Cemiyeti Akvam hey'eti u- umiyesinin hafta arasındaki saisi komisyonların faatiye- inhisar etmiştir. Bu ko- yon faaliyetlerinin bazıları- dikkate şayandır. Avrupa “Mirliği projesini tetkik etmek- : olan komisyon, riyasetine #ösyö Briand'ı, kâtipliğine de emiyeti Akvam kâtibi umumi Sir Eric Drummond'u intihap tir. Drummond'un kâtipli € intihabile Avrupa Birliği rojesi büsbütün Cemiyeti Ak- 'am sistemine mal ediliyor, vre teşkilâtı içine karışı- , Komisyon gelecek Kânu- niye kadar hiç bir şey yap! 'acaktır. Meclisin de içtima-| tesadüf eden Kânunusanide er devletten fki azanın iştira. le bir içtima daha akdedile- ektir. Binaenaleyh proje uzun uykuya yattı demektir. “Cemiyeti Akvamın diğer şa- i anı dikkat faaliyetlerindenbiri hafta arası La Heye mahke- “esi azalarının intihabıdır. 15 İ zadan mürekkep olan bu hey- £ intihap edilmiştir. İsimleri 'e mensup oldukları devletler- © Je şunlardır: “© Altamira (İspanya), Adaçi © Japoya), Anziloti o Çİtalya) mente (Kübalı), Van Ey (Felemenk), Fromaglot, Fransız), Guerrero (Salva- > (or), Cecil Huret (İngiliz) Kel “og (Amerika), Rolin Jacue-! yus (Belçika) , Rostıvorows-| (Lehli), Sehüeking (Alman) Wang (Çin) Urrutia (Kolom- “ Ç İa) Negissco (Romanya). © Bu hey'et, 1931 senesi Kânu- l n itibaren işe baş-' Ç Aalliyetler meselesi de Ce- evreyi hafta arası hayli işgal zi müdafaa etmiştir ki, bizce, tirakile akdedilen imperatorluk dikkate şayan bir mesele ol-| konferansı, İngilterenin dahilt mak lâzımdır. Diğer taraftan)meselesinden ibarettir. Fakat ekglliyetlerin kukuku hakkmda| İngiliz imperatorluğu gibi ci- ki ahkâmı daha geniş mânada|hanşümül bir teşkkülün azası Milliyet Asrın umdesi “Milliyet” tir. 3 TEŞRİNİEV VEL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs. tanbul, Telefon numaraları: telâkki eden devletler Alman- ya ve Macaristandır. İngiltere bu müzakerelerde bitaraf kalmıştır. Ne bir tarafı ne de diğer tarafı iltizam eyle- miştir. o İngilz o murahhası, hükümetin bu mesele hakkında hususi bir siyaseti olmadığını beyan etmiştir. Yani bu mese- lede İngiliz siyaseti, siyasetsiz- lik şeklinde tebellür etmekte- dir. .. Cenevrede Fransa ile İtalya arasındaki bahri tahdidi tesli- hat müzakerelerinin inkitar bu iki devlet münasebatını tekrar gerginleştireceğe benziyor. Ma İmdur ki, geçen Londra bahri tahdidi teslihat kongresinde Fransa ile İtalya, aralarındaki ihtilâfr telif edememişlerdi. - O| zamandan beri, bilhassa İngilte renin de yardımı ile zaman 2a- man bir itil†aranmakta idi Böyle bir itilâfa varmak için son teşebbüs Cenevrede yapıl- muştı, İhtlâf ta malfimdur: İtal ya, bahri inşaatta Fransa ile müsavat istiyor, Fransa ise bu müsavatı kabul etmiyor. İtal- ya müsavatm kabulünü bir mil Ii haysiyet meselesi yapmıştır. Öyle anlaşılıyor ki, Cenevre de Fransızlar göz boyay'cı bir teklif yapmışlardır. Lozan kon ferdasmda kâtibi umumilik va- Zifesini ifa ettiği için bize ya- bancı olmıyan Fransız müurah- hası Massigli, iki devlet donan malarının adet itibarile müsavi olmasını fakat tonaj itibarile Frans'z gemilerinin daha bü- yük oimalarını teklif etmiş, İ- arasındaki müzakereler harici politika noktai nazarından da ehemmiyetlidir. Çünkü bu içti- mada verilecek kararlar, impe- ratorluğun dahili teşkilâtına ve İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için > ha Alpar 3 ayl 400 kuruş 800 kuru iktısadi siyasetine ait te olsa,| 5 pe & 750 Bi 1400 ” il dünyayı alâkadar etmesi tabii-/12 ,, 1400 2700 , dir. Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuruş! Ruznameden anlıyoruz ki beş altı hafta kadar sürecek olan bu içtima devresinde müzakere | tur. Gazete ve matbaaya nit işler İişin müdiriyete müracaat edilir. edilecek meseleler üç kısma ay rılıyor: I — İmperatorluğun! (Gazetemiz ilânlarım mes'uliyetini kabul etmez. muhtelif azaları arasındaki mü- tekabil münasebat. 2 — İmpe-! Er ratorluğun harici siyaseti ve Bugünkü hava müdafaası. 3 — İktrsadi mese- Dün hararet en çok 23 enaz 17 derece idi Bu gün kava kapalı olacak vüzgür mütehavyil esecektir. İeler. İngiliz imperatorluğunun teş kilâtı, yeni siyaset âleminin en büyük muammasıdır. Bu teşki-| al Vail İlâtın mahiyetini anlıyan yok-|rarlaştıramamıştır. Verilen bir| İtur. Loit Cerç ta bir münasebet) Karar var: Kararsız vaziyette | le bunun kuvveti müphemiye-| Alman Meclisinin huzuruna çık tinde olduğunu söylemişti. Do-|mak ve mukedderatını talihe minyonların ana vatanlarma kar | bırakmak. ŞI ve her birini yekdiğerie karşı Bir kaç gün evvel intihabat- alacağı vaziyet programsız, vu-İtan muzafler olarak oçıkan kuatın cereyanma kalmış biri milli sosyalist fırkasının koa- keyfiyettir. Hsyona girmesi mevzuu bahs Harici siyasete gelince; harp idi. Fakat memlekette bir nevi| ten evvel tamamile Londra ta- faşistlik kurmak istiyen bu fır rafından idare edilirken şimdi ka lideri Hitler'in son beyana- dominyonların da hafif tertip) gı karşısında bu fırkanın hükü- |maüdahaleleri görülüyor. Fakat| mete iştiraki mevzuu bahsola- bu müdahalelerin daha uzun — “şii . maz. hitlerin bu beyanatı La- müddet müessir olması bekle-| iğ si yipzi a kte olan nemez. Londra, tarihi vaziyeti, |?,p7i8te cereyan etme > malümatı ve tecrübesi dolayısi; | bi” biyaneti vataniye davası mü le vaziyete tamamile hâkimdir. | nasebetile yapmıştır. Faşist fır İngiliz diplomasisi bütün ecne., Kasma mensup olan ve kanunu bi devletlere külâh geçirdiği gi | ©satiye karşı Sui kast ve ordu- b, kolayca dominyonlara da ge.) da itaatsizliği teşvik cürümleri- girebilir. İle itham edilen üç zabitin muha ; olarak, yaşayan bu genç Akalliyetler meselesi- “in bu defaki ehemmiyeti dai- olduğu gibi şu veya bu mem 3* akalliyotlere yapılan! leden şikâyet değildir. nmiyetli bir prensip mesele mevzuu bahsolmuştur, İhti- İf şu şeletide htilâsa edilebilir: lliyetlerin himayesi hak- ımdaki muahedelerin vazettiği n, Avrupa sisteminde da-' mİbir kanun hükmünde mi- ir? Yoksa yalnız muvakkat bir uahede mahiyetinde midir? aradaki fark çok mühimdir. Ka hükmünde ise, sistem mu- de ile mukayyet değildir. yet muahedelerini imza elde etmek için istediği > aftan eğer bu taahhütler mua- ededen ibaret ist, imza edeti- re sorulmaksızın karar veri- >>mez. Akalliyetlere sit her me ede olduğu gibi, bu mesele- e de devletler ikiye ayrılmış- irdır;: 1 — Memleketlerinde alliyet olan devletler,2—ken millettaşları akalHyet şeklin ; İoldukları mânasını İtalyanlar bu teklifi kabul etme mişler. Fransızların diğer bir teklifi de şu olmuş: 1956 sene- sine kadar Fransa ile İtalya ü-i şe karşı iki nisbetinde inşaat! yapsmlar. Bu teklif te kabul edilmeyince müzakerat inkıtaa uğramış. Şimdi her iki memleket gaze teleri kendi noktai nazarı hak lı göstermek için neşriyat yap maktadırlar. Fransızlar, büyük bir müstemleke devleti olduk- larından Akdenizde, Atlas ok-| yasununda ve -Pasifik okyanu sunda memleket sahibi bulun- duklarmdan Nb İtal yadan daha muazzam bir devlet tazammun eden bu iddia İtalyanları daha ziyade tahrik ediyor. Çünkü e- sası dava, İtalya ile Fransa ara- sında müsavat meselesidir, Ha- ni özürü kabahatinden büyük, derler, Fransızların müsavat kabul edemiyecekleri hakkmda beyan ettikleri sebepler, İtal- yan milli haysiyetini daha ziya de rencideye yardımdan başka bir işe yaramıyor. “bi tadilât yapabilir. Diğer ta- e başka memleketlerde yağı- devletler, birinci zümrenin | v gmı bermutat Fransa Sapmıştır. Yunanistan da bu te' i | | Ri p EZ KEZ YBAHÇ | m > — Açık konuşuyoruz, söyli- | 'eyim. Sana olan vadime rağ- i nen, talihimi herçibadabat de- İlemeği düşünmedim sanma... ıt korletüm ! “ — Belmaan mı? Şüphesiz. . . Aile havasına mış bir adamın becerik- iğini ve sabırsızlığını dü- 1! Birdenbire iklim değişti- seyyahlara benziyor, in- es Vacit'in başı göğsü- üştü; “dinliyor mu, dü- üyor mu? Belli değildi, Hür” Hakkı, “kardeşine 'dikkat ği sızlıyordu: Çarşamba günü. Londrada! imperatorluk konferansı toplan Ar, İngiliz dominyonlarının iş “Milliyte,, in edebi romanı: 85 İktısadi meseleler, şüphesiz| en mühim ve ecnebi devletleri en ziyade alâkadar etmesi-lâ- kemesine şahit sıfatile çağrılan Hitler, bu mahkemeyi bir nevi siyaset kürsüsüne gevirmiştir. Şahit sandalyesinden irat etti- ği nutukta Almahyanm dahili! teşkilâtını altüst edecek beya-| natta bulunduğu gibi, harice İkarşr muahedelerin de ilga e- dilmesini tavsiye etmiştir. Hit- ler intihabattan evvel de aşağı yukarrayni şeyleri söylediği za man, bu sözler intihabat propa- gandası telâkki ediliyordu. Şim di vaziyet değişmiştir. Hitler mecliste büyük bir fırkanm lide- ri ve hükümete girmeğe nam- zet bir adam olmuştur. Bu vazi yette sözleri daha müessirdir, Bunun içindir ki gerek Alman- yada, gerek hariçte son nutuk- lar büyük bir heyecan uyandır- mıştır. Öyle görünüyor ki Al manya, mütarekenin akdi gü- cündenberi geçirmediği buhran lı günleri yaşamaktadır. Bu va- ziyetten memleketi ancak bü- yük bir lider kurtarabilir. Tarih te bir milletin büyük bir lidere, Almanyanın bugün muhtaç ol- zım gelen meselelerdir. İngilte rede imperatorluğu ikttsadi bir kül yapmak için kuvvetli bir cereyan olduğu şüphesizdir. İn İgiltere imperatorluğu gibi dün yanın mühim bir kısmını teşkil jeden memleketlerin iktısaden dünyanın diğer aksamından ay! irılmaları demek olan böyle bir teşebbüsün tahakkuku cihan si- yasetinin tarihinde mühim bir merhale telâkki edilmek lâzım dır. İmperâtorluk konferansının müzakere edeceği iktisadi me- seleler arasında en mühimmini bu teşkil etmiyor. Gümrük ta- irifelerine, nakliyata ve iktısadi hayatın her sahasına şamil çok ehemmiyetli meseleler vardır ki, dünyanın bir iktisadi harp arifesinde bulunduğu bu zaman| daverilecek kararların daha bü yük ehemmiyeti olmak lâzim- dır. , Almanyada intihabatın do- ğurduğu karışıklık devam edi-) yor. Vasat fırkaların koalisyo-! duğu kadar ihtiyacı olduğu na-! İnu olan hükümet, henüz hangi) dir görülmüştür. fırkalara istinat edeceğini ka-| A | Bey gibi... | tanıttı. Dur, bir ayna daha kr- rıyorum. İnsanm ezeli zâfla-. rından biri de yakmlarıma kar- şı olan istihfaflarıdır. Nevres Vacit; büyük, meşhur, değerli sk eserin bir kısmını, bir parçasını anlar. Bu, size kifayet etmez. EZ EMDE ea İdaki bu insafsız hükmünü, kara İrinı bilmez, hürmetle önünde e iğilir. Hissedecek olsa bile hoş Anlamazlarsa; tabit anlamaz | — Söyle! j lar, anlıyamazlar ki! olur... Hal | — Darılma,... Hattâ benim 65 buki halk, san'atlsârı sever, hür | gibi. .. e 4 met eder, Onun, kendi hakkın- | Nevres Vacit, hazin birgülüş le bakıyordu: — Hattâ Rasih gibi... — İşte bunda hata ettin!, Hürrem Hakkı, iki elile ma-' İsİSBİRGÜL A niz beğenilirse, i anlarlar) Mahmut Yesari Nevres Vacit, gözlerini açtı, Lima donuk donuk par- uz — Aymaları sen kır... Bana da, beni anlat... — Yalnız sen, değil, bütün san'atkârlar öyledir. Kendi kıy metlerini, hakiki kuvvetlerimi kat'iyyen bilmezler. Kıymet hakkemdaki ölçüleriniz, halkım ölçülerinden büsbütün başka, büsbütün aykırıdır. Cemiyete bir dirsek çevirişiniz, bir burun kavırışmız, bir homurdanışınız vardır. Hem takdir beklersiniz, hem istihfaf edersiniz. Eserleri İtü Fazilet Hanım gibi... Hattâ İ görür; hattâ mahçup bile olur. /Sizler,hakiki kşymet ve kuvve - (nizi bilmiyorsunuz! Halk, be- ini tanıyor, demek ki bütün eser İlerimi okumuş! Hürrem Hakkı, ellerini biri- (birine vuruyordu : — Kat'iyyen! Belki halkm bir kısmı, o da tamamını değil, ancak bir kaçmı okumuş, 'âkin ekseriyeti, bir tekini bile oku- mamıştır; isimlerini bile bil- mez. Hürmet ettiği, ismi önün- de takdirle eğildiği san'atkârm ne yaptığından, ne yazdığından haböri yoktur! , Nevres Vağit, göğüs geçirdi: — Belma gibi... Ferhunde gi sanın kenarını tutmuş, başını sallıyordu? — Bunda hata ettin! Senin | tek satırmı kaçırmamış biri varsa, o da Rasihtir, Nevres Vacit, inanmıya i- nanmıya bakıyordu: — Ciddi mi söylüyorsun. — Evet.. Seni balâlara çı- karan, yahut yerden yere vu- ran münakkitlerin yok mu, on- lardan biri, bir teki, senin e- serlerini, oğlun kadar dikkat- le ve alâka ile okumamış ve tah Wil etmemişlerdir. — Okümamışlardır, — anla- dım. Fakat tahlil etmemişleri | Tiyatro Hayatı | zi 5 opaz > # Darülbedayiin ilk âleminin aldığı şekli acı bir gülünçlükle tasvir eden “Marcel Pangol,, un iki senedenberi Pariste mütemadiyen © öynanan ve gok rağbet gören “Topaze,, atlı 060 rinin. tercümesi idi. Evvelki akşam 1. Galip ve H. Rasim Beylerin bu tercümesi birinci defa olarak Tepe- başı tiyatrosunda sahneye kondu. Topaz, cihan harbinden © sona Fransada yüksek burjuva © sınıfının aldığı maddi istikameti acı mer g teren bir eserdir. Eserin esas şahsı “Topaze,, adını taşıyan © zavallı bir maallimdir. Mektebinin içinde dün- yadan bihaber, (kitapların namus, fazilet, ahlâk telkinlerine inanmış hocacık birden bire bir tesadüfle dalavereci bir iş adamının eline düşüyor. Bu adamın metresinin güzelliğine ve cilvesine yakalanarak, | küçük meb- lağlar mukabilinde adını veren ve için içim vicdan azabile üz gi duyguları irindeçirpu vallı adamın hayatı kadar feci bir şey! yoktur. | Fakat, eserin müellifi derin bir san'at görüşüyle bu fecaati © eğlen- celi. ve güldürücü bir şekle sokmuş-! tur, Eserin mümtazlığı da hassatan| Darülbedayi tam zamanında yeni | büyük bir değişiklik ve zevkle oyna» mevsim oyunlarına başladı. İlk oyun| dılar, Bugtin gatine oyunu hurpten sonra borjuva kanla İSTANBUL BELEDİYEŞ TOPAZ i e : 8 ped bir eserdir. Treni eden İİ ler: L Galip, 5 ÜNİ Darülbedayiin bu ilk temsili, mev-| gibi kalı akı 11 Zain intihabı, ve sahneye vaz'ı iti-) şamları musl- İ barile çok ümit verici oldu. İşallah| fim ve tale TI İ sonuna kadar böyle canlı, fakat bi- saire ii m iziyle Eke üniformalı zabitann ve cumartesi çi akşamları umu! ızilât vardır. Yeni neşriyat Raşit Riza ve arkadaşlar Refikspor Bu akşam Üsküdar HALE tiyate j RE; la sa, | Fosundu BİR DONANMA GECESİ Maliye Vekili Saraçoğlu Şök | Yodril 3 perde İrü Beyefendinin spor işlerimiz enis hakkındaki mühim o beyanat,| o Millet tiyatrosunda SsSarvat Sinema ve tiyatrolar: —————— İs. B. Darülbedayi ,, temsilleri e Avrupa haberleri v. s. münderi- çatla renkli olarak çiktr. ZAYI — Kadıköp Erkek Ora Mektebi sin smıfından uldığım vesi- Bu akşam NAŞİT ve ŞEVKİ Bey iki oyun birden ARŞIN MALALAN tar hez'eti, varyete, ya imi ka ile nüfus tezkeremi zayi ettim. Kadıköy Süreyya Sineması Yenisini çikaracığımdan hükmü yok tar. Mezkör mektep talebesinden (Demonya) 254 numerola Zulal Sesli ve sözlü flim Bülün Istanbul halkının bahsettiği bir film ŞEFKAT (Henry Batsille) in bir şaheserinden muktebes ve JEAN TOULOUT ve Mm. İKFFERSON COHN tarafımdan kemali muvaffatıyetle temsil Güller tamamen Fransızca sözlü ve şarkılı film: bu çevirişten ileri geliyor. Zengin adamı > elinde oyuncak olmuş fa! ilet adammı'gösterip okuyanı ve- ye seyredeni ağlatmak istiyen eser- ler çoktur. Lâkin bu o mücadeleyi,| her sahnesinde acı bir yürek burkul-' masmı, tatmin edilmiyen bir teces- süs ve bol gülünç manzara ile can- landırmak, bu eserin hususiyetini teşkil ediyor. Genç Fransız muharriri demokra- si tarihinin mühim ve buhranlı dev. resinin en — başlı seciyelerini sah- me üzerinde canlı şahsiyetler şek- linde / tersime ve insan ruhunun de- rinliklerine nüfuz ederek onu teşkil eden asli unsurları tasvire muvaf - fak olmuştur. Eser, doğrudan doğruya tercüme edilmiştir. Tercüme (dili pürüzsüz konuşma dilidir. Yalnız biraz uzun- dur. Bu uzunluk oynanıştaki yavaş- bida birleşerek dört perdelik oyunu dör başuk saat sürdürmüştür ki çoktur. Franstzen konuşmanın sür ati ve Fransız sahnelerindeki hare- ketlerin çabukluğu aslında bu mah - Zura mahal vermemiş olacağını düşü- erek tercümeyi biraz daha kusalt. dan ziyade tavsiye edilecek olan şey, çabuk oynamaktır. Darülbedayi sanatkârları mücer- rep olan maharetlerile şahısları çok OPERA sinemasının vâsi salo- nunu hıncahıriç doldur- amma; maktadır. İldyeten: Hatihazır sözlü dünya havadisleri ve FELİX BAHRİYELİ KEDİ eğlenceli sesli canlı resim EBEDİ SERSERİ 2 LİANE HAİD - GÜSTAV ERÖLİCH larafından u mevsimin en büyük sesli, şarkılı ve kon: dramı . Buğün hava müsüt olduğu takdirde VARYETE PROGRAMI BÜYÜKMATİNE Emlâk ve Eytam Bankası umum müdürlüğünden: Satılık emlâk ksim bahçesi Esas No Mevkii ve Nsvi Teminat — ira 75 o Kandilli Vaniköy caddesi ( No.lı ma bahçe hane (o 500 94 (Heybeliada Yalı caddesi 2 No. lı gazino 700 Balâda yazılı emlâk. şeralti atiye ile müzayedeye konulmuştur. 1 — Müzayede (kapalı zarf) usuliledir. güzel canlandırdılar. — Bizzat “To- paze,, rolünü oynıyan Galip, mektep müdürünü temsil eden Hâzim, iş a- damı rolünü yapan Behzat, Beyler osanlı rolleri takdire lâyık bir suret- te benimsemişle, Emin Beliğ, Hüseyin Kemal, Â- &£ Beyler ikinci rolleri pek güzel başa çıkardılar. Mektep müdürünün! kızını Neyyire Neyyir, iş adamının metresini de Bedia Hanımlar muvaf- fakiyetle ifa ettiler. Şaziye ve Halide! Hanımlar müteaddit o küçük rolleri bir edip. Fakat benim karde- - şim, küçük kardeşim.. Şu be- beğini elinden aldığım zaman ağlıyan küçük Nevres!,. Bah- çede araba oyunu, köşe kapma ynadığımız Nevres ; “değil mi , Hanişu, hesap dersle-- rinden dönmemesi için imti- han tatillerinde kendi dersimi bırakıp zorla o çalıştırdığım Nevres! Daha şu.. Daha bu.. Sen yazıyordun, ben geziyor- dum. Yavaş yavaş ismin gaze- telere geçmeğe, sıraya girme- ge başladın. Ben, oralı olmu- yordum. Kendi kendime ve et- rafa: Ha! Çok iyi, çok iyi! di- yordum. Birgün, bir kaç da- kikamı feda edip te senin bir ya zınr okumadım. Bizim, Nev- res, değil mi?. Ben, senin kar- deşin, en yaknn iken aldırmı- bi. . anlıyamadım. — Hattâ Rahşan gibi... Hat — Gene hataya. kapılma... | Seni ve eserlerini bana © oğlun! yordum, inanmıyotdumı, ehem miyet vermiyordum. Fakat gü: ie lâ ler günleri, seneler seni ? — İhale 20-10-9930 tarihinde Ankarada huzurunda icra edilecektir. 3 — Telipler teklif zarflarını ve her mülkün len teminat akçasını muhtevi makbuz veya kefalet mektubunu ve şubelerimizden bir lira mukabilinde alacakları şartname ile birlikte ihale gününden evvel Ankarada umum müdürlüğümüze göndermelidirler, 4 — İhale bedeli ilki peşin ve mütebaki yedisi yedi sene zar fında ihale tarihlerine müsadif zamanlırda İsta edilmek üzre s kiz taksitte tediye. olunacaktır. Bu hususta daha Tazla talsilâf almak isteyenlerin şubelerimize müracaat eyicmeleri idare o meclisimiz hiz sna gösteri. kip etti. Şöhretin arttı, ismin|bir Bethofen çıkar, Herkes bu etrafında velveleler koptu. Benlisismleri telâffuz ederken hür- bumiskin, derhal değiştim. Ga- |metle titrer ve iğilir. Rica'e- yet ciddi oluverdim; Evet, bi-|derim, -kaçta kaçı o Verdi'yi, zim birader, yazar, o doğrusu! Vagner'i, Bethofen'i anlar, de- Bir yazını mı okumuştum? Ha-| miyorum, ne yapmıştır, ne e- ir! Bir kitabımı mı (o görmüş-|seri vardır?.Kimdir, nedir?. Bi- tüm?, Hayır! Bana, yol hediye-| lir mi si diye ve vrupaya ka- dar gönderdiğin kitapların ço- — İki satırı bir araya geti- gu “açılmamış, bir yaprağına İrememiş edip taslakları var el sürülmemiş, olduğu gibi du-İdır, Şekispir, Rasin, Korney, tuyor... Böyle iken senin şöh- | derler, : bir daha demezler, Av- retini kalben, vicdanen tebcil|rwpada o kadar dolaştım. Mu edenlerden biri de benim, Kar- |lenruju sor, Sana haftalık, ay- deşim olduğun, bu şerefe dolallık, Senelik numaralarını söy- yısile ben de iştirak ediyorum, |liyeyim, . Komedi Fransez re diye mi?. Hayır! Bir gün inkâr| pertuvarından bir tek isim hatı edilemiyen bir kuvvet gördüm. |rımda kalmamıştır. Fakat sı- Bu kadarı asılsız, csassız ola-| rası düştü mü, kendimde far- maz; demek ki bir şey var.! de-| kında olmıyarak, Rasin, (Cor dim. Ve bütün halk gibi senin|ncille) derim, bir daha da de-- hayranların, takdirkârların sı-|mem., tasma geçtim, Nevres Vacit, gayriihtiyari Nevres Vacit, vakit vakit) güldü; vet, gözlerini o kırpıyor, yorgun — Teşbihte # hata olmaz.! yorgun nefes alıyordu: — O, ayrı bahis.. İşte ben — Garip şey! nin ismin, şöhretin önünde se, Hiç ip bulma.. Mese-| böyle ii bir Verdi çıkar, bir Vagner,| dum, idim, böyle mağlüp ok.