Me ve 5 — KURUN 26 EYLhİ 1935 em, X Yapışık : Kar diğ G ve SOL İl iman 5 Ma Yazan: Rudolf Van Wehrt İliği Dava Başladı! “Ben “ayakta duracaksam,' o da ayakta duracak. Oturamaz!,, Vücutleri biribirininkine ya Dışık iki insandan biri diğeri - ni dava ederse, duruşma nasıl yürür? Hijkim, bu çapraşık da- vayı ne gibi bir karara bağlı - yabilir? Bu karışık iş, ne tür-, lü kotarılır? Herkes ve başta hâkimi İ başındaberi takip edemi, ler de, bu ayrı faslı zevk du « yarak okuyabilirler, Vinston şehrindeki hakyeri bi - Tası, di saçağa ahşap binalar da atlı ikişer uşak, süslü püslü gi. yim kuşamlariyle göze çarpıyor «* du. Gazinoda bulunanlar, veran- danın parmaklıklarına tutunarak, yarı bele kadar aşağıyâ sarktılar de. bak - ri ahâlisi, Siyamlı ikizlerin tahay- yül ettikleri gibi olmadığını gör - düler. derece acaip bir redeceklerini me Fr Hal ki, işte bu Siyamlılar da kendileri gibi bal pantalonlar, . bol ceket - lr ve geniş kenarlı şapkalar giy- Aradaki fark, onların ftan yapışık olması ve bir de yüzlerinin çekik la â çerçevelenen bir meydanın ya -| biçimi de sarımsı rengi!: Engle hı MR Çok sıcak bir gün!) Çang, ın. hakyeri. binasına Bütün şehir ahalisi sıcaktan buna-! girdiler. ve için gelen liyor. Meydanın şurasında, bu 7 ler, iyice gözden geçiremeden, tâsında tek, tük gölgelikler var. kisi birden yüksek kemerli büyük Canlarından bezmiş gibi bitkin! kapının ağzına varır v. z göz“ Yürüyen birkaç sokak köpeği, bul 8ölzeliklere sığınmak için canatı - Yorlar, itişiyorlar. Bu şehrin, o si Vâr için büyük ehemmiyeti oldu -| ğu muhakkak. Sebebi de, edil © mıntakanın en yüksek hakyeri hin bulunması! Vinstonda, ayni za| | ri - , Manda m unuşi Sy ven Ane. aki sar, e eyaklrdaBi. - tiken yığın yığın zahireyi topdan Mimle v ve memleketin liman $<- hirlerina gönderirler. | Hakyeri ri bitişiğinde! gaz Tandada bekliyenler, nunda yer bulmak endişesi için. © çırpmıyorlar: Çünkü, saat do- kuzda şimdiye değin eşi görülme MİŞ bir davanın duruşması bagli ak Bu dava,” kimle kim ara. m ve ne düvsır Hakyeri #a- ünün kapısındaki isteye bir BÖZ atalım Ea eden: Dava edilen 9 Bankere Çang Bankers Dava sebebi Yakışık almıyan hareket : İnston şehri ahalisinin çoğu, apışık kardeşlerle hiç bir yerde kg en onları şöyle uzaktan gö E ilmişlerdi. Rastgele görüşler ! onla tö mişlerdi. o Nihayet Ünal doya doya seyredebilecek, d ik sesi ini Ve davalarını inliyecekler ai dil Bk birbiri ar - sıra iki araba güldür güldür adi ve e erk kollarını çaprazla; da ie ir dr, leydi rm oturuyor » €r iki aral nın ardı sıra | eN den kaybolmuşlar, sırrolmuşlardı. Karıları da sık adımlarla kocaları- A3 peşi sıra yürümüşler, açık Gi rn rg. Verandanın basamaklarını dör - der dörder atlıyarak meydana nenler, demir kapakları birdenbi- re açılan bir hazneden sular nasıl | bosanırsa, iste öyle. nil gürül yi İtılar ve Bir ali sonr . hakyeri lonunda tek boş yer yesin Sa lon, iğne atsan yere düşmiyecek derecede kalabalıktı! Hâkim, yaşli. vakur bir zattı. Bir Slime üstüne konulmuş ge - pe , masamsı, bir kürsüye çık- , yerine a yerleşti. Müba - ıp, hâki- min sağında ve solunda imdi duruşla vaziyet aldılar. İki zabıt hâtibi de hâkimin sağında ve so- lundaki yerlerine geçip, sağlı sol- lu yer tuttular. Bunlardan biri, hâ- kime dar, uzun birdosya uzattı, giniz Eng Bankers ve hangınız Çang Bankers? İkizler, bu sorgu üzerine ayağa kalktılar. İkisi de cevap verdi: — Engim! — Ben de Çang! etle başını osallamaktan kendini alamıyan hâkim, şöyle de di: ve. ri Demek davacı olan siz — Şu ei siz ayakta durunuz ve siz Çang saye tekrar ye - rinize oturun Eng, somul — Ne yazık bi, kabil değil. Ben ayakta duracaksam, o da ayakt. duracak! Oturamaz! Hâkim, ei ahi! Bunu düşüneme « dim, affedersiniz! deşler Tİ | Yabancı memleketlerde gençlik | Almanyada gençlik Berlinin gece hayatından artık eser ka'mamış gibidir. Kulüplerin üzerinde şu levhayı görürsünüz: “Kisalıktır!,, Almanyada her genç kızın evlenmeden evvel yaptığı tek bir şey vardır: Evleneceği adamın şeceresini tetkik etmek! Dudak boyası ile sigarada İman kızının dudaklarında butunmıyan iki şeydir. “Almanyanın genç nesli olan bizler, kendimize inanıyoruz. Mu- kadderatrmıza inancımız var. Ken dimizi yüksek ifadenin icra vası - günkü Alman gençliğinin lideri ve hatibi sayı - lan Gunter el söylüyor ve bu sözlerle bugünkü Almanyanın yirmi milyon gencini harekete ge- tiren düşünceyi ifade ediyor. Alman gençliğinin mukaddera- tına inandığı onların herhalinde, her yürüyüşünde, Gülsün &. diyetinde, okunu Bu ina şerefi Prusyada lahana kedili: uğraşan , anuver yolun yahut © Ni li işsiz gençleri bile coş E ielerin sesi, bugün, genç Al- manyanın iye Hitleri seçen - varmamış gençlerdir. lerden gördü. güvenerek iktidar mevkiine yük » seldi. gençlerle onları yetiş - en ana melleştirmekle, Versay muahade- sinin enerjilerini kısmak ve boğ - mak istediği neslin kabiliyetlerine | bir çıkıt temin etmek istediler. Başka memleketlerde ekono - mik buhran genç erkekleri ve ka - dımları ör bulmak fırsatından mah rum etmiş, evlenme imkânlarmı aksatmış, belki büsbütün kaldır - mış,gençleri bedbinliğe uğratan, ik içine gayz dolduran bir vaziyet almış olduğu halde genç Almanya canlıdır, faaldır, ve ü - Alman kızları bir bir genç m. yakaladı, —Hayır Dedi öm iki dilenci gence ba- arak, — Haydi! dedi. Onlarda bir göz yumup açma arasında gaip olup gittiler. Kolumu va genç onların arka - sından gitti; hiç şüphe yok ki on ların bae âmirlerine rapor etti, Almanyanın bütün gençliği Hit- lere karşı müteassıbane bir bağlı. rk gösteriyor. Her genç Hitlerin bir fotoğrafını taşıyor, kızlar bile ziklerini ve broşlarını onun min- yatörü ile süslemektedirler. Bü - Alman kızları bir toplantıda Nazi selâmı veriyorlar. mit ile doludur. gençler davanın kendilerine verdiği öne - mi duyuyor; ona göre hareket e - diyorlar. Iman şehirlerinin yol kenarla- rında dilenen bir kimseye tesadüf olunmaz. Bir defa Kolonya şeh - rinde iki gencin dilendiğini gör - düm. Elim, para çantama uzandı. akat çantamın içinden bir para çıkarmadan on yedilik üniformalı tün genç erkeklerin üst dudakları üzerindeki bıyıkla (Fuhrer) e ben gece hayatından eser gibidir. Bütün kulüplerin üzerin- de “kiralıktır,, levhası asılı, A n gençlerinin çoğu üniformalı oldukları halde operaya devam e- ve kahvelerde ve dans sa - lonlarında toplanıyor, ve orada bir Duruşmayı dinliyenler arasın - da hafif tertip l O güne kadar hemen her dava cel. sesinde boş kalan dinliyenlere mahsus en ön sıralardaki Sara ve gülüşmeler oldu. Adileyd, kızardılar, Utanmışlar - ıl —- O halde,.... ikinizde ayakta durunuz!,.. Hayır, hayır! Olu . nuz daha iyi! (Arkası var) - ZE bayram şenliğinde. alve çekek bayimiz onat oğlanı | yor. mai eni maral para f de sıhhatli, hep si si de etmede e > o de- ğerlerini anlıyan gençle: İşsizlerin artması, yaşayış sevi- yesinin düşmesi, arsrulusal sevgi- nin gaip edilmesi Alman genci ü- zerinde bir tesir yapmıyor. Fakat kendileri günün birinde, bu mese lelerle karşı karşıya geleceklerdir. Almanlarda ulusal şuur çok Kuv vetli. Bir zamanlar şehvi edebiyat ile dolan Üniversite şehirlerinin leri bugün nazilerin li- derleri hakkında yazılan biyoğ « raflarla ve ırk nazariyesini anla « adamın şeceresini tetkik ediyor. Hitle erin genç kadınları iş ve en- imadıkları der - hal göze çarpmıştır. Dudak boya- sr ile sıgara, Alman kızını dudak ir. AL H lâsa üçüncü rayh Alman gençli - ğidir. Yakında: Çin gençliği Yeni bir gazete Manisada şimdilik Pazartesi e Perşembe günleri çıkmak üze- re “Sekizeylül,, isimli bir gazete çıkmağa başlamıştır, 8 Eylül Ma- nisanin nan işgalinden kur tulduğu tarihtir. Yeni arkadaşı « mızı kutlular, uzun ömürlü olma- sını dileriz. | i | i