21 Ekim 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

21 Ekim 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asrın umdesi “Müliyet” tir. 21 TEŞRİNİEVEL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, 1s- tanbul. Telefon numaraları: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için 3 aylığı © 400 kuruş 800 kuruş N 750 , 1400, a, 1400 O, 2700, Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş! tur. Gazete ve matbaaya ait işler © için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez. Bugünkü hava Dün en çok hararet 21 enaz 13 derece idi Bugün rüzgâr poyraz esecek bava buludu olacaktır. Tarihe karıştı Allah cümleyi geçinden ver sin!, Cemiyeti belediyede artık tekmili enfas ederek ahrete göç tü, Bizare zarasız ve sessizdi. Ağzma vurup lokması alınabilir adamlar kadar sessizdi. Etliye sütlüye karışmadı ve karışmaz dı, Ve karışmak niyetinde de değildi.. Fakat ne çare ki, vu- kuat onu nihayet tarihe karış- mağa icbar etti. Ve o da karış! ta, amıma inanın, bunu istemiye istemiye yaptı, İsterseniz kendi sine sorunuz!,. Şoförler, taksiler Bir maceradır ki, sürüp | gi- der... Taksiler ve şoförler. Sık Sık taksiye Obinmediğim için pek şoförlerle omünasebetim yoktur amma oldukça çetin şey ler olduğunu anlıyorum.. İstanbulda taksi meselesi €- ger hâlâ halledilmedise bunu © serapa belediyeye & atfetmek doğru mu ya?.. Senelerdir bir türlü içinden çıkılmıyan .. Dikiz aynası, taksi © Saatleri, tek taksi tipi, şoförle- İÇ rin muayenesi, daha bilmem © ne. Allah bilir o kadar uzadr ki, insanın otomobile düşman ola- cağı geliyor.. Spor nükteleri Arasıra tuhaflık buhranı geçi ven bazı adamlar vardır, Bun- lardan birisi cuma günü topla- nıp hararetli müzakereler ya- pan İstanbul mıntaka kongre- sinde söylenen sözlerden nükte toplamış ve “Cümhuriyet,, ga- — zetesine bunları yazmış. Yal nız bu işlerde acemi olmalı ki, bir false yaprak ince yazile sü- tünlar doldurmuş.. Her halde nükte denilen şey o kadar bol değildir. k Buna rağmen bazı nükteleri © de unutmuş.. Hatırlatmak iste- © rim, LA iç BELİME zi ör ELMA çar MESİ e —B.. Bey— 17 kişinin el kal dırmasile intihap edilmiş olan mıntakanın vaziyeti nizamsız- dır. — B.. Bey-— Galatasaraylı at letlefin Atinaya gitmelerine müsaade İçin benim bütün spor © teşkilâtından istifamı teklif et- tiniz, ben bu fidyei necatı ver- medim. — M.. Bey— Bütün bu gürül tüler, bu şamatalar hep Galata- > saray klübünün idaresi başma, — ngkteplerin klüpleric alâkası kesildikten sonra geçen bir kaç kişinin eseridir... (Bazı isimler) Daha var.. M. Einstein Mubavere umumi mevzular üzerin| de cereyan ederken aile meselesine! de temas edildi. Beşeriyete hizmetin en mühimlerinden birinin çocuk ye- tiştirmek olduğunu, çocuk yetişme- diği takdirde beşeriyetin ortada bile kalmıyacağını zikretti. Bundan son- ra daha hususi mevzular üzerinde) konuşulurken ben tekrar muhavere- nin ilmi mevzun avdet etmesini temi Kendisinin şimdi ne ile meşgul ol- duğunu sordum. Ve Kemberiç darül fünununun kendisine fahri doktor, unvanı vermesi münascbetile irat et- tiği nutukta yeni bir mazariye va- söyledi. Ve filhakika burada mesel bir gün, bir çek netayice varır gibi olduğunu gördüğünü fakat ertesi sa- | bah muadelei tefaduliyelerin halleri- nin matlâba kifayet etmediğini söy- ledi. Aynştayn Weyi — Eddington nazariyesine kani değildir. Böyle bir vahdeti temin için mütemadiyen tas harriyat ile meşguldür ki bu vadide sık, sık neşriyatma tesadüf edilir. Bir kere Eddington'un Weyl na- zariyesine ait ilâvesini nazariyenin bir tekâmülü değil, fakirleşmesi şek- linde telâkki ediyor. Weyl — Edding ton usulü İle tabiatteki kanunların mahiyetlerinin tamamile ifade edile- miyeceğine kani olduğunu söylüyor. Filvaki profesör Einstein, bu ikili. ği kaldırmak üzere geçen sene(Feld) saha nazariyesi vazetmişti. İşte şim- di uğraştığı, meselenin bu yolda te- iştirak edip etmediğini sordum ve bu kongrede Lojik ve Matematik esasa- tma dair Hilbert'in bir nutku oldu- ğunu tahattur ettirdim. Henüz metni; ni elde etmediğini fakat dostlarından buna dair malümat aldığını ve pek enteresan bulduğunu söyledi. Bun dan sonra Hilbert'in pek keskin zekâ! lı ve derin nazarlı universal bir şah- siyet olduğunu ilâve etti. Böylece bahis daha ziyade Matematik'e çev- ra Bundan sonra muhaveremizin da- ha umumi mevzulara geçmesini te- sordum, Malüm olduğu üzere tasnifi ulümda ilk kademeyi alan riyaziye, eşyanın en basit olan havasını müta- len eder. Diğer taraftan kaziyelerinin) isbatındaki kat'iyyet ve vüzuh ve ni- hayet işbu kaziyeleri bedihiyete ca etmesi dolayısile zannolunabilir ki riyaziyede bir şeyin isbatı, herhan gi sokakta rast gelinecek —tamülâ- kıl— birisine mezkür isbatın anla- tılması takdirinde bu hakikati teslim etmesidir. Buna evvelâ bir teşbih ile cevap verdi. Nasıl ki bir muzik parçasını anlamak için musiki istidadı mev- cut olması lâzm geldiği gibi, riya- ziyede de buna müşabih bir istida- dm bulunması küzumundan bahset- ö Riyaziyenin inşai (Konstruktive) madığını bilmeğe teşbih edelim. Fa- kat nasıl yalnız tuğlaların tarzı ter-| tibinin doğruluğunu bilmek, bir bi- nanın mimarisini kavramak ve tayi- ne kifayet etmezse, yalnız silsilei mu hakemenin doğru cereyanını bilmek- te riyazi olmağa kifayet etmez. ile mülâkat Eu — Yaptıklarım kâğıda geçiyor ve) oradanda kâğıt sepetine gitmekten başka bir şeye yaramıyor, Madam Einstein, herkesin buna i- nanmadığını derhal ilâve etti. Ben de her halde beşeriyetin kendisine hizmeti dolayısile medyun olduğunu ve kendisinden daha çok şeyler bek lediğini söyledim. Böylece bu büyük! adamdan ve onun sakit yuvasından ayrıldık. Üzerimizde, bu büyük a- dam, pek mütevazi ve samimi olma- ayrılmış başka seyyareye gitmiş ve oradan mücerret şekilde kâinatı tet- -İkik ediyor sanıyorduk. Otomobil Berline yaklaştıkça bü- yük şehrin baş döndürücü tazyiki ve kendisine esir ettiren mihanikiyeti bizi yine evvelce bulunduğumuz yere koyuyordu, Fakat daha büyük bir aşk ile, aklı beşerin kudretine daha büyük bir imanla bu mevkide bıra» kıyordu. Müderris Dr. Kerim (Evvelki günkü yazıda görü- len “Yahudilerin,, kelimesi yeri ne Bedevilerin olacaktır. Unsuri kanunlarda asri olarak dizilmiş- tir.) Mektepliler müsabakası : Belediye intihabatı Mektepliler müsabakasının 75 inci hatasında ( üçüncülüğü! kazananİstanbul kız kolejinden Müberra Hanımın yazısı şudur: Belediye intihabınm devamı haftanm en mühim haberidir. Anadolunun ekseri yerlerin-! de intihap neticelenmiş ve pek tabii olarak H. F. sı namzetleri kazanmışlardır. İstanbul inti- habı da 18 Teşrinievvel akşamı na kadar devam edecektir. Ne- ticede H. F. sının kazanacağı şüphesizdir. Çünkü, aziz vatan- daşların büyük bir tehalük ile reylerini H, F. sına verdikleri görülüyor. Bilhassa hanımlar, kendilerine intihap hakkını bah! şeden H. F. sına rey vermekte| hiç tereddüt göstermiyorlar. 8. F, taraftarlarının baş vurduk ları adi propagandalar, nezih halkımızı reylerini H. F. ver- mekten alıkoyamamıştır. Serbestçilerin en güvendikle- ri adalar intihabında bile H. F, galebe çalmıştır, ve İstanbulun diğer yerlerinde de kazanacak- tır. S. F, taraftarları Antalyada| £ vatandaşın yaralanmasına se- bep olurken, İzmirde masum po lisimizi yaralarken, ve er niha- yet azaları içinde Çerkes Etem haini ile alâkadar olanlardan Recep gibi kimselerbulunurken halkımızın bu fırkaya rey ver- miyeceği tabiidir. Hattâ S. F, azasından bir çoklarnın istifa etmekte olmaları bunu teyit e- der. İrtihal Milli Müdafaa vekâleti erkân divanı harbi reisi ferik Galip Paşa Hazret lerile | Jandarma (Binbaşı - lığından mütekait İzzet Beyin i-İve.merhüm süvari miralayı Ze- keriya Beyin haremi Avniye -| Hanımın valideleri Adeviye Ha nımefendi kısa bir hastalığı mü teakıp vefat etmiştir. mağfiret nakşi bugün saatli de Galip Paşa Hazretlerinin Erenköyünde (o Kazaskerdeki köşkünden kaldırılarak Sahrayı ceditteki makberi mahsusuna İbtiyarlamayanlar Dr. Rusçukla Hakkı korkunç karışıklıklar hâsıl e- der. Evvelâ, umumi bir gevşek- — Saçlarım kırçıllaştı; umu- sumda değil, Kasabanm içinde gençlerin en genci yim, Ve yaşlısıyım. — ihtiyarların sa (Rabindranae Tagor) İhtiyarlık bir hastalıktır. Bir çok şeylerin eksilmesile başlar. Kuvvetler eksilir, zekâ eksilir, ir| irade eksilir. Dinçlik, çeviklik kalmaz. Etler, damarlar yumu- şaklığını kaybeder. Böyle lerin başma geldiğini kimse temez. Bir çok kimseler de vardır ki yaşlanırlar fakat ihtiyarlamaz- lar. Ne kadar yaşlı insanlar var! dır ki dinçtirler, zekâları açık ve ışıklıdır. Dehrin hâdiseleri- ne, taliin sadmelerine sakin bir tevekkill ile göğüs gererler. Ce- saretlidirler; çünkü hayattan nasiplerini almışlardır. Korka- cak bir şeyleri kalmamıştır ki... Hatt çok defa pürüzsüz bir sıh- hatın verdiği yaşamak zevkini bile tadarlar, Şöhretleri cihan tutmuş o- lan bir çok büyük adamlar bu mes'ut mazhariyete ermiş züm- redendirler. Arşimet, yakıcı neleri keşfettiği zaman 70 ya- şında idi, Epimenrt, Solon, Ze- non, Fisagures, Diyojen, De- mokrit 90 yaşmı geçmişlerdi, ders verirlerdi. Büyük Bertlo kimyagerdi. i bilir bir âlimdi. 80 ya- şında vefat etti, Naşi| FELEK İs. B. Darülbedayi Bu suretle muhaveremiz devam e-! defnedilecektir. Salihati nis- diyor, ve saat yediye doğru yaklaş. vandan olan mumaileyhanın muş bulunuyordu Misafirperverlikle-| irtihalile kererdide olan bütün temsilleri salı günü İSTANBUL BELEDİYESİ saat 21,30 © Yalarz mus © Olim ve talebe- Jere DELİ rini sui istimal etmemek üzere Ke-| aile erkânma beyani taziyet ey- maleddin Sami Paşa Hazretleri mü.) leriz. saade talep etti. Böylece tatlı geçen | kıymettar saatin de sonu gelmiş bu-| lunuyordu. Gardöroptan şapkamı al- makta biraz teahbur etmiştim. Sefir) |Paşa, profesör Aynştayn, Madam Aynştayn, refikam terasta konuşu- İ yorlardı. Tahminime göre Paşanm | kadirşinasane bir sözüne mukabil olmak üzere profesör Einstein şu söz leri söylerken muhaverelerine yetiş- 52 Şa nal Bedreddin Bir tm: Türkiye Matbaacılar cemiye- cinden: Türkiye Matbaacılar cemiyeti idare heyetinin yeniden intihabı için umum matbaacıların bu ayın 99 nci: çarşamba günü saat 15 te MHüâl Matbaasına teşrilleri rica olunur. ay kalmıştı, Revü dö dömont'a imlânın ıslahma dair bir maka- le neşretmişti. Lamartin, Şatobriyan, Kant, Verdi, Volter, Milton, Haydin, Vağner Partör, İpren, Hügo' çok yaşamışlar ve hayatlarnın her safhasında çalışmışlardır. 100 yaşından ziyade yaşamış olan Sadi bütün hayatında zin- .de ve tüvana kalmıştır, Dünya- nın en büyük mutasavvıf şairi olan Türk dahisi (Mevlâna) 69 yaşında irtihal etmiştir Mesnevi mübdü ölümünden bir kaç sene evvel bitirmişti. .».* Hayatın bütün safhalarında şad, kuvvetli, dinç yaşamak, bir kelime ile ihtiyarlık eşiğini çar çabuk aşmamak için ne yap- malı? Evvelâ, yemek, içmek.. Gıdaların kemmiyeti kadar, key- fiyetini de gözetmeli. Sofrada bir türlü et, sebze ve meyva bu- lunmalı, Arzu edilirse sebze ye- rine hamur işi yenir. Şarap iç-) miyenler her yemekte 80, 100! gram et, yanii-iki pirzola.. Şa- rap içenler eti yarıya indirme- lidirler, Balık ve iki yumurta etin yerini tutar.Bunlar bir ara da yenmemelidir. İçilecek su- yun mikdarı günde bir buçuk litredir, Çorba, çay ve kahve de bu mikdarın içindedir. Eskiden bir (Salarno) İekim mektebi vardı. Bu mektep saliklerinin meslek ve'meşrebine göre her- kesin ayda bir kere alabildiğine istediğini yiyip içmesine müsa- ade olunurdu. Gençlikte bu tür- lü ifratlara tahammül olunabi- lir. Orta yaşlarda ifratlardan çekinmek “lâzımdır. Çok yiyip içmeden böbrekler müteessir o- labilir. Yenilen, içilen şeylerin tor- tularını böbrekler dışarıya atar. Bunları ve bu işi gören diğer uzuvları korumak icap eder, Et ler ve pek lezzetli yemekler bu hususta pek fena bir tesir gös- teriyorlar. Bol salçalı yemek- ler, av etleri, tuzlamalar, du- manlanmış etler, pastırma su- cuk gibi şeyleri yedikten sonra mazarrat görmemek için adali bir hayat sürmeli, yani vücu- dün etlerini işletmeli, çok yol yürümelidr. Yazıhanede otur- makla vakit geçirenler oburluk tan sakınmalıdırlar. Vakitleri varsa işlerinin başma kadar yü rüyerek gitmelidirler, Böbreklerle beraber bağırsak ların vazifelerini de nazarı dik- lik duyulur; hazım yavaşlar, baş ağrısı, uykusuzluk gelir, Bunların hepsi hoşa gitmiyen şeylerdir. Bu âlıp verme key- fiyeti yolunu bulma ile olmaz- sa yenilen şeylerin tortuları be- dende toplanır kalır. Vücudün hastalıklara karşı mukavemeti kırılır. Bu yolsuzluk uzun müd det devam edecek olursa vücu- dün asil ve ehemmiyetli örgü- leri bozulur, Vazifelerini göre- miyecek bir hale gelirler. Bu a- rızalar arasmda elli yaşmdani sonra bir ehemmiyetli belâ yüz gösterir: Kanser. İnkıbaz kan- seri davet eder. İnkıbaz diyin- ce iki, üç günde bir değil, gün- de bir, iki defa vuku bulmıyan def'i tabii anlaşılmalıdır. Giren le çıkan daima mütevazin bu lunmalıdır. Uyku, bedene verdi ği istirahatle hergünkü vazifei hayatiyeyi temin edeceği için her gece en az, sekiz saat uyu- malıdır. Vücudün işlemesi ile bey- nin işlemesi arasındaki müvazö| net akıl ve mantık dairesinde biribirine uygun olmalıdır. Ruhları ateşli olanları her is- tediklerini noktası noktasma ya pan, akılları kalplerine hâkim olan soğuk kanlılara nazaran a- kıl ve mantık dairesinde zorluk- la kapatır kalırlar, Bunlar mes'- ut yaşamak için teşebbüs ede- ir)cekleri işin kalplerini bağlıya- cakları şeyin zevkile kederini evvelce hesap etmelidirler. Çok yaşamak hususunda fikir hareketleri beden hareketleri yerine geçemez mi? Muharrir- lerin içinde epice ilerlemiş bir yaşa kadar yaşıyanlar bulun- makta olması, bunun mümkün. olduğunu gösteriyor. Gen.'i; mahsus hastalıklardan yakayı sıyırırlar, sofrada itidali elden birakmazlarsa sekseni buluyor- lar. Ufak tefek arizalar bu maz hariyete ermelerine mâni olmi- yor. Volter bütün ömründe ba- gırsaklarının münasebetsizli - ginden mütevellit tesemmü- mün ahlâki aksilamelile müte- ellim olmuştu. İlâçlarla vakit geçirir, kırar, feryat ederdi. İztırapları devam ettiği halde uzun müddet yaşa- dı. Hifzıssıhha kaideleri ancak bir şartla muvaffakıyet temin €der; bizzat uzviyette, anadan, babadan, atalardan tevarüs et- miş yaşamak kabiliyeti olmalı. Hayatım iki hassası var ki vera- set yolu ile geçiyor; boy ve çök yaşamak. im boyları, ö- mürleri ahfada intikal ediyor. Soyunuzda seksenlik varmı? O kadar yaşamağı ümit edebi- irsiniz. İntizam içinde geçen bir ha- yat, temiz ve sihhi bir tagaddi ecdattan intikal eden bu çok yaşamak kabiliyetini tersin eder Sade hıfzısihhat.kâfi gelmiyor. Ne kadar bedbahe vardır ki en tabi bir hayat geçirdikleri, doğ ru yoldan şaşmadrkları halde | 930-129 sulh Halim oğlu Mehmet (Gureba hastanesi elli ile altmış arasmda göçüp gitmişlerdir. O halde ananızın, babanızın hangi yaşta öklükle- Timi araştırınız. Sigorta kumpanyaları (buna çok ehemmiyet verirler, Müşte rinin anası, babası yaşıyor mu; hangi yaşlarda ölmüşlerdir, a- raştırırlar. Sıkı bir itina ile vücude bakı lırsa ağır bir verasetin omizlara yüklettiği yük hafifletilebilir. Evlât ile ecdat arasındaki fizi- yolojik müşabehetin uzviyette bıraktığı buruşuklukları düzelt- mek mümkündür. Bu yolda çalı- şanlar muvaffak olurlar. Elve- rir ik çalışmaları zaruri bir aka- mete düçar olmasın. Hilkatte veraset kanunlarmın tekzibi bu çalışmalarının mükâfatı olacak tır. Ö kanunlar ki tesirlerinin kate almalı. Bunların zafı be- dende türlü türlü ve ekserifa ler €ssir ve tehlikelidir. Adi günlerde sent 5 il cuma ve pazar günleri saat Tİ Cuma ve pazar günleri sast 5 il bilmecemizin halledilmiş gekli 12345 6 7 89 1011 Bugünkü bilmecemiz Soldan sağa ve yukardan aşağı: 1 — Uzak nidası (2) Menfaat (5) Nota (2). - 2 — Btygir (2) kurmaz: (2). 3 — Birinci (3) Afrikanın şimalin, de bir memleket (3). 4 — Büyük bir hayvan (3) kalın kumaş (3). Ben 3). $ — Sonuna bir (R) getirincede- nar (2) Duman lekesi (2). 6 — Hayret nidası (2) Baldır (5) Su (2). 7 — Nota (2) Köpek (2). 8 — Vakde (3) Bir adet (3) Avru pada bir dağ ismi (3). 9 — Sada (3) Kâse (3) 10 — Nota (2) Nota (2) Li — Kırmızı (2) Mütehansıs (5) Bağışlama (2) Aşağıda isimleri ve mahal” larile İstanbul Adliye dairesi Eytam müdüriyetinde tasfijf memuru Ömer Faruk Beye müracaatları ilân olunur. di Dosya ölünün ismi tarih ve mahalli (o son ikime'gâbi numerosu vefatı a 928-101 sulh Süleyman oğlu 29 nisan 928 Gu- Rizeli Mehmet reba hastanesi ğ Ahmet oğlu Hasan > inebolulu > Osman ,, Ali Haydar Kastamoni ” Ali, Hakkı " İstanbul ” Hüseyin ,, Sadık ” > © Mehmet ,, Hasan > Malatya 928-1337 — Seher hanım (— aksarayda Gurebı Hüseyi* » Sadullâh ,, Yusuf ia 928-177 o Ahmet ,, Yahya Cideli ii Osman ,, Ali N Dinarlı 928-154 Ooo Hasan ,, Ahmet Gi Kerede w Yusuf ç, Halil > Çorlu 5 Ali » Hüsnü Si Silivri ” Arif Ali i» Lüleburgaf 928-153 O Ayşe hanım 2 teşrinevvel 928 tarihinde Ht “seki nisa hastanesinde vefat ede” Ftnih karabaş mahallesinde P© rendebaz sokak 41 Fatma hanım Oruç gazi toprak sokak 8 ri” merolu hane .. * © Fatihte Kirmastı mahallesinin malta çarşısında şekerfi haninm 8 numerolu odasında cilikle müşteğil Mehmet Münir efendinin terekesine mahk€" mece vazıyet olunarak tasfiyesine iptidar edilmiş bul ğundan alacaklı ve borelı olanların tarihi ilindan itibart” kav'iyeti hakkında determinist | bir ay ve iddiayı veraset edenlerin üç ay zarfında mahk€ bir felsefenin-hâsil ettiği kana- | meye ve yahut İstanbul adliye dairesi eytam müdiriyetind# at, bizzat kanunlardan daha mü | terekesi tasfiye memuru Ömer Faruk beye müracaatları ilâ” olunur. MAXİ Müödür& LLEHMANN Pek yakında 4 ALMAN Kardeşler Büyük dünya eğlenceleri başlıyor. NATA DE ERRERA: Meşhur İspanyol dansözü Fistler mutedildir. - Konsumasyon 8 kuruştur. HER AKŞAM VARYETE NUMARALARI$ Palih sula üçüncü hukuk mahkemesin rin terekesi mahkememizçe tasfiye edilmekte olduğundan 218 cak ve borçluların tarihi ilândan itibaren bir ay ve iddiayı YÖ raset edenlerin üç ay zarfında hizalarında yazılı dosya M 8 e kadar TE DANSAN il 13 e kadar MATİNFLER IM 8 e kadar varyete programı il€ il efendi. temsil cinayeti ) komedi 4 p. varyete Istanbul Dördüncü İcra memuf” luğundan: Mangel Civani veledi Ispiridöf | Efendinin Madam Ksandra Gafos'w8 | istikraz eylediği mebaliğe mi İpotek olan Kadıköyünde Rasimpifi mahallesinde Cedit Tepe sokağını eedit 109 numaralı mukaddema men” zil biri mai müştemil iki kva #9 He yekdigerine maklup kârgir sine ve tiyatro ihalci'evveliye müza: sine konularak iki bin lira bedeli | talibi uhtesinde iken ihaleyi kati” icra kılınmak üzre on beş gün müd | dee yapılan müzayedede aynı VE delle birinci telibi uhtesinde kali ve teklif edilen bedel haddı ayla memiş olduğundan azayed€” | ge bir aldik temdidi alar etmiştir. © Hudutları: Sağ tarafı keresedi Isak Efendi ve valldesi Ansstesiyf | H. hanesi ve bahçesi, sol taraf $İ mendifer hatı, arka cihet Hess aşa zevcesi Saniye Hanımın Dekiçetyie malıdır. Y Anıre: Çiçekli çini üzerinde bi büle, bir gişe, bir aralık. Binen dürte bir derecesindeki kısımın 4 min kan iki kat olup dar ket kondur. Asil sinema salonu zemi tabtn döğeli ve bina kirgirdir. Une | mesahası 320 arşın binadır. İçi bOf tar. Kıymeti mubammenesi tama dör bin yiz yetmiş altı Ilradır. Talip olanların kıymeti muhas” menenin yüzde onu nisbetinde p#f ahçesiyle ve 927-080 dosya num asiyle 24-11-090 tarihinde veya bilvekâle müracaat eylemel ilân olunur. i ve tarihi vefatları yazılı ölül€ cağa mahallesinde Mehmet ©“ sokağında 22 hanede muki 16 kanunevvel 341 AksarâY mukim iken vefat eden dile”

Bu sayıdan diğer sayfalar: