakki Fırkasını ek için, o zaman mazırla birinin Avrupadaki şap- Esinini gazeteye koyup Mek kâfi idi, Mustafa Ke Ikâ sapka giydirdiği za- atalarına demirput kakıl Har istırap duyanlar bile, | uzatamadılar. Herkes Alelının yatmadığı işten baskalarmı mes'ul tuttu. CUMARTESİ 5 icci sene, No NUSHASI 5 KURUŞTUR sahne Mustafa Kemale| kadar belki tarihte hiç| dana atarak davet ede-İ NUNUSANİ 1931 1760 )$ef ve diktatör i Türk şefi, birgün meclissiz iSamağı düşünmemiştir; demok- rasi müesseselerini birer birer urmak için çalışmıştır. Bunla- rın hepsi stebit diktatörün korktuğu tehlikelerdir. Fikir ve vicdan İsefin hükümet ve fırkasının İtünde ütrediği #ki esastır. Bir İinlalâp fırkası, bütün şarkta ilk olarak, fikir ve vicdan hürriye- tini kurmaktan daha şerefli ne eser bırakabilir? Bütün şarkta ilk olarak, tehlike karşısında al dığı diktatörlük haklarımı tehli- İke geçer geçmez kendiliğinden getirip meclise teslim eden a- damlar,bu şefin hükümet ve fır İ, kasının adamlarıdır. Bu şefin farkasma ve hüküme tine en ağır istirap veren $€y, fikir ve vicdan hürriyetinin s0 kak politikası için istismar edi- lerek ikide bir memleketin nor- mal manzarasının bozulmasıdır. Şurası anlaşılmak lâzımdır ki, bir medeniyetten başka bir medeniyete geçiş, bir millet i- gin en derin bir buhran safhası dır. Halk ile rehper gençlik ara smda fesat yapmaktan mencdil miş geniş ve nüfuzlu bir zümre, eski medeniyetin menfaat ve fikir zümresi vardır. Bu zümre bir renkte, bir çeşnide, bir düşü- nüşte ve bir duyuştadır. Bu teh- İlikeli birlik, bize, yeni medeni- İyetin bütün adamlarma, bugün- ikü Türkiyeyi yoktan yaratan Ş€ ifin fırkası içinde daha sıkı, da- muza © er. “Şek bütün korkulara karşı şüp he edilmez bir zımân olduğu için, biz dağılmaktan, boğuş- maktan küçük hurslara oyuncak İolmaktan, fantezi içinde yüz- İmekten çekinmeyoruz. Kubilây Jan cümle taşı üstüne konan ka- ifası, Halk Fırkasından bir gen- İcin, yahut muhalif bir gencin, asker veya sivil bir gencin kafa sı mıdır? Hayır, o bütün gençli- ğin kafasıdır. Bu sahne bize, bir liği bozulan gençliğin, bir gün nasıl ikiye bölüneceğini göste- rir. Bizde diktatör yoktur. Bizde Avrupa gazetelerinde okuduğu- muz cinsten bir hükümet ve hü kümetçi yoktur. Bizde herhangi İparlâmentodakilere benzer bir İfirka yoktur. Bir şef ve bir inkı- İlâp hükfimeti ve fırkası vardır. Yeni Türkiyenin tali, bu şe- fin elinden tutmuş olduğu fırka nın içinde bütün garp medeni- İyeti gençlerinin birleşmesinde ve onun bize hediye ettiği şan ve şereften, temiz halk yığınla” rını bir gün evvel in yetiştirmek için istifade etmesindedir. İ Falih RIFKI — e e —— Niğde Meb'usu Ata Bey vefat etti İn ya ANKARA 2 (Telefonla) — Niğde meb'usu Ata Bey dün sıhhat yurdunda zatürrceden vefat etmiştir. Naşı tahnit edi- Wp Niğdeye gönderilecektir. Merhum sabık Dahiliye vekille- rindendir. Kastamonide dokuma tezgâhları ANKARA, 2 — Kastamonu muıntakasında 4 bin kadar pa- muklu mensucat tezgâhı vardır. Kastamonu, Denizli, Merzifon havalisindeki pamuk mensucat tezgâhları arasında mahalli ko- operatifler teşkili kabil olup ol- madığı tetkik edilmektedir. CEZAİRDE BİR FACİA CEZAİRİI(A.A.)—28K. “vvel inhidamı neticesinde 7 ki Ri ve bir kişi yaralanmış- Kubtlây için Ruşen Eşref Cümhuriyet şehidi için yazılan en güzel yazı, İkinci hifemizde okuyunuz. ha sert, daha uyanık bir birlik, İİİ ME şufa znnmi 2» Aıvkaf altı Florinalt ile mavnacı Hasan Anafarta vapurunda Mevkuflar dün kutbül'aktapla beraber İzmire sevkedildiler Mevkuflardan sekizi geceden vapura irk Mürteciler hep sakallıdır. Şeyh Esat ile oğlu âp edilmişlerdi. Yal- nız şeyh Esat sabah otomobille getirilerek vapura bitdirildi Ali hoca mütemadiyen tesbih çekiyorlardı, Kutbül'aktap, muharririmize : “ Ne o'du bilmem, Hayırlısı Allahtandır. ,, demiştir Menemen irtica hadisesi ile i alâkadar oldukları yapılan tah- kikat neticesinde anlaşılarak tev kif edilen 9 kişi dün sabah saat 10 da limanımızdan hareket e- den Anafarta vapuru ile İzmire gönderilmişlerdir .. Mevkuflar İzmirden doğruca Menemene sevkolunarak muhakemeleri baş layacaktır. Şehrimizdeki mevkuflardan Nakşibendi baş.şeyhi Esat Ef. nin oğlu şeyh Ali ve fırmcr Ha- sanla Filorinalı - muhacirlerden Osman çavuş, Ali, Haşim, Ali & koç, Mevlüt, Ahmet daha evvel ki akşam saat 6 da Anafarta va püruna yerleştirilmişlerdir. Kut. bülâktap Esat Ef. de dün-sabah tevkifhaneden otomobille geti- rilerek saat sekizde vapura yer leşmiş bulunuyordu. i KUTBÜLAKTAP VAPURA BİNDİRİLİRKEN Kutbülâktap Esat Ef. otomo bilden inip vapura çıkarken me calsizliğinden bahsediyordu. Fakat seyhe yapılan muaye- nede hiç bir hastalığı olmadığı | tesbit edilmişti. Kutbülâktap, bu sefer de ken disine bir hastalık izafe etmek gibi yalancı yollara düşüyor- du. Ne ise, iki jandarmamız nak TAVRU İşibendi şeyhinin iki koluna gire Esat Ef,, ortada, birinci mev ...... serasasesaaa sarar Binlerce ocaklının kal- bi Kubilây için çarptı Ankara Türk ocağında Kubilây için tertip edilen miting pek heyecanlı oldu! rek vapura çıkardılar. ŞEYH ESADIN HALÜ Esat B. Ankara 2 (A.A.) — Mene-|”*.; aktedilmiştir. Kadın, er- mendeki irtica hâdisesi esnasın | kek, muallim ve zabit ve diger da şehit edilen muallim ve za-| sınıflara mensup binlerce ocak- bit vekili ve ocaklı Kubilâyin)|lı daha erkenden ocağın salon- hâtırasını taziz ve irticar tel'in |larşu doldurmuştu. Saat 14 bu- için bugün saat 14 te Türkocak|sukta Akçora oğlu Yusuf Bey ları merkezinde büyük bir mi- (Devamı $ inci sahifede) Hamdullah Suphi B. . Şeyh Esat Efendi Anaf. tı vapurana İrkâp edilirken İki yemek salonunda bir koltuğa yerleşti. Eşyası getirildi, yanına konuldu. Kutbülâktap ara sıra, (Devamı dördüncü sahifede) aeeaamesem eesaasseraesesasarrsesesee | Dayinler Taksiti tamam mı almışlar? ANKARA 2 (Telefonla) — Buraya gelen malümata nazş- ran hâmiiler meclisine verilen cevabımıza cevap bu hafta son larmda hazırlanmış olacaktır. Hâmillerin verecekleri bu ce vap hakkında yapılan tahmin- ler müsbettir. İtalyan ve Alman hâmilleri- nin noktai nazarları hükümeti- mizin tekliflerine mütemayil İ olduğundan bu seferki cevabın daha ziyade üzerinde anlaşıla- bilecek esasları ihtiva edeceği kuvvetle ümit edilmektedir. çin Osmanlı bankasına borç taksitinin üçte birini yatırmış- tı. Hâmiller son zamanlara ka- dar taksit tamam olmadığı için bu parayı almıyorlardı. Dayin- ler son günlerde Osmanlı ban- kasmdan bu parayı çekmişler- dir. Ancak rivayete göre dâyin- (Devamı 5 inci sahifede) Sütçüler örmiye'i ikiye ayrıldı Hayat pahalılığı azalıyor 2 nci dl Rarlel ve son haberler 3 üncü sahiicde: na AZ 4 üncü sahitede: 1— Şehrin temizliğile kayma- © i Kamlar meşgul olacak 1- Hikâye #-Roman Mevkuflar dün izmire sevkedildi “ Gazi Hız.nin bugün | hareketleri muhtemel Bursada bir gün kaldıktan sonra tekrar İstanbula avdet edecekler in saraydaki dairelerinde meşgul olmuşlar ve krü Kaya Beyden, Menemen hâdisesi tah- ikatma dair, gelen tahkikat “raporlarını tetkik buyurmuş- İl lardır. Dahiliye vekili Şükrü Kaya Bey bu sabah şehrimize gele- cek ve Menemen'deki tetkiklerine mütcallik raporunu Gazi Hz. ne takdim edecektir, Gazi Hz. tetkik seyahatlerinde kendilerine refakat eden zevatla birlikte ağlebi ihtimal bugün öğleden sonra Ege vapu- riyle Mudanya tarikile Bursaya hareket edeceklerdir. Gazi Hz. Bursa ve havalisinde bir gün kalarak tetkikatta bulunduk "an sonra şebrimize dönecekler, burada kısa bir müd- det tevakkuf eyleyecekler ve Ankaraya avdet edeceklerdir. Şükrü Kaya Bey Ş. Kaya B., Fahreddin Pş. bu sabah geliyorlar Dahiliye Vekili, Gazi Hz.ne takdim için mühim bir rapor hazırladı Dün İzmirde yeniden bazı tevkifat yapıldı ve 17 kişi de nezaret altına alındı Fahreddin Paşa İzmir, 2 (Milliyet) — Dahili ye vekili Fahrettin Paşa ile bir likte şimdi Bandırma tereni ile hareket etti. Vali Kâzım, ku- mandan Hüseyin Hüsnü Paşa- lar; belediye reisi, Halk fırkası lerkânı ve burada bulunan meb” uslar tarafmdan teşyi edildiler, Fahrettin paşa ile görüştüm. ÇIKARKEN “İdarei örfiye ilin edilmiştir. Balrkesir, Manisa ve Menemen de her saat ve her dakika idareci örfiye vardır. İstanbuldan talimat verece - İğiz ve saat kaça kadar sokakta bulunabileceğini tayin edece- giz, (Devamı 5 inci sahifede) rIKRA ları görülür. Bu muharrirler; ka Şu Celâl Nuri Bey, bir türlü) yıplık zamanlarında bir çok ye- uslu akıllı, sözü sohbeti yerinde|ni fikir biriktirdiklerini zanne- ortaya çıkmaz Mutlak bir tuhaf|derler ve halkı da kendilerine çıkar. I karşı merakta! Dün gene ün tin çıkageldi,| İnsanlar kumbaraya değil, iş- “Hoş geldiniz!,, diyecektik. Bir'ler makineye benzerler, Muhar- de ne görelim, ilk yazısında şu'rir yazmadıkça kalası içinde fi- satırlar; kirler, nükteler birikmez; kale- — Bugünkü ( gâzetelerimiz'mi pas tutar ve böyle ilk par- Türk milletine lâyık değildir.İmak vuruşta bir derin pot gıcır- Ya bozucu tenkit, ya müdahe-| tısı çıkarır. İne/ — Ah bir yazsam.. Kalem elimizde, cümle ağzı-|' Diye iç çekerek fırsat bekli- mızda kaldı. yenler, eğer böyle bir fırsat o- Muhterem dostumuz Celâl|lursa İsveç fabrikaları kendile- Nuri Beyefendi, eğer muvatık,'rine kâğıt yetiştitemiyecek zan I muhalif gazeteciler arasında bo! nederler, Halbuki bütün o gö- İzucu tenkit yapanlar varsa şüp-' güs dolgunluğu uzunca bir nar- * |hesiz sizin “Edebiyatı umumiye! gile soluğunda boşalır ve iki mecmussı,, nı, müdahene yapan! mektup kâğıdı, tlısım gibi ha- lar varsa gene şüphesiz Sizin! zırlanmış, . sır gibi saklanmış “İleri,, gazetesini çok okumuş olacak! Daha ilk günü bütün meslek arkadaşları ile kendi arasını bo zan Celâl Nuri B, in yapıcı ten- kidine nasıl inanalım?, Boğuşmak için ortaya çıkan boksörler bile ilk görüşte biri- çene, kafa, . göbek ve künde 0- yunlarına başlarlar, Zuhuri kolunda kavukluya mı çıkılıyor, beyefendi. . KUMBARALAR Uzun müddet yazmıyan mu- harrirlerin, ilk çıkan gezeteler- de hep böyle yüksek uçuştuk- cümlelere fazla gelir. | Bir gazete için en iyisi düpe- düz ve güpegündüz çıkmak, bir muharrir için en doğrusu düşün düğü ve olduğu gibi yazmaktır. Hem halka “fevkalâde fikir. lerden usanç geldi. Biraz daha sıkıştırırsak, Ah- ANKARA 2 — Hükümet) birlerinin elini sıkarlar; pehli-'met Mithat Efendiyi diriltip Osmanlı borçlarının tesviyesi i- İvanlar merhabalaşırlar; sonra ondan Hasan Mellâh masalları listiyecekler! N Falih RIFKI gem Galatasaray Ven fayı nasıl yendi Maç talsilân beşinci sahile- mizdedir.