f Ni K - Pilliyet Asrın Ümdesi “Mülliyet” tir. 26 ŞUBAT 1930 DAREHANE — Ankara caddesi 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs. - bul P ” , Telefon numaraları: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ | 'Türkiye için Hariç için | 400 kuruş 800 kuruş| 1400 2700 5 aylığı (Gelen evrak geri verilmez 'deti geçer nushalar 10 tur Ş Gazete ve matbaaya ait işler için müdüriyerte mücacaa* edilir. | Gazetemiz ilânların mes'uliyetini | kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA P'Dün hararet en çok 4 n z " derece idi. Bugün hava kapalı, VBE yağmur ——— — € Bir teessür Vakiâ bir bir tane değil am-| ben yalnız birini Yazaca-| Biz yoklukta mizah mu- | A z... Hermal gibi mi “y ta arz ve talep kaidesine gi fartar, eksilir, Bir yerde miza | “İbir edebi eser diye bakılırsa | C Deyükselir, fakat alay, tezyif | 1 Nut tariz telâkki edilirse git | Hvaile halden düşer, zayıflar ve peFeşayet söner. .. ki, ©Geçenlerde bir yemek listesi | İşnasebetile yazdığım bir kaç Üçırda ismi geçen — muhterem | etor Mazhar Osman Beyin satırlardan müteessir oldu- Ça — işittim ve mizah nam İrcidden müteessir oldum gvelâ izah edeyim ki, muhte- 'n doktorun — kızdığı şey şu- r. Hatırımda — kaldığına göre mdisinin yazdığı yemek liste- den bahsederken — “Mazhar man Bey bir yemek listesi 3tı, kırk akıllı üstesinden ge- | yedi.,, iladesinde bir şey yaz- ştim, Tahmin — ediyorum ki © ogili Doktor “kırk akıllı,, ka- Üğle eci ile kendisine deli Vç ettiğimi zannetmişler, Ben Mt demek istemedim. Pakat Yü dliğin bir hakaret teşkil et- b diğini ve cinnetle dehâet a- da — mutahassısların bir görmediklerini — bir deli gimi olan Mazhar Osman prfendiye arza hâcet var mr?. biz kendisine — deli değil h M her gün “bakalım ne yaz- ?,, diye bizden iki satır iste- h kari! En geniş asrf telâk. re sahip olan ve fen adam- bile mizaha tahammül e- |nezlerse mizah muharrirle- günün birinde pire taklidi sizi neşelendrmeye ça- maları ihtimali karşısında t etmeyiniz! .. AŞURE! | Ben aşüreyi pek severim. Ev- | şundan dolayı severim ki deki maddelerden hiç biri neği kendi namma izafe ede- İz!.. İki akşam — evvel evde| aşüre pişirmek istedim. Soıı[ lerde K e geçen bir di 'Türk - Yunan — anlaşmasına | ü tencerede pişirdik.. Dibi tuttu ve yandı. . Ertesi gün bu işin erbabı olan bir arkadaşa meseleyi anlattım: — O, dedi, yanlış yapmışsın! Tencereyi arasıra ateşten alıp sallıyacaktın!. . Ve ilâve etti: — Azizim bu tencereler in- |san gibi. .. |den bıraktın mı - dibi tutuyor.. Ve dikkat edilmezse yanıyor.. FELEK | I Kulak misafiri | Papiruski Yes... | Dün bizim Elif Naci ile ko- |nuşürken seviştiğimiz arkadaş- lardan biri yanımıza geldi. De- reden tepeden bir hayli lâf et- tikten sonra Elif Naciye döndü ve yüzüne bakarak: — Papiruski yes! Diye söylendi, Öteki bun- dan bir şey anlamamış gibi gö- rünüyordu. Fakat (F.) Bey, tekraretti: — Paupiruski yes... | Gene aldırmayınca dedi ki: — Yahu, sen ne vurdum duy- maz şeysin! — Neden?.. — Demindenberi bir sigara istiyorum — Ya., dedi, «papiruski yes» igara ver mi demektir? — Öyle ya... — Ne lisandan bu? — Rusça,. O zaman ben atıldım: — Yahu, dedim, sen ne söy- lüyorsun . O bunun Türkçesini | bile unuttu. Demindenberi bir | gara ver diyorum da yüzüme | bön bön bakıyor . Tür - Yunan itilâfı 41 inci haftanın 4 üncülüğü- nü Galatasaray lisesinden 30 | Natık Muhtar Bey kazanmış- | tır. Yazısı şudur: | «$1 inci haftanın en mühim haberini, Türk - Yunan itilâfı- nın iyi bir safhaya girmesi teş- kil ediyor. «Ankara» da tesbit edilip,tara- | feynin noktai nazarını tam bir muvaffakıyetle birleştirmiş o- lan itilâfnamenin metni 15 say- fa tutmaktadır . Tünk - Yunan itilâfının bay- ramdan sonra Ankarada imz lanacağı muhakkak - gibidir. M. Fokas, Yunanistanın son kararını hâmilen ayın 22 sine kadar avdet edecektir. M. Veni- zelos, itilâf aktedildikten son- ra Ankaraya gelerek «dostluk misakısnı imzalıyacağını söy- lemiştir . Bu anlaşma, hem iki devletin terakki ve inkişafları, ve hem || de «Avrupa Sulhü» nün takvi- yesi noktai nazarından çok e- hemmiyetlidir . İktisadi zaferi- mizi kazanmak için devamlı bir sülhe ihtiyacımız var. | Bu günün siyaseti şu suretle hulâsa edebiliriz: Yanan hükü- meti Türkiye ile ihtilâflı mesa- | ili hal ve ikamet, ticaret, güm- | rük muahedeleri yaparak bir de | «dostluk misakıv akdetmek is- Bir müddet ilişme- | i Lürhan Cahii — Fevkalâdelik bir artistin — İnsanları — eğlendirmek "_g:lmdı pek az göze çarpar.. | müşkül oldu, dedi. Eskiden a- Hnu da nihayet müzikten ve | ğır dramlar, perde perde piyes astan iyi anlıyanlar görebi- |ler seyrederdik. Şimdi — heye- ter. Bu numaraları seyre- |can duymak için hem değişik- ilerden erkekler artistin ba- |lik istiyoruz, hem fevkalâde- rına, kadınlar da elbisesi- |lik istiyoruz. Bir kadının apaj | dikkat ederler değil mi? — | dansında ne hale geldiğini gö- AGüldüler. Cevdet Bey: rüyorsunuz. Yerden yere kirli “az— Bir cihetten — haklısınız |PeZ parçası gibi — atılıyor. Ve “gümefendi. dedi, Yalnız ba- biz bunu seyrederek hoşlanı- fakrobatik danslar var ki in- | Yoruz. adeta — heyecan duyuyor. Cevdet Bey ilâve etti İriste Mistinget'in — bir apaj| — — İyilikten fazla fenalığa o ÇABSINı seyrettim, tüylerim ür- | meylimiz var da ondan galiba. " ögdi, |Saf, temiz bir aşk mevzuunu — Doğrudur, dedi Hale, he- | sinemada seyredenlerin içi sı- Dolli hemşirclerin akroba- kılryor, © mevzua bir az iha- ; dansları adeta — insana bir net biraz hile, biraz intirika şobazhanede tehlikeli bir nu- ' karışınca rahat ediyor: ira seyrediyor hissini verie — Oh! diyoruz, işte böyle !yolarda hunlara hiç kıymet ve- Milliyet,,In | 12845867189 | Bugtokü yanl bilmecemiz SOLDAN SAĞA: 1 — Değeri olan (8). 2 — Ceset (4). İsim (4). Zaman (2). 4 — Birdenbire (3). Nota (2). 5 — Uzaktan sesi hoş gelen (5). Hayvamın ağzına takılan (3). 6 — Sis (2). 7 — İçine peynir konan (5) 8 — Altın para (4). iltimal vermmniyenler, şimdi pek âlâ görüyorlar ki iki komşu devlet birbirile anlaşmak üze- redir , Kuvvetli bir diplomat o- lan M., Venizelosun Yunan |meclisi meb'usanında ki sözleri |buna sarih bir delildir , » |Zekât v fitreyi I TATTARE — GEMİYETİNE veriniz. İLÂN Osmanlı Bankasının Gala- ta, Yenicami ve Beyoğlu da- ireleri Bayram — münasebetile Martın 2 nci Pazar, 3 üncü Pazartesi ve 4 üncü Salı gün- leri kapalı bulunacaktır. 'KEPSİNDEN ÜsTÜ N [—? d * İDEAL - m KONSERVALARIDIR KADIN VE “MAĞK KÜJ, Parfömlerin, Kadının zarufet ve güzelliğine yardım ertiğini zannetmezmisiniz hanımefendi? Tabil evet! Marcel Guerlain nin nazik ve mak- bul Mask Ruj par fömü bütün şahsiye- tinizi rayihadar ede- cek sizi daha cazip vedaha sevimli kıla- caktır. llâ tereddüt bir Maskii| Ruj Parföm şişesini Ş isteyiniz. Gayet mem- nun kalacaksınız. RURANDI Ver yorde satılır. KAZIKII ! / , / . heyecan bize zevk veriyor. — Tiyatrolar da bitiyor ar- tık. Sinemalar ve revüler eski tiyatro sistemini mahvetti, Za- vallı sahne sanatkârları şimdi sinema stüdyolarında para ka- zanacağız diye ne' hallere giri- yorlar. Cevdet Bey ilâve etti: Tiyatro san'atkârlığı baş- ka şeydi. His ve heyecan söz bütün bedil ve mütekâmil şek- Hile meydana çıkıyardu . Stüdi- rildiği yok . Cevdet Bey onların masala- rında daha fazla kalmağı mu- vafık bulmadı. Kadehindeki şarabını bitirdi: — Müsaade ederseniz kalka- yım, dedi, sizi fazla rahatsız etmiyeyim , İkisi birden itiraz ettiler: — Bilâkis memnun kalıyoruz Fakat sizin bir işiniz varsa! Galip Bey ilâve etti: — Arkadaşların yalnız de- ğil, fakat sen de Fransız artist- lerinin sohbetinde bulunmak EGalip Bey: olmalı.. Ve duyduğumuz bu v Peak ee ee <n Berm ga eğlenceleri Düsnkü bilmecemizin halledilmiş sekil YUKARDAN AŞAĞI:ı 1 — Veznedar (7). 2 — Valde (3).. 3 — Eski zaman hokkası (5). 4 — Kaide (4). 8 — Boyun aksi (2). Elyafın müf- vedi (3). 6 — Dadı (4). Piyanko (4). 7 — Nota (2). Lâhika (3). 8 — İma (6). 9 — Rütubet (3). Arka (3). Tepebaşı Ti- yatrosunda Dü akşam saat 21/90da BİR KİTAP facia 4 perde onlardan biri köredi 3 EMANETİ | ŞEHRİ 4 Matine saat 1430 da hrem ilânatı Şehremanetinden: Hayvan hastanesi hademelerine yaptı- rılacak 13 takım — elbise açık münakasaya konmuştur. Talip lerin şartnameyi görmek için her gün münakasaya girmek için ihale günü olan 19 Mart 1930 Çarşamba günü levazım müdürlüğüne gelmeleri Kadıköy sulh icrasından: Matmazel Avroko: Mardiros talyan efendiye golan borcundan dola- yı tahtı hacze alınan muhtelifll cins hane eşyası şehri Mart 5-3 930 tari- hine müsadif Cumartesi saat 9'30 da Kadiköy pazar mahalinde satrlacağı İlân olunurn, , Dr. İhsan Sami istiyorsun galiba . ksürük şurubu Öksürük ve nefes darlığı için pek tesirli lâçüır. Divanvoku $ Yahinut türbhesi 18f Mükemmel bir Kasık bağı öf ROUSSEL Kasık 4 * Yibağı bütün tıp âlemim Ş İ ct azim takdirlere mashar olmuştur.Zira ancak bu bağ ile em- miyel ve rahatı tamme elde edilir. Bağın ku- sursuz olarak tatbikini temdu için Yalsız Paristeki . , İstanbal şubeleri Beyoğlanda Tünel meydanında No 1a ve İstiklâl caddesinde , mağazalarımızı aiyaret vi ru bildirmek sur! posta — vasıtasile lcra edinir. Fiatlar: Adi bağ 4'TL çift bağ 7 TL. Lüke küvvelli bağ 8 Ti çift bağıra TL. Lüks eksira küvyetli e TL. çilt bağ 15 ”” Galip Beyin bu- serzinişine Halenin acaba diyen - istihzalı bir bakışı inzımam etti. Cevdet Bey kalkmağa hazır- | lanırken koltuğa yerleşti: — Anlaşrldı, dedi. Siz karı koca eğlenmek için ittifak et- | mişsiniz... Ve onların kahkahaları ara- sında ilâve etti: — İyi ki bana tesadüf etti- niz.. Hale ciddileşerek — kaşlarını kaldırdı: — Yok Cevdet Bey samimi dostlara serziniş etmek kaba- hat sayılmaz. Galip Bey lâtifesine devam etti: — Zaten locaya gitse de ken- disi açıkta | iki arkadağ - il lar. virmiyerek Cevdet Beye dön- dü: — Siz Galibe bakmayın be- yefendi, dedi, O kendi yapa- madığı şeyleri - başkalarının yaptığını görünce üzülür de!... Sinemasında ings | Günah Sokağı filminde Bebe Daniels - AhKalbim komedisinde programın uzunluğu hasebile gündüzleri 245 ve 445 de olarak ancak iki madne verilecektir. Cuma gönü I, 3,9-4 ve 6.1-9 te İBLCLCACLAOAOLAC O zip Dir mevzua, zengin ve mühteşem bir mizansene ve VLAD- MIR GAYDAROF ile DOLLİ DAVİS gibi iki artistin wirez kabul etmez dehaları şayesinde emsalsiz bir temsil tarzına malik müstesna ş A" mmiî K Hlmini yarın akşamdan itibaren her kes MAJİK SİNEMASINA gidip görmek İsteyecektir. İlâveten; süvarelerle 16 1-2 — matinelerinde Ve cümâ — ve pazar günleri 16 1-2 ve 18 1-2 matinelerinde meşhur muganni ve gitarisı OGUSTO DÖ GUİLİ ve MARİNA DÜTRA 'nın parlak repertivarlart TAMAMEN SÖZLÜ ŞARKILI iklasi | Seni Sevdim Almanca — filimdir Mümeslese MADYY KRİSTİAN P yakında: ELHAMRA SİNEMASINDA © Harik, bayat, kaza va otomotil sigortalarınızı ga Galatada Ünyon hanındı küin Ünyon sigorka kumpanyasını | yaptırınız. Türkiyode bilafasıla icrayı muamole etmekta olun ÜNYON sna bie kera uğramadan sigorla yaptırmayınız. elon: Peyaz Galip Bey kendini müdafaa | üzerine çektiğini gördükçe kal- etmek için bir şeyler söyleme- |binin derin bir gururla gicik- ğe hazırlanıyordu . İlandığını hissediyordu . | Hale o tarafa başını bile çe- Numara aralarında dans için |cazbant güzel bir vals çalmağa başladı. Cevdet Bey Haleye işaret etti: — Arzu eder misi — Memnuniyetle! Genç kadın omuzlarındaki iz? |zengin kürkü koltuğun arkası- | na bıraktı. Şik bir bilö dö saks tüvalete sarrlı nefis vücudü ha- reket etti. Yan merdivenden indiler . estetikle ölçüp biçenek rey ver- |dikleri güzeller arasında bulun- sa kusursuz, düzgün ve her âde- lesi müdevver vücudü ile bütün reyleri toplryacak | Hale olur- |du. İri nerkis gözleri, bir buğday başağı gibi altın telli kaşl (altında ne kadar hâkim - gi nüyordu . Dansa başladılar, Cevdet Bey kollarında taşıdığı bu zarif ve güzel mahlükun bütün gözleri Bir aralık gözleri arkadaşla- rının bulunduğu — locaya tesa- düf etti, Hidayet Bey, Sedat larında kızları unut- muş gibi bütün dikkatlerile kendilerine bakıyorlardı . Hale: — Hakikat arkadaşlarımıza dönemediğiniz için sıkıldınız mı? dedi. Zaten heyecan içinde tempo- yu kaçırmamağa çalışan Cev- Güzellik mütehassıslarının| det Bey genç kadının istihzalı hesap ve sendese ile, resim ve|suâline onun gibi nükteli bir cevap bulup veremedi . Sıkıldı, yalnız: — Hayır, dedi, fakat beni bu akşam buraya âdeta zorla getir dikleri için onlara müteşekki- rim. — Gelmek istemiyor mu idi- niz? — Niyetim yoktu, onlar israr ettiler . — Eğlenmiş oldunuz. — Size tesadüf edeceğimi | bilseydim kendim gelirdim. Bu ita ELHAMRA Sincmasında NANSİ KAROL arafından SESLİ ve ŞARKILI Hayal ve Hakikat filmi parlak muvallakiyetler ka- zanmakta berdevamdır. İlâveten : TİTO SKİPA çaral PRE SIA, MARTA ve RAKEL MELLER FLÖR DEL sözlü g S Mart çarşamba, 8 Mart cumar-| tesi ukşamları saat 21,30 da FRANSIZ TİYATROSUNDA meşhur piyanist EMİL VON SADER tarafından iki konser verile- cektir. Bu konserler için kişe- ler bilet satışına başlamıştır. KLARA BOV ÇILGIN * G Filminde RANSIZCA SESLİ ve ŞARKILI film pek yakında OPERİDİ Glakso Bütün dünyada ğgör- düğü muvaffakıyeti tamamilesafi olması- na kola, un, malt gibi mevadı muhtevi ol- madığına * tamamen kabili hazim ve çok kaymaklı olmasına medyundur. Dr. HORHORUNİ Fennin en son usalile Bel. soğukluğu, idrar darlığı, pros tat, ademi iktidar, belgevşek Hiği ile frengi ağrısız kat'i ve seri tedavi olunur. Beyozlu Yokatlıyan yanında Mektep sokak No' 35 Tel 3152 oktorS. Freskom üvellit ve kadın hastalık- ları mütehassısı Konsültasyon saatleri: 14-17 Beyoğlunda Sofyalı sokağın da 32 numaralı Mayidis ha- nının 2 numaralı dairesinde. Telefon: B. O. 2917; İstanbul İkinci Ticaret Mahkeme- Beyoğlunda İstiklâl — caddesinde $0$ numeroda müdlis M. 1. Herzoviç Efendiye ait eşyayi ticariye toptan müzayede veya pazarlık suretile sa- tılması mukarrer olup demirbaş eşya hariç olmak üzre 2500 lira bedel İle İtalibi ubtesindedir. Malı görmek is- |tiyen ve fazlasile iştiraya talip olanla- rın 1 Mart 930 cumartesi günü saat |) 10 da mezkür mağazaya gelmeleri ve (0 gün ihalci kat'iyenin icra kılınaca- Px ilân olunur. Genç kadın cevap vermedi . Bir dakika sonra: — Geçen akşam Şevki Beyle madamı bizdelerdi briç yap- İtik Li hebrsizce gelsenize, parız , Mükâlemeyi ediği yerde tutan, İstediği yerde mecrasını |değiştiren bu kadınm güzelli- Bini idare edecek ince bir zekâ- sı vardı. Dans bitip avdet ederi Hale tekrar etti: — Sahi, Cevdet Beyefendi, dedi. Biz bilhassa Çarşamba, Cumartesi akşamları oynuyo- ırdınız geçti . Bir akşanı poker ya- ken rüz. Masaya gelmişlerdi: — Öyle değil mi Galip, dedi. Cevdet Beye ara sıra poker, bi riç yapıyoruz, siz de geliniz, di- yorum . Galip Bey onun koltuğa otur | Lması için yol açıyordu: — ya, dedi. Geçen ak- şam bir biriç partisi yaptık. Görmeliydin. Konserve kralı (Ritmedi)