Itilâfname 15 muhalif reye karşı 168 reyle kabul edildi (Birinci sahifeden mabad) ütlerine en uygun olan sami- M dostluk duygularından ilham ik bilhassa teenni ile sabır çalışılaraktır. ki, bu muka- tlename vücuda geldi. Bundan ün bir çok şekillerin tasavvu- Müşkül olmıyabilir. Ancak, Ü maksat ve gaye için iki ta- li müsavi derecede memnun ğayri memnun eden yani her fi taraftan müsavi fedakârlık iiyen bir itilâfr en iyi bir neti- E olarak kabul etmek daha mu- Bök olur. Muhterem Başveki- şdizin diğerleri gibi kendi ese- Olan ve fakat kendisini mev- dinun hususi ehemmiyet ve ne eti itibarile daha ziyade uğ- an bu mukavelenamenin İ kıymeti neticeleri husus- a biraz sonra vuku bulacak Yanatlarında temas edecekle- ©i ümit ettiğimden bu nokta- tarafımdan tevakuf edilme- de mahal görmiyorum, Yalnız İtasını tasrih etmeğe mecbu- ki, bu mukavelenin son se T edvarında Micelenmesini teshil için hükümet reisinin her i Hi hakkında ibraz ettiği dosta- hissiyatının hayirkâr tesir-| tini ve Muhtelit mübadele ko-| İSyonu bitaraf reislerinin her taraf için ayni samimiyetle “bu olan kıymetli yardımları b bu işin huzurunuzada müza- li esnasında hususi olarak fsetmesem hakikata karşı kü t etmiş olurum. Bu anda kür- de bulunmaklığım fırsatını Sami istifade etmiş olmak için ? siyasette Türkiyenin ta- ND eylemekte olduğu esaslı hat İt da birkaç çümlede — hulâsa ineğe gayret ederek arzetmek tim. Bu vadide — herşeyden şunu kaydetmek - isterim ıbıı son sencler zarfında hükü | &timizin başlıca mesaisini ha- " Ve temerküz ettirdiği milli tisadiyatımızın — beynelmilel ida inkişafıma müsait bir ze- Çin teşkil edecek olan ticaret tahedenamelerinin müzakere » Ihtacında hususi bir faaliyet österilmiştir. Bunlardan “11” Bü, bu içtima dev inde tasdika iktiran etmiş bu huyor. Diğerlerinin de ikma- ikdam olunmaktadır. — Bu edelerin müzakerelerini i- meşkür mesaisini gördü tüz kıymetli heyetinize bura ,nilenm teşekkürü borç - bili- f Ayni ahenkte ses: sulh. . ; Arkadaşlarım; biliyorsunuz fi Mensup olduğu devletin ve in şekli ve rejimi ne o- 4a olsun her hariciyeden bir e çıkan bir ses var: tlh! Anlaşamamazlıklar, onu yışlardaki ayrılıklardan ile- h Etliyor. Onun vasıtalarında » tdbirlerinde birleşmemekten ükler çıkıyor, Gene biliyor ki, — hariciyeniz Büyük İtclisin tasvip ettiği yolda yü- ek sulk için büyük bir he- ve faaliyetle, hatta aşk ile W'tceğim, çalışmaktan biran ğ olmadı. Komşularımızla * diğer devletlerle akdettiği- ? ve etmekte olduğumuz dos- ve hâkem muahedelerinin âü bu vadideki çalışmaları- İl2la olmuştur. Büyük inkilâbı- 2m ve coğrafi vaziyetiminin kadar dünya sulhü ile de da- alâkadar bulunduk. Her ne- y * sulh namına bir toplanış P ta çağırıldıksa derhal ora- şmak için ve her ne vakit namına bir ( te bize bildiri! iştirak için yalnız iki esaslı a dikkat ettik. Müsavi mu- hitle ve hiç bir devlet aleyhine İteveccih olmamak. Çünkü, 'bılıvorduk ki devletlerin ara da, ayri ayrı ittifaklar ya- Nak muhtelif zümrelere ayrıl- MSile elde edilen 'hü, müstakir sulh olmamış- “ Tarihten ve en son harbı u- iden alman dersler ?nyordu Gene biz biliyor- h* ki, cebir ve tahakküm sul- di haçbin — vasıtası ve ih, her millet için a- Kian bir iyilik kalmalıdır. Tür Çösimdilik husulü en kolay ve i'mırç’v'f olarak emniyet için li tecavüz, bitaraflık ve hâ- A Mmuahedelerini, tahdidi tes- (ht muvazenet | bunu | Hhat için de müsavata doğru sis teminin müdafaa ettiği bir ta- kım kapalı kombinezonlar ve it-| tifaklar yerine karşılıklı ve mın takavi açık anlaşmalara müsait göründü, Fakat her itifakın, kar şısında bir ittifak doğurduğunu düşünerek böyle teşebbüslerden çekindi. Halbuki Kelloğ misakı gibi umum? anlaşmalara iltihak için müsaraat gösterdi. Medeni milletler içinde bir nizam ve in ru olan Türkiyeu ken lmedikçe kimseye mu arız olmıga ııı-ınır vahdet teşkil eden Türk milleti mevcudiyetini müdafaa ve mu- hafazadan emin olarak inkişafı- nı sulh içinde arayor. Bizce itti- fakmna dahil olmıyanları — dost göstermiyecek kadar yalnış dü- nenler gibi bitaraflık yolunda | |yürüyenlere tecerrüt atfedenler de hatalıdır. Çünkü, bir cephede mevki alanlar için o cephe hari- cindeki münasebetlerinin mah- dut kalmasına bedel, bitaraflar için isterlerse bütün dünya ile| (iyi münasebette bulunma yolu kapâlı değildir. Bir de şurasını |tasrih etmeliyim ki, bizim için |her yeni dostluk mevcut dostluk | |lara ilâve edilirse kıymetlidir. |Tarihin bir çok — devirli yaptığı büyük fedakârlıklar pa- hasına sözünde vefası misal olan | Türkler için başka türlüsü xsntw değildir. Başkalarınm zıddıyet | ve rekabetine tlmit bağlamak ne kadar menfi bir istinat ise, dos- tluk hususunda müsavi kıymet- lerin tarh ve ilâvesile iştigal et- mek de o nisbette manasız ve faydasız bir faaliyettir. Binaena leyh konferanslara, mücssesele- |re daima büyük bir sempati gös İterdik ve gösteriyoruz. Bu hu- susta şiarımız şudur: Türkiye mümessilinin hazır bulunmadı- ğı hiç bir müzakereyi ve kararı kezalik — mümessili halde ittihaz edile- cek karar Turkıyeyi kan ve para |fedakârlığına sevkedecek mahi- yette olunca mutlaka mümessi- limizin reyi munzam olmadıkça böyle bir taahhüde — girişemez. Zira Türkiye kuvvetlerinin sevk ve idaresi Büyük Millet Meclisi | ne karşı mes'ul olanlardan gay- risinin ellerine bırakılamaz. Bu- nun için bu gibi mühim işlerde | daima ittifakı âra usulünü ter- cih ediyoruz. Aziz arkadaşlarım; bu maru-| zatımla harici münasebetleri- mizde ve beynelmilel işlerde, ha riciyemizin takip etmekte oldu- Bu hareket hattını ve dürüst ve sarih düsturlarını ifade etmiş o- luyorum itikadındayım.” Söz alan meb'uslar Hariciye Vekilinden sonra i- tilâfname hakkında söz alanlar dan Nuri Bey (Samsun) kürsi- ye gelerek dedi ki: “— Senelerdenberi uzayıp gi- den siyasi bir gailenin bugün ve şimdi son çarpışmalarını yaşıyo- Tuz. İtilâf ve mukavele çok ca- | zip ve yumşak.. ların tasdikleri çetin ve elim. Mübadele!: güzel möfhunun acılarını kendi kalbinde elân taşımakta — olan dört yüz küsur bin öz Türkün| bir kıt'adan birine geçmesi ne elim ve büyük bir hicrandır. Ayni zamanda mübadelenin tatbik edildiği ve mübadillerin iyerleştirildiği bir noktanın meb' usuyum, Sözlerimin sıhhatına i- nanmanızı, kalplerinizi beş da- kika için bana açmanızı dilerim. Bugünkü anlaşmanın manası Bendeniz anlaşmadan şunu anlıyorum. Senelerdenberi - bir serap arkasından koşmuşuz. İti- lâfın hertürlü manasını hepimiz biliriz. Arkadaşlar! En meşru haklarımızı kurtar mak için ırmaklar gibi kanlar dökeriz, Bu meyanda vatanın en | güzel, en mamur yerleri yıkılır, bir santim almayız, Hudutları- mız, galip çizmeler altında ezi- lir, Buna rağmen işte Çanakkale ve işte Trakya. İkisinde de ayni gayri tabil vaziyet. Çok çalışkan ve hamiyetli hü kümetimizin her vakit olduğu gibi bu mübadele meselesinde de çok uysal davrandığını ve faz laca sulhperverlik gösterdiğini yoruz. inde| jj Etabli meselesi çok değişti- rilmiştir. Yeni itilâfnamede âde- ta baştan başa tağyir edilmiştir. 425 bin İngiliz lirası aleyhimi- zedir. Evkaf işlerinin - hallinde de gene zarardayız. Hamur kanunu Yunanistanda kalan — Türk emlâkinin bir senelik kirası 'bi- ze verilen paradan çoktur. Asıl, hamur kanunu karşısındayız. (Handeler). Yalnız camiler, medreseler, çeşmeler, köprüler birakmadık. Orada milyonlarca servet bırak- tık. Halbuki bunların şimdi eli- mizde bulunan itilâfnamenm sa tırları arasında kaybolup gitmiş gördük. Dr. Tevfik Rüstü Bey bundan ameliyat yapariten asıl meslekleri iktizası fazlaca şef- katlı davrandıkları kanaatında - yım. İhtiyarlara, yetimlere, malül lere, dullara en mukaddes ma- temlerini unutturmak için eli- mizden geleni yapmak lâzımge- lirken 400 bin Türke en s0- nunda da hakla alacaklarını, hu kuklarını temin Tâzımgelirken bugün onlara bir ikinci matem dağıtıyoruz. Onlara bu - suretle tıryoruz. Onlara göz- z. Bu sefalet e- r? (Bravo sesleri) |Bununla bilmem ne kazanıyo- ruz? Sulh perisi karşısında Benim de karşıma — dıkilen sulh perisi sözlerimin bir kısmı- nt boğazıma tıkıyor. Ben o sulh perisini defne yaprakları içinde değil silâhlar arasında görüyo- rum. Mehmetçiğin süngüsü Sulhu kazanan dün o olduğu gibi bugün de Mehmetçiğin sün güsüdür. (Alkişlar). Dün böyle idi, yarın da böyle olacak. (Bra- vo sesleri) Esaslı bir sulh taraf- tariyız. Komşuluk, iyi - komşu- luk asil şiarlarımızdandır. Siyasi zafer karşısında, Harpteki zaferimizle politi- kadaki zaferimizin mütenasip ol masını bekliyordum. Hiç olmaz sa zararsız bir bilânço görmeğe de razı idim. Blimize - sikiştiri lan bu vesikayı gördüm ki hep zararlıyız. Gözlerimin — nurunu |döktüm, araştırdım, o siyasi za- ferin nurunu maalesef bulama- dım, göremedim... Hüseyin B. in sözleri Müteakiben Hüseyin Bey (İs- tanbul) kürsüye geldi. Hüseyin Bey şimdiye kadar Yunanlilarla olan müzakerattan ve imzala- nan itilâfnamenin bir tahlini yaptı, dedi kit — Mübadele bizim tarafımız dan istenilen ve arzumuzla hu- sule gelen bir şey değildir. Ben- deniz Türk milletinin mübadele ye bir vesile teşkil ettiğini ka- bul etmek istemiyorum. Bunun sebebi Türk milleti değildir. Hüseyin Bey mübadillerin ve gayri mübadillerin emlâki me- selesinde büyük zararlarla kzrşı lııuş_ımızı etrafile anlattı, ve i- “lâve eti Hazineler veriyoruz. — Kavala mübadillerini ben gidip anladı. Bin türlü desise- ler, cinayetler neticesinde on- ları orada bırakamazdık, canla- rını kurtarmağa razı idik. İtilâfname her iki memleket için tatbiki mecburi bir kanun haline gelmişken tasdik edil- medi. Bugünkü vaziyeti, Yu- nanasitandaki hazineleri kapı- larile Yunan hükümetine veri- yoruz. (Salonda bir ses: Veri- yoruz, bağışlıyoruz!). Kabul değil, ret.. —— Hüseyin B. devamla. — İtilâfnamemizde mühim meselelerden biri de etabli işi- dir. Ne vakit gelmiş olursa ol- sun İstanbul Rumlarını etabli addediyoruz. Bunun mukabi- linde yalnız 125 bin İngiliz li- rası alryoruz. Bu da muhtelif kuyüda bağlı, velhasıl itilâfın kabulü değil, sadece — reddini teklif ediyorum.,,. Hüseyin Beyden sonra Maz- har Müfit B. kürsüye gelerek dedi ki — İtilâfı okudum. Beyanatı da hi etle dinledik. Hariciye| Vekili Bey beyanatını, denebi- lirki, iki kısma ayırmıştır. Bir kısmı mübadele hakkın- dadır, Diğeri siyaseti hariciye- miz hakkındadır. Beynelmilel| münasebetlerimiz iyidir. Bunu Hariciye Vekili B. de söylüyor lar. Bunda müttefikim, kendi- lerine —bunun için — teşekkür.| Fakat, itilâf kısmına gelince, teşekkür değil, şimdi, ret taraf tarr olduğumu peşinen söyle- rim, Mazhar Müfit B. Vekil Bin beyanatını teşrihe devam ede- rek dedi ki: — Tamamen not tutamadım, Vekil B. beşeriyet iktizası fa- lân filân diyordu. Ben bunu an lamadım. Menafii umumiye i- çin menafii hususiye feda edil- di. Karşımızdakiler ise neden menafii — hususiyelerinden fe- dakârlık etmedi. Fedakârlık eden karşıkiler olmuyor. İsmet Pş.nım Lozanda k:uaxıı dığı bir hakkı da yeriyoruz.Ben buna razı olamam, asla razı ol mam, Ben buna razı olamam 9 numaralı beyanname - Lo- zan muahedenamesinin ehem- miyetli bir parçası idi. Bu hak bugün geri veril Ben böy- le bir hakkı geri veren bir iti- lâf için rey veremem, | Türkiyede sakin olan Rum ortodokslar büyük emlâk sahi- bi değildirler. Bunu herkes| bilir. Fakatoradan — hicretler neler bıraktılar!.. Tisalyada bir çiftlik ne demektir?., Yüzbin lerce lira demektir. Biz bu ihti- lâfta çok fedakârlık ettik; kay- bettik. demiyorum, bunu mü- zakere edenler benden zeki, benden vatanperverdirler. Fa- kat cesaretle söylüyorum: Çok sahavet gösterdiler. Bu fe- dakârlık hep menafii umumiye için menafii hususiyenin feda- sıdır. İtilâfname, bence, kabul edilecek bir şekilde değildir. Alkış avansı Filhakika — Hariciye Vekili B. in beyanatı ılkışlmdı, geçen sene Meclis tatil edilirken Tev- fik Rüştü Bey: “Bugünlerde itilâfname müzakeresi ikmal e- diliyor. Bir iki tâli nokta üze- rinde görüşüyörüğ. “İmza, bir gün meselesi,, dermiiş gene o bu kürsü üzerinde durürken biz o- nu buradan alkışlamıştık. Ben ©o vakit zaten bir — alkış avansı vermiştim (Handeler). İsmet Paşa kürsüde Mazhar Müfit B. in beyana- tını müteakıp İsmet Paşa Hz. kürsüye geldi: Ismet Pş.nın cevabı ANKARA, 17 (Milliyet) — Mübadele itilâfnamesinin imza- sı münakaşa edilirken Başvekil İsmet Pş. Hz. şu cevabi muka- belede bulunmuştur: —— “— Arkadaşlar; çetin — bir mevzu üzerinde söz söylemek vaziyetinde olduğumu - bilirim. Fakat bazı zamanlar vardır ki vazife teveccüh edince — insan, hatta bir çok vatandaşların ho- şuna gitmese bile hakikatleri bağıra bağıra söylemek mecbu- nyetmde kalır. Mevzuu bahsi- miz Yunanistan'la aramızda Lo zan muahedesinden tevellüt e- den gerek mübadil, gerek gayri- mübadil, gerek etabli; bütün meselelerin hal ve faslına taal- lük eden bir itilâfnamedir. Arkadaşlarım emin olabilir ki iki hükümet arasında iyi müna- sebat tesisi için senelerdenberi ciddi bir arzu ile mütehassis ol- duğumuza sureti kat'iyede emi- nim ki karşımızda bulunan kom şu memleket ricali de ayni arzu ile mütehassis bulundukları hal de bu meselenin 7 sene sürmesi- nin başlıca sebebi vatandaşların haksızlığa maruz kalmamaları fikrinin birinci derecede tesir et mesidir. Binaenanaleyh vatan- daşların hakkı imkân dahilinde, bütün vesait dahilinde azami de recede müdafaa edilmiş midir? Bu noktayı evvelâ söylemeli yim. Mübadele meselesinde mal tasfiyisei için Lozan'da bir ta- | kım ahkâm vazolunmuştu. Bu uzun bir meseledir. Bizden Yu- nanistan'a gidenler 1 milyona yakındır. Yunanistandan bize gelen vatandaşlar bunun yarısı kadardır. Binanenaleyh malları da o nisbette olmak lâzım gelir, gibi vehleten bir mütalea hatrra gelebilir, bunun cevabı vardır. Bize kalan malların kısmı külli- si yanmış, harap olmuştur. Elde kalan kısım azdır. Bu meselenin içinden çıkmak için 7 senedir uğraşıyoruz. 7 se- nedir bütün hesaplar altüst edil miştir, Bunun için sureti mahsu Sada bir komisyon teşkil edil- miştir. Bu komisyonun verdiği netice şudur: Şimdiye kadar toplanana ma lümatla hangi taraflı alacaklı ol- duğunu tayine imkân bulunma- mıştır. Bundan sonra daha iyi malüâmat toplamak için bir çok para, bir çok emek, bir çok za- man lâzımdır. Bunu tekrar göze alacağız ve bunun üzerinde elde edeceğimiz netice — şüpbelidir. | Demek ki bu meselede 7 senedir yerli, bitaraf bütün vesait isti- Mal edilmiş, elde edilen netice, sarih bir neticeye vâsıl olmanın imkânsızlığı olmuştur. Bize kim bu meselede bir çok hakları |da ettiniz, diyebilir. Gayrimüba dillerin, bir çok arazisi, müsak- kafatı ve sairesi kaldı. Kırymet- leri söylediler, böyledir denili- |yor. Bunun insaf ile mütalea e- dilecek yeri de vardır. Bir defa mevzuu bahis meseleler 30 sene- lik meselelerdir. Koskoca imparatorluk zama- nından 30 senedir kalan malları biz kurtarmak için burda uğra- | şıyoruz. Memnun olmak lüzim- dir ki imparatorluğun — geçmiş mesailinden kalmış olan malları 7 sene uğraşarak her hangi bir sureti tasfiyeye raptetmisş isek bunu kendilerini tatmin edecek bir semere ve netice telâkki et-| melidir Bundan daha fazlası de edilmiyen bu gibi mesailin niha yet ameli cephesi vardır. Bütün hesaplar uğnşmılar, didinme- ler ameli netayice varmak için nihayet usullerle idraki beşerle ve eldeki vesaitle mahduttur. Bundan sonra gayrimübadil- lerin meselesi artık beynelmilel mahiyetten çıkıyor ve münhası- ran bizim dahili meselemiz olu- yor. Hükümetin başlıca vazifi gayrimübadil vatandaşlar istih kaklarının karşılıklardan adil ne bir surette teminine itina et- mek olacaktır. Etabli meselesinde bir çok fedakârlık yaptık. İstanbulda bulunan mübadillerden bir kıs- mı daha gitmek lâzımgelirken kalmış olabilir. Amma, nihayet insanların. gidip gelmesi de bir çok ıstırap veren hazin bir mevzudur. Ba- dehu İsmet Pş. sözüne devam ederek ezcümle demiştir ki: — Yunanistanla bizim mü- mnasebetimizde bi ihtilâflı ve menfeatlerimizi zarar bulundu- racak bir sebep yoktur. Bizim memlekette görümüz — olduğu söyleniyor. Cevap - veriyorum: Bizde böyle bir arzu yoktur. U- zun zaman, iki memleket ara- sında bir çok münazalar olmuş tur. Bunların — mahiyetini ve sebeplerini bilmeksizin düşman lık kalplerinde yeretmiş vatan daşlar bulunabilir. Fakat bizim muhitimiz böyle hassas vatan- daşlara bağırmak, iki memleket arasında dostluk teessüs etme- sinin bu memleketlerin menafi ine muvafık olduğunu haykır- maktır. (Bravo! sesleri). Müteakıben İsmet Pş. Hz. hükümetin umumi politikasına dair şu nutku irat etmiştir: “— Muhterem Efendiler! Ta- til hakkında bir karar verilme- den evvel hükümetin umumi po- litikası üzerinde arkadaşlarıma maruzatta bulunmak — isterim. Umumi politikada bu sefer sö- yliyeceklerim dahilt veya harici her hangi bir meseleden bahset- mek olmıyacaktır. Bütün f: yetimizi teksif ettiğimiz iktısa- di ve mal? meseleler üzerinde kı sa bir icmal yapmak istiyorum. Derhatir buyurursunuz ki 6- ay evvel içtimaa — girerken bir buhran içinde idik. Bu buhran milli paranın kıymeti üzerinde tezahür eden mali ve iktısadi sar sıntılar şeklinde tebarüz etmiş- ti. Alacağımız tedbirler meyanın da her şeyden müessir ve her şeyden evvel gördüğümüz nok- ta vatandaşların itimadının, mil H itimadın maruz kaldığı tezel- zül idi. Evvelâ bu itimada te- mas ettik. Millette hakiki tehli- kelerden, alımacak tedbirlerden hükümetce ve devletçe resmi ve gayriresmi tasarrufattan ve biz zat evlerimizin idaresinde alına |cak tedbirlerden ce: settik. Bugün geçirdi cadelenin müsbet neticesi huzur ile ayrılıyoruz, diyebilir. Çünkü milli paranın kıymeti gi- bi çok hassas bir mevzu üzerin- de bir çok mücadelelerin netice- si nisbi ve fili bir istikrar ile, huzurla takarrur etmiş bulunu-; yor. Arkadaşlarım! Aldığımız ted birler derhatır buyurursunuz ki milletçe ve devletçe azamt bir |tasarrufa istinat ediyor. Tasar- ruf kısmını geçen devrede ame- K olarak takip ettik. Bundan sonra ecnebi dövizi alrm satımı- nı tanzim be tedabiri aldık. Bu murakabe |tedabirinin hakiki ihtiyacı hiç bir surette tazyik etmiyecek ma- hiyetinde olduklarını ve ne ka- bir itina ile tatbik edildikle- İrini takip buyurdunuz. — Fakat böyle büyük billi meselelerde a- sil tedbir vatandaşım, memleke- tin iktısadi bünyesine ve bizzat ki geçirdiğimiz kuvvetli imti- han böyle bir çok sarsıntıları ik tiham edecek kadar dermanlı ve zinde olduğumuzu bir daha isbat etmiştir. (Bravo sesleri, al kışlar). Her hangi bir müşkülâta uğ- rarsan uğrıyalım, ilk vazifemiz tedbiri evvelâ kendi şuurumuz- da ondan sonra memleketin he- yeti umumiyesinin takatinde ve |iktısadi kuvvetine istinat etme- sinde aramalıyız. Alman iktisadi tedbirler Geçen tecrübe bu hakikati bi- ze fili olarak bir daha telkin et- miştir. Bundan sonra milli, ik |tisadi inkişaf ettirecek bir çok tedbirler alındı. Bu tedbirler, sizin krymetli zamanlarınızı de |rin ve yüksek mütalealarınızı işgal etmiştir. Meydana koydu ğünuz kanunlar, ve tatbik o- lunmak üzere hükümete teslim -(ettiğiniz tedbirler şimdiye ka- dar verdiklerinden — dahâ çok, |semereler vermek istidadında- dır. Milli mahsulün ihracı Milli mahsulün ihracını te- min edecek bir çok tedbirler a- lınmıştır. Hububat, halı ve sa- ire gibi ilk hatıra gelebilen ma- hsuller üzerinde muamele ver- gisine matuf sühuletler tesiri- ni gösterecektir. Bu sene Zira- at Bankasının usuüllerini ıslah etmek için wâsi mikyasta tet?- kikat yapmak — kararındayız. Bu tetkik neticesini Meclisi â- liye tekrar arzetmeden — evvel| şimdiden diyebilirim ki, müs- | tacelen aldığımız tedbirler ya- ni bazı vergilerden — muaf tut- mak ve ikraz ve istikrazı ko- laylaştırmak tedbirleri ziraf ha yatımızda fecrini hissettirecek- tir. retle bah- Tağşiş kanunu Bundan sonra mallarımızı ih raç ve nefasetini muhafaza et- mek için bilhassa — vazolunan! tağşiş kanunu nazarı dikkatimi zi celbetmeğe lâyiktir. Bu tağ- şiş kanunu tebikamda bilhas- sa itina edilmek lâzımgelen mü | him bir kanun olduğuna şüp- he yoktur. Eğer itina ile tat- bik olunmazsa — faydası kadar ve belki de daha ziyade mah- zurlar meydana — getirebilir,. Pulluk tevzii ıslah olunmuş, to- hum tedariki ve tevzii hususun da alınan tedbirler bilhassa kay dedilmeğe lâyiktir. Bankalar verilen avans Ziraat Bankasile Sanayi Bankasına 10 milyon lira kadar avans verilmesi milli iktisadın nkişafına ciddi olarak sür'atle tesir edecek avamildendir. Bu sene büyük bir işimizde Cüm- huriyet Merkez — Bankası için 7 | vazettiğimiz kanunun tatbil le geçecektir. Bu kanun Devletin bünye- sinde devletin — maliyesini ve milletin iktisadiyatını tanzim ve müdafaa edecek başlıca bir vasıtadır. Merkez Bankası ve serma- yesi “Arkadaşlarım! Kanunu va- zederken gösterdiğiniz bu bi bütün milletin nazarı dikkı celbe lâyiktir. Merkez Banka- radır ki bu sermaye vatandaş- lara arzolunarak onların hisse senetlerile temin ohinacaktır. Ssınm sermayesi, 15 milyon li-| 15 milyon lirayi her han gi bir — suretle hazineden bankaya sermaye — olarak vermek devlet için, Mecli- si âli için asla güç bir değil- di. Fakat bunu tercih et- mediniz. Vatandaşların ay- rı ayrı hissedar olarak, bir- |sermaye tedarik — etmesini tercih ettiniz. Bunun bütün milletçe lâyiki- le anlaşılması için bütün kuv- vetimizle çalışacağız. Cümhuri- yet Merkez Bankası — gibi bir mücssesede bütün vatandaşlar hissedar olarak alâkadar bulu- nurlarsa ancak bu suretle bü- yük bir müessese — filen bütün milletin mürakabesi altında bu lunacaktır. Harici borçlar Önümüzdeki aylar zarfında iştigal edeceğimiz daha bazı me leler vardır. Bunlardan birim si bilhassa harief borçlardış, Bugün bir mütehassıs, — bütün mali mevzular — üzerinde tetki- katla meşgüldür. Mütehassısın tetkikatından sonra hâmillerle temasa gelip müzakereye devam edeceğiz. Tetkikat ve gelecek müzi kerat için bugünden fazla tafsi- lât vermeğe imkân yoktur. Di ğer meşgul olacağımız bir me- sele de nakliyat meselesidir. Nakliyat pahalılığı. . Biliyorsunuz ki bu memle- kette nakliyat pahalılığı gibi millt iktisadiyatı müteessir ©- den bir mesele vardır. Çok fen- ni olan ve uzun tetkikata ve ve- saite muhtaç olan böyle bir me — selenin derhal hallolunacağı id- diasında değilim. Ancak hesap- ı tetkikat yapmak ve peyder- pey tedbirlerini Meclise arzet- mek hükümetin vazife edindi- ği bir noktadır. Bununla bera- ber, hükümetin ilk görüşlerile derhal ittihaz edebileceği ted- birlerde bir an teahur etmiye- ceğiz, Tetkikat neticesinde ka- bili istihsal ve kabili temin o- lan kolaylıkları — derhal tatbik * etmek kararımızdır. (Alkışlar) Milli para ve — millt iktisat mesailinde devam edeceğimiz hattı hareket, işe başladığımız kısa cümlelerle hülâsa olunabi- lir, Her şeyde - tasarruf.. Hususi ve resmi hayatta ta- sarrufu tatbik edeceğiz. Müllf tasarrufun lüzuunu vatandaş- — lara mütemadiyen — söylüyoce- — ğiz. Vazolunan kanunların he- deflerini elde eteğe çalışacağız. Bütün faaliyet ve mücadı zi milli iktisadın inkişafını te- | min edecek istikametlere tev- cih etmeğe bilhassa gayret ede ceğiz (Sürekli ve şiddetli alkış- lar.... ) $ Bundan sonra — Reis Kâzım ğz — Başka söz istiyen yok mu, kanunun maddelerinin müza- keresine geçiyaruz. Dedi. Lâyihanın maddeleri okundu. Bu sırada Mazhar Mü- fit B. in şiddetli bir hareketle kırmızı bir şey attığı görülüyor du. İlk rey verenler Birinci reyi Sıhhiye Vekili | Refik, ikinciyi Maarif Vekili Cemal Hüsnü B.ler verdiler, Beş dakika sonra reyler tasnif edilerek reis neticeyi ilân ettir. “— 206 meb'us — reye iştirak etmiştir. 189 rey kabul 15 rey ret,, 2 rey de müstenkiftir.,,. Miibıdeîı komisyonu faali- yete hazırlanıyor Türk ve Yunan itilâfname- sinin tasdikinden sonra müba- dele komisyonu — kadrosunda tadilât yapılacak ve muhtelif büroların faaliyeti tevri edile cektir. İtilâfnamenin ilk tatbik edi- lecek kısmı Yunarılıların vere ceği 425 bin isterlinin tevzii o- lacaktır. Bu para gayri mübadil Türk lerle, Garbi Trakya Türklerine ve Anadoluda emlâk — bırakan | etabli Rumlara tevzi edilecek- tir. Dolu ve kar! ATİNA, 16 A.A. — Dolu ve karla karışık yağmur ve fırtına — lar birçok nevahide mahsulâtı |mühim surette tahrip etmistir,