—— Kitaplar arasında: ki meşhur ihikâyeci Romada eni de Türk ii enternasyonal bir grup içinde Türk pehlivanları davalarını ka) Kazanç üzerinde du; ari hassa, kelimelerin Büyük hislerimizi ruhumuzun en de Fin köşelerinde büyük olarak acağız ve örneği Nizamlı ve disiplinli çalışmanın zafe- rini isbat ettiler. Pehlivanlarımızm hali ise başıbozuk ve teşkilâtsız fedakârlıkların âkıbetini! 'abancı memleketlerde sesim bize #önterdikleri e Başı bozuklukla mücadele Binic ler lerimizin zaferi yanında güreşcilerimizin aybettikleri ir dava var ıp için- ıyan ruh zaten aksamaya mah A Büyük Rus Hikâyecisi ÇEHOF )küz boynuzlarndan daha büyük boynuzlu kapka- hırıktan daha büyük bir sırıkla katmışlar, © ; cehenneme sürüp —w. wrayamadılar, Nihayet aşağıda, anıyoruz! Sesleri geldi. Tepedekiler de koguştular; müthiş, bir tablo ile karşılaştılar. Köyün &on evlerden birinin çatırtımdan iki üç metre yüksek- ay bir ni m ee yılan gibi kıvrıla kav- ra dağılıyor, kıvılcımlar saçıyordu. ii ale Bana an çatıyı yaktı ve du- pladı. Ay kaybolmuş, kaz ve derek bir siya bütün köyü al ortada şurada burada ye koşuşuyor. ie eyer — kesiliyor, tecssürden EA aça aydınlığın giddeti larak görme me kablyel Azalıyor; kimse Biribiri- ni tanıyamaz hale gelmiş bulunuyordu. Korkunç bir hal- de, alevlerin üstünde, dumanlar. arasmda güvercinler kaçışıyor ve felâikotten henüz haber almamış bulunan meyhaneden şarkı sözleri gelmesi içleri ürpertiyordu. © Dik, kuvvetli, ses çınladı: ordu. Sandı giltelerin icabına bakılıyor. Öteki b hücum e- dip yaraladığından dolayı ayrı bir tarafa konmuş olan başı boş yerleri kazıyor, kişmeyor, köyün bir ucundan öbür uema gidip geliyordu. Birden bir yük yanmda durup arka ayakklariyle ara- bayı parçalamağa kalktı. Karşı yakada tepede bulunan kilisenin çank maya başladı. Yanmda olan evin etrafı pek sıcakti ve eti kt ki yerdeki otlar seçiliyordu. İ- geriden çıkarılabilen bir sandığın gilerin aşağı seksenlik tanmmıyan, fakat yangınla alâ- kası belli biri, allı bir adar eli yaz bir paketle yangının et rt dönüyordu, mteg kılları un. etrafında dör iktilmülg kafatası üzerinde akisler yapıyordu. Karahığı, güneşte yet < eni benziyen Mtiyar heyeti başkanı bir bal geldi ve pen- iri az ürervordu: — Kadınlar, sn yetiştirin, tulumbayı getirin! Kımildanm! Az evvel meyhanedo tütsülenmekte olan Mujikler e yarın Tercüme külliyatı tulumbayı getirdiler; de sarbogtu; sallanıp yıks Hopsinin den. takatmalik hepsinin gözleri çanak gibi ve ıslak de olan başkan: ,— Kızlar, sut, Koşunuz.. Su yetigtiriniz!... Diye bağırıyordu. , Beğirtiyorlar ve dolu kovalarla nefes nefese gelip suları. tulumhanm. içine bogaltıyorlardı Mürla, misafir gelin ve her ikisi nin kızları su getirenler , Hortum inliyor, başkan tulumbayı bazan pencerelere, bazan kapıya çe- virerek su sıkma ediyor, su sell çalarak ateşe hücum edi; Başkan içeri a birden bravol. leri, odunlar & lu, babasiyle ikisi de sar hog bakmıp dı mi tiyar örtmek ister gibi y bir kadma: — Kendini ped 'ne gikar? Evler ni oluyorsun? Sig İyi yanan. öç geleli em nasil | çıktığını yan bir kevilern çatıda samanı ei 7 çel Az kalem kendimiz de çayır cayır caktık. Zavallı adamın kasketi yandı. Dökme plâkanın üzerine hâlâ ve hâlâ , vuruluyor yakasmda, tepedeki kilise de zaman du, derenin karşı zaman çanlarmı çalıyordu. tanm karısı Olga ayâmlıklar içinde, soluğu ker, bir halde kırmızı koj , dumanlar arasmda lere korka korka bakıyor ve hir Yanı b ik bir. gürültn ile çetüğü. zaman rk va Kür m ağa Berin m) 1 anan, kadın, bir adım bil fa a ald. aa Yam sna Buraktı ğe oturdu. Baska ali sne de ni altbaşma. sie me hir ceneze e ebe vi çi sakamdan ağlamalar, ntemi "Nihayet arasi bökinin memura, ademları yanlar dan bir b lama ho kazı yakadan ii araba içinde yetişin geldiler. Şartmda düğmeleri görü bir ceket ile et üzerinde, bir ge mektep bere a Baltaları kaldırdılar, evin duvarma bie, yeerdiveni 45 — KURUN'un İLAVESİ