| ” Süllliyet asreın umdesi “Milliyet” tir 27 TEMMUZ 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi | Ko: 100 Teolgraf adresi: Milliyet, İn. tanbul, — ” Telefon numaralı: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ I Sıhhi bahisler | Düşük mideler Dr. Rusçuklu Hakkı Darven'e göre insanlar tnây-|lar: Umumi zafiyet Reriletde| 'mundan istihale- etmiştir: Bu|bu yağlar erir, böbrekler de ka-| fikre son zamanlarda itiraz etti| yar; düşer. | ler, Amerikâda kıyametler kop:| Karın cidarının gevşekliğine | |tu; lâkin sarsılmadı, ilim âlemi | en çok kadınlarda' tesadüf olu-| halâ o kanattı Atalarımız |nur. Onların karınları erkekle: Türkiye için Hariç için )dört ayak üstünde yürürlermiş. rinki kadar mukavemetli olmu-| 400 küruş 800 kuruş| İnsan iki ayak üstünde kalktık-| yor: Gebelik karımı etlerini çok 750 ; 1400 . i iimi İyE g e ik DA Ş00 » | tan sonra bugünkü mevküni al- ziyade gerer, yarışaklığını — gi: PAZts.. 27 Sonderec Şimdiye kadar tanımış old ğum kadınlar arasında bunun kadar güzel, bunun kadar canlı, cazibelisine tesadül etme- TEMMU v - EBdebiyat, San'at, » dir. Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nushalar 10 kuruş 1 bur, Gazete ve matbaaya ait işler için ; müdüriyete müracaat edilir Gazetemiz ilânların mes'uliyetini kabul - ctmez. Bugünkü hava Dün hararet en çok 3l enaz 18 derece Idi Bugün hava olacak ve rüzgâr p sçık z esecektir Nasıl kaçar ! Üsküdarlılar, — tramvaydan - şikâyet ettikçe gerek tramvay - idaresinde gerekse Emanet ma- - hafilinde igbirar hâsıl olduğu- nu biliyorum. Bütün tenkitle- gin yıkıcılığa mauf olduğu < iddia ediliyor. Halbuki evvelce pek âlâ halk . zihniyeti güden idarenin en büyük rüknünden — en küçük memuruna kadar ga- rip bir zühniyet hâsıl olmuştur. . Bu zihniyete göre kimsenin bü müesseseyi tenkide hakkı yok- “tur ve orada işliyen arabalar mahzı İütuf olarak işletilmekte- Pek ufak fakat son derece şayanı dikkat bir müşahede nak ledeceğim: Dün öğleden sonra saat 2.4$ yapuruna yetişmek için 15 da- kika intizardan sonra vapura 10 dakika kala Bağlarbaşında tı- ramvaya binebildim. Bağlarba- | gı - Üsküdar mesafesi iki buçuk kilomereden biraz fazladır. ve " gtomobille 4-5 dakikada, canı tez vatmanı olan. tramvayla #karşılık,, beklememek şartile | 7-8 dakikada gidilir. Bizim bin. diğimiz araba biraz , ağır gidi- yordu.. Fıstıkağacı denen kar- şılık istasyonunda - durduk. . Bekledik. Biraz sonra aşağıdan gelen araba göründü. “vapura beş dakika var,, geldi, geldi ve tam hattın karşılaşma yeri olan makastan beş metre geride dur- du.. Biz bozuldu sandık. Hal- buki tramvaydan şişmanca bir hafım çıktı. ve tam tramvayın durduğu yerin ağzındaki - yan sokağa saptı. Ondan sonra ara- ba makasa girdi, bizim atabaya yol verdi.. İskeleye geldiğimiz zaman 2.:45 vapuru ıslık çala'ça miş, sair mahlüikları elinin altı- derir; etler artık eski haline gel lemez. Hele gebelik sık ve'ara-! larr yakın 'olursa. . Baha başka sebepler de ıkrbaz gibi. İnkıbarz tesiri ile kalın bağırsak genişler ağırla şır. Bağırsağı tutan bağ İntani hastalıklar da yağları e- ritir, yağlar eriyince bağlar da na almıştır. | Ayak üstüne kalktıktan son- ra beyni büyümeğe başlamış- |tar; baş parmakları peyda ol İmuştur. | İnsanın vaziyetini değiştirme si kendisine zarar vermiştir. Dört ayak üstünde dururken vü cüdünün boşluklarında, alelhu sus karnınım içinde bulunan mü tevazin ve yerli y bulu-| vaziyetlerindeki intizam İnurken ayak üstüne kalktığı| lur. gün tepe taklak yuvarlanmış-| İlar ve kendileri için uygun ol-| W iyan yerlere dünşmüşlerdir. Söylediklerim bir düşünüş, lan sebe bir tan - bir nazariy& yani Montestiyo-|kadın korseleridir. Bu günkü nun dediği gibi bir ilim masalı- | nesil bu işkenceden kurtulmuş İdır, o kadar bir ehemmiyeti haiz | tur, |dir. Nazariyat nazariyattır, ka- İrın içindeki uzuvlar'ın düşmesi| — Rontken mal ise bir vak'a bir hakikattir. Pro, levhası üstünde neler görüyo- Va olan uzuvlar da sarkar, di rinde .. ... Mide ve karın içindeki sair u- zuvların d! inde müessir0- rden fesör Şarl Rişe'nin dediği gibi ruz? Her şeyi görebilmek için| y vak'aları tetkik edelim, hayal-| lerle uğraşmıyalım, .. * sade feneri yakmak - kifayetet- mez. Kafın içindeki uzuvlara kesa- Eski hekimler karım içindeki fet vermeli ki aydınlık |uzuvların düştüklerini, yerleri ni değiştirdiklerini bilmezlerdi. Hekimler bunu öğreneli çok za- |man olmadı. Son zamanlarda keşfolunan Rontken şuar elle- İrimizle yakalıyarak buldukları- İmızr gözlerimize gösterdi. Radyografi el yordamile yap| tiğimiz mesainin şerefini arttır di Karnımızın tabakağı “ astar gibi mide çorap biçimi, mr üfki vaziyetini - değiştirmiş; narı yalancı kaburga kemikleri- ni aşmış, -. ların. vazi lunca m eidarını bir. yaj kaplamış “Halacak gevşer, uzanır, onlara yapışmış b İcasi zamanını iltiye " ayırmıştı. |den dolayı galiba ayıpladınız?..|ması vücude getirdi ki; bu mu- miştim. Fakat bu genç, şen kâa- dın nasıl oldu da, kendisinden yirmi beş yaş büyük olan bir damla ev e razı - oldu Bunu - anlayam -İzel t likanlının içeri g damdı. Ben bu ailenin s: dostu sıfatile sık sık kendi rini ziyaret ederim. Fakat doğ- rusunu söylemek lâzım gelirse eçinen bu karı köcanın bazı ku: müyor d sürsüz insan olur mu?.. - Elvette ol- maz, fakat bir nokta var ki ko- layca affedilir gibi » değildir, Genç ve güzel kadının yaşlı ko- kısmını uyku ile öbür kıs- nesinin hayal| mınır da yemekle geçiriyordu!...! medim. Sizi namusumla temin| devletler Türkün harikalar ya- | Çok yiyen ve sonra da çok u- in bu da şışmanladıkça şış- |manladı. imdi genç ve güzel zevcesi- genç B zemini|nin kusurlarına gelelim: üstünde gölgeleri belirsin. İşte| —Bu güzel kadının ufak bir ku- i almiş, çora| süru vardı: Düşündüğünü açık: bın koncu yukarda kalmış, taba| ça söyler, karşısındakiniri güce nı havsalaya kadar sarkmış. : İş|nip gücenmiyeceğini hiç düşün te kalın bağırsak, ortadaki kıs-| mezdi. Kocası çok şişmanladığını ni iki büklüm olarak daha aşağıya|hayet fürketti. Hekimine sordu. düşmüş. . İşte kara ciğer alt ke| O da tedavi için bir yere gitme söyledi.Karı koca oraya git tikleri zaman örâda dost bir ai- yetleri kaybo- | leye rast geldiler.|Bu ailenin yir ntazam sürette işliye- ' mi beş yaşlarında bir de oğlu tır, bt tabaka o cidarın bir'cüz'ü mezler, bunun neticesi olarak) vardı. İyi yetişmiş bir genç..- sayılır. Bu yağ tabakası erirse| sihhat bozulur. karm genişler; genişleyince de| — Az, ço karın içinde bulunan uzuvların ' ağrılar p yerlerinde kalması tehlikeye dü . mi şer. Bazı uzuvlar, meselâ böh-|işgal ettiği yerde ağrılar olur; rekler iç yağı ile sarılıdır; © sa*| sağ omuza kadar yayılır. Bağ, yede yerleririden ; kırıldamaz-| saklar mı düşmüş? Yemek lok- FĞ |haları DU eğri Düğrü Dorünün Trâmvay idaresine sorarım: icinde zorlukla hazım Böyle lâübalilik yolculara karşı vavaşlar, zahrr hürmetsizlik — ve tramvaydan | hoşa gitmiyen beklenen hizmete karşı kayıtsız | şırsak iltihapla lık değil midir?.. Böyle gâarip | P derin' -karı vda olur. Kara ciğ, iç idailâve olur. zimsizliğin her türlüsü Bu koca kütlenin | Fakat bir bankörüt yanında az klıklar, | pâra ile çalışıyordu. Bu genç çocuğa iyi bir istikbal - temini icin babası şimdi tesadüfen bu- raya tedaviye gelen eski dostu- ta müracaat etmeği düşündü. işman adam düşündi dedi; bana da - böyle ünü takdimi etti. Şışman adamın genç ve güzel zevcesi de bu delikanlıyı gördü, beğendi. Fakat bu beğenmek ta a: | yaşlı . ger a gör-| yel yan bir adam 'ne olur.. Onun | 19307 Heklepliler - Müsahökası Lozan günü 63 üncü hafta müsabakasın da birinciliği kazanan Galatasa İray lisesinden — Ekrem Hayri | vi Beydir. Yazısı şudür: Temmuz | Türk milleti ,yedi yıl evvel |. bilgümi isiklâlinin tanındığı günü coş- | Pulun, İkun — bir sevinçle tes'it etti/ |— |O gün; Türkü dâaimâ hasta, öl- | İmeğe mahküm diye tavsif eden bulunüz. Sizirile bir gezinti ya-| devletler karşılarında pek pacağım. Söylemek istediğim Zinde, fikir ve arzularında ÇOkW bazı şeyler vardır: muannit bir Türkiye bulmuşlar Devrisi sabah genç delikanlı dı. geldi; şişman ve zenğih - adamı aradı. Fakat hizmetçi kendisini elde edilmedi adamın — odasına - değil,| Sengi güzel ispat &-| rısının nezdine götür-| der. ima hakir gör-| müştü. Bunda mutlaka bir yan- meğe alışmış bütün bir Avr lışlık-vardı. Çünkü genç ve gü-| ya istiklâlini tanıtmaktan da kadın giyiniyordu. Genç de-| güç ne olabilirdi?. O gün oradı p bir gurür ve ti: ı “ben ha ge- | hremateti ilâd olan kanalizesyon ameliyatı döl Sultanhamamında Marpuççulaf ile Saka — çeşme — sokağıati e hörmet — Fransızcadan— *Tütfei Vat ve islâhar 2D0 Ağusti evrak kı mukay et « tindeki hut Lozandaki zafer hiç te kolay | veyahut koca bir istiklâl | tilip olahların Istanbül Aşir Efe Türkiye Yenl hane arkasında gi KÜ klesindi olarında virme Kati Devredilccek ihtira befi *“Zartülhareke sisteminde Ü radilk Yan | yaş ım,, dan çok niş dedi, siz misiniz?. yrsunuz!, . bir manayi haizdir. ç çocuk özür dile- n sulhünün imzasından ği yerde bu| sonra Türkün ta edilmiş olan lunduğu yerde kalmış, hareket-|ni bir devir açıldı. Büyük bir| ve 69t siz duruyordu, şaşırmıştı. inkılâp devri. , . rindeki Onun şaşkınlığını gören genç| — Yedi dene — zarfında Türk | kadın acıdı; öyle inkılâplar yaptı, öyle yeni — Beni bu halde gördüğünüz| ve muhkem bir idare mekaniz | müdi a s 1928 herali atili imeroli ir: hakuk ba keri gindeti etmak icara almak sunda — bulununların — İstanbul postahane Aşir Ffendi. kitapl caddesinde Türkiye Hanının numerolarında — kiin Si inü | efendiye — müracaat eylerneleri | olunur. ğ h veyahut İst — Hayır, böyle bir şey düşün|azzam eser karşısında — bütün | vekili ederim ki size karşı “son dere-|ratmak kabiliyetinde oldu; ce,, hörmet besliyorum. Ben... | tasdika mecbur kaldılar. Sözünü ikmal edemedi. Çün-| — 24 Temmuz gününün en bü| — 35i kü güzel kadın küçüçük terlikle| yük şeref hissesi şüphesiz ki | Tenii İrini hiddetle delikâanimm yüzü| Lozanda Türkü bibakkin mü * | İne fırlatarak: dafaa eden muhterem Başveki- — Çekilip gidiniz!, . Size söy-|limize âittir. Asil Türk mil- lüyorum, Bir daha ne beni, ne/Jeti kendisine bugünkü istiklâl | |dle kocamı göremezsiniz!.. ve emniyeti temin edenleri as | Genç çocuğun istikbal hülya-'lâ unutmaz ve onları daima ları yıkılmıştı. Çekildi. Neye uğ| tebcil etmeği bir vazife bilir. |radığını bilemiyordu. Tecrübe-| ——— —— siz çocuk bu genç ve güzel kadı “Millîyet" in 12345671789 bir Alman Bir değirmende çalışmak sundâdır. Adresi: MAX ZIEBÂ Tekirdağı ( Rodosuw Yüksek Kaldırım Galata öteli Nöğ eğlenceleri — nâ hörmetini “son derece,, kâdar götürmekle hata etmiş- til.. hukük Be dördüncü lh iı uma / eyoğlu dördüncü su Şağlimlediböknerl Di V ISİALi| Beyoğlulda ymaralı İstiklâf caddesinde manın 8 humaralı eden sakin iken vefat küçükyan efendi esine edildiğinden eshabi | datresinde mah- tarihi matlup emecek vazıy |. ilandan . itibaren alakadaranın bir ay ve veresenin Uç | a zarfında- Beyoğlu dördüncü sulh - | hukuk mahken | müte | Senih Bej - garajında mevcut hi ve Flar markalı bir ve L Dünkü bilmecemizli halledilmiş şekli edan aşai 1 — Hedef bulmak (6) Bugünkü yeni bilmecemiz Soldan sağa: 1 — Dem (3) Valde (3) ar ve olup Taksimde 1618 adet elfiyeye ait şeylerin düzelmesi de mi her an yokluğundan şikâyet edilen pa raya mütevakkıftır.?. Unutulmuş bir burun! Burun lâfı ây İtan Hâmit zamanı memnu ( Lehülhamt şimdi rahat rahat burun lâfı edebiliriz.. Genç — meslektaşlarımızdan Hikmet Feridün B. Akşam'da i. d leşir kalır. bel a Böbrekler düşerse lârt peyda olur. Bir çok ep birden düşerse isti raplar da © nisbette çoğalır değiştiren uzuvlar da beraber sürükliyı ceğinden, damarlar çekilir, ya- hut sıkışır içlerinde kan serbest çe dönüp dolaşamaz. Hazmi ve kanım damarlarını için " da ayrılıyördu. Eğer o aşağıdan | “dört zevk burnu,, unvanı altın- | de dolaşmasını tanzim eden si- mamile temiz ve samimi bir tak dirden başka bir şeydeğildi Bunu bilhassa kaydetmeği u- nutmamak lâzımdır. Şışman adam, ayrılırken gen- çe — Yarın sabah sekizde beni —— ——— şişer. Ekseriya düşüklük bir uzva munhasir kalıyor. Bir çok uzuv İ ocomabil de Â0 temmuz şamba günü aat 19 rüsamu Jellali yesi 1930 çar: | de açık | | suretile müşteri- | sine ait olmak üzere satılacağından | talip olanların mezkür gün ve saat | mahallinde hazır bulunmaları lüzumı | ilâa olynur. Zayi tasdikname Silivri ilk senesinde aldığım otüm — Yetisini lmadığını iltin mektebinden 929 tasdiknamemi zayi | alacağımdan hikmü 2 — Tüy (3) 3 — Hızlı değil (5) 4 — Nota (2) Şahsaı muhterem (3) Atıf edi (4) İşkence (5) 6 — İli tanesi baba olur (2) Ne edatı (2) ? — İşveli tavur (8). Art reçe- i (3) 8 — Vücüdün #uyu (3) () p> Harik, hayat, ka: Bir zait ve 2 — Zaman (2) Nefsin bâli bti (5) | 3 — Oru (3) 4 — Görünmiyen tehlike | $ — Derenüi içindeki İbadet mahalli (4) 6 — Caket (4) 7 — Yarısı beş yüz (3) 8 — İstifham (2) - Lezzet üzüv (5) V 9 — Külâhir tavuk (6) — etomobil ortalarınızı < Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA eylerim. Şilivri Fotb mahkemesinden gelen araba, tramvay erkânm- |da Kılburnu, Mesarburnu, Sanı- nirler de birlikte sü! İl e H asin oğlu Hayrettin “ dan birinin ailesinden olduğuna | dıkburnu, Sarayburnu'nu ya- |nun neticesi olarak vücudün ö şüphe edilmiyen hanımı soka- |zıyor.. Haydi Kireçburnuna |tesinde berisinde ağrılar duyu ğın başında indirmek için istas | tenha ve hücra diyelim. . İlur, yon olmıyan orada durmasaydı | — Lâkin Defterdar burnunu bu | — İç uzuvlarınım böyle vapura yetişecek ve işimiz ge- meyana zevksizdir diye mi ker yuvarlanmasından kalbin Ti kalmıyacaktı. |hal etmiyor?.. |düzeni, karnın biçimi — bozulur, Şimdi Şehremini B. ferdi ile! İüst tarafr çukurlaşır. Alt tarafı: “Milliyte,, in lar hep beraber düşseler. bile,| eğer yerlerini çok ziyade değiş-| —— tirmemişlerse sihhatin ahengi| lar bozulmaz. | ” le uzuvlara düzen ver-| 15 inci mektebinden mek için -çalışırız, elimizdeki| demamemi zayi eltim. Venisini âla- Vasıtalar kâfi gelmezse Oonları| cağımdan zavinin kükmü yoktur. certaha tevdi ederiz, 183 nümorolu Mehmet Sadık — | Yaptırınız. 4 Türkiyede bilâ fasıla lcrayı muamele etmekte old ÜNYON asına bir kere uğrumadan sigorta yaptırmayınız. p> Telefon: Beyağlu - 2002 1 ta (|I NAME | Üsküder ( | ! eyre t ğim — şaha FELEK nmna giti ibilmiyor mu:-2. — Bu mecburiyet te yeni çık| — Rasih Nevres, Belmaf İliğine gülümsedi, Ferhut? layıvermişti: p — Neler söylüyorsuti ma?, ö — Ne söylediğimi, ? Rasihi Bey de/ikiniz de İj sunuz. Nedir yani?, O! kabahat; âyıp mit var?- bit bir şe! : Sesi, büsbütün tizleşmif'! — Rasih Bey, senin Ferhunde, elile Belit İzmr kapadı — Sus' 4 Belma, ağa takılmi$ yik gibi geriye sıçradi — Hayır, susmıyat$i var?; Köşkten - duyi mi korkuyorsun?. Zoraki kahkahalarli du: — Sanki kimse bili değil mi?. A m. Öyle ya herkes b“a_ııi. -İsem!. Hiç hissederler F” kımna varırlar mı?. — - | mü terket. Gel bahçeye çıkalıni | İsana söyliyeceklerim var, Fakat | sur gözetilmez. bugünkü şapkamı,:» tuvaletimi | — Ayak ayak üstüne atmış otu Jnasıt: buldun?; - Eğor beğenme-| rât Ferhunde, bir kalıkaha ko. dinse, benim sözlerimi whnlcrvlpnrrh: ÇEMDE % Ş% mezsin ki!.. Hürrem Hakkı Beyfendi | SO LAŞA M (-*&3 Hürrem Hal indenberiş Rasih Beyfen 'R GUI u ç Tİ İderedi,yeğeninin elini avuçları;di de teşrifata riâyet eder ol- Va ma-aldı; uzun uzur sıktı, dular. z kilem | — Rasih Nevres, hafif'canı-si- Molunut Yesari | —— Yalancı, - demiyeceğim, | kılmış - gibi yanıgözle Ferhun: ikorktunuz! diyeceğim, »- Rasilı | deyi süzdü: Bey!, — Benim lâühaliliğimi — Neden Belma Hanım. ? ; |zaman gördünüz?. | Fakat tamir imkânr da yoktu.. | # , — Hani sandalla beraber çı-| — Belma, cevap vermek istiyeri| Çünkü gşakayı uzatmak, onu da kacaktık?.. Forhündeyi susturdu : ha ağırlaştirmak demekti. — © gün kat'i olarak tesbit — — Nemelâzım; doğruya doğ > -Ferhünde, birden ayağa kaİk lmmedi ki, . u. İtı, çantasmnı koltuğuna sıkıştir- — Biz li — Ne bile; Ferhunde, günlerdenberi ku- dı: Belma Ha-|rulü, yay üstünde, sinirli oldu- |nmm! Belki'bir mazeretiniz var- | gu için Belmannı velev en m Rasih Nevres, amcasına şüp dır, bir yere söz vermişsinizdir, | nasız, bir mesolede bile olsa iti |heli şüpheli baktı: İengel olmiyayım, diye hatırlat-|razinr çekemiyor, tahammülü — Yalnız sissiniz, âmca, ..| — — Rostand'ı sever misiniz,' mağa bile korktum. parçalanıveriyordu: MMakdir eden değil Zatda takdir | bilmem?. -Karısı Rosmonde Gö;- — Belma, kaşlarıni kaldırarak,| — — Hayır.. Son edilecek neyin var?, Ben, he- | rare'in “Bahçeler,, ufvanlı uzun müstehzi, müstehzi baktı: fazlalaştı, Belma., yim?, Onu biliyorum. Fakat be'bir şiiri vardır. Ondi Aman bü sizin çekirigen-| — Belmaya; yeni alay “mi istihfaf etmiyen, tahkir et- na, veyahut sevgi y çıkmıştı rTum. Atamızda gizli ne var?. nı miyen Bir, sizsiniz. tmeise-der ki: Ağzından cigaı"a_l, ür başka defa, sapgısız. | | — Israr bana düşmez. Belma, şaka etmeden, arka- dı?. Biribirimizin içyüzü B T 8Sdn e bana Hamnliman l'm at, dirl-Harındaki tebessü- - lığımr affaAecek Misiniz ? - Ferhrnde, dişlerini dudatt-. / daşına baktı; kalktı,onun ya- İmüiğyor muyuz?. Rasih Bey da ( 7 — Arkadaşlar arasında ku- |rına gecirdi,gözlerini kteti, ce- 'vap vermedi. — Rasih Nevres, hiç bir şey duymamış, anlama- mış gibi sakin duruyordu. Belma, Ferhundenin bü ka- edebi romarı : 830 tr. — Değil; vallai Biliyor- sun, misafirlerimiz var. — Misafirlerden sana nı Biri senin akranın değil... — Olsun, ayıptır. Belma da sinirlenmişti: — Teşrifat illetine sen de tutuluyorsun galiba?.. Rasih Nevres, kollarını ka- vuşturmuş, lâkırdıya karışmı- - yor, iki genç kızı, ayrı ayrı tet”| kik ederek dinliyordü. Ferhünde, Rasih Nevrese e- fini uzattı — Orövvar Rasih Bey! — Sahi gidiyor Ferhunde Hanım?.. — Müsaadenizle. . Belma, Ferhundenin uzanan kolunu tuttu, 'aşağı indirdi : « — Densizliği — bı Ferhünde, titiz titiz başmı |haydi. . Neye güteni | salladı: İyorum! Nedir' sanki?.- No ol — Ben, eve gitmeğe mecbri “yorsun?., Acık açık komüs k Evvelce aralarınıda şakâyı © kadâr ilerletmişler, biribirlerine| sta o kadar yüz göz ol: muşğlardı ki,şimdi,eskilerine nis ! beten: gayet masum :bir. şakaya | Ferhundanin - kızmasını, alın- ı bit türlü anlıyamıyordu bir şey-söy- gek Rasih Necres, boynunu iğdi,| yapma ya?.. çilerini oğuşturdu: — Belma, sizin zerafetinizi — Aman amcatığım; bu ne|çok beğeniyormuş!. iltifat. ; Hüremr Hakkı Bey, gayriih —Husm İtiyari elini boynuna götürmüş yakalığının-uçlarını boyunbağı hın düğüm yerini düz: i — Bu, pek büyük bir |fade etmez, gülmelcten | me bir maksadım, da çıkarım olduğu için sana, müdahöne ediyorum — ganma- Seni; cidden takdir e- denlerden biriyim. Rasih Nevres, kendini alamamıştı: dık. m, musunuz, — Gidelim, artık... Belma, büsbütün şaşalamış- - Nevres Vacit Bey, gele- |cel günlerde fırsatı iz