Millet Fakir talebe “000 kadar olduğu tesbit edildi Mlliahmer ancak yarı- Sina yardım edecek if müdürlüğü bir müd- - şinberi Hilâliahmerin mi Mti üzerine ilk mektepler- © yardıma muhtaç talebeyi “te çalışmakta idi. apılan tetkikat neticesinde «lm edilecek talebe miktarı- 4000 olduğu anlaşılmıştır. | Maarif müdürlüğü listeyi bir “güne kadar (o Hilâliahmere Verecektir. ilâllahmer merkezi umumi a İstanbul merkezine bu İş hi Verdiği tahsisat ile ancak çocuğa yardım edebilecek: akara at koşuları uda iki binici arasın- da bir hâdise oldu ANKARA, 31 (Telefonla) - Bugünkü at koşularında bir “e oldu: Birinci koşuya iş- €den Sarıkız Ceylin İNü kesince Ceylânın binicisi #nle Sarıkızın binicisi Ali- - a kamçıladı. İh ler ilki jokey, son yarışlara etmemek üzere diskalif- #dildiler, Bu koşuda Gazal l m Yavuz ikinci geldi. İ- İn Sülün birinci, Geyik dördüncü koşuda Tolfo İlarla beraber avdet etmiyecek, > Mübadele Bugün fevkalâde | içtima yapacak Bitaraflar kiralara dair kararlarını bildirecekler Muhtelit mübadele komisyo- nu bugün fevkalâde bir içtima yapacaktır. Bu içtimada iade edilen Yunan emlâkinin bedelâ- tı icaresinin kime ait olduğuna dair hakem kararı tethim edi- lecektir. Hakem kararının €s- babı mucibesi de tesbit edilmiş tir. Bugünkü içtimada tazminat talepnamelerinin kabulü için ta yin edilmiş olan 2 aylık müddet te temdit edilecektir. Türk heyeti murahhasası re isi Tevfik Kâmil Bey murahhas Ankarada kalacak ve yarın açı- lacak B. M. Meclisinin ilk cel- sesinde bulunacaktır. Marsilya seferleri Seyrisefain idaresinin Marsil ya seferleri etrafındaki tetki- kati henüz bitmemiştir. Marsil va ticaret mümessilimiz Şerif yden bir rapor beklenmekte- dir. İdarenin işletme müdürü Bur hanettin B, İskenderiyeden gel dikten sora Marsilyaya kadar bir seyahat yapacaktır. Gümrük kimyaneleri Gümrük kimyagerleri için ye İ, Antraniküin ikinci, 5 in-| Koşuda Leylâ birinci, Gözü! İkinci geldi. Tolfo bir he— tarafmdan damızlığa alın- -| İ Süvari zabitlerimiz | ANKARA, 21 (Telefonla) - tan hlemet atı müsabaka- - Birmek üzere buraya gelen mektebi müdürü kayma | Çevdet Beyin kumandası; “da bugün karadan İstanb- | ti ettiler. Günde 120 | ş*tre yaparak beş — günde) bula gideceklerdir. ön Veliahti Ankaraya gelecek (İNKARA, 31 (Telefonla) -| veliahti « Kânunusanide | arayı ziyaret edecektir. | —ere — ;nelmilel kimya ofisi İtiste tesis 'edilmiş bulu- ynelmilel kimya ofisine isimiz için hükümet mec İk *lâyiha vermiştir. Bu /: A göre bu iştirakten hükü- a hissesine isabet £ edecek £ Maarif, İktrsat, Sıhhat itleri bütçelerinden temin aktır, Manifaturacılar müstahdemini | tepleri Vali Beyin ziyaret etme temiyeti intihabı dün yapıldı | ; 2 İfaturacıiar mü.tahdemini heyi faturacılar cemiyeti dün unda C. H. F. binası sa ikinci içtimamı yapmış n hafta yazdığımız nam İkitesi mucibince yeni idare intihap etmiştir. iş * heyeti intihabatmı mü- i nizamname müzake Mihiş ve bazı tadilâtla ka- muştur . Yeni nizamna!kere edilmesi de muhtemeldir. | vemmen kılsm. al bir talimatname yapıldığı ma lâmdur, Bu talimatname muci bince diğer vilâyetlerde bulu- nan kimyagerler buradaki baş kimyagerliğe merbut olacaktır. Bundan maksat gümrük kimya gerleri arasında bir vahdet te-| min etmektir, Bunun için şehri mizde bulunan gümrük kirya- gerleri meclisi içtima (ederek tahliller için bir usul takip edil / mesini temin edeceklerdir. Bu suretle tahlil işlerindeki « şik$-! yetlerin önü alınacaktır. Sokaklar nasıl temiz- lenecek? Mektep telebesile devlet me- murlarmın sabahları o işlerinin başma gidecekleri zaman sokak larm nezafet amelesi tarafından süpürülerek toz kaldırıldığı gö- rülmektedir. Umumi O sibati müteessir eden buhal üzerine bir çok şikâyetler olmuştur. Be lediye riyaseti şehrin temizliği için esaslı bir program hazırla- mağa başlamıştır. Bu kararın tatbikine kadar ye ni programla temizlik işleri baş! tan başa değiştirilecektir. Sokaklar, pek erken temizle- necektir. € eti idarelerin intihap ederlerken mede müsademinin patron ta- fından istenildiği zaman çıkarı- lamaması, hizmete yeni alına- cak müstahdeminin cemiyete kaydettirmeden ve tezkiye O- lunmadan alınmaması, saatı me sainin tahdit edilmesi gibi mad deler vardır. İz: mektepler ufak müsamereler tertip etmişler ve halkı davet et İ mişlerdir. MILAYET UUMARTEMİ ektepleri bu aks Çok musip Fırınların derecei harareti tesbit edilecek Fırıncıların yaptıkları Kek Sille da Tedrisat iptidaiye vergisini yn bir hile tahsil etme için Maliye memur , Şehrimizde bazı fırınlarda-İlarına yüzde bir ikramiye verili ki ekmeklerin kabukları pişkin| yordu. Barem kanununun * tat- İlk tahsil Vergi ikramiyesi olan 25 bin lira Maliye vekâleti tarafından gönderildi ur, miyenin verilip verilmiyeceği Bu ekmeklerden çoğu hileli-| Maliye vekâletince tetkik edil- dir. Çünkü fırmcılardan bir kıs-| miş, neticede verilmesi tekarrür mrekmeğin vezninden kazan-|etmiştir. Maliye vekâletinden mak için hamuru gayet kızgın! İstanbul defterdatlığına 25 bin fırına koyulurlar, bu suretle ha- lira gönderilmiştir. Bu paradan raretin şiddetile ekmeğin kabu- bin lirasını defterdar Şefik, ğu kızıyor ve içindeki rutubet 2 bin lirasinr ikinci şube müdürü tebahhur etmediği için oha- Hilmi, 1400 lirasmı birinci şu- mur halinde kalarak kilodan ka be müdürü Ahmet Beyler al zanıyor, mış; kalan kısım Maliye şubele Bu hilelerin önüne geçrnek vel rine tevzi edilmiştir, E .» ekmeklerin ayni pişkinlikte çı- —ee Adanada Serbesçi- karılması için belediye bazı ted- birler düşünmektedir. Bu cümle I : " Gi . erin nümayişleri ADANA, 30 — Adanada den olark fırınların hararet dere cesi tayin edilecektir. Fırmlarmı tayin edilen hara- Cümhuriyet (o bayramı gece ret miktarındn fazla ısıtanlar-| Serbesçiler tarafından nümeyiş dan ceza almacaktır. Diğer ta 'ler yapılmıştır. Bu nümayişler raftan ekmekler çok piskin vetesnasmda zabıta memurlarma lezzetli imali halinde francala| taarruz edilmiş, iki polis yara- imali aleyhinde bulunanlar var-| lanmıştrı. dır.Gerçi o fırıncalalar, ekstra) O Gece Serbesçiler fener alay- unundan imal edilmekte ise de|ları yapmışlar ve “kahrolsun F. ekmekler kadar nefis olmuyor, | Fırkası, diye o bağırmışlardır. Francala sarfiyatı ekmeğe naza | Nümayişçiler zabıta tarafından ran yüzde beş nisbetindedir , | dağıtılmıştır. Francalayı kaldırmak bir tasav |'T';* GARDEN vur halinde olmakla beraber w/ Türk-Japon ğ eti hususta tetkikat yapılıyor. reisi ne diyor? Türk - Japon ticaret cemi- yeti reisi M. Torojiro Yamada İdün M. Mektepleri (se mii Terre Yanda B k s I miştir, u akşam merasim e M. Yamada bir muharririrni > ze demiştir ki: açılacak | — Bizim maksadırtız yalnıs Açılacak mlekkbe, ple li kan emtiası getir- 500 tanedir İ Ayni zamanda “Jâpohyanın Bu sene İstanbulda açılacak | 90iY201 olan Türk eşyasının da 500 millet mektebi bu O akşam onyaya sevkedilmâkini te- merasimle küşat edilecektir. Ba | "in <tmek Ankarada daimi | bir Japon sergisi açmak üzere tetkikatta bulunduk ve bir yer intihap et- tik. Japonyada da Türkiye em tiasmı tanı*mak ve rağbet bul- Jmmasını temin etmek için hükü metin himayesile bir sergi açı- İlacaktır. Japon hükümeti b şe meccanen yer tahsis etmiştir Bununla meşgul olmak üzere yakında o Japonyaya gidece- im. , | Yavuz zırhlısı dün İzmite döndü Bir kaç gündenberi limanı mızda bulunan Yavuz kruvazö- Mekteplerin bütün muallim- leri tayin edilmiştir. Millet ders hanelerinde 500 ilk mektep ho cası ders verecektir. Bu mual- limlere 50 Jira ücreti maktu ve rileceketir. Tedrisat iki smıf üzerinden yapılacak ve ikinci sınıfa geçen sene milletmekteplerinden şeha detname alanlar girebilecekler- dir, Bu sene her dersanede 50 ta- Içbe okuyacaktır. Millet mek- teplerine devam eden talebenin | mızda bul miktarı 25000 olacaktır. Mek.|Tümüz dün sabah saat 10'da İz- teplere en çok hanımlar yazıl. | mite gitmiştir. maktadır. ! Bu akşam açılacak olan mek si muhtemeldir. —e mese Pamuk ihracatımız çok fazla Pamuk ihacatimiz geçen sene an fazladır. Yapılan is tatistillere göre geçen sene ey- lâl ayında Mersin limanından I mütvon 240 bin 332 kilo pa- muk ihraç edilmistir, Bu sene ihracat tarı 2 milyon 2190 bin 832 kiloya "aliğ olmuştur. Vakıâ mıktar itibarile gecen “ İsenieye nazaran fazle pamuk ca tılmıştır. ! Fakat memlekete aşagı yuka | Ir ayni nisbette para girmiştir. Bunun sebebi evvelce de yazdı ğımız gibi dünya pamuk fiatleri | nin düşmesidir. Adana pamuk fiatları geçense seneye nazaran yüzde 3 nisbe- tinde düşkün satılıyor. Nişan merasimi dan mütekait Memduh duh Beyle müteksit ümerayi| lunmuşlardır. Tevfik Salim bahriyeden Rasih Beyin ( keri-|etibba odaları teşkilâtından mesi Fahire Hanım ( nişanlan-| setmiş, Almanyada ve Fransa- mışlardır. Cenabi Hak tarafey-| da bu odaların nasıl bir ihtiyaca Nizamamenin tekrar müza- in hakkında hayırlı o ve müte-| tekabül ettiğini ve bunlarm te- kâmül safahatını anlatmıştır. ve kalın olduğu halde içi hamur|bikinden sonra bu yüzde bir ik? SANI” 1930” — Mübarek, kaç gündür göz açtırmadı be! — Sanki göklerin kubbesi de lindi... — Şarıl şarıl her taraf akr- yor.. | — Bu sabah lâstikleri giyme den çıkmışım. Çoraplardan he- yır kalmadı. — İki gündenberi evde şem- şiye ile oturuyoruz. | — Tarih tekerrürden ibaret.. İkinci tufanı Nuh. Bizim büyük peder anlatı yer: Bundan altmış sene evvel çocukluğunda bir kere daha böyle yağmurlar yağmış. Aksa İray meydanında kayık yüzdür- müşler .. — Yahu, bizim bildiğimiz bu aylarda gök gürlemezdi. — Bari, oldu olacak, dü İya ördek gelmeli imişiz... Bir kaç gün var ki, ağızlarda hep bu terane . , İki kişi bir ara ya gelse, hemen yağmurun bah si açılıyor; — Terkos kumpanyaşı etti- İğile kalsm.. Bir senelik suyu sarnıca attık .. — Bize yeniden masraf kapı Iları açıldı: Dün küçüklerin aya- ğma birer potin, birer lâstik, sırtlarına birer palto alalım der İken ne balsayım, tüy gibi hafif- lemişiz * — Ben de öyle!. Fakat lâs- tiklerde birdenbire amma paha ya çıkmış ha.. | — Nasrl, bari odunu atabil- din mi? İ — Nerede, biraderi. Her gün önünden geçer, pazarlığını yaparım, Herif, “İcaç çeki gön- derelim?,, diye sorar. Başımı sallayıp geçerim. — Taksitle ödersin canım.. — Doğru amma, taksitle öde mediğim Allaha bir can borcu kaldı.. Tevfik Salim Paşa dün Türk ocağında bir konferans verdi Türk ocağında verilen konferansta hazır bulunan zevat Etibba RvucavSS5)) r0 eta'Müteakıben bizim odalara nak-| Diyip to, sinemada program fik Salim Paşa dün akşam Türk |li kelâm ederek bu hususta çı-| dağıtan Matmazellere iltifat Mahkemei Temyiz azalığın-| ocağında bir oknferans vermiş |kan 1928 deki kanundan bahset |etmekte ihtiyatir davranın... Beyin | konferansta bir çok maruf dok- | miştir. Memleketimizdeki teba- İs Hami oturup yerleş mahtumu tüccardan Bilâl Mem| torlarımızla bazı zevat hazır bu bet vaziyetini izah ettikten son |miştim: 'ra sözüne nihayet vermiş ve al-|nadı kışlanmıştır. Tevfik Salim Paşa bugün Av rupa; çük av sonra svdet edecektir. Manzaraya tahammül edememiş — Merak etme, ben onu da taksite bağladım... | en | Şu İstanbulluları, yakından tanımıyanlar, pek keyif ehli a- damlar olduğuna hükmeder. İCuma günleri, şöyle Beyoğlu- na doğru bir uzanın: Kıratane- lerde oturacak yer ulamazsınız. birahaneler, tıklım tıklım dolu- dur, Sinemaya girecek olsanız layakta seyretmeğe mecbur olur sunuz. İ Caddede dolaşayım deseniz, | bir kaç kişiden dirsek yemeden | kırk elli kişi ile göğüs göğüse gelmeden adım atamazsmız. | Gece bir bara çıksanız ve mese| Mâ serde delikanlılık olsa da| kızlardan birini oyuna kaldır İmak isteseniz, sizden evvel gaje olanlarm sıraları sav İsinr bekleyinciye kadar uyku- nuz gelir. Daha kuytu bir yer) intihap ederek bir iki. kadeh! çekiştirmek İstes zin masanıza yi i dar sabah olur. l Tenha bir yer isterseniz, ba- na kalsa, Darülmedayie gidin: Başınızı ancak orada dinliyebi- lirsiniz. Kırmızı koltuklar üs tünde, tatlı tarafından mükem. mel bir uyku... İşte Darülbe dayi gecesinin bütün kazancı! Yainız dikkat edin ki, “Deli,, pi| yesinde olduğu gibi aktörler si lâh çekmesinler. afyonunuz ba şinıza sıçrayıp keyfinizin kaç ması ihtimali vardır Ne ise, biz Darülbedayi bir kenara birakalım: Gayri badii şeyler olsa da, şuradaki sinema nın varyete numaralarını sey-| İretmek daha iyi... Salon, hm-| ca hinç dolu idi. Kapıdan içeri | girince yarı karanlıkta el yor. damile yürümeğe çalıştım. Pro jöktörlü Matmazel, meydanda yoktu. Meğer, seyircilerden bi rine rogramı verirken hafif bir| sarkıntılığa maruz kalmış: — O ki yapıyorsunuz değildir? Kaba bir erkek sesi: — Karanlıkta ben ne bilem, elime yimşacıh bi şey dohundu.. — Sen utanmiyorsun? — Utanacak nittim ki, uta- nam .. İ Maamafi, Matmazelin eline| bir yirmi beşlik çıkarıp toka e- | dince ihtilâf halledildi. Ayni Matmazel, biraz sonra, İbenim de yanıma yaklaştı. Ağ zımın içine girecek gibi soku. lunca tehlikeyi anladım: On kuruşu verip uzattığı kâğıdı, bir tarafına dokunmamağa iti- na ederek aldım. ge Sizin de kulağınızda küpe olsun: Her kadınm adı bir, Karanlıkta tadı bir.. ayıp açıldı. ve İki ka arasından göbeğine kadar 'küsat edilecek Mübarek kaç gündür göz açtırmadı Gürültüsüz, tenha bir yer arıyanlar nereye gitmeli? Göklerin kubbesi delindi ! — Her kadının adı bir, karanlıkta tadı bir... — Ağzile kuş tutsa nafile. — Fiuuuu, fiuuuu.... Ön ve arka sıralarda, ıslık çal muyanlar da aleni takdirlerini, yerlerinde mânalı kıpırdanma” larla izhar ediyorlardı: . — Kalçalara diyecek yok «.. Ha... Ne dersin? — Dizinin üstündeki siyah “ben,,i gördün mü? Nah.. İşte gösünde de bir tane var, Rivayete göre bu İspan yol dansı imiş. Eğer bütün İs- panyada danslar böyle yapılı- yorsa, orada hiç bir kadm, ko- Casını zaptedemez. Şehvi bir kadının kıvranma ve kıvrandırma, san'ati nâmi- na neler yaratabileceğine bu danstan daha iyi bir misal ola- maz. Alkışlardan koca salon inim inim inliyor. Kadın, bir daha sahnede göründü. Yüzü koyun boylu boyuna uzanıyor, teka- yağı üstünde seri hareketler ya parken memelerini zar gibi ör- - İten (Sütiyen)i öyle bir çözüşü kuvvetli kalçalarının öyle bir titreyişi var ki, bir çok seyirci- ler yerlerini değiştirerek daha iyi görmek için ön sıralara geç tiler. Arkamda i işi konuşu- yorlar, Birisi sordu: — Yahu, sen gözlerini ka- pıyorsun, niçin? Öteki gülerek: — Ne yapayım, diyor, man- zaraya tahammül edemedim. . Bilmiyorlar ki, şu sinirlere bin bir şehvet kasırgası kopa- ran kadın, sahneden çekilince bütün tesirini kaybeden kırklık bir mekkâreden başka bir şey değildir. Onu, bu kadar cazip değildir. Onu, bu kadar cazip gösteren, hattâ, sadece yarı çıp İlaklığıdır.Büsbütün soyulsaken disile meşgul bile lar.. olmiyacak- Ne ise, perde kapandı. Dans İspanyol kahramanı, sahneden çekildi. Fakat alkışların gürül- tülü sağnağı hâlâ devam edi- yor. Bundan sonra sahneye bir hokkabaz çıktı. Kakat, halk, İs panyol dansına daha doyama- mış olmalı idi. Zavallı adamca kan ter içinde, ne Okadar hüneri varsa ortaya döküyordu. Şapkasından, canlı kuşlar mt çıkarmadı, ateşsiz yumurta mr pişirmedi. Saati havanda ezip sonra vine sap sağlam bir hale; getirdikten sonra hazıruna mr göstermedi, daha neler neler yapmadı. Fakat bütün bu hü- nerleri boşa gitti, Yanımda birisi gülüyor: — Herif, ağzile kuş tutsa na file!... Evet, sahi de öyle. . ağzı ile kuş tutsa faydası yok... Perde kapandı. Beyaz perde gerildi, sinema başladı. Sinema ile beraber, ayak ve el peşrevle ri de başlamıştı karanlıkta de- vam eden bu panım için panka oyunu, belli ki perdede ki oyun dan daha tatlı idi. Bereket ver sin sahnenin altındaki mavi lâmbaya!, Eğer bu lâmba se- anslarm biteceğini haber verme se sanırım ki pek çok kişiler clirmüi meşhut halinde yakala- nağaktı M. 8...