BÜYÜK DENİZ ROMANI) TefrikaNo: 107 | Endülüste Kemal Reis Dan yaşadığını pronses Maryanadan saklamağa çalışıyorlardı Maryana Sinanın başını görünce bayılmıştı General Gonzalve kral nk fından geldiğini söyliyerek: enses Maryanaya bir e - Manet getirdim — dedi ve elinde" ki bohçayı açmağa başladı — bu- Mu size He pederiniz i - yur — Pr Kraliçe ösnesiiii iç yüzünü bi- liyordu., Generale döndü: — Nihayet onun başını koparma- ğa muvaffak oldunuz! “Doğrusu, Şok azim ve irade sahibi bir a - damamız Dedi, lives; bohçanın için den beyaz dişleri sırıtan bir kesik korkarak | b n kafası görünce Düriye çekilmişti. Gonzalve gülerek: — Korkmaymız, SİRİN De - di. O artık yaşamıyor. aryana sordu. — Bu kimin başıdır? Gonzalve mağrur — bir tavırla Sevap verdi: — Türk denizcisi Sinan Reisin başı, Ve bu sözlerin arkasından he - Men ilâve etti: — Ben size onun ml söy- İsmiştim d iştmiz! Sizi Ga için sk tim kes- iii gelirmeğe mecbur old dum, i al arının arasından denbire, oturduğu yerde bahllu Kraliçe İzabel, o gün ilk defa, pu bu yakışıklı Türk gencine gönül verdiğini anlamıştı. İM aydi, yeter artık,. Kızım bezi Götür bu kuru kafayı b b bağırdı. Kızının yanına göst. Başını göğsüne dayadı ve kollarını oğuşturarak, ağlar gibi, titrek bir sesle mırıldandı: >— Maryana...! Maryı .! Ken- dine gel, yavrum! lay bir Türk ie ii in bu kadar müteessir o - lar mu? ». v Ganeral Gonzalve köyün me - Zarlızına kii Elindeki başı me- Zarcıya gömdürdü. iy kendi kendine: reket versin ki, bu bir Türk li değildir. Öyle olsaydı, bu ed bize çok pahalıya mal ola - kgpiye sö ye söylenerek, Li kralın rargâhma dönmüş ç General Gonzalve katargâha öndüğü D smal Reisi öldürmeğe giden düşe ma En Türklerin eline esir “işmi Kral Fran hiddetinden a - 99 Büskürüy, Sahile iğ a ve Alfornsun İı İı mektubunu getiren köylüyü > huzuruna çıkarmışlardı. erdinand köylüye sordu: — Sen Alfonsu gözünle gördün / mü? 4 — Evet.. Onu amiral gemisin- de sancak direğine bağlamışlardı. Benim yanınmda kollarını çözdü- ler,. Ve o, bu mektubu benim gö- zümün önünde yazdı. Kral mektubu okuyunca Gene - ral Gonzalveyi aratmıştı. General tam vaktinde gelmişti.. Kralın çadırma girdi.. Mektubu İleri dönmüştü. — Türkler bize di oku - yorlar.. Alfonsu esir almışlar. Si- okunursi ler Dedi, Gla birdenbire şaşa- ladr.. Kendince (o korkulacak bir şey yoktu. Sinan Garnatada ma - ruf bir müslüman ailesinin hima - yesi altında yaşıyordu. Fakat, bu hakikati krala nasıl söyliyecekti? Nasıl diyebilirdi ki, Maryanaya göstermek üzere ge - tirdiği baş, Sinanın be değildi.! Kurnaz Generi ırtmayı da Eater atlatmanın a bul - uştu, Köylüyü dışarıya çıkarttı.. Ve kralın yanma sokularak: aşmöetmaap! Dedi, kesik renşese gösterdim.. Çok mü- detssir oldun mel E Koetiee haz Fakat, —H benim kanaatime göre, um he .yeti reisi bizi aldatmıştı ve — Ne demek istiyorsu: ve General ir söylemek fir - 'satmı bulm — Seyit batik bize, !Sinanın başı yerine yabancı bir a- ağ başını gönderdiğini sanıyo” Dedi. Kral geniş bir e aldı; ği nasıl anladın n Reisin Ül bıyıklı Bir de ie olduğunu söylemiş - lerdi. Bize getirdikleri adamm gi yıkları hem hatlar in Türk olmadığını göseriyor, — O halde? elâşa hiç lüzum yok, Gelin köylü ile Türklere bir haber gön- derelim ve Sinanın Garnatada hi- maye altında, huzur ve refah için- de yaşadığını, şehrin el geçtiği ün derhal Türklere teslim edile - ceğini vadedelim.. Buna karşılık olarak onlardan ini iadesini istiyelim: Ferdinand bü teklifi makul gör müştü. General Türklere bu şekil: Eri bir cevap yazarak köylüye ver- “itü kralın beynini edi - yan bir endişe vardı: Bu haber du arasında şayi olursa, Sikin yaşadığı anlaşılacak © ve prenses Maryana yeniden ümide düşecek ti. endişe generalin de kafa - i sarmıştı, Sinanın ölmediği an- laşılırsa, general, prensesin yüzü ıl bakacaktı? hâdiseyi general Gonzalve ile kraldan başka bilen yoktu. Fa Ozdil Dördüncü Liste | ei — Âbide Örmeler mİ bir anıtlar şehridi stan Nİ Ist. I, Atatürk için, heykel- li bir anıt yaptır, Mü; ea karar verdi. rnekler: yarı “ bağtnğırmak, evgin işlerimizin başında g elir. Dün Ankaradan bir evgin tel - graf aldım. 3— Terbiy e etmek — Eğitmek. Terbiye ye — Eğitim. Mürebbi — Eğitm 4 — Mektep — Si (Okula). 5 — Muallim — Öğretmen. pi Cüm £ Okullarının genç li mler ihtiyacı vardır. tmen, eğitim usülleri ni in. Biz çoktanberi gençliği yeni za- EE için eğitmek istiyoruz. Balıkesirde . Bir Kız Bir erkeği dağa kaldırmış! Balıkesirde çıkan Türkdili ga- zelesi yazıyor: Balıkesirin Korucu nahiyesine bağlı Ayaklı köyünde Emine ad da genç bir kız Yakup adında bir erkeği dağa kaçırmış ve bu adama kendi arzusile münasebette bu - lunmuştur. Emine on iki yaşmda genç bir kızdır. Yakup ise birkaç evlât ba” bası yaşlı başlı bir adamdır. Hâdiseye el koyan Korucu jan- darma komutanı Ahmet onbaşı her ikisini de kayalıyarak nahiye- ye getirmiştir. karakol Okomutanma ei kendi isteğimle münasebet - te Onun bir suçu yok- tur! ni miştir, Emine ile Yi karakol ko « mutanlığı tarafından yapılan tah- kikat evrakile birlikte mert 1 müddelumumiğiline gönderilmiş - Türk dili Balıkesirde çıkan Türkdili arka- daşımız on yaşına girmiştir, kutlu" larız. kat, Alfonğün Türklerin eline düş tüğünü bütün ordu zabitleri duy- muşlardı. Alfonsun esaretinden sevinen birisi vardı: Prenses Marayana. O gece prensesin maiyetinde bulunan sere biri, kra- liçe karargâha dön zaman bu haberi ESİM ww u ti. Prenses Maryana sevinçle söy- lendi: — Babamı bu ei le vazgeçirmeğe muvaffak olamı caktım. Suratını görmek Ri diğim bu herifi Allah bizim yanr- mızdan uzaklaştırdı. yana, Alfonsla evlenme * mek için, yıllarca bekâr kalmağa razıydı. General Gonzalve, o günden i- ha çin, oturduğu köşkün etrafına ha” “ | fiyeler dikmişti. Gonzalve, Garnatanın sukutu - adar, prenses Marvanayı o - yalamakla meşgul olacaktı. (Devamı var) mesi i-|© 5 — KURUN 19 MAYIS 1935 m zl — SE EDA De Yazan: Niyazi Ahmed Okan Tefrika No, -—-140— “ii Eski k 2 önüne İm bali ar EN ki bu mi da en mühim kapılardan biri idi. Bi- zans kurununda idama mahküm e- dilenler Cibali kapısından Kasım- paşaya geçirilir, Kasımpaşa dere sinin üstündeki tepede idam edi- lirdi. Meşhur Nico kargaşalığı esna - sında e kimselerin bu Kasım- paşa tepesinde idam (edildikleri rivayet edilmektedir. Unkapanının ( tarihte birçok adları görülmektedir: o Porta Pmessi, Porta Piazza, Porta per * messe, Porta Plat&a ve Porta Mes- sa, Unkapanı kapısının bugün ese- ri kalmamıştır, “Bu kapıdan sonfa ilk rastlanan kapı Ayazma kapısıdır. Buranın fetihten sonra oldi Yanki dır. Bazı kitaplar, Aya; Porta Vasika dendiğini kay- aameLiaiklir; kapısının eski adı Porta Drungari yahut Po iğ Viglaedir, i bu ağla bulunurmuş. Odun kapısının arkasında Ve - nediklilerin mahallesi ve Sen Mark ile Sent Mari kiliseleri var- indan kapısına Aya Jan dö Koral denirdi, Bu kapının sahi line de geçit anlamına gelen Pe rama pahut Zevgma denirdi. Ge lataya yolcu sandalları buradan verdiği ifadede oğlanı ben kaçır- geçerdi. Porta Peramatis denilen Balık- pazarında Bizans kurununda ba * lık ve baharat satılırdı. . Bundan sonra gelen Yenicami kapısı idi. apıya da Porta Ebraika de - sirdi eri mahallesi bu- rada bitiyord VALDE söndü Kendi ayarın- -B tan tarafından yaptırılmıştır. Han, inci yüz Yıla aittir. birinci avlusu İstanbulda İranlıların muharrem ayında yaptıkları ma - tem âyinlerine sahne (olmuş bir yerdir. Ayinler hep burada yapı - lırdı, » * # nkapanmın semt tarihinde bir hususiyeti de İstanbul alınır - ken burada geçen vak'alardır. Bu vak'aların en ehemmiyetlisi, yıl - larla hurafeleşen Horoz dede adlı birinin burada yaptıklarıdır, Un - kapanma “lorem kapısı,, da de nirmiş. Üç yüz yıl önce buradaki kapının üzerinde bir de horoz res- mi varmış, Kapıya da bu yüzden orozlu kapı denirmiş. oz dedenin tasavvuf şairi Ahmet Yesevi'nin fıkarasından ol- duğu kaydedilmektedir. Hacı Bek- taş ile Horasandan gelmiş, Fatih İstanbula girerken ordusu ile bu kendisine da “Ho- roz rağ adı verilmiş, Öldükten sonra (o Unkapa anına gömül - müştür. i, Burada büyük odun depoları çi dar olan nl Bizans kurunun- da verilen adları yazmıştık. Fetih- buralara Odun kapısı, “Hatablı sultan Aksarayda odun” cu zade demekle maruf ve müte - arif remiz şekili bir mürşidi kâmil kimesne idi, Bin frkarasile odun Mn sarılıp sebebi teshiye- âlâ odun kapısı derler.,, Harunürreşit kurununda elçilik ile gelmişken kralm | zehirliyerek öldürdüğü Baba Cafer sultan Şeyh Zindaninin ahfadından, Şeyh Zin- dani Abdürrauf Samdani de İs - tanbul alınırken bulunmuş. Bu ka- ıya “Zindan kapısı, (o denilmesi de ondan kalmıştır. Abdürrauf, İstanbul alınırken üç bin maiyeti ile Edirneden bu - raya gelmiş, Baba Caferin burada gömüldüğünü bildiği için kaleyi almıştır. İstanbul alındıktan son * ra yetmiş sene burada © türbedar kalmış, Fatih sonraları burayı ge- e “zindan,, yapmış. BABÇEKAPISI: Bu kapı Ha . ile Galatadaki kurşunlu mahzen arasında gerili olduğunu yazmış - Bahçekapısına Bizans kurunun- da birkaç ad verilmişti. Bütilardan biri Evyeniyus'dur. Bu adı taşıyan bir senatorun konağı bulunuyor - muş, Bahçekapısına Porta Neorii de denirdi. Burada adlı büyük bir kilise bulunuyor - “Tersane kapısı,, da mensup Hikanati adı verilen askerlerin bulunduğu ka - o Bahçekapısından sonra gelir - di. Burada Amalfililer mahallesi biter ve Pizalıların mahallesi baş” ardı. j (Devamı var) Erzurumda | deprenm Erzurum, 18 (A.A.) — Bu sa bah saat 2 de oldukça kuvvetli ve devamlı bir deprenme olmuştur. * Bafrada lik maçları — Bafra, 18 (A.A.) — Dünkü lik maçların- da gençler birliği 1 e karşı 3 ile Karadeniz gücünü, Bafra spor sı- fıra karşı bir ile Demirsporu yen- miştir. * İzmirde mahkemeye eyy — vi e yi Dikili ve B a hususi lr elli 6 ü zmi yeye verilmişti. li memuru Neci ile İzmir hususi muhasebe başkâtibi Bay Hilmi, tetkik memuru Lütfi, muavini Sü- & bi Muzaffer, eski sandık emini Ah met ve Hamdi hakkında lüzumu muhakeme, Bay Hasan Fehmi ile 11 memur hakkında da meni mu- hakeme istenmiştir. a Apologsteton n, Dikili eski müdürü Tev. fik, Ahmet, Dikili muhasebe kâti- » e ki NZ