23 Aralık 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- 23 KÂNUNUEVVEL 1930 5 inci sene, No NUSHASI 5 KURUŞTUR SALI 1749 —0aa aa — Büyük Buhran Son zamanlarda dünya mat- buatında, arasıra müstakbel bir harp ihtimalinin mevzuubahs ol duğunu görüyoruz. Milletler 15- tırap içindedirler. Beynelmilel hayatın siyasi şartları fenalaş- mıştır. İktisadi buhran devlet- leri şaşırtmıştır. Her tarafta bir Şikâyet... Her memlekette bir Mmemnuniyetsizlik.. Ve nihayet Mevcut vaziyetin değişmesi hak kında umumi bir arzu.. İyi amma, beynelmilel hayat şartlarının değişmesi mutlaka haı'p olmasına mı bağlıdır? Bil- farz milli hayat sahasındaki her tahavvül daima ihtilâl ile mi o- lur? Zaten bugünkü sıkmtılîı- rın başlıca sebebi harp o.ldugu Malüm iken yeni bir harbin vu- kuunu tasavvur etmek, ve bunu bir salâh çaresi gibi düşünmek Medeniyetin manevi cepheden ne kadar alil ve zayıf olduğunu gösterecek en büyük bir delil teşkil etmez mi? n Hiç şüphesiz bugünkü'ehm Vaziyet cihan harbinin bir ne- ticesidir. Görülüyor ki harp yal Nız top ve tüfekle dört sene de- Vam etmiş değildir. —Dökülen arın, akan göz — yaşlarının kalplerde açtığı yaralar, doğur- duğu kin ve — husumetler harbi başka sahalarda uzatmış bulun- Maktadır. Beynelmilel tesanüt Yerine, beynelmilel rekabet ve husumet kaim olunca — normal hayat şartlarının devamına im- kân kalmaz, ve nihayet beşeri- Yet bugün içinde yaşamakta ol- duğumuz devir gibi büyük bir buhran devrine girer. Harp zamanınm hayat şart- ları hiç şüphesiz başkadır. Harp Milletleri biribirlerile — iktısadi Münasebetlere girişmekten me- neder. Hudutları kapatır, ve her milletin kendi ihtiyaçlarınm kendi memleketinde temin ölun Ması çarelerinin a HEca gaa uu lacerrrrirüz: Süürt Nleobusu NEARIYCU'N N BUĞUN 8— Güzel vitrin müsabakası- nı kim kazandı? 4 üncü sahifede: — Felek, 2 nci sahifede : 1— Tarihi tefrika- Abdülhamlt 2— Harici ve agn haberler Z Di ve imlâ bahisleri, 8- Hikâye 4- Roman 5 nci sahifede -“8par 3 üncü sahifede: I— Poliste yapılan tebeddi- Tâtın esası nedir? 2— Darültünun ften takülte- sinde bir hâdise oldu. havatı scae sereran Maliye Vekili, Abdülha lik YDceaN Laaaaminı — -. a Bey oldu.. Dünkü Heyeti Vekile içtimaında Maliye Vekilinin istifası kabul edildi ANKARA, 22 (Telefon) — Maliye vekili Saracoğlu Şükrü B. in, ahvali sıhhiyesini sebep göstererek, bugün öğleden son- oi Kü Başvelile gn dermiştir. Bugün tahriren vaki olan bu istifa, Şükrü B. in beşinci istifa- terdiğini kendisine bildirmiş bulunmaktadırlar. Şükrü B. de doktorların bu tavsiyesine itti- baen müteaddit defalar — istifa etmiş fakat kabul edilmemiştir. |Bu vaziyet karşısında bir taraf- tan omuzlarında taşıdığı mes'u liyet, diğer taraftan — vekâlete ait bazı işler ve gazetelerde oku- duğu havadisler kendisini daimt düşüncelere sevketmekte ve bu yüzden harareti zaman Zzaman yükselmektedir. Bugün öğleden sonra saat 3 | te fevkalâde bir içtima akteden | hey'eti vekilede Şükrü B. in is- ltîfası üzerine hâsıl olan vaziyet / |etrafında müzakerat cereyan et miş ve milli müdafaa vekili Ab- dülhalik B. in Maliye vekâleti- ne getirilmesi takarrur etmiştir. İçtimada Abdülhalik B. den Ahvali sihhiyesine binaen istifa eden | inhilâl eden milli müdafaa vekâ Maliye vekili- Şükrü Bey |letine kimin tayin edileceği tes- sını teşkil etmektedir. Şimdiye bit edilmemiştir. kadar dört defa istifanamesini| — Maamafili gece geç vakit ba- şifahen bildirdiği halde kabul e- lıı mahafilde Recep B. in vekâ- dilmemiş ve bugün de tahriri o- leti ihtimalinden bahsol $ larak tekrar etmiştir. Şükrü B. ltur. Hey'eti vekile içtimar saat Cümhuriyet bayramından beri 22 ye kadar devam etmiştir. Bu hastadır. Doktorlar, atlattığı eşyedi saatlik içtima etrafında bir hemmiyetli rahatsızlığın “Sep- | aralık elektrikler sönmüş ve bir tisemi” olduğunu ve uzunca bir çeyrek kadar lâmba ile çalışıl- istirahat devresine ihtiyaç gös- |mıştir. Maliye vekâletine Abdülhalik B. in tayin edilmesile inhilâl eden Milli müdafaa vekâletine Recep B. in getirilmesi muhtemeldir Başvekil İsmet Paşa bugün İstanbula hareket edecek Yien Mâaliye vekili Abdülhalik Bey Maliye vekilinin istifası mü- nasebetile düyunu umumiye lisine verilecek bın bu- görikü içtimadil mü DoraRa, hir olunmuş, ve birikmiş işlerin l L Gazi Hz. Reisicümhur Hz. Edir- nede halkla temasları na devam ediyorlar Edirne, 22 (A.A) — Reisi- cümhur Hazretleri bugün sa- at 15 te Cümhuriyet Halk fır- kasını teşrif ederek fırkaazala rı ve mülhakattan gelen kaza ve köy heyetlerile uzun müd det mahalli vaziyet ve ihtiyaç lar hakkında görüşüp .konuş- müşlar, bunu müteakıp fırka " vaziyeti ve nizamnamesi etra fında müdavelei etkârda bu- lunmuşlardır. Gazi Hz. saat 19 buçukta, kapı önünde ken disini bekleyen yüzlerce hal- İçinden çıkılmaz oldu ! Zeynel Besim Beyin siyasi hayattan çekilmesi de hâdisenin kapanmasına kâfi gelmedi.. Vâsıf Bey, Zeynel Besim Beye 3.000 liranın neşriyat için verildiğini söyleyor Vâsıf Beyin ithamları — Zeynel Besim Bey neler söyleyor ? — Hizmet kapandı — Bir makale ile Vâsıf ve Besim B. in ilk mülâkatları ifşa ediliyor.. İzmirde Vâsıf - Zeynel Besim Beyler münakaşası devam edi- yor, Hizmetin tadili neşriyat et mesi ve Zeynel Besim Beyin de siyasi hayattan çekilmesile ne- ticel bu hâdi hakkında kın şiddetli alkışları d fırkadan ayrılarak misafir kal dıkları belediye dairesine av- det buyurmuşlardır, Cevabımız Düyünuumumiye meclisine sene başın da cevap vereceğiz ANKARA, 22 (Telefonla) — İsmet Paşa dün Maliye müste- şarı Ali Rıza Beyi kabul ederek vekâlet işleri hakkında kendi- sinden malümat almıştır. .Düyunu umumiye meclisine verilecek cevabımız heyeti veki Üntkcr İle müğgr ştur, Haber aldığıma göre başve- kil, hey'eti vekile içtimamın u- zuâ sürmesi yüzünden buakşam İstanbula hareket edecekken se- yahati yarma kalmıştır. İsmet Paşa İstanbülça bir iki gün ka- (Dövam İçci sahifede) lenin gelecek içt da müza- kere edilecek ve Zekâi B. vasıta sile düyunu umumiye meclisine bildirilecektir. Araya Noel yor- tuları ve yılbaşı girmesi münase betile geçiken cevabın, yeni se- ne bidayetinde Düyunu umumi sı muhtemeldir. Zaruri kılar. Harp eğer denildi- ği gibi muvakkat ise, ona has | Olan hayat şartlnrının da mu- Vakkat olması icap eder. Harp- ten çıkılınca sulh devresine gir- Mek lâzım geliyorsa beynelmi- lel hayat şartlarıma da sulh za- Manının prensipleri hâkim ol- Malıdır. Olmazsa hayat ve fikir iribirine uymaz. Bu suretle za- hiren sulh içinde yaşanılmakta Olmasına — rağmen hakikatte ı"aı'p devam ediyor sayılır. Sulh Muahedelerinin imzalanmasile harbe nihayet — verildi. Fakat harp zamanının hayat şartları devam ettirildi. Milletler daima Yeni bir harp ihtimalini göz ö- hünde tutarak siyasi ve iktısa- di vaziyetlerini ona göre tensik etmekte biribirlerile müsabaka- Ya giriştiler. Her memleket baş hbaşıma bir iktısadi birlik teşkil €tmek arzusuna kapıldı. Millet- ler arasında alış veriş tabif bir ihtiyaç değil, ihtiyari bir imti- Yaz telâkki edildi. Askeri harp Yerine gümrük harbi baş göster di.. Netice, işte meydanda. Her milleti kasıp kavuran büyük Bunun çaresi?... Çareyi mil- letler biliyor, fakat hiç bir mil- let ilk adımı atmağa cesaret e- temiyor. Sulh devresine has ha- Yat şartlarına avdet hususunda hiçbir devlet önayak olamıyor.. Felâket felâketi doğurur,büyük buhrarı denilen felâket devam €*ttikçe yese düşen beşeriyet tek Tar bir harp ihtimalini hatıra ge tiriyor.. Acaba ihtilâl ve harp, tarihin ebedi — zaruretlerinden Midir? Zeki MES'UT —.. “Yunan âyanı dün iti a . * lâfı tasdik edecekti ATİNA, 22 (Apo) — Yu- fan meclisi meb'usanı bugünkü içtimamda Türk-Yunan itilâfı- Di tasdik edecektir. Bu içtimada Muhtemel tenkitlere 'cevap ver- 'nek için Başvekil M. Venizelos la hazır bulunacaktır. Mahafili Siyasiye itilâfin âyan meclisin- de bilâ itiraz tasdik edileceği kanaatındadır. İğtanbulun iblânı.. İstanbulun imarı için müsabaka açılıyor Belediye bu iş hakkında mimar M. Yansene müracaatta bulunmuştur mak üzere teşkili mukarrer ihti sas komisyonları etrafındaki ha zırlıklar devam etmektedir. Yal nız belediye İstanbulun imar projesinden evvel şehrin bir müstakbel plânının tanzimine ve bunun için de büyük bir mü- sabaka açmağa karar - vermiş- tir. Belediye reisi Muhiddin B. Ankara şehri plânını tanzim e- den profesör M. Yansene bir fikrini bildirmiştir. M. Yansen son zamanlarda Madrit şehri plânında da birinciliği kazandı ğı için İstanbul plânını da mu- maileyhin tanzim etmesi muhte meldir. Maamafih yapılacak di ğer müracaatlarda kabul edile- cektir. Müstakbel plân tanzim edildikten sonra imar projesi de tanzim olunacaktır. Ankaranın plânını yapan M. Yansen Şehrin imarı, su ihtiyacı ve saire gibi hususat ile meşgul ol- mektupla müracaat ederek bu|€ M. Nadolni Dün Berlinden ; avdet etti Sefir Cenapları Türkiye- ye derin muhabbetinden bahsetti.. firi Her Nadolni Almanyadan şehrimize gelmiştir. Her Nadol fal şerefine dün akşam Maksimde verilen çayda.. (Yazısı iç sahifelerimizde) ni'nin r inde zevcesi var- dır. Kendisini garda gören bir muharririmize Alman sefiri şun ları söylemiştir: — Bilhassa avdet ettiğimden çok memnunum. Seyahatim iyi geçti. Almanyada memleketiniz de edindiğim intıbaları konfe- ranslar vererek efkârı umumiye mize bildirdim. Bu konferans- lar radioda oldu. Altı senedir bulunduğum memleketinize çok iyi hislerim vardır.” Filhakika Her Nadolni bu konferanslarda çok sitayişkâr bir lisanla bizden bahsetmiştir. Muharririmize radioda verdiği konferans'ın matbuatımızda in- tişar edip etmediğini sormuş, ve müsbet cevabı üzerine: —“Emin olunuz, bu Yeni Türkiye beslediğim çok samimi hislerin ancak taslâk halinde bir ifadesidir.” Demiştir. Her Nadolni yakında Anka- İJraya hareket edecektir. Tevfik Hadi Bey Ankarada ANKARA, 22 (Telefonla) — ü ye meclisine verilmiş bulunma-| * BŞ muhtelif membadan gelen ma- lâmatı zirde hülâsa ediyoruz: İzmir, 22 — Hizmet gazetesi- nin Vâsıf Bey hakkındaki neşri yati üzerine dün Denizli havali- si Halk fırkası teşkilâtından av- det eden Vâsıf Bey dedi ki: “— Zeynel Besim B.,, intihap ta fırka aleyhinde neşriyattan vaz geçerse satışı düşeceğinden bahsetti. Bunun üzerine kendi- sine üç bin lira vermek muvafık görülmüştü. Bu paranın Zeynel Besim Beye verilmesi geçikince dir ki, evvelki neşriyata başla- mıştı. Para gelince hazırladığı yazıları toplattı. Lâkin sorra dan daha altı bin lira istedi. Bu para verilmediği için bugün da Hayatı siyasiyeden çekilen ve gaze- Ermmniyet işleri üd Tevfik Hadi B. Ankaraya geldi. Rusyada tebeddül M. Rikof'un yerine M. Molotof geçti Sovyet Rusya komiserler he y'eti reisi M. Rikofun bu vazife den çekildiği Moskova'dan ge- len telgraf haherlerinde bildiri- liyordu. M. Rikof'un yerine M. Molo- tof komiserler hey'eti riyaseti- ne geçmiştir, M. Molotof 1890 tarihinde doğmuştur. Kendisi bir tacirin oğludur. 1905 senesinde komü- nist fırkasına dahil olmuş çar- hk idaresi zamanında beş kere hapsedilmiş, iki defa - sürgüne gitmiştir. M. Molotof 1922 se- nesindenberi merkezi fırkanın K M. Mototof kâtipliğini ifa etmekteydi, Ken di şimdi komünist merkez fır- kası siyasi bürosu azasındandır. tesini kapatan Zeynel Besim Bey — mek istemiş, fakat Şedit ithamlarda bulunan ve hakkın« daki neşriyata cevap veren Vâsıf Bey madı vasıtasile bu neşriyata gi- | rişti. Belki hatırlarsınız, takriben bir ay evel ayni manasız isnatla rı muhtevi bir ilâveyi neşret- sonra vaz geçmişti. Nitekim o zaman İs- tanbul gazetlerinde sureti neşre dilen bir telgrafta Zeynel Bey bunları inkâr etmişti. Bugün talep edilen ikinci pa ranın verilmemesi dolayisile ay Devamı altıncı sahifede KAMA — KALEM. Çocuktum; Hamidin son gün- leri idi. Beyazıtta bir adamı ka ma ile vuran bir habeş gördüm; öteki elinde, kimse yanına soku lup kurbanını kurtarmasın, diye bir tabanca vardı. rinin alikıran başkeseni imiş. İstanbulun her semti böyle bir kamalının hükmü altında idi. İstanbul muhafızı Cemal Bey Mahmut Şevket Paşa katlinden sonra, bütün bu çete başılarını inlerinden çıkardı, sürü sepet sürdü, şehir de şerlerinden kur- tuldu. Meşrutiyetin İlk anarşi sene si Şehzadebaşında tiyatrodan çıktım; bir dükkânda çay içiyor dum, Bir masa başına sekiz on kişi toplanmışlar; | İstıdrat - Hepsi yakalıksız kıravatsız di- yeceğim, fakat Fethi Beyin ya- hnayak hücumuna uğramak- tan korkuyorum.| Her neyse, içlerinden biri timsahlı kurşun kalemini bir sopa gibi kavramış, masanın mermeri üzerine çarpı- or: — Allah bana bu kalemi ne diye vermiş? Alimallah insanın silsilesinden girer, burnundan çıkarım, Karşıma çıkanın gözü- nü oyarım, Kurşun kalemi bana timsahın kendisi gibi göründü. Habeşin kaması hiç olmazsa insanın ka- sığından girip böğründen çıkar, bu korkunç silâhın mezardaki iskeletlere kadart yolu vardı. Masanın mermerine vuran bu karila - kalem şimdiye kadar devlet polisinin her gevşeyişin- de haysiyet ve şeret kanı döküp durmaktadır. Öteki ellerinde kimse yan- larına yanaşmasın .diye, tut- Bu habeş İstanbulun o tepele| FIKRA Falih RIFKI. tukları altıpatların her kurşun deliğinde ise demokrasi, hürri- yet, halk, vatan, faziylet, ıztırap gibi dumdumlar barıt üstü dur- maktadır. Bakalım bu habeşliğin hük- mü ne kadar sürecek?, HAPİS Bir gün* Ankara adliyesinin koridorları köylü ve kasabalı, kadın erkek, bir yığın halk ile * dolu idi. Niçin toplandıklarını sordum: — Hapis olacaklar, cevâbıni aldım. Ağalar yüzde iki yüz, yüzde iki bin, bu kimsesizleri borca boğmuşlar, şüphesiz sermayele rini ve üstünü almışlar, ihtikâr payının bir kısmını da kopar mak için hapse yollamışlar. Bir iki asır evvel olsaydı ker: di samanlıklarına kapayacaklar dı. Şimdi o zahmetleri de yok- tu. Bu Türk kanunlarındaki bar- bar hükümlerin sonuncuların- dan biri idi. F, Bir adam niçin ödemez? Ya- parasız olduğu için, ya parası olupta batakçı olduğu için.. Bu- gün üstünde çalışılacak iş, an- cak kanunun bu ikinci sınıfı ce- zalandırıp cezalandırmadığını, bu çeşit adamları nasıl takip . ettiğini gösterir: maddelerdir. Bir gün “Medeni olduğumuz için, vaz geçeceğimiz bir .mad- deyi, bugün kanuna koymak için bulacağımız mazeret ne ola bilir? Medeni olmadığımız mı? BAYKUŞ. Başvekilin nutkundan sonra: “Fethi Bey — Başvekilin be- Devamı altıncı sahifede

Bu sayıdan diğer sayfalar: