Habeşistanda neler gördüm ? Habeş ülkesinde altın, plâtin ve daha bir çok madenler vardır “Amerika Birleşik Hükümetleri- nin Habeş merkezi Adisababada- Ni me altı buçuk sene kâ- plik eden Bay Jomes Loder ei gördüklerini MR Ba yazı-| Yı hülâsa ediy. İ On yıl önce ei bulundu. gum sırada, ilk defa olarak Habe- m. Daha son- disababada altı buçuk yıl otur: dum. Bü tün Afrika içinde ancak Mı. sır ile Habeşistan ve e Liberye, er- in birer Habeşis- tan halkı, özgenliğini kıskanan Sarayın rn parlâmento binası gi Şehir geniş ov: arş e yel olduğu için © tomobilli olmıyanlar (o bir yerden bir yere kolay kolay gidemezler. ları bütün yerliler evle- rine dönerler. Yabancılar bi "sükün yar ve kulağı ancak gi İ Ve köpeklerin” sesleri tr o gün Adisababanın yolları düzelmiş, Merlin er isular borularla şehrin her tara götürülmüş, eğlence yerleri svg a sılmıştır. Menelik devleti. Dn bakanlığı müsteşarı bir Amerikalı- dır. dan başka Amerika, İn - | giltere, Fransaya ve İsviçreye bir - çok Habeşliler gönderilmiştir. İmparator birçok hastaneler de açmış ve bunlara Amerikalı dok torlar tayin etm$itir. on üç sene Ri hükümet yol yapmağa da çok ehemmiyet verdi ve memleketin iç taraflarını Adi- sababaya bağlamak için bircok fe.| dakârlıkları göze aldı. İmparator Haile, taç giydiği za.| man onun başına konan taç yerli altındandı.. Habeşistanm Batı ve it lal, | A N Ve halk bunu toplamaktadır. Bundau başka bu memlekette plâtin var- dır. oHabeşistanda mika, kömür, demir, potas, ve daha başka denler de bulunuyor. Fakat bun- ların nerede ve ne miktarda bulun duğunu bilen yok gibiydi . Habeş hükümeti, yeni bir kanun ile bun ları arayıp bulmayı teşvik ediyor. Bir Habeşlinin en çok sevdiği ğ şey, bir tüfeğe sahip olmaktır. O. ma-) İğ Sehirimiz erkek san'at okulu » nun imtihanları dün bim Bu Yıl İstanbul san'at selma 33 kişi mezun olmustur. Yukardaki resim bu yıl mezun 2 HAZİRAN 1935 — Istanbul Erkek San 1 ese bu yıl 33 genç bitirdi an talebeyi bir sizda toplu ola- göstermekte: kilisedir. ferini kutlulamak için yapılmıştır. - hal yerler tarafından dağıtılırsa da dim süren kanun Musanın şeriatidir. Bununla beraber imparator memleketi aydınlatmak ve ilerlet- mek için mütemadiyen çalışmakta ve muvaffak olmaktadır. pelimentz ile halkı mira? reler Habeş istanın. her hiçbir Habeşli yok gibidir. aydınlatmak İçin asri mektepler de açmaktadır Halihazırda Habeşistanın maarif Mam Dış bakanımız bugün geliyor Sofya, 1 (A.A.) — Bulgar tel- graf ajansından Türkiye Deşişleri Bakanı Dok- tor e Küpü işti ei Riva Te > Clk Başkanlığı e ye y Celâl, Özel büro drektörü ve Refik Amir olduğu halde, bu- gün Ankaraya gitmek üzere Ce- nevreden saat 4,40 da Sofyaya ge!- miştir. Doktor Tevfik Rüştü Aras, is- tâsyonda, kralın (müşaviri Bay Yukardaki resimde, casus T. E. Lavrensin cenaze töreni En ö rü Ortada motosiklet kazasına uğra- yarak ölen casusun tab teker- lekler üstüne yl lr ek Groueff, Bulgar Dışişleri Bakanı Bay Köseivanoff, Sofyadaki Tür. kiye elçisi Bay Ali Şevki Berker ve diğer resmi ai Siyekler tarafın- dan Bulgar Dışişleri Bakanı Köset- vanoff tarafından bayanlata ç- çek demetleri sunulmuştur. Dorset ilime? a ki mezarıma gö Jayın sonundaki like bibi ürünmüş ka- dınlar, casusun ailesindendir, Bu resmi basan Alman mecmuası, İn- giliz Geniii Sör Con Hamilto - nun Miralay Lavrens için “ancak elli milyonda bir yetişen bir a - Türk ofisi başkanlığı Ankara, 1 (A. di Me ed iliipkofisi başkanlığına tor Mecdet Alpin tayin Gini İki bakan, trenin hareketine ka dar istasyon salonunda görüşmüş lerdir. Canik Lavrens nasıl gömüldü ? 'dam,, dediğini yazıyor. Bundan başka Büyük (Harpte Arapları Türklere karşı harekete getirmek- siri uyandırdığını yazısına k-* - yor, Dün geceki yangın ku Keen saat yirmi dörde doğ- çeşmed Seal ne LA ilâkinin oturd manın üçüncü katından yangın çıkmış, kaplamalar yandığ. halde tür. söndürülmüşi Miyorum. Ve siz, bana teyzelik et mekten pe kada» kar mıza çıkmıya: Merdivenleri! arr indi. Ko- lunda paltosu ile antrede bekliyen Ne &rine gelişi güzel bir veda yap Der n sonra deli gibi caddeye fır ORMANLA EÜDERR LE lara elveda, Artık Necdet bu ev #elmez belki, Şimdiye kadar o. iy Oğlu, Nesrinin kardeşi gibi iğ Fakat değil mi ki kendisin? ey, sakbel damat gözile bakılıyor e kendini çeker, Nesrin gözleri ğraflardır. Artık eski dostluk-| Tarak düşünüyordu: İl. — Hiç sevmiyor beni. Hakkı da var ya,'güzel değilim, bir şey değilim. Beni ne yapsın? Sofadan bahçeye açılan küçük bir servis kapısı yanında dudak . larına bir mendil bastırmış, ağla. mak üzere idi. Cümle kapısı tarafından misafirler ona sesleni- yordu: — Haydi Bebi, akşam oldu. — Affedin ben gitmiyeceğim. Bedriye guruptan ayrılarak e tu. Genç şile kucaklardı. ebeksin, Nesrin. Hep bur- lar Ne gitti diye mi? Ben onu kulağından tutar getiririm, merak- lanma. akat: evvelâ kendim onunla barışmalıyım. — Sana da mı darıldı? Neden? ye cevap vermeden Nes- teskin ett Fakat gezinti suya düşmüştü ar- tık. Bedriye için telfonla bir tak si getirtildi. Nesrin de odasına ka- P > 5 1. Mükerremle Orhan, serinleyen akşam rüzgâr: , yakaları kalkık, hızla ilerlediler. Konuşma: dan Çiftehavuzlara saptılar. Bu, bir gezintiden ziyade bir yarışmış gibi, eller cepte, hızla yol alıyor dular. Bir aralık Mükerrem, ta- bakasını Orhana uzatarak: r işaret teşekkür retle; ma kar: yaptı. etti. Mükerrem, işa aki e me dedi. Fakat Orhan süküt eden an değildi. Başladı dedika- rinin saçlarını okşadı, “genç kızı — Bizim Necdet de galiba tut- gun ve galiba da sepetlendi. Mükerrem, gururlu bir hareket le boyun atkısını düzeltti, kaşları nı biraz kaldırdı. Bütün duruşu ile sanki: “Olabilir, diyordu, bu wi mese. ie mi? Ehemmiye etsiz sey!, — O, Mükerrem; bir etik ta- rafından Mi erkek de- gildi. vel düşünürdü, elbette Bir kadına kur yapımazdan evvel bu işin karşı tarafça nasıl telâkk* edileceğini iyice anlamak lâzım. Bakarsınız ki mukabil alâka yok. biç sokulmaz:mız. Enayiliğin lü m ne için? Bir d sın, o da gidip kendisine ei duran birine gönül versin, adınkö; lensin. Necdete gelince: Müker- rem şu fikirdeydi: — Bedriye, Necdetten tn da: ha yüksek kimselere yüz v. di. sepet — Hat ii .n var, Mükerrem, b' liyorum. m, hepimiz bu kad: na hafif EU e değil mi yiz? Bazımız ağır terti Mükerrem ellerini imiş ma- kamında kaldırarak: — Ben değil, dostum, ben de gil, dedi. Oi peşisıra soluya* dizi dizi köleleri var. Ben, kev kz ve kepaze olmak . Ben, ilmikten kurtuldum si eaaden geçti. Sizler başını zın çaresine bakın pe (Arkası var)