e 3 Fikir, Miyet rin umdesi “Milliyet” tir. 27 EYLOL 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, tanbul. Telefon numaraları: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için 8 aylığı 400 kuruş 800 kuruş ©. 740 1400 1400 2700 n Gelen evrak geri verilmez Müdeeti geçen müşhalar 10 kuruş tur. Gazete ve matbaaya alt işler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilimların mes'uliyetimi Bir köpek mektubu Vülna sinema yıldızları gibi bin- lerle — değil aruma bir mwharrirler de arasıra mektuplar alırız. Bunlar rın işimde işe yarmyan © ve şayans, dikeni olanları dereederiz. İşin iyi tarafı, bu mektuplir fenn yazılmış olursa kariler bunu mektup sahibine “geli yavan yahut derci mahmurlu ol. duğu için eşredilmez. İşte bu mektepli arasında dün “bir fino,, İmanlı bir mektup eldım, okudum, 43 de okuyun diye makle- dn hayvanlarınkini — dimiiyelim. öm Sizi şahsa değil umuma, yazılar znızla, daha doğruşu yazılarmızın Mendilerimde yaptığı tesirle tanırım Çünkü gazete okurken efendileri min güldüğünü ve : — Hay köpoğlu! dediğimi iğite- rek İsendime zarneder, fakat bilâ- Sere yanındaklapı — Bak, Felek me yazmış! dediği- ğini duyunca garip bir zevk hissede) rim, Bilmem sis de bu “Köpoğlu, taltifinden ayn) hlasi alır mısınas?. Efendim,! Ben © beysz ve uzun! tüylü sivri kulaklı bir Rui “epiç, yim. Evvelce nerelerde yaşadığı mı izaha hacet yok. Yalnız şu son #yda bayvanlığımdan dolayı başım dan geçmiş bir felâketi size anlat. mak isterim: Bundan bir ay kadar evvel beni “Himaysi o hayvanat Cemiyeti, D. Bey isminde zengin zate satmıştı. Hayatta çok zahmet gektiğim için buna memnun oldum. Kuru ekmek © yemeden barsakla- dişlerim körlenmiş- Maskatıresim Rusya olduğu İ- çin asıl ismim “Haraşo,, idi. Fakat Himayei hayvanattaki yaşlı Bitiz madanılara bunu anlatmak ve ispat etmek müşkül olduğu işin aldırmadım. Beni “Fidel, © tesmiye rn kurumuş, vs ve ettiler. — Sanki kendileri pek fidek-|A hayvan dese birisi, simdi bunun) görmek üzere miş gibi. Ben bu ismi hiç sevmem. “Millipte, , in edebi romanı: — Hayır, tanımıyorum, kü- çük bey. Rasih Nevres, bir amcasına, © bir Emineye baktı: Bugünlerde bizim köye ya lar arız old Hürrem Hal — Bu taş çocuğum; se bakalr msedi: göz ucile bak sessiz ad la bahçeye çıkmıştı. Babasınm, © uzaktan değil yakmı bile gör- memesine men tı ek den bırakmıy. ağaçları si- per alarak yürüdü. | ve karklık bir Ne ise, | Çünkü mahlük hakiki ki öpekse, sadıle « (sadık) © manasına gelen (fidel) ismini vermiye hacet yok. Eğer insan olsaydım, bana sadakati bir isim wv İmenin Bu isim bah | sinde sarar. etmi Yalnız. şun söylüyeyim ki efendim beni al İmaz beyun ve tüylülüğümü görerek İ ismimi “Ponpon,, koydu. — Eh fena değil. Bu isim benim dişilik hisle- İrime de wygun geldi, Doğruyu söylemek lâzm gelirse | bu yeni yerimden fevkalâde mem- | İmundum. Ömrümde © görmediğim | yemeklerden m her akşam ge-| Hrdiği şokoln ve bonbonlar ne nefis| şeylerdi. Hele evdek lan da yıldızımız barıştığı için ye - meklere daha Bey elini sürmeden biz iki kaz tatlı tatlı yiyorduk. Bey be-| hir olduğu için evde Hanım yoktu. Yalnız yeni kapıma girdiğimin ikin: İi günü akşama doğru bizim Bey be-| İni yanını alarak Şişli tarafında bir) Gek| semer güzeli (o genç ve| bizi kabul etti. Ar-| tk beni öptü, sevdi, okşadı, geker- ler verdi. Vaziyetten anladım ki bu İhanm bizim beyin “Metres, i Bir İmöddet konuştuktan donra beni sa- londaki koltuklardan birinin üstüne oturttular, ve her İkisi yan odalar- dan birine girdiler, kapıyı da kapa- diler. Can srkıntısından uyuya kal İmaşım, uyandığım saman hanımla İbeyi tekrar salonda buldum. Göze» leri bana biraz daha kırmızı geldi; belki uyku sersemliğile. . | Nihayet Bey, esmer Hanıma veda | ati ve: | — Ah bu elle işleri beni menet- mese, yarın da gelirdim amma eh | bu işler ahi, dedi. Çeletrir eve gel dik. Ertesi günü telerer ayni haya.) Alışama doğru Bey beni aldı, söken. ün çikti. Ben aile | işlerine dnür İbir şeye tesadüf etmedim. Bu sefer Maçka tarafma gittik — ve gözel bir apartmana girdik. Bizi şişman, ma vi yönlü, bebek gibi güzel bir he- mm karşıladı, Beyle öpüştüler, be- ni kucakladı, — sevdi. Lâvantalar sürdü, biskül verdi. Görüştüler, ko puştular ve beni yalnız — bırakarak kayboldular. . Ben tekrar uyudum ve amenk sarışın — hanımın gevrek kahkahalarile uyandım. Bey onunla da veda ederken: — Ah bu aile işleri olmasa, her gün gelirdim! diyince bön işi çeke tum. Benim sahibimin — biri esmer olmak üzere iki metresi vardı ve bi- ribirlerini tanımıyorlardı Tam bir buçuk ay — hayatım bu İ şekilde ve gayet tatlı olarak © geçi- yorisen, yaptığım bir hayvanlık se-| bebile tekrar “Himayci . hayvanat Cemiyeti, ne düştüm. Bakın bu fe) liket başıma nasıl geldi: Bundan dört beş Bey öğleden sonra beni alarak doğ- İru sarışın metresinin apartımanına | götürdü, zeten günü idi ve on da. kika kadar oturduktan sonra “Def: terhaneye gitmek üzere çıktı ve ak hizmetçi — apartımana götürdü. Güzel, İmeak kanlı | gün evvel bizim sama kindar beni sarışın metresimin evine bıraktı. gin hanım beni alıp şöyle kar İyeye doğru gezmeğe çıktı. Tam Si. İ pahi ocağı önünden geçerken, öteki| kaldırımdan esmer İmekte olduğumu © görmiyeyim mi? | Bende bir havalanma, bir sevinç .. Saat beşe doğru sarı- hanımın geç- İaması mi7, O kadar havalandım ve ——— Mahmut Yesarı | Nevres Vacit, orta boylu, sa-! rışın bir gençle konuşüyordu.| Rasih Nevres, babasının . hare- ketlerine dikkat etti. Nevres Vait, tasdik eder gibi başmı sıksık sallıyordu, Bu, onun neş eli gülme jestlerinden biri idi | Babasının neşeli olm: |sih Nevres'in Ni İbulutları si İ Hemen döndü, amcasma | ğimi gördür i? İ — Peki, peki darılma... Duştuğu adamı tanıdın mi? Mizah, Rİ NÜN NN a İbeni | Balikesir İmek lâzım. 47 Ed E Re ipimi çektim ki, işin farkına rışm b vardığı gri benim telişımı gür geldi, söylemeye esmer nda yanıma başlad. İki kadın pek te dostane ba kışmıyorlardı, sarışm sordu: — Demek Ponponu tanıyorsu- muz7, — Şüphesiz! Nasıl tanımam, dos- tumun köpeğidir!. Dul kadın — Dostunuzun mu, aldanıyorsu- ae muz, o köpek benim dostum D. ocası | yindir. — A, aş al D. Böy neden sizin dostunuz oluyormuş! Ben yaptığım hayvanlığı anladım amma iş İş kı biribirinden sakladığı iki metresi nihayet benim yüzümden biribirini tanımıştılar. Aman Allahım bu iki şik kadın biribirlerine sokak orta sında neler söylemediler! Biz de dişi yiz, bizde de kıskançlık vardır am- ma böyle kepazelikler yapmayız. U-İm n geçti, Beyim sıkı sı- karı koca biribirle- er, temin et- si ölünce 1 koca diğeri | zatmıyalım güç belâ biribirinden ay-|de biribi -| valdıla ve götürdü, on dakika sonra da Bey) H geldi . Artık n iarışın hanım beni doğru e-| lerini kayametler k mu siz düşünün. Bir temiz dan sonra sarışın hanımla Bey alâka) ve hanım çıktı gitti. Ar.) ev kasından esmeri geldi. Bir kavga | sama da onunla oldu. O da bıraktı gitti) Ben hi Ben de bu esnada başıma intizaren kanapenin altına gizlendim | VEİ onu yı kestiler geleceğe | kuyruğumu bacaklarımın arasına s- ğ r kışlırdım, saklandım. Felâket gecik| celc eder mi idi?. Yaksa vaidini medi: Bey ağza almmıyacak küfür. | verd teminatı. unu lerle beni yakaladı, mükemmel bir) Bunu derin, derin dayaktan sonra hizmetçi kızla Hi -| düşününce dul kadın az çok te mayci hayvanat Cemiyetine inde et- duymaktan geri i. Şimdi oradayım. Eğer tek met- resi bir ahpabıniz varsa beni alma sna delâlet buyurmanızı rica ede- le PONPON, Zepy uzun süren bir hasta- İlktan sonra öleceğine yakm! Müstensihi: FELEKİ kocası ona Nafıa Vekâletindn: Münakasasının kspeli zarf usuliyle 20-9-030 cumartesi günü saat 15 de eceği, ilin edilmiş olan Sondaj takımı sairanin görülen | Hizum Üzerine münakasasının 5 teşrinievvel 980 pazar, günü saat İSte ayl şerait dahilinde olmak üzere pazarlık suretile Ankarada Vekâlât Mo. | barma komisyonunda icrs edileceği ilân olunur - Dahiliye vekâletinlen Kapalı zarf usvlile mürakasaya konulan Ankara şehrine su isa lesi ve projelerinin ihzarı için tafip olan müteahhitlerin teklifleri muvalık görülmediğinden yeniden münakasa şartnamesiyle muka- velenamesinde yapılan tadilât ile yirmi gün müddetle kapalı zari wsulile tekrar münakasaya vaz edilmiştir. Taliplerin bu hususta evrakı görmek ve almak üzere Dahiliye Vekâleti Müsteşarlığına müracaatlati ve yevmi ihale olan 29-9-930 rerihinde. saat on beşte Dahiliye Vekâletinde müteşekkil ihale komisyonuna müracaatları, İstanbul San'at mektebinde; Mektepi luğunda bir epte a Acaba unutmaz mı ieli?.| diye düşünlyordu | icra e ve eşyayı lc hareket ettirilir beş tonluk ve sekir metre uzun. inç tr... Teşrinievvelin altıncı çarşamba gtinü rçril Taliplerin öğün arılık mel müzayede satılacaktır. saat onda hazır ması mektepte - skar. Sıkkak ve içdimal. meavemel © rn, a, Konya, Çorum, Malatya, Adana, Kars, loğum ve çocuk için aleni münakasa süre- ubbi gida mübayaa edileceğinden taliplcrin şartnameyi Erawrüm ve akım evle vle 6 kal müdüriyet . mütemetliğine müracaatları ve ihalenin eylül 99 uncu pazartesi günü olduğu ilin olunur. — Hayır... Ben de ilk defa görüyorum. — Şimdi anlıyacağız. Yalnız temkinli duralım. Rasih Nevres, Emineye işa- ret etti: — Kızım, sen, amcama bir şekeri az kahve yap. Hürrem Hakkı, itirazla doğ- ruldu? — İçtim, yavrum, söylerdim. | Rasih Nevres, bozmadı: — Öyle ise, ben içerim. Hürrem Hakkı, yeğeninin is- rarını anlamıştı. Rasih Nevres, Emineyi kırmadan savmak isti- yordu. Emine, gözlerini indir- mişti: — Peki küçük bey. Rasih Nevres, oturduğu kok tuğu amcasının yanına çekti; — Görüyorsunuz ya, idare et üm için zarari. .. Birden dışarıya doğru kulak kabarttı! — Sakin, durgun görünürsek şüphelendirir. i bir roll bahaseye dalmış olalım. Mese lâ... Meselâ... Parmakları çıtlattı: — Budala gibi düşünüyorum. Mevzu hazır... Romandan bah istesem! sederiz. Hürrem Hakkı'nın gayri ihti hiç tavrunu|yari alâkası uyanmıştı? — Sahi, hayfidir, onu unut- tuk... Ne Alemde? Rasih Nevres, zeki zeki göz İkarptı, — İlerliyor... — Bele çok şükür! — Ve enfes ölüyda .. — Buna sevindim. — Her halde benim kadar de Amcası, gülmekten kendini a lamadı: — Pek güzel de idare ediyor- su — Hayır... — Üzerinden yük Kalkacak, ebiy aylar| ylar | — İntihar eden bir kadın - Fransızcadan — — Artık dünya yüzünde ben senden ayrılıyorum, demişti. Kadın buna o cevap olarak tekrar teminat vermişti: Ben, mutlaka seni vvel ölüp bu itten kurtuld n masa bile mit tanhh Bu, genç dul için bir teselli noktası idi. Kendisi ölseydi de sı sağ kalsaydı acaba'ne yapacaktı?. İntihar mı koc 1? Havat genç kadını kendisi- ne çekiyordu. Genç, daha ya n kadınım içinden Daha din de böyle Ha sen ölme!.. acaksm! Sen ölsey roda 1, yaşamayı tercih eder ordu. Fakat bir n duyuldu ki gönç kadm intihar etmiş, koca sma verdiği sözü ( böyle tat- mustu, Bütün muhakeme ve mantik ii etmişti. Kadın bu- nu kendi gurur ve izzeti nef- si için en hass: mesele yapmıştı. Eğer kocasma ver- diği sözü tutmamış olsaydı ke- ndinin o cesaretsiz. : ölümden korkar “bir kadm olduğunu an İıyacak, Kendi nasarında ken- disi düşmüş olacaktı. Kadın İbuna tahammül edemiyordu. Onum intiharın: duyanlar bu nu türlü türlü tefsir gitiler. Ki- misi bunu mansız o buluyordu. Kimisi dul Kadını tekdir edi- yordu. Fakat kadını intihara karar vermeğe — sevkeden şey ne idi?, Her halde orum bu ha- reketinde müessir — bir sebep vardı. Vak'ayı yazan gazeteler sebebi meçhul bir fntihardan bahsediyorlardı. Bir kadın ben yonun İçinde damarlarını kese- rek hayatma nihayet o vermiş. Hiç bir mektup veye buna ben- ger bir şey yok ki genç dulun in #harmdaki sebebi anlatsın. Yal nız ölen kocasından kalmış bir mektup var. Bu mektupta ko- cası kendi öldi'cten sonrm ka- rma kalacak bazı malları hak Kında izahat vererek bunların nasılldare edileceğini anlatıyor du. Bu mektuptan anlaşılıyo, kocası kendi öldükten son- karısının hayatına nihayet değ ra di z düşünülünce anlaşıla- bilirdi ki bu va veni blm hut tek- tar okur kocasınm kendi hakkında gösterdiği bu emni- tsizliği tekzip etmek iste çin damarlarmı kesmişti:! Kadın gururunun bir neti- - cesi!. :on samandaki bezginliği ber korkutuyordu. ihtimali, çok melhuzdu. — Nihayetine geldiniz mi? — Yaklaştık. Gün meselesi- dir. — Demek roman bitiyor. — Fakat gok çalt. Hürrem veriyor, takdirle bakıyordu: — Sen, çok yoruldum. — Babam, benden faxla yo- ruldu. — Bem, ilk günkli tecrtibemi- zi hatırlıyorum da onun iğlin le söylüyorum, sih Nevres,bir kahkaha kopardı: — Önceleri ben de hayli ter- ledim. Lâkin sonre açıldım ve işin İennini öyle aldım ki dur- gun zamanlarında babamı dâ aç! yo mağa başladım... Ne ise rulduğumuz boşuna çıkmadı. Babamın bu, son romanı muvaffakiyet kazanacaktır. Ağır ağir söylemeğe başla- muştüğ — Bir kere fevzu yepyeni... — Kendi huzurum, menfaa- Fakat avamtiribane at, edecek -! ksa verdiği sözü unuta- | venç kadın bu mektu| ii | 1. İşte genç dul bunun £| Yarıda kalmak akı, yeğenine hak gök| ilânlarda anat Sa ene en Bilmecemiz > takip | Bugünkü bilmecemiz | İ Soldan sağa ve yukardan aşağı: 1 — Lezzet (3). Hep (3). 2 — Dada (4). Üzüm (4). 3 — Nida (2). Yoketmek(5) | İ o Beyaz (2). 4 — Bir erkekismi (3.) İsti İ o #ham (3). Büyük (3 $ — Bayat değil (4). (0. 6 — Lâkin (3). Bir nevi çal-| gı (3). 7 — Boş (4). Lâz kayığı (4). 8 — Ben (3). Yalnız ona mahsus (3). Yılan (3). 9 —Nota (2). Ağırlamak (5) Başma bir (A) gelirse reyler manasma gelir (2) 10 — Nakıt (4). Tase değil Gelir | (0. 11 — Pislik (3). Orta (3). Merkezi idaresi: Galai İğ Acentası bulunmayan şehir! 400 metre mikâbı kereste İzmir fabrikssna muktezi muh mikâbi kereste hak üzerine iptal edilmişiir. Mezkür yeniden kapalı, Zarflı tur, Ancak bilahire son: ve kati tatlarını bildirmeleri raber 6 teşrinlevvel 934 ve on gün çelerile İ inhisarme gördüğümüz, okuduğumuz bal yat “yel lerden değil... Hürrem Hakkı, Rasihi alelâ- de dinlerken, tavrunun ve nin değişiverdiğini hissetmiş- t, girlice etrafını kontrol etti; Nevres Vacit, bastonuna dayan na dayana içeri giriyordu: — Rasih, yine ne cevherler yumurtluyorsun? Hürrem Hakkı, dr: | — Romanından bahsediyor- duk, Nevres Vacidin yüzünde, yü yünün her noktasında, her hat- tthda ayrı ayrı yanan, ışıldıyân yaldız Birıltıları vardı. Bastonu- hu hapınmı yanmdaki vestiye- rin kenarma bıraktı, pardenileti- bü, şapkasını çıkardı," astı; neş e İle kollarını talladı! — Tam gününde, zamanında, | saatinde bahsediyorsunuz! Oğlunun ve kardeşinin bir İsey sorüp söylemelerine mâni| boldu İ — Demin kiminle konuştum, «biliyor musunuz? üürrem Hakkı, dayanamadır. derhal atıl- Tütün inhisarı umumi müdürlüğünden: 1 ULAN HOLİVUTTA İZDİVAÇ Musiki: OSCAR STRAUSS İstanbul birinci sicare mesipdeni Türkiye Ip Bankası ile Galatadi Sigortu hanında Aphari ve Istanbul da sit parmak hanında Albert bro niştayn Efendiler o miyanelerindi mötekevvin davadan dole efendiye ikamcigâhırın hasebile tebliğut yapılamadığı mübsi giri tarafından verilen & şezhten anlar şılmmağtar. BİR hukuk usülü muhakeme! leri kanununun İşi nel maddesi mucibince İilânen tebiiğet ders ve 148 nci madde mucibince de armahal ve milatenidar suretleri H€ davetiye varakasının mahkeme di vanhanesina talikine karar veriimif olmakla müddesleyh Apbazi Efem dinin 30 terini evvel 030 tarihini müsadif perşembe günü sas 14 de mahkemede hazır bulunması ve akâi takdirde hakkında giyabi musm #inin ifa edileceği İlân olunur. A4499960406$96006 İTTIHADI MİLLİ Türk sigorta şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. ğ Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. i ada Ünyon Hanında lerde acenta aranmaktadır. Şe0p Telefon: Boyoğlu—2003 4$99990İ telif ebadda yapan » kerestelerin müh müddetle m başkaca pazarlık” yapila zaruridir. O paza mübuyaat komisyonuna müraca: — Kiminle? Nevres Vaci turdı ken nereye gittim? Onu &or © yorsunuz? Rasih Nevresle Hürrem Hi kı şüpheli şüpheli bakıştıl Nevres Vacit, gözlüğ dı, mendilini göz — Nafile, tahmin niz. Fazilet Hanıma, yna gittim, Hürrem Hakkı; bu aklın gelmemişti! Der gibi dudak rini oynattı. Rasih Nevres, basındağri neşeyi hemen kavi mişt. Her hangi bir şüphedi) kurtülmak ve hakikati öğr bir “muhbiri sadi bir “casus, arasa, Fazilet Bİ pandan daha mükemmelini İamazdı. Kurt'ta geçen hâdiseden #f) ra Fazilet Hanımın gizli gi” liştığı muhakkaktı, Ra ee babasının Kâmil Bi (Bitmedi edemef sabah €