28 Mart 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8

b ağının l idam cezası istiyen adam! Müddeiumumi, suçlu, jüri, doktor... Bu adamın şahsile zerre kadar alâkası olmıyan bir işe bu kadar canla başla sarılmasının hikmeti ne olabilirdi ?. Vazife va hissi mi İKÂY ayat gay İngilizceden çeviren Ö.R.DOĞRUL ... Aman Jeni, bize Moris Şövalyenin şarkılarından söy.e! mahkemeye gitmiş, yi dinlemeğe gelmişti. mumi, ufak tefek, kuru bir adam dı. Sözlerini, tane tane, fakat yek dafaâ tarafını ikide b sıkar noktalara temas ediyo: eri Kendi Kendine düşünü yordi Mide iumumünin idam cezası istiyeceği belli idi. Hali tavrı bu yüzü ' içinde d ka bi: kıpırdamıyor ve her cümle ile sanki mahkümu nuna geçecek ipi örüyordu. Suç Yuyu racak gibi görünen “ hit sözleri, müddeiumuminin ; deleri karşısında, orakla biçilmiş i bir tarlaya benzemişti. - Doktor, bütün dikkatini, müd- “deiumuminin üzerine dikmişti Onun, şahsile zerre kadar alâka- sr olmıyan bir işe bu kadar canla la asının hikmeti ne ola- 'hissi'mi? Fakat ne müşkül bir vazife! Fakat müd- deiumuminin vazifesini alevden bir kılıç ibi yapması doğru mu? Meselâ bu davayı kay.| maznın kurtul: betse, veya bu un ne olur? Efkâri umumiye maznu- nun lehinde idi. Acaba maznun kurtulacak ya e şa şöhretinden bir şey kaybeder di? Böle bir ihmalin akla ys i müdde. jiyetti. Herkes onu memleketin mm büyük hukukçularından biri diye tanıyordu. O halde bu ada “mm kazara kurtulması onun şöh retine hiç bir zarar vermezdi. Me- selâ müddeiumumi bir m e yi kurcalamaktan vazg; unun beraeti mühakkaktı. Hal Ki öyle yapmıyordu. Her mesele- yi derinden derine araştırıyor, ve bu adamı mutlaka ipe çekmeğe azmetmiş gibi davranıyordu. A - caba bu adam neden dolayı insan kanma susamış gibi görünmekte idi? Müddeiumumi, nihayet, tuza- ğa düşürmek istediği bir kurbana doğru ilerliyen bir kaplan gibi, idam hükmünü istemeğe doğru ilerliyordu. Doktorun zihnine sığ- miyan bir nokta, bu adamm idam hükmünü is nü hakhr gösterecek herşeyi yapıtk - tan sonraki hali idi. bir hüküm istemek işten değildi. Doktor düşünmekte devam et- tiz Bu çeşit adamlar, muhakkak| ki, istedikleri hükmün ne olduğu nu, ve mahküm için ne mana İfa- “ler de. Onlar için bütün mesele bir zekâ ve bilgi ge ibarettir. Maksat, müdafaa; ilini çürütme elisi © Üstün çe - Bolenemmakt bi Bir“ “ERA ği | m e . kırışmış, elli lik bir dikin dı. eğ aileden bir adam olduğu besbelliydi. Yüzünde; telâş, endi- şe ve iztırap okumyorl. Elleri, ikide; birde titriyor: Müddeiümumi, lk bitir- | miş, jüri heyeti hükmü vermek için çekilmişti. iddia makamı da suçlunun idaminı haklı göstermek için elinden geleni yaptıktan son- içinde çekildi. Ortalığı derin bir sessizlik kaplamıştı. Fakat jüri, suçluyu suçsuz bul muş ve beraetine karar vermişti. Doktorun gözleri gene müdde- iumumiye saplandı. e - minin ve ği Dk e şey i fade et - elleri önündeki bir ri kitapları düzeltmekle meş- guldü. bu adama yaklaşmak ve sormak istiyordu: A yu adam mahküm ol saydı daha memnun mu olurdun? Yahut bu adam m olsaydı bir şey mi kazana Fakat besini ve e dü- şüne evine gitti. O da herkes gibi maznunun “kurtulmasından biraz memnun olmuştu. Çünkü maznun cinayeti yapmışsa buna kendisini sevkeden âmiller gök kuvvetli idi, Kaldı ki onun cinayeti yaptığını isbat eden deliller de kuvvetli de- i Doktor bir kaç hastasını mua - yene edip işini bitirdikten “son: sofrasma geçti, ve karısile konu- şa konuşa yemeğini yemeğe a - de ettiğini bilmiyorlar. Bilemez - tedi, Poker era ön ve ear tayı Olsa olsa altı ay daha yaşıyıyabalirs'niz !. —Sizi bu saatte taciz ettiğin. Md affınızı dilerim, doktor! Fa in derece muztaribim. Onün ini hap geldim ör halayi muayene oda- ği vi kali gelen adama dikkat. o temiz giyinmiş, “fakat üst e başıma itina göstermiyen bir ele Yüzünde acı ve ıztırap izleri görünüyordu. Doktor hastanın yüzünü gör düğü zaman şaşalar gibi öl fakat bir an içinde kendini topla- mıştı. Hastanın maneviyatını sağ lamlamak dei — Merak etmeyin. bro gek meğe a ettiniz. Elbet bir ça- resi bulunur, Buyurun, yani ve ami dedi. ta bir sandalyeye oturdu ve ilmeği başladı: — Buram acıyor. Lütfen beni muayene ediniz de vaziyetimi a - çıkça söyleyiniz. Sizin ihtisasmı - Za e ve hakikati öğren mek istiyorum binli hastaya bir kaç sual dik- . Do Gi ZI beratraf edecek bir ilâç vereni dedi. Hasta memnun olmadı. — Fakat asıl ya bu de- gil, Vaziyetim nası Doktor anlattı: — Vaziyetiniz mühimdir. Hasta bu sözleri tefsir etti * — Ümitsiz bir vaziyetteyim, demek. Yani her lâhza ölebilirim.. Doktor yazdığı reçeteyi kurut- tuktan sonra hastaya dönerek: z de, dedi, her lâhza ölümle ariana A Ölüm dü. sünülecek bir me ek Gel diği zaman gel n bu nokta ile sg ölüme di doğrudur. ii gene cevap'verdi: — Siz doktorlar de ii mıyabilirsiniz. Çünkü oi bir haldesiniz!, Hasta mi titriye içini çek- ü ve İ eti — Den yok. O halde şöyle böyle ne e zaman ya - şıyabilirim Doktor GBYAP verdi: — Altay kadar... — Altı aydan eksik 'de, fazla da olabilir. Bu sizin vereceğim ta- limata' geren giniz riayete bağ- dır. Sizinle bu kadar açık: ko nuşmak e Fakat ken diniz ısrar ettiniz. Hasta ayağa kalktı ve doktor bir sürü öğütleri sıraladı. Hasta gittikten sonra a Si misafir salonuna doğru yür Salon ri vE doluydu Hepsi de şen ve neş'eli kimseler- ii Genç, güzel Miss Jeni piyano- ir geçmiş “Güneş çi ei ca,.,, şarkısını oku YOL rdü. - firler dinliyor salona sinirli misafir- lerini kareilağı. Ve sohbet baş- adı. Misafirlerden biri: — Doktor, dedi, refikanız bu- ünkü Oomuhakemeye gittiğin nizi söyledi. Galiba çok enteressandı. Maznunun beraet sevindik. Doktor bali ver m — Muhakem k mühimi: Bilm müd lm O söz!e * mem mü rini okudunuz ni şeydi? Bütün misafirler sohbete ka * rıştılar. Bayan Hall anlattı: — Şu insani m © hakikat hilâfına nasıl söz söyle diklerine, nasıl hikti im tedir rine hayret ediyorum. Kocası miralay Hall cevap ver” di; — Buna mesleki vazife derler. , Bu cevap bayanı tatmin etm& — Fakat arada bir insanm h3” ayri insani bir iştir Doktı w Hanbi bir siyara yaktı. Miralay Hall devam eğiyordu: — Arada bu mesleki vazife bir insanın hayatma mal oluyuf yahut bir. adamim: boynuna, ibif saymız. O, apa ipsgeçiriyor. Fakat vazife vazifi? dir.. Daktor, mevzuü » değiştirmek için hâlâ piyano buşında oturan Jeni'ye baktı: — Aman Jeni, bize Moris So" valyenin şakrak şurkılarından bi” de maznunun lar müddelumumi, kütüphane mz” ni smda yanan . sobanın geçmiş oturuyordu. Bekârdı ve ve b gece. her zamandan fazla yalnıZ nız dudakları titriyor ve? — Hain dokto adeta idar Bbekdi a mahküm Hikâye müsabakamız Netice yakında bildirilecektir KURUN'un açtığı hikâye müsabakası çok büyük bir alâkâ le nişlemiş ve neticenin ilânı evvelce tahmin edilen mümkün olamamıştır. Jüri heyetimiz şimdi ikinci tasnifi yapmakla meşguldür. nisanın ilk haftası zarfında ilân edilerek müsabaka yelerin ilk satırları neşredilecek ve bu hikâyelerin bizim de bilmedi hikâyelerinin müsveddelerile beraber gazetemize Müsabakada kazananların kimler olduğu bu sure ele ani vi i ğimiz sahipleri yüzlerce hikâye gelmiştir. Mevzu ser” i ına göre yermek i im yaf. i la jüri heyetinin vazifesi 8 zaman ınd6 Netie* kazanan e etmesine hep | nu? O ne müthiş r! Bana yalnıZ. altay pa Ma Beni