5. Yürk vatandaşları yeni bir vazifeye,yerni bir rrı lsye dave ruf ve İikti at lş Bankasında yapılan merasim Müli Iktısat günü dün İş! Davetliler geliyor kasında o büyük günün he-| — Davetliler öğleden sonra sa- Üle mütenasip bir. şekilde,|at (4) ten itibaren gelmeğe baş lürk anası, muallimesi ve | Hat erkâmı huzurunda te- nkanm — ünifor- ma) ik kapıcıları, gelen misafirle &dildi. kapı- Bankada hazırlıklar — |nin “önünde selâmliyorlardı. nka, bugün için daha çok| Hulde İş Bankası U. Müdürü İden hazırlıklarını yapmıştı. | Celâl, İstanbul şubesi müdürü Mnetli binanın her tarafı vammer Beyler Banka namı- cümle kapısının üzerin na gelen misafirleri karşılamak tasarruf günü” levhası İta idiler. Barıkanın büyük med- Mahmut B. natuk — söylerken etli ışıklar altında Türk ine yeni hedefini göste-| büyük bir faail Thanevi bir işarete benziyor-| yordu. Davetliler Kaj önü islerini ve B t ediliyor: Tasar- ank îlî; asaruf ücade- rmücadelesi.. Bu, istiklâl cidali kadar mühim ve güçtür Onun kadar her vatandaş- ' tan fedakârlık, gayret ister. Meclisi idare reisi Mahmut B.in mühim nutku VETEEE YS BAAT ni rakkamların belâgatine isti- naden hulâsa eden broşürler elden ele geziyordu. Saat tam (5) e çeyrek var. Artık davetlilerin hepsi jelmiş bulunuyor. Hulden itibaren ye karı kat sahanlığına kadar, mer divenler de dahil olduğu halde her taraf dolu. Saflar arasında bir dalgalanma oluyor ve Ban- kanın Meclisi idare reisi Mah- Hulde kesif bir kalabalık Asıl tehacüm, saat dört buçu ga doğru başladı. Hülde kesif bir kalabalık dalgalanıyordu. Davetliler arasında şehrimizin en mümtaz hanım simalarına senelerden beri memlekete ça - lışkan unsurlar yetiştirmiş mu- allime hanımlara tesadüf edili- yordu. Bu meyanda İş Bankası erkânından maada erkek ola- rak gazeteci meb'uslarımızdan ğ Büği bap! i £ daştan fedakârlık ve feragat is-|bilirdi. Kİ yanekela a Ahmetl ğ Iw— Parkkmei radilal tedbider Tnt zi (B Tehlike kapımızı çalıyor S Şükrü Akbaba sahil İş bankası İstanbul merkezl beyle bir arada merdivenin alt basamağmda görünüyor ve Ce- dâl bey takdim ediyor: Nutuka başlanırken.. — Meclisi idare — Reisimiz |Mahmut Beyfendiyi zatı âlile- rine takdim etmekle merasime ait birinci vazifeyi ifa etmiş olu yorum, Temiz, pürüzsüz bir li- san, kalbir derinliklerine hitap eden bir ses: Mahmut Bey ta- rihi nutkunu söylüyor: Meclisi idare reisi Mahmut | B. in mühim nutku Hanımefendiler, Beyetlendiler, 'İş Bankasımın tasarruf gü- İnünü birlikte tes'it için daveti- İmize lütfen icabet buyurdunuz. Bundan dolayı müessese namı- |na en derin minnetlerimizi ar- | zetmek isterim. Biliyorum: Biraz vaktinizi, belki biraz da sabrınızı sui isti- mal edeceğim. Fakat bu toplan| mayı vesile edineceğim. Ve gü- nün milli bir meselesi mahiye- tini alan tasarruf ve iktısat va- zifemiz hakkında düşündükleri mizi, bu milli vazifenin ifasımı kolaylaştırmak için İş Banka- sınım halka nasıl hizmet edece- ğini arz için de müsaadenizi is- teyeceğim. Tasarrut kumbaraları Her şeyden evvel, içinde bu lunduğumuz vaziyeti iyi görme ya, Karagöz başmuharriri Or- han Seyfi Resimli ay sahibi . Zekeriya Köröğlu sahibi Bür-| han Cahit beyler ve diğer ga te muharrirleri bulunmakta ler. Bizi bu mücaedeleye sevke- den sebep pek ciddidir. Tehli- ! |ke, kapımızı çalıyor. Memleke tin hayatını, istiklâlini tehdit ediyor. Bugüne kadar - Belki hiç hissetmeden - bir düziye Şükranla işidiyor ve görüyoe- ruz ki, hükümet radikal tedbir- kendi vücudumuzu kemirdik. Kendi canımıza kıydık. Kendi kanımızla yabancıları besledik. Artık yeter, Gafletlerimizin, | milli bünyede Aaçtığı yaralar, şimdi acısını hissettirmeğe baş ladı. Eğer ayni yolda devam e- dar, iktısat ve tasarruf işlerinde ayni kayitsizliği gösterirsek - inanın Hantmefendiler - bünye- mizi kemiren bu yara, az zaman içinde kangran olur. Niçin buna meydan vermeli? Kendi nefsimize ve - dolayısile milli mevcudiyetimize bu kadar zülmetmeğe hakkımız var mı? | Hanımelendiler; her sene it- halât ile ihracatımız arasındaki fark elli milyon Türk lirası ka- dar bir açık gösteriyor. Yani her sene dişimizden, tırnağımız lan arttırdığımız milli servetin elli milyonu muntazaman hari Ahmet (hson B. natuk söylerken ler almış. Vaziyeti ıslâh ve bu açığı kapamak için canla, baş- arasında B Panıl parıl yi ânlı ğe, iyi anlamağa mecburuz. içinde Bankanm mini mini kum Hanımetendiler, Beyelendiler, baraları kırmızı beyaz kurdela- Vatanın sesi geliyor: Türk haline nazır dairelerde mcıl_, larile nazarı dikkati celb ediyor | Vatandaşları yeni bir vazifeye, yetle devam edi-|du. Duvarlarda tasarrufa ait bu esnada |talar sözlerinden bazıları mani-| liyor. Bu vazife, tasarnıf ve ik- çalışma |dar resim ve levhalar SA AA a yeni bir mücadeleye davet edi- içinde ir-| tısat mücadelesidir. Bu yeni aamitanı İ adale Sepikrtâr ueHlendölüdi KAT A e$ la, bütün resmi vesaitile çalışı- | ce akıyor. Bu yol felâkete gidelyor. Bu, doğru.. Fakat doğru olan bir şey daha var: hükümet çe alınan tedbirler ne kadar y kılmaz, sarfedeceği faaliyet ha- zinesi ne kadar tükenmez olur- sa olsun, bütün milletin muza- hereti olmaksızın bu iş, istenil- diği gibi, lâzım olduğu gibi ba- şarılamaz. Bu mücadelede her vatanda şin ayrı ayrı vazifesi vardır. Hanrtmefendiler, şu hakikatı iyi biliniz: hayati bir zaruret- ten doğan bu iktısat ve tasar ruf mücadelesinde en değerli | |vazife, en yüksek feragat Türk | 'kadınına, türk annelerine, türk |kızlarına, sizlere düşüy 'gün huzurunuzda memleketin umumi iktisat meselesini tetkik edecek değilim. Yalnız dünya- nm bütün medeni memleketle- Tinde çok ehemmiyet verilen küçük tasarruflardan, aile ida- resindeki tasarrufun ehemmive tinden, bü küçük tasarruflar mecmuunun milif — servete ne kuvvetli bir esas teşkil ettiğin- den, hastlr hanımlarımızın ta sarruf mücadelesinde ne değer li bir âmil olabileceklerinden İbahsedeceğim. Hanımefendiler; — tasarru! (Mabadi altıncı sahifede) ”