rl » di daha sıcak ve va hşi alımını alt "A Konşa, kendi güzelliğini hiçe sa - kara 1 ke i re Eirince e in iyi başladı. Rakibesi ik * günkü gazetelerde çıkacak kos- çi imleri eeidide len gözünün ö - Bilienberi nefret ettiği Gladis'in il olacağı bu bedava reklâm - za kazanacağını düşündükçe a, ibi enleri onu gırt ma vurulan bu ağ ra içtikten son- m sert bir İ etile İLE ata meydan di sına ayağa kalktı. Karbi ver / İva gün, öğleden onşa, * © kazinosuna geldi. Antonio ile unu u, prova ile meşguldüler. İşntonin, kulağı altın halkalı, alnı n di sonra, Kı : işli “ka meleziydi. İnsandan ziyade ma benziyen mahlük, genç ayri si immemrl elele etmeğe ik ol en şaşılacak etleri m yi Sldetile ber vira o. ukaddes bir k di ime, bie or, si pusesi için nini gine mayı rdu, İba dir eşim emr Gözleri, vadi ii nün eşi içinde, ince, bi - ; nun omuzlarında, e bir kısıklıkla sordu: 3 MAURİCE DECOBRA'dan — Antonio, sana ananı öldür der- in? 'usunu, Ant, NÜBİEN giz - iü anlat. “Knoniz bir edi söy - meden başını kal- veri ii ince bileğini sıkarak: — İstediğini rim karşılık ba- na ne vereceksin? di Konşa, emekleri adamm avu- cuna batırarak hiç düşünmeden ce - vap verdi: — Kendimi! On beş gün sonra, bir akşam saat dokuz buçukta, Apollo kazinosunun hıncahınç dolu olduğ ğ Baki, ilk icn ya bir kadm girdi ve en kuytu köşeye çekildi. Bu kadın Koi idi, Orkestra doksirt seri Bir ar- tist e 0 ara Yi undan on$a, ie nek iin üm, di bir insan gibi giydirilmiş maym' hareketlerini e pine sildi ei yaptığı estlerin garip miklerin a ile, her 7a- mark) gibi çok muvaffak oldu. Nihayet sıra Gladis'e geldi. Gla - dis, nefis, şahane tuvaletile sahnede şarkı söyledi, dansetti, halk heyecan içinde, onu, beş altı defa sahneye ça- ğudi. Konşa, beklemekten sinirleri la - rilmiş bir halde, sabırsız, hek çinde seyrediyordu. Birde bin bir kahkaha tufanı salonu çınlattı. Sah- nedeki kapılardan biri: açılmış, An- tonio'nun maymunu, her za di gi- bi siyahlar giymiş olarak sahneye irmişti. Salma salına Gladisin ar - kası sıra yürüyordu. Gladis, | buesnada, en son reveran- sini yap Arkasına döndü, hay” retle gorile baktı. ai ez Gini seyircilere takdim gibi, koca tüylü elini, onun in r u. Bu beklenilmiyen manzara Mide şna gi li ai tavırlar, kahkaha fur ii - parmağa başlamıştı. Salon ila Kirk Fakat, biri Eri beş yüz se- ircinin inden deh etle karışı t . Goril, nasl i, koi pane) RM kalan eritin “beline dolamı yandan, Ela bacaklarile, kizil sımsıkı o zaptederken, koca pencesini de, onun çenesine uzattı ve 9 — KURUN “0 BYLSL 1635 Bir deniz faciası Beş çocuğu denize götü- ren adam boğuldu Hopa, (Özel aytarımızdan Hopanın üç kilometre yakınında- ki Kise köyü irani bir de - niz ie olmuştu uz beş yaşlarında Ragıp a- abi biri, ma. sını beklemeden hemen denize dalmışlardır. Çocukların denize yer dere ağzıdır. B girdikleri ir iki gün ön - Çocukları sığ zannettikleri yerde suyun kendi boylarını geçtiğini zel) — Limanımız - iç sevi İle Hâdise, gece yarısından sonra ol- muştur. > i Katil, kendisine, hâdiseden | evvel: — Bu yaptıklarından vazgeç - meliniar Kabadayılık o yetişir.. Kendine güveniyorsan, diğerleri- ını bana da tekrarla! miş, sonra katil, bir bira şişesini kır- Yayumla bir Ki Bir Alman genci, arkadaşını kırık şişesile ela görünce korkarak bağırıp çağır - mağa başlamışlardır. Bay Ragıp, çocuklarının öl - mek üzere olduğunu görünce el- bisesini çıkarmadan denize da - larak Ka içinde ilerlemiş, fa- kat çoci yanına varmadan suların <oşkanluğ içinde kaybo- lup İE Ünkna lakin bağrışıp vallının yüzünü, bir çekişte e . Maksadı ürmek değildi. Antoni dan aldığı dersi tatbik etmiş, ae derin bii yarası açmakla ikti - fa işti, Salonda, seri ellerile, yüzle - .rini kapıyor, orlar ee rovelv ni miş, faka e isabet ei ateş e- sile, der Sahne makânistieri bile şe karışmağa vakit bulamadılar. T cori işini bitirince, malimilin ar- e bini bi gitti. İmdada ko- şan in pençesinin bi - beri hanı iz dolu Gladisi yer- den R ar, LE 5 yen hiyap olan rakibesini, düşen ebediyyen güz zeli olmasına imkân Keles öleli seyrediyordu. A. Varoğlu çağırışmasını işiten bir kadın, feryat ederek etraftan imdat is - temiş, tenha sahilde uzaktan ge - çen bir erkek duyarak yetişip gel ğu yun üstünden birer birer topla - mıştır. büyüğü dokuz yaşında o - lan çocuklar, karaya çıkarıldık - tan sonra kendilerine denize ni- rede olduğu sorulunca kendileri öğüne üzere iken babalarını da denizde kendilerine doğru lirken gördüklerini ve ni - ğızın suda kaybolduğunu söyle - mişlerdir. Bay Ragıp denizde aranmış yüzen re Boğulurken kurtarılan çocuk - lar hayli su yu oldukları halde boğulan Bay Ragıbdan bir bardak bile su ei) Adamcağızın suya gire: mez birden bir heyecan li) le kalbi durarak öldüğü tahmin edilmektedir. Hâdise, burada herkesi müte- essir etmiştir. Katil Sebastiyen mış ve parçalarını mendil içinde a ar, vesile, kavgayı sebiiime, katil, bu içi kırık şişe lu mendili maktule sa « uştur. kırıkları, haş ve boyun ta- ü a bal ının Ee Hekiletmiş ve polis gelince — Evet 1 öldürdüm. Mak - sadım öldürmek değildi. Demiştir. Katil tevkif edilmiş- Emet kadınları manto giyiyor Emet, (Özel) — Urayımız, 19 « 9 - 1935 günlemecinde bütün ba- yanlarımıza sosyal kılığı kabul et- tirmiş ve manto giymelerini karar- laştırmıştır. er bayan 1935 Cümhuriyet ayramı gününe Okadar şi manto hazırlıyacak, bayram nü Mere Bayanlar urayın ğin karı an pek memnun olduk - eri abim dir. Ni, Macera ve Hayat Komar, m” Nin; Kadircan Kaflı De kol, kırılan camın deliğinden agza, İspanyoleteyi çevirdi ve Gi nin iki kanadı birden açıla - aç Adam odaya girdi. iyirtek hiç Birimde kapının açılma- | göekliyecek tal yoktu. ayça a arkaya, hepsi de ği işi - rn başına üşti Mar oraya varan Pp Than, ya basının ğer elile de an - iin b reyi i tutmuştu. Sapsarı Diş Dy Me ikisi de.. iyide dü iyor, Mi, en bir kaç ai yaş bo- Yanak ndan aşağı yuvarlan- yy mer rd, Yi b anım ak Ümmi ? bir m ma algı ie en kü Sidik; çük bir ei ya- ii verecek en ufak bir wi İlhan bu söze inanmak iste- Fakat re Hasan dadın rn içine b yöre die soruyorlardı: — Doğru mu? Alinin dediği doğru mu?.. Ömer İlhan çılgın gibiydi. Aa de yatanların kollârıni alım- rını, şakak ve yüzlerini yokladı. En az ri sıcaklık bile yoktu. oÇoktan, hem de bir çok saatler önce ölmüş - lerdi onlar.. Dört delikanlı, iki ez Emil başlar eğilmiş, gi ısla| kabe bulanık ve sessiz darı | dı, Önlerinde kuştüyünden yastıkla - ra gömülmüş olan iki baş vardı. On- ların e di de hiç bir acının izi, hiç bir okunmuyordu. Durgun ve mes' vat £ ölmüşlerdi, Yalnız ei solmuş, çizgiler biraz çoğalmış: Iki ölü, derin bir ker pi ibiydiler. Ortalıkta, kuşkulandıracak hiç bir düzensizlik, bir boğuşma ve kavga İzi yoktu. Gi e ve e e yetim o ve öksüz kal Birli önce polise beee ver- şka sğmape mili Vie boşluğa düşenlerin kor - kularını duyuyorlardı. r hayatlarını artık kazanmış- ii için ne lâzımsa hep- varlıklarınm kaynak- ları kuru! sre Babalarile eke bugünlerde e ie eklerini hiç w > erd. iç olmazsa yüz a sanar Bali ker halde vardı, Ömeri Ilhan etrafta bir telefon a - radı. Fakat emen li hatır - ladı ki babası üç yıl önce artık İs. tanbula inmemeğe kaşla telefonu da li is zaman Fakat bu asında kö - şedeki a Li iki küçük kadeh ve bir likör surahisi gördü. Şaşmadı, fakat likör yanında minimini bir de şişe vardı, Ö- mer ai onu eline aldı. ii bir kaç damla, koyu kahverengi su var- dı, sahsi Şişenin üstündeetiket yoktu. rmı çıkardı ve köMlddr. Af an yon ruhuna benziyen bir koku duy - du. ei kokladı ve onlarda da ayni kokuyu buldu. li lil İK. SESSİZ, ACISIZ U- yutur gibi öldüren bir zehir.. Bana öy- Te geliyor.. ' Dedi. di — pa m buraya koyabilir?. una er veren olmadı. Karyo- — ya nelerile (o babalarının ekrem kirk bile akıllarına vi ordu. Çünkü bu ölüler, hayata kadar cesur ve bağlı idiler Eni bir gün en kücük bir bıkkın - bir ölüm arzusu göstermemişler- ri İlhan Vedada dön Çabuk, karakola git. ai rini anlat, al burada senin dönüşü- nü bekliyo! Vedat ii altından geşerek a m caddeye çıktı. e hocası yatağın kenarına mi leri kuruyan ve donuk ez m gibi durgun duran gözlerile lere bakıyordu, şöyle sia # du i- — Asıl olan ölümdür. Bir piyes da- indi. düğüm çözü il kuvvetin de e sürüklenip gi- deceğiz. ömer ve yindrdâmi ys ve tekrar ona dönen tuhaf bir ırmak KR Ölümden başka hiç bir şey, söze değmez... öniele Ali el el ii rada başka başka yorlardı. ER bahar di yer temiz, her şey yerli ye be Ali bir aralık ça gir- kap rit İlhan, yıllarca, bütün eserlerini burada yazmış, konferanslarını bu - rada hazırlamıştı. Burada hâlâ onun varlığı, onun hâ- vası seziliyordu. az ilerisinde rücek bir yazı ma- sası vardı. Oraya Ki E beyaz bir zarf gördü. Eğildi ve üs- vi Meri Polis işe ö Evirip çevirdi. Bu yazı z eki Beklen nmiyen ölümün sıf halde bunun içinde bulacak» ik . İri mer... rada yatak odasına dönmüş e Tan Ker Than bu sesi duydu. — Ne var, Diva sordu ve kapıya doğru yürü- dü, (Arkası var)