Mamma İBÜYÜK DENIZ ROMANI | Endülüste Kemal Reis | Tefrika No: 121 | | Yazan: İshak FERDİ | nir Mehmed ızgın giri aldı ve krdeşnin |” çıplak omuzlarında, gezdirdi İki kardeş zindanda başbaşa kalınca... Bu sırada, ayakta dolaşan sa - iplerden biri, (elindeki kızgm $işleri Emir Saidin çıplak omuzla- rında gezdirmeğe başlamıştı: Emir Sait: r — Günahtır.. Benim suçum yok. Benden ne istiyorsunuz? © Diye bağırıyordu. Gürültüye uyanan Emir Meh - met, gözlerinin aralığından bak - it: ırıyorsun? Elhamra tarayındaki kahramanlık para et- mez. Beni de senin mektubunla tu- İN göküemielerdi. KARİA ığami. Fakat, Emir Mehmedin elleri titröhişti.. Kızgm demirler bir - denbire yere düştü ve Mehmet sen- deliyerek kardeşinin üzerine yu * varlandı. İkisi de baygın bir halde yatı- yordu. Rahiplerden biri kara sakalı - nı karıştırarak güldü: — Ben onları ayıltmasını bili - Ve kazanda kaynıyan sıcak su- dan bir kepçe ile alarak Emirle- rin üzerine serpmeğe başladı. Delikanlılar, cançekişen cey - lânlar gibi, mermerin üstünde dep- Rahiplerin ikisi “birden Emir Saidin sırtını dağladılar.. Beyaz rmerler üzerine akan kırmızı kan mağgi yerde çarçabuk ku - Yum; A bununla bitmiyordu. Mehme- Cellâtlardan biri din kollarını çözerek, elindeki şiş- leri uzattı: — Haydi bakalırm.. Kalk.. Biraz da sen yap şu işi! yk imei in > talimat X ar eşi birib ime “işkence Fallar biribirine boğdura - vak öldüreceklerdi! m Mehmet , uykusuzluktan rm Endülüs emiri çok sersem ve bitkindi., Ayakta duramıyordu Korkudan bacakları titriyo Yere düşmemek için duvarlara tunuyordu. Araları ı ne kadar açık oolursa olsun, iki kardeşin biribirine iş - yi kene a kalmkası kolay iri iş değildi. Rahip sert bir sesle e i .! Ne du - eee dığı kızgın şişleri sapından sımsı- kı yakaladı.. m > ileriledi.. inin yanına sokuldu. Emir Sait, Kiküik kardeşi kadar N arama .değildi. ye öm- arda geçmiş, hayatında b dakika bile sıkıntı çekmemiş- yo: e iyi avcılığa merakı iğündenberi | kar? olduğu 5 üçü dağlarda, hayırlarda dolaşır, sa - atlerce üstünde gezerdi. Dağ - da, çölde yatmağa, aç kalmağa a- iş Sanıştı., İkisi de, birer tuzakla 'düşman | v9 karargâhına düşürüldüklerini an- rdı. ve Emir Mehmet elindeki kızgın demir, yerde sırtüstü yatan e- tinin omuzlarıma yapıştırdı. indanın mermer duvarlarında İİ bap çınladı: iz .. Benden öç mü alı - Yorsun 2 Ah, Ölüyorum.. İmdat.. Er Sait Sait bu kadarcık işkence- e dayanamamıştı. Rahip; © OZ Haydi, bir daha. reşiyorlar... İnliyerek bağırıyor - lardı: ari, Hati. 7 Bütün sorgular ve bütün hay - kırışlar gibi, bu sözler de cevap - sız Hizki r taşların üstünde bir et ve eğ yığını hlinde Si > kardeşin bu. acıklı görünüş çetin yürekli insanları bile e cak kadar korkunçtu. Rahipler geriye çekildiler. Biri israr ediyordu: — Sıcak su dökelim.. Çabuk a- yılırlar! Öteki, çekerek: — Biraz dinlensinler.. Canları yanmasa bayılmazlardı. Di İd d şkenceye o e sabaha kadar devam edece kler Ve iki kardeş yea işkence görerek ölüme mahküm edilmiş - ti, Lr Kapınm önünde — yüzleri gö - rünmiyen — iki kişi ra - z — General Gonzalve, prenses (Maryana) yı seviyormuş, diyor - lar... — İnanmam... — Ben de inanmadım ma.. Emirin işkence gördüğüne bakı - lırsa, i gerek. — Emir Mehmedin bu işle ne il- gisi var? n uyuyor musun? Kulak - ların paslanmış mr yoksa?.. Pren- ses (Maryana) küçük Emiri seyi - rmus .. . — Sevebilir ya.. Bundan ne çr- ! — Sende amma kalın kafalı imişsin be.. Cenaral Gonzalve prensese ka- vuşmak için, zavallı Emiri bu tu- — düşürmüş. Öldürdükten son- a, muradma erecek. bundan haberi yok 9 — Kimi bilir? Belki de yoktur... Krala her şeyin iç yüzünü söy- lerler mi? pap“ (Arkası var) ik Ruşen Eşref na elçimiz Bay Ruşen Eş- ref para, Salı günü deniz- yolları postasiyle Atinaya gide - cektir, © Eli ik R Seli iddi) ; arkadaşmın kolundan | O Mevkii iktidar Dil Mik işleri “Kılavuz için dersler İktiza anama mek önem şakirdi ire rai - İzde- ita etmek -- Yetsinmek, ye- ter bulmak Biz bütün devrin davaların da Atatürk'ü izdemekten vazgeç meyiz. Del vermeği ani 4 iyi bir izdemen'i olabilirseniz gene bahtiyar gisi Hava savgamız bakımından 200 kanadı sl bulmuyoraz. Bu adama ne verirseniz, yetsin- mez. Kendisini hoş kullanırsanız, bu aylığın üçte mn hi Ni yetsinir, İktisab Gü — çi nik Müktesebat — Edinçler ç Bu memleket hakkındaki fikir. lerimizi, su başında hayal yorarak KURUN'un Romanı : 6 5 — KURUN TA ladik 2 HAZİRAN 1935 zem azan: A. Ismet Ulukut Hasta bakıcı dudakladı arasında mırıl- dandı: Zavallı kız, biçare Binnaz Uzun uzun baktıktan son- ra bir kenara bıraktı, Kâğıtlar rıştırmağa başladı. Bunlar Hacı ri ağadan gelmiş mektuplar - ı, Bir tanesinde şu sözler vardı: “Binnazı aramakla (boş yere vakit geçirme. Hastanedeki işle - rinle uğraş. Süleyman Şefiğin yi zı doğrudan doğruya Srala ni ig verdiğim mile - lere o zaman Bu vazifelerden biri ii basit! Hastaneyi Binnaza vermek. Bir iki resmi muamele ile bitecek bir iş. Ötekiler de polise ait şeyler. Bir astaneyi Binn erketmesine ve.... ye dair bir emirdi. Doktor bu (ve) nin ü- zerine parmağını koydu; düşünü- hu: değil, hayat sınaçları içinde yoğu- yord rularak edindik. gi işlerinde edinik. hak yok- : Her gün gördüğümüz kizmet- ii yer alabilir, yerinizde durabilir. siniz. Sizin ilim edinçlerinizi kıska - zi nan yok; herkesi ahlâkınızla huy- landırıyorsunuz. Çarşıda şillğdle bulduğum bu vazo, benim için iyi bir edinç oldu. m ME. İmtihan — Smaç » İktidar — Erk (PuissanceY ti rks (Pou- vir) “ Sahibi iktidar — Erkmen (Pu- issant) Bir devlet için en büyük erke kaynağı, m Li ve baysallığı Bir şef için en sağlam erke, hal- kın sevgisidir. rek zayıflarla oynamaz; taydaş iş misallerde geçen yeni keli- "Refah — Genlik Akran — Taydaş gs v # Islâh etmek — - Yeğritmek, 2 - Arıtmak ila ıslâhat 2“ Salâ ii ğ / Salâh bulı — Yeğrimek Salih — ira elverişli Eski kitaplarda “döğmek, dö-)| * yeğ'dir,, sözünü hatır-| gülmekten larsınız. İşte “yeğritmek,, ve “yeğ» i i bu asil Türk kö- Bazı örgütleri yeğritmek, yıkıp yenilerini kurmaktan dur — Bazı teşkilâtı ıslâh etmek, yıkıp yenilerini tesis etmekten da-| Tam ha müşküldür. Biz, durmaksızın at cinsini arıt- mağa çalışıyoruz. Tazimat, Avrupa korkusu ile başlanmış bir yeğritim (hareketi idi; bir devrim değildi. cinsinin arıtımı — Islahı cinsi feres — ULUS — Bu misallerde geçen yeni ke - bi k vi alim, daha zor.| $1Y0: Ajans Genel Direktörü Anadolu Ajansı Genel direk - törü Bay Muvaffak Menemenli - oğlu 16 Haziranda toplanacak o- lan Arsıulusal Ajanslar konferan- sında Türkiyenin oruntağı ola - rak P gidecektir. ETİ idi kırların, innazın verem olduğu an - laşıldıktan sonra... Fakat haydi bu | | hastalık onun bildiği ve “meslek | sırı,, yk vw ile tedavi edil - n, ya kız © Canı sıkıldı; olfaği kapadı, yerine koydu. nem yuvasıdır, Ben onların gıda - sı olmak istemiyorum. — “Kızım; üstüme iyilik sağlık; Allaha emanet! Ölüm kim, sen kim? — Böyle söylemeyiniz. Ben ölü mün çimdiklerini her gün biraz daha fazla hissediyorum. Göğsü - mü yırtan öksürükler, o çimdikle- rin ei ea çıkan hıçkı- ıklar'deği Ben A il hemşireci - ğim; çok iyi tahsil görmüş bir kı- zım, Bu koğuşun, ölümün bekle - me salonu olduğunu bilmiyor mu- yum? Bu yatakta benden evv ve nereye gitiler? Ben de sr- amı bekliyorum. Hayatta çok 1z- de çektim, hemşirec yine ölmek istemiyorum. Bana acımaz mısınız? Bırakın gi- deyim. — Kızım, sen bütün cesaretini şey deği t doktorlar i- yi olman için af m — Evet, çalışıyorlar. Fakat be- iyi olmamdan ziyade kendi bilgilerini genişletmek içn uğra - rlar. Ben bilmez değilim, dok. torlar bizi daha sıtmadan kurta - ramadıkları halde vereme mi ilâç , | nevi bir kuvvet, mamış, serbest ve sonsuz hayatı lâzımdır. Ben orada sürülerin ar- kasından koşarak, kuşlarla birlik» te ağlıyarak gençliğimin sadetini arıyacağım. Bütün bir hayatı dol - duran ıztırapları, beş sene içine ıkıştırmış bir gencin Allahma karşı ağlayabilmesi en büyük b vvettir. Buradaki sakat fen, bül ni bundan da mahrum ediyor, Ve- remlilerin devası kırlardadır. Be - ni bırakınız oraya gideyim. — Kızım, sen farkında değil - sin; biz gün geçtikçe biraz daha iyileştiğini görüyoruz. Doktorla - rın vicdanı, merhameti yok mu? Senin gibi pe. tazenin ölümüne razı olurlar mı — Dediğiniz gibi, e erhameti varsa, beni tecrü - bolerile bir yazar ve tahtası istemiyorlarsa sinler, Kanaat insanda çok büyük bir kl Ben burada öleceği- me iman ettim; buiman onların her pi yk bozacak te - sirlidir. Buradan çıkıp gidersem kurtulacağımı hissediyorum. Ma - beni inandırıyor. nere bekletmeyiniz. Ben öl - mek istemiyorum; beni burada ö- lümle al nie Kur -. tarın beni ia kurtarın! Şiddetli Tir Bi öksürük, söylemek ai gözleri daha çukurlaş » tin eritmekte olduğu ya « saki biraz daha kızar Hastabakıcı, kızm önünde dök- mek istemediği gözyaşlarına şimdi geniş bir Eliniz verdi. yavaş uzaklaşırken vaş rasmda mırıldandı: — Zavallı kız, biçare Binnaz! SIRLARDAN ye BİR , Polis a Cemil, en çok i taharri meuru Hüsnü » ordu: — Bu işi derinleştirdikçe giz - liliklere büründüğünü görüyorum. Hastaneyi işacağım. derken karşıma bir müessese da- — Bir müessese mi? Ne mües- bulacaklar? Boş lâf! Onların en | sesesi bu? büyük ustaları buna çare bula - mamışlar; yalnız iyi gıda ve temiz hava tavsiye sir vim Ben ii ise bu- rada ahret hi edi- yorum, Verdikleri ilâçlarm hepsi tey, hepsi ölümü bekliyenleri oyalıyacak şeyler. Bırakın beni gi- deyim, ben burada ölmek istemi - yorum, ? — Nereye gideceksin? Kimin kimsen yok! Allah İN s0- kaklarda ölür kalırsm. — Hayır, hayır! Ben sizin gü - neşsiz, toz toprakla De so - kaklarınızı da istemiyorum. aslane emen - nisbet mai gep (Arkası var) Yeni çıktı KANTTAN PARÇALAR “ # ği X Yavaş gi udakları a - ? 5 da Hacı Yaşar Ağaya mı 3